DHA YURT BÜLTENİ-3

1)TERÖRİSTLERDEN TEMİZLENEN RACO' DAN YENİ GÖRÜNTÜLER TSK Komando Birlikleri ve ÖSO Özgür Suriye Ordusu güçlerinin Raco merkeze yönelik başlattığı operasyonu sadece DHA Muhabiri izlerken, kamera arkası görüntülerde savaş muhabiri olmanın tüm zorlukları da gözler önüne serildi.

1)TERÖRİSTLERDEN TEMİZLENEN RACO' DAN YENİ GÖRÜNTÜLER

TSK Komando Birlikleri ve ÖSO Özgür Suriye Ordusu güçlerinin Raco merkeze yönelik başlattığı operasyonu sadece DHA Muhabiri izlerken, kamera arkası görüntülerde savaş muhabiri olmanın tüm zorlukları da gözler önüne serildi.
DHA Savaş Muhabiri İrfan Sapmaz'ın kameralarına yansıyan görüntülerde bir sokaktan diğer sokağa çatışmanın şiddetinden zırhlı araçlar ile geçmenin zorlukları da yansıdı. Zeytin Dalı Operasyonu çerçevesinde 20 tarihinden bu yana Suriye toprakları içerisinde devam eden operasyonları 50 günden bu yana bölgede takip eden DHA Savaş Muhabiri irfan Sapmaz Raco merkezindeki şiddetli çatışmaları takip ederken, kamera arkası oldukça dikkat çeken görüntüler de yansıdı.
Kent merkezine çok tehlikeli olmasına rağmen ÖSO'nun öncü grubu ile giren DHA Muhabiri çatışmaları çeşitli kameralar ile görüntüledi. Zaman zaman küçük kameralar kullanan İrfan Sapmaz, zaman da daha profesyonel kameraları ve zaman zaman cep telefonları ile çekimler yapmak zorunda kaldı.
100 METREYİ ZIRHLI ARAÇLAR İLE GEÇMEK ZORUNDA KALDI
Raco kent merkezindeki çatışmalar öylesine şiddetliydi ki bir sokaktan diğer sokağa geçmek neredeyse imkansızdı. Bu sokaklar arasındaki mesafeler ise zaman zaman ÖSO güçleri ile birlikte zırhlı araçlar ile geçmek zorunda kalındı. Zırhlı araçlar içerisindeki 100 metrelik kısa mesafelerde görüntülendi.
Raco kent merkezinde hiç sivil vatandaş yer almazken, sivillerin boşalması ile birlikte sahipsiz kalan köpeklerin sıcak çatışmalar içerisinde korku ile ÖSO askerleri arasında kendilerine sığınacak yerler aradığı dikkat çekti.
Bazı köpeklere zarar gelmesin diye ise boynuna bağlanan bir ip ile bir ağaca bağlanmaya çalışıldı. Ancak köpek çatışma seslerinden korkarak kaçmayı başardı.
ÖSO Livai Şimal Grubu Komutanı Abdullah Halil Raco harekatını yöneten komutan olarak DHA Muhabirini sürekli olarak yanında götürerek çatışmanın en sıcak anlarının görüntülenmesine özel çaba harcadı. Sık sık DHA Muhabirini şehirdeki harekatlılık ile bilgilendirdi.
BİNA İÇLERİNDE ARAMALAR
Bu arada henüz kente yeni girildiği için binalarda kimlerin olup olmadığı sık sık kontrol edilmeye çalışıldı. DHA kamerası da bu sıcak anları ve evlerin içerisindeki aramaları görüntüledi. ÖSO askerleri mümkün olduğu kadar evlerin kapılarına veya çeşitli yerlere düzenlenen tuzaklara karşı son derece dikkatli hareket etmeye çalıştı. Öte yandan kent merkezinde sürekli olarak ÖSO güçlerine yönelik saldırılar düzenleyen teröristlerin yerinin bulunması için Drone kameralar kullanıldı. Kameralar ile yerleri ve bulundukları binalar tespit edilen teröristlere operasyonlar düzenlendi. Bu sırada yerel halk içerisinden olan ve ÖSO ile birlikte bu operasyonlara katılan kürt kökenli askerlerden de istifade edildi. Raco'daki tüm sıcak anlar gün boyunca DHA kameralarına yansıdı.

