DHA YURT BÜLTENİ -3 

  Diyarbakır'da HDP'li belediyelere terör operasyonu (2) HDP'Lİ KOCAKÖY BELEDİYESİ'NE DE OPERASYON BAŞLATILDI Diyarbakır'ın Kayapınar ve Bismil belediyelerine yönelik düzenlenen operasyonların ardından HDP'li Kocaköy belediyesine de sabah saatlerinde polis ekiplerince arama başlatıldı.

Diyarbakır'da HDP'li belediyelere terör operasyonu (2)
HDP'Lİ KOCAKÖY BELEDİYESİ'NE DE OPERASYON BAŞLATILDI

Diyarbakır'ın Kayapınar ve Bismil belediyelerine yönelik düzenlenen operasyonların ardından HDP'li Kocaköy belediyesine de sabah saatlerinde polis ekiplerince arama başlatıldı. Belediye binası çevresinde güvenlik önlemi alan polis ekiplerinin arama çalışmaları sürerken, Kocaköy Belediye Başkanı HDP'li Rojda Nazlıer'in ise gözaltına alınıp, alınmadığı henüz netlik kazanmadı.

Haber: Emrah KIZIL, Mehmet Mucahit CEYLAN / DİYARBAKIR,(DHA)

Reklam
Reklam

====================

Evini kurtarmak için açtığı menfezde akıntıya kapılıp canından oldu

Giresun'un Eynesil ilçesinde dün sağanak yağışın ardından meydana gelen sel ve heyelanda kaybolup, dere yatağında cansız bedenine ulaşılan Hasan Zamba'nın (74), evinin 300 metre yukarısındaki menfezi açmaya çalıştığı sırada akıntıya kapıldığı ortaya çıktı.
Eynesil ilçesinde dün akşam saatlerinde başlayan sağanak, hayatı olumsuz etkiledi. İlçede dereler taştı, bazı köy ve mahalle yolları da ulaşıma kapandı. İl Özel İdaresi ve Eynesil Belediyesi'ne ait iş makineleri, kapalı köy ve mahalle yollarını ulaşıma açmak için çalışma başlattı. Eynesil Belediye Başkanı Ahmet Latif Karadeniz, sel bölgesinde incelemelerde bulundu.
KAPILDIĞI AKINTIDA ÖLDÜ
Kemerli köyünde meydana gelen heyelanda ise Hasan Zamba, sel sularında sürüklenerek kayboldu. İhbarla köye gelen AFAD ekiplerince yapılan çalışmada yaşlı adamın dere yatağında kayalıklara sıkışmış halde cansız bedenine ulaşıldı. Zamba'nın cesedi otopsi için Eynesil Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.
MENFEZİ AÇARKEN SELE KAPILDI
Hasan Zamba'nın sağanağın artması üzerine evinin 300 metre yukarısında bulunan menfezi evine su basmaması için açmaya çalışırken, akıntıya kapıldığı belirlendi. Köy sakinlerinden Hasan Genç, hayatını kaybeden Zamba'nın, evinin yukarısında yer alan menfezi açmak istediği sırada aniden suya kapıldığını anlatarak, "Akşam çok şiddetli yağmur yağdı. Menfezler tıkandı. Komşumuz evine su gelmesin diye menfezi açmak istediği sırada aniden suya kapıldı ve kayboldu. Gece geç saatlerde ekiplerle, köylülerle birlikte arama çalışması başlatıldı. Hasan Zamba, derenin içinde kayaya sıkışmış bir şekilde bulduk" diye konuştu.
Bu arada AFAD ekipleri Eynesil ilçesinde sel ve heyelanlarla ilgili hasar tespit çalışması başlattı.
METEOROLOJİ UYARDI
Öte yandan Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü'nce Trabzon ve Giresun'un doğusu için yerel kuvvetli sağanak uyarısı yapıldı. Yağışların bugün akşam saatlerine kadar sağanak ve gök gürültülü, yer yer çok kuvvetli devam etmesinin beklendiği, heyelan, su baskını, yıldırım, sel gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması uyarısında bulunuldu.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
-----------
-Olay yerinden detaylar
-Röportaj
-Muhabir anonsu(Aleyna Keskin)

