(ÖZEL)
1)TACİZ İDDİASIYLA LİNÇ EDİLİYORDU
ADANA'da sokakta yürüyen 3 kadını taciz ettiği ileri sürülen Adil G.'yi (33) yakalayan çevredekiler, şüpheliyi tekme tokat dövüp, polise teslim etti. Olay, 10 Şubat günü merkez Seyhan İlçesi'nde kentin en işlek caddelerinden biri olan Atatürk Caddesi'nde meydana geldi. Adil G., iddiaya göre önünde yürüyen E.T. ile yanındaki isimlerinin açıklanmasını istemeyen 2 kadını, hem elle hem de sözle taciz etti. Şoke olan 3 kadın, bağırarak yardım istedi. Çevredekiler Adil G.'yi yakaladı. Toplanan onlarca kişi, yol kenarında bir binanın yanına götürdükleri Adil G.'yi tekme tokat dövdü. İhbar üzernie olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kalabalık, Adil G.'yi gelen polis ekiplerine teslim etti.Kadınların şikayetçi olduğu Adil G., polis merkezinde ifadesi alındıktan sonra çıkartıldığı nöbetçi mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Görüntü Dökümü
------------------------
- Vatandaşlar tarafından yakalanan tacizci
- Vatandaşların tacizciyi tartaklaması
- Bir vatandaşın taücizcinin kafasını kameraya doğru çevirmesi
- Bir vatandaşın tacizciyi koruması
2)AYDIN'DA OTOMOBİL, POLİS ARACINA ÇARPTI: 2 POLİS YARALI
AYDIN'ın Nazilli ilçesinde, bir otomobilin devriye görevindeki polis aracına arkadan çarptığı kazada, 2 polis memuru yaralandı. Kaza, saat 04.00 sıralarında, Sümer Mahallesi Hürriyet Caddesi'nde meydana geldi. Bozdoğan yönüne giden Necip Demir, yönetimindeki 09 F 9919 plakalı otomobille önünde giden devriye görevindeki Servet Kara yönetimindeki 09 A 8648 plakalı polis aracına arkadan çarptı. Çarpışmanın şiddetiyle polis aracı yan yattı, otomobil ise kullanılamaz hale geldi. Kazada polis memurları sürücü Kara ile meslektaşı Mehmet Sarı yaralandı. Kazayı yara almadan atlatan otomobil sürücüsü Demir'in, aşırı süratli olduğu öne sürüldü. Demir'in, polis ekiplerine alkol muayenesi yaptırmak istemediği belirtildi. Demir, gözaltına alınarak emniyete götürüldü. Yaralanan polis memurları, tedavilerinin ardından taburcu edildi. Polis, kazayla ilgili soruşturma başlattı.
Görüntü dökümü
----------------------
- Kaza yerinden görüntü
- Polis otosuna çarpan otomobilden görüntü
- Polis otosundan görüntü
- Olay yerinde inceleme görüntü
- Otomobillerin olay yerinden kaldırma çalışmalarından görüntü
- Genel ve Detay görüntü
(Haber- Kamera: Bahattin ALBAYRAK / NAZİLLİ (Aydın), (DHA)
=====================================================
3)14 KIZ ÖĞRENCİ, ZEHİRLENME ŞÜPHESİYLE HASTANEYE KALDIRILDI
AKSARAY'ın Güzelyurt ilçesinde 14 kız öğrenci, öğrenim gördükleri liseye ait kaldıkları yurtta yedikleri yemekten zehirlendikleri şüphesiyle hastaneye kaldırıldı. Olay, dün gece Güzelyurt Çok Programlı Lisesi'nin yatılı kız öğrenci yurdunda meydana geldi. Akşam yemeğinde mantar sote, pilav ve çorba yiyen öğrencilerin bazılarında gece yarısına doğru kusma, baş dönmesi ve mide bulantısı şikayetleri başladı. Bunun üzerine 30 öğrencinin kaldığı yurtta, 14 öğrenci yedikleri yemekten zehirlendikleri şüphesiyle ambulanslarla Güzelyurt ve Aksaray'daki hastanelere kaldırıldı. Tedavi altına alınan öğrencilerin sağlık durumunun iyi olduğu, olayla ilgili de İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından soruşturma başlattığı bildirildi.
