DHA YURT BÜLTENİ - 3

  Yumurta üretimine Irak darbesi Irak Hükümeti'nin mayıs ayı başında yumurta ithalatına getirdiği yasak, üretiminin yaklaşık üçte birini ihraç eden sektöre darbe vurdu.

Yumurta üretimine Irak darbesi

Irak Hükümeti'nin mayıs ayı başında yumurta ithalatına getirdiği yasak, üretiminin yaklaşık üçte birini ihraç eden sektöre darbe vurdu. Ürettikleri yumurtanın tamamını iç pazarda maliyetinin altında satmak zorunda kalan üreticiler zorda. Yumurta Üreticileri Merkez Birliği (YUM-BİR) Yönetim Kurulu Üyesi ve Basın Sözcüsü Derya Pala, yaşanan sorunlara dikkat çekerek, "Bu hafta büyük boy yumurtanın fiyatı, 17 kuruş civarında. Aynı yumurtanın maliyetinin 36,5 kuruş olduğunu düşünürsek yumurta başına 20 kuruşun üzerinde zarar var. Bu 100 bin yumurta üreten küçük ve orta ölçekli işletme için günlük 22 bin lira, aylık da 600 bin liranın üzerinde zarar demek" diye konuştu.
Irak Hükümeti'nin mayıs ayı başında getirdiği ithalat yasağı, Türkiye'deki üreticiye darbe vurdu. En büyük pazar payına sahip olan Irak'a yapılan ihracatın durması, üreticiyi tedirgin etti. Yumurta Üreticileri Merkez Birliği (YUM-BİR) Yönetim Kurulu Üyesi ve Basın Sözcüsü Derya Pala, üreticilerin yaşadığı zorlukları anlattı. Irak'a yüzde 75-80 oranında bir ihracatın yapıldığını açıklayan Derya Pala, Irak'ın ithalatı durdurmuş olmasının, ciddi bir arz fazlasına neden olacağını belirterek, bu nedenle fiyatların hızla düşeceğini ve üreticinin ciddi anlamda zarar edeceğini ifade etti. Pala, "Bu hafta büyük boy yumurtanın fiyatı, 17 kuruş civarında. Aynı yumurtanın maliyetinin 36,5 kuruş olduğunu düşünürsek yumurta başına 20 kuruşun üzerinde zarar var. Bu 100 bin yumurta üreten küçük ve orta ölçekli işletme için günlük 22 bin lira, aylık da 600 bin liranın üzerinde bir zarar demek. Sürdürülebilir bir üretimde bu zararın katlanılması mümkün değil" dedi.
'CİDDİ ANLAMDA YUMURTA İTLAFI DA SÖZ KONUSU OLACAK'
Bir hamlede tüketimi arttırmanın çok kolay olmadığını da söyleyen Derya Pala, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Üretimi kısmak da çözüm değil. Üretimi azaltmak demek, hayvan kesmek demek. Kesim yaşı gelen hayvanlar zaten kesimhanelerde kesilir. Ama kesimhanelerin kapasitesi rutin kesimi kaldıracak kadar. Günde yaklaşık 240 civarında tavuk kesebiliyor. Yani bu kesim hızı ile üretimi bir anda azaltmak mümkün değil. Bunlarla ilgili çözüm beklentileri var. Üreticilerin kesimhane kapasitelerinin yetmediği yerde hayvanların itlaf edilmesi gibi bir beklentisi var. Ama bu ne kadar mümkün olur. Üreticilerin bankaların kredi borçlarını ertelemesi, yeni krediler tahsis etmesi gibi önerileri de bulunuyor. Yumurta ömrü kısa olan bir ürün. Kısa sürede tüketilmesi lazım. Bu sürecin sonunda ciddi anlamda yumurta itlafı da söz konusu olacak. Bu da hem ülke açısından hem de üretici açısından ciddi bir ekonomik kayıp."
Üreticinin bu yüke nasıl dayanacağını tahmin etmenin zor olduğunu da kaydeden Pala, "İki ülke bakanlıklarının görüşmesi gerekiyor. Bu yasağın sebebinin de anlaşılması lazım. Irak yerli üreticiyi korumak için bu yasağı koyduğunu söylüyor ama yerli üretici tüketimin yüzde 30'unu karşılayacak kadar üretim yapıyor. Dolaysıyla yüzde 70'i yine ithalata dayalı. Bu süreçte ithalat yapmıyor" dedi.
Pala, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan'ın gelecek hafta içerisinde Irak'a gideceğini, kendisinin de Irak'ta yapılacak olan görüşmelere katılacağını belirtti. Öte yandan Irak Hükümeti'nin yumurta ithalatını durdurmasının ardından iç piyasada oluşan arz fazlası nedeniyle, 30 adetlik kolinin fiyatı zincir marketlerde 8, pazarlarda 6 liraya kadar geriledi.

