DHA YURT BÜLTENİ-3

Hastaneden kaçırılan Suriyeli erkek bebek bulundu/EK Afyonkarahisar Devlet Hastanesi yeni doğan ünitesine dün personel kıyafetiyle giren F.Ç.

Hastaneden kaçırılan Suriyeli erkek bebek bulundu/EK

Afyonkarahisar Devlet Hastanesi yeni doğan ünitesine dün personel kıyafetiyle giren F.Ç. adlı kadının kaçırdığı, Suriyeli Meeso çiftinin yeni doğan oğulları Muhammed İbrahim bulundu. Olayla ilgili ikisi kadın 3 kişi gözaltına alındı.
Afyonkarahisar Devlet Hastanesi'nin B Blok 1'inci katındaki Yeni Doğan Ünitesi'ne, dün saat 14.30'da sağlık personelinin kullandığı kıyafeti giyip hastane çalışanı gibi giren bir kadın, Suriyeli Amir Zahlül Meeso (39) ve Ravva Zahlül Meeso (29) çiftinin yeni doğan oğlu Muhammed İbrahim'i kaçırdı. Annenin durumu fark etmesi üzerine önce hemşirelere, ardından güvenlik görevlilerine haber verildi. Hastane yönetimine durumun bildirilmesi üzerine polisten yardım istendi. Hastaneye gelen polis ekipleri, Yeni Doğan Ünitesi'nde ve hastanenin güvenlik kameralarında inceleme yaptı.
ANNESİNE TESLİM EDİLDİ
Polis ekipleri, güvenlik kamerası kayıtlarından eşkalini belirlediği kadını ve ona yardım ettiği belirlenen 2 erkek şüpheliyi saat 05.00 sıralarında kent merkezinde yakaladı. Bebeği kadından alan polis, hastanedeki annesi Ravva Zahlül Meeso'ne teslim etti. Olayla ilgili F.Ç. ve E.Ö. adlı kadınlar ile F.Ç'nin nikahsız eşi E.Ç. gözaltına alındı. Şüphelilerin Türk olduğu, sorguları için Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü kaydedildi.
SAAT 06.30'DA AİLEYE TESLİM EDİLDİ
Afyonkarahisar Devlet Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Mehmet Duran yaptığı açıklamada, Afyonkarahisar Valiliği ile Emniyet Müdürlüğünün koordineli çalışması sonucu bebeğin kısa sürede bulunduğunu belirtti. Bebeğin bulunması ve sağlıklı şekilde aileye teslim edilmesi için emniyet personelinin özverili çalıştığını kaydeden Mehmet Duran, "Bugün sabaha karşı saat 05.00 sıralarında çocuğa kavuşuldu. Saat 06.30 sıralarında ise çocuk aileye sağlıklı bir şekilde teslim edilmiştir" dedi.
GRİ RENKLİ OTOMOBİLLE GELDİLER
Olayın dün saat 14.30 sıralarında yaşandığını kaydeden Dr. Duran, şunları söyledi:
"Hastanemizin kadın doğum servisinden geçen çarşamba günü saat 06.30 civarında doğum yapan bir vatandaşın çocuğunun kaybolduğu bilgisi bize geldi. Bundan sonra alarma geçtik. Güvenlik ekipleri hastanedeki kameraları inceledi. Kameralarda, gri otomobille iki kadın ve bir erkeğin hastaneye geldiği, kadınlardan birinin sağlık çalışanı kıyafeti giyerek çocuğu kaçırdığı tespit edildi."
'GÜVENLİK ZAFİYETİ YOK'
Kısa süreli araştırmanın ardından Afyonkarahisar Emniyet Müdürlüğüne bilgi verildiğini aktaran Duran, şöyle devam etti:
"Çalışmalar sonucu da sabaha doğru çocuğa ulaşıldı. Olayda kesinlikle güvenlik zafiyeti olduğuna inanmıyoruz. Bu konuda net konuşabilirim. Burada hastanın sosyal statüsünden faydalanarak yapılan bir işlem diye yorumluyoruz. Bizim de kendi içerimizde bir soruşturma devam ediyor. Şu anda da soruşturmada gizlilik var."
Duran, bebeğin 112 ekiplerince olay yerinden alındığını, sağlık durumunda hiçbir sıkıntı olmadığını ve ailesine teslim ediğini kaydetti.
VALİLİK AÇIKLAMASI
Afyonkarahisar Valiliğinden yapılan yazılı açıklamada, olayı gerçekleştirenlerin 3 kişi olduğu ve gri otomobille Suriye uyruklu bebeği kaçırdığı ifade edildi. Devlet hastanesinden bebeği kaçıran şüphelilerin, Çay ilçesi Pazarağaç beldesinde oturan F.Ç., E.Ö. ve E.Ç. olduklarının tespit edildiği belirtildi. Kaçırılan erkek bebeğin şüphelilerin evinde bulunduğu belirtilen açıklamada, sağlık muayenesinin ardından ambulansla il merkezine getirilen bebeğin ailesine sağlıklı teslim edildiği açıklandı. Olayı gerçekleştirdiği tespit edilen F.Ç, E.Ç. ve E.Ö.'nün gözaltına alındığı, işlemlerinin ardından adli makamlara sevk edileceği kaydedildi.
İÇ SAVAŞTAN KAÇTILAR, AFYONKARAHİSAR'DA TANIŞTILAR
Afyonkarahisar Devlet Hastanesi'nin yeni doğan ünitesinde bebekleri kaçırılan Amir Zahlül ve Ravva Zahlül Meeso çiftinin Suriye'deki iç savaştan kaçarak Halep kentinden 2 yıl önce Afyonkarahisar'a geldiği, burada tanışarak 1 yıl önce evlendiği, geçen çarşamba günü öğle saatlerinde dünyaya gelen ilk çocuklarına 'Muhammed İbrahim' adını verdikleri kaydedildi.