Haber: Selçuk BAŞAR - Kamera : Aleyna KESKİN/GİRESUN,(DHA)

====================

Daldan tezgaha binbir emekle toplanan kestanede verim düşük

Tam bir şifa deposu olan, kış aylarının vazgeçilmez meyvesi kestanenin hasadına başlandı. İzmir'de engebeli arazilerde bulunan yaklaşık 15'er metrelik ağaçlara çıkan üreticiler, önce dallardaki meyvelere sırıklarla vurarak yere düşürüyor sonra dikenli kabuk içindeki kestaneleri yerden tek tek topluyor. Üreticiler, ağaçtan tezgaha binbir zorlukla getirilen ürünün veriminin düştüğünü söyledi.
İzmir'in Beydağ ilçesine bağlı kırsal Çomaklar Mahallesi'nin sakinleri, geçimlerini yetiştirdikleri kestaneden sağlıyor. Üretici, içinde B1, B2 ve C vitaminlerini barındıran, bu sayede güçlü antioksidan etkisi taşıyan, aynı zamanda içerdiği diyabet lifi sayesinde şeker hastalarının rahatlıkla tüketeceği kestaneyi binbir zorlukla tezgaha getiriyor. Kış aylarının vazgeçilmez meyvesi kestane, engebeli arazilerdeki ağaçlardan önce sırıklar yardımı ile silkeleniyor. Yaklaşık 15 metrelik ağaçlara çıkanlar, yüksek dallardaki kestanelerin düşmesi için zorlu mesai harcıyor. Ağaçtan dökülen dikenli kabuk içindeki kestaneler, toplanıyor daha sonra dikenli kabuklarından arındırılması için 1- 2 ay ormanda çalıların altında belli zamanlarda sulanarak bekletiliyor. Ardından patostan geçirilen kestane, satışa hazır hale getiriliyor. Ancak tüm bu aşamalar, üreticiyi hayli zorluyor.
Geçimlerini kestane üretimiyle sağlayanlar, şifa kaynağı bu meyvenin dalından tezgaha gelene kadar geçtiği zorlu aşamaları anlattı. Yemesi çok zevkli olan kestanenin hasadının zahmetli olduğunu söyleyen Nuray Çetindağ (45), 15 yaşından bu yana kestane hasadı yaptığını belirtti. Çetindağ, hasattaki zorluğun ve emeğin karşılığını alamadıklarını belirterek, "Kestane ağaçlarında hastalık var. Bu nedenle kestane işi bitmeye başladı. Zor bir iş. Dere tepede kestane toplamak için uğraşıyoruz" diye konuştu.
Kestanenin üzerinde dikenlerin bulunduğunu, bu nedenle eldiven taktıklarını anlatan Çetindağ, "Kestaneyi erkekler ağaca çıkıp çırpıyor, biz de altına düşenleri topluyoruz. Eskiden kestaneyi dikenlerinden arındırmak için tokmakla vuruyorduk. Şimdi makine ile çıkıyor" dedi.
'HER YIL VERİM DÜŞÜYOR'
Fahrettin Çetindağ (53) da kestane ağaçlarının kuruduğunu, her yıl verimin biraz daha azaldığını, emeklerinin karşılığını alamadıklarını belirtti. Çetindağ, "Geçim kaynağımız bu, başka geçim kaynağımız yok. Atadan, deden kalma kestane ağaçlarımız var. Biz bunlarla geçiniyoruz. Ancak ağaçlarda amansız bir hastalık var. Bir türlü çaresini bulamıyoruz. Yıldan yıla gelirimiz azalıyor. Verim düşüyor. Ağaçlarımız kuruyor. Emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Devletimiz bu hastalığın çaresini bulsun. Yıldan yıla tonca verim düşüyor. Geçen yıl ürün 5 tonsa, bu yıl 3 tona kadar düştü. Gelecekte kestanenin tamamen yok olmasından korkuyoruz. Yeni nesil kestaneyi tanımayacak, adını bilecek" diye konuştu.
'EMEĞİMİZİN KARŞILIĞINI ALAMIYORUZ'
Üretici Güllü Gençer (45) de zaman zaman hasat sırasında ağaçlardan düşerek hayatını kaybedenlerin olduğuna dikkat çekip, kestane toplamanın zorluklarına değindi. Gençer, "Kestane, incir gibi ürünlerle geçiniyoruz ama emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Taşıması, toplaması çok eziyetli. Zaman zaman ağaçtan düşerek ölenler de oldu" dedi.
Yaşadıkları sorunlara rağmen tüketicinin ürün fiyatını pahalı bulduğunu anlatan Gençer, "Vatandaş ürünü pahalı sattığımızı söylüyor. Biz maliyetini karşılayamıyoruz. Kestanenin kilogram fiyatı ürünün kalitesine göre değişiyor. 60 TL olan da var ama genelde 14 ile 18 TL arasında fiyatlar değişiyor" diye konuştu.
Ağaca çıkarak kestane silkeleyen Murat Sıreklioğlu (35) da "Ben ağaca çıkıyorum. Kestaneyi silkeliyorum; fakat can güvenliğim yok. Küçücük bir dikkatsizlik ciddi bir risk yaratabilir. Ağaçtan düşebilirim. Arazi engebeli" dedi.
Kestaneyi topladıktan sonra depo gibi bir yere koyduklarını, üzerini örttüklerini anlatan Murat Çetindağ (37), "Kestane burada bir ay kadar kalıyor. Üzeri örtülüyor ve sulanıyor. Üzerindeki dikenden arındırmak için bekletiliyor. Bir ay sonra da çıkarıyoruz. Dikenlerinin ayıklanması için patosa konuluyor ve böylece ürün temizlenerek satışa hazır hale getiriliyor" diye konuştu.
Erol Makas (43) isimli işçi de toplanarak çuvallara konulan kestaneleri engebeli arazilerde sırtına alarak oluşturulan depolara kadar taşıyor.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
------------
-Dağlarda kestane hasadı yapılırken görüntü
-Kestane ağacına çıkan ve ürünü sirkeleyenlerden görüntü
-Kestane toplayanlardan görüntü
-Kestanelerin depolandığı yerden görüntü
-Vatandaşlar ile röp.
-Anons
-Genel ve detay görüntü

