DHA YURT BÜLTENİ 3

İZMİR Adliyesi'nde, yangın tüplerinin periyodik bakımını yaptığı sırada sızan karbondioksit gazından zehirlenen ve durumu ağır olan Salih Ataoğlu (47) tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.

İzmir Adliyesi'ndeki gaz sızıntısında zehirlenen işçi öldü

Umut KARAKOYUN / İZMİR, (DHA) - İZMİR Adliyesi'nde, yangın tüplerinin periyodik bakımını yaptığı sırada sızan karbondioksit gazından zehirlenen ve durumu ağır olan Salih Ataoğlu (47) tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.
Bayraklı ilçesinde bulunan İzmir Adalet Sarayı'nın zemin katında, dün saat 11.30 sıralarında, yangın tüplerinin periyodik bakımının yapılmasına başlandı. Bu sırada sızan karbondioksit gazı nedeniyle, bakım işlemini gerçekleştiren işçi Salih Ataoğlu ile kardeşi Osman Cemil Ataoğlu (42) zehirlendi. İhbar üzerine adliyeye gelen sağlık görevlileri, kalbinin durduğu belirlenen işçi Salih Ataoğlu'na müdahale etti. Kalp masajı ile hayata döndürülen Ataoğlu, ambulansla Ege Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Teknisyen Osman Cemil Ataoğlu ise ambulansla İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Olayda, gazden etkilenen iki kardeşe müdahale etmek için gelen sağlık görevlileri, polis ve özel güvenlik görevlilerinin de aralarında bulunduğu 27 kişi daha gazdan etkilenip hastanelik oldu. Hastanelerde tedavi altına alınan toplam 29 kişiden 27'si tedavilerinin ardından taburcu edildi. Tedavileri süren iki kardeşten Ege Üniversitesi Anestezi Yoğun Bakım Ünitesi'nde tutulan Salih Ataoğlu ise doktorların çabalarına rağmen gece yaşamını yitirdi. Ataoğlu'nun solunum ve dolaşım yetmezliğinden dolayı hayatını kaybettiği öğrenildi.

Reklam
Reklam

Durumu iyi olan kardeşi Osman Cemil Ataoğlu'nun tedavisinin ise devam ettiği belirtildi.

OTOPSİ YAPILACAK
Yaşamını yitiren Salih Ataoğlu'nun cenazesi, otopsi yapılmak üzere İzmir Adli Tıp Kurumu'na getirildi. Bekar olduğu öğrenilen Ataoğlu'nun, otopsi işlemleri bittikten sonra Karabağlar ilçesinde bulunan Yunus Emre Camisi'nde kılınacak cenaze namazının ardından ardından toprağa verileceği belirtildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------
/// ARŞİV / DÜN SERVİS EDİLEN GÖRÜNTÜLER
Sağlık ve itfaiye ekiplerinin görüntüleri
Adliye önünden detaylar
Hastane önünden görüntü

======================================

RAHİP BRUNSON, 4'ÜNCÜ KEZ HAKİM KARŞISINDA (3)

PASTÖR DEVLİN: DÜNYA SERBEST KALMASINI BEKLİYOR

İzmir'de, terör örgütleri FETÖ ve PKK adına suç işlediği, casusluk yaptığı iddiasıyla tutukluluğu ev hapsine çevrilen ABD uyruklu rahip Andrew Craig Brunson'un davasını takip etmek için duruşmanın yapılacağı Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ne gelen New York Hristiyan Kilisesi pastörlerinden William Devlin, Brunson'un serbest kalmasını beklediklerini söyledi.
Bütün dünyanın bu beklenti içinde olduğunu öne süren Devlin, "Umuyorum ki mahkeme Brunson'u serbest bırakacaktır. Bizler de buradayız, sizler de takip ettiğiniz için teşekkür ediyorum. Herkes serbest kalmasını bekliyor. Dün ABD basınında serbest kalacağına yönelik haberlere yer verildi. Umarım Brunson serbest kalır. Bugün serbest kalmasını umut ediyoruz. Bu benim İzmir'e dördüncü gelişim. Brunson Türkiyeyi ve Türk insanını seven bir adam. 23 yıldır Türkiye'de yaşıyor. Burada görevi var. Hiçbir politik bağlantısı yok. Serbest kalması için dua ediyoruz. Benim onunla kişisel herhangi bir temasım olmadı. Ben New York eyaletine bağlı bir pastörüm" dedi.
Duruşmayı izlemek için kendiliğinden geldiğini, herhangi bir resmi görevi olmadığını söyleyen Devlin, daha sonra duruşmayı izlemek için kampüse girdi.

