DHA YURT BÜLTENİ-3

Besni'de çakmakla oynayan çocuk evi yaktı Adıyaman’ın Besni ilçesi’nde 7 katlı binanın dördüncü katında küçük çocuğun oynadığı çakmağın alev alması sonucu meydana gelen yangında dumandan etkilenen 4 kişi hastaneye kaldırıldı.

Besni'de çakmakla oynayan çocuk evi yaktı

Adıyaman’ın Besni ilçesi’nde 7 katlı binanın dördüncü katında küçük çocuğun oynadığı çakmağın alev alması sonucu meydana gelen yangında dumandan etkilenen 4 kişi hastaneye kaldırıldı.
Erdemoğlu Mahallesi’nde bulunan 7 katlı binanın dördüncü katında oturan Cuma Yalnız’a ait evi, dün gece alevler sardı. İhbarla olay yerine gelen itfaiye ekipleri, yangına müdahale edip kısa sürede kontrol altına aldı. Yangında ev sahibi Cuma Yalnız, Müzeyyen Yalnız, Burak Yalnız ve aynı binada oturan Arzu Önder dumandan etkilendi. Yaralılar, olay yerine çağrılan sağlık görevlileri tarafından ambulanslarla Besni Devlet Hastanesi’ne götürülerek tedavi altına alındı. Yangının evin küçük çocuğunun çakmakla oynaması sonucu çıktığı belirtildi.

Reklam
Reklam

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------------------------
- Olay yeri
- İtfaiye ve sağlık görevlileri
- Evde yanan eşyalar
- Toplanan kalabalık
- Genel ve detay görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 108 MB
Haber-Kamera: Mustafa ÖNDOĞAN/ADIYAMAN,(DHA)

==============================================

Şeker fabrikası için eylem hazırlığı

Türk-İş Afyonkarahisar İl Temsilcisi Muharrem Uslu, şeker fabrikalarının özelleştirilmesine karşı eylem yapacaklarını açıkladı.
Türk-İş İl Temsilcisi Muharrem Uslu, sendika binasında düzenlediği basın toplantısında 7 Nisan'da gerçekleştirilecek eylem için açıklamalarda bulundu. Türk-İş'e bağlı sendikaların şube başkanlarının da katıldığı toplantıda konuşan Muharrem Uslu, yapılan uygulamanın yanlış ve tarımla uğraşan çiftçiye zarar vereceğini söyledi. Bir an önce bu yanlıştan dönülmesi gerektiğini vurgulayan Uslu, sonuna kadar direneceklerini ve 7 Nisan Cumartesi günü Afyonkarahisar Şeker Fabrikası önünde eylem düzenleyeceklerini aktardı. Tüm Afyonkarahisar halkını fabrika önünde düzenleyecekleri eyleme davet eden Uslu, bu meselenin sadece sendikaların, fabrikada çalışanların değil, herkesin meselesi olduğunu aktardı. Şeker-İş Sendikası Şube Başkanı Murat Karamocu da "Şeker fabrikaların özelleştirilmesi Türk tarımının bitmesi demek ve ülke ekonomisinin bitmesi demektir" dedi.

Reklam
Reklam

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
- Sendika binası dışından görüntü
- Uslu'nun makamından görüntü
- Uslu ve Karamocu'dan görüntü
- Sendika temsilcilerinden görüntü
- Uslu'nun konuşması
- Karamocu'nun konuşması

HABER- KAMERA: Satılmış AKKAŞ/AFYONKARAHİSAR, (DHA)

