DHA YURT BÜLTENİ-2

1)BURSA'DA 6 ARACIN KARIŞTIĞI ZİNCİRLEME KAZA BURSA'da, sürücüsünün kontrolünden çıkan otomobil, yolun karşısına geçen araca çarptı.

1)BURSA'DA 6 ARACIN KARIŞTIĞI ZİNCİRLEME KAZA

BURSA'da, sürücüsünün kontrolünden çıkan otomobil, yolun karşısına geçen araca çarptı. Karşı şeride geçen otomobil, park halindeki otomobillere çarparak durabildi. Toplam 6 aracın karıştığı kazada, yaralanan olmadı. Kaza sabaha karşı merkez Yıldırım ilçesi Beyazıt Caddesi'nde meydana geldi. Yönetimindeki 16 KB 680 plakalı otomobille aşırı süratlı şekilde ilerlediği öne sürülen Batuhan K. (20), kavşakta yolun karşısına geçmek isteyen Mahmut Y. (48) yönetimindeki 16 KOD 55 plakalı otomobile çarptı. Kontrolden çıkan Kazancı'nın otomobili, park halindeki 16 D 0265 plakalı dolmuşa çarptı. Çarpmanın şiddetiyle dolmuş da yine iki otomobile çarptı. Toplam 6 aracın karıştığı kazada yaralanan olmazken, kaza nedeniyle yol trafiğe kapandı. Trafik ekiplerinin işlemlerinin ardından araçlar çekici yardımıyla olay yerinden kaldırıldı.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Kazaya karışan araçlardan görüntüler
-Aracın üstüne çıkan araçtan detaylar
-Kalabalıktan görüntüler
-Detaylar

Süre: 01.46 Boyut: 199 MB
Haber-Kamera: Mehmet İNAN/BURSA,(DHA)

===================================================

2)4 YAŞINDAKİ CEREN, KARDEŞİNİ YANMAKTAN KURTARDI

KARS'ın Bülbül Mahallesi'nde meydana gelen yangında 4 yaşındaki Ceren, 7 aylık kardeşi Asmin'i yanmaktan kurtardı. Minik kahraman, "Alevleri de görünce hemen kardeşimin yanına gittim ve kucağıma alıp dışarı çıkardık. Eğer kardeşimi alıp çıkarmasaydım yanacaktı" dedi.
Olay, Bülbül Mahallesi'nde 5 Şubat günü meydana geldi. Mehmet (74) ve Sebahat Temel (73) çifti, uyuyan torunları Ceren ve Asmin'i evde bırakarak dışarı çıktı. İki küçük çocuğun uyuduğu evde bir süre sonra henüz belirlenemeyen bir sebeple yangın başladı. Alevlerin yükseldiği evde soba borularının düşmesi üzerine 4 yaşındaki Ceren uyandı. Evdeki yangını gören Ceren 7 aylık kardeşi Asmin'i uyandırarak kucağına aldı ve kapıya doğru gitti. Kardeşini ve kendini alevlerden kurtaran Ceren kapıyı açarak dışarı çıkmayı başardı. Evlerine dönen dede Mehmet Temel, torunlarının sağ olarak kurtulduğunu görünce büyük sevinç yaşadı. İtfaiye ekiplerinin müdahale ettiği yangında ev tamamen kullanılamaz hale geldi. Kardeşini yanmaktan kurtaran Ceren, "Evde kardeşimle uyuyorduk. O sırada ayağıma bir şey düştü ve ben uyandım. Alevleri de görünce hemen kardeşimin yanına gittim ve kucağıma alıp dışarı çıkardık. Eğer kardeşimi alıp çıkarmasaydım yanacaktı. Şimdi çok mutluyum. Her ikimizde hayattayız" dedi. Temel çiftinin komşuları Fatma Oğultarhan, yangın anında çocukların içeride olduğunu duyduklarında çok üzüldüklerini fakat Ceren'in, Asmin'i de alarak dışarı çıktığı öğrenince de rahat bir nefes aldıklarını söyledi.