Reklam
Reklam

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
-Başhekim makamında oturuken detay
-Başhekim odasındaki basın mensuplarından detay
-Başhekim röp

255.02///02.18
Haber- Kamera. Satılmış AKKAŞ/AFYONKARAHİSAR (DHA)

==============================================

Şırnak'ta PKK'lı terörist sağ olarak yakalandı

Şırnak'ın Uludere ilçesinde, 1 PKK'lı terörist silah ve teçhizatıyla birlikte sağ olarak ele geçirildi.
Valilikten yapılan yazılı açıklamada, Şırnak İl Jandarma Komutanlığı'nca yapılan istihbari çalışmalar neticesinde, Uludere ilçesi Ortasu köyü bölgesinde 10 Mayıs'ta icra edilen operasyonlarda, 1 PKK'lı teröristin silah, teçhizat ve malzemeleri ile birlikte sağ olarak yakalandığı belirtildi.

Haber:ŞIRNAK, (DHA)

=============================================

Kendisini odadan kovan doktordan şikayetçi oldu

Afyonkarahisar'da oturan Emin Uçmak (72), tedavi için gittiği Afyonkarahisar Devlet Hastanesi'nde kadın doktor H.Ç.'nin kendisini 'Defol' diye odadan kovduğunu iddia ederek şikayetçi oldu. Hastane yönetimi doktor hakkında soruşturma açtı.
Afyonkarahisar'da oturan Emin Uçmak, ayaklarındaki rahatsızlık dolayısıyla muayene olmak ve 3 ayda bir raporla aldığı ilaçlarını yazdırmak için Afyonkarahisar Devlet Hastanesi'nde görevli kadın doktor H.Ç.'ye sıra aldı. Geçen 25 Nisan'da muayeneye giden Emin Uçmak, iddiaya göre doktorun tepkisiyle karşılaştı. Muayene için odaya girdiğinde doktorun kapıda bekleyenlerle ilgilendiğini öne süren Emin Uçmak, kendisini 'Defol' diyerek odadan kovduğunu iddia ettiği doktor hakkında şikayetçi oldu.
'DOKTORUN GÖZÜ KAPIDAYDI'
Emin Uçmak, 3 yıl önce başka bir doktordan ayaklarındaki rahatsızlıktan dolayı rapor aldığını ve raporun 2 yılda bir yenilendiğini belirterek, muayene için olay günü doktorun odası önünde beklemeye başladığını söyledi. Uçmak, "Muayene olabilmek için numara aldım. Numaram yandı ben de doktorun odasına girdim. Numaranın yer aldığı kağıt ile nüfus cüzdanımı doktora uzattım. Raporumun olduğunu ısrar ettim. Doktor ise raporumun olmadığını söyledi. Ben 'var' dedikçe o 'yok' dedi. Oysa raporum var. Doktorun gözü kapıda olduğu için 5 tane pazarlamacıyı görüyordu, beni görmüyordu. Kapıdakiler ilaç pazarlamacısıydı. Doktorun gözü pazarlamacılarda, beyni benimleydi. Pazarlamacılara takıldıkça bana aksi davranmaya devam etti. Yani 'Bir an önce çık' gibi hali vardı" dedi.
'BANA 'DEFOL' ODAMDAN DEDİ'
Kendisinin doktorla tartıştığı esnada başka bir kadın hastanın içeri girdiğini söyleyen Uçmak, şöyle konuştu:"İçeri giren kadındı. Doktora bir şeyler sordu. Doktor, 'Yarın gel' dedi. Kadın da 'Ben köyden geliyorum, yarın nasıl geleceğim' dedi. Doktor ona da bilgi vermedi. 'Kadına çık dışarıya' dedi. Yaşlı kadına doktorun böyle davranması beni rahatsız etti. Bana yaptığı terbiyesizliği ona da yaptı. Daha sonra ilaç yazmasını istedim. 4 kutu yazdı. 'Ben de 3 aylık istiyorum' dedim. Afyonkarahisar Devlet Hastanesi evime 10 kilometre mesafede, her zaman gidip gelemem ki. Normalde rapora rağmen 3 aylık ilaç yazıyorlar. Toplam 3 aylık 12 ile 13 kutu ilaç yazması lazım. 4 kutu yazdı. Daha sonra 13 kutu yazmasını söylediğimde 4 kutuyu da iptal etti, 'Madem sen böyle istiyorsun' diye. Ondan sonra bana 'Defol' odamdan dedi. Ben de odanın babasının malı olmadığını ve hasta olarak geldiğimi söyledim. 'Defol' diye tekrar bağırdı ve arkamdan geldi. Ben de pazarlamacıları kapının önünde görünce 'Bunları mı bekliyorsun? Çıkarın ne bunlardan? Bunlar için mi bizi çıkarıyorsun?' dedim. Bana daha çok kızdı. O esnada pazarlamacılar ortadan kayboldu. Daha sonra yanıma 3 güvenlik görevlisi geldi. Güvenlik görevlileri bana hiçbir müdahalede bulunmadı."
'BAŞKASININ BAŞINA GELMESİN'
Yaşadığı olayın başka hastaların başına da gelmesini istemediğini söyleyen Uçmak, doktorun hiçbir şekilde laftan anlamadığını iddia etti. Uçmak, "Aslında ben ilgilenmeyerek çekip gidebilirdim. Başka hastaların başına gelmesin diye ben bu şekilde davrandım. İlgilenmezdim. Karşımdaki normalde kadındır. Sertlik de gösteremedim. Erkek bir doktor olsaydı, seyir değişebilirdi. Çünkü o kadar üzerime baskı yaptı. 'Allah rızası için' dedim ama doktor anlamadı. Hala bana 'Defol' diye bağırdı. Başıma gelen başkasının başına gelmesin diye tepki gösterdim" diye konuştu.
Olayla ilgili Afyonkarahisar Devlet Hastanesi Başhekimliğinin doktor H.Ç. hakkında soruşturma başlattığı belirtildi.