Reklam
Reklam

GÖRÜNTÜ GEÇİLECEK

İrfan SAPMAZ- SURİYE/DHA

======================================================

2)CAMİDE AYAKKABISINI ÇALDIRAN LİSE ÖĞRENCİSİNE CEMAAT SAHİP ÇIKTI

ADANA'da namaz kılmak için geldiği camide ayakkabısı çalınan 16 yaşındaki Sedat Aldemir'e cami cemaati yeni ayakkabı alması için aralarında para topladı. Olay Seyhan ilçesi Yeşilşurt Mahallesi'ndeki Vahittin Bozkurt Cami'nde meydana geldi. Arkadaşıyla birlikte okuldan çıkan Sedat Aldemir, namaz kılmak için camiye geldi. Bir süre sonra camiden çıkan Aldemir, ayakkabısının yerinde olmadığı fark etti. Bu sırada, cami görevlileri güvenlik kamerası kayıtlarını inceledi. Görüntülerde sırt çantalı birinin gelip ayakkabıyı alıp götürdüğü anlaşıldı.
ÇIPLAK AYAKLA KALDI
Eve nasıl gideceğini düşünen Aldemir'e cami görevlileri terlik verdi. Ayakkabısının çalınmasına çok üzülen genç için vatandaşlar aralarında para topladı. Gence sarılarak teselli eden vatandaşlar, "Allah camilerimizi gençsiz bırakmasın. Genç kardeşimiz camiye gelmekten vazgeçmesin diye aramızda para toplayıp en kaliteyi ayakkabıyı alması için verdik. Camide hırsızlık yapanıda Allah ıslah etsin" dedi.
Camiden verilen terlikle eve gitmek zorunda kalan Aldemir ise, parayı alıp teşekkür etti.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
------------------------
**Güvenlik Kamerası**
- Hırsızın ayakkabıların olduğu yere gelmesi
- Etrafı kontrol etmesi
- Ayakkabıyı alıp çantasına koyması
- Bekleyen arkadaşının yanına gitmesi
- Birlikte gitmeleri
- Vatandaş ile röp.
- Ayakkabısı çalınan gencin görüntüsü
- Gencin konuşması
- Ayaklarından görüntü
- Gencin ve arkadaşının konuşması
- Ayaklarındaki terlikten görüntü
- Cami görevlisi ile röp.
- Cami görevlisinin gence para vermesi
- Caminin genel görüntüsü
- Cami tabelasından görüntü

SÜRE:03'09" BOYUT:192MB

Haber-Kamera:Çağlar ÖZTÜRK/ADANA,(DHA)

