DHA YURT BÜLTENİ 20

İZMİR'DE 'KANLI AY TUTULMASI' İZMİRLİLER, 21'inci yüzyılın en uzun ay tutulması olması beklenen 'Kanlı Ay Tutulması'nı ilgiyle izledi.

İZMİR'DE 'KANLI AY TUTULMASI'

İZMİRLİLER, 21'inci yüzyılın en uzun ay tutulması olması beklenen 'Kanlı Ay Tutulması'nı ilgiyle izledi. Yüksek yerlere çıkarak nadiren gerçekleşen bu doğa olayını izleyenler, cep telefonlarıyla bol bol fotoğraf çekti.

21'inci yüzyılın en uzun ay tutulması olması beklenen 'Kanlı Ay Tutulması' gerçekleşti. İzmir'de akşam saatlerinde başlayan doğa olayını görmek isteyen vatandaşlar yüksek yerlere çıkarak 'Kanlı Ay Tutulması'nı izledi. Yaklaşık 1 saat 40 dakika süren ve nadiren gözlemlenen bu doğa olayını izleyen vatandaşlar bol bol hatıra fotoğrafı çekti.

Reklam
Reklam

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
- 'Kanlı Ay Tutulması'ndan görüntü
- Şehir ışıklarından görüntü
- Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Mehmet GÜNEY/İZMİR, (DHA)

===================================

KOCAELİ'Yİ SAĞANAK VURDU, MAHSUR KALAN 20 KİŞİ KURTARILDI (4)

Sayın Haber Müdürlerinin dikkatine;

'Kocaeli'yi sağanak vurdu, 10 kişi mahsur kaldı' başlıklı haberimiz kaynağından alınan bilgilerle düzeltilerek yeniden geçilmiştir.

----------------------------------------

KOCAELİ'nde akşam saatlerinde etkili olan sağanak hayatı olumsuz etkiledi. Gebze ilçesi Ballıkayalar mevkiinde derenin yükselmesiyle piknik yapmaya gidenler, sera, bağ ve bahçelerinde mahsur kalan toplam 20 kişi itfaiye ve AFAD ekipleri tarafından kurtarıldı.

Ballıkkayalar mevkiine piknik yapmak için giden ve sera ile bahçelerde çalışan kişilerle, arazilerini kontrole gidenler, akşam saatlerinde şiddetli yağış nedeniyle taşan derenin de etkisiyle mahsur kaldı. Vatandaşlar yükselen sulardan kurtulmak için konteyner ve ağaçların üzerlerine çıktı. Mahsur kalan 20 kişiyi kurtarmak için olay yerine arama kurtarma ekipleri ve 1 adet helikopter sevk edildi. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ekipleri ve AFAD ekipleri mahsur kalan kişileri zodyak botlarla taşıdı.

Reklam
Reklam

VALİ AKSOY: 20 KİŞİYİ KURTARDIK

Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy twitter'dan yaptığı açıklamada, "Gebze Ballıkayalar bölgesinde mahsur kalan 6 kişi de helikopterle kurtarılmıştır. Mahsur kalan toplam 20 kişi kurtarılmıştır." paylaşımda bulundu.

RAYLARDAKİ ÇÖKME NEDENİYLE TREN SEFERLERİNDE AKSAMA MEYDANA GELDİ

Öte yandan, Kocaeli'nde yaşanan şiddetli yağış nedeniyle Gebze-İzmit arasında 61'inci kilometrede rayların altındaki toprak çökmesi ve su birikmesi nedeniyle seferlerde aksama yaşandı. Ankara-İstanbul seferini yapan Yüksek Hızlı Tren İzmit Garı'nda durdurularak yolcular trenden indirildi. Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin tahsis ettiği 19 otobüs ile yolcular İstanbul'a gönderildi.