Reklam
Reklam

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
- Emin Uçmak hastane evraklarını izlerken
- Uçmak'a eşi kahve getirirken
- Uçmak kahve içerken
- Uçmak'ın ilaçlarından detay
- Uçmak hastanede aldığı sırayı eşi ile birlikte gösterirken
- Uçmak evinden çıkarken
- Uçmak bahçede dolaşırken
- Uçmak ve eşinden detay
- Uçmak röp

499.47 MB /// 04.30"
HABER- KAMERA: Satılmış AKKAŞ/AFYONKARAHİSAR, (DHA)

==============================================

FETÖ'nün 'mahrem imamı'nın çarpıcı itirafları

Erzurum'da FETÖ/PDY'nin mahrem yapılanmasında imamlık yapan 'Emin' kod adlı E.A. itirafçı oldu. Hava astsubay olan askerlerden bilgi topladığını itiraf eden E.A., "M.N. isimli astsubay taşınabilir bellek içerisinde örgütsel amaçlı askeri birlikten bilgiler getiriyordu. İçerisinde komşu ya da diğer ülke savaş uçaklarının hangi tarihte ve saatte hava sahamızı ihlal ettiği, taşınabilir radarların ne zaman ve nerelere taşınacağı, PKK/KCK terör örgütünün yapabileceği saldırılar ve hangi uçak filosunun ne kadar uçağın ve ne süre teyakkuz halinde kalacağı vardı" dedi.
Erzurum'da FETÖ/PDY'nin mahrem yapılanmasında yer alan asker ve onlara imamlık yapan 2'si tutuklu 26 sanık hakkında 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Örgütün hava astsubay yapılanmasında olan askerlerin itirafçı olması ile deşifre edilen mahrem imam E.A. da itirafçı oldu. 'Emin' kod adlı E.A.'nın 'silahlı terör örgütü kurma veya yönetme, devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama' suçundan 22,5 yıldan 37,5 yıla kadar hapsi istendi ve etkin pişmanlık kapsamında cezasında indirim yapılması talep edildi. 16 Kasım 2017'de tutuklanan ve 15 gün cezaevinden kaldıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilen E.A., iddianamede yer alan ifadesinde çarpıcı itiraflarda bulundu. FETÖ/PDY ile ilk tanışmasının 2013 yılının başlarında olduğunu söyleyen E.A., 2014 yılında örgütte müdür yardımcısı konumundaki 'Salim' kod adlı H.N.'nin kendisini havacı askeri personelle tanıştırdığını aktardı.
'ŞİFRELİ FLAŞ BELLEKLE BİLGİLER TOPLADIK'
İmam E.A., şunları anlattı:"Askeri personelle tanıştıktan sonra bu şahısların kendi oturdukları bekar evinde ve kendi evimde toplantılar yapmaya başladık. 2014 yılının sonunda 'Salim' kod adlı öğretmenlerle yapmış olduğu istişare toplantısında bana ve 'Cüneyt' kod C.U.'ya küçük birer dizüstü bilgisayar almamızı istedi. Aynı gün bana ve C.U.'ya şifre ile girilen birer taşınabilir bellek verdi. Şifresini söyleyerek içerisinde askeri personelin getireceği kurum ve askeri personel hakkında topladıkları bilgilerin girileceği dosya olduğunu, getirdikleri bilgileri bu dosya formatına göre yazmamızı ve örgütte bilgi ve belge mesulü olan 'Recai' kod Ü.A.'ya vermemizi söyledi. Aldığım bilgisayarı 'Musa' kod H.A.'ya verdim, format attılar ve driverleri silip temizleyen 'eraser' isimli programı yüklediler. Driverleri sildikleri için internete girmiyordu, evde taşınabilir belleği taktım. Excel formatında olan dosyayı açtım içerisinde tarih, kimleri ilgilendirdiği, şahitleri, olayı ve açıklama sütunu yer alıyordu. Bundan sonra toplantılarda H.N.'nin talimatı üzerine askeri personele sormaya başladım. İlk etapta bilgi verme taraftarı değillerdi ilerleyen süreçte de çok az da olsa bilgi vermeye başladılar. Bilgiler gelir ben bu bilgileri bellekte buluna excel formatındaki dosyaya yazar istişare toplantılarında 'Recai' kod adlı kişiye verirdim. İçeriğindeki bilgileri aldıktan sonra belleği bize geri verir içeriğini sonradan silerdim" diye konuştu.
'KRİPTO BİLGİLER KAYDEDİLDİ'
