DHA YURT BÜLTENİ 22

İNŞAATTAN DÜŞEN 2 İŞÇİDEN BİRİ ÖLDÜ, DİĞERİ AĞIR YARALI ANTALYA’nın Gazipaşa ilçesinde çalıştıkları inşaatın 3’üncü katından düşen Yüksel Gökmen yaşamını yitirirken, Davut Balcı ise ağır yaralandı.

İNŞAATTAN DÜŞEN 2 İŞÇİDEN BİRİ ÖLDÜ, DİĞERİ AĞIR YARALI

ANTALYA’nın Gazipaşa ilçesinde çalıştıkları inşaatın 3’üncü katından düşen Yüksel Gökmen yaşamını yitirirken, Davut Balcı ise ağır yaralandı.

Gazipaşa’ya bağlı Beyobası Mahallesi Hacıçelik Sokak’taki bir inşaatta çalışan Yüksel Gökmen ve Davut Balcı, saat 15.30 sıralarında, binanın 3'üncü katına vinçle malzeme çıkardıkları sırada henüz bilinmeyen nedenle düştü. Zemine çakılan Yüksel Gökmen ve Davut Balcı ağır yaralandı. Çevredekilerin durumu fark etmesi üzerine olay yerine jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi.

Reklam
Reklam

Yaralı Davut Balcı çevredekilerin yardımıyla hastaneye götürülürken, ağır yaralı olan Yüksel Gökmen ise gelen ambulansla Gazipaşa Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Yüksel Gökmen, hastanede yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Gökmen'in cenazesi savcının incelemesinin ardından morga konuldu.

Vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar olan Davut Balcı ise ileri tetkik ve tedavi için Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi.

Olayla ilgili inşaat sahibi ve vinç operatörü jandarma tarafından ifadesi için karakola götürüldü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ (Cep telefonu)
--------------
- İnşaattan görüntü
- Olay yerinden görüntü

HABER- KAMERA: Yücel BULUT/GAZİPAŞA (Antalya), (DHA)

================

BİNALİ YILDIRIM: BÖLÜCÜLÜK YOK, EYALET GİBİ DÜŞÜNCELER YOK

İzmir'de Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) ve İş ve Meslek Hastalıkları Uzmanları Derneği tarafından Sabancı Kültür Merkezi'nde Meslek Hastalıkları Kongresi düzenlendi. Kongreye, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Binali Yıldırım, EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, CHP ve Ak Parti İzmir Milletvekilleri, iş dünyası ve sendika temsilcileri yöneticileri yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Meclis Başkanı Binali Yıldırım, "Hangi kesimden olursanız olun, üzerinde tartışılmayacak gerçeklerimiz ortadadır; ülkenin milleti ve devleti ile bağımsız bütünlüğü. Bölücülük yok, eyalet gibi düşünceler yok. Bayrağımız, toprağımız devletimiz ve milletimiz asla tartışma konusu olamaz" dedi.

Reklam
Reklam

Kongrede konuşan Meclis Başkanı Binali Yıldırım, isim vermeden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na göndermede bulundu ve "Doktorlarımıza sormak lazım; biz dört dönem milletvekiliyiz. Bu meslek hastalığına girer mi, girmez mi? Sürekli sendika başkanı olanlar meslek hastalığına yakalanmış mı, yakalanmamış mı? Oda başkanları, kooperatif başkanları, sürekli muhtarlık yapanlar meslek hastalığı grubunda mıdır değil midir? Seçim kaybettiği halde koltuk kaybetmeyen parti başkanları bu hastalığın içinde midir, değil midir programa dahil etmek lazım" diye konuştu. Daha sonra iş sağlığı ve güvenliğinin son derece önemli bir konu olduğunu kaydeden Binali Yıldırım, toplantıda bulunanların önemli bir bölümünün hekim olduğunu düşündüğünü söyledi. Yıldırım, "Bizi bu topraklarda var eden, Söğüt'te başlayan yolculuğumuz ve orada Osmanlı'nın bütün dünyaya ilan ettiği bir prensibimiz var. 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.' Bu nedenle hekimlerimiz çok önemli. Hekimlik kutsal bir meslek. Yapılan işlerin doğurduğu farklı sıkıntıların ortak adı olan meslek hastalıkları sıradan hekimlik ile tedavi edilecek bir iş değil, uzmanlık gerektiriyor. Bu nedenle meslek hasatlıkları bölümünün DEÜ'de kurulması bu bakımdan heyecan verici bir fikir. Bu şehrin milletvekili olarak bu projeye gönülden destek veriyorum" diye konuştu.

