DHA YURT BÜLTENİ-3

1)SAPANCA GÖLÜ'NDE KAYBOLAN EREN'İN CANSIZ BEDENİ BULUNDU   KOCAELİ'nin Kartepe ilçesi Eşme Sahili'nden kiraladıkları sandalla açıldıkları Sapanca Gölü'nde, suya düşüp kaybolan Eren Gültekin'in (13) cesedine ulaşıldı.

1)SAPANCA GÖLÜ'NDE KAYBOLAN EREN'İN CANSIZ BEDENİ BULUNDU

KOCAELİ'nin Kartepe ilçesi Eşme Sahili'nden kiraladıkları sandalla açıldıkları Sapanca Gölü'nde, suya düşüp kaybolan Eren Gültekin'in (13) cesedine ulaşıldı. Olay, dün öğleden sonra Kartepe ilçesi Eşme Sahili'nde meydana geldi. Eren Gültekin ve arkadaşları, birlikte sandal kiralayıp, Sapanca Gölü'ne açıldı. Bir süre sonra Eren Gültekin, dengesini kaybedip göle düştü. Arkadaşları Eren'i kurtarmayı başaramayınca, sahile dönüp, yetkililerden yardım istedi. Saat 17.00 sıralarında başlatılan arama çalışmaları saat 01.00'e kadar sürdü ancak sonuç alınamadı.
Bugün İtfaiye, AFAD ve Deniz Polisi'ne bağlı dalgıçlar, sabahın ışıklarıyla birlikte yeniden arama çalışması başlattı. 2 saat sonra, kıyıdan yaklaşık 100 metre açıkta, 16 metre derinlikte Eren Gültekin'in cansız bedenine ulaşıldı. Gültekin'in cesedi, sudan çıkarılıp, AFAD botuyla kıyıya getirildiği sırada yakınları sinir krizi geçirdi.
Gültekin'in cenazesi, yapılan incelemenin ardından Kocaeli Devlet Hastanesi'nin morguna kaldırıldı.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
-----------------------
- Arama çalışmasından görüntü
- Cenazenin karaya çıkarılması
- Annenin sinir krizi geçirmesi
- Ambulansın gidişi

Haber-Kamera: Dinçer AKBİR/KARTEPE(Kocaeli),(DHA)

===================================================

2)KARINLARINDAKİ KİTLELERDEN AYNI GÜN KURTULDULAR

İZMİR Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Doğum Kliniği'nde karnında dev boyutta kitlesi olan iki hasta, aynı gün ameliyat edildi. Ameliyatları gerçekleştiren onkoloji uzmanı Op. Dr. Serhat Şen, hastalara hiçbir belirti vermeden sadece hafif şişkinlik gibi gizli şikayetlere yol açan kitlelerden birinin 35 santim büyüklüğünde ve yaklaşık 7 kilo ağırlığında olduğunu söyledi. Dr. Şen, tüm kadınlara riskli durumlarla karşılaşmamaları için düzenli muayene olmalarını önerdi.

