1)İNEBOLU'DA ÖĞRENCİ SERVİSİYLE OTOMOBİL ÇARPIŞTI: 18 YARALI
KASTAMONU-İnebolu Karayolu'nda öğrenci servisi ile otomobilin çarpışması sonucu meydana gelen kazada 16'sı öğrenci toplam 18 kişi yaralandı.
Kaza, bu sabah Küre ilçesinde meydana geldi. İlçeye bağlı Kayadibi köyünden aldığı öğrenciler ile birlikte ilçe merkezine gelen Ahmet Uçar (51) idaresindeki 37 EP 949 plakalı öğrenci servis minibüsü karşı yönden gelen Mete Tunoğlu (41) idaresindeki 78 SF 518 plakalı otomobille kafa kafaya çarpıştı. Meydana gelen kazada her iki sürücü ile birlikte, öğrenci servisinde bulunan 16 öğrenci yaralandı. Kaza sonrasında bölgeye çok sayıda ambulans sevk edildi. Yaralılar Küre Devlet Hastanesine kaldırıldı. Burada tedavi altına alınan yaralılardan durumu ağır olan sürücüler Ahmet Uçar ve Mete Tunoğlu ile birlikte 3 öğrenci Kastamonu Devlet Hastanesine sevk edildi. Diğer yaralıların sağlık durumlarının hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi.
Görüntü Dökümü
---------------------
-Kaza yerinden görüntü
-Araçlardan görüntü
-Detay
Barış İLYASOĞLU/İNEBOLU,(KASTAMONU),(DHA)-
======================================================
Otomobil park halindeki TIR'lara çarptı: Anne- oğul öldü(EK)
2)TEM'DE ÖLEN ANNE VE OĞUL TEDAVİDEN DÖNÜYORMUŞ
Sakarya TEM Otoyolunda meydana gelen kazada annesiyle birlikte hayatını kaybeden Oğuz Dülgeroğlu'nun bir ilkokulda sınıf öğretmeni olduğu öğrenildi. Genç öğretmenin hasta annesini Ankara'ya tedaviye götürdüğü, gece saatlerinde de Sakarya'ya döndükleri belirtildi. Oğuz Dülgeroğlu'nun Serdivan Arabacıalanı Mahallesi'nde bulunan Mehmet Demir İlkokulu'nda 4/B sınıfı öğretmeni olarak görev yaptığı, 2007 yılında mesleğe başladığı ve 5 yıldır Sakarya'da görev yaptığı ve 2 gün önce izin alarak bir hastalığı bulunan annesi Nursel Dülgeroğlu'nu Ankara'ya tedaviye götürdüğü ve dün gece de Sakarya'ya döndükleri öğrenildi.
3)EVİNİN GEÇİMİ VE ÇOCUKLARI İÇİN TEK BAŞINA TÜP BAYİSİ İŞLETİYOR
ANTALYA'nın Kumluca ilçesinde evli ve 3 çocuk annesi 38 yaşındaki Özlem Duran, 3 yıldır tüp bayiliği yapıyor. Tek başına işlettiği dükkanda tüm işleri kendi yapan Duran, "Mutfak tüpünü genelde ev kadınları istiyor. Onlarla daha iyi anlaşıyoruz" dedi.
Kumluca'ya bağlı Eski Cami Mahallesi'nde oturan 3 çocuk annesi Özlem Duran, eşinin toptancılığa başlaması dolayısıyla yaklaşık 3 yıl önce tüp bayiliği yaptıkları dükkanın başına geçti. Evin geçimine katkı sağlamak amacıyla işi üstlenen Özlem Duran, ev ve işyerlerine tüp dağıtımı yapıyor. Kendi adını taşıyan dükkanın işlerini tek başına yapan Özlem Duran, motosiklet ve otomobiliyle evlere ve işyerlerine götürdüğü tüpleri omuzunda taşıyıp çıkarıyor ve montajını yapıyor.
'GEÇİM SAĞLAMAK İÇİN YAPIYORUM'
Mesleğinin zor olduğunu ancak severek yaptığını söyleyen Özlem Duran, "Bu işi eşimle birlikte yapıyorduk. Eşim yaklaşık 3 yıl önce mutfak tüpünün toptancılığına başladı. Ben de dükkanı açtım. Evlere ve iş yerlerine tüp dağıtmaya başladım. Mutfak tüpünü genelde ev kadınları istiyor. Onlarla daha iyi anlaşıyoruz. Asansörü olmayan binalara çıkmak zor oluyor. Ama 3 çocuğum var. Geçim sağlamak için bu işi yapıyorum" dedi.
Görüntü Dökümü(HD)
---------------------------------
- Özlem Duran'ın dükkanını açması
- Duran'ın çalan telefona bakması
- Duran'ın tüpü omuzlayıp arabaya yüklemesi
- Duran'ın tüpü omzunda eve çıkarması
- Duran'ın tüp getirdiği evin kapı zilini çalıp, içeri girmesi
- RÖP: Özlem Duran
- Duran'ın motosiklete tüp yüklemesi detay
207 MB /// 01.52" (HD)
(Haber- Kamera: Ramazan SARIKAYALI/KUMLUCA (Antalya), (DHA)
=====================================================
4)EŞİNE DESTEK İÇİN DİREKSİYONA GEÇTİ, 10 YILDIR BIRAKMIYOR
AFYONKARAHİSAR'da 10 yıl önce eşinin rahatsızlanması sonrası servis şoförlüğüne başlayan 3 çocuk annesi 46 yaşındaki Ummuhan Koca, işini büyük biz azimle sürdürüyor. Koca, "Şoförlüğü bu kadar çok seveceğimi ve meslek olarak seçeceğimi hiç düşünmemiştim. Hoşuma gitti. Bırakmayı da düşünmüyorum" dedi.
Ummuhan Koca, Afyonkarahisar'da servis işletmeciliği yapan eşi Yücel Koca'nın 10 yıl önce rahatsızlanması nedeniyle başına geçtiği direksiyonu bir daha bırakmadı. 'Erkek işi' diyenlere inat eşi, 3 çocuğu ve yakınlarının desteğiyle servis şoförlüğünü devam ettiren Ummuhan Koca, eşinin şirketindeki otobüs ve midibüs gibi bütün servis araçlarını kullanabiliyor. İşçi taşımacılığı yapan Koca, şehir dışına da gidip geliyor.
EŞİ İLHAM OLDU
Eşinin mesleğinin kendisinde büyük etkisi olduğunu anlatan Ummuhan Koca, çok istediği otobüs kullanmayı da eşinin desteğiyle yerine getirmenin mutluluğunu yaşadığını vurguladı. Otobüs kullanırken huzurlu ve mutlu olduğunu kaydeden Koca, "Eşimin servis şoförü olması, benim de ondan göre göre bu mesleği sevmem, zaten sevilmeden yapacak bir meslek de değil açıkçası. Gençliğimde de normal meslekleri seçen birisi değildim. Değişik meslekler yapmak istedim. 'Evde oturup çocuklarımı büyüteyim' diye düşüncem yoktu. Hep böyle hareketli, faal meslekleri düşündüğüm için bana çok cazip geldi otobüs kullanmak. Eşimle birlikte uzun yola gidip gelince çok hoşuma gitti. Eşimin direksiyon başındaki ruh hali çok hoşuma gitti ve meslek olarak seçmeye karar verdim" dedi.
'İNSANLAR ÇOK ŞAŞIRIYORLARDI'
İlk otobüs kullanmaya başladığında insanların kendisine çok dikkatli şekilde baktığını aktaran Koca, "İnsanlar çok şaşırıyordu, durup bakıyorlardı. Hatta bazı insanlar çarpılacaklarını düşünmeden dikkatli şekilde bakıyorlardı. Trafikte araç sürücüleri durup benim otobüs kullandığıma bakıyordu. Ama şu an Afyonkarahisar'da alışılmaya başladım. En büyük destekçim en başta eşim oldu. Daha sonra çocuklarım, anne, babam ve kardeşlerim destek oldu. Hepsi de benimle gurur duyduklarını söylüyorlar. Bu da benim hoşuma gidiyor" diye konuştu.
'UZUN YOL ŞOFÖRLÜĞÜ DAHA GÜZEL'
Şehir içinin yanı sıra şehir dışına da tek başına gitmeye başladığını vurgulayan Ummuhan Koca, şöyle dedi:
"Afyonkarahisar genelinin yanı sıra il dışına da otobüs şoförü olarak çok gittim. Eşimin yedek şoförü olarak da gittim. Kendim Konya, Antalya, Bursa ve Çanakkale'ye tek başıma gittim. Bana göre uzun yol şoförlüğü çok zevkli. Şehir içinde dur- kalkla uğraşmaktansa uzun yol şoförlüğü daha güzel. İnsanın kanına işlediği zaman hep gidesi geliyor. Ama en önemlisi trafik kurallarına mutlaka uyulmalı."
'BIRAKMAYI DÜŞÜNMÜYORUM'
İlk otobüs kullanmaya başlamasını da anlatan Ummuhan Koca, şunları söyledi:
"İlk otobüsle servise çıkmaya başladığımda eşim çok hastaydı. Elinde serumla işe gitmek durumundaydı. O gün için şoför ve yardımcı eleman bulamadı. Ben de o gün kendi kendime söz verdim 'Ben de senin eşinsem şoför olup destek olacağım' dedim. Ama o gün için eşime destek mahiyetinde, 'yanında ihtiyacı olduğunda çıkarım' diye düşünmüştüm. Şoförlüğü bu kadar çok seveceğimi ve meslek olarak seçeceğimi hiç düşünmemiştim. Yedek şoför ve yedek eleman gibi düşünmüştüm. Eşim daha sonra otobüsü kullanma şeklime bakınca 'Sen kullan ve sen devam et' dedi. Hoşuma gitti. Bırakmayı da düşünmüyorum."
'KADINLARIMIZ DAHA ÇOK CESUR OLMALI'
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü de kutlayan Ummuhan Koca, kadınların daha çok eğitilmesi evde olduğu kadar dışarıda da daha faal olması gerektiğini söyledi. Koca, "Kadınlar Günü'nü bir kadın olarak kutlamak beni çok memnun ediyor. Daha güzel kutlanmalı. Kadın ölümlerinin olmadığı, çocuk istismarlarının olmadığı ve özellikle kadına şiddetin olmadığı bir ortamda kadınlarımızın yaşamasını istiyorum. Kadınlar Günü bir gün olmamalı. Her gün olmalı. Kadına saygı her zaman olmalı. Kadınlarımız bizim geleceğimizi yetiştiriyor. Ben veya benden başka kadın ne kadar faal olursa yetiştirdiği erkek veya kızlar daha özgüvenli, daha atak ve daha cesur olacak. Ben ona inanıyorum. Onun için belki de şoförlük olsa dahi en iyisini yapmaya çalışıyorum. Çünkü kadınlar önce kendileri başaracak ve daha sonra çocuklarına bu başarılarını empoze edecek" dedi.
Görüntü Dökümü
----------------------------------
- Kadın sürücünün otobüsünden genel detay
- Kadın sürücü direksiyonda otururken detay
- Otobüse binenlerden detay
- Otobüs hareket ederken detay
- Kadın sürücü otobüsü kullanırken detay
- Kadın Sürücü yolcu indirirken detay
- Kadın sürücü eşine evde kahve yaparken detay
- Kadın sürücü konuşurken detay
HABER- KAMERA: Sait KARADUMAN/AFYONKARAHİSAR, (DHA)
===========================================================
5)ŞEHİTLER ANISINA ÇEŞME YAPTI
ANTALYA'nın Serik ilçesinde demir ustası Nazmi Can, 62 yıl önce aşırı su ve kan kaybından görev şehidi olan ağabeyinin anısına kendi imkanlarıyla çeşme yaptı. Çeşmede ağabeyinin yanı sıra Çanakkale şehidi dedesi ve terör şehidi ablasının oğluyla birlikte Serikli 2 şehidin de adını yaşatmaya karar veren Nazmi Can, 'Şehitler Çeşmesi' dediği çalışmasını 3 ayda bitirdi.
Serikli demir ustası Nazmi Can (41), geçen yıl ailesindeki şehitler anısına çeşme yaptırmaya karar verdi. Çanakkale Savaşları'nda 1914 yılında şehit olan babasının babası piyade onbaşı Osman Can, 1956 yılında Hatay'da vatani görevini yaparken rahatsızlığı sonrası şehit olan ağabeyi jandarma er Osman Nazmi Can ile 1996 yılında Bitlis'in Tatvan ilçesinde terör saldırısında şehit olan ablasının oğlu jandarma komando onbaşı Mehmet Koparan anısına çeