DHA YURT BÜLTENİ - 2

  Down sendromlu lösemi hastası minik Afra ilik nakli olacak İzmir'de, lösemi tedavisi görüp, ilik nakli olmayı bekleyen down sendromlu Afra Eylül Arabacı (3) için tam uyumlu üç farklı uygun donör bulundu.

Down sendromlu lösemi hastası minik Afra ilik nakli olacak

İzmir'de, lösemi tedavisi görüp, ilik nakli olmayı bekleyen down sendromlu Afra Eylül Arabacı (3) için tam uyumlu üç farklı uygun donör bulundu. Minik Afra'ya, 26 Haziran'da, tedavi gördüğü Ege Üniversitesi Hastanesi'nde ilik nakli yapılacağı belirtildi. Anne Altun Arabacı, "Naklin de bir takım riskleri var ancak bizim için çok büyük bir umut oldu. İnşallah ben de Afra'nın büyüdüğünü, okula gittiğini göreceğim" dedi.
İzmir'de yaşayan Altun ve Recep Arabacı çiftinin down sendromlu olarak dünyaya gelen kızları Afra Eylül Arabacı'ya yaklaşık iki yıl önce lösemi tanısı konuldu. Teşhis sonrası Ege Üniversitesi Çocuk Hastanesi'nde tedavisine başlanan ve o günden sonra yaşamının büyük bölümünü hastanede geçiren Afra, kemoterapi tedavisi gördü ama hastalığı tam olarak atlatamadı. Kanserle mücadele etmesine karşın gülümsemesini hiçbir zaman kaybetmeyen Afra için doktorlar, kemik iliği nakli gerektiğini aileye bildirdi. Recep ve Altun Arabacı çifti, Afra'nın yaşama tutunabilmesi için donör olunması çağrısında bulundu. Bu süreçte Türkiye başta olmak üzere Avrupa'da da Afra bebek için donör taraması yapıldı. Tam uyumlu üç farklı donörün tespit edilmesi üzerine, Afra'ya, 26 Haziran tarihinde tedavi gördüğü Ege Üniversitesi Hastanesi'nde ilik nakli yapılmasına karar verildi.
Büyük bir mucizenin gerçekleştiğini belirten anne Altun Arabacı, "Bir dönem Afra için ilik arayışına gerek kalmamıştı, ancak daha sonra tekrar ihtiyaç duyuldu. Yapılacak naklin de bir takım riskleri var, bu yüzden endişeleniyorum. Ancak burada yıllarca nakil bekleyen çocuklar var bu bizim için çok büyük bir umut ışığı oldu. Ben onun büyüdüğünü, okula gittiğini görmek istiyorum" diye konuştu.
'BİR UMUDA TUTUNDUK'
Afra'nın 6 kür kemoterapi aldığını anlatan Altun Arabacı, "Ancak kemoterapi işe yaramadı. Bir müddet bekledik, kök hücrelerde artış oldu. Şimdi kök hücrelerin çoğalması durmuş durumda. Afra'nın vücudu kemik iliği üretemiyor. Biz sürekli dışardan trombosit alıyoruz. Ayrıca tekrar etme riski var, iki kere lösemi olduğu için tekrar etmesinden de korkuyoruz. Bu sefer geri dönüşü olmayabileceğini söylüyorlar. Çünkü çok küçük ve aldığı kemoterapiler çok ağır. Bu yüzden ilik nakli olacak. Ekstra bir durum olmadığı, donörümüz vazgeçmediği sürece 26 Haziran'da nakil gerçekleşecek. Herkesten dua etmelerini bekliyoruz. Biz neredeyse iki yıldır hastanedeyiz. Kemoterapi aldığında Afra'nın saçları döküldü. 'Kızım lösemi ama ağır değil' derdim hep. Ama lösemi, lösemiymiş. Her şekilde yıpratıyor. Düşük de olsa bir umuda tutunduk. Hiçbir zaman kötü düşünmedim. Afra'nın bunu başaracağına inanıyorum" dedi.
'ONUN ENERJİSİ BAMBAŞKA'
Sosyal medya üzerinden birçok kişinin Afra için dua ettiğini söyleyen anne Arabacı, "Hiç tanımadığımız insanlar bize destek oluyor. Bu durum bizi çok motive ediyor. Dışarıdaki insanların desteğiyle bu kadar güçlü durabiliyorum. Buraya geldiğimde doktor bana zor şeyler yaşayabileceğimizi ve istersem destek alabileceğimi söylemişti. Ancak ben desteğe ihtiyaç durmadım. Afra'nın yanında güçlü kalmaya çalışıyorum. Afra'nın enerjisi bambaşka. Bir kere beni ağlarken gördüğünde gözlerimin içine öyle bir baktı ki bir daha ağlayamadım. Şu an nakli hayırlısıyla atlatmak istiyoruz. Gerisi inşallah güzel olacak" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
--------
- Afra Eylül Arabacı'nın hastane odasında görüntüleri
- Küçük kızın daha önce çekilen evde ve parktaki görüntüleri

