1)ÇIĞ'DA ŞEHİT OLAN UZMAN ÇAVUŞ DİNÇ'İN NAAŞI GİRESUN'DA
HAKKARİ'nin Şemdinli ilçesinde, çığ düşmesi sonucu şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Salih Dinç'in (28) cenazesi, uçakla Ordu-Giresun Havalimanı'na getirildi. Şehidin naaşını karşılamak için çok sayıda kişi havalimanını doldurdu. Dinç'in cenazesi karşılama törenin ardından cenazesi toprağa verileceği Giresun'un Dereli ilçesine götürüldü. Şehit cenazesinin gelişi nedeniyle Ordu-Giresun Havalimanı'nda tören düzenlendi. Törene, Giresun Valisi Harun Sarıfakıoğulları, AK Parti Giresun Milletvekili Kadir Aydın, Ordu Vali Yardımcısı Ekrem Ballı, Giresun Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Hasan Koçyiğit, Giresun İl Emniyet Müdürü Fahri Aktaş, Giresun İl Jandarma Komutanı Albay Murat Yakın, Ordu İl Jandarma Alay Komutanı Albay Tolunay Başer, askeri erkan ve çok sayıda kişi katıldı. Dinç'im, Türk Bayrağı'na sarılı naaşı, tören mangası tarafından uçaktan alındı, bir süre omuzlarda taşındıktan sonra cenaze aracına konuldu. Gece saatlerinde karşılama töreni için havalimanı dolduran kalabalıkta acılı aileye taziyelerde bulundu. Şehit Dinç'in cenazesi karşılama töreninin ardından Dereli ilçesine gönderildi. Nişanlı olduğu ve evlilik hazırlığı yaptığı öğrenilen Dinç, bugün kılınacak cenaze namazının ardından Giresun'un Dereli ilçesinde toprağa verilecek.
Görüntü Dökümü
-----------------------------
Şehidin karşılanması
Tören geçidi
Detaylar
(Haber- Kamera: ORDU-DHA
===============================================
2)KAMIŞLI'DA ABD'YE AİT OLDUĞU BELİRTİLEN ASKERİ KONVOY GÖRÜNTÜLENDİ
MARDİN'in Nusaybin ilçesinin karşısındaki Kamışlı kentinde ABD'ye ait olduğu belirtilen askeri konvoy hareketliği görüntülendi. Suriye'nin terör örgütü PKK/YPG denetimindeki Kamışlı kentinde ABD'ye ait olduğu belirtilen askeri konvoy, dün gece saatlerinde Nusaybin ilçesinden görüntülendi. Silah, mühimmat ve askeri malzeme taşıdığı belirtilen çok sayıda TIR, bir süre Kamışlı'da kaldıktan sonra bölgeden ayrıldı.
Görüntü Dökümü:
--------------------------------
- TIR'ların hareketi
- TIR'ların üzerindeki malzemeler
- Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ahmet AKKUŞ-MARDİN-DHA
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 904 MB
================================================
3)İŞ YERİNİ KAPATIP KÖYE YERLEŞTİ, 1 SERAYLA BAŞLADIĞI ÇİFTÇİLİKTE 11 SERAYA ULAŞTI
ZONGULDAK'ın Çaycuma ilçesine bağlı Kayıkçılar Köyü'nde yaşayan Hanım Kadın Kılınçarslan(53), eşiyle birlikte işlettiği ayakkabıcı dükkanını kapatarak köyde annesine ait boş arazide hobi olarak başladığı seracılıkta, 5 yılda 11 seraya ulaştı. Ürettiği ürünleri pazarda satan ve toptancılara pazarlayan Hanım Kadın Kılınçarslan, çiftçilikle hem kazancını 2 katına çıkardı hem de köydeki ev kadınlarına iş imkanı sağladı.