Haber: Umut KARAKOYUN-Kamera: Tekin GÜRBULAK/ İZMİR, (DHA)

======================

Bitpazarında kasetler başa sarılıyor

Özellikle 80'lerde altın çağını yaşayan kasetler, plak trendinden sonra koleksiyonerlerin yeni gözdesi oldu. İzmir'in Konak ilçesinde kurulan bitpazarında en çok ilgi gören ürünlerin başında nostaljik müzik kasetleri geliyor. Üretimi olmayan kasetler bitpazarında vatandaşlarla buluşurken satıcı Baysettin Ağdemir (51), en çok ilgiyi arabesk kasetlerin gördüğünü söyledi.
Plakların yerini kopyalanabilir ve kolay taşınabilir bir format olmasının getirdiği avantajla da kaset aldı. Walkman yokken birkaç pil desteğiyle pratik teyplerle bile her yerde dinlenebilen kasetler, Walkman çıktıktan sonra altın çağını yaşadı. CD çıkınca bu kez kasetin pabucu dama atıldı. İleri geri sarma sorunu ortadan kalktı. Şarkılar bir 'tık'la dinlenir oldu. Ancak kaseti başa sorma dönemini bitirmeyenler de var. Müzik kasetleri artık üretilmese de kasetçalarlar günden güne azalsa da İzmir'in Konak ilçesinde pazar günleri kurulan bitpazarındaki bir tezgahta Zeki Müren'den Müslüm Gürses'e, Orhan Gencebay'dan Ferdi Tayfur'a kadar birçok sanatçının kasetleri yer alıyor ve büyük ilgi görüyor. Fiyatları 5- 10 TL arasında değişen kasetlere her hafta yaklaşık 150 adet satılıyor. Satıcı Baysettin Ağdemir, gelişen teknolojiye rağmen insanların kasetten vazgeçmediklerini vurgulayarak "İnsanlar devrin kasetlerini görünce mutlu oluyorlar. Geçmiş dönemlerde tezgaha CD de getirmiştim ancak satılmadı. Evlerinde kasetçalar olmamasına rağmen kaset alan ve saklayan müşterilerim var. Satışlardan son derece memnunum. Günümüzde insanlar farklı şekilde müzik dinliyor olabilirler ancak dönüp dolaşıp yine kaset alıyorlar" dedi.
EN ÇOK ARABESK ALBÜMLER TERCİH EDİLİYOR
Yeni üretim olmaması sebebiyle değiş tokuş ile yeni kaset sahibi olduğunu belirten Baysettin Ağdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tezgahımda 1970'li yıllardan 1990'lı yılların başına kadar olan sürecin en popüler albümleri bulunuyor. Kaset alan müşterilerimizle de irtibatı koparmıyoruz. Birbirimizde olan kasetleri değiştiriyoruz. Koleksiyonerlerle de sık iletişim halindeyiz. O nedenle kaset arayanlar mutlaka yanıma uğruyor."
30 yaşında Mahir Kılgı, şarkılarını kasetten dinlediğinde sesi ve duyguyu daha iyi hissettiğini belirterek, "Başka sistemlerde aynı zevki alamıyorum. Müziği kasetten dinlemenin daha kaliteli olduğunu düşünüyorum. O sebeple her hafta uğrayıp yeni kasetler alıyorum" dedi.
Kılgı, genellikle Zeki Müren ve Müslüm Gürses kasedi aldığını söyledi.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
------------
-Bitpazarından görüntü
-Kaset tezgahından görüntü
-Satıcı Baysettin Ağdemir röportaj
-Mahir Kılgı röportaj

Haber- kamera; Tolga TAHÇI / İZMİR,(DHA)

======================

Düşen mum evini yaktı, ölen köpeği için gözyaşına boğuldu

Bursa'da elektrik kesintisi nedeniyle yaktığı mumun halıya devrilmesi sonucu çıkan yangında 'Oppo' isimli köpeği alevler arasında kalıp ölen trans birey Sima Ç., gözyaşına boğuldu.
Yangın, Osmangazi ilçesi Selimiye Mahallesi'nde bulunan 5 katlı binanın birinci katındaki dairede çıktı. Trans birey Sima Ç. (34), elektriklerin kesilmesi üzerine mum yaktı. Ancak bir süre sonra mum halının üzerine devrildi. Bu sırada mutfakta olan Sima Ç,, salondan yükselen alevleri görüp, kendini sokağa attı. Komşuların ihbarı üzerine adrese gelen itfaiye ekipleri, yangına kısa sürede müdahale etti.
KÖPEĞİNİN ÖLDÜĞÜNÜ ÖĞRENCİNCE SİNİR KRİZİ GEÇİRDİ
Dumandan etkilenen ve hafif yaralanan Sima Ç.'ye sağlık ekipleri, müdahale etti. Sima Ç., itfaiye ekiplerinden, evde kalan 'Oppo' isimli köpeğinin çıkarılmasıni istedi. Ancak alevler söndürüldükten sonra içeriye giren ekipler, köpeğin cansız bedeni ile karşılaştı.
Köpeğinin öldüğünü öğrenen Sima Ç., sinir krizi geçirerek, gözyaşı döktü. Mahalle sakinleri, Sima Ç.'yi teselli etmeye çalıştı. Yangınla ilgili soruşturma sürüyor.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
--------
-Sima C.'den görüntüler
-İtfaiye ekiplerinin yangına müdahalesi
-Mahalle sakinlerinden görüntüler
-Yanan evden görüntüler

Süre: 1.11 Boyut: 123 MB

Haber-Kamera: Berktuğ ÖNCÜ/BURSA,(DHA)

=====================

Konak Tüneli'nde halay çektiler

İzmir'de, düğüne gitmek için konvoy şeklinde Konak Tüneli'nden geçen bir grup, otomobillerini durdurarak tünel içinde halay çekti. Trafiği felç eden anların görüntüsü, tepki çekti.
Konak Tüneli'nden geçen düğün konvoyundaki otomobiller, trafiği umursamadan araçlarını durdurdu. Araçlardan inen bir grup, halay çekmeye başlarken, diğerleri de korna çalarak onlara eşlik etti. Arkalarından gelen araçları ve tünel güvenliğini umursamadan halaya devam eden grup, eğlencelerini tamamladıktan sonra oradan ayrıldı. O anların vatandaş tarafından cep telefonuyla çekilen ve sosyal medyada paylaşılan görüntüsü, büyük tepki çekti.

Görüntü Dökümü
----------
- Olayın cep telefonu görütüsü

Haber: Davut CAN - Kamera: İZMİR, (DHA)

=======================

Barış Pınarı Harekatı'na destek olmak için türkü bestelediler

Reklam
Reklam

Kocaeli'de 10 yıl önce kurulan Grup Anka, Barış Pınarı Harekatı'nda görev yapan askerlere destek olmak için türkü besteledi.
Kocaeli'de 10 yıl önce Ahmet Kurt, Mehmet Ali Er ve Muhammed Diçkal'ın bir araya gelerek kurduğu Grup Anka, 'Barış Pınarı Harekatı'nda görev yapan Mehmetçiğe destek olmak için türkü besteledi. Grubun, türkü için hazırladıkları video klip, sosyal paylaşım platformlarında hızla yayıldı. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ve Milli Savunma Bakanlığı'nın sosyal medya hesaplarından paylaşılan görüntülerin de bulunduğu klip, sosyal medya kullanıcıları tarafından beğeni topladı.
Videonun sonunda asker selamı vererek sınırda terör örgütleriyle mücadele eden askerlere selam gönderdiklerini söyleyen Grup Anka'nın solisti Ahmet Kurt, "Kahraman ordumuz bilindiği üzere sınır boylarında Barış Pınarı Harekatı ile ilgili bir mücadele veriyor. Tamamen ordumuza, askerimize, Mehmetçiğimize destek olmak amacıyla bu eseri besteledik arkadaşlarımızla birlikte. Ülkemize, ordumuza destek olmak için stüdyoya girelim dedik ve bu anlamda bu eseri bestelemeye karar verdik. Daima mazlumun feryadına ve imdadına yetişen bir milletiz. Bunu biz her platformda gösteriyoruz, dünyanın birçok bölgesinde zulüm altında olan, zulüm gören Müslümanlara da destek oluyoruz. Bu anlamda ordumuz Barış Pınarı Harekatı ile ilgili yapmış olduğu mücadelede çok büyük kahramanlık örneği sergiledi. Bizler de kahraman Mehmetçiklerimize bu eseri besteleyerek armağan etmek istedik." dedi.
"HER DETAYINDA ASKERLERİMİZE MORAL VERMEYİ AMAÇLADIK"
Bestelemiş oldukları türkünün kendileri için manevi değerinin çok yüksek olduğunu söyleyen Ahmet Kurt, şöyle konuştu:
"Uzun bir çaba ve emeğin sonucunda bu besteyi ortaya çıkardık. İnanıyorum ki milletimiz de beğenecektir. Eserle ilgili ilk dakikalardan itibaren çok güzel tepkiler aldık. Birçok yerden çok güzel mesajlar geliyor. Eserin içeriğinde, sözlerinde ve klipin hazırlanışında göstermiş olduğumuz çaba ve eserin sözleri klipin her detayı tamamen Mehmetçiğimize moral amaçlı, destek amaçlı yapmış olduğumuz çalışmalardır. Umarım beğenilir."

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
----------
-Grup Anka'nın 'Mehmetçik Türküsü'nün video klibi
-Grubun solisti Ahmet Kurt ile röportaj
-Detaylar

Haber-Kamera: Alişan KOYUNCU/KÖRFEZ(Kocaeli),(DHA)