Reklam
Reklam

ABD MASLAHATGÜZARI DURUŞMAYA GELDİ

İzmir'de, terör örgütleri FETÖ ve PKK adına suç işlediği, casusluk yaptığı iddiasıyla yargılanan ve tutukluluğu ev hapsine çevrilen ABD uyruklu rahip Andrew Craig Brunson'un, yargılandığı davayı izlemek üzere ABD Maslahatgüzarı Jeffrey M. Hovenier da duruşmanın yapılacağı İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi salonuna geldi.

Görüntü Dökümü
-------------------------
- ABD Maslahatgüzarı Jeffrey M. Hovenier'dan görüntü

Haber-Kamera: Mehmet CANDAN / İZMİR, (DHA)

==================================================

OKULDA ÜZERİNE DOLAP DEVRİLEN YASİN, HASTANEDEN TABURCU EDİLDİ

Adem DURMAZ/ANTALYA, (DHA) - ANTALYA'nın Korkuteli ilçesinde, sınıfta üzerine kitap dolabının devrilmesi nedeniyle yaralanan 2'nci sınıf öğrencisi Yasin Alkan (7), taburcu edildi.
Korkuteli'nde 3 Ekim'de Osman Önal İlkokulu 2'nci sınıf öğrencisi Yasin Alkan'ın üzerine sınıftaki kitap dolabı devrildi. Dolabın altında kalan Yasin için öğretmenleri 112 Acil Çağrı Merkezi'nden yardım istedi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesini yaptığı Yasin Alkan, ambulansla Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Durumu ağır olan Yasin, solunum cihazına bağlanıp uyutuldu.
TABURCU EDİLDİ
Yoğun bakımda 5 gün uyutulan Yasin Alkan, geçen pazartesi sabahı uyandırıldı. Solunum cihazından ayrılan ve kendi başına nefes alıp verebilen Yasin'in kafatasında kırıklar bulunduğu belirtildi. Bir süre yoğun bakımda tutulan Yasin Alkan, dün taburcu edildi. Yasin'in tedavisine evde devam edilecek.
SORUŞTURMA SÜRÜYOR
Yasin Alkan'ın ailesinin şikayetçi olmadığı olayla ilgili olarak Korkuteli İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmet Yıldız şube müdürleriyle yaptığı toplantıda, Alkan'ın sağlık durumu hakkında bilgi verdi. Yasin Alkan'ın sağlık durumunun iyi olduğunu belirten İsmet Yıldız, "İş güvenliği konusunda en düzenli çalışan ilçelerden biriyiz. En çok önem verdiğimiz konu öğrencilerimizin güvenliği. Canımız, öğrencimiz, evladımız iyi" dedi.
Olayın ardından bakanlık müfettişlerinin gelerek soruşturma başlattığını belirten Yıldız, "Müfettişlerin gelmesiyle konu tamamen bakanlığa geçti. Bizden çıktı. Süreç işlemesi gerektiği gibi işliyor. Eğitimcilerimiz, 'Evladımıza bir şey olmasın, başka bir şey istemiyoruz' dedi. Tek tesellimiz öğrencimizin sağlık durumunun iyi olması" diye konuştu.
OKULLAR DENETLENDİ
Olayla ilgili soruşturmanın halen devam ettiğini vurgulayan İsmet Yıldız, "Bir eğitimci kolay yetişmiyor. Zaten yeterli donanıma sahip olmasalar idareci olmazlardı. Okullarımız denetlendi, gerekli önlemler alındı" dedi.