Gökçebey ilçesinde eşiyle birlikte ayakkabı satışı yaptıkları iş yeri bulunan Hanım Kadın Kılınçarslan, 9 yıl önce Gıda,Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü'nün açtığı kurs ve seminerlere katılarak seracılığı öğrendi. Ardından Çaycuma ilçesindeki köyüne dönen Hanım Kadın Kılınçarslan, yıllardır boş duran ailesine ait tarım arazisine sera kurarak domates ekti. Hanım Kadın Kılınçarslan gördüğü talep üzerine eşiyle birlikte işlettiği iş yerini kapatarak köyüne yerleşti. Hanım Kadın Kılınçarslan kısa sürede 2,5 dekarlık alana 11 sera kurarak domates, biber, salatalık,fasulye, marul gibi sebzeler yetiştirmeye başladı. Ayrıca 20 dekarlık açık alanda da patates, karpuz ve açık sebze yetiştiriciliğine başladı. Yetiştirdiği ürünleri pazarda ve toptancılara pazarlayan Hanım Kadın Kılınçarslan bu şekilde köyde yaşayan ev kadınlarına da istihdam olanağı oluşturdu. Yaz mevsiminde 12 kadına kadar işçi çalıştıran Hanım Kadın Kılınçarslan, köyün en çalışkan kadını olarak adlandırılıyor.
'MÜŞTERİYE YETİŞEMİYORUZ'
2 çocuk annesi Hanım Kadın Kılınçarslan, kısa sürede büyümesinin altında çalışma azmi ve işini disiplinli yapmaktan geçtiğini söyledi. Boş duran arazilerin şimdi gelir kapısı olduğunu ve birçok köydeki kadına istihdam kaynağı olduğunu söyleyen Hanım Kadın Kılınçarslan, şöyle dedi:
"Çocuklarım üniversiteye gidince hobi olarak başladık. Büyüttük şimdi müşteriye yetişemiyoruz çok şükür. 3 gün tarlada çalışıyorum. Şu an Kozlu ilçesinde pazar kuruyorum. Toptancılara da ürün veriyorum. Bütün sattığım ürünler kendi ürünüm. 35 yıl aktif ayakkabıcılık yaptık. Şimdi baba toprağına döndük. Çok severek yapıyoruz. Müşterimde Allah'a şükür çok memnun. Ne yersek onu müşterimize veriyoruz. Keşke önce başlasaydık diyoruz. Şu an 10 dönüm kabak ettik. 11 seramız var. Şu an 2 aktif çalışanımız var. Yardımcımın kızı üniversite okuyor. Oda bu şekilde kendine gelir elde ediyor. Yazın bu sayı 12'ye kadar çıkıyor. Haftanın 2 günü pazardayız, 3 günü de tarladayız. 2 günde hazırlık yapıyoruz. Bu şekilde günlerim geçiyor."
'ÜRETMEK ÇOK GÜZEL'
5 yıl önceye kadar bu kadar büyüyeceğini hiç düşünmediğini belirten Hanım Kadın Kılınçarslan, "Hiç aklımın ucundan geçmezdi böylesi ama çok mutluyuz. İnşallah önümüzdeki topraksız tarım domates üretimine başlamak istiyoruz. Talep var. Vakit geçireyim diye başladım ama bir sera, iki sera derken 11 serada da üretim devam ediyor. Üretmek çok güzel bir şey. Şimdi doğadayız, annemin yanındayız. Yazın rekor kırdık salatalık. Yerli tohumlarımız. 40 dönüm patates ektik önceki dönem. Devamlı müşterimiz var." dedi.
Görüntü Dökümü
-Seralardan havadan görüntü
-Hanım Kadın Kılınçarslan'ın işçisiyle serada çalışması
-Marul ve soğan toplamaları
-Seralardan detaylar
-Hanım Kadın Kılınçarslan ile röp.
-İşçisiyile röp.
-Pazarda ürünlerini satması
-Müşterisiyle röp.
-Hanım Kadın Kılınçarslan ile röp.
/Süre: (8.45) Boyut: (979 MB)
Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK,(DHA)
====================================================
4)ÖĞRENCİLER GERİ DÖNÜŞÜMÜ SEBZE YETİŞTİREREK ÖĞRENDİ
İZMİR’İN Balçova ilçesindeki Mehlika Emir Altay Anaokulu’nda öğrenciler, sebze atıklarının çöp olmadığını, geri dönüşümün önemini, atık plastiğin nasıl değerlendirildiğini pratik yaparak öğrendi. Yedikleri havuç, kereviz, patates, soğan, sarımsak gibi sebzelerin atıklarını suda köklendirerek okulda araba lastiklerinin ya da plastik şişelerin içinde toprakla buluşturan anaokulu öğrencileri, serum tekniği ile yaptıkları düzenekle suyu da tasarruflu kullandı. Sebzeler yeniden filiz verip büyüdü. Öğrenciler kendi yetiştirdikleri ilk havuçlarını bile yedi.Mehlika Emir Altay Anaokulu’nda eğitim gören yaklaşık 70 öğrenci, okul öncesi öğretmeni İlknur Karaman'ın geliştirdiği proje ile sebze atıklarının çöp olmadığını, geri dönüşümün önemini, atık plastiğin nasıl değerlendirildiğini, suyu tasarruflu kullanmayı öğrendi. Öğrenciler, havuçların uç kısımlarını, patatesin kabuklarını ve kerevizin saplarını çöpe atmadı, suyun içinde köklenmesini sağladı ardından araba lastiğinin içine ya da okulun kesip demirlerine asarak saksıya dönüştürdükleri plastik şişelerde toprakla buluşturdu. 3-6 yaş arası öğrenciler, serum tekniği ile yaptıkları düzenekle suyu da tasarruflu kullandı. İki ay içinde sebzeler çıktı, büyümeye başladı, hatta havuçların tadına bile bakıldı. Öğretmen İlknur Karaman, sekiz farklı bitkiyi 60 saksıda yetiştirdiklerini belirterek, şöyle dedi:
"Geri dönüşümle ilgili çeşitli videolar ve görsellerle çocuklarımıza geri dönüşümü anlattık. Projemiz plastik ve yenilebilir gıdaları tekrar üretme ile ilgili. Her sınıf ayrı bir bitkiyi yeniden üretti. Örneği havuçları yedikten sonra kök kısımlarını suya koyarak tekrar köklendirdik. Daha sonra serum düzeneği ile tasarruflu su kullanma tekniğini kullanarak, plastiklerimizin içindeki toprağa ektiğimiz havuçların sulanmasını sağladık. Yaklaşık 2 ay sonra havuçlarımız tamamen yetişecek. İlk çıkanların tadına baktık, oldukça lezzetliydi. Eski araba lastiklerinin içine toprak koyup, tere ektik, patateslerin kabuk kısmını soyarak, plastik şişelere ektik, soğanlar saksılarda birleştirilerek yeniden üretildi, bunun gibi toplamda 8 farklı bitkiden 60 saksımız oldu. Birçok sebzeyi çocuklarla uygulamış olduk. Projeyi yaptıktan sonra çocuklarda plastik ile ilgili duyarlılık oluştu. Artık geri dönüşüm kutularını okulda ve evde takip etmeye başladılar. Ayrıca ailelerle birlikte evdeki atık ürünlerden çanta tasarımı yaparak onları da bilinçlendirmiş olduk."
Projeye katılan öğrencilerden Derin Esmer (4), "İlk önce havucumuzu yedik, sonra kökünü suya ektik. Onu toprağa ekip can suyunu verdik ve güneşe koyduk. Sonra onlar büyüdü" dedi.
Görüntü Dökümü
------------------------
-Okul bahçesinde yetiştirilen bitki saksılarından genel ve detay görüntüler
-Öğrencilerden genel ve detay görüntüler
-Öğrencilerden Derin Esmer ile röp
-Öğretmen İlknur Karaman ile röp
Haber: Melis KARAKUZULU, Kamera: Tekin GÜRBULAK/İZMİR, (DHA)
==================================================
5)ÇOCUK SERVİSİ KORİDORLARINDA MÜZİK YAPARAK ONLARA YENİ YIL SEVİNCİNİ YAŞATTILAR
İZMİR Neşeli Eller Gönüllüleri, Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi'nde yatan çocuk hastalar için yılbaşı partisi düzenleyerek, onlara moral verdi. Hastane odalarından çıkamayan çocukları da düşünen gönüllüler, canlı müzik ekibiyle çocuk servisi koridorlarını dolaştı.
İzmir'de Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki çocuklar için her hafta farklı etkinlikler düzenleyip, onlara manevi olarak destek olmak isteyen Neşeli Eller Gönüllüleri, bu kez de minikler için yılbaşı partisi verdi. Hastanede, özellikle onkoloji bölümünde uzun süredir kalmakta olan çocuklara, ilkokul çocuklarının hazırladığı yeni yıl kartlarını dağıtan gönüllüler, canlı müzik dinletisi gerçekleştirdi. Müzisyen İbrahim Kısımoğlu'nun engelli çocuklar için yazdığı Kalbini Ver Bana adlı şarkıyı gönüllüler çocuklar ve anneleri ile beraber söyledi. Gönüllüler, etkinlik salonuna gelemeyen, makineye bağlı çocuklar ve ve anneleri için müziği kardiyoloji ve çocuk servisi koridorlarına taşıyıp, çalıp söyledi ve dans etti.
HEDİYELER DAĞITILDI
Neşeli Eller Gönüllüleri'nin kurucusu Sibel Doğan, bu tür etkinliklere Down Sendromlu çocuklara ritm dersi vererek başladıklarını, 5 yıldır da Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi'nde etkinlik yaptıklarını belirterek, şöyle dedi:
"Yılbaşı için çok heyecanlıydık. İlk önce tüm hastaneyi süsledik çocuklar yeni yıla keyifli girsinler diye. Çocuklarımıza başka okullardan öğrencilerin hazırladığı tebrik kartlarının dağıtımını yaptık. Gönüllülerimiz tarafından organize edilen hediyeleri dağıttık. Bugün de yılbaşı eğlencemizi yapıyoruz. Benim çocuğum yok ama çocuklarla çok keyifli vakit geçiriyorum. Bütün arkadaşlarımın çocuğu benim çocuğum gibi. Baktım onlar da yetmiyor, diğer çocuklar da neden benim olmasın dedim. Şuan ne kadar çok çocuğa ulaşırsak o kadar mutlu oluruz diye düşünüyorum. Onlar hastanede çok sıkılıyorlar, biz de yapabildiğimiz kadar kendilerini iyi hissetmeleri ve eğlenmeleri için destek oluyoruz."
ANNELERE NEFES EGZERSİZİ
Üç yıldır Neşeli Eller Gönüllüleri ile çeşitli yardımlar yapan Işıl Çağlar, hasta çocukların anneleriyle stresle mücadele edebilmelmeri için nefes çalışması yaptıklarını belirterek, "Çocuklarımız dışarıyla çok fazla ilişki kuramadıkları için onlara zarar vermeyecek malzemelerle el işleri yapıp onları sergiliyorduk. Daha sonra tüm hastaneye yayılmaya başladı çalışmalar. Özellikle yeni yıl ve bayram gibi özel günlerde dışarıda okullarda okuyan çocuklarla buradaki çocukları bir araya getirmek için bir takım çalışmalar yapıyoruz. Anneler de bizimle beraber görev alıyorlar. Gönüllü arkadaşlarımızla her hafta çocuklar için masal günü, müzik gösterileri yapmaya çalışıyoruz. Görünürde 20 kişilik aktif gönüllü üyemiz var fakat 150 - 200 kişiye yakın destekçimiz var" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
------------------------
-Gönüllülerin hasta çocuklara yeni yıl kartı ve hediyeler dağıtması
-Yılbaşı etkinliğinden genel ve detay görüntüler
-Sibel doğan ile röp
-Işıl çağlar ile röp
Haber-Kamera: Melis KARAKUZULU/İZMİR, (DHA)
=================================================
6)KAFKAS ARISI -35 DERECE SOĞUĞA DAYANIKLI
KARS Kafkas Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mitat Şahin, Kafkas Arısı'nın sıfırın altında 30-35 derece soğuğa dayanıklı olduğunu bildirdi. Boz ve gri renkte olan arı türünün yıllardan beri bölgeye atapte olduğunu ifade eden Mitat Şahin, "Bu arı türü kış ayları boyunca dışarda kovanda kalabiliyor" dedi.