Reklam
Reklam

YILDIRIM'DAN ÖZELEŞTİRİ

Yalnızca tıbbi tedbirler ile meslek hastalıklarıyla mücadele edilemeyeceğini vurgulayan Binali Yıldırım, çalışma hayatında 3 ayağın bulunduğunu, bunun; çalışan, çalıştıran ve iş yeri olduğunu dile getirdi. Yıldırım, "Bunlardan hangisi daha önemli, hangisi daha önemsiz? Patron olabilirsiniz ama çalışan olmayınca üretim olmaz. Çalışan işin merkezindedir" diye konuştu. Türkiye'de her hangi bir konuda sorun yaşanmadan yasal düzenlemelerin yapılmadığını ifade eden Yıldırım, şunları söyledi: "Maalesef ülkemizde herhangi bir konuda yasal düzenleme hayatın doğal akışı devam ederken yapılmıyor. Nerede bir kaza var, nerede olağanüstü gelişme oldu; telaşla, panikle bir düzenleme yapıyoruz. Sonra o düzenlemeyi ya çok abartıyoruz ya da ihmal ediyoruz ve uygulama kabiliyeti sınırlı oluyor. Her kazadan sonra bir düzenleme yapmak yerine hiçbir kaza olmadan oturup uzmanlarıyla, çalışanlarla, çalıştıranlarla, akademisyenlerle, hekimlerle enine boyuna görüşüp konuşup yapmak bizi daha doğru sonuca götürecektir. 2012'de çıkardığımız kanunla kamu ve özel sektör ayrımı gözetmeksizin bütün çalışanlar kapsama dahil edildi. Kanun ile bütün işyerlerinde sağlıklı ve güvenli çalışma ortama hedeflendi. Kanun kapsamına stajyerler ve çıraklar da dahil edildi. Her çalışanın iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili uygulamalardan faydalanması öngörüldü. Alınması gereken tedbir, yapılması gereken düzenleme ihtiyacı varsa Meclisimiz bunu yapacaktır. Ben bu noktada Meclisin meslek hastalıklarına, çalışan hayatının her kesimin beklentisini sağlayacak şekilde düzenlenmesi bakımından çok ciddi çalışmalar yapabileceğini düşünüyorum."

Reklam
Reklam

'DÜNYADA 2,5 MİLYON İNSAN HAYATINI KAYBEDİYOR'

Bugün 7,5 milyar dünya nüfusunun 3 milyardan fazlası emeği ile geçindiğini, yani çalıştığını söyleyen Yıldırım, şunları belirtti: "Alın teri ve akıl teri döküyor. Bu insanlar çalışma şartlarının kötü olması sebebiyle ya canlarını ya da sağlıklarını riske atarak üretim yapmak zorunda. Dünyada 1 milyona yakın iş kazası meydana geliyor. İş kazası ve meslek hastalıkları sonucu her yıl dünyada 2,5 milyon insan hayatını kaybediyor. Ayrıca çok sayıda insan da artık engelli hale geliyor, iş göremez hale geliyor. Türkiye'de 1 milyon 800'ü aşan işyerinde 20 milyondan fazla çalışan var. İşyerlerinde her şey mükemmel desek doğru demiş olmayız. Zaman zaman kazalar olmuyor değil. Haslıklar oluyor. Kazalar ve meslek hastalıkları dikkate alındığında dünyada durum neyse Türkiye'de de aynı. Bu durumdan en fazla zararı yine kendimiz görüyoruz. Sosyal barışımız yara alıyor. Maddi kayıpları biraz daha çalışarak, yorularak telafi edebiliriz ama kaybettiğimiz canları, kaybolan sağlığı geri getiremiyoruz mevcut tablonun resmini doğru çekip gelecekte neler yapmamız lazım geldiği üzerinde daha çok düşünmeliyiz. Bu toplantılardan ortaya çıkacak sonuçların yasal düzenleme gerektiren kısımlarını TBMM ile paylaşacağınızı ve milletvekilleri vasıtasıyla takip edeceğinizi düşünüyorum. Yasal tedbir gereken konularda üzerimize düşen sorumluluğunu yerine getireceğimizden emin olabilirsiniz. Türkiye'nnin petrolü, doğalgazı yok, yani mutlak üstünlüğümüz yok. Her kuruşumuzu alın teri ile kazanıyoruz. Çalışanın güvenliği ve ortamın huzuru çok önemli. Bazı zorluklar yaşadığımız gerçek. Ancak yaşadığımız sıkıntılar işçileri de, işverenleri de yakından ilgilendiriyor ve etkiliyor. Ama şunu bilmenizi istiyorum, bu durum geçicidir."