========================================================

3)MARMARİS'TE ÖĞRENCİ SERVİSLERİNE DENETİM

MUĞLA'nın Marmaris ilçesinde trafik polislerince öğrenci servis minibüslerine yönelik denetim yapıldı. Kontrollerde ortaöğretim öğrencilerini taşıyan 11 sürücüye, güzergah belgesi ve rehber bulunmadığı gerekçesiyle ceza kesildi.
Marmaris İlçe Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Büro Amirliği ekipleri, Armutalan ve Siteler Mahallesi'nde öğrenci taşıyan minibüsleri denetledi. Polis, minibüslerin içine girerek çocukların emniyet kemeri takıp takmadığını kontrol etti. Koltuklarda emniyet kemeleri olup olmadığına bakan polis, öğrencileri trafik kurallarını uymaları konusunda bilgilendirdi. Kurallara uyan şoför ve çocuklara teşekkür edildi. 45 okul servisinde yapılan denetimde, 10 şoföre, Muğla Büyükşehir Belediyesi Ulaştırma Daire Başkanlığı (UKOME) tarafından verilen güzergah belgesinin olmadığı ve 1 şoföre ise rehber bulundurmadığı gerekçesiyle 239'ar lira para cezası kesildi.
Denetimlerde ceza kesilen şoförlerden ise bu duruma tepki gösterdi. Muğla Büyükşehir Belediyesi'ne dava açacaklarını söyleyen şoförler, "Muğla Büyükşehir Belediyesi Ulaştırma Daire Başkanlığı'na kooperatifimiz aracılığı ile güzergah belirleme belgesi alınması için para ödedik. Tüm işlemlerimizi yaptırmamıza rağmen güzergah belirleme belgesi elimize ulaşmadı. Ulaşmadığı için polisten ceza yedik ve ehliyetimizden puan düşüldü. Şoförler olarak evraklarımızı zamanında göndermeyen Ulaştırma Dairesi hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Görevini yapmayanlar nedeniyle boş yere ceza yedik" iddiasında bulundu.
Marmaris Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Büro Amirliği yetkilileri, "Okul giriş ve çıkışlarında 5 gün boyunca denetimlerimiz sıklıkla devam edecek. Ayrıca şoförler ile öğrencilere trafik kuralları konusunda bilgilendirmede bulunuyoruz. Trafik kurallarına ve öğrenci servis mevzuatlarına uymayan şoförlere yönelik denetimler sürecek" dedi.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
----------------------
- Denetimlerden görüntü
- Ceza kesilen şoför ile polis arasında geçen diyalog
- Polisin minibüs içinde emniyet kemerlerini kontrol etmesi görüntü
- Öğrencilerle röportaj
(Toplam: 3 dakika 33 saniye-257 MB görüntü)

Haber- Kamera: Ali GÜNDOĞAN / MARMARİS (Muğla), (DHA)

========================================================

4)OBEZİTEDE 'TÜP MİDE' AMELİYATI YAYGINLAŞIYOR (ÖZEL-HD)

SİVAS Cumhuriyet Üniversitesi(CÜ) Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Obezite Cerrahisi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç.Dr. Mustafa Atabey önümüzdeki 20 yılda obezite sıklığının katlanarak artacağını, kalıcı kilo vermenin en etkili yolunun tüp mide ameliyatı olduğunu söyledi.
CÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç.Dr. Mustafa Atabey, obezitenin önlenebilir ölüm nedenlerinde sigaradan sonra 2'nci sırada olduğunu belirten Atabey, tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğunu söyledi. Son 3 yılda Sivas'ta 400'ü geçkin ameliyat yaptığını belirten Atabey, 2035 yılında obezite oranının yüzde 50'leri geçmesinin beklendiğini aktardı. Obezitenin çağının hastalığı olduğunu söyleyen Atabey, "Obezite, tanımlayacak olursak alınan kalorinin yakılan kaloriden fazla olması ve bunun sonucunda vücutta istenmeyen oranda yağ birikmesi demektir. Obezite çağımızın bir hastalığıdır. Önümüzdeki 20 yıllık süreçte de obezite sıklığının katlanarak artmasını beklemekteyiz. Obezite cerrahisini niçin yapıyoruz? Obezite cerrahisi yapılan çalışmalarla kalıcı kilo vermenin en etkili yolu olarak tarif edilmiştir. Estetik bir durumdan daha ziyade biz obeziteyi bir halk sağlığı problemi gördüğümüz için tedavi yöntemlerini ve yollarını hastalarımızda denemekteyiz" dedi.

Reklam
Reklam

"400'Ü GEÇKİN AMELİYAT GERÇEKLEŞTİRDİK"
Obezite cerrahisinin son 25 yılda sıklıkla arttığını belirten Atabey şöyle devam etti:
"Obezite cerrahisinin yurt dışında tarihi 1960'lara kadar dayanmaktadır. Fakat o yıllarda çok sayıda obezite hastası olmadığı için çok fazla yapılmamakta ve yankı bulmamaktaydı. Özellikle son 25 yıldır tüm dünyada sıklığı giderek artan bir şekilde yapılmaktadır. Ülkemiz de son 5-10 yıllık süreçte gittikçe popüler olmaktadır. Cumhuriyet Üniversitesi olarak biz 2015 yılı yaz döneminde obezite cerrahisi programımızı başlattık. 2016 ve 2017 yılları arasında 400'ün üzerinde hastayı ameliyat ederek şifaya kavuşturduk. Üniversite olarak şu anda bölgemizde ikinci sırada bulunmaktayız. Üniversite hastaneleri içinde de birçok üniversite hastanesinden bu işi daha önde yapıyor durumdayız. Bu cerrahi sürekli değişerek gelişmektedir. Bizde olduğumuz yerde kalmamak durumundayız. 2 yıldır cerrahi işlemleri başarıyla yürütmekteyiz."