Reklam
Reklam

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------
////ARŞİV GÖRÜNTÜLER

========================================================

OTELDE YANGIN BÜYÜMEDEN SÖNDÜRÜLDÜ

DENİZLİ'nin turizm bölgesi Karahayıt Mahallesi'ndeki 3 katlı bir butik otelin çatısında yangın çıktı. Otel boşaltılırken, itfaiye ekiplerinin çalışmasıyla yangın söndürüldü.
Pamukkale'nin Karahayıt Mahallesi 142 Sokak üzerindeki 3 katlı bir butik otelin çatısında, bugün saat 03.00 sıralarında yangın başladı. Henüz belirlenemeyen bir nedenle çıkan yangın, çatıdan 3'ünü kata sıçradı. Otel görevlileri, odalardaki yabancı müşterileri dışarı çıkartarak binayı tahliye etti. İhbar üzerine yangın yerine, Denizli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı ekipleri sevk edildi. 14 itfaiye aracı ile 37 itfaiye erinin müdahale ettiği yangın, söndürüldü.
Denizli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Murat Başlı, yangın ihbarının ardından ekiplerin kısa sürede olay yerine ulaşarak müdahale ettiklerini, yangının çevredeki binalara sıçramadan söndürüldüğünü, ölen ya da yaralanan olmamasının sevindirici olduğunu söyledi. Jandarma, yangınla ilgili soruşturma başlatıldı.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
-------------------------
- Alevlerden görüntüler
- İtfaiye ekiplerinden görüntüler

Haber: Ramazan ÇETİN / DENİZLİ, (DHA)

==================================================

OTOPARK SAHİBİNİ SİLAHLA VURUP, KAÇARKEN ÇARPTIKLARI POLİSİ YARALADILAR

TOKAT'ın Erbaa ilçesinde kaza yapan otomobillerinin çekilmesine karşı çıkan Hakan D. ve Mehmet K. aracın çekildiği otoparkın sahibi Serkan Yenice'yi (35) tabancayla ateş ederek yaraladı. Kaçan şüpheliler ile yaşanan kovalamaca sırasında ise otomobilin, polis otosuna çarpması sonucu içindeki bir polis memuru yaralandı.
Olay, dün gece saatlerinde ilçedeki Yavuz Selim Mahallesinde yaşandı. 60 KD 480 plakalı bir otomobilin elektrik direğine çarptığı ihbarıyla olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Polis, kaza yaptıktan sonra terk edilen otomobili çekiciyle otoparka götürmek için çekici çağırdı. Araç çekiciyle kaza yaptığı yerden kaldırıldıktan sonra olay yerine Hakan D. ve Mehmet K. geldi. Aracın kendilerine ait olduğunu ve götürülmesini istemediklerini belirten şüpheliler çekicinin önünü kesmeye çalıştı. Çekicinin şoförü Samet Y. durumu polis ekiplerine bildirdi. Olay yerine ihbar üzerine polis ekipleri sevk edildi. Alkollü oldukları ileri sürülen bu kişiler tabancayla otoparkın yanında bulunan akaryakıt istasyonunun köşesinden, polis ekiplerinin bulunduğu yere doğru rastgele ateş etti. Bu sırada otoparkın sahibi Serkan Yenice yaralandı.

Reklam
Reklam

KAÇARKEN POLİS OTOSUNA ÇARPTILAR
Şüpheliler Mehmet K. ve Hakan D., Hüseyin D. yönetimindeki 60 KT 928 plakalı otomobile binerek kaçmaya başladı. Polis ile şüpheliler arasında başlayan kovalamaca yaşandı. Kaçan araç polis ekiplerince Yavuz Selim Mahallesi, Dağarcık Sokak üzerindeki patika yolda sıkıştırıldı ancak aracın sürücüsü 'dur' ikazına uymadı. Araç 60 A 7551 plakalı polis otosuna çarptı. Araçta bulunan Polis Memuru İsa Tekmen yaralandı. Araçtan inip yaya olarak kaçmaya çalışan Hakan D. polisin takibi ile yakalandı. Mehmet K.'nın ise araçtan daha önce inip kaçtığı belirlendi. Polis ekipleri şüphelileri yakalamak için kapsamlı bir operasyon başlattı. Yakalanan Hakan D.'den arkadaşını telefonla arayarak, polisten kaçmayı başardığını, buluşmak istediğini söylemesi istendi. Arkadaşıyla buluşup kaçacağını sanan Mehmet K. belirtilen yerine geldiğinde polis ekipleri tarafından yakalandı.
Olayda kolundan vurulan otopark sahibi Serkan Yenice ve zanlıların kullandığı aracın çarpması sonucu kolundan yaralanan polis memuru İsa Tekmen Erbaa Devlet Hastanesinde tedaviye alındı. İki yaralının da sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi.
Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen şüphelilerin sorgusu sürüyor.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü:
-------------------
-Olay yerinden görüntüler
-Yakalanan otomobilin görüntüsü
-Yaralanan polis memurunun görüntüsü
-Hastaneden görüntüler
-Ekiplerin çalışmaları

Haber-Kamera: İbrahim UĞUR/ERBAA (Tokat), (DHA)