Reklam
Reklam

'MİLLİ PARALARINI SİLAH OLARAK KULLANIYORLAR'

Ekonomideki gelişmeler üzerinden konuşmasını sürdüren Binali Yıldırım, "Dünyadaki mevcut statükonun bozulmasını istemeyen kimi ülkeler milli paralarını silah olarak kullanmaktan geri durmuyor. Türkiye'deki iş ortamını da tehdit eden bu operasyonlar işçilerimizin çalışma güvencesine de zarar veriyor. Geçmişte de benzer sıkıntılarla karşı karşıya kaldığımızı hatırlayın. Türkiye güçlendikçe bu sıkıntıların üstesinden geleceğimizden şüpheniz olmasın. İstenen açık ve nettir. Başına ve ensesine vurularak ekmeyi alınacak bir Türkiye istiyorlar. Bu eskiden böyleydi. 'Benim de söyleyecek sözüm var' diyen ve 'bölgemdeki olan bitenden ben de sorumluyum, binlerce kilometre uzaktan gelip burada proje yürütenlere karşı dimdik duralım, sınırlarımızı tehdit eden terörü sadece sınır içinde değil sınır dışında da kaçtıkları yere kadar kovalayarak yok edelim' diyen, şimdi Fırat'ın doğusunda teröre kaşı amansız mücadele eden Türkiye var" dedi.

'ÖZGÜRLÜK VE GÜVENİK BİR ARADA OLMALI'

Reklam
Reklam

Daha sonra terör saldırılarına dair konuşan Yıldırım, şunları söyledi: "Batman'da yine bir hain tuzak sonucu şehitlerimiz var yaralılarımız var. Terör bu ülkenin kaderi değil. Terör bu ülke topraklarından mutlaka sökülüp atılacaktır. Terörün kaynağının dışarıda olduğunu biliyoruz. Terörü Türkiye'nin enerjisinin tüketmek, azaltmak, hedeflerini geçirtmek için manevra olduğunu biliyoruz ama yapmamız gereken terörle mücadelede kararlılığın devam etmesi. Özgürlüğü de güvenliği de bir arada sürdürebiliriz. Zor olur ama başarırız. Gelişmiş demokrasilerin yapması gereken de budur. Geçmişte, 90'lı yıllarda yaptığımız hatalar, bugün bize bedel olarak geliyor. Bir yandan güvenlik esaslı mücadeleye devam dip bir yandan da insanlarımızı kucaklamaya devam edeceğiz."

'BÖLÜCÜLÜK YOK, EYALET GİBİ DÜŞÜNCELER YOK'

Terör, hiç ama hiç müsamaha etmeyeceklerinin altını çizen Yıldırım, terör konusunun kırmızı çizgileri olduğunu ifade ederek, "Siyaset, ticaret yapabilirsiniz, akademik çalışma yapabilirsiniz. Hangi kesimden olursanız olun, üzerinde tartışılmayacak gerçeklerimiz ortadadır; ülkenin milleti ve devleti ile bağımsız bütünlüğü. Bölücülük yok, eyalet gibi düşünceler yok. Bayrağımız, toprağımız devletimiz ve milletimiz asla tartışma konusu olamaz. Bunları masaya getirirseniz orada özgürlük filan dinlemeyiz. Bu ülkeyi emanet edenler, bu bayrağa renk verenler ecdadımız, şehitlerimizdir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarıdır" diye konuştu. 800 milyon nüfuslu İslam dünyasında Türkiye'nin kutup yıldızı gibi parladığını açıklayan Binali Yıldırım, "İnşallah sadece Türkiye'de değil gönül dünyamızda terör altında, iç savaş altında inim inim inleyen tüm kardeşlerimizin sesi olmaya devam edeceğiz. Değişim sürecinin meydana getirdiği sıkıntılar da geçidir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi uygulamaları oturdukça belirsizlikler ortadan kalkacaktır. Tüm bunların olması için hepimizin yeni sisteme, değişime alışması gerekir. Meclis ile hükümetin yetki ve sorumluluklarını birbirinden net şekilde ayırıp bürokrasiyi kolaylaştıran bu sistem doğru uygulamalarıyla yerleştiğinde ülkemizi hiç kimse tutamaz. O zaman çalışanımız, işverenimiz de çok daha mutlu olacaktır" ifadesiyle sözlerini tamamladı.