Reklam
Reklam

VALİ ÖKSÜZ'DEN YARDIM İSTEDİ

Bu arada evi yanan Mehmet Minik Ceren'in kahramanlığı Vali Türker Öksüz'ün Bülbül Mahallesi'ndeki halk buluşması toplantısında ortaya çıktı. Vali Öksüz'ün düzenlediği toplantıya katılan Mehmet Temel, evinin yandığını belirterek destek istedi. "Gereken yapılacak, sen merak etme" diyen Vali Öksüz, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ile Sosyal Yardımlaşma Vakfı ekiplerini inceleme yapmaları için eve gönderdi.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
Vali Türker Öksüz'ün toplantısında evi yanan Mehmet Temel'in derdini anlatması
Valinin yardımcı olacağını söylemesi
Ekiplerin eve gitmesi
Evden genel ve detaylar
Mehmet Temel'in konuşması
Komşularının konuşmaları
Ceren'in konuşması
Haber-Kamera: Bedir ALTUNOK / KARS, (DHA)
646 MB - 5 DK 51 SN

================================================

3)GÖRKEM İYİLEŞMEK İÇİN DESTEK BEKLİYOR

İZMİR'de merkezi sinir sistemine etki eden ve sinirde oluşan tümör nedeniyle vücudun değişik organlarında rahatsızlık meydana getiren doğuştan nörofibromatozist tip 1 hastası, üniversite mezunu Görkem Aydın (28), yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor. Oğlunun tedavisi için hiçbir şey yapılamadığını söyleyen anne Behice Aydın (51), yurt dışındaki araştırmaların yakından takip edilerek hastaların kaderine terk edilmemesini istedi. İzmir'de genetik geçişli, doğuştan nörofibromatozist tip 1 hastalığı olan Görkem Aydın, beynindeki tümörlerin giderek büyümesi üzerine bir hafta önce Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yoğun bakıma alındı. Oğlunun bir süredir ne yürüyebildiğini ne konuşabildiğini ne de yutkunabildiğini söyleyen anne Behice Aydın onun yeniden hayata dönmesi için uzanacak bir yardım eli bekliyor. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Kontrol ve Otomasyon Bölümü'nden mezun olan Görkem Aydın, kısa süreli iş deneyimlerinin ardından ilerleyen hastalığıyla mücadele etmeye başladı. 48 yaşındayken trafik kazası nedeniyle hayatını kaybeden Görkem'in babası Selahaddin Aydın'ın da aynı hastalığa sahip olduğunu belirten anne Behice Aydın, evladı için elinden birşey gelmediğini, çaresizce ölümü beklediklerini anlattı. 4 bin doğumda bir görülen hastalığın kişiden kişiye farklı seyrettiğini söyleyen Behice Aydın, hastalığın seyri konusunda 1 saat sonrasını tahmin edemediklerini dile getirerek, "Babasının tümörleri nohut büyüklüğünde ve deri altındaydı. Et beni şeklinde görünüyordu. Görkem'e genetik test yaptırdık ve 6 aylıkken teşhis konuldu. Babasının bu hastalığa bağlı belirgin şikayeti olmadı. Ben bu hastalığın araştırılıp tedavisi için destek verilmesini istiyorum. Tedavisi maalesef yok, yurt dışında domuzlar ve fareler üzerinde çalışmalar yapılıyor. Bir ilaç denendi. Ama henüz ruhsat alınmadı. Görkem'e bu ilacı denemek istediğimi söyledim ama sonuç alamadım. Buradaki uzmanlarımız yurt dışıyla bağlantı kurup ilacın ülkemize gelmesini sağlamalı. Doktorların bilgisi bizi tatmin etmiyor. Doğduğundan beri birçok test yapıldı, radyoterapi gördü, film çekildi hiçbir işe yaramadı. Oğlum şu an ölümle pençeleşiyor" dedi.
"YÜREĞİM YANGIN YERİ"
Görkem'in yaklaşık 8 aydır yatağa bağlı olduğunu ve 15 Şubat Cuma günü geçirdiği son epilepsi nöbetinin ardından yoğun bakıma alındığını anlatan anne Aydın, "Doğumundan itibaren sürekli takip altındaydı. Ama iki yıldır durumu ağır. Düşmelerle başladı, kendi başına yürüyemedi. Tümörler beyninde sinir uçlarını tuttuğu için müdahale edilemiyor. 28 yıldır gitmediğim doktor kalmadı. Bitkisel tedaviler yaptırdım. Ama hiçbiryerden sonuç alamadım" diye konuştu.
Oğlunun her zaman çok gururlu bir çocuk olduğunu anlatan Behice Aydın şunları anlattı:
"Özellikle matematiği çok iyiydi. İş başvurularında bulundu ama kısa ve geçici işlerde çalıştı. Görkem'de azdı ama yüzünde tümörleri olan kişiler, diğer insanlar tarafından hoş karşılanmıyor. Bulaşıcı olduğu sanılıp geri çekiliyorlar. Görkem de epilepsi nöbetleri yaşadığı için kimse işe almadı. Sağlık Bakanlığı ve hekimlerimiz birlik olup yurt dışındaki araştırmaları takip etmeli. Bizim gibi herkes kaderine terk edilmemeli. Benim çocuğum orada yatıyor. 28 senedir boğuşuyorum. Binlerce anne var benim gibi. Şu anda sadece hayatta tutuyorlar. Yaşam kalitesini yükseltmeye çalışacağız, diyerek yatak yarası oluşmamasını sağlıyorlar ama başka yapılan hiçbir şey yok. Bu hastaların fizyoterapi alması lazım. Devlet sadece yılda 21 gün fizyoterapisini karşılıyor. Yapılan tek şey belli periyotlarda takip ve kemoterapi uygulamak. Küçücük yavrularımız, gençlerimiz hayatlarının en güzel dönemlerinde yaşıtları okula giderken, sinemaya giderken hastanede kalıyor. Psikolojik olarak kendi kendimizi rehabilite etmeye çalışıyoruz çünkü o üzerimizdeki acınası bakışlar bizi kötü etkiliyor. Birçok gencimiz bu lekelerinden dolayı çevresi ve arkadaşları tarafından dışlanmakta ve ciddi bunalıma girmekte. Onlar vebalı değil, sadece genetik bozuklukları var. Evladım 28 yaşında ve elimden hiçbir şey gelmiyor. Yüreğim yangın yeri gibi."

