DHA YURT BÜLTENİ - 2

  Marmara Adası'ndaki orman yangınında 80 hektar kül oldu (Ek bilgilerle) Balıkesir'in Marmara ilçesindeki ormanlık alanda dün saat 14.00 sıralarında çıkan yangın, 9 saat süren yoğun mücadelenin ardından saat 23.00 sıralarında kontrol altına alındı.

Marmara Adası'ndaki orman yangınında 80 hektar kül oldu (Ek bilgilerle)

Balıkesir'in Marmara ilçesindeki ormanlık alanda dün saat 14.00 sıralarında çıkan yangın, 9 saat süren yoğun mücadelenin ardından saat 23.00 sıralarında kontrol altına alındı. Yangında ilk belirlemelere göre 80 hektarlık alan zarar gördü. 5 ev ile 1 minibüsün de yandığı yangında çok sayıda hayvan telef oldu. Öte yandan yanan alanlar, drone ile havadan görüntülendi.
Balıkesir'in Marmara ilçesi Mestanağa bölgesinde, dün saat 14.00 sıralarında ormanlık alanda başlayan yangın, rüzgarında etkisiyle büyüdü. Alevlerin, yerleşim alanlarına ulaşmasıyla yüzlerce vatandaşlar evlerini tahliye etti. Orman Bölge Müdürlüğü'ne bağlı helikopterlerinde desteği ile müdahale edilen yangın, saat 19.00 sıralarında kısmen kontrol altına alındı. Akşam saatlerinde rüzgarın şiddetini daha da arttırmasıyla alevler Çınarlı bölgesinde yeniden yükselmeye başladı. 4 helikopter, 55 arazöz ve itfaiye aracı ile 110 personel ile alevlere müdahale edildi. İlçenin her yerinden görülen alevler çevrede bulunan hayvan çiftliğine de sıçradı. Yangın, saat 23.00 sıralarında, yangın tamamen kontrol altına alındı.
80 HEKTARLIK ALAN ZARAR GÖRDÜ, 5 EV İLE 1 MİNİBÜS YANDI
Yangına ilişkin açıklama yapan Marmara Adalar Belediye Başkanı Süleyman Aksoy, 9 saat süren müdahale ile facianın atlatıldığını söyledi. Aksoy, "Ekipler gece boyu yangının yeniden başlama riskine karşı nöbet tutarken, soğutma çalışmaları ise sürüyor. Yangın bir sabotaj sonucu çıkmadı. Bir vatandaşımızın evinin bahçesini temizlemesi neticesinde biriktirdiği otları yakması sonucu çıktığı söyleniyor. Araştırmalarımıza devam ediyoruz. Ciddi anlamda hayvanlar telef oldu. Yangında herhangi bir yaralanma veya ölümcül bir kaybımız yok. 7 arkadaşımız dumandan dolayı zehirlendi. İlk tespitlere göre 80 hektarlık bir alan yanmış durumda. Tespit çalışmalarımız sürüyor" dedi.
Öte yandan 9 saatlik yangının ardından yanan bölgeler drone ile havadan görüntülendi. Havanın aydınlanmasıyla facianın boyutu ortaya çıktı.
'ŞU ANDA ADADA HER ŞEY YOLUNDU'
Konuya ilişkin konuşan Marmara Adalar Belediye Başkanı Süleyman Aksoy, 'Yangın için 'bitti' demiştik ama küçük bir kıvılcımdan dolayı yine devam etti. Ancak artık tamamen 'bitti' ve 'kontrol altına alındı' diyoruz. Sabaha kadar sürecek olan soğutma çalışmalarının başında olduk. Ciddi anlamda hayvan telef oldu. Ahır dediğimiz bölümlerin büyük bir kısmı yandı. Yangında herhangi bir yaralanma veya ölümcül bir kaybımız yok. 7 arkadaşımız dumandan dolayı zehirlendi. Hepsi de kontrol ve tedavileri yapıldıktan sonra görevlerine geri döndü. 70-80 hektarlık bir alan yanmış durumda. Ama şu anda adada her şey yolunda" dedi.