Reklam
Reklam

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
-Yumurta üretim fabrikasından görüntü
-Tavuklardan görüntü
-Yumurtalardan görüntü
-Yumurta Üreticileri Merkez Birliği (YUM-BİR) Yönetim Kurulu Üyesi ve Basın Sözcüsü Derya Pala ile röp.
-Genel ve detay görüntü

Haber: Umut KARAKOYUN-Kamera: Tekin GÜRBULAK/ İZMİR, (DHA)

=====================

Dilenci kadın, 'Bölgeme girdiniz' dediği Suriyeli kardeşleri dövdü

Antalya'nın Manavgat ilçesinde dilenen bir kadın, mendil satarak dilendiğini iddia ettiği Suriyeli Mustafa (10) ve Muhammed El Hakim (12) kardeşleri, 'Bölgeme girdiniz' diyerek dövdü. Çocukların elindeki mendilleri de almaya çalışan kadın, çevredekilerin görüntülediğini görünce kaçarak uzaklaştı.
Suriye'de yaşanan savaşta babalarını kaybeden ve 3 yıl önce anneleriyle geldikleri Manavgat'ta yaşamaya başlayan Muhammet ve Mustafa El Hakim kardeşler, geçen perşembe günü saat 18.30 Antalya Caddesi'nde mendil satmak istedi. Bir süre sonra çocukların yanına gelen aynı caddede dilenen bir kadın, "Burası benim bölgem, para vererek burayı aldık, burada dilenemezsiniz, mendil satamazsınız" diyerek tepki gösterdi. Adı öğrenilemeyen kadın, çocukların elindeki mendilleri de almak istedi.
Suriyeli kardeşlerin direnmesi üzerine dilenci kadın, çocukları tokatlayıp tekme attı. Kadın ardından terliğinin tekini çıkarıp dövdüğü çocukları kovalamaya başladı. Muhammet ve Mustafa kardeşler, kent meydanının hemen yanında bulunan otoparka kaçarak kadından kurtuldu. Çocukların peşinden gitmek isteyen kadın, çevredekilerin kendisini görüntülediğini fark edince küfür ederek olay yerinden uzaklaştı.
ÇOCUKLARA ŞİDDET KAMERADA
Dilenci kadının 2 çocuğa uyguladığı şiddet, bir vatandaş tarafından cep telefonu kamerasıyla anbean çekildi. Görüntülerde, dilenci kadının çocukların elindeki mendil poşetlerini almaya çalışması, çocukların direnmesi, bunun üzerine dilenci kadının çocuklara tekme atması ve ardından ayağındaki terliği çıkararak çocukları kovalaması yer alıyor.
Demirören Haber Ajansı muhabirinin ulaştığı Muhammet ve Mustafa kardeşler, babasının Suriye'de yaşanan savaşta yaşamını yitirdiğini belirterek, 3 yıl önce anneleri ve bir kardeşleriyle Manavgat'a geldiklerini, buradaki akrabalarının yanına yerleştiklerini söyledi. Büyük zorluklarla yaşamaya çalıştıklarını anlatan kardeşler, her gün 5 liradan 10'ar mendil aldıklarını, tanesini 1 liradan sattıklarını söyledi. Günde sadece 20 lira kazanabildiklerini, bu parayı annelerine verdiklerini söyleyen çocuklar, dilenci kadının son bir aydır haftada 3- 4 kez kendilerine saldırdığını, ellerindeki parayı ve mendilleri almaya çaltığını anlattı.
Antalya Caddesi'nde hizmet veren esnaf ise özellikle pazar kurulan pazartesi ve perşembe günleri caddede çok fazla kişinin dilendiğini, dilencilerin özellikle turistleri taciz ettiğini kaydetti.