Haber: Hande NAYMAN-Kamera: İZMİR, (DHA)

=================

Çanakkale'de 29 kaçak yakalandı

Çanakkale'nin Ayvacık ilçesinden lastik botla yasa dışı yollarla Yunanistan’ın Midilli Adası'na gitmek isteyen 29 kaçak, Sahil Güvenlik ekipleri tarafından yakalandı.
Kuzey Ege Denizi'nde devriye görevi yürüten Sahil Güvenlik Komutanlığı'na bağlı ekipler, dün gece Ayvacık ilçesine bağlı Ahmetçe köyü açıklarında bir grup kaçağın lastik botla Yunanistan'ın Midilli Adası'na gitmeye çalıştığını tespit etti. 'TCSG 61' Bot Komutanlığı'nca kıyıdan 1 mil açıkta durdurulan bottaki, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu Afganistan ve İran uyruklu 29 kaçak yakalandı. Küçükkuyu beldesindeki Sahil Güvenlik Karakolu'na getirilen kaçaklara burada giyecek ve yiyecek yardımı yapıldı.
Kaçaklar, işlemlerinin ardından Ayvacık ilçesindeki Yabancıları Geri Gönderme Merkezi'ne teslim edildi.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
----------
-Kaçakların Sahil Güvenlik Karakolu'na getirilmesinden görüntü.
-Kaçakların bottan indirilmesinden görüntü.
-Kaçaklara yiyecek ve giyecek yardımı yapılmasından görüntü.

Haber-Kamera: Dilara ERDİNÇ/AYVACIK (Çanakkale), (DHA)