Görüntü Dökümü
-----------------------
- Öğrencilerin ambulanstan indirilmesi
- Acil servise alınması
4)HARAÇ VERMEYEN BAŞKANI VURDU
ADANA'da kendisine haraç vermeyen Meydan Dolmuş Durağı Kooperatifi Başkanı Yalçın Buğdaycı'nın silahla vurulmasını azmettirdiği ileri sürülen 29 yaşındaki Hasan Bozdoğan (29) yakalandı. Olay, 6 Şubat'ta Seyhan ilçesi Kuruköprü Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre; 2 yıl 4 ay yaralama ve 11 ay 20 gün ruhsatsız silah bulundurmak suçundan hapis cezası ile aranan Hasan Bozdoğan kooperatif başkanı Yalçın Buğdaycı'yı öldürmekle tehdit edip, haraç istedi. Para vermek istemeyen Buğdaycı ile Bozdoğan arasında husumet oluşunca, zanlı dolmuş şöförlerini taciz etmeye başladı. Bozdoğan, parayı alamayınca 23 yaşındaki Batuhan Çetin'e Buğdaycı'yı vurmasını söyledi. Çetin'de bunun üzerine, kahvehanede oturan başkanı tabancayla vurarak ağır yaraladı. Hastaneye kaldırılan Buğdaycı tedaviye alındı. Olay yerine gelen Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Gasp Büro Amirliği ekipleri, güvenlik kamera görüntülerinden silahı kullanan kişinin Batuhan Çetin olduğunu tespit etti. Birkaç gün sonra silahla birlikte Emniyet Müdürlüğüne gelen Çetin teslim oldu. Çetin sorgusunda, "Bana küfretti. Onun için vurdum, beni kimse azmettirmedi" dedi. Yaralı başkanın ifadesini alan ekipler, olayın haraç meselesini olduğunu öğrenince, Hasan Bozdoğan'ın peşine düştü. Zanlı, Mersin'de yakalandı. Suçlamaları kabul etmeyen Bozdoğan, 'Yağma, suça azmettirme' suçlarından, Çetin ise, 'adam öldürmeye teşebbüs'ten tutuklandı.
Görüntü Dökümü
------------------------
- Zanlının emniyetten çıkışı
- Zanlının polis aracına binmdirilmesi
- Polis aracının gidişi
- Emniyet genel medürlüğü tabelası
Haber-Kamera:Çağlar ÖZTÜRK ADANA,(DHA)
(39,7 MB)
=======================================================
5)UYUŞTURUCU BASKININDA TERÖR ÖRGÜTÜ DÖKÜMANLARI ELE GEÇİRİLDİ
ADANA'da polis, uyuşturucu baskını yaptığı bir evde 4 paket bonzai ve terör örgütü PKK'ya ait dökümanlar ele geçirdi. Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Seyhan ilçesi Sarıhamzalı Mahallesi'nde bir evde uyuşturucu olduğunun ihbarı üzerine harekete geçti. Eve baskın yapan polis ekipleri, narkotik köpeğiyle yaptığı aramada içime hazır, 4 paket bonzai ile terör örgütü PKK'ya ait flama ve örgütsel dokümalar ele geçirdi.Olayla ilgili gözaltına alınan M.C.K. (30) ve M.K. (24) sorgulanmak üzere emniyete götürüldü.
-Görüntü Dökümü
--------------------------
- Polisin evde arama yapması
- Polis köpeğinin arama yapması
- Evda bulunan narkotik maddenin görüntüsü
Süre:00'56" BOYUT:58,8 MB
Haber:Çağlar ÖZTÜRK - Kamera:ADANA,(DHA)
===========================================================
6)DÜZCE ZİRAAT ODASI BAŞKANI ÖZTÜRK: FINDIKTA ÇİFTÇİMİZ HÜSRANA UĞRAYACAK GİBİ
DÜZCE Ziraat Odası Başkanı Ramazan Öztürk havaların mevsim normallerinin üzerinde gitmesi nedeniyle fındığın karanfil verdiğini, bu durumun rekoltenin düşmesine neden olacağını belirterek, "Karanfiller çok erken açtı. En ufak bir soğuk yada ayaz olduğu zaman tamamen yanacak. Rekolteyi çok düşük bekliyoruz. Fındıkta bu yıl çiftçimiz hüsrana uğrayacak gibi duruyor" dedi. Düzce'de havaların mevsim normalleri üzerinde seyretmesi nedeniyle nisan ayının ortalarında karanfil vermesi gereken fındığın karanfil vermesine, hem de barajlardaki su seviyesinin düşmesine neden oldu. Fındık rekoltesinin düşük olacağını söyleyen Düzce Ziraat Odası Başkanı Ramazan Öztürk, "Karanfiller çok erken açtı. Bundan sonra büyük tehlike bekliyor. Önümüzde en ufak bir soğuk yada ayaz olduğu zaman tamamen yanacak ve iddia edildiği gibi rekolte yüksek olmayacak. Çok fazla düşecek. Rekolteyi çok düşük bekliyoruz. Bu mevsimde bu normal değil. 2018 yılı çok sıcak geçti. Şu anda geçen yıllara bakıldığında 1 metre kar olması gerekirken henüz hiç kar yağmadı. Buda çiftçileri olumsuz yönde etkiliyor. Bütün ürünlerde olduğu gibi fındıkta da bu yıl çiftçimiz hüsrana uğrayacak gibi duruyor" dedi.