Erzurum'daki mahrem yapılanmasında neler olduğunu tek tek anlatan E.A., Afganistan'dan gelen astsubay M.N.'nin grubuna dahil olduktan sonra örgütsel amaçlı askeri bilgiler getirmeye başladığını bildirdi. E.A., itiraflarını şöyle sürdürdü:"M.N. sohbet grubuna dahil olduktan birkaç ay sonra H.N., M.N. astsubayın örgütsel amaçlı askeri birlikten bilgileri getirmek amaçlı kullandığı örgüte ait bir adet laptop ve bir adet taşınabilir belleği bana vererek toplantıda kendisine teslim etmemi istedi. Bu kişinin birliğinde almış olduğu kripto bilgileri kaydederek bana getireceğini söyledi. İlk toplantıda bahse konu kişiye bilgisayarı ve belleği teslim ettim. Diğer toplantılarda M.N., bellek içerisinde bilgiler getirmeye başladı. Taşınabilir belleği birlikte bu iş için kullandığım bilgisayarda birlikte açtık içerisinde hava kuvvetleri bilgi sisteminde bulunan gizli içerikli eylem ikazları, terör faaliyetleri, hava radarlarının taşınma tarihleri, Rus uçağının düşürülmesi ile ilgili gösterilen reaksiyona ilişkin kayıtlar, PKK/KCK terör örgütünün kampları ile ilgili telsiz görüşmeleri, komşu ya da diğer ülke savaş uçaklarının hangi tarihte ve hangi saatte hava sahamızı ihlal ettiği, güney bölgesine TSK tarafından yapılan askeri yığınak, Genelkurmay Başkanı'nın hangi tarihlerde yurt dışına çıkacağı, radarların bakımının ne zaman yapılacağı, PKK/KCK terör örgütünün sınırımız dışında yaptığı yığınaklar ve PKK/KCK terör örgütünün yapabileceği saldırılar, hangi uçak filosunun ne kadar uçağın ve ne süre teyakkuz halinde kalacağı, canlı bomba ve bombalı araçların en son nerede görüldüğü ve nerelerde dikkat edilmesi gerektiği, hangi birliklerin yanında şüpheli araç veya şüpheli şahısların görüldüğü ve nasıl hareket edilmesi gerektiğine dair bilgilerin olduğunu gördüm. Başka bilgiler de olabilir ama hatırlamıyorum. Ancak bu tür bilgilerin basında da görüp okuyordum. Ana haber bültenlerinde de yer aldığını biliyorum. Ben de astsubay M.N.'nin getirdiği bellekteki bilgileri kendi taşınabilir belleğime kaydeder istişare toplantısında 'Recai' kod adlı kişiye verirdim. Bu kişi de bu bilgileri H.N.'nin belleğine kaydeder kendisine aynı gün teslim ederdi. Bu durum ve buna benzer bilgileri M.N., 5-6 ay kadar taşınabilir bellek ile getirdi."
DEVLETİN GİZLİ KALMASI GEREKEN BİLGİLERİ
Yürütülen soruşturma kapsamında, Başsavcılık E.A.'nın elde ettiği askeri bilgiler Hava Radar Mevzi Komutanlığı'na soruldu. Komutanlık tarafından 2 Mart 2018'de gönderilen cevap yazısında; eylem ikazları, terör faaliyetleri, PKK/KCK terör örgütünün kampları ile ilgili telsiz görüşmeleri, PKK/KCK terör örgütünün yaptığı yığınaklar ve PKK/KCK terör örgütünün yapabileceği saldırılar, canlı bomba ve bombalı araçların en son nerede görüldüğü ve nerelerde dikkat edilmesi gerektiği, hangi birliklerin yanında şüpheli araç veya şüpheli şahısların görüldüğü ve nasıl hareket edilmesi gerektiğine dair bilgilerin istihbarat ve istihbarata karşı koyma kapsamında olup, tüm personele kendilerinin ve ailelerinin güvenliğini sağlanması amacıyla yayınlanmakta olduğuna işaret edildi. Radarların taşınma tarihleri, Rus uçağının düşürülmesi ile ilgili gösterilen reaksiyona ilişkin kayıtlar, komşu ya da diğer ülke savaş uçaklarının hangi tarihte ve hangi saatte hava sahamızı ihlal ettiği, güney bölgesine TSK tarafından yapılan askeri yığınak, Genelkurmay Başkanı'nın hangi tarihlerde yurt dışına çıkacağı, radarların bakımının ne zaman yapılacağı, hangi uçak filosunun ne kadar uçacağı ve ne süre ile teyakkuz halinde kalacağına dair bilgilerin ise devletin güvenliği veya iç ve dış siyasal yararları bakımından niteliği itibari ile gizli kalması gereken bilgilerden olduğu, bu bilgilerin sadece konu ile ilgili görev alacak personel ile paylaşıldığına dikkat çekildi. Savcılık, söz konusu bilgilerin devletin güvenliği veya iç ve dış siyasal yararları bakımından niteliği itibari ile gizli kalması gereken bilgilerden olduğu, bu bilgilerin sadece konu ile ilgili görev alacak personel ile paylaşıldığı, bu suretle E.A.'nın şüphelinin terör örgütü yöneticisi olma suçunu ve devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama suçunu işlediği vurgulandı.