Hava sıcaklığının sıfırın altında 10 derecelere kadar düştüğü Kars'ta Kafkas Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mitat Şahin ve Arı Yetiştiriciler Birliği Başkanı Fuat İncesu, merkez, ilçe ve köylerdeki bal üreticilerinin kışlık bakım çalışmalarını inceledi. Susuz İlçesine bağlı Yolboyu köyünde Serhat Aybek'e ait arıları kontrol eden Şahin ve İncesu, kış bakımları ve barındırma teknikleri konusunda bilgiler verdi. Soğuk kış şartlarının uzun sürdüğü bölgeye adapte olan 'Kafkas Arısı'nın sıfırın altında 30-35 derece soğuklara dayanabildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Mitat Şahin, "Bu özelliğe sahip arılar kışın zemheri soğuklarına bile dayanabiliyor ve dışarıda kovanda kışlayabiliyor. 2012 yılından beri, Arıcılar Yetiştiriciler Birliği Başkanı Fuat İncesu'yla birlikte sürdürdüğümüz çalışmalar sonucunda Kars balını 'coğrafi işaret'le tescil ettirdik. Coğrafi işaretin temel amacı, kaynağı belli, temiz gıda, adil gıda üretimiyle birlikte, üreticiyle tüketiciyi bir ayara getirerek doğal gıda ve kaynağı belli balın tüketimini sağlamaktır. Coğrafi İşaret; iklim, insan, bitki örtüsü ve arı cinsinden meydana gelmektedir. Bu sebeplerden dolayı da Kars balı ayrıcalıklı ballar arasında yerini almıştır. Bizlerde tescilli bal üreticisi arıcılarımızı yerinde inceleyerek gerekli teknik bilgileri veriyoruz" diye konuştu.
Coğrafi işaretli Kars çiçek balının olması gereken rengi ve kıvamın belirlendiğini belirten Arı Yetiştiriciler Birliği Başkanı Fuat İncesu, şunları söyledi:
"Bu bal hiçbir işleme tabi tutulmadan elde edilmiş ve kavanoza koyulmuş, içindeki enzimleri hiçbir zarar görmemiştir. Tüketici donmuş, kristalize olmuş balı tüketmeleri ve bu baldan alacağa faydaların farkına varmasını istiyoruz. Kars, Türkiye'nin parekende en çok bal satılan olan merkezlerden bir tanesidir. Bu gün Kars'ta her ilin balı satılıyor ve 'Kars balı' diye satışa çıkıyor. Bizler Kars balını bu ballardan ayırt etmek için 2012 yılından beri bir çalışma başlattık. Birlik olarak öncelikle coğrafi işaretli ürünün nasıl elde edileceği konusunda üreticiye bilgilendirdik. Vermiş olduğumuz bilgiler doğrultusunda bal üreten üreticilerimizin balını önce laboratuvarlarda inceleniyor daha sonra paketleyerek piyasaya sürüyoruruz" dedi.
Görüntü Dökümü
-----------------------
-Karlı zemindeki arı kovanları
-Kovanların ve balların incelenmesi
-Prof. Dr. Mitat Şahin’in konuşması
-Fuat İncesu’nun konuşması
-Bal yetiştirticisi Serhat Aybek’in konuşması
-Bal hediye takdimi
(Haber-Kamera: Bedir ALTUNOK / KARS, (DHA)
Kaset DV. 242 MB