=================================================

ÖZEL-Dayakçı öğretmene 9 ay hapis cezası

Kayser'nin Bünyan ilçesinde geçtiğimiz yıl sınıf öğretmeni Mustafa B.'nin (60) 2 kez dövdüğü iddia edilen 5.sınıf öğrencisi A.E.'nin (11) psikolojisi bozuldu, ilaç tedavisine başlandı. Ailenin şikayeti üzerine hakkında adli ve idari soruşturma başlatılan öğretmen Mustafa B.,ilçe asliye ceza mahkemesi tarafından ertelenmeme koşuluyla 9 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Bünyan ilçesi Atatürk ilkokulunda geçtiğimiz yıl eylül ayında yaşanan olayda,okuldaki bir hizmetliyi yumrukladığı bildirilen sınıf öğretmeni Mustafa B., iddiaya göre, 4.sınıf öğrencisi A.E'yi dövdü. Okuldan eve gelen A.E.'ye babası Nazım E. ve annesi Güler E. yüzündeki kızarıklık ve morluğun nedenini sorunca çocuk ağlayarak öğretmenin kendisini dövdüğünü söyledi. Anne Güler E. okula giderek öğretmen Mustafa B.'ye neden çocuğuna dayak attığını sordu. Öğretmen, iddiaya göre, okul müdürünün önünde veliye hakaret etti. Ailenin isteği üzerine A.E.'nin sınıfı değiştirildi. Mustafa B. iddiaya göre, 21 Eylül'de 4.sınıfa giden A.E.'nin kulağını okul bahçesinde çekerek, yine tokatladı. Yaşanan bu 2 dayak olayı üzerine okula gitmek istemeyen ve uykusunda sık sık "Öğretmenim ne olur vurma" diye bağıran ilkokul öğrencisi A.E. için Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Psikiyatri uzmanı tarafından 23 Ekim 2017'de 'uyum bozukluğu' tanısı ile verilen raporda, "Öğretmenden fiziksel istismara bağlı uyum bozukluğu belirtileri var. Okula yalnız gidemiyor, ağlıyor, sinirli.Okulda öğretmen kendisini hala rahatsız ediyor. İlaç tedavisine başlandı" ifadeleri yer aldı. Ailenin şikayeti üzerine geçtiğimiz yıl Kasım ayında öğretmen hakkında Bünyan Cumhuriyet Savcılığı'nca soruşturma açıldı. Kayseri Milli Eğitim Müdürlüğü de idari soruşturma sonrası sınıf öğretmeni Mustafa B.'yi Sarıoğlan ilçesindeki bir başka okula tayin etti.
DAYAKÇI ÖGRETMEN 9 AY HAPİS YATACAK
Bünyan Asliye Ceza Mahkemesi, dayak yiyen ve psikolojisi bozulan öğrencinin şikayeti üzerine açılan davada, öğretmen Mustafa B.'ye, pedagog ve psikoloğ raporları,tanık beyanları doğrultusunda basit yaralama suçundan 9 ay hapis cezası verdi. Mahkeme, ögretmene okuldaki bir müsdahdemi yumruklamasından dolayı kasıtlı suç işlediği için 9 aylık bu cezanın ertelenmemesini ve uygulanmasını kararlaştırdı. Dayakçı öğretmen hakkındaki kararın Yargıtay tarafından onaylanması halinde zanlı Mustafa B. cezaevine girecek.

Reklam
Reklam

Görüntü dökümü:
---------------------------
-22 Kasım 2017'de geçilen arşiv görüntü
-Öğretmene verilen 9 aylık hapis cezasına ilişkin kararın görüntüsü

Haber-Kamera: Oktay ENSARİ/KAYSERİ, (DHA)

=================================================

Hırsızlar, 2 yaşındaki mülteci çocuğun sütünü gasp etti

Afganistan'dan iç savaş ve ekonomik problemler nedeniyle eşi Birişna, kızı Mahsa ve yeğeni Melike ile birlikte kaçan Waheed Sayed, çıktıkları umuda yolculukta İran'da eli silahlı hırsızlar tarafından soyuldu. Ailesi ve yeğeniyle günlerce yürüyerek Erzurum'a ulaşan Waheed Sayed, para, ziynet eşyası ve pasaportlarını aldıklarını ağlayarak anlatıp, "Vicdansızlar 2 yaşındaki kızımın sütünü bile aldılar. Buna karşı çıkan eşimi de dövdüler. Kızım 2 gün boyunca aç kaldı" dedi.