==============================================

TABİAT PARKI BİTİŞİĞİNE YENİ ÇÖP ALANINA TEPKİLER SÜRÜYOR

TRABZON'un Sürmene ilçesinde, dünyada sarıçam ormanlarının deniz seviyesine inebildiği nadir alanlardan biri olan Çamburnu Tabiat Parkı ekosistemi, yıllardır güneyinde kurulan katı atık çöp depolama alanı tehdidiyle karşı karşıya kaldı. Trabzon, Rize Katı Atık Birliği (TRAB-Rİ-KAB) tarafından ilçede 11 yıldır çöp depolanan alan dolunca bölgede yeni bir çöp depolama alanı daha oluşturuldu. Çevre sakinleri, yeni çöp depolama alanının oluşturulması ve son günlerde rüzgârlı havanın da etkisiyle çevreye yayılan kokudan rahatsız oluyor, evlerinin önünde oturamamaktan yakınıyor.
Doğu Karadeniz Bölgesi'nde katı atıkların düzensiz bertaraf edilmesi, gelişigüzel vahşi depolama yöntemlerinin uygulanması uzun süreden bu yana çözülemeyen çevre sorunu haline geldi. Soruna çözüm için bir araya gelen Trabzon ve Rize ile ilçe belediyeleri, 'Trabzon ve Rize illeri Yerel Yönetimleri Katı Atık Tesisleri Yapma ve İşletme Birliği'ni (TRAB-Rİ-KAB) kurdu. Birlik; bakanlıklar ve belediyelerin katkıları ile Trabzon'un Sürmene ilçesi Kutlular mevkisinde deniz seviyesinden 290-340 metre yüksekte, kıyıdan yaklaşık 4 kilometre uzaklıkta çöp depolama alanı oluşturdu. Mevcut çöp depolama alanının kapasitesinin dolması üzerine, yeni çöp depolama alanı açıldı. 2007 yılında katı atık depolanmaya başlanan ve yaklaşık 10 yıl ömür biçilen alanın dolması üzerene çöpler için bölgede yeni bir çöp depolama alanı daha oluşturuldu. Yetkililerin, yeni alanda çöpleri çevreye kötü koku yaymayacak şekilde ayrıştırıcı ve enerji üreten modern bir sistem kurması hedeflendiği belirtildi. 11 yıldır çöp depolanan alan, yeni alanın da oluşturulmasıyla çevreye kötü kokular yayıldığını öne süren ilçe sakinlerinin de tepkisine yol açtı.

Reklam
Reklam

TEPKİLER SÜRÜYOR

Dünyada sarıçam ormanlarının deniz seviyesine inebildiği nadir alanlardan biri olan Çamburnu Tabiat Parkı'nın da güneyinde yer almasıyla sürekli tartışmaların odağı olan çöp depolama alanına, çevrede oturan vatandaşların tepkisi sürüyor. Daha önce, tabiat parkı içinden geçerek çöp depolama alanına ulaşan yol üzerinde toplanıp eylem yapan vatandaşlar, kötü kokunun bölgede sürmesi nedeniyle endişe içinde yaşamak zorunda kaldıklarından yakındı.

'BİZİ LAĞIMIN İÇERİSİNE SOKTULAR'

Çevrede oturan İbrahim Mahmutoğlu, çevrelerine yayılan kötü kokudan ötürü zorluk yaşadıklarını belirtti. Mahmutoğlu, "Çöp depolama alanı evimize çok yakın. Bunu kabul edeni, buraya yerleştireni Allah'a havale ediyorum. Başka diyecek bir şey bulamıyorum. 'Kapıma çıkıp da, bir saat oturayım, bir bardak çay içeyim' desen bunu pis kokudan ötürü yapamıyorsun. Yöneticilere soruyorum; Bu Müslüman işi midir? Eğer Müslüman isen gel buraya 2 gün burada dur da görelim. Kapının önüne sen bunu kabul eder misin? Çoluk çocuğumuz zehirlendi. Burada mahsul bile yetiştiremiyoruz. Mahsullerimiz mahvoldu. Yiyemiyoruz içemiyoruz. 'Kapanacak' dediler. Yalan söylediler. Bunlardan haberi olsaydı bizim devletimiz bunu kabul etmezdi. Bir insanı çöp kutusunun içerisine sokuyorsun, lağımın içerisine sokuyorsun. İnsan sormaz mı ki kendine; 'Ben bunları lağımın içerisine soktum, nasıl rahat yatar uyurum' diye. Buna yetkililer bir çare bulsun. Biz buna neden mahkûm edildik. Biz Allah'ın kovduğu nefret ettiği kullar mıyız? Rize'yi topladın, Giresun'u topladın, Trabzon'u topluyorsun gelip buraya döküyorsun. Bunun izahı yokö diye konuştu.