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Görkem Aydın'ın son aylardaki halinden görüntü,
-Annesinin evde Görkem'e bakarken görüntüsü,
-Hastanede bekleyen anne Behice Aydın'dan detay görüntü,
-Behice Aydın ile röp.

Haber: Nevra UÇKAÇ - Kamera: Hande NAYMAN / İZMİR, (DHA)

================================================

4)ERZURUM'DA 'SELAMSIZ BANDOSU' FİLMİ GERÇEK OLDU

DEVLET Tiyatroları oyuncularının Erzurum Tren Garı'nda Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy için sahneledikleri 'Atatürk'ün Erzurum'a gelişi' oyunu Şener Şen'in 'Selamsız Bandosu' filmini hatırlattı. Doğu Ekspresi treniyle Erzurum'dan Kars'a giden Bakan Ersoy, trenin kalkması nedeniyle oyunu izleyemedi. Oyun, Vali Okay Memiş, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ve istasyonda toplanan vatandaşlar tarafından izlendi. Erzurum Devlet Tiyatroları Müdürü Emrah Keskin, tren saati sebebiyle Bakan Ersoy'un oyunu izleyemediğini söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, turizm sektörüyle ilgili toplantıya katılmak üzere Cumartesi günü Erzurum'a geldi. Palandöken Kayak Merkezi'nde Büyükşehir Belediyesi'ne ait Snowdora Otel'de toplantıya katılan Bakan Ersoy'un Erzurum gezisi için Devlet Tiyatroları, Atatürk'ün kente gelişini canlandıran bir oyun hazırladı. Bakan Ersoy'un Doğu Ekspresi'yle Kars'a gidecek olması sebebiyle tiyatrocular oyunlarını burada sahnelemek için hazırlıklarını tamamladı. Saat 14.30'da hareket edecek Doğu Ekpresi trenine binmek üzere istasyona gelen Bakan Ersoy, Vali Okay Memiş, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ile protokolle vedalaştı. Büyükşehir Belediyesi mehter takımının marşlar çaldığı istasyonda Bakan Ersoy'un bindiği tren Kars'a gitmek üzere hareket etti.

Reklam
Reklam

OYUNCULAR SAHNE ALDI

Bakan Ersoy'un bindiği trenin hareket ettiği anda Erzurum Devlet Tiyatrosu oyuncularının hazırladığı oyun başladı. 3 Temmuz 1919'da Atatürk'ün Erzurum'a gelişi, askerlikten istifası gibi olayları konu alan ve Bakan Ersoy için hazırlanan oyunu Vali Okay Memiş, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, bürokratlar ve istasyonda bekleyen vatandaşlar izledi.

Erzurum Devlet Tiyatrosu Müdürü Emrah Keskin, "Biz bu Kültür ve Turizm Bakanımızın emriyle şehirlerdeki müze ve umuma açık yerlerin, geliştirilmesi, calandırılması adına bir proje gerçekleştirdik. Biz de Erzurum ilinde kongre binasında ve özellikle garda Doğu Ekspresi'yle bağlantılı hem şehrimizi canlardırmak hem toplumsal ve kültürel değerlerimize sahip çıkmak adına calandırmalar yapıyoruz. Amacımız buydu bugün de Kültür ve Turizm Bakanımızın gelişiyle birlikte gösteri hazırladık. Atatürk'ün Erzurum'a gelişini calandırdık" diye konuştu.
EDT Müdürü Keskin, tren saati sebebiyle Bakan Ersoy'un oyunu izleyemediğini vali, belediye başkanı ve halkın seyrettiğini kaydetti.
SELAMSIZ BANDOSU