Balıkesir'e bağlı Marmara Adası'nda çıkan yangının ardından İçişleri Bakan Yardımcısı Muhterem İnce, Balıkesir Valisi Ersin Yazıcı ve Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, yangının çıktığı alana gelerek yerinde incelemelerde bulundu. Yangınla ilgili bilgi alan yetkililer, daha sonra açıklama yapmak üzere kameraların karşısına geçti. Yangınla ilgili son rakamları paylaşan İnce, yangının tamamen kontrol altına alındığını ve soğutma çalışmalarının devam edeceğini belirterek, "Yangının sona erdiğini kontrol altına alındığını ve soğutma çalışmalarının arkadaşlarımız tarafından devam ettirildiğini söyleyebiliriz. Yaklaşık 50 söndürme aracımız burada görev yaptılar. 110 personelimiz yine buradalar. En yakın il ve ilçelerden gerekli destek sağlandı. Orman ve itfaiye ekipleri arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Kısa bir sürede yangının söndürülmesini sağladılar. Yangının yerleşim mekanlarına yakın olması sebebiyle olay biraz daha vahimleşti. Özellikle rüzgarın çok farklı yerlerden kuvvetli olarak esiyor olması kontrolün zaman zaman sağlanamadığı durumlar yaşattı. Çok şükür ki kontrol altına alındı, hiçbir cana zarar verilmeden soğutma çalışmalarımız devam ediyor" dedi.
'İDDİALAR DOĞRUYSA İŞLEM YAPILACAK'
Gazetecilerin yangının çıkış sebebiyle ilgili kendisine yönelttiği soruya İnce, "Elimize ulaşan bazı bilgiler ve deliller var. Tabi çalışmalarımız emniyet birimlerimizce devam ettiriliyor. Adli bir vaka oluşmuş ve olay adliyeye sevk edilmiş durumda. Şu an için bir gözaltı yok ama iddialar doğruysa gerekli işlemler yapılacak ve en yakın süreçte sonuçlandırılacaktır" yanıtını verdi.
'30 KİŞİ YARALANDI, 100 HAYVAN TELEF OLDU'
Muhterem İnce'nin ardından açıklama yapan Balıkesir Valisi Ersin Yazıcı, "Yangında yaralananların sayısı 30'a ulaştı, 100 hayvan da telef oldu. Bugün öğlen saatlerinde aynı anda 2 tane yangınımız vardı. Biri Dursunbey Alaçam'da biri de burada aynı saatlerde başladı. Dursunbey'deki yangın çok daha büyüktü ve orman teşkilatımız ciddi anlamda çaba sarf ederek orayı kontrol altına aldı. Buradaki yangın daha küçük başlamıştı ama ne yazık ki saat 17.00'den sonra buradaki yangının tehlikesi ve boyutları büyüdü. Oraya 7 helikopter müdahale etmişti, buraya ise 4 helikopter müdahale etti. Fakat helikopterlerimiz hava şartlarından dolayı çok iyi müdahale edemediler. Çok şükür can kaybımız yok, 30 tane hastamız oldu fakat ağır vakamız yok. Bütün hastalarımız ayrıldı hastaneden" dedi.
'ZARAR GÖREN VATANDAŞLARIMIZ İÇİN GEREĞİ YAPILACAK
Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz ise evleri yanan ve hayvanları telef olan vatandaşların zararlarının karşılanacağı söyleyerek, "Neşemizi kaçıracak negatif bir olay olmadı, bütün hasarlar telafi edilecektir. Orman bölgesi adı altında 6 hektar alan gerisi zeytinlik ve maki alanlarıdır. İnşallah sabaha kadar bir şey olmazsa herkes hayatına devam edecektir. Devletimizin sistemi çalışıyor, bu tür doğal afetlerde ne yapılıyorsa bütün vatandaşlarımız için gereken yapılacaktır" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
---------
-Yanan yerlerden görüntüler
-Yanan minibüsten detaylar
-Yanarak ölen kaplumbağadan detaylar
-Yangın söndürme helikopteri çalışırken
-Vatandaşlarla röportaj

Süre: 04.15 Boyut: 477 MB

Haber: Berktuğ ÖNCÜ - Kamera: Mehmet İNAN/MARMARA (Balıkesir), (DHA)

======================

Asırlık çınarın bayramlaşmaya gelen çocukları ve torunları eve sığmadı

Muş'un merkez Donatım köyünde yaşayan, 10 çocuklu, 107 yaşındaki Kemal Türeli, bayramda kendisini ziyarete gelen evlatları ve torunları ile eve sığmayınca bahçede bayramlaştı. Her bayram olduğu gibi bu bayramda yakınları ile birlikte olmanın sevincini yaşadığını söyleyen Türeli, "Bu mutlulukların en güzeli. Bu bayramda da çocuklarım, torunlarım ve köyden ziyaretime gelenler çok olunca bahçede bayramlaştık" dedi.
Donatım Köyü'nde dünyaya gelen Kemal Türeli, babası tarafından nüfusa isminin Fatma yazdırılması sebebiyle büyük sıkıntı yaşadı. Nüfus cüzdanındaki ismi sebebiyle askere de alınmayan Kemal Türeli, 35 yaşına kadar 'Fatma' ismiyle yaşadı. Mahkemede Fatma olan ismini Kemal olarak değiştiren Türeli, askere gitmek için müracaat etti. Yaşı geçtiği için askere kabul edilmeyerek çürük raporu verilen Kemal Türeli, hayatını Naile Türeli ile birleştirdi. Bu evlilikten Çiçek, Perizade, Müyesser, Müzeyyen, Malike, Cemal, Celal, Medet, Cevdet ve Necdet isimli 10 çocukları olan Türeli ailesinin nüfusu 50 torunla birlikte daha da kalabalıklaştı. 2 yıl önce eşini kaybeden Kemal Türeli, ilerleyen yaşına rağmen dinç görüntüsüyle dikkat çekiyor.
ÇOCUKLARI VE TORUNLARI EVE SIĞMADI
Kurban Bayramı sebebiyle çocukları ve torunları baba Kemal Türeli'nin evinde buluştu. Eve sığamayan aile bayramlaşmayı bahçede yaptı. Bahçeye konulan sandalyeye oturan Kemal Türeli, çocukları ve torunlarına tek tek el öptürdü. Ziyarete gelen köylülerle de bayramlaşan Türeli, çok mutlu olduğunu söyledi. Eşiyle çok mutlu bir hayat sürdüklerini ifade eden Kemal Türeli, "Eşimi kaybettikten sonra yaşlandığımı hissettim" dedi.
Kemal Türel'inin oğlu Cevdet Türeli, babasının 107 yaşında olmasına rağmen kendi ihtiyaçlarını karşılayabildiğini söyledi. Türeli, babasının sabah kalkıp bahçede oturduğunu, çocukları ile torunları ile sohbet ettiğini, ibadetini yapabildiğini anlattı. Köylüler ise köyün en yaşlısı olduğu için bayram ziyaretine Kemal dedeye geldiklerini söyledi.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
------------
-Kemal dedenin çocukları ve torunları ile bayramlaşmasından detaylar
-Kemal dede İle bayramlaşmaya gelen köylülerden detaylar
-Misafirlere şeker ikramı
-Köylülerin dede ile sohbet etmeleri
-Röportaj

Haber-Kamera: Mehmet AYDIN / MUŞ, (DHA)

=====================

Bebekler, SPA ile sağlık buluyor

İzmit'te hizmet veren bir SPA merkezinde 0-10 aylık bebeklere SPA imkanı sunuluyor. İşletme sahibi Gül Barbaros (32) SPA yapan bebeklerde sağlık açısından olumlu gelişmeler gözlemlendiğini ifade ederek, "Bebekler suda durabilmek için bir direnç gösteriyor. Bu direnç de bebeklerin hem kas hem de iskelet yapısının gelişmesine neden oluyorö"dedi.
İzmit'te hizmet veren bir bebek SPA merkezinde 0-10 aylık bebekler, önce özel tasarlanmış jakuzilerde suyun keyfini çıkarıyor daha sonra uzmanlar tarafından yapılan masajla ilk SPA deneyimlerini yaşıyor. İlk olarak Amerika'da görüp beğendiği bu tekniği Türkiye'de uygulamak isteyen Bebek Masaj Eğitmen Eğitmeni Gül Barbaros, SPA masajının bebekler üzerinde çok faydası olduğunu söyleyerek, bebeklerin hem fiziksel hem de bilişsel gelişimlerine katkı sağladığını belirtti.
Bebek SPA masajının Avrupa'da ve Asya'da uzun yıllardır 0-10 aylık bebeklere uygulandığını ve Türkiye'de son yıllarda yaygınlaşmaya başladığını belirten Gül Barbaros, "Özel yaptırmış olduğumuz küvetlerde, güvenli boyun simitleriyle bebekler yaklaşık 25 dakika boyunca yüzüyorlar. Buradaki amacımız bebeklerin kas ve iskelet gelişimine destek olmak. Bebekler suda durmak için bir direnç gösteriyor. Göğüs kafesi suyun altında olduğu için akciğer kapasiteleri de gelişiyor bebeklerin. Esneklikleri artıyor, motor becerileri gelişiyor bebeklerin. Yüzmeden sonra bebek masajı da yapıyoruz. Burada bebeklere yaptığımız masajda bütün ilgi bebeğin üzerinde olduğu için bebekler özgüven kazanıyor ve yine kas ve iskelet gelişimini destekliyoruz.ö dedi.
"UYKU VE YEMEK DÜZENİNE FAYDA SAĞLIYOR"
Gül Barbaros bebeklerin suda özgürce hareket edebilmesinin fizyolojik bir öneme sahip olduğunu ifade ederek, "Özellikle gaz ve kolik problemi olan bebekler, suda hareket ettiği zaman bağırsakları çalışıyor ve bu sorunun giderilmesine yardımcı oluyor. Düzenli SPA ile bebeklerin gaz ve kolik problemlerini ortadan kaldırmayı hedefliyoruz aynı zamanda uyku ve yemek yeme düzeninde de fayda sağlıyor. Bebekler yüzdükleri zaman daha fazla iştahlı oluyorlar ya da çok iştahlı bebek yüzme egzersiziyle biraz daha forma girebiliyor. O anlamda da sağlık açısından destekliyoruz bebeklerimiziö diye konuştu.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
-----------
-Bebeklerin jakuzilerdeki görüntüsü
-Bebeklere masaj yapılması
-İşletme sahibi Gül Barbaros ile röportaj
-Detaylar