MAHSUR KALAN VATANDAŞLAR KONUŞTU

Kocaeli'nin Gebze ilçesi Ballıkayalar mevkiinde derenin yükselmesiyle mahsur kalan vatandaşlardan Hüseyin Cellat, "Hava bir anda bastırdı. Önce hayvanları kurtarmaya çalıştık. Bir anda tarladan üzerimize sel suyu gelmeye başladı. Bizim orada bahçemiz vardı. Hayvanları otlatmaya gitmiştik. Birden su gelince ağaçların üzerine çıkıp kendimizi kurtarmaya çalıştık." dedi.

Reklam
Reklam

Sular gelmeye başlayınca insanların bağrışmalarını duyduğunu söyleyen Münir Taşdemir ise, "Fırtına başlayınca bir şey olmaz herhalde dedik. Bir müddet sonra baktık ki tarladan, yaklaşık 500 metre uzaktan gördük. Sel çok fena geliyordu. Bizim orada hayvanlarımız vardı. 4 kişiydik orada. Civarda insanların bağrıştıklarını duyduk. Ağaçlara çıkmışlar. Helikopter çağırın diye feryat ediyorlardı. Ben aradım ama helikopter çok geç geldi. Çatıda aşağı yukarı bir buçuk iki saat kadar bekledik. Çatıda 4 kişiydik. Sel çekilmeye başladı. Su çekilmeye başlayınca helikopter gelip aldı bizi" diye konuştu.

'BÜYÜKBAŞ HAYVANLAR YÜZÜYORDU'

Suyun derinliğinin kısa bir süre içerisinde arttığını söyleyen Süleyman Çam da, "Biz ağacın üzerinde 2 saate yakın bekledik. Ağacın altındaki suyun derinliği 2 metreye ulaştı. O sırada büyükbaş hayvanların yüzdüğünü gördük. 500-600 kilo ağırlığında hayvanlar, bazıları zaten telef oldular. Suyun debisi o kadar yüksekti ki herhangi bir aracın girmesi mümkün değildi. Kepçe bile girmeyecek duruma geldi. Sadece helikopterle oradan alınabilirdik. Helikopter de çok geç geldi. Ama helikopterdeki arkadaşlarla konuştuğumuzda da kendilerinin 10 dakika önce haberlerinin olduğunu söylediler. Burada bir koordinasyon eksikliği vardı. Buradan yaklaşık 1 kilometre ileride 2 dere yatağının arasında bizim yerimiz var. Önce Hüseyin abi ağaca çıktı. Ben hayvanların iplerini kesmeye çalışıyordum kendilerini kurtarsınlar diye. Onlarla uğraşırken güçsüz kaldım. Boğazıma kadar suyun içerisindeydim. Hep birlikte aynı ağaca çıkıp kader birliği yaptık. Biz aynı ağaçta 3 kişiydik. Hüseyin abinin eşi küçük bir ağaca tutundu. Hüseyin abi onu kurtarmak için az kalsın suya atlayacaktı. Ben tuttum. Atlamış olsaydı şu anda ikisi de ölmüş olabilirdi.

Reklam
Reklam

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Helikopterin iniş anı
-Kurtarılanlar
-Kurtarılan vatandaşyların olayı anlatması
---------------------------
-Trenin yavaşlayıp durması
-Trenden detaylar

HABER-KAMERA: Haluk TURGUT-Dinçer AKBİR / KOCAELİ (DHA)

====================================

Yıldırım: Meclisimizin daha da güçlenmesi için çalışmaya devam edeceğiz (5)
YILDIRIM, DEVAMSIZLIKTAN ATILDIĞI DEÜ'YE GERİ DÖNDÜ