Ülkeleri Afganistan ve Pakistan'dan İran'a gelen yüzlerce kaçak, buradan da yasa dışı yollarla Türkiye'ye giriş yapıyor. Sınırdan Erzurum'a olan 300 kilometrelik yolu yürüyerek gelen kaçaklar, burada jandarma ve polis tarafından yakalanıp otobüslerle karakollara götürülerek kimlik tespiti yapılıyor. Her gün 400 ila 500 kaçak Erzurum'un Aşkale ilçesindeki geri gönderme merkezine teslim ediliyor. Türkiye'ye gelmek için ortalama 23 gün yürümek zorunda kaldıklarını ifade eden kaçaklar, zorlu yolculukta, bazen hırsızların ve teröristlerin hedefi oluyor. Kaçaklar, yolculuk sırasında hastalık ve açlıkla da mücadele etmek zorunda kalıyor. Afganistan'da yaşanan iç savaşta ailesinin büyük bir bölümünü kaybeden Waheed Sayed (32) de umuda yolculuğa çıkanlardan biri. Eşi Birişna (28), kızı Mahsa (2) ve ablasının kızı Melike ile birlikte yola çıkan Waheed Sayed (32), İran sınırında hırsızların hedefi oldu. Hırsızlar, silah doğrultup, Sayed ailesinin para ve ziynet eşyalarıyla pasaportlarını gasp etti. Yolculuklarının kabusa dönüştüğünü ifade eden Waheed Sayed, gözyaşları içinde şunları söyledi: "Ailemin büyük bir bölümü savaşta öldü. Bizler kaçıp, canımızı kurtardık. Diğer göçmenler gibi İran'a geldik. Türkiye'ye doğru yola çıktık. Tam sınırı geçecektik ellerinde silahlarla karşımıza çıkan hırsızlar yolumuzu kesti. Üzerimdeki tüm para, ziynet eşyamızı ve pasaportlarımızı aldılar. Bunlar yetmiyormuş gibi, kızımın yolda içmesi için aldığımız sütü de aldılar. Eşim sütü vermek istemeyince dövdüler. Çok yalvardık ama hiç umursamadılar. Yola çıktık ve 2 gün boyunca kızım aç kaldı ve saatlerce ağladı. Türkiye'ye giriş yaptığımızda ise bizi gören herkes yardım elini uzattı. Yürüyerek Erzurum'a kadar geldik. Ne yapacağız bilemiyorum. Allah kimseyi vatansız bırakmasın. Bizlere cehennemi yaşatan Taliban ve DEAŞ'ı da kahretsin." Sayed ailesi, polisler tarafından hava limanı yolunda yakalanan yaklaşık 100 göçmenle birlikte kimlik tespitlerinin yapılması için polis merkezine götürülmek üzere otobüs beklerken hem dinlendi hem de kızlarının karnını kuru ekmekle doyurmaya çalıştı.

Reklam
Reklam

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Kaçaklar toplu halde
-Bir kaçak ile röp
-Hırsızlar tarafından soyulan aile
-Ağlayan anne ve baba
-Baba eşinin darp edildiği ve moraran gözünü göstermesi
-Sütü gasp edilen çocuk ekmek yerken

(Süre: 3.09 Dk / 340 MB)
Haber-Kamera: Turgay İPEK / ERZURUM, (DHA)

=================================================

Dr. Fennibilek: Kalıcı dolgu mağduru Merve Keleş'in vakası dünyada görülmemiştir

Adana'da kalıcı dolgu yaptırdığı dudakları aniden şişince hastanelik olan 23 yaşındaki hemşire Merve Keleş'i tedavi eden Medikal Estetik Hekimi Dr. Gül Fennibilek, "Aslında Merve Keleş'in vakası dünyada daha önce görülmemiştir. Dolayısıyla da tedavi biçimi olarak doktorların bilmediği bir vakadır" dedi.

Hemşire Merve Keleş'in 2 Mayıs 2017'de yanlış bir dudak dolgusu uygulaması sonucu kendisine ulaştığını aktaran Dr. Gül Fennibilek, dudağında oldukça ciddi ödem, sertlik, doku ve dolaşım bozukluğu bulunduğunu anımsattı. Kaybedilme riski nedeniyle dudağın ameliyat edilmediğini aktaran Dr. Fennibilek, hastasına belirtileri düzeltme yolunda tedavi uyguladığını belirtti. Hastasının kendisine gelmeden önce kullandığı ilaçlar nedeniyle komplikasyonlar oluştuğunu bildiren Dr. Fennibilek, uyguladığı tedavi ile hastasının 28 Haziran 2017 itibariyle sağlığına kavuştuğunu vurguladı.
'DOKTORLAR BİLMİYOR'
Merve Keleş'in normal yaşamına döndüğünü kaydeden Dr. Gül Fennibilek, şöyle konuştu: "Hastamız artık iyi durumda. Hastamız 1 yıl gibi uzun bir tedavi süreci değil 1.5 ayda tedavi görmüş oldu. Aslında Merve Keleş'in vakası dünyada görülmemiş bir vakadır. Dolayısıyla da tedavi biçimi olarak da doktorların bilmediği bir vakadır. Dünya literatürüne geçmesi gereken bir vaka olduğu için uyguladığım tedaviyi tıbbi bir platformdan paylaşmak gerektiğini düşünüyorum. Eğer gerekli şartlar hazırlanırsa ben seve seve tüm doktor arkadaşlarıma bu dünyada görülmemiş vakanın tedavisini seve seve anlatmak istiyorum. "