Reklam
Reklam

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
Dilenci kadının çocukların elinden mendillerini almak istemesi.
Kadının tekme vurması
Çocukların tekmeyle karşılık vermesi
Kadın ve çocuklar arasında arbede yaşanması
Siyah giyimli bir kız çocuğunun korkudan yola atlaması ve kaçması
Çocukların kaçması ve kadının terliğini çıkararak kovalaması
Vatandaşların hiçbirşey yokmuş gibi yollarına devam etmesi
Çekim yapıldığını fark eden kadının uzaklaşması

02.07 - 243 MB

Haber- Kamera: Mithat ABAKAN/MANAVGAT (Antalya), (DHA) -

==================

Boğaları ile kampa girdiler

Rize'nin Çamlıhemşin ilçesinde düzenlenecek ödüllü boğa güreşleri öncesi sahipleri boğaları ile yaylada kampa girdi. Boğalar, sabah yürüyüşü ve koşu ile spor yaptırılıyor, pekmez, kuru üzüm, arpa ve yumurta ile beslenerek güreşlere hazırlanıyor.
Çamlıhemşin ilçesi Ayder Yaylası'nda yarın 25'inci Ayder Kültür Sanat ve Doğa Festivali düzenlenecek. Festival kapsamında ayak, küçük orta, büyük orta, başaltı ve baş kategorilerinde ödüllü boğa güreşleri gerçekleştirilecek. Güreşler öncesi sahipleri boğaları ile Galer Düzü Yaylası'nda kampa girdi. Yaylada sahiplerinin kampa aldığı boğalar, sabah yürüyüşü ve koşu ile spor yaptırılıyor. Pekmez, kuru üzüm, arpa ve yumurta ile beslenen boğalar, antrenman yaptırılarak güreşlere hazırlanıyor. Yaylada kampa alınan boğalar için sahiplerince özel ahırlarda inşa edildi. Burada boğalarıyla birlikte kalan sahipleri, hayvanların iklim ve ortama uyum sağlamalarını sağlıyor.
'AYRI BİR SEVDA, YAŞAMAYAN BİLEMEZ'
Boğası ile yaylada kampa giren Safiye Subay, boğacılığın ayrı bir sevda olduğunu yaşamayanın bunu bilemeyeceğini söyledi. Subay,‘’Boğamın ismi Altun, ödülleri, başarıları var. Boğamız çok kıymetli, geçen sene 18 şampiyonluğu olan pehlivanı yendi. Biz boğaları yetiştirip büyütüp satıyoruz. Bu kardeşlerimizde alıp emek verip pehlivan yapıyorlar. Boğacılık ayrı bir sevda, yaşamayan bilemez. Boğarılarımız kaliteli bir şekilde beslendikten sonra spor yaparak güreşlere hazırlanıyorlar’’ dedi.
'2 GÜNDE BİR DUŞ ALDIRIYORUZ'
Ticaretle geçimi sağlayan Veysel Günboğa ise boğacılığın dedelerinden kalan bir hobi olduğunu belirterek "Bu tosunu biz geçen sene şampiyon olduktan sonra aldık. Eski sahipleri çok iyi bakmışlar. Hayvan onun için şampiyon oldu. Biz bu hayvana özel bakımlar yaptık. Özel yemler verdik. Kızak çektirip, koşturarak antrenmanlar yaptıyoruz. En önemlisi iki günde bir rahatlaması için duş aldırıyoruz. Yem harici özel yiyecekler veriyoruz. İnsanların yedikleri kuru üzüm, kuru incir, el yapımı pekmez gibi yiyecekleri de yediyoruz" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
---------
Boğa ve sahipleri ile detay
Boğasına spor yaptıranlar
Boğa sahipleri ile röp.
Detaylar