Reklam
Reklam

İZMİR'E MESLEK HASTALIKLARI HASTANESİ GELİYOR

İş ve Meslek Hastalıkları Uzmanları Derneği Başkanı Arif Hikmet Çımrın, çalışma hayatında iş sağlığı ve ş güvenliğinin önemine dikkat çekti. Çalışma hayatında mevcut durumun iyi olmadığını söyleyen Çımrın, ölümle sonuçlanmasa da iş kazalarının yüksek olduğunu söyledi. Yine meslek hastalıkların da yüksek olduğuna dikkat çeken Çımrın, bu tablonun değişmesi gerektiğini vurguladı. Türk İş Genel Başkanı Ergün Atalay da her gün ortalama 5 işçinin hayatını kaybettiğini dile getirdi. Yapılan toplantının iş hayatı için önemli olduğunu kaydeden Atalay, özellikle madenlerde çalışan işçilerin meslek hastalıklarına yakalandığını ve can verdiğini ifade ederek, bu hastalığa erkenden tanı konulmasının mümkün olduğunu dile getirdi.

DEÜ Rektörü Nükhet Hotar ise İzmir'de meslek hastalıkları hastanesinin bulunmadığını anımsatarak, "Bu durum hepimizin ortak problemi. Meclis Başkanımızın öncülüğünde bir meslek hastalıkları hastanesi isteyelim mi? Sizin öncülüğünüzde bir hastane çalışması başlatmış oluyoruz. Onay aldım, kendisine teşekkür ediyoruz" diye konuştu. Hotar ayrıca, iş ve meslek hastalıkları bilim dalı kurulması konusunda çalışmalarının olduğunu da belirtti.

Reklam
Reklam

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Toplantı salonundan görüntü
-Meclis Başkanı Binali Yıldırım’ın konuşması
-Genel ve detay görüntü

Haber: Umut KARAKOYUN - Kamera: Mücahit BEKTAŞ / İZMİR, (DHA)

=========

Kurtulmuş: Terör örgütlerinin tamamını lanetliyoruz (4)
KURTULMUŞ, VAN'DAKİ STK TEMSİLCİLERİYLE BİR ARAYA GELDİ

AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, Van Valisi Murat Zorluoğlu'nu makamında ziyaret etti. Buradan AK Parti İl Başkanlığı'na geçen Kurtulmuş, partisinin ilçe başkanları toplantısına katıldı. Basına kapalı olarak gerçekleşen toplantının ardından Kurtulmuş, Van Devlet Tiyatroları salonunda düzenlenen AK Parti Van İl Danışma Kurulu toplantısına katıldı.

Kurtulmuş, son olarak bir otelde kentteki Sivil Toplum Örgütü Temsilcileriyle düzenlenen toplantıya katıldı. Toplantı, basına kapalı olarak devam etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Kurtulmuş'un karşılanması
-Toplantı salonundan detaylar

VAN (DHA)

==================

TEKİRDAĞ'DA TABANCA İLE BAŞINDAN VURULUP ÖLDÜRÜLDÜ, CESEDİ YAKILIP GÖMÜLDÜ

TEKİRDAĞ'ın Çorlu ilçesinde kayıp başvurusu yapılan Gökhan Altunpul'un tartıştığı köylüsü tarafından başından tabanca ile vurularak öldürüldüğü, cesedinin yakılıp ardından tarlaya gömüldüğü ortaya çıktı. Polis, cinayetle ilgili 1 kişiyi yakalarken, firari 2 kişiyi yakalamak için çalışmalarını sürdürüyor.