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
------------------------
- Medikal Estetik Hekimi Dr. Gül Fennibilek'in konuşması
- Dr. Gül Fennibilek'ten detay görüntüler

SÜRE: 04'15" BOYUT:260 MB
Haber:Yusuf BAŞTUĞ-Kamera:Eser PAZARBAŞI/ADANA,(DHA)

=================================================

Şef batonunu eline alan Rektör, orkestrayı yönetti

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi'nin (DEÜ) Rektör Vekili Prof. Dr. Erdal Çelik, katıldığı programda eline şef batonunu alıp orkestra yönetti. Avusturyalı bestekar Franz Von Suppe'nin 'Light Cavalry Overture' adlı eserini yöneten Rektör Vekili Çelik'in performansı izleyenler tarafından oldukça beğenildi.

DEÜ Senatosu ve yönetim kurulu, Devlet Konservatuvarı'nda bir araya gelerek üniversite çalışmalarıyla ilgili konuları ele aldı. DEÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Erdal Çelik, toplantılara başkanlık etti. Prof. Dr. Çelik, üniversite yönetmeyi orkestra yönetmeye benzeten Konservatuvar Müdürü Prof. Ümit İşgörür'ün daveti üzerine sürpriz yaparak eline şef batonunu alarak sahneye çıktı. Avusturyalı bestekar Franz Von Suppe'nin 'Light Cavalry Overture' adlı eserini yöneten Çelik'e akademisyenler de alkışlarıyla destek verdi. Rektör Vekili Çelik'in performansı beğenildi. Performanstan sonra sahneye çıkan Konservatuvar Müdürü Prof. Ümit İşgörür, DEÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Erdal Çelik'e şef batonunu hediye etti.

Reklam
Reklam

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
- Orkestranın performansı
- Rektör vekili Çelik'in sahneye çağrılışı
- Rektör vekilinin performansı
- Genel ve detay görüntü

Haber: Kamera: Kadir ÖZEN / İZMİR, (DHA)

===================================================

Cumhurbaşkanı'nı göremeyen küçük kız gözyaşına boğuldu

Adana'da 6 yaşındaki anasınıfı öğrencisi Alya Dua Göçmez, İl Kongresi'ne katılmak üzere kente gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı göremediği için hüngür hüngür ağladı.
Merkez Yüreğir Serinevler Mahallesi'nde oturan ve bir hastanede hizmetli olarak çalışan Mehmet Göçmez (32) ile ev kadını Aşkın Göçmez'in (29) kızları Alya Dua Göçmez, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı Yüreğir Serinevler Spor Salonu önündeki mitinge gitmek istedi. Fevziye Çelik İlkokulu'nda anasınıfına giden Alya Dua Göçmez'i annesi Aşkın Göçmez, yoğun kalabalık nedeniyle ezilme tehlikesine karşı mitinge götüremedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı görmek için uzun süre annesini ikna etmeye çalışan Alya Dua, gözyaşı döktü. Anne Göçmez, bu anların cep telefonuyla görüntüsünü çekti. Görüntüde hüngür hüngür ağlayan küçük Alya, "Tayyip Erdoğan'a gideceğim" diye gözyaşı dökse de başarılı olamadı.

Reklam
Reklam

TELEVİZYONLARDA HEP ERDOĞAN'I İZLİYOR
Evdeki televizyondan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın haberlerini izleyen Alya Dua, televizyonda gördüğü Erdoğan'ı öptü. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı görmeyi çok istediğini söyleyen Alya Dua, "Tayyip dede için ağladım. Çünkü onu çok seviyorum. O bizi korudu. Televizyonda görebildim, yanına gidemedim. Çünkü annem ile anneannem beni göndermedi. Çünkü çok kalabalıktı. Göremeyince ağladım. Buraya gelmesini istiyorum. 3 tane bayrağımız var. Birini ona hediye edeceğim."

Görüntü Dökümü
------------------------
-Alya Dua Göçmez'in Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı görmek için ağladığı video
-Annesi ile birlikte görüntüsü
-Annesi ve dedesi ile görüntüsü
-Alya Dua Göçmez ile röp.
- Dedenin konuşması
-Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı televizyonda izlerken detay görüntüleri

SÜRE:04'18" BOYUT:262 MB
Haber:Akif ÖZDEMİR-Kamera:ADANA,(DHA)