Haber-Kamera: Selçuk BAŞAR-Mehmet Can PEÇE RİZE-DHA

=====================

Tokat'ta kiraz ihracatı başladı

Tokat'ta üretimi yapılan kirazların ihracatına başlandı. Bu yıl aralarında Rusya, ABD, Kuzey Irak ve Almanya'nın bulunduğu ülkelere 3 bin ton kiraz ihracatının yapılması hedefleniyor.
Tokat merkeze bağlı özellikle Akyamaç ve Kemalpaşa köyü kiraz ve şeftali meyvesi üretimi ile yurt genelinde önemli bir pazar oluşturuyor. Akyamaç ve Kemalpaşa köyünün yüzde 90`ı geçimini meyvecilikten sağlarken, hasat döneminde köyde yaklaşık 2 bin kişi çalışıyor. Birçok meyvenin yetiştirildiği bölgede kiraz üretimi ilk sırada yer alıyor. Özellikle, 0900 adı verilen ve normallerine göre iki kat daha iri olan kiraz Amerika, Rusya, Almanya ve Kuzey Irak'a ihraç ediliyor.
'İHRACATIN BİZE FAYDASI ÇOK'
Merkeze bağlı Akyamaç köyünde komisyonculuk yapan Arslan Şen, Tokat'ta kiraz hasadının başladığını belirterek "İhracatlık kirazda kilogaram fiyatı 5 lira ile 7 lira arasında değişiyor. İç piyasamızda şu anda 4 lira ile 6 lira arsında değişiyor. Bu da kirazın kalitesine göre değişiyor. Akyamaç ve Kemalpaşa köylerinde 15 bin ton üretim yapılıyor. Tokat'ta üretilen kirazın yaklaşık 3 bin tonu Rusya, ABD, Kuzey Irak’a gidiyor. Bazen de Almanya’ya gidiyor. Şu andaki üretimimiz ağırlıklı olarak iç piyasa kaldırıyor. Ama ihracatın bize faydası çok. İhracat yapılan kiraz fiyatları 5 ile 7 lira arasında" dedi.
Akyamaç köyünde çiftçilik yapan Rıza Yılar(60) ise, "Kaliteli bir mahsulümüz var. Hasat çok iyi. İlk çıkış fiyatlarımız çok güzeldi, şu anda çok düştü. Kiraz fiyatlarında yüzde 50 düşüş oldu. açılışta 6-8 lira arasıydı. Şu anda ise 3-5 lira arasında satılıyor" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü:
-----------
-Kiraz bahçelerinden görüntüler
-Toplanan kirazlardan görnütüler
-Üreticilerin konuşmaları

(347 mb)

Haber-Kamera: Fatih YILMAZ-Halil İbrahim YEL/TOKAT,(DHA)

===================

Kargo kolilerinden kaçak sigara çıktı

Adana'da, kargo şirketine yapılan baskında 20 koli içinde 6 bin 870 paket kaçak sigara buldu.
Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Seyhan ilçesi Dadaloğlu Mahallesi'nde bir kargo şirketinde şüpheli 20 koli olduğu bilgisini aldı. Kargo şirketine giden polis ekipleri, kolileri açtığında 6 bin 870 paket kaçak sigara ile karşılaştı. Polis kaçak sigaraları kargo ile yollayan şüphelileri belirleyip, yakalamak için çalışma başlattı.

Görüntü Dökümü
---------------------
- Kolilerden çıkan kaçak sigaralar

SÜRE:01'06" BOYUT:122 mb

Haber:Çağlar ÖZTÜRK-Kamera: ADANA,(DHA)