Reklam
Reklam

'TERK EDECEĞİZ BURALARI'

Çevreye yayılan kötü kokunun yanı sıra sinek ve farelerde de mücadele ettiklerinden şikâyet eden Ahmet Ali Bıçakçı da, "Çöpün içerisinde oturuyorum. Bir an önce kapatılmasını istiyorum. Evlerin içerisine çöp olur mu? Önce bir tane idi. Şimdi iki tane oldu. Kapatacağız dediler. Kapattıkları yok. 11 yıldır burada çöp, pislik kokluyoruz. Geceleri kokudan uyuyamıyoruz. Sineklerden farelerden kurtulamadık. Taşınmayı düşündük. Buraları satmayı düşünüyorum. Satın alan yok. Terk edeceğiz buralarıö ifadesinde bulundu.

'CANIMIZA TAK ETTİ ARTIK'

Tarlalarda mahsullerinin yok olduğunu öne süren ve bölgeden taşınacaklarını anlatan yöre sakinlerinden Fatma Bıçakçı ise şöyle dedi:

"Akşam dışarı çıkılmıyor. Gündüz cam açmak mümkün değil. Çocuklar ne dışarı çıkabiliyor ne içeri girebiliyor. Çocuklar tatillerde buraya gelemiyorlar. Sineklerden durmak mümkün değil. Oralara sinek ilacı sıkılıyor. Bütün sinekler burada evleri basıyor. Bağımız bahçemiz yok oldu. Tarlalara bir şey ekemiyoruz. Kargalar gelip burada bütün mahsulü koparıp gidiyorlar. Taşınmak istiyoruz. Canımıza tak etti artık. Böbrek hastası eşim. İstanbul'da duramıyor. Geldik köyümüze temiz hava almaya ama nefes almak bile mümkün değilö

Görüntü Dökümü:
-------------------
Çöp depolama alanı görüntüsü
Vatandaşlar röp
Drone görüntüsü
Detaylar

HABER: Uğur AYDIN KAMERA: Emre KOLTUK/SÜRMENE (Trabzon), (DHA)

=====================

Yataktan kalkamıyordu, 'mandallamayla' ABD'ye uçtu

MUĞLA'da kalp kapağındaki kaçak nedeniyle yatağından kalkamaz ve yürüyemez hale gelen Süleyman Dirik (70), Antalya'da yapılan 'mandallama' operasyonunun ardından ABD'ye bile gitti.
Muğla'nın Fethiye ilçesinde oturan evli 2 çocuk babası işçi emeklisi Süleyman Dirik, 2003 yılında ağaç keserken aniden rahatsızlanınca hastaneye götürüldü. Kalp krizi geçirdiği belirlenen Dirik ameliyata alınarak önce by-pass oldu, hemen ardından kalp pili takıldı. Kalp kapakçığında kaçak tespit edilen Dirik, yürüyemez ve kendi ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldi.
Medicalpark Antalya Hastanesi'ne götürülen Dirik, Kardiyoloji Uzmanı Dr. İsmail Ateş tarafından muayene edildi. Cerrahi müdahalenin çok riskli olduğunu belirleyen Dr. Ateş, Türkiye'de son dönemlerde kullanılmaya başlanan 'mandallama' yöntemini önerdi. Dirik, kasıktan ya da damardan girilerek kalbin iki kapağını birbirine tutturmak suretiyle gerçekleştirilen ameliyat sayesinde kısa sürede ayağa kalktı.

AMELİYAT OLUP SEYAHATE ÇIKTI
Hastanın yaşı ve vücut fonksiyonları gereği ağır cerrahi müdahaleyi kaldıramayacak durumda olduğu için mandallama yöntemini kullanarak kalp kapağındaki kaçak sorununu giderdiklerini belirten Dr. İsmail Ateş, hastanın 3 gün sonra taburcu olduğunu söyledi. Taburcu olmasının hemen ardından Dirik'in seyahate çıktığını anlatan Dr. Ateş, “Hastamızın ABD'de bir torunu olmuş ve bize onu görmeyi çok istediğini söylüyordu. Genel durumunu gözledik ve izin verdik. 14 saatlik uçuşun ardından torununun yanına gitti. Böyle bir hasta için bu durum beklenen bir şey değildi" dedi.