Reklam
Reklam

Haber:Hümeyra PARDELİ/ERZURUM, (DHA)

=============================================

Polislere sahte kimlik ve ehliyet gösteren zanlının evinden uyuşturucu çıktı

Adana'da 11 yıl 4 ay hapis cezasıyla aranan Hüseyin A. (30), kendisini yakalayan polislere üzerinde kendi fotoğrafı bulunan sahte ehliyet verdi. Polislerin durumu fark etmesi üzerine, şüpheli bu kez sahte nüfus cüzdanını gösterdi. Gözaltına alınan zanlının evinde yapılan aramada çok sayıda uyuşturucu madde buldu.
Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, uyuşturucu satma, adam yaralama ve hırsızlık suçlarından 11 yıl 4 ay kesinleşmiş hapis cezası olan Hüseyin A.'yı takip etmeye başladı. Seyhan ilçesi Sümer Mahallesi'nde bulunan evine girmek isteyen zanlıyı polis ekipleri gözaltına aldı. Bunun üzerine Hüseyin A., polislere kendisinin hiçbir suça karışmadığını, yanlış kişiyi yakaladıklarını söyleyip, üzerinde kendi fotoğrafı olan sahte ehliyeti verdi. Bunun üzerine ekipler, inceledikleri ehliyetin durumundan şüphelenip, Hüseyin A.'dan nüfus cüzdanın istedi. Nüfus cüzdanının evde olduğunu söyleyen Hüseyin A. polislere kapıda beklemesini söyledi. Bir süre sonra gelen Hüseyin A. getirdiği nüfus cüzdanını polislere verdi. Ekipler nüfus cüzdanınında sahte olduğunu görünce eve baskın yaptı. İçeri giren polis, yaptığı aramada ise, 2 kilo 303 gram esrar, bin 515 adet uyuşturu hap, 1 gram kokain, hassas terazi, 2 ruhsatsız tabanca ve uyuşturucu satışından elde edilen 140 lira para ele geçirdi. Bunun üzerine polis, sahte nüfus cüzdanı ve ehliyet veren Hüseyin A.'yı kesin kimlik tespiti için parmak izine gönderdi. Emniyete götürülen zanlı, susma hakkını kullandı. Hüseyin A. çıkarıldığı nöbetçi mahkeceme tutuklandı.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü:
------------------------
- Polis ekiplerinin evde arama yapması
- Evde bulunan narkotik maddelerin görüntüsü
- Ele geçirilen narkotik maddenin emniyette görüntüsü

SÜRE: 02'32" BOYUT: 154 MB
Haber:Çağlar ÖZTÜRK-Kamera:ADANA,(DHA)