=======================

Zıpkınla Balık Avı Türkiye Şampiyonası Amasra’da başladı

Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu tarafından düzenlenen Zıpkınla Balık Avı Kulüplerarası Türkiye Şampiyonası Bartın'ın Amasra ilçesinde başladı.
Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu'nun (TSSF) düzenlediği TSSF Zıpkınla Balık Avı Türkiye Şampiyonası Kulüplerarası Şampiyonası dün kortej yürüyüşü ile başladı. 16 kulüp, 60 sporcunun katıldığı şampiyonada bugün sabah Amasra büyük limandan çıkış yapan sporcular, Tarlaağazı mevkiinde belirlenen alanlarda dalış yaptı. Türkiye şampiyonasının final startını TSSF Başkanı Doç. Dr. Şahin Özen, Amasra Kaymakamı Gökhan Gürbüzerol, komodor teknesinde verdi. 5 saat sürecek yarışmalarda Sahil Güvenlik Batı Karadeniz Bölge Komutanlığına bağlı 1 adet bot ile dalgıçlar güvenlik önlemi aldı.
Şahin Özen yaptığı açıklamada, “Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu olarak yaptığımız elemelerin ardından şimdi de kulüplerarası final müsabakalarını Amasra’da yapıyoruz. Türkiye’nin en iyi 16 kulübü ve sporcuları Tarlaağazı mevkiinde 10 kilometrelik alanda yarışacaklar. Yarışmacılarımız kategorilerine göre, balığın cinsine ve ağırlığına göre puanlamaları yapılacak. Sonrasında Milli Takıma girecek sporcularımız belli olacak.ö dedi.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
-----------
-Sporcuların hazırlanması
-Denize açılan sporcular
-Startın verilmesi
-Zıpkınla balık avlayan sporcular detay
-TSSF Başkanı Şahin Özen röp.

Süre: 4.22 Boyut: 485 MB

Haber-Kamera: Ayhan ACAR/BARTIN,(DHA)

===============

Burdur'da Jandarma Teşkilatı'nın kuruluşu kutlandı

Burdur'da Jandarma Teşkilatı'nın kuruluşunun 180'inci yıl dönümü dolayısıyla kutlama programı düzenlendi.
İl Jandarma Alay Komutanlığı bahçesinde düzenlenen programa Vali Hasan Şıldak, Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Garnizon Komutanı Albay Hakan Tutucu, Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Nadir Yağcı, Adalet Komisyonu Başkanı Hacı Süleyman Arslan, İl Emniyet Müdürü Arif Çankal, İl Genel Meclisi Başkanı Murat Akbıyık, Tırtıllı Araç Sürücü Alay Komutanı Albay Aytaç Tokçalar ile şehit aileleri, gaziler ve jandarma personeli katıldı.
Programda konuşan Vali Hasan Şıldak, "Ülkemiz her alanda olduğu gibi, Jandarma Teşkilatı olsun, Emniyet Teşkilatı olsun kolluk güçlerimizin çok ileri bir seviyeye gelerek geliştiğini memnuniyetle gözlemliyoruz. Hakikaten bütün donanımı, personel kalitesi, eğitimi, teknik kabiliyetleri anlamında bugün gıpta edilecek, gurur duyulacak bir seviyeye geldi Jandarma Teşkilatımız. Kullandıkları araç gereç, bunların milli oluşu apayrı bir gurur vesilesi" dedi.
İl Jandarma Komutanı Albay Orhan Kılıç, Jandarma Genel Komutanlığı'nın başarılarla dolu 180 yıllık bir geçmişi olduğunu söyledi. Kılıç, "Jandarma Teşkilatı yüce milletimizin sevgi ve güvenine mazhar olmuş, Türkiye Cumhuriyeti'nin bölünmez bütünlüğünün korunması, milletimizin huzur ve güveniyle kamu düzeninin sağlanması yolundaki hizmetleriyle ulusumuzun her zaman takdirini kazanmıştır" diye konuştu.
Daha sonra Jandarma Teşkilatı'nın kuruluşunun 180'inci yıl dönümü dolayısıyla il genelindeki ilk ve orta dereceli okullarda düzenlenen şiir ve resim yarışmasında dereceye girenlere ödülleri Vali Hasan Şıldak tarafından verildi. Programda narkotik köpeği 'Bade' ve arama kurtarma köpeği 'İspat', eğiticileri eşliğinde gösteri sundu. Programda jandarmanın kullandığı ekipmanlar da sergilendi.