Çiftçilere sigorta yaptırmaları konusunda tavsiyede bulunan Öztürk, "Bunun da önlemini çiftçilere hatırlatmak istiyoruz. Ürünlerinin sigortalatılması Tarsim sigortasına başvuru yapmalarını istiyoruz. Çiftçiler bu sigorta primlerinin yüksek olmasından şikayetçiler. Ancak her şeye rağmen hava şartları bize don sigortası yaptırmamızı söylüyor. Bu yıl fındığın durumu daha da kötü. Geçen yıllarda biraz daha kar yağıyordu. Durum normalleşiyordu. Ama bu sene karanfiller şimdiden açmış. Çiftçilerimiz çok endişeli ama bunun da çözümü sigorta yaptırmakta" diye konuştu.
Ramazan Öztürk, Hasanlar köyünde bulunan Hasanlar Barajı'nda su seviyesinin düştüğünü belirterek, şöyle konuştu:
"Hasanlar Barajı'nda su seviyesi şu anda yüzde 25'ler civarında. Bunun nedenlerinden bir tanesi hava şartlarından kaynaklanıyor. İkincisi ise HES projesinden dolayı barajdaki suyun boşaltılmasından kaynaklanıyor, elektrik üretiliyor. Barajda su seviyesi çok fazla düştü. 2018 yılının yaz ayında çiftçilerimizi oldukça büyük tehlike bekliyor. 5-6 metre belki de daha fazla tepelerden su seviyesi aşağı düşmüş. Baraj 1960'lı yıllarda yapılmış. Dibi tamamen dolmuş durumda. Bu sebeple barajda görünenden daha az su var. Su bu yaz çiftçiye yetmeyecek. Yetkililere seslenmek istiyorum. HES projelerine giden suların kesilmesi ve barajın dolmasını sağlamalılar"
Görüntü dökümü
--------------------------
-Fındık tarlasından görüntü
-Ziraat Odası Başkanı Öztürk'ün fındık karanfillerini göstermesi
-Ziraat Odası Başkanının açıklamaları
-Barajdan görüntü
-Ziraat Odası başkanının baraj hakkında açıklamaları ve detaylar
7)HİÇ DURMADAN KAŞINAN 9 YAŞINDAKİ ÇOCUĞUN FERYADI: 'ÖLMEK İSTİYORUM ANNE'
ADANA'da bağışıklık sistemi doğuştan bozuk olan 9 yaşındaki Halil Çiftçi'nin dramı yürek burktu. 7 aylık iken Hiperimmunglobulin (Vücuttaki bakteri, virüs, kanser gibi yabancı virüslerden koruyan bağışıklık sistemi) hastalığı ortaya çıkan Halil Çiftçi'nin kaşıntıları son 4 aydın dayanılmaz bir hal aldı. Kaşıntı nedeniyle vücudu yara içinde kalan küçük çocuğun ağlayarak "Anne artık ölmek istiyorum" demesi yürekleri burktu. İlk çocuğu Anıl'ı da bu hastalıktan kaybettiğini belirten anne Emine Çiftçi, "Halil'e hamileyken doktora gittim. İlk oğlumun da bu hastalıktan öldüğünü söyledim. Çocuğum ilk zamanlar sağlıklıydı, bu hastalık tekrar karşımıza çıkınca mahvolduk" dedi.
'ÖLMEK İSTİYORUM'
Artık okula da gidemeyen ve Halil'in kaşınmaktan duramadığını belirten anne Emine Çiftçi, "Oğlum kaşınmaktan, her yerini kanatıyor, geceleri 'ölmek istiyorum' diye ağlıyor. Krem ilaç hiç bir şey fayda etmiyor. Kaşıntı için sadece 'vazelin' kullanıyoruz, sürekli deri döküyor. Saatlerce kaşınıyor. Çocuğumuz gözümüzün önünde eriyor, kentteki hastanelerin dışında İstanbul ve Ankara'daki merkezlere başvurduk. Çare bulamadık yardım bekliyoruz" diye konuştu.