==============================================

Kayıp Alzheimer hastası donmak üzereyken bulundu

Van'ın Muradiye ilçesinde kaybolan Alzheimer hastası Sabiha Çetinkaya (80), boş arazide donmak üzereyken, jandarma ekipleri tarafından bulundu.
İlçeye bağlı Görecek Mahallesi’nde yaşayan, Alzheimer hastası Sabiha Çetinkaya'dan, dün saat 14.30 sıralarında, kaldığı akrabasının evinden çıktıktan sonra haber alınamadı. Ailesinin tüm aramalarına rağmen yaşlı kadın bulunamayınca, jandarmadan yardım istendi. Jandarma ve mahalle sakinleriyle birlikte yaşlı kadının bulunması için ekipler oluşturularak, arama çalışması başlatıldı. Yapılan çalışmalar sonucu Alzheimer hastası Sabiha Çetinkaya, saat 22.00 sıralarında, mahallenin dışındaki boş arazide bitkin halde bulundu. Donmak üzereyken ulaşılan yaşlı kadın, sağlık ekiplerince ambulansla Muradiye Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.Sabiha Çetinkaya'nın torunu Erol Çetinkaya, babaannesinin Alzheimer hastası olduğuna değinerek, "Unutkanlık sıkıntısı var. Kendi evinde olduğu halde 'Ben köyüme gideceğim' diye alıp, başını gidiyor. Vefat eden dedemim öldüğüne bile inanmıyor. Kendi köyünün başka bir yerde olduğunu düşünüyor. Kaybolduğu gün de halamın evindeydi. Halam koyunlara bakmaya gidince de ortadan kaybolmuş. Jandarma ve köylülerle birlikte aramaya başladık. Geç saatlerde de bulduk. Jandarma ekiplerine teşekkür ediyoruz" dedi.

Reklam
Reklam

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
-Alzheimer hastası Sabiha Çetinkaya'ya ambulans içerisinde müdahale edilmesi
-Sabiha Çetinkaya'nın ambulansla hastaneye getirilişi ve hastaneye alınması
-Sabiha Çetinkaya'nın torunu Erol Çetinkaya ile röportaj
-Detaylar

Haber:MURADİYE (Van), (DHA)

=============================================

Görme engelli milli judocu Zeynep'in hayali olimpiyat madalyası

Ağrılı görme engelli milli judocu Zeynep Çelik (22), 2020 Tokyo Paralimpik Olimpiyatları'nda ülkemizi en iyi şekilde temsil edip, madalya kazanmak istediğini söyledi.
Ağrı'da dünyaya gelen 15 çocuklu Çelik ailesinin doğuştan görme engelli kızı Zeynep, 4 yaşında babasını kaybetti. Ev hanımı annesinin devletin ödediği engelli maaşıyla büyüttüğü Zeynep, 13 yaşında Erzurum'da yatılı okudu. Erzurum'daki okulunda sporla tanışan Zeynep, goalball oynamaya başladı. Goalball milli takımına seçilen Zeynep, kulak rahatsızlığı nedeniyle geçirdiği ameliyat sonrası spora ara verdi. Kendisi gibi engelli kardeşinin judoya başlamasıyla bu spora merak saran Zeynep, kısa sürede yetenekleriyle antrenörlerinin dikkatini çekti.
'ANNEME DESTEK VERMEYE BAŞLADIM'
Görme Engelli Judo Milli Takımı'na seçilen Zeynep, Türkiye şampiyonluğunun ardından 4 yıl önce gençlerde dünya ikinciliği, ardından Avrupa şampiyonasında altın madalya kazandı. Bakü'de yapılan İslam Oyunları'nda üçüncülük elde eden Zeynep, Antalya'da yapılan Judo Dünya Kupası'nda da bronz madalya kazandı. Spora başlamasının ardından hayatındaki değişiklikleri anlatan Zeynep Çelik, "Engelli bir birey olarak judo hayatımı değiştirdi. İlk olarak aileme, anneme maddi destek vermeye başladım. 15 kardeşiz, 2 kardeşim sporcu. Judo benim hayatımda çok önemli" dedi.
'TOKYO'DA MADALYA İSTİYORUM'
Antalya'da kazandığı madalyayı yeni evlendiği eşine armağan ettiğini aktaran Zeynep Çelik, "Önümüzde Avrupa şampiyonası var. Avrupa şampiyonu olmak istiyorum. Ardından dünya şampiyonasına hazırlanıp, madalya hedefliyorum. 2020 Tokyo Paralimpik Olimpiyatları'nda ülkemizi en iyi şekilde temsil edip, madalya kazanmak istiyorum" dedi.

Reklam
Reklam

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
-Zeynep Çelik antrenörü ile yürürken görüntüsü
-Zeynep antrenör ile çalışırken görüntü
-RÖP: Zeynep Çelik
-Zeynep erkek arkadaşı ile çalışırken görüntüsü