Reklam
Reklam

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
- Programa katılanlar
- Ödüllerin verilmesi
- Orhan Kılıç'ın konuşması
- Vali Şıldak'ın görüşmesi
- Köpek gösterisi

HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR, (DHA)

======================

Likya-Kaş Kültür ve Sanat Festivali başladı

Antalya'nın Kaş ilçesinde bu yıl 22'ncisi düzenlenen Likya- Kaş Kültür ve Sanat Festivali başladı. Kaş Belediyesi ve Kaş'ın kardeş şehri olan Yunanistan'ın Meis Adası Belediyesi işbirliğinde düzenlenen festival üç gün sürecek.
Likya- Kaş Kültür ve Sanat Festivali dolayısıyla ilçe girişinden festival korteji düzenlendi. Antalya Büyükşehir Belediyesi Mehteran Takımı eşliğinde yapılan ve Cumhuriyet Meydanı'na kadar süren festival kortejine Kaymakam Ulaş Akhan, Kaş Belediye Başkanı Mutlu Ulutaş, eski Kaş Belediye başkanları Halil Kocaer, Abdullah Gültekin, eski Kalkan Belediye Başkanı Ömer Saim Karakurt, Emniyet Müdürü Orhan Tezcan, Jandarma Komutanı Binbaşı Hakan Öztürkmen, İlçe Milli Eğitim Müdürü Faruk Atılgan, daire amirleri, belediye meclis üyeleri, siyasi partilerin ilçe başkanları, öğretmenler, öğrenciler, vatandaşlar, Kaş'ta tatil yapan yerli ve yabancı turistler katıldı.
Yürüyüşün ardından festivalin açılışı yapıldı. Atatürk Anıtı'na çelenklerin konulmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Ardından Kaş Merkez ve Atatürk Ortaokulu folklor ekipleri, Antalya, Ege ve Teke yörelerinden halk oyunları sundu. Kaş Eğitim Merkezi Başlama Grubu, Türkiye'nin farklı yörelerinin halk türkülerini çaldı, söyledi. Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Klasik Müzik Grubu konser verdi. Ardından sanat ve doğal ürünler sergileri açıldı. Kaş Amfi Tiyatro'da TRT Türk Halk Müziği sanatçısı Eren Ay konser verdi. Ay, söylediği türkülerle, izleyicileri coşturdu. Konserin ardından Antalya Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu 'Tarla Kuşuydu Jüliet' adlı iki perdelik tiyatro oyununu sahneledi.
Kaş Belediye Başkanı Mutlu Ulutaş, "1997 yılında başlayan Uluslararası Likya- Kaş Festivali'miz ilk başlarda Kaş'ımızın tanıtımını, hem ülke içerisinde hem tüm dünyada tanıtımını, insanları kaynaştırmayı, bir araya getirmeyi hedefleyen düşünceyle başlamış. O günden bu güne gerçekten uzun bir süre geçmiş, 22 yıl gibi. Sadece Kaş'ı tanıtmadık. Biliyorsunuz burada Yunanistan'ın Meis Adası var. Uluslararası olmasının sebebi, Yunanistan'dan Kaş'a kadar 7.1 parkurumuz var. Buradan yüzme yarışlarını yapıyoruz. O vesileyle de uluslararası bir anlam kazanıyor" dedi.
Kaymakam Ulaş Akhan, "Bu festival Kaş'ın geleneği haline geldi. İnşallah uzun yıllar, yüz yıllar boyunca yaşayacak, devam ettirilecek. Bu festivaller sayesinde Kaş'ımızın kültürel değerlerini, tarihi dokusunu, doğal güzelliklerini tüm dünyaya duyurma imkanına sahip olacağız. Aynı zamanda Likya- Kaş Kültür ve Sanat Festivali'nin vazgeçilmezi olan Meis Yüzme Yarışması ile de komşumuz Yunanistan'daki dostlarımızla bir araya gelmeyi, onlarla beraber bir etkinlik düzenleme, karşılıklı komşuluk ilişkilerimiz düzenleme fırsatını elde ediyoruz" diye konuştu.