"TONLARCA KİLO VERDİRDİK"
2015 yılından bu zamana kadar uyguladığı tüp mide ameliyatı ile hastalarına tonlarca kilo verdirdiğini anlatan Atabey şöyle konuştu:
"Bu yıl rektörümüzün desteğiyle obezite cerrahisi için ayrı bir merkez kurma çalışması başlattık. İnşallah 2018 yılı içinde bu işi Türkiye'de örnek olacak şekilde, merkez çatısı altında daha profesyonel şekilde yapıp hizmet yaptığımız kitleyi genişleteceğiz. Zaten şehir dışı ve yurt dışından da bir çok hastamız var. Kurduğumuz merkezle hasta sayısı ve yapılan ameliyat sayısını daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyoruz. En fazla kiloya sahip hastamız 210 kiloluk Hatay'dan gelen hastamızdı. Kendisi 100 kilo civarında bir kilo verdi. Bu süreç 1,5 yıl sürdü. 400'ün üzerinde ameliyat yaptık. Tahminlerle bakarsak tonlarca kilo verdirdik."

Reklam
Reklam

2035 YILINDA OBEZİTE ORANI YÜZDE 50
Obezitenin gelecekte daha da artacağını söyleyen Atabey şunları ifade etti:
"Hastalara ameliyat endikasyonunu vücut kitle endeksine göre koyuyoruz. Vücut kitle endeksi 40'ın üzerinde ve herhangi bir yöntemle kilo vermeyen hastalar, ya da vücut kitle endeksi 35 diyabet, uyku apnesi, hiper tansiyon gibi yandaş hastalığı olan hastalara biz bu cerrahiyi uyguluyoruz. 2010 yılında yapılan bir çalışmaya göre Türkiye'deki erkek yetişkin nüfusun yüzde 23'ü ve yetişkin kadın nüfusunun yaklaşık yüzde 30'u obez. Şu anda ülkemizde yaklaşık 3 milyon hasta cerrahi endikasyona sahip. Yani süper obez dediğimiz grupta. 2035 yılında Türkiye'deki obezite oranının yüzde 50'leri geçmesi bekleniyor. Şu anda sigaradan sonra önlenebilir ölüm nedenleri içinde ikinci sırada obezite var."

Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Hastaneden görüntüler
-Bölümün görüntüleri
-Yrd.Doç.Atabey'in açıklamaları
-Ameliyat ettiği hastalarla çektirdiği fotoğrafları

Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI-İrfan ÖZŞEKER/SİVAS, (DHA)
(648 mb)

Reklam
Reklam

========================================================

5)ULUDAĞ'DA KAYAK YAPARKEN GÖRME ENGELLİ OLDUKLARINI UNUTTULAR

İSTANBUL Altı Nokta Körler Vakfı'nın 20 görme engelli üyesi Uludağ'da İstinye Rotary Kulübü tarafından düzenlenen 3 günlük kampa katıldı. Görme engelliler aldıkları kayak eğitiminin ardından hayatlarında ilk kez kayak yaptı. Görme engelli Pınar Çetinkaya, "Burada görme engelli olduğumu unuttum. Çok farklı duygular hissettim" dedi.
İstanbul İstinye Rotary Kulübü tarafından bu yıl 15'incisi gerçekleştirilen görme engellilere yönelik 3 günlük kampta, Altı Nokta Körler Vakfı'nın 20 görme engelli üyesi Uludağ'da kayak eğitimi aldı. Ulaşımdan konaklamaya, kayak takımlarından kayak eğitimine kadar kadar pek çok alanda sponsorların da yoğun desteğini gören kamp görme engelliler için rehabilitasyon programı haline geldi. Uludağ'da bir otelde konaklayan görme engelliler sabah kahvaltılarının ardından kayak pistlerine götürüldü. Gönüllü hocalar tarafından eğitime tabi tutulan görme engelliler yanlarındaki refakatçilerle hayatlarında ilk kez kayak yapma deneyimini yaşadı. Kısa mesafelerde destek almadan da kayak yapan görme engelliler çevredeki vatandaşların da bakışlarını üzerlerine çekti.