252 MB/// 02.18 (HD)
Haber: Tolga YILDIRIM-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,(DHA)

===============================================

Siverek'e modern kültür parkı

Şanlıurfa’nın Siverek Belediyesi tarafından kamulaştırılan 21 bin metre karelik Toprak Mahsulleri Ofisinin yeri 'Prof Dr. Mehmet Emin Yılmaz Kültür Parkı' oluyor.
Yıkım çalışmaları tamamlanan park alanında molozları temizleyen belediye ekipleri, çalışmalara ara vermeden devam ediyor. Çalışmalar kapsamında yaklaşık 200 araçlık kapalı otopark için temel kazısı da tamamlandı. Her geçen gün projesi ilerleyen dev kültür parkının 8 ayda tamamlanması planlanıyor. Sürdürülen çalışmalarla ilgili bilgi veren belediye başkan vekili Hamdi Hatipoğlu, "Daha önce Toprak Mahsuller Ofisi olarak tabir edilen alanda yaklaşık 3 bin 500 metre kare kapalı otopark alanı, bin kişilik bir halk kütüphanesi, kafeterya, sosyal alanları, yeşili, süs havuzları, yürüyüş parkurları, bisiklet yollarının yer aldığı büyük bir proje, 7-8 ay içerisinde halkımızın hizmetine sunulacak. Burada emek veren ekip çalışanlarımıza teşekkür ediyorum" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
- Park alanında devam eden çalışmalar
- Başkan vekilinin konuşması
- Genel ve detay görüntüler

Reklam
Reklam

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 200 MB
Haber-Kamera:Mehmet SEZGİN/SİVEREK (Şanlıurfa), (DHA)

==============================================

Köy çocukları masal kitabı yazdı, geliri Mehmetçik Vakfı'na aktarılacak

Sivas'ın Suşehri ilçesinde 7 ilkokul öğrencisi, öğretmenlerinin desteği ile masal kitabı hazırladı. İlk etapta 250 adet basılan kitabın geliri Mehmetçik Vakfı'na bağışlanacak.
İlçeye bağlı Yeşilyayla Köyü İlkokulunun öğretmeni Nisa Gezici(26), birleştirilmiş sınıftaki öğrencilerinden Türkçe dersinde öğrencilerinden kendi masallarını yazmasını istedi. Birleştirilmiş sınıfın 11 öğrencisinden, üst sınıflarda olan 7 öğrencisi masallarını yazdı. Yazılan masalları beğenen öğretmen Nisa Gezici, bunları bir kitapta toplamayı kararlaştırdı. Bunun üzerine yaşları 7-10 arasında değişen 7 çocuğun yazdığı masallardan hareketle toplam 226 sayfalık, 'Yeşilyayla Çocuklarından Uzayda Hayvan Masalları' adlı kitap derlendi. Hazırlanan kitaptan ilk etapta 250 adet bastırıldı. Kitapta çocukların isimleri yer aldı. Öğrenciler, kitabın satılması halinde gelirini Mehmetçik Vakfı'na aktarma isteklerini öğretmenlerine iletti. Okulun müdür öğretmeni Nisa Gezici, 4 yıldır Yeşilyayla köyünde birleştirilmiş sınıfta görev yaptığını belirterek, "Ben bu projeye öğrencilerimin yeteneklerinden yola çıkarak başladım. Tamamen onlara güvenerek başladım. Bu proje onların başarısı. Benim yaptığım sadece onların önünü açmaktı. Öğrencilerimle gurur duyuyorum. Ayrıca kitabın gelirlerini Mehmetçik Vakfına bağışlamayı da onlar teklif etti. Bu da onların fikriydi. Bunun için de onlarla ayrıca gurur duyuyorum" dedi.
'KENDİMİZİ ÇOK İYİ HİSSEDİYORUZ'
Kitabın yazarlarından okulun 4'üncü sınıf öğrencisi Yağmur Duran(10), "Öğretmenimizin önerisiyle masal kitabı yazmaya karar verdik. Bu masal kitabını uzay ve hayvanlar hakkında yazdık. Uzay hakkında yazmamızın sebebi uzayı merak ediyor ve seviyor olmamız. Hayvanlar hakkında yazmamızın sebebi ise hayvanları seviyor olmamız. Sonra yazdığımız masalları öğretmenimiz bilgisayarına geçirdi ve matbaaya verdi. Matbaa kitabımızı bastı, çok sevindik, çok mutlu olduk. Şimdi kitabımızı satıp Mehmetçik Vakfına bağışlayacağız. Çünkü onlar biz rahat nefes alalım, rahat uyuyalım diye canlarını feda ediyorlar. Onlara çok teşekkür ederiz ve küçük yaşta yazar olduğumuz için çok mutluyuz. Kendimizi çok iyi hissediyoruz ve çok şanslıyız" dedi. Kitabın yazarlarından Resul Erdem, Ahsen Çalışkan, Kevser Yıldız, Damla Duran, Yusuf Kesler ve Talha Kesler de kitap yazdıkları için çok kutlu olduklarını, buna imkan sağlayan öğretmenlerine teşekkür ettiklerini dile getirdi. Geliri Mehmetçik Vakfı'na bağışlanacağı için fiyat belirlenmeyen kitabın satış değeri alıcısına bırakılacak.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü:
------------------------
-Köy okulundan görüntüler
-Öğrenci ve öğretmenlerinin görüntüsü
-Kitabın görüntüleri
-Öğrenciler ve öğretmenin konuşması
-Köy içinden görüntüler

(392 mb)
Haber-Kamera: Bülent TATLI/SUŞEHRİ(Sivas), (DHA)

