DHA YURT BÜLTENİ - 2

  Suriye sınırına askeri sevkiyat Şanlıurfa'nın Suriye sınırındaki Akçakale ilçesine, zırhlı araç ve personel sevkiyatı yapıldı.

Suriye sınırına askeri sevkiyat

Şanlıurfa'nın Suriye sınırındaki Akçakale ilçesine, zırhlı araç ve personel sevkiyatı yapıldı.
Şanlıurfa 20'nci Zırhlı Tugay Komutanlığı'ndan gece yola çıkan, aralarında obüs ve zırhlı araçların da olduğu 20 araçlık konvoy, dün gece geç saatlerde Akçakale'ye ulaştı. Polis ve jandarma eşliğinde ilçeye ulaşan konvoy, daha sonra Hudut Tabur Komutanlığı'na giriş yaptı.

Görüntü Dökümü
-------
-Askeri konvoyun ilçeye gelişi
-yolda alınan güvenlik önlemleri
-Obüslerin ve zpt lerin tırlardan indirilmesi
-ZPT'lerin siperlere gitmesi
-Genel görüntü ve detaylar

Reklam
Reklam

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 148 MB

Haber-Kamera: Hadi KURT -ŞANLIURFA -DHA)

=====================

Şehit annesinin sulu boya portresini yaptırıp, hediye etti

Çorum'un İskilip ilçesi Kaymakamı Bayezit Bestami Alkan, temizlik ve bakım işlemlerini kontrol etmek için gittiği şehitlikte, yanındaki jandarma görevlisi ile buradaki şehit annesi Fatma Abaz'ın çekilen fotoğrafını çok beğenip Muğla eski Vali Yardımcısı olarak görev yaptığı dönemden tanıdığı tasarımcı, ressam ve şair Hasan Şimşek'e sulu boya portresini yaptırdı. Kaymakam Alkan, Muğla'da yaşayan Şimşek'in yaptığı portreyi, yazdığı şiirle birlikte İskilip'te şehit annesi Abaz'a hediye etti.
Muğla eski Vali Yardımcısı Bayezit Bestami Alkan, kaymakam olarak atandığı Çorum'un İskilip ilçesinde şehitliğin temizlik ve bakım işlemlerini yerinde kontrol ettiği sırada, 28 Ekim 1983'te Hakkari Çukurca'daki trafik kazasında şehit düşen Jandarma Er Ali Abaz'ın mezarı başında dua eden annesi Fatma Abaz ile karşılaştı. Kaymakam Alkan, karşılaşmaları sırasında yanındaki jandarma görevlisinin şehit annesi ile çekilen fotoğrafını çok beğendi. Şehit annesine hediye etmek üzere portresinin yapılması için harekete geçti. Fotoğrafı, eski görev yerinde tanıştığı, Muğla yaşayan tasarımcı, ressam ve şair Hasan Şimşek'e gönderen Kaymakam Alkan, portresini yapmasını istedi. Bunun üzerine Şimşek 3 gün çalışarak şehit annesi Fatma Abaz'ın suluboya potresini yaptı. Şimşek, portreyi yaparken birde 'Şehit Annesi'ne' isminde bir şiir yazdı. Şimşek, yaptığı portre ve yazdığı şiiri Kaymakam Alkan'a gönderdi. Kaymakam Alkan, şehit annesinin çerçeveletilen bu portresini ve Şimşek'in yazdığı şiiri şehit ve gazi yakınları için ramazan ayının son günü olan geçen 4 Haziran'da İskilip Belediyesi sosyal Tesisleri'nde düzenlediği yemekte şehit annesi Fatma Abaz'a, hediye etti.
Şehit annesinin portresini yaparken çok duygulandığını belirten tasarımcı, ressam ve şair Hasan Şimşek, komutan ile şehit annesinin mezarlıktaki bakışmasının çok duygusal bir an olduğunu belirtip, "Oğlu çok önceden şehit olmuş olmasına rağmen o anda komutanın yüzüne evladına bakar gibi bakmış. Talep gelince benden istenen şehit annesinin portresini fotoğrafa bakarak 3 günde tamamladım. Resmi yaparken çok etkilendim. Bir de şiir yazdım. Şiir, resmi yaparken kendiliğinden doğdu. Şehit annesinin böyle bir hediye alacağından haberi yoktu. Portresini ve şiiri alırken, duygulanıp, ağlamış" dedi.
ACININ, ÖZLEMİN VE HASRETİN RESMİ
Muğla'dan, Çorum'da yaşayan hiç tanımadığı bir şehit annesinin yüreğine dokunduğu için çok mutlu olduğunu vurgulayan Şimşek, "Şehitlik, en yüksek makam. Şehit yakınları ise bizlere emanet. Benim de kendimce yapabileceğim şey remini yapıp, şiir yazmak oldu. Annenin şehitlikte komutana bakışı, sanki o komutanın yüzünde evladını görür gibiydi. Bu bir acının sevgiye, özleme, hasrete dönüşmesiydi. Ben de resmi yaparken tamamen o acının, özlemin, hasretin resmini yapmış oldum" diye konuştu.
Şimşek'in şehit annesi için yazdığı şiir şöyle: Kapıma komutan gelmiş / Elinde bayrak / Yürekte hüzün / Havada yas / Ben anayım / Vatan anavatan / Ah benim kınalı kuzum / Yok bizde acze düşmek / Artık bütün Mehmetçikler evladımdır / Anavatan sağ olsun.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
---------
-Şehit annesinin sulu boya portresinden görüntü
-Sulu boya tablonun şehit annesine hediye edilmesinden görüntü
-Şehit annesinin sulu boya portresini yapan tasarımcı, ressam ve şair Hasan Şimşek ile röp.

