Kenan Evren'in evinin yerine yaptırılan villa, 22 milyon liraya satılık
MUĞLA'nın Marmaris ilçesinde, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in eski villasının yerine yaptırılan ve kaba inşaat halindeki yapı 22 milyon liraya satışa çıkarıldı. İlçedeki emlakçılar, rakamı 'astronomik' buldu.
Merhum cumhurbaşkanlarından Kenan Evren, Marmaris'teki villasının arsasını görevde olduğu 1986 yılında, metrekaresine 35 lira ödeyerek satın aldı. 1990 yılında denize nazır arazisine bir villa yaptırmaya karar verdi. 1991'de ise 1'i kot altında kalan 3 katlı, 6 odası ve 2 salonu bulunan villasına yerleşti. Kenan Evren, cumhurbaşkanlığı görevinin ardından 16 yıl boyunca burada yaşadı, pekçok ünlü ziyaretçiyi ağırladı. Kenan Evren, villasından ve Marmaris'ten 2007 yılının Mart ayında, rahatsızlandığı için ayrıldı. Bu sırada evini ve arsasını, emlakçıların 'yarısı bile etmez' demesine rağmen 975 bin Euro'ya satışa çıkardı. Üç yıl sonra fiyatını 450 bin Euro'ya indirmesine rağmen, yaşamını yitirdiği Mayıs 2015'e kadar alıcı çıkmadı.
ÖLDÜKTEN SONRA SATILDI
Kenan Evren'in ölümününün ardından fiyatı daha da düşürülen 1000 metrekarelik arsadaki ev, Şubat 2016'da İstanbullu işadamı Recep Ayhan'a, tapu kayıtlarına göre 900 bin liraya satıldı. Kentsel dönüşüm başvurusu yapan işadamı, aldığı evi yıktı, malikane inşaatına başladı. Ancak daha sonra kabası bitmiş inşaatı, İstanbul merkezli bir firmaya sattı. Firma, üzerinde kaba inşaat halinde bir yapı bulunan taşınmazı, 22 milyon liraya satışa çıkardı.
"BU FİYATA ADA ALINIR"
Marmaris'in ilk emlakçılarından Mustafa Ünal, "Orası 1000 metrekare arsa üzerine yapılmış yer. Metrekaresi 2 bin 500 lira olsa 2.5 milyon lira arsa fiyatı çıkar. İmar barışından faydalanılmış. 2'si kot altında 4 kat yapılmış. Marmaris şartlarında böyle bir rakam yok. Serbest piyasada insanlar istediği fiyatı söylerler. Bu istenilen rakamlara, denize sıfır butik otel alınır. Hatta ada alabilirsiniz. Marmaris emlak piyasasına göre çok yüksek bir rakam" dedi. İlçedeki diğer emlak sektörü temsilcileri de değil kabası bitmiş halinin, içi yapılı olsa bile bu fiyatın çok astronomik olduğunu öne sürdü.
ARAP ZENGİNLERİYLE TEMAS KURULDU
DHA'ya telefonla açıklama yapan, bazı Arap ülkelerindeki yatırımcılarla da görüştüklerini belirten firma sahibi mimar Alihan İnci ise "Serbest piyasa değil mi? Biz de ticaret yapıyoruz. Bakın ben nasıl alıcı bulacağım" dedi. Alihan İnci, "Bodrum'da bir lahmacun 80 lira. Marmaris'te bir porsiyon balık yanında içecek için 600 lira hesap ödedim. Bunlar pahalı değil de doğa harikası Marmaris'in en güzel yerlerinden birinde böylesine bir arazide böylesine güzel manzaraya sahip, alana istediğimiz fiyat mı pahalı geldi. Arap ülkelerindeki temaslarımızın sürdüğünü de bir kez daha hatırlatmak isterim. İnanıyorum ki buraya bu fiyata verecek müşteriyi bulacağız" diye konuştu. İnci, kaba inşaat ile arsayı 22 milyon liraya satışa çıkarttıklarını, ancak talep edilmesi halinde 40 milyon lira karşılığında malikaneyi tamamlayıp teslim etmeyi taahhüt ettiklerini de sözlerine ekledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
- Cumhurbaşkanı Kenan Evren'ne ait olduğu dönemde villadan görüntü (arşiv)
- Henüz inşatkı süren yeni villadan görüntü
- Eski Emlakçılar Odası Başkanı ve Marmaris'in ilk emlakçılarından Mustafa Ünal röp.