Karın ağrısı ve karın şişliği gibi şikayetlerle İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne başvuran 85 yaşındaki Nergiz Gökkaya ve 51 yaşındaki Ayşe Aydemir, yapılan değerlendirme sonucunda 35 santim boyutlarına ulaşan pelvik kitle saptanması üzerine jinekolojik onkoloji uzmanı Op. Dr. Serhat Şen tarafından yapılan ameliyatla, sağlıklarına kavuştu. İki hastada da belirti vermeyen ya da çok geç belirti veren, yavaş yavaş büyüdükleri için de ani değişikliklere yol açmayan tümörel yapılar bulunduğunu anlatan Op. Dr. Serhat Şen, görüntüleme yöntemlerinin bazen net sonuç vermediğini söyleyerek, riskli bir ameliyat kararı verdiklerini dile getirdi. Ortalama 40'ar dakikalık ameliyatlarla iki hastanın da sağlığına kavuştuğunu anlatan Dr. Şen, "Nergiz hanımın iki yumurtalığında 20'şer santimlik iki kitle, Ayşe hanımdan ise rahim kaynaklı yaklaşık 35 santim ve 6.5-7 kiloluk bir kitle çıkardık. Hastalarda hiçbir belirti vermeden sadece hafif şişkinlik gibi gizli şikayetlere yol açan bir durumdu. Şanslıydık, kitle sadece rahimdeydi ve hiçbir yere yapışık değildi. Bazen her yere yapışık oluyor ve bizi çok zorluyor. Rahim ve yumurtalıkları alarak başarı elde ettik. Yaklaşık 1 ay sonra patoloji sonucu çıkacak" dedi.
Kadınlarda benzer kitlelerin bir anda değil belli bir süreçte ortaya çıktığını ifade eden Dr. Serhat Şen, her yıl yapılan düzenli kontrollerin önemine dikkat çekti. Dr. Şen şöyle konuştu:
"6 kadınlık organı ve 6 çeşit kanser var. Ancak sadece birinde tarama yapılabiliyor. Tarama yapılamaması demek hastanın kendini belirli aralıklarla muayene ettirmek zorunda olduğu anlamına geliyor. Son iki hastamız muayenelerini biraz aksattıkları için tablo ilerlemişken karşımıza çıktılar. Biri 85 yaşında ve kalp sorunu bulunduğu için diğeri ise görüntüleme yöntemlerinde ileri derecede kanser düşündürdüğü için bu tip ameliyatlar her yerde yapılamıyor. Dolayısıyla bu hastalar çok daha erken ve kolay biçimde tedavi edilebilecekken daha kompleks ve sıkıntılı ameliyatlar gerekebiliyor. Herkese önerimiz muayenelerini belli aralıklarla yaptırmaları ve böylece problemlerin büyümeden tespit edilmesi."
ÇIKARILAN KİTLE HASTALARI DA ŞAŞIRTTI
İleri yaşı nedeniyle riskli grupta bulunan kalp yetmezliği hastası Nergiz Gökkaya (85) nefes alırken ve yemek yerken ciddi zorluklar yaşadığını belirterek, "Karnımda ağrı vardı. Acile geldim. Doktorlar, hemşireler yardım etti. Karnımdan büyük bir kitle çıkarıldığını duyunca şaşırdım. Nasıl olabilir, dedim. Ben böyle olduğunu bilsem daha evvel gelirdim. Allah onlardan razı olsun, beni kurtardılar, çok memnunum" dedi. Ayşe Aydemir (51) ise "Karnımda şişlik vardı. Buraya geldim ameliyat oldum. Şimdi çok iyiyim. Tüm personele teşekkür ederim. Daha önce hiç gelmemiştim. Bayramdan sonra sıkıntılarım artınca hastaneye geldim" diye konuştu.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı ve Klinik İdari Sorumlusu Doç. Dr. Serpil Aydoğmuş, kliniklerinin iki jinekolojik onkoloji ve bir yan dal uzmanı ile her türlü jinekolojik girişimi yapabilen Ege Bölgesi ve Türkiye'nin en büyük eğitim ve araştırma hastanelerinden biri olduklarını belirterek, çok yakında ikinci yan dal uzmanının da kadrolarına dahil edileceğini açıkladı. Aydoğmuş, "Bu iki hastamız gibi kapsamlı ve özellikli işlem gerektiren hastaların tedavileri hastanemizde multidisipliner yaklaşım ile yapılabilmektedir" dedi.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
------------------
-Hastalar ve doktordan detay görüntü,
-Op. Dr. Serhat Şen ile röp,
-Nergiz Gökkaya ve Ayşe Aydemir ile röp,
-Kitle görüntüsü.

Haber: Nevra UÇKAÇ - Kamera: Tekin GÜRBULAK / İZMİR, (DHA)

====================================================

3)BU DA LAVANTA TURİZMİ

DENİZLİ'nin Acıpayam ilçesinde 3 yıl önce Tıbbi ve Aromatik Bitkilerin Yaygınlaştırılması Projesi kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığı'nın desteğiyle 50 dekar alanda lavanta tarlası kuran Hüseyin Gündoğar (59), dağ başını adeta turizm merkezine çevirdi. Ekonomik değeriyle ön plana çıkan lavanta tarlaları, bir yandan da eşsiz manzarasıyla doğal fotoğraf stüdyosunu andırırken, yerli ve yabancı turistlerin de ilgisini çekiyor. Evlenen genç çiftler fotoğraf çekimi için lavanta tarlalarını tercih ederken, turistler de eşsiz manzarayı görmek ve fotoğraflamak için bölgeye geliyor. Tarla sahibi Gündoğar, lavanta hasadından çok ziyaretçilerden de gelir sağlıyor.