Haber-Kamera: Burak Alper KUŞ / YATAĞAN (Muğla), (DHA)

===================

Datça'da çadırda tatil keyfi

Muğla'nın Datça ilçesinde yer alan çadır kamp alanları, tatilini doğa ile iç içe geçirmek isteyenlerden ilgi görüyor. Bol oksijen ve temiz havanın keyfini süren tatilciler, gürültüsüz çevrede doğadaki hayvanların sesleri eşliliğinde huzur bulup, şehrin stresinden kurtuluyor.
Şehrin gürültüsünden uzak, doğayla iç içe, çam ağaçlarının gölgesinde ve aynı zamanda ekonomik bir tatil düşleyenler, çadır kamp alanlarını tercih ediyor. Çam ağaçlarının gölgesindeki kampları tercih eden tatilciler deniz keyfi yapıyor, hamakta kitap okuyor, gerçekleştirilen kültürel ve sanatsal etkinliklere katılıp keyifli zaman geçiriyor. Çeşitli konserlerinin yanı sıra spor meraklıları için voleybol sahaları ve mangal için ayrılan özel bölümleri de kullanan tatilciler, tatilin tadını çıkarıyor.
KUŞ SESLERİ ARASINDA HARİKA BİR TATİL
Akçabük'teki çadır kampında eşiyle tatilini geçiren İzmirli müzik öğretmeni ve müzisyen 28 yaşındaki Furkan Doğan, Datça'nın doğasına ve denizine hayran kaldıklarını söyledi. Hayatında ilk kez çadırda tatil yaptığını ifade eden Doğan, "Burası, gerçekten harika bir yer. İzmir'den geldik ve çadır kurduk. İyi ki gelmişiz, iyi ki buradayız. Muazzam bir yer. Temiz havası, bol oksijeni insanı mutlu ediyor. Deniz ise bir harika. Herkesin gelip görmesini dilerim. Çadırda tatilin bu kadar güzel olacağını önceden söyleseler inanmazdım. Kuş sesleri, hatta cırcır böceklerinin sesleri arasında kamp yapmak o kadar harika bir şey ki anlatamam. Yıllardır kendimizi otellere, yazlıklara kapatmışız. Parsellenmiş alanların içerisindeydik. Buradaki çadır kamp bir başka, doğal bir ortam ve insan kendini burada adeta yeniliyor" diye konuştu.
Datça Yarımadası'nın Akdeniz ve Ege kıyılarında hizmet veren 4 ayrı çadır kampından birinin işletmecisi 71 yaşındaki Hamit Karacakaya, işletmesinin yaz-kış açık kalmasını hedeflediğini belirterek, "Datça kış aylarıyla ayrı bir güzelliğe sahip. Bu nedenle ilk kez burada kış turizmini de başlatmak istiyoruz. Kıl çadırdan market yaptık. Çadırı olmayanlara, kiralık kıl çadırlar veriyoruz. Ayrıca tiyatro gösterileri ve konserler için yeni bir alan oluşturuyoruz. Tamamında ahşap malzemeler kullanıyoruz. Yola çıkarken, burasını Datça'nın yıldızı yapmak istiyorduk. Şimdi hedefi büyüttük, burasını Türkiye'nin yıldızı yapmak istiyoruz" diye konuştu.
Kampta çadır kurmanın bedeli günlük iki kişilik 60 TL, üç kişilik 75 TL ve 4 kişilik 90 TL olarak değişiyor. Çadırı olmayanlara ise 90 TL'ye iki kişilik, 105 TL'ye üç kişilik, 120 TL'ye ise dört kişilik çadır kiralanabiliyor.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
----------
- Palamutbükü'nde çam ağaçlarının gölgesinde kurulan çadır kampingden görüntü
- Denize sıfır alanda kurulan çadırlardan görüntü
- Kampın önündeki Akçabük koyu ve plajdan görüntü
- Tatilci Furkan Doğan, kampta gitarı eşliğinde kamp komşuları ile birlikte şarkılar söyleyip eğlenirken
- Furkan Doğan ile röp.
- Hamit Karacakaya ile röp.
- Kampın dışarıdan görüntü