Haber-Kamera: Alişan KOYUNCU-Selda Hatun TAN/İZMİT(Kocaeli),(DHA)

===================

Ağaç evde konaklamak için sıraya girdiler

Artvin'in Arhavi ilçesinde iki ıhlamur ağacının gövdesine yerden 10 metre yükseklikte inşa edilen 30 metrekarelik ev, bölgeyi ziyaret eden yerli ve yabancı turistlerin hizmetine açıldı. Çelik halatlar üzerine kurulan asma köprü ile çıkılıp inilen ahşap evde konaklamak isteyenler, rezervasyon yaptırarak sıraya girdi.
İzmir'de kendisine ait şirkette yöneticilik yapan inşaat mühendisi Osman Kaba, işlerini çocuklarına devretti ve 4 yıl önce memleketi Artvin'in Arhavi ilçesi Kemerköprü köyüne döndü. Yaz aylarında oturmak için evinin yanında kameriye yapmak isteyen Osman Kaba, sıra dışı bir yapıya daha imza attı. Kaba, ıhlamur ağaçlarının gövdesine, yerden 10 metre yükseklikte, 30 metrekarelik ev yaptı. Çelik halat üzerine kurulan 20 metre uzunluğundaki asma köprü ile çıkılıp inilen ev, ahşap direklerle desteklendi. Kaba, eve ise Lazca'da 'can yoldaşım' anlamına gelen 'Şurimşine' adını koydu. Sosyal medyada ünü yayılan evi görmek isteyenler, köye akın etmeye başladı. Gelen talepler üzerine evi konaklama tesisine dönüştüren Kaba, rezervasyonlar almaya başladı. Yayılan ihlamur kokusu ile ilgi odağı olan ahşap evde konaklamak isteyenler, rezervasyon yaptırarak sıraya girdi. İçerisinde yatak, masa ve sandalye bulunan ağaç evde tuvalet ve banyoda yer alıyor. Kırmızı deri kaplama özel bir yatak konulan evde romantik bir ortam oluşturuldu. Çatısı cam olan ve yatarken gökyüzü seyredilen evde kuş seslerinin eşliğinde konaklayanlar, keyifli anlar yaşıyor.
‘BİR AYLIK REZERVASYONLAR YAPILDI, YER YOK’
Talepler üzerine ağaç evi konaklamaya açtıklarını belirten işletmeci Murat Özgen, “Ağacın üzerinde insanlar kalmak için rezervasyon yaptırıyorlar. Yoğun bir ilgi var. Önümüzdeki bir ayında rezervasyonları yapıldı, yer yok. İnsanlar yattığı yerden doğayı yaşıyorlar. Güneşin doğuşunu ve batışını seyrediyorlar. Yağan yağmuru seyrediyorlar. Sabahları ise kuşların sesleriyle uyanıyorlar. İnsanlar mutlu oluyorlar" dedi.
'BURADA UYUMAK SIRA DIŞI BİR DUYGUYDU'
Ağaç evde konaklamanın değişik ve sıra dışı bir duygu olduğunu söyleyen Nezaket Çakmak da “Ağacın üzerinde uyuyup uyanmak sıra dışı bir şeydi. Köprüden çay bahçeleri arasından geçerek eve ulaştık. Sabah akşam kuş seslerini duyduk. Yattığımız yerden yıldızları seyrettik, sabah uyandığımızda gökyüzünü gördük. Mükemmel bir geceydi herkese burada kalmayı tavsiye ederimö diye konuştu.
'BİRAZ SALLANABİLİR AMA ÇOK SAĞLAM'
Sıra dışı şeyleri yapmayı sevdiği anlatan ağaç evin mimarı Osman Kaba, Türkiye'de çok ağaç ev olduğunu belirterek bunun değişik olduğunu söyledi. Kaba, "Bunu yaparken İskandinav ülkelerinden esinlendim. Değişik bir şey oldu. Bazıları gece uyurken sallanıyor diye korkuyor, bazılarının ise çok hoşuna gidiyor. Sonuçta ağaç biraz sallanabilir ama çok sağlam. Yağmur, kar, gökyüzü ve yıldızları seyretmek için üstünü açık yaptım. Değişik bir şey oldu, beğenildi. Yeşil ağaç yapraklarının ıhlamur çiçeklerinin içerisinde bir ağaç evimiz oldu. Çok sayıda talep alıyoruz İl dışından hatta yurt dışından. Farklı bir konsept oldu. Otel odası değil köy evi değil. Aileler gelip burada eğleniyor ve mutlu ayrılıyorlarö ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Ağaç ev detayları
Evde konaklayanlardan detay
Ağaç evin içinden detaylar
Ağaçlardan detay
Konaklayanlarla röp.
Evin işletmecisi ile röp.
Evi yapan Osman Kaba ile röp.
Detaylar