==================

Türkiye'yi temsil eden İzmirli tek devlet okulu, lego final turnuvasında

Dünya çapında 40 ülke ve 82 takımın katılımı ile 'Uzay Serüveni' temasıyla bu yıl 15'incisi düzenlenen ve finali İzmir'de gerçekleşen First Lego League Open International Champions organizasyonunda yarışan 7 Türk takım arasında tek devlet okulu Cihat Kora Anadolu Lisesi oldu. Lise birinci sınıf öğrencilerinden oluşan 11 kişilik Robokod Highfive takımı, astronotlar için geliştirdikleri kemik erimesine karşı ilaç projesi ve robotları ile sonucu 25 Mayıs'ta belli olacak turnuvada kıyasıya rekabet edecek.
Bilim Kahramanları Derneği'nin bu yıl 15'incisini düzenlediği First Lego League turnuvalarının uluslararası temsili olan Open International Champions bu yıl Türkiye'de ilk kez İzmir'de 40 ülkeden 82 takımın katılımı ile düzenlendi. 'Uzay Serüveni' teması üzerinden astronotların uzayda yaşadığı sorunlara çözüm yaratmak amacıyla projeler üreten 68 ilden 554 takımdan, Türkiye'de gerçekleşen 16 yerel turnuvadan sonra finale kalan 7 takım, diğer ülkelerden gelen genç mucitlerle yarışacak. Türkiye'den katılan okullar arasında yarışan tek devlet okulu olan Cihat Kora Anadolu Lisesi'nin Robokod Highfive takımı, astronotların kemik erimesi problemlerine karşı geliştirdikleri bor sitrat içeren ilaç projesi ve robot tasarımları ile katıldıkları yerel turnuvalarda en az parça ile en iyi işi yapan robot seçildi. En iyi mekanik tasarım ve en iyi takım çalışması ödülünü alarak finale kalan Robokod Highfive Takımı, İzmir'i temsil eden iki okuldan biri olmanın gururunu yaşıyor.
ASTRONOTLARDA OLUŞAN KEMİK ERİMESİNE ÇÖZÜM
Proje geliştirme bölümünde görev alan İncigül Seyman (15), "Biz uzayda astronotların yaşadığı sorunlardan biri olan kemik erimesini çözmek için bir ilaç yaptık. İlacımızın içerisinde bor sitrat var, bu madde vücutta östrojeni artırırken D vitaminini de artırır. D vitamini kalsiyumu kemiklerde depolar ve bu da kemikleri güçlü kılar. Ayrıca östrojeni artırdığı gibi testosteronu da artırarak erkeklerde kısırlık yaratmaz. Biz bu çözümle astronotların uzayda daha fazla kalmasını ve daha iyi araştırmalar yapmasını hedefledik" dedi.
EN İYİ MEKANİK TASARIM VE EN İYİ TAKIM ÇALIŞMASI ÖDÜLÜ
Robokod Highfive takımının koçluğunu yapan bilişim teknolojileri öğretmeni Neslihan Yıldırım Çayırcı, "Yaklaşık 8 aydır 11 öğrencimle birlikte yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Bugün de emeklerimizin karşılığını aldığımız sürecin sonuna geldik, çok gururluyuz. Aynı zamanda ülkemizi temsil eden tek devlet okulu olmanın büyük gururunu duyuyoruz. Astronotların yaşadığı sorunlara çözüm bulmak için araştırma yapan öğrencilerimle üniversitelerle işbirliği yaparak bir ilaç geliştirdik. Bundan sonraki süreçte bu ilacı dünyada kemik erimesini önlemeye yönelik bir ilaç formunda üretmek için deneysel çalışmalar yapmayı planlıyoruz. Robotumuz ise Türkiye'den katılan takımlar arasından en az parçayla en iyi işi yapan robot seçildi. En iyi mekanik tasarım ödülünü ve en iyi takım çalışması ödülünü alarak buraya geldik" diye konuştu.
Projenin robot tasarlama kısmında görev alan Erdem Özbaykuş (15) ise, "Bizim robotumuz tamamen kendi emeklerimizle ve yazılımlarımızla çalışıyor. Bize verilen uzayda yaşanabilecek sorunların çözümüne yönelik 14 görevden 10 tanesini yapıyor. Tasarımımızda lego parçalarını kullandık, okulumuzda bize tahsis edilen sınıfta çalıştık. Robotumuzda buton sensörü var, bunu neredeyse hiçbir takım kullanmıyor. Bu sensör ile robot herhangi bir duvara değdiği zaman hiza alıyor ve stabilitesi artıyor. Bu yarışmada bir başarı almak çok önemli ama bizim asıl hedefimiz eğlenip tadını çıkarmak" dedi.
'İLK DEFA KATILDIK, DÜNYA ÇAPINDA BAŞARI ELDE ETTİK'
Devlet okullarının bu tarz turnuvalardaki başarılarını takdir ettiğini söyleyen İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi ise takımı kutlayarak, "Biz müdürlük olarak İzmir Kalkınma Ajansı'nın (İZKA) da desteğini alarak ilk defa 22 takım ile bu yarışmaya katıldık. 22 devlet okulu olarak yarışmaya girdikten sonra Cihat Kora Anadolu Lisesi ciddi bir başarıya imza atarak İzmir'i ve Türkiye'yi temsil eden tek devlet okulu oldu. İzmir olarak ilk defa katılmış olmamıza rağmen dünya çapında bir başarı elde etmek bizi gururlandırdı" dedi.

Reklam
Reklam

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Organizasyonun açılışından genel ve detay görüntü
-Katılan ülke takımlarından görüntü
-Robokod Highfive takımının standından görüntü
-Öğrencilerle röp.
-Takım koçu öğretmen Neslihan Yıldırım Çayırcı ile röp.

Haber-Kamera: Melis KARAKUZULU/İZMİR, (DHA)