Haber- Kamera: Mehmet ÇİL / DATÇA (Muğla), (DHA)

=====================

Kars'ta çekilen 'Yolun Sonu' filminin galası yapıldı

Çekimleri geçtiğimiz yıl Kars'ta yapılan 'Yolun Sonu' filminin galası şehir sinemasında yapıldı. Vizyona giren filmi, Karslı sinemaseverlerle birlikte izleyen yönetmen ve oyuncu Süleyman Karadağ, galaya katılan belediye başkanlarından ilçelerinde 'Hadi bir film izleyelim' etkinliği düzenlemelerini istedi.
Yönetmenliğini ve başrölünü Karslı sinema sanatçısı Süleyman Karadağ'ın yaptığı Yolun Sonu filminin çekimleri tamamlandı. Kars Kalesi, Dereiçi, Ani Ören Yeri, Taş Köprü ve ilçelerin değişit yerlerinde çekilen filmde Aygır Gölü de kullanıldı. Bölge insanının da rol aldığı filmde 'Cemşit' karakterini Doğan Alibeyoğlu canlandırdı. Diğer rollerde Aytunç Özulus, Ceylan Osever, Sezgin Yıldız, Elif İren gül, Salim Kadıcık, Karslı ozan Arif Gülcani, Mehmet Nebioğlu gibi birçok Karslı da yer aldı. Vatan sevgisinin konu edildiği ve adeta Kars belgeseli gibi olan filmin şehir sinemasındaki galasına Susuz Belediye Başkanı Oğuz Yantemur, Digor Belediye Başkanı Nebi Kerenciler, Dağpınar Belediye Başkanı Ömer Vargün, Digor Ziraat Odası Başkanı İsmet Hagi, İşadamı İsmail Medet Alibeyoğlu ve sinemaseverler katıldı.
Zor şartlara rağmen büyük bir başarı sağlamış olduklarını söyleyen Süleyman Karadağ, hemşehrilerinden destek istedi. Belediye başkanları ve kurum yöneticilerinden filmin izlettirilmesi için yeni projeleri hayata geçirmelerini beklediklerini ifade eden Karadağ, "Yolun Sonu, ne diye sorduklarında dedim ki filmden sonra söylesem olur mu? Şimdi söyleyeyim onu; yolun sonu güzeldir. Başkanlarımdan şunu isteyeceğim; diyeceğim ki sizden bir ricam var. İlçelerinizde haftanın birkaç günü 'Hadi bir filmi izleyelim' etkinliği adı altında proje başlatıp destek olurlarsa seviniriz. Çünkü filmde çok gizli bir belgesel vardı. Tarihimizden bahsedip eğitim ne kadar önemli olduğunu söyledik. En son olarak da bir vatanın ana sevgisinden daha önemli olduğunu 'Şivan' karakteriyle vurguladık. Merak edenlere gelin beyaz perdede izleyin diyorum" diye konuştu.
Filmi beğendiklerini söyleyen Karslılar, Süleyman Karadağ'ın daha büyük başarılara imza atacağına inandıklarını ifade ettiler.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
--------
-Filmin fragmanı
-Sinema salonu ve katılımcılar
-Dağpınar Belediye Başkanı Ömer Vargün'ün konuşması
-Digor Belediye Başkanı Nebi Kerenciler'in konuşması
-Esnaf Yusuf Emlik'in konuşması
-Oyuncu Sezgin Yıldız'ın konuşması
-Yönetmen Süleyman Karadağ'ın oyuncularla fotoğraf çektirmesi
-Süleyman Karadağ'ın konuşması