Reklam
Reklam

"ÖZGÜRLÜĞÜN TADI BUYMUŞ"

Program kapsamında Uludağ'a gelen görme engelli psikolog Taner Tula, kayak yapma hissini, "Bir görmeyen için harika bir duygu. Özgürlüğün tadı buymuş, insan yaşayınca anlıyor" cümleleriyle anlattı. Tula konuşmasının devamında, "Toplumumuzda körlerin yolda nasıl yürüdüğünü bile bilmeyip onları gördükleri zaman büyük bir şaşkınlık içerisinde izleyenlere, körlerin burada neler yapabildiğini göstermiş oluyoruz. Bizi burada tıpkı bir kuşun uçuşu gibi özgürce hareket edebilmek, kayak yapabilmek çok mutlu ediyor. Arkadaşlarımız kendi başlarına kaymanın zevkini yaşıyorlar, bu zevkleri taktıkça özgüvenleri gelişiyor. Hatta bu program için ufak bir rehabilitasyon programı dahi diyebiliriz" şeklinde konuştu.

"BİR ÇOK İNSANDAN DAHA CESURUZ"

Uludağ'da ilk kez kayak yapan bir başka görme engelli Pınar Çetinkaya ise yaptığı açıklamada, görme engellilerin bir çok insandan daha cesur ve özgüvenli olduğunu söyledi. Çetinkaya, "Buradaki herkes bize çok yardımcı oluyor, hiçbir konuda sıkıntı çekmiyoruz.Bize çok sempati duyan, çok güzel davranan insanlarla tanıştık. Biz burada görme engelli olduğumuzu unuttuk. Ben görme engelli olduğumu unuttum, bir ara hocama, 'Bırakın hocam ben tek başıma kayabilirim' bile dedim. Toplumda herkes görme engellilerin ayrı dünyası olduğunu düşünüyor. Bizim ayrı dünyamız yok. Biz herkes gibi çok güzel şeyler yapıyoruz. İlk gün olmasına rağmen arkadaşlarımızla çok cesaretli davranarak kayak yapmayı öğrendik. Hocalarımız gözetimleri altında tek başımıza kaymamıza dahi izin veriyorlar. Yani burada gerçekten çok güzel vakit geçiriyoruz. Pek çok insan görmediğimiz için bir şeyler yapamayacağımızı, özgüvenli ve cesur olmadığımızı düşünüyorlar. Aslında bir çok insandan daha fazla özgüvene ve cesarete sahibiz" dedi.

Reklam
Reklam

"BU MUTLULUK BAŞKA ŞEYE DEĞİŞİLMEZ"

İstanbul İstinye Rotary Kulübü Başkanı Aydın Çetin, yaptığı açıklamada, görme engellilerin hayatlarına dokunmanın hazzını yaşadıklarını söyledi. Başkan Çetin, "Bu etkinlikte amaç, görme engellilerin özgüvenlerini artırmak ve toplumla onları bir şekilde buluşturup toplumun görme engellilerin neler yapabileceğini görmesini sağlamaktır. Bu projeyi Altı Nokta Körler Vakfı ile beraber yürütüyoruz. Her sene yaşlarına ve fiziki uygunluklarına 20 görme engelli arkadaşımızı seçip onlarla beraber çıkıyoruz. Bu arkadaşlarımızda hayatlarında hiç kayak yapmamış olan arkadaşlar oluyor. Şu ana kadar yaklaşık 350 görme engelli arkadaşımızı kayakla buluşturduk. Her sene farklı görme engellilere ile buraya geliyoruz ve onların dünyalarına giriyoruz. Onların mutlu olması bizleri çok daha fazla mutlu ediyor. Etraftaki insanlar da mutlu. Bu haz, bu mutluluk başka şeylere değişilmez" dedi.