=================

Yolda engelli dayanışması

Erzurum'da, akülü aracının şarjı bittiği için yolda kalan bedensel engelli Fetullah Hırtızlı'nın yardımına, kendisi gibi bedensel engelli olan Ferhat Kırıcı yetişti. Hırtızlı'nın aracı, Kırıcı'nın aracına iple bağlanarak şarj yapılan otobüs durağına kadar çekildi. Vücutlarının büyük bir bölümünü kullanamayan ve konuşamayan her iki engelli kendilerine yardım edenlere tebessüm ve el sallayarak teşekkür etti.
Merkez Yakutiye ilçesindeki Havuzbaşı Kent Meydanı'nda düzenlenen bir etkinliğe katılan engelliler, programın sonunda dağıldı. Vücudunun yüzde 90'ını kullanamayan Fetullah Hırtızlı'nın tekerlekli aracın aküsü 100 metre gittikten sonra bitti. Ellerini kullanamadığı için yol ortasında mahsur kalan Hırtızlı'nın yardımına yine kendisi gibi yüzde 90 engelli olan Ferhat Kırıcı yetişti. Vatandaşlarında yardımı ile Hırtızlı'nın tekerlekli sandalyesi Kırıcının tekerlekli sandalyesine bağlandı. Trafikte ilerleyen iki engelli araçları ile kaldırma çıkamayınca vatandaşlar yardım etti. Bir süre ilerleyen iki engelli yine vatandaşların yardımı ile Büyükşehir Belediesine ait halk otobüs durağına girip araçlarını şarz etti.
Vücutlarının büyük bir bölümünü kullanamayan ve konuşamayan her iki engelli kendilerine yardım edenlere yardım edenlere tebesüm ve el sallayarak teşekkür etti.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
---------
-Yolda kalan engellilere vatandaşların yardım etmesi
-Akülü aracın önündekine iple bağlanması
-Akülü araçların caddede ilerlemesi
-Kaldırıma çıkamayan engelilelere vatandaşların yardım etmesi
-Engellilerin araçlarının otobüs durağına alınması
-Bir vatandaşın araçları şarja takması
-Yardımcı olan vatandaşla röp
-Engellilerin el sallayarak teşekkür etmeleri

(Süre: 4.39, Boyut: 521.79 MB)

Haber-Kamera: Salih TEKİN / ERZURUM, (DHA)

================

Son zamanların en popüler ekstrem sporu: Yamaç Paraşütü

Bursa’da 7 yaşından beri tek başına yamaç paraşütü ile uçan ve yamaç paraşütünde dünya şampiyonu unvanı bulunan Kerem Dinçer (19), insanların son zamanlarda heyecan duydukları aktivitelere özellikle de ekstrem sporlara yöneldiklerini belirterek, “Yamaç paraşütü, son yıllarda tüm dünyada daha çok tanınmaya başlandı. Yamaç paraşütü, teorik ve pratik bilgiye sahip olduğunuz zaman en güvenli ekstrem spor’ dedi.
Bursa’da 7 yaşındayken babası tarafından yamaç paraşütü sporuna başlatılan Kerem Dinçer, 12 yıldır tek başına uçuyor. Son 2 yıldır yamaç paraşütü milli takımında bulunan Dinçer, 2018 yılında Kazakistan’da düzenlenen turnuvada dünya şampiyonu oldu. İnsanların son zamanlarda ekstrem sporlara yoğun ilgisi olduğunu belirten Dinçer, sosyal medya hesapları üzerinden kendisine ulaşarak yamaç paraşütünü deneyimlemek için çok fazla kişinin kendisiyle irtibata geçtiğini söyledi. Yamaç paraşütü alanında genç yaşına rağmen ülkemizi milli takımda dünya şampiyonu olarak temsin eden Dinçer, “Babam 17 yaşında bu spora başlamış, bende 7 yaşından beri onun yanında göre göre merak sardım. 12 yıldır uçuyorum. Her uçuşumda ilk uçuşum gibi heyecanlı oluyorum ve her uçuşta daha çok özgür hissediyorum" dedi.
‘YAMAÇ PARAŞÜTÜ OLDUKÇA GÜVENLİ BİR SPOR’
Yamaç paraşütünün son yıllarda tüm dünyada daha çok tanınmaya başladığını belirten Dinçer, “Bize Türkiye'nin her yerinden uçmak için vatandaşlar geliyorlar. Bursa bu alanda iyi bir kent halini aldı. Bana sosyal medyadan en çok gelen soru 'tehlikesi var mı?' oluyor. Yamaç paraşütü oldukça güvenli bir ekstrem spor. 12 yıldır uçuyorum, hiçbir kaza geçirmedim ama bir ana caddede kaldırımdan yürürken bile tedirgin oluyorum. Teorik ve pratik bilgiye sahip olunduğunda istediğiniz kadar uçabilirsiniz. Yapılan bir araştırmada yamaç paraşütü en güvenli ekstrem spor olarak açıklandıö dedi.
‘BİR KERE UÇTUKTAN SONRA İNSANLAR ALIŞIYOR’
Yamaç paraşütünü ilk kez yapanların fazlasıyla heyecanlı olduğunu söyleyen Dinçer, “Uçmaya gelen insanlardan bazen aşırı korkanlar oluyor, zor ikna edip uçuyoruz ve indiğimiz an ikinci, üçüncü kez uçmak istediklerini söylüyorlar. İnsanlar için uçmak, bu hissi yaşamak çok farklı bir duygu ve deneyim oluyor" dedi.
‘YÜKSEKLİK KORKUSU OLUP YAMAÇ PARAŞÜTÜ YAPAN İNSANLAR VAR’
Adrenaline meraklı olduğu için yamaç paraşütüne hayran kaldığını belirten Arzu Engin, "Daha önce dalış gibi diğer ekstrem sporları da denemiştim ama uçmak benim için çok farklı bir duygu. Kuşlar gibisin, özgürsün. Havada olmak çok güzel. Aslında ilk başta pilotu tanımadığınız için, ekipmanları tanımadığınız için korkuyorsunuz ama uçtuğunuz anda tüm korku yok oluyor. Yükseklik korkusu olup da bu sporu yapan bir sürü tanıdığım var. İkinci kattan aşağı bakamadıkları halde paraşütle uçuyorlar" dedi.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
------------
-Paraşüt ile uçuş hazırlıkları
-Gösteri uçuşu
-İki paraşüt gösteri uçuşu
-Uçuştan DRONE görüntüleri
-Uçuştan GoPro görüntüleri
-Pilot Kerem Dinçer ile röportaj
-Paraşüt ile uçan Arzu Engin ile röportaj