'BUNU NEDEN GETİRDİNİZ ÖLECEK'
Ameliyat sonrası yaşadığı süreci anlatan Süleyman Dirik ise öncesinde yataktan kalkacak hali olmadığını söyledi. Yemeğini dahi yardım edilmeden yiyemediğini belirten Dirik, “Gezmediğim doktor kalmadı. En son hastaneye gittiğimde 'Bunu niye getirdiniz ölecek' dediler. Eskiden yürüyemiyordum, şimdi araba kullanıyorum. Ameliyattan sonra ABD'ye bile gittim" dedi.

'SABAHA KADAR BAĞIRIYOR, KOMŞULAR RAHATSIZ OLUYORDU'
Süleyman Dirik'in eşi Saadet Dirik de bu ameliyattan sonra gördüklerine çok şaşırdığını belirtti. Ameliyat öncesinde çok zor günler geçirdiklerini ve bir türlü çare bulamadıklarını ifade eden Dirik, “Sabaha kadar bağırıyordu, komşular rahatsız oluyor, 'Neyi var?' diye soruyorlardı. Durumu çok kötü oldu, yemek bile yiyemiyordu. Şimdi çok iyi, araba sürüyor, kendi ihtiyaçlarını karşılıyor. Bu duruma geleceği aklıma gelmezdi" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------
-Doktordan detay görüntü
-Röp 1:İsmail ATEŞ
-Hastanın detay görüntüsü
-Röp 2:Süleyman dirik ve eşi

527 MB//4.22 SN
Haber:Alparslan ÇINAR- Sedat ÜNAL- KAMERA:Emrah GÜL/ANTALYA,(DHA)

======================================

Hayvan barınağındaki mamaları çalan barınak çalışanı ve arkadaşı tutuklandı

KONYA'da Büyükşehir Belediyesi'ne ait hayvan barınağından 10 bin lira değerinde 85 paket kedi ve köpek mamasını çalan barınak çalışanı Osman Ertürk (37) ve arkadaşı Cemil Derebağ (38) çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Konya Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı avukatlar, 21 Eylül Cuma günü polis merkezine giderek, merkez Meram ilçesi Dere Aşıklar Mahallesi'nde bulunan havyan barınağından farklı zamanlarda yaklaşık 10 bin lira değerinde toplam 85 paket mamanın çalındığı yönünde şikayette bulundu. Asayiş Şubesine bağlı Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, şüpheli ya da şüphelilerin çaldıkları mamaları satabilecekleri iş yerlerinde araştırma yaptı. Belediye avukatları ile birlikte bir petshopa giden polis, üzerindeki seri numaralarından yola çıkarak barınaktan çalındığını tespit edilen 16 adet mamayı iş yerinde buldu. Bunun üzerine iş yeri sabihinin ifadesine başvuran polis, şüphelinin kendisini 'Emrah' ismiyle tanıttığını belirledi. Polis, 'Emrah' ismini kullanan hırsızın daha öncede hayvan hırsızlığı olaylarına karışan Cemil Derebağ olduğunu tespit etti. Polis, Cemil Derebağ'ı kısa sürede yakalayarak gözaltına aldı.
EVİNDEN 34 PAKET MAMA ÇIKTI
İfadesi alınmak üzere Hırsızlık Büro Amirliğine götürülen Cemil Derebağ, ilk ifadesinde suçunu kabul etmedi. Mamaları Afyonkarahisar'dan getirdiğini ve burada sattığını belirten Derebağ, daha sonraki ifadesinde olayları o dönem barınakta çalışan arkadaşı Osman Ertürk ile birlikte yaptıklarını itiraf etti. Polis, hırsızlık olaylarından sonra kendisinden şüphelenildiği için belediyeye ait bir tuvalette çalışmaya başlayan Ertürk'ü çalıştığı yerde yakaladı. Ertürk'te ifadesinde, Derebağ'a hırsızlık olaylarında kendisinin yardımcı olduğunu söyledi. Polis, Cemil Derebağ'ın evinde yaptığı aramada ise 34 paket mamayı ele geçirdi. Polisteki sorgusunun ardından adliyeye sevk edilen Cemil Derabağ ve Osman Ertürk, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------
- Şüphelilerin adliye sevk edilmesi
- Ele geçirilen mamalardan detay
Haber- Kamera: Tolga YANIK KONYA DHA)