Görüntü Dökümü
------------------------------
-Görme engellilerin kayağa hazırlanması
-Kayak hocaları ile çalışmaları
-Kayak yapma anları
-Beraber sıcak içeceklerle ısınıp sohbet etmeleri
-Taner Tula, Pınar Çetinkaya ve Aydın Çetin ile röportajlar

Enver Fatih TIKIR/BURSA, (DHA)
SÜRE:6 dk 19 sn, BOYUT:707 MB

====================================================

6)OSMANLI’NIN İLK KAĞITHANESİ YENİDEN CANLANDIRILACAK

İbrahim Müteferrika’nın 1745 yılında Yalova’nın Elmalık Köyü’nde kurduğu ilk Türk matbaası olma özelliği taşıyan Osmanlı’nın ilk kâğıt üretim merkezi Kâğıthane-i Yalakabad (Yalova Kağıthanesi), kurulduğu yerde yeniden canlandırılacak. Yalova İl Özel İdaresi’nin öncülüğünde yeniden hayat bulacak olan kağıthane için Osmanlı arşivleri taranıyor. Canlandırılacak olan kağıthane, medeniyetin elçisi olarak adlandırılan kâğıdın binlerce yıllık tarihini ve üretim aşamalarını gözler önüne serecek.
TÜRKİYE İÇİN BİR İLK OLACAK
Türk toprakları üzerinde Osmanlı Devleti zamanında ilk defa Yalova’da kurulan tarihi Kağıthane-i Yalakabad’ın yeniden canlandırılması için çalışma yürüttüklerini söyleyen Yalova İl Genel Meclisi Başkanı Yaşar Demirel, yapılacak çalışma ile tarihin yeniden canlanacağını söyledi. Projenin yerli ve yabancı turizme büyük katkı sunacağını söyleyen Demirel, “Bu kağıthanenin Elmalık Deresi üzerinde yapılabilmesi için meclis olarak karar aldık ve bununla ilgili bütün çalışmaları tüm detaylarıyla teknik arkadaşlarımız yürütmektedir. Yalova, tarihi yönden önemli bir nokta. Bursa ve İstanbul’un geçiş noktası. Buradaki tarihi eserlerin gün yüzüne çıkartılması Yalova turizmine katkı sunacak. Bu konuda bizler İl Genel Meclisi olarak, İl Özel İdaresi olarak elimizden gelen her türlü katkıyı sağlıyoruz. Bunu hayata geçirerek hem insanların eğitimine katkı sağlamak hem tarihle buluşma niyetindeyiz. Bu Türkiye’de bir ilk olacak. Türkiye’de bunun bir benzeri yokö dedi.
ORİJİNALİNE UYGUN ŞEKİLDE YAPILACAK
İbrahim Müteferrika’nın Macar asıllı olduğunu söyleyen Demirel, bu yüzden projeyi Macarların da yakından takip ettiğini dile getirdi. Demirel, “Doğru yeri ve doğru şekli bulmaya çalışıyoruz. Onun için acele etmiyoruz. İnşallah ihyasını en iyi şekilde orijinaline uygun şekilde yapmaya çalışacağız. İl Genel Meclisi, Yalova’nın geleceği ile ilgili yapılacak bütün yatırımlarda oy birliğiyle karar alıyor. Bu karar da oy birliğiyle alınmıştır. Sadece meclisimiz değil, Sayın Valimiz, milletvekillerimiz, siyasi parti temsilcilerimiz de heyecanla bu projeyi beklemekte ve katkı sağlamaktadırlar. O yüzden Yalova’da bu konuda tam bir birliktelik var. Türkiye’deki kâğıt imalatçıları da bu konuda destek veriyor. Türkiye’ye çok güzel bir eser kazandırmanın gayreti içerisindeyizö diye konuştu.
“BİZİM DE ASİTSİZ KAĞIDIMIZ OLACAKö