Süre: 5.13 Boyut: 584 MB

Haber: Muammer İRTEM - Kamera: Enver Fatih TIKIR/BURSA,(DHA)

=================

'Hamurumuzda sevgi var' projesi hayata geçti

Muğla'da zihinsel engelli öğrencilerin bireysel yeteneklerinin geliştirilmesi ve tek başlarına kalmaları durumunda neler yapabileceklerini göstermeleri için anlamlı bir proje hayata geçirildi. Öğrencilerin proje kapsamında yaptıkları 'Muğla halkası' isimli kuru pasta, kent merkezindeki çeşitli mekanlarda 2 liradan satışa sunuluyor.
Muğla Özel Eğitim Uygulama Merkezi'nde öğrenim gören zihinsel engelli öğrenciler, yetenekleri ile dikkat çekiyor. Okul idaresi tarafından engellilerin meslek öğrenmelerinin sağlanması, sosyal faaliyette bulunması ve tek başlarına kalmaları durumunda neler yapabileceklerini göstermeleri amacıyla 'Hamurumuzda sevgi var' projesi hayata geçirildi. 10 engelli öğrenci, haftanın 3 günü proje kapsamında, 'Muğla halkası' adlı kuru pastadan 100 adet yapıyor. Yapılan kuru pastalar ise kafeteryalar, büfeler ve çeşitli işletmelerde 2 liradan satılıyor. Elde edilen gelirle, pastanın masrafı ve okulun ihtiyaçları karşılanıyor.
Engellilere güvenilmesi ve şans verilmesi gerektiğini belirten Muğla Özel Eğitim Uygulama Merkezi Müdür Yardımcısı Turcan Tuğba Reyhani, "Evlatlarımız yapılamayacak denilen her şeyi başarılabilecek kapasiteye sahip. Özel bireylerimiz, sosyal alanların yetersizliğinden dolayı kendilerini ifade etme yetersizliği yaşıyorlar. Yeter ki onlara güvenelim ve şans verelim. Kendileriyle ne kadar gurur duysak azdır. Projemiz, öğrencilerimizin sağlıklı bireylerle olumlu iletişim kurması, kendilerine ait bir sosyal ortam yaratmaları ve tek başlarına kalmaları durumunda neler yapabileceklerini göstermeleri için büyük öneme sahip. Proje kapsamında üretilen Muğla halkaları, Menteşe Belediyesi iş birliğiyle 2 liradan satışa sunuluyor" dedi.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
----------
- Engelli öğrencilerin pastanın hamurunu hazırlanmasından görüntü
- Engelli öğrencilerin hazırlanan pastaları fırına sürmesi
- Özel Eğitim Uygulama Merkezi Müdür Yardımcısı Turcan Tuğba Reyhani ile röp.
- Genel ve Detay görüntü

Haber- Kamera: Cavit AKGÜN / MUĞLA, (DHA)