Okul hayatında çok başarılı bir öğrenci olduğunu söyleyen Halil ise, " Bu hastalıktan kurtulursam, mühendis ve veya mucit olmak istiyorum" dedi.
Görüntü Dökümü
------------------------
- Çocuğun kaşınarak ağlaması
- 'Ölmek istiyorum' demesi
- Annenin ağlaması
- Annenin çocuğa krem sürmesi
- Annenin konuşması
- Çocuktan genel ve detay görüntüler
8)YASA DIŞI BAHİS ÇETESİNİN 18 MİLYON LİRASINA EL KONULDU
ADANA merkezli 9 ilde, internet ortamından yasa dışı bahis oynatanlara yönelik düzenlenen operasyonda gözaltı sayısı 104'e ulaştı. Çoğunluğunu kadın olduğu çete üyelerinin ise 18 milyon lirasına el konuldu. Başta ABD ve Almanya olmak üzere Hong Kong, Çin, Singapur, Güney Kore, İtalya, Taylan, Birleşik Arap Emirlikleri, Avusturya, Gürcistan, Belçika, Afrika ve Estonya uzantılı internet sitelerinde oyun oynatanlara yönelik, Adana Emniyeti Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri operasyon yaptı. 1000 polisin katıldığı operasyonda, Adana, İstanbul, Ankara, Diyarbakır, Mersin, Mardin, Eskişehir, Tokat ve Antalya'da 140 adrese eş zamanlı baskın yapıldı. Şüphelilerin ev ve işyerlerinde arama yapan ekipler, çoğu kadın 100 kişiyi gözaltına aldı.
HESAPLARDAKİ 18 MİLYONA EL KONULDU
Şüphelilerin gözaltına alınamasının ardından, bahis çetesinin diğer üyeleri farklı bankalarda bulunan 15.5 milyon lirayısına el konuldu. Operasyonun devamında 4 kişi daha yakalandı, gözaltı sayısı 104'e çıktı, ele geçirilen para miktarı da 18 milyon lirayı ulaştı.
PARA AKTARMAK İÇİN 73 ŞİRKET KURMUŞLAR
Ekipler yaptıkları araştırmada, şebekenin para transferini gizlemek için petrol ürünleri, enerji, kırtasiye, hırdavat, oto yedek parçası, yem ve toptan et ticareti adı altında 73 şirket kurduğu, elde edilen gelirlerin bu şirketler üzerinden çete üyelerine aktarıldığıda tespit edildi. Ayrıda bu kişilerin paraları yatırmak için hesaplarını kullandıkları kişilere aylık 2 bin 500 lira ücret verdikleri, adlarında şirket kurulanlara ise 3 bin lira maaş bağlandığı ortaya çıktı.
500 AYRI HESAP AÇILDI
Gözaltına alınan 104 kişinin banka işlemlerini inceleyen polis, bu kişilere ait 500 hesap ortaya çıkardı. Bankalarda 'İran Riyali' için bile hesap açtıran üyelerin amaçlarının kazanılan paraların bölünüp dikkat çekmemesini amaçladıkları öğrenildi. İşlemlerin sonunda bu yasa dışı bahisten elde edilen gelirin 20 milyona ulaşması bekleniyor. Gözaltına alınan şüphelilerin sorgusu sürüyor.
9)ZURNA YAPIMINDA AĞAÇ KITLIĞI YAŞANIYOR
TOKAT'ta dedesinden öğrendiği zurna yapımını 30 yıldır sürdüren Oktay Dursun (40), zurna yapımında ağaç kıtlığı yaşadıklarını belirterek, "Zurnanın içerisine konulan şimşir var. Bu ağacı bulmak çok zor, kesilmesi yasaklanmış durumda. Bulmakta sıkıntı yaşıyoruz" dedi.
Tokat'ta yaşayan evli ve 3 çocuk babası Oktay Dursun, küçük yaşta zurna yapan dedesinin iş yerinde bu mesleğe gönül verdi. İlkokul eğitiminin ardından zurna yapımına başlayan Oktay Dursun, kentte yaklaşık 30 yıldır bu işi yapıyor.
Zurna yapımında en çok malzeme bulmakta sıkıntı yaşadıklarını belirten Oktay Dursun şöyle konuştu:
"Malzemeyi buluyoruz, daha sonra 2-3 sene ağacın kurumasını beklemek zorunda kalıyoruz. Bugün 2018 yılındayız. 2021'in ağacını bu yıldan tedarik etmek zorundayız. Çünkü natürel bir şekilde kuruması gerekiyor. Tokat telli zurnası için Malatya veya Tokat'tan ağaç keseriz. Tokat'tan kestiğimiz ağaçların tamamı erik, tabi eriğin de çeşitleri var. Halk dilinde hurma eriği, at eriği diye adlandırılan cinslerden. Eni ortalama 80 santimetreden dar olmamak kaydıyla ortadan bölüyoruz. Bu aylarda kesmemizdeki amaç ise ağacın suyunun çekildiği bir dönem olması. Başka aylarda kesilen ağaçlardan suyu çıkmadığı için yarılma ihtimali yüksek oluyor ya da ötmeme şansı oluyor. Kesildikten 2 ya da 2,5 yıl bekler. Hızarda biçer, kaba halini alırız. Hava alması için içine delik açarız. Bu şekilde 6-7 ay bekler. Sipariş üzerine iş alırız. Tornada ölçüsüne göre sıyırırız. Deliklerini deleriz. Tellerin geçtiği yeri açarız. İçini boşaltırız. Natürel bir şekilde kuruması için kirece yatırırız. Kireçte iki gün kaldıktan sonra yüzünü yağlar, natürel bir şekilde müşteriye teslim ederiz. Tellerin ayrıcalığı özelliği zurnaya sahip çıkmasıdır. Yıllar geçse de korunaklı kalır. Yazın kullanıldığı zaman tellerin gergin kışın kullanılmadığı zaman gevşeme olanağı olan bir modeldir."
'YILDA 50 TELLİ ZURNA SATIYORUZ'
Oktay Dursun, işçilik olarak en zorunun telli zurna olduğunu belirtti. Bir yılda yaklaşık 50 telli zurna sattıklarını ifade eden Dursun şöyle devam etti:
"Diğer modellerde 400-500 tane mağazalara teslim ediyoruz. Zurnalar ses olarak değişiyor. Biri bas, diğeri tiz bu şekilde adlandırılıyor. Gaziantep'te bir zurna yapan ustanın Tokat'a zurna yapma şansı yok. Kendi yöresine yapabiliyor. Ben Antep'e gönderebiliyorum. Çünkü Tokat zurnası çok farklı bir boyuttadır. Tamirini bile zurna yapanlar, işin inceliğini bilmediği için yapamıyor. Yurt dışına sezon içerisinde 10-15 tane gurbetçilerimize gönderiyoruz."
Yaklaşık 30 yıldır yaptığı mesleğini artık bırakmayı düşündüğü kaydeden Dursun malzeme sorunu yaşadıklarını belirterek şöyle dedi:
"Fırsatını bulduğum an bırakacağım. İşimin olmadığından, kazanamadığımdan dolayı değil. Zurna malzemesi olarak ağaç kıtlığı var, bulamıyoruz. Çok kötü bir ağaca da aynı işçiliği yapıyorsunuz, en kaliteli ağaca da aynı işçiliği yapıyorsunuz. Ağacı bulmak güç. Zurnanın içerisine konulan, ağız kısmında kullanılan şimşir ağacı var. Bu ağacı bulmak çok zor, devlet tarafından yasaklanmış kesilmesi. Yaptığım işe göre yıllık en kötü 500 tane şimşir gerekiyor ama bulamıyoruz. Bu ağacı ben mecbur bulmak zorundayım."
'ZURNA ÇALMAYI DENEMEDİM AMA OLMADI'
Dedesinin çok iyi bir zurna çaldığını ama kendisinin zurna çalamadığını söyleyen Dursun, şöyle konuştu:
"Dedem çok iyi zurna çalıyordu. Benim zurna çalmam için dedem çok uğraştı ama olmadı. Bende denedim fakat olmadı. Zurna çalmak da bir kabiliyet, demek ki Allah bu kabiliyeti bana vermemiş. Terzi kendi söküğünü dikemez diye bir söz var. Bende de bu ortaya çıkıyor."
Dursun, zurna fiyatlarının 80 TL'den başladığını ve bin 500 TL'ye kadar çıktığını söyledi.
Görüntü Dökümü
---------------------------
-Atölyeden görüntüler
-Zurnanın yapımından görüntü
-Tamamlanmış zurna görüntüleri
-Ustanın açıklamaları
-Detaylar
Haber-Kamera: Fatih YILMAZ/TOKAT,(DHA)
(373 mb)
=========================================================