(Süre: 6 dk 23 sn, Boyut: 705 MB)

Haber-Kamera: Bedir ALTUNOK / KARS, (DHA)

==================

Kafedeki dilek ağacı, kimsesiz çocuklara da umut oldu

Bursa’nın 700 yıllık tarihi Cumalıkızık köyünde bulunan Kadı Efendi Konağı’nda kafe işleten Akif Akyıldız(36), dükkanına dilek ağacı koydu. Müşterilerin ağaca kurdele bağlayıp dilek diledikten sonra bağışladığı paralar ise her ay toplanarak Çocuk Esirgeme Kurumu’na gönderiliyor.
Akif Akyıldız, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan, Uludağ'ın eteklerindeki 700 yıllık tarihi Cumalıkızık Köyü’ndeki Kadı Efendi Konağı’nda 5 ay önce kafe açtı. Annesinin karnındayken babasını kaybeden Akyıldız, daha sonra işletmesinde müşterilerinin kimsesiz çocuklara yardım etmesi için ‘Nasıl para toplayabilirim?’ diye düşünmeye başladı. Dükkanının içine dilek ağacı koyan Akyıldız, buraya kurdele bağlayıp dilek dileyen müşterilerinden gönüllerin koptuğu kadar para atmasını istedi. Akif Akyıldız, toplanan paraları ise her ay Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağışlıyor.
"BABASIZ BÜYÜDÜĞÜ İÇİN ÇOCUKLARA KARŞI ÇOK HASSASIM"
Babasız dünyaya geldiğini söyleyen kafe sahibi Akif Akyıldız, “Babam vefat ettikten 3 ay sonra dünyaya gelmişim. Zorlu bir çocukluk dönemi geçirdim. O yüzden çocuklara karşı hassasım. 'Onlar için elimizden bir şey gelir mi? Bir şeyler yapabilir miyim? Bu işletmede kendimiz para kazanırken onlara da çam sakızı çoban armağanı kazancımızdan da bırakabilir miyiz? Gelen müşterilerimizi daha duyarlı hale getirebilir miyiz?' diye düşündük ve işletmemize bir nazar ağacı koyduk. Türk halkı böyle şeyleri sever. Dilek tutmayı sever. Dileğini tutarken, gönlünden koparsa Çocuk Esirgeme Kurumuna, kimsesiz çocuklara yardım eder diye düşündük. İşletmeyi açarken kimsesiz çocuklar için ne yapabilirim diye düşünmüştüm. Sonuç itibariyle böyle bir şey uyguladık. Ses de getirdi. Hem biz mutlu oluyoruz hem çocuklar mutlu oluyor. Kimsesiz olmadıklarını onlara hatırlatıyoruz. Amaç buydu ve ses de getirdi. Talep fazlasıyla var. Keşke herkes bizim gibi girişimlerde bulunsaö dedi.
"DAMLAYA DAMLAYA GÖL OLUR"
Ağaçta toplanan paralarla ilgili bilgi veren Akyıldız, “50 lira bırakanlar oluyor, 100 lira bırakanlar oluyor. Ne kadar bırakıldığının çok önemi yok. Önemli olan gönülden kopanlar. Damlaya damlaya göl olur. Bu bir başlangıçtır. Az veya çok insanlar bir şeyler bırakılıyor. Güzel rakamlar çıkıyor. Biz de üzerine bir şeyler ekleyerek ayda bir teslim ediyoruz. Kazancımın belli bir kısmını çocuklarımıza ayırıyorumö dedi.
"BİZLER DE DESTEK OLMAK İSTEDİK"
Eskişehir'den gezmek için Cumalıkızık’a geldiklerini belirten Gamze Tuna Büyükköse, “Cumalıkızık'ta kahvaltı yapmak istedik. Tesadüfen bu işletmeyi beğendik ve kahvaltımızı yaptık. Sonrasında böyle bir ağaç gördük. Ne olduğunu merak ettik. Yazıyı da görünce hikayesini sorduk. Hoşumuza gitti. Bizler de bir destekte bulunmak istedikö dedi.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
----------
-Dilek ağacından detaylar
-Toplanan paralardan detaylar
-İşletmeden detaylar
-Dilek ağacına ip bağlayan müşterilerden detaylar
-İşletme sahibi Akif Akyıldız röportajı
-Müşteri öportajı
-Drone görüntüleri

Süre: 04.51 Boyut: 542 MB

Haber: Muammer İRTEM - Kamera: Semih ŞAHİN/BURSA, (DHA)