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Binali Yıldırım, İzmir'deki programını akşam da sürdürdü. Tebrikleri kabul eden TBMM Başkanı Binali Yıldırım ardından Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) 36’ncı kuruluş yıldönümü programına katıldı. Balçova’daki bir otelde düzenlenen programa, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir Valisi Erol Ayyıldız’ın yanı sıra AK Parti İzmir milletvekilleri ve DEÜ mezunları katıldı. Törenin sürprizi ise TBMM Başkanı Binali Yıldırım’dan geldi. Hükümet tarafından çıkarılan öğrenci affından yararlanan Yıldırım, devamsızlık nedeniyle atıldığı Fen Bilimleri Enstitüsü Gemi İnşaatı Yüksek Lisans Bölümü’nde sürdürdüğü eğitim hayatına geri döndü. Öğrenci kimlik kartını DEÜ Rektörü Nükhet Hotar’ın elinden alan Yıldırım, "Öğrenmenin yaşı yok diyorum. Artık hikayesini anlatmak farz oldu. Yıl, zannediyorum 1979. İstanbul Teknik Üniversitesi Gemi İnşa Fakültesi. Mezun olduktan sonra hem çalışıp hem de yüksek lisans yapmaya karar verdik. O ara DEÜ yüksek lisans programı açmıştı. O programın sınavlarına girdik. Kazandık. Kaydımızı yaptık. Ancak kısa bir süre sonra İstanbul Teknik de sınav açmıştı, onu da kazandık. İstanbul’da oturduğumuzdan İzmir’deki yüksek lisans öğrenciliğine devam edemedik. Devamsızlıktan atıldık. Şimdi çıkardığımız aftan dolayı tekrar dönme imkanı bulduk. Ben de DEÜ’nin meşhur mezunlarından değilim ama atılan öğrencisi olarak karşınızdayım" dedi.

Reklam
Reklam

TBMM BAŞKANI YILDIRIM: ÇOĞULCU ANLAYIŞI YAYGINLAŞTIRMAMIZ GEREKİYOR

İzmir’de Dokuz Eylül Üniversitesi’nin (DEÜ) 36’ncı kuruluş yıldönümü programında konuşan TBMM Başkanı Yıldırım, "Yasakçı, tek tipçi bir anlayıştan; demokratik, çoğulcu bir anlayışı yaygınlaştırmamız gerekiyor. Düşüncelerin önüne barikatlar kurulmasına izin vermeyelim. Hukuk sistemine demokrasiye çok ama çok önem verelim. Bunun ne kadar anlamlı olduğunu 15 Temmuz bize gösterdi. Bu ülkenin bütün renklerini, bütün inşalarını kucaklayacağız. Bilginin peşinde koşacağız. Bilgi neredeyse oradan alacağız. Bilgi artık elinizin altında" dedi.

TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Dokuz Eylül Üniversitesi’nin 36’ncı kuruluş yıldönümü programına katıldı. Burada konuşma yapan Binali Yıldırım, İzmir’in tüm Türkiye’nin takdirini kazanmış bir il olduğunu vurguladı. DEÜ Rektörü Nükhet Hotar’ın hem akademik hem siyasi tecrübesiyle üniversiteye çok şeyler katacağına inandığını söyleyen Binali Yıldırım, "Bakanlığım, başbakanlığım döneminde her fırsatta üniversitelerin akademik yıl açılışlarına katılmaya gayret ettim. Bu çerçevede geçtiğimiz yıl başbakan olarak DEÜ açılışında bulunmuştum. Son yapılan seçimlerde sizlerin desteğiyle İzmir milletvekili olarak meclisteyim. Milli iradenin yeri olan Gazi Meclisi’nin başkanı seçildim. Çok değer verdiğim üniversite ziyaretlerine inşallah devam etmeyi sürdüreceğim. Üniversiteler ülkemizin evrensel düşünce kuruluşlarıdır" dedi.

Reklam
Reklam

Üniversitelerin sadece yüksekokul öğrencilerine vizyon verme, analitik düşünme melekesini kazandırmadığını vurgulayan Binali Yıldırım, üniversitelerin öğrencilerin özgüveninin de gelişmesi için çok büyük katkılar sağladığını dile getirdi. Üniversitelerin ülkenin geleceği olduğunu söyleyen Yıldırım, "Üniversiteler ülkemizin kalkınması, ilerlemesi, modernleşmesi için itici güç verirler. Evrensel düşüncenin daha da güçlenmesi yolunda üniversitelerin sorumluluğu vardır. Üniversitelerin çok daha güçlenmesini arzu ediyoruz. DEÜ 1982 yılında kurularak eğitim ve öğretime başladı. Geçen bu süre içinde görüyoruz ki ülkemizin saygın üniversiteleri arasında yerini aldı. Başarılarını her yıl daha da arttırarak İzmir’in ve Türkiye’nin ilerlemesine büyük katkılar sağladı" diye konuştu.