Reklam
Reklam

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
- Kaş'tan genel görüntüler
- Festival afişi
- Festival yürüyüşünden
- Folklor gösterileri
- Müzik konserleri
- Sergiler
- Sanatçının konserinden ve konuşmalardan bölümler

Haber- Kamera: Ahmet ACAR/KAŞ, (DHA)

====================

Su sporları kampında can kurtarma eğitimi

Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Spor Bilimleri Fakültesi Su Sporları Kampı, Antalya Adrasan'da başladı. Kampa katılan 100 öğrenci, suda boğulma, kurtarma ve ilkyardım konularında eğitim aldı.
AÜ Öğretim Görevlisi aynı zamanda AKUT Antalya Birim Sorumlusu Yılmaz Sevgül'ün koordinatörlüğünde gerçekleşen kampın eğitim kadrosunda, AÜ Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Turgut suda boğulma ve ilk yardım, AÜ Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu ise scuba dalış konusunda eğitim verdi. Kamp içinde kano eğitimleri de yer aldı. Askeri eğitim disiplininde gerçekleşen kampta öğrenciler, farklı dallarda aldıkları eğitimlerde ter döktü.
2019 yaz dönemi su sporları kampının konusunun 'Kano, scuba ve can kurtarma' olduğunu belirten Yılmaz Sevgül, kampın dolu dolu geçtiğini söyledi. Sabah erken saatlerde başlayan programın denizde ve karada sürdüğünü anlatan Sevgül, "Bir hafta boyunca su sporları eğitimini teorik ve pratik olarak yapıyoruz. Akdeniz Üniversitesi olarak bir yıl içinde üç farklı kampımız oluyor. Bu kamplar kış aylarında kayak kampı, yaz döneminde su sporları ve doğa sporları kampı olarak ayrılıyor. Öğrencilerimize kamplarda teorik ve pratik eğitimler vererek, gelecekte kullanabilecekleri etkin bilgilerle donatıyoruz" dedi.
Kampın en önemli eğitimlerinden suda boğulma, kurtarma ve ilkyardım dersi ise tatbikatlarla anlatıldı. Prof. Dr. Adnan Turgut tarafından dört gruba ayrılan öğrenciler, 10'ar kişilik istasyonlarda senaryo gereği boğulmakta olan bir yaralıyı kurtarıp, karaya çıkararak ilk yardımlarını gerçekleştirdi. Kazazedenin suda nasıl taşınacağını, dışarı nasıl çıkarılacağını ve sabitlenerek nasıl müdahale edilmesi gerektiğini anlatan Prof. Dr. Turgut, Türkiye'deki suda boğulmaların nedenlerini de aktardı.
YILDA 1000 İLE 1200 BOĞULMA
Türkiye'de yılda 1000 ila 1200 kişinin suda boğularak hayatını kaybettiğini, bunların çoğunun kalabalık boğulmalar olarak adlandırıldığını aktarak Prof. Dr. Turgut, "Ülkemizde boğulan kazazedeyi kurtarmaya gidenler de onunla birlikte boğuluyor. Nedeni ise kurtarmaya gidenlerin nasıl kurtaracağını, kazazedeye nasıl yaklaşacağını bilmemesi. Aslında boğulan yüzme bilmiyor, kurtarmaya gidenler yüzme bilseler de nasıl kurtaracaklarını bilmiyor. Bunun sonunda da çoklu boğulmalar gerçekleşiyor. Biz burada öğrencilerimize yüzmeyi değil, nasıl yüzerek nasıl kurtaracaklarını anlatıyoruz" dedi.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
-------------
-Öğrenci gruplarından Drone görüntüsü
-Öğrencilerin detay görütüleri
-Öğretmenlerin Çocuklara ders verirken görüntü
-Öğrencilere uygulamalı boğulmalara karşı eğitim ve kanu kullanımı
-Röp 1:Yılmaz SEVGÜL
-Röp 2:Adnan TURĞUT
-Suda kanu kullanan öğrencilerin Drone görnütüsü

583 MB// 5.20 SN HD

Haber:İbrahim LALELİ Kamera:Emrah GÜL ANTALYA (DHA)