Reklam
Reklam

Erzurum Tren Garı'nda yaşananlar başrolünü Şener Şen'in oynadığı 'Selamsız Bandosu' filmini hatırlattı. Filmde, Selamsız kasabasının belediye başkanı, cumhurbaşkanının kasabadan geçeceğini öğrenir, karşılama töreni için 'Selamsız' bandosunu kurar. Ancak cumhurbaşkanını taşıyan tren Selamsız kasabasında durmayıp transit geçince tüm hazırlıklar boşa gider ve büyük bir hayal kırıklığı yaşanır.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Bakan Ersoy'un trene binmesi
-Ersoy'un tren camından bakması
-Bakan Ersoy'u uğurlamaya gelen Vali ve protokol
-Görevlinin treni hareket ettirmesi
-Trenin Kars'a hareket etmesi
-Garda oyununun sahnelenmesi
-Oyundan detay görüntüler
-Vali ve beraberindekilerin oyunu izlemesi
-EDT Müdürü Emrah Keskin'le röp
-Tiyatro oyuncuları

Haber: Salih TEKİN - Kamera: Zafer KUMRU / ERZURUM, (DHA)

====================================================

5)AK PARTİ ORDU ADAYI GÜLER: BAHARI 31 MART’TA GETİRECEĞİZ

ORDU’nun Fatsa İlçesinde Seçim Koordinasyon Merkezi’nin açılışında vatandaşlara seslenen AK Parti Ordu Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hilmi Güler, “Buradan Sayın Cumhurbaşkanımıza çok güzel müjdeleri sizlerin vasıtasıyla 31 Mart’ta vereceğiz. Baharı 31 Mart’ta getireceğizö dedi. AK Parti Ordu Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hilmi Güler, 31 Mart yerel seçimi için başlattığı çalışmalar kapsamında, beraberindeki heyet ile Ordu’nun Mesudiye ve Gölköy ilçelerine giderek, vatandaşlar ve esnafla bir araya geldi. Ziyaret ettiği ilçelerde çeşitli dernekleri de ziyaret eden Güler, vatandaşların taleplerini dinledi. Buradan partisinin seçim koordinasyon merkezinin açılışı için Fatsa ilçesine giden Güler, partililer tarafından davul zurna eşliğinde karşılandı.
‘MESUDİYE MESUT İNSANLARIN YAŞADIĞI YER OLACAK’
Mesudiye ilçesine ziyareti sırasında sevgiyi büyüterek adım atacaklarını söyleyen Güler, “Biz Mesudiye’ye seçimden seçime gelmeyeceğiz. Bizim burada yaptığımız çalışma dinamik bir çalışma olacak. En başından bir şey söyleyip üzerine yatmayacağız. Hayat her gün, her an devam ediyor. Görev süremiz boyunca yani toplam 60 ay birbirinin tekrarı olmayacak. Burada çalışmalarımızı yaparken hem keyif hem dua alacağız. Yapacağımız yatırımlarla bu bölgedeki ekonomik sıkıntıları ve istihdam sorunlarını çözeceğiz. Bizim belediyecilik anlayışımız sadece yol, asfalt yapmak değil. Biz belediyeciliği çok ciddiye alıyoruz. Bu belediyeciliğin en önemli kısmı ise gönül belediyeciliğidir. Öncelikle kırık gönülleri tamir edeceğiz. Bu süreçte sevgiyi büyüterek adımlarımızı atacağız. Biz buraya hizmet etmek için geldik. Mesudiye mesut insanların yaşadığı bir yer olacakö dedi.

Reklam
Reklam

‘GÖLKÖY’ÜN GELECEĞİNİ BİRLİKTE YAZACAĞIZ’

Mesudiye ilçesindeki ziyaretinin ardından Gölköy ilçesinde vatandaşlarla bir araya gelen Güler, bölgede yaşanan yol sorununun çözüme kavuşturulacağını ifade etti. Güler, “Biz Sayın Cumhurbaşkanımız ile birlikte belediyecilik serüvenine 1994 yılında başladık. Belediyeye birlikte adım attık. AK Parti belediyeciliği üzerine artık doktora tezleri yazılıyor. Şimdi de 25 yıllık tecrübelerimizle, birikimlerimizle birlikte Gölköy’ün geleceğini birlikte yazacağız. Bu bölgenin bir yol sıkıntısı var. Artık bu yılan hikâyesine dönen yol meselesini çözeceğiz. Biz söz verdiğimiz şeyi yaparız. Bu yolun daha büyüğü olan Akdeniz