'DÜŞÜNCELERİN ÖNÜNE BARİKATLAR KURULMASINA İZİN VERMEYELİM'

Türkiye’nin son 16 yılda büyük değişimler yaşadığını kaydeden Yıldırım, "Her alanda ülkemizi büyüttük, kalkındırdık. Çok şükür bugün ülkemiz; Cumhuriyetimizin 100’üncü yıl hedeflerine, Atatürk’ün işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesine emin adımlarla yürüyor. Ülkemizin geldiği noktayı anlamak için belki de sadece üniversitelere bakmak yeterlidir. Yasakçı, tek tipçi bir anlayıştan, demokratik, çoğulcu bir anlayışı yaygınlaştırmamız gerekiyor. Düşüncelerin önüne barikatlar kurulmasına izin vermeyelim. Hukuk sistemine demokrasiye çok ama çok önem verelim. Bunun ne kadar anlamlı olduğunu 15 Temmuz bize gösterdi. Bu ülkenin bütün renklerini, bütün inşalarını kucaklayacağız. Bilginin peşinde koşacağız. Bilgi neredeyse oradan alacağız. Bilgi artık elinizin altında" dedi.

Reklam
Reklam

'ARTIK SESİ ÇIKAN BİR ÜNİVERSİTE OLACAK'

DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar ise, "Bizler, Dokuz Eylül ailesi olarak önümüzdeki dönemde de evrensel eğitim anlayışımız, çağı yakalayan bilimsel çalışmalarımız ve nitelikli akademik yapımızla ülkemizin gelecek kuşaklarını yetiştirmeye, halkımıza hizmet etmeye devam edeceğiz. Bugün geldiğimiz noktada Türkiye’nin 2023, 2053 ve 2071 vizyonu ile şekillenen ulusal politikalarında üniversitemizin olması gereken yerinin de farkındayız. Dokuz Eylül Üniversitesi olarak, önümüzdeki dönemde sosyal hayatın dinamiklerine, ülkemizi, halkımızı ve insanlığı ilgilendiren konulara daha da duyarlı olmaya özen göstereceğiz. Yaşanan değişimi, farklılıkları, kendi üslubumuzla değerlendirecek ve fikrimizi paylaşacağız. Bunu yapmamızdaki temel amaç, akademi dünyası ile ilgili paydaşlarımız arasındaki mesafeyi mümkün olduğunca azaltmak olacaktır. Türkiye, dünyanın sayılı ekonomilerinden biri olan, sosyal yapısı itibariyle 'birliğe ve dirliğe' önem veren büyük ve güçlü bir ülkedir. Uluslararası camiada ülkemiz, artık vatandaşları ikinci sınıf insan muamelesi görmeyen ve mazlumların ümitlerini gerçekleştiren bir ülke konumunda bulunmaktadır. Bu gücün temelinde ise barış ve sosyal adaleti temin noktasında hukuk devletinin gereğini yerine getiren; seçilmiş iradeyi gerçek anlamda yetkilendiren bir mekanizmanın olmasıdır. Buradan aldığımız güçle üniversitemizin standartlarını, eğitim kalitesini, araştırma altyapısını güçlendirmek; AR-GE faaliyetlerimizin niteliğini artırarak, paydaşlarımızla işbirliklerimizi daha da geliştirmeyi hedeflemekteyiz. Artık sesi daha çok çıkan bir üniversite olacağız" dedi.

Reklam
Reklam

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
- TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ın salona gelmesi
- Toplantının yapıldığı salondan detay görüntü
- Binali Yıldırım’ın konuşması
- Binali Yıldırım’ın yüksek lisans öğrenci kimliğini alması
- Salondan detay ve genel görüntü

Haber: Umut KARAKOYUN- Kamera: Mücahit BEKTAŞ/ İZMİR, (DHA)

===============================================