==============================================

Ortaca'da, temsili askerlik yapacak engelliler için kına gecesi düzenlendi

Muğla'nın Ortaca ilçesinde, temsili askerlik yapacak 4 engelli için davullu zurnalı kına gecesi yapıldı.
Ortaca'daki özel bir rehabilitasyon merkezinde düzenlenen kına gecesine Ortaca Kaymakamı Oktay Erdoğan, Ortaca Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Yılmaz, Ortaca İlçe Emniyet Müdürü Orhan Gürbüz, Ortaca İlçe Jandarma Komutanı Jandarma Yüzbaşı Evren Ekmekçi, Dalaman İlçe Emniyet Müdürü Namık Söylemez, AK Parti Dalaman İlçe Başkanı Muhammet Karakuş, temsili askerlik yapacak engelli gençler ve çok sayıda vatandaş katıldı. Kına gecesi, saygı duruşunda bulunulup, İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Ardından, Mehteran Takımı'nın çaldığı marşlar coşkuyu arttırdı. Daha sonra temsili askerlik yapacak gençler Mikail Çepil, İbrahim İnan, Mehmet Can Şahin ve Gökhan Hançerkıran alkışlarla sahneye geldi. Çalan, davul ve zurna eşliğinde askere gidecek olan 4 engelli gence kına yakıldı. Duygu dolu o anları aileleri cep telefonları ile görüntüledi. Daha sonra protokol üyelerinin de katılımıyla engeli dört genç davul, zurna eşliğinde gönüllerince eğlenip, halay çekti. Kaymakam Oktay Erdoğan 1 saat veya 1 gün bile olsa temsilli askerliğin, o onuru yaşamanın, o üniformayı giyebilmenin çok önemli olduğunu belirtip, "Askere gideceklere, ülkesine, milletine kurban olması için kına yakılır. Bugün bu kardeşlerimiz asker olmanın onurunu yaşayacak" dedi. Down sendromlu oğlu Mehmet Can Şahin'in temsili askerlik yapacağını belirten Ayşe Şahin, "Çok mutluyum, aynı zamanda çok da onurluyum. Temsili olarak yapıyor olsa da olsun. Bizler gerektiği zaman hepimiz bu ülke için askeriz. 1 gün de olsa oğlumuza bu mutluluğu yaşamasında emeği olanlara teşekkür ederim. İnşallah askerlik vazifesini yapacak" dedi. Kına gecesi, yemek ikramıyla sona erdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------
-Mehter Takımı'nın çaldığı marşlardan görüntü
-Kına yakılmasından görüntü
-Engelli gençlere kına yakılmasından görüntü
-Engelli gençlerin protokol üyeleri ile oynaması, halay çekmesi
-Genel ve detay görüntüler

Haber - Kamera: Cihan KAYA / ORTACA (Muğla), (DHA)

==========================================

Gençler festival için İzmir'de

İzmir'de, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları kapsamında düzenlenecek 2. İzmir Gençlik Festivali için, Türkiye'nin dört bir yanından 1500 üniversiteli genç kente geldi. Gençler, İnciraltı Kent Ormanı'nda oluşturulan kamp alanına çadır kurdu. Gençlik Festivali'nde ünlü sanatçıların konserleriyle spor etkinlikleri ve söyleşiler yapılacak.
Türkiye'nin farklı kentlerinden gelen 1500 üniversite öğrencisi, İzmir'in en güzel mekanlarından İnciraltı Kent Ormanı'nda buluştu. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği, 3 gün sürecek 2. Gençlik Festivali için ilk grupların gelmesiyle birlikte çadırlar kurulmaya başlandı. 19 Mayıs coşkusunu 1 hafta erken yaşayacak gençler, kayıt yaptırarak festival alanına girdikten sonra kamp çadırlarını kurmak için yoğun bir faaliyete girdi. Her türlü güvenlik önleminin alındığı, giriş çıkışların özel kartlarla yapıldığı kamp alanında görevli Büyükşehir Belediyesi personelinin yanı sıra özel güvenlik ve sağlık ekipleri de 24 saat görev yapıyor. Görevliler, çadırların kurulmasına da yardımcı oluyor. Gelen konukların yemekleri yine İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından karşılanıyor.
SADECE EĞLENCE YOK
Üç gün sürecek festival süresince konserler, spor etkinlikleri ve çeşitli eğlencelerin yanı sıra gençlerin kitap okuması için de 'kitap kozası' adı verilen stantlar kuruldu. Başta Nutuk olmak üzere gençler buradan istedikleri kitabı ücretsiz olarak alıp okuyabiliyor.
DOLU DOLU PROGRAM
Fatma Turgut, Bulutsuzluk Özlemi, Aylin Aslım ve Pamela gibi sevilen şarkıcı ve grupların yanı sıra, onlarca genç müzik grubunun da sahne alacağı 2. İzmir Gençlik Festivali'nde gün boyu spor etkinlikleri de gerçekleştiriliyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------
- Gençlerin kamp alanında çadır kurmaları
- Gençlerle röpler
- Masa tenisi oynamaları
- Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: İZMİR, (DHA)