Haber: Aytekin KALENDER - Kamera: Mehmet Can PEÇE ARTVİN,(DHA)

=====================

65 yıldır el tezgahında dokumacılık yapıyor

Denizli'nin tekstil ve dokumacılıkta öne çıkan Babadağ ilçesinde yaşayan 75 yaşındaki Mehmet Cengiz Yılmaz, 10 yaşında babasından öğrendiği dokumacılık mesleğini, yıllara meydan okuyan ve kol gücüyle çalışan el tezgahında sürdürüyor. Teknolojiye direnen 4 çocuk, 11 torun sahibi Yılmaz, ilçede el işi dokumacılığın son temsilcisi olduğunu, bu işi ölene kadar yapmak istediğini söyledi.
Babadağ'da yaşayan Mehmet Cengiz Yılmaz, 10 yaşında babasının yanında dokumacılık yapmaya başladı. Çocukluğunu ve gençliğini tahta el dokuma tezgahının başında geçiren Yılmaz, 65 yıl boyunca aralıksız mekik dokuyarak, masuralardaki ipliklere hayat verdi. Yılmaz, gelişen teknolojiyle birlikte makineleşmeye yönelenlerin aksine baba mesleğini yaşattı. Çam ağacından yapılmış el tezgahı ile teknolojiye direnen 4 çocuk, 11 torun sahibi Yılmaz, günde 2 saat atölyesinde vakit geçiriyor. Eski yöntemlerle makarasına ip saran Yılmaz, el tezgahının başına geçip, mekiğini ip ve dizgilerinin arasına bırakıyor. Nasır tutan elleriyle tefeyi kendisine çeken ve tezgahının pedallarına basan Yılmaz, 2 günde bir masa veya koltuk örtüsü üretiyor.
'BU MESLEĞİN SON DEMLERİNİ DOKUYORUM'
Babadağ'da eskiden birçok evde tezgahta dokumacılık yapıldığını anlatan Yılmaz, "Babadağ, dokumanın başkenti olarak bilinir. Ancak teknolojinin gelişmesiyle birlikte mesleğimiz tükenme noktasına geldi. Eskiden her evin altında dokuma tezgahları olurdu. Sokaklarda hep tezgah sesleri duyulurdu. İlçemde bu mesleğin son temsilcisi benim. Benden başka el işi dokumacılık yapan kimse yok. Artık bu mesleğin son demlerini dokuyorum. Teknolojiye direnmeye devam ediyorum. Ölene kadar mesleğimi devam ettireceğim" dedi.
El işiyle dokunan bir ürünün özel bir işçilikten geçtiği için seri üretime kıysala daha güzel ve sağlam olduğunu vurgulayan Yılmaz, şöyle dedi:
"Mesleğimizin sona ermesine üzülsem de elimden bir şey gelmiyor. Hayatım dokuma tezgahıyla geçti. Hala evimin bodrum katındaki imalathaneme iniyorum, tezgahımın başına geçiyorum. İpliklerimi hazırlıyorum. Günde 2 saat burada çalışıyorum. Tezgahımla burada vakit geçirmek beni dinlendiriyor. Huzuru burada buluyorum. Kol ve ayak gücüyle çalışan tezgahım benim için ayrıca bir jimnastik makinesi. Şu anki sağlığımı da mesleğime borçluyum."