Girişimci Hüseyin Gündoğar, 3 yıl önce tekstil atölyesini kapattıktan sonra eşi Sabiha Gündoğar'ın (55) isteği üzerine lavanta tarlası kurmak için harekete geçti. İlk olarak Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 'Tıbbi Aromatik Bitkilerin Yaygınlaştırılması Projesi'ne katılan Gündoğar çifti, aromatik bitkiler hakkında kurs aldı. Kursun ardından proje kapsamında Acıpayam ilçesinin kırsal Yukarı Mahalle Küme evler mevkisinde tarla satın alıp, lavanta fideleri dikti. Gündoğar çifti, şimdi 50 dekar alanda lavanta yetiştiriyor. Lavanta tarlasından bu yıl 40 ton yaş hasat beklediğini ifade eden Hüseyin Gündoğar, ürünün yaş ve kuru olmak üzere iki ayrı kalemde satıldığını belirtti. Yaş lavantanın kilosunun bu yıl 2.5 liradan, kurusunun ise 13 liradan satılmasının beklendiğini söyledi.
ZİYARETCİ GELİRİ, LAVANTA GELİRİNİ GEÇTİ
Acıpayam ilçesine 10 kilometre, Denizli'ye ise 65 kilometre mesafede bulunan dağ başını adeta turizm merkezine çeviren Hüseyin Gündoğar'ın oluşturduğu lavanta tarlası, ziyaretçi akınına uğruyor. Ekonomik değeriyle ön plana çıkan lavanta tarlaları, bir yandan da eşsiz manzarasıyla doğal fotoğraf stüdyosunu andırırken, yerli ve yabancı turistlerin de ilgisini çekiyor. Evlenen genç çiftler fotoğraf çekimi için lavanta tarlalarını tercih ederken, yerli ve yabancı turistler de eşsiz manzarayı görmek ve fotoğraflamak için bölgeye geliyor. Lavanta tarlasının içine fotoğraf çektirmek isteyenler içinde salıncak, bisiklet, saman balyaları gibi dekoratif eşyalar yerleştiren Gündoğar, tarlaya girmek isteyenlerden kişi başına 5 lira, fotoğraf çektirmek isteyenlerden ise çekime göre para alıyor. Tarlasındaki ekonomik dengeyi yürütmek için girişlerden para aldığını ifade eden Gündoğar, lavanta hasadından çok ziyaretçilerden para kazandığını söyledi. Haziran ayının sonunda lavantaların açtığını, ağustos ayı sonunda da hasat yaptığını belirten Gündoğar, şimdiye kadar 5 bin kişinin üzerinde ziyaretçinin geldiğini, hafta sonları çok kalabalık olduğunu söyledi.
DAĞ BAŞINI TURİZM MERKEZİ YAPTI
Lavanta tarlasına ziyaretçilerin akın akın geldiğini ifade eden Hüseyin Gündoğar, "Lavanta tarlasını kurarken üründen çok sanatsal boyutunu ortaya çıkarmak istedik. Tasarladığımız eşyalarla da bunu başardık. Burası kervan geçmez kuş uçmaz bir yerdi, şimdi ise yerli ve yabancı turistler akın akın geliyorlar. İstediğimizi burada başardık. Daha sezon başı olmasına rağmen 5 bin kişinin üzerinde ziyaretçi geldi. Tur otobüsleriyle gelen yabancı turistler çok beğeniyor. Burayı ayçiçeği ve gelinciklerle daha da genişletmeyi planlıyoruz. Lavanta ürününden daha çok ziyaretçilerden kazanıyoruz. Burayı turizme kazandırdığımız için çok mutluyuz" dedi.
Eşi Sabiha Gündoğar ise, "Lavantanın hayranıyım. Eşimde ben çok sevdiğim için bu işe girdi. Buranın böyle olacağını tahmin etmiştik. Güzel bir konsept oluşturduk, Herkes burayı görmeye geliyor" diye konuştu.
'FOTOĞRAF ÇEKİMİ İÇİN ADETA BİR PLATO'
Lavanta tarlasına fotoğraf çektirmek için gelen ziyaretçilerden Ayşe Çetin, ilk kez geldiğini, hayran kaldığını, bol bol fotoğraf çektirdiğini, herkesin tarlayı görmesi gerektiğini söyledi. Nil Şanlı ise, Denizli'de lavanta tarlası olduğunu internetten duyunca geldiğini, çok beğendiğini söyledi. Lavanta tarlasında gelin ve damat fotoğrafları çeken fotoğrafçı İbrahim Güler de "Özellikle yeni evlenen çiftler ve hamile kadınlar lavanta tarlasını tercih ediyor. Bizde ücretini ödeyip, çekimlerimizi yapıyoruz. Lavantalar arasında çok güzel ve keyifli çekimler ortaya çıkıyor. Güzel bir konsept oluşturulmuş, burası adeta açık bir plato haline gelmiş" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
------------------
-Lavanta tarlasının havadan drone görüntüsü
-Fotoğraf çektiren çiftler ve kadınlardan görüntü
-Tarla sahibi Hüseyin Gündoğar ile röp.
-Tarla sahibinin eşi Sabiha Gündoğar ile röp.
-Ziyaretçilerden Ayşe Çetin ve Nil Şanlı ile röp.
-Fotoğrafçı İbrahim Güler ile röp.
(Haber: Ramazan ÇETİN - Kamera: Deniz TOKAT / DENİZLİ, (DHA)