Çorlu'da oturan Şafak Altunpul, 18 Eylül günü İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne giderek eşi Gökhan Altunpul'dan iki gündür haber alamadığını belirterek, kayıp başvurusunda bulundu. Eşinin telefonlarına cevap vermediğini belirten Şafak Altunpul, yaptığı araştırmada eşinin Marmara Ereğlisi ilçesinin Yençiftlik beldesinde köylüsü Turan E.'nin işlettiği bir eğlence mekanına gittiğini öğrendi. Eşinin mekandan gece saat 02.00 sıralarında arkadaşına ait 41 DF 438 plakalı otomobille ayrıldığı ve kendisinden bir daha haber alamadığını belirterek, hayatından endişe ettiğini anlattı.

Başvuru üzerine Tekirdağ İl Emniyet Müdürlüğü ile Çorlu İlçe Emniyet Müdürlüğü ortak ekip kurarak, geniş çaplı yaptığı araştırmada Gökhan Altunpul'un son olarak kullandığı 41 DF 438 plakalı otomobili İstanbul'un Bağcılar ilçesinde içinde kan izleri ve bir boş kovan ile terk edilmiş bulununca soruşturma derinleştirildi.

Polis, Gökhan Altunpul'un son olarak birlikte olduğu tespit edilen kişilerin ifadesine başvurdu. Şüpheli sıfatı ile ifadeleri alınan kişiler Altunpul'un olay günü Turan lle birlikte otomobille gezmeye çıktıklarını anlattı. Polis, ifadeler üzerine derinleştirdiği soruşturmada Gökhan Altunpul'un birlikte otomobille gezmeye çıktığı Turan E. ile aralarında küfürlü yaşanan tartışma sırasında Turan E.'nin üzerindeki tabanca ile Altunpul'un başına ateş ederek öldürdüğü, daha sonra cesedi Yeniçiftlik beldesinde işlettiği kulübe götürüp, çalışanı Serdar A. ile deniz sahilinde üzerinde benzin dökerek yaktıkları, cesedin yanmayan kemiklerini de Serdar A. tarafından Yeniçiftlik beldesinde araziye gömdüğünü belirlendi.

Tekirdağ polisi soruşturmasında cinayete Çetin K.'nın da karıştığını belirleyerek, gözaltına aldı. Çetin K. polisteki ifadesinde, Turan E.'nin öldürüp, Serdar A.'nın yaktığı ceset parçaları Yeniçiftlik beldesinde gömdüklerini itiraf etti. Çetin K.'nın ifadeleri üzerine bugün bölgede cumhuriyet savcısı nezaretinde yapılan kazıda yakılmış kemik, ceset parçaları ve kafatası bulundu.

Polis, cinayetin firari zanlıları Turan E ile Serdar A.'yı yakalamak için çalışmalarını sürdürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
Cesedin arandığı tarla
Ekiplerin çalışması
İş makinesi ile kazı
Bölgeden detaylar

Haber-Kamera: Ruhan YALÇIN-Şafak TAŞOYAR/TEKİRDAĞ,(DHA)-

====================

ADIYAMAN'DA KÜÇÜK ÇOCUK 6'NCI KATTAN DÜŞEREK ÖLDÜ

ADIYAMAN'da, 6'ıncı kattan düşen Alkame Göksu (2), yaşamını yitirdi.

Olay, akşam saatlerinde Sümerevler Mahallesi'nde meydana geldi. 6 katlı apartmanın en üst katında annesi temizlik yaptığı sırada Alkame Göksu, balkonda oynamaya başladı. Küçük Alkame oynarken tırmandığı balkon demirlerinden dengesini kaybederek düştü. Gürültüyü duyan ailesi çocuklarını yerde yatarken görünce hemen aşağıya inerek otomobille özel hastaneye götürdü. Hastanede yapılan müdahaleye rağmen Alkame, kurtarılamadı. Ölümlüyle yakınlarını yasa boğan Alkame’nin cenazesi otopsi yapılmak üzere Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna götürüldü.

Olayla ilgili polis tarafından soruşturma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------------------------
- Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Morg
- Yakınlarının beklemesi
- Acil servis
- Ambulansın gelişi
- Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mahir ALAN-ADIYAMAN-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 100 MB