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
-------------
-Mehmet Cengiz Yılmaz'ın atölyesine girmesinden görüntü
-Yılmaz'ın el tezgahında dokuma yapmasından görüntü
-Yılmaz'ın eski yöntemle masuraya iplik sarmasından görüntü
-Yılmaz ile röp.

Haber-Kamera: Deniz TOKAT / DENİZLİ, (DHA)

=================

Çeşme'de zabıta, gıda maddesi satan işyerlerini denetledi

Kurban Bayramı'nda nüfusun 1 milyona ulaştığı Çeşme ilçesinde zabıta ekipleri, gıda maddesi satan işyerlerini denetledi. Ruhsata, hijyen koşullarına ve fiyat listelerine bakan zabıta ekipleri, kurallara uymayanlara ceza kesti. Çeşme Belediye Başkanı CHP'li Ekrem Oran, yüksek fiyatlarla mücadele için ilçe merkezinin yanı sıra Alaçatı ve Ilıca mahallelerinde kafe açtıklarını, vatandaşların burada çayı 2 TL'ye, kahveyi 5 TL'ye içebileceklerini söyledi.
Çeşme bayram tatili nedeniyle 1 milyon kişiyi ağırladı. İzinlerin iptal edildiği Çeşme Belediyesi'nde zabıta ekipleri, gıda maddesi satan işyerlerini bayramda da denetledi. İşyerlerinin ruhsatlı olup olmadıklarını, hijyen koşullarını ve fiyat listelerini kontrol eden zabıta ekipleri, kurallara uymayanlara ceza kesti. İşyeri sahipleri denetimden memnun olduklarını belirterek, zabıtaya destek verdi. Restoran işletmecisi Cengiz Yanar, müşterilerin yoğun olduğunu vurgulayarak, "Belediyenin görevi belli. Bizim de görevimiz belli. Belediye temizliğe bakacak, resmi olan evraklara bakacak. Belediyenin işi o. Biz de işletme olarak temizliğe çok önem veriyoruz. Kendimizin yemediği yemeği, müşterimize sunmuyoruz. Ayrıca fiyat listesine çok dikkat ediyoruz. Fiyatlar mekanlara göre değişiyor. Bizler kalıcı bir mekanız. Bu nedenle fiyat listemize dikkat ediyoruz. Sezonluk işletmelerin böyle bir uygulaması oluyor maalesef. Bizim öyle bir şansımız yok, yapmak da istemeyiz. Belediyenin daha da sıkı denetim yapması lazım" dedi.
'BELEDİYEYE AİT KAFELERE BEKLERİZ'
Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran ise belediyenin açtığı kafelerde yiyecek ve içeceklerin uygun fiyata satıldığını belirterek, şöyle dedi:
"Misafirlerimizin mağduriyet yaşamaması için denetimleri artırdık. Hijyen koşulları, fiyat tarifeleri, işgaliyeler, ruhsat, hepsine bakıyoruz. Kontrollerde çok büyük sorunlar olmadığını gördük. Sosyal belediyeciliğin gereği olarak belediyemizin kafelerine de misafirlerimizi bekliyoruz. Kafelerimizde çok uygun fiyatlar var. Çeşme merkezde, Alaçatı'da ve Ilıca'daki kafelerimiz bulunuyor. 'Alaçatı, paraçatı' denilerek, ilçemizde fiyatların pahallı olduğu söylendi. Belediye kafelerimizde fiyatlar uygun. 2 liraya çayımızı, 5 lirayla Türk kahvemizi içebilirsiniz. Soğuk içecekler 5 TL, ayran 4.5 TL, tatlılar 12 TL, börekler 2.5 TL" dedi.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
-----------
- Denetimlerden görüntü
- İşyeri sahipleriyle röportaj
- Belediye Başkanı Ekrem Oran ile röportaj
- Anons

Haber: Taylan YILDIRIM- Kamera: Tekin GÜRBULAK / ÇEŞME (İzmir), (DHA)