Yalova Belediyesi İbrahim Müteferrika Kâğıt Müzesi Sorumlusu ve yapılacak olan Yalova Kağıthanesi’nin küratörü olan Sanat Tarihçisi Aytekin Vural da proje hakkında detaylı bilgiler verdi. Binlerce Osmanlı arşivinin taranacağını ve hayata geçirilecek olan merkezle Türkiye’de ithal edilen asitsiz kağıdın da burada üretilebileceğini söyleyen Vural, “Kağıthanenin orijinal yerinde tescilli bir bina olarak yapılabilmesi için çalışma başlatıldı. Çok uzun ve detaylı bir çalışma olacak. Binlerce Osmanlı arşiv belgelerinin taranması gerekiyor. Ülkemiz halen çok büyük miktarlarda el yapımı asitsiz kağıt ithal etmekte. Bizim de asitsiz kağıdımız olacak. Üretim yapılabilecek. Yurt dışından alınan bu kağıtlar Yalova’dan alınabilecek. Bu merkezi dünyanın birçok yerinden kişi heyecanla bekliyor. Bilimsel çalışma yapmak isteyenler de var. Bu kağıthane varlığı kesin kanıtlanmış bir merkez. Birçok gönüllü akademisyen, kağıt sanayicisi de destek veriyor. Şimdiden teşhir için bağışçılarımız da var. Hızlı gidiyor ancak en zor aşamasındayız. Belgelere ve kanıtlara ihtiyacımız var. Çok titizlikle inceleme yapılıyor. Osmanlı arşivleri taranıyor, Vakıflar Genel Müdürlüğü ile yazışmalar yapılıyor ve dönemin Osmanlı tapuları inceleniyor. Heyecan verici bir proje. Yalova’da 2013 yılında Yalova Belediyesi tarafından kurulan İbrahim Müteferrika Kağıt Müzesi’nden dolayı bu alanda tecrübemiz var. Bu yüzden çalışmaları hızlandıracağız. Zannediyorum 2 yıl içerisinde insanlarımız orada kağıt üretmeye başlayacakö dedi.
Yalova Belediyesi İbrahim Müteferrika Kağıt Müzesi’ni gezen Demirel ve Vural, buradaki temsili Yalova Kağıthanesi’nin minyatürünü de inceledi. Vural, Osmanlı usulü üretilen ve ışığa tutulunca kendini belli eden filigranlı kağıt örnekleri hakkında da bilgiler verdi.
KÂĞITHANE-İ YALAKABAD HAKKINDA
Kâğıthane-i Yalakabad yani Yalova Kâğıthane’si, Osmanlı Devleti’nde varlığı kesin olarak belgelenen ilk kâğıt imalathanesi olma özelliğini taşıyor. İbrahim Müteferrika, Osmanlı Devleti’nde basımevi kurup, Türkçe kitap yayımlayan ilk kişi. 1727 yılında Osmanlı topraklarına Darü’t-Tıbâati’l Amire adlı ilk matbaayı kurdu. Çeviri kitaplarıyla kültür hayatını canlandıran bir dil bilimci olarak hafızalardaki yerini aldı. Müteferrika, 1741 yılında, Yalova’da bir kâğıthane kurmak için teşebbüse geçti. Müteferrika, bu teşebbüsünü ise 1745’te hayata geçirdi. Yalova’nın Elmalık Köyü’nde akarsu bulunan bir yerde kağıthane hayata geçirildi.
Canlandırılması hedeflenen ve kâğıtçılık tarihi konusunda bir ihtisas merkezi olacak olan kağıthane, hem kâğıdın tarihini hem de üretim aşamalarını ziyaretçilerine yakından görme fırsatı sunacak. Buradaki kağıthanede üretilecek olan Osmanlı usulü kâğıt, Osmanlı Arşivleri’nin restorasyonunda da kullanılacak.

Görüntü Dökümü
-------------------------
-Kağıt Müzesi içerisinden görüntüler
-Kağıt üretim tekniğinin gösterilmesi
-İl Genel Meclisi Başkanı Yaşar Demirel ile röportaj
-Temsili kağıthanenin maketi
-Sanat Tarihçisi Aytekin Vural ile röportaj

Süheyla GÖZDERELİLER/YALOVA, (DHA)
237 mb, 7 dk 26 sn