(Toplam: 3 dakika 53 saniye-142 MB görüntü)
Haber- Kamera: Ali GÜNDOĞAN / MARMARİS (Muğla), (DHA)
======================================
Devraldığı şirket üzerinden yapılan dolandırıcılık yüzünden hakkında 250 dava açıldı
110 yıl hapis cezası verildi, 600 yıl daha isteniyor
İZMİR'in Buca ilçesinde yaşayan MS hastası Ayhan Tak (60) ile eşi Emine Tak (60), devraldığı bir şirket üzerinden yapılan dolandırıcılıklar nedeniyle cezaevinde bulunan oğulları 22 yaşındaki Barış Tak'ın suçsuz olduğunu öne sürerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan ve Adalet Bakanlığı'ndan yardım istedi. Bugüne kadar 110 yıl hapis cezası verilen oğlu hakkında 250 dava bulunduğunu ve yaklaşık 600 yıl hapis cezası daha istendiğini söyleyen baba Ayhan Tak, "Benim oğlumu kandırdılar. Paraları alanlar yurtdışına kaçtı, oğlum ise cezaevinde" dedi.
Güvenlik görevlisi olarak bir firmada çalışan Barış Tak, sözleşmesi sona erince oradaki işinden ayrılarak yeni bir iş aramaya başladı. Alsancak semtinde bir sigorta şirketine iş başvurusunda bulunan Tak, burada çalışmaya başladı. Bir süre sonra sigorta şirketinin sahibi İ.A. (İsmail Acar), iddiaya göre bazı sıkıntıları olduğunu söyleyerek, firmayı kağıt üzerinde Tak'a devretme teklifinde bulundu. Maaşına zam yapılan Tak, bu teklifi kabul ederek şirketi üzerine devraldı. İddiaya göre bu şirkette bulunan çağrı merkezinde çalışanlar, telefonla aradıkları ve sağlık sigortası satma bahanesiyle kredi kartı bilgilerini aldıkları vatandaşların hesapların para çekti. Farklı illerde, bu şirket tarafından dolandırıldıklarını anlayan çok sayıda kişi şikayetçi oldu. Patronunun isteğiyle, verilecek yüksek maaşın cazibesine kapılarak şirketi üzerine devraldığı öne sürülen Tak ise, 14 Mart 2018'de polisin düzenlediği operasyonla evinde gözaltına alındı. Emniyetteki sorgusunun ardından adliyeye sevk edilen Tak, tutuklandı. Tak'a 'Başkasına ait banka ve kredi kartını izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama' suçlamasıyla 250 dava açıldı. Tutuklu bulunduğu Menemen Cezaevi'nden diğer illerdeki duruşmalara SEGBİS ile bağlanarak katılan Tak'a sonuçlanan bazı davalarda toplam 110 yıla yakın hapis cezası verildi. Tak 15 dosyadan beraat ederken, diğer davalarda yaklaşık 600 yılla yargılanamaya devam ediyor.
"OĞLUMUN ŞİRKET KURUP YANINDA 30 KİŞİ ÇALIŞTIRICAK GÜCÜ YOK"
Tak'ın Buca'da yaşayan MS hastası ve aynı zamanda yüzde 96 engelli olan, yürüyemeyen babası Ayhan Tak ile annesi Emine Tak, çocuklarının suçsuz olduğunu öne sürerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan ve Adalet Bakanlığı'ndan yardım istedi. Oğlunun yüksek maaş vadeden patronunun kurbanı olduğunu ve suçsuz yere hapis yattığını iddia eden baba Ayhan Tak, "Ben MS hastasıyım, bana eşim bakıyor. Oğlumun durumu bizi ailecek yıktı. Beni her gün ölüme sürüklüyor. Ben ölmeden önce masumiyetine inandığım çocuğumun aklanmasını istiyorum. Başka bir şey istemiyorum. Benim oğlum kandırıldı, üzerine şirket devredildi. Oğluma 3 bin lira maaş teklif edilmiş. O da paraya ihtiyacı olduğu için kabul etmiş. Benim oğlumun şirket kurup yanında 30 kişi çalıştıracak gücü yok. Bankalarda tek bir kuruşu yok. Evleneceği için kredi çekerek eşya almıştı. Onun borcu bile duruyor. Zaten bu borcu ödeyebilmek için bu işi kabul etmiş" dedi.
Gerçek suçluların paralarla birlikte yurtdışına kaçtığını öne süren baba Tak şunları söyledi:
"Bu şirket insanlara sağlık sigortası satıyor. Bu şirketin çağrı merkezindekiler 'Sigortadan, bankadan arıyoruz' diyerek insanların kredi kartı bilgilerini kullanarak hesaplarından para çekmiş. Bu şekilde yüzlerde kişinin hesabından para çekilmiş. Her insanın hesabından farklı miktarlarda para çekildiğini düşünürseniz, çok yüksek miktara çıkıyor. Vatandaşlarımız bu şekilde dolandırılmış. Bu paralar da hep yurtdışından çekilmiş. Benim çocuğumun bunu yapabilecek bir aklı yok. Mahkemelerden tek ricam, benim çocuğumun para trafiği araştırılsın. Bu paraları kim çekmiş araştırılsın. Bu araştırma yapılırsa benim çocuğum aklanacak. Şu anda utanç duyuyorum ve dolandırılan insanlardan suçsuz olmasına rağmen oğlum adına özür diliyorum. Benim çocuğum masumdur ve kandırılmıştır. Gerçek suçlular yurtdışındadır. Zaten paralarda Brüksel'den Kiev'den Malta'dan çekiliyor. Benim oğlum hiçbir zaman yurtdışına da çıkmadı, pasaportu bile yok."
Oğlunun davalardan ceza almaya devam ettiğini belirten baba Tak, "Bizim tespit edebildiğimiz 250 davası var, binden fazla şikayet olduğunu tahmin ediyoruz. 110 yıl ceza aldı. Yaklaşık 600 yıl hapis cezası istemiyle yargılanıyor. Bizim avukat tutacak paramız bile yok. O kadar çok dosyası var ki hiçbir avukat da kabul etmiyor" dedi.
YARGITAY KARARLARI DERGİSİ'NDE YER ALDI
Barış Tak'ın annesi Emine Tak, oğlunun hakkında verilen kararların Yargıtay Kararları Dergisi'ne girdiğini söyleyip, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan ve Adalet Bakanlığı'ndan yardım istiyorum. Bir anne olarak adaletin yerini bulmasını istiyorum. Çünkü adaletli bir yargılama olmuyor. Ben çocuğumun masum olduğuna inanıyorum" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
- Baba Ayhan Tak ile röportaj
- Anne Emine Tak ile röportaj
- Genel ve detay görüntü
Haber: Mehmet CANDAN - Kamera: Mücahit BEKTAŞ / İZMİR, (DHA)
======================================
Operatör olmadığında belediye başkanı kepçeyi kullanıyor
* Susuz'un operatör başkanı
Bedir ALTUNOK / KARS, (DHA) - KARS'ın Susuz ilçesi Belediye Başkanı Murat Uray, belediyede görevli operatörün olmadığı zamanlarda kepçenin direksiyonuna geçip arazide çalışıyor.
Kepçenin dışında, dozer ve greyder gibi iş makilerini rahatlıkla kullanabilen Başkan Uray, bazen kısa süreli bazen de saatleri bulan çalışmanın kendisini yormadığını söyledi. Belediyede görevli kepçe operatörün olmadığı zamanlarda kendisinin direksiyon başına geçtiğin ifade eden Başkan Uray, "Belediyenin iş makinesi olarak bir tane kepçesi var. Operatörü acil bir iş için Trabzon'a gitti. Ama bir yol genişletme çalışması vardı. Kolları sıvayıp, kepçenin başına geçerek işe koyuldum. Bazen sıkıntı olunca kepçe operatörlüğü yapıyorum. Yani çalışan operatörümüz hastaysa veya izinliyse o sırada da vatandaşın acil görülmesi veya yapılması gereken iş olunca operatörde oluyorum. Önemli olan hizmetler aksamasın" diye konuştu.
Belediye başkanlığının kravat takıp makamda oturmakla olmadığını belirten Uray, "Biz, hizmet için seçildik. Bunu sadece böyle görselde kravat takıp makamda oturup makamı işgal etmek değil her noktada çalışabilmenin peşinde olup o hizmeti vatandaşa verebilmektir. Bana göre bir işyeri sahibi o işle ilgili ne varsa bilmeli. Yani lokanta işletiyorsa, döner kesecek, yemek yapacak, bulaşık yıkayacak. Patronum deyip kasanın başında oturmayacak. Ben de buranın başkanı isem makamda oturmayıp gerekirse belediyenin her noktasında çalışmalıyım" dedi
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Belediye Başkanı Murat Uray’ın kepçeyle çalışması genel ve detaylar
-Başkanın konuşması
Haber-Kamera: Bedir ALTUNOK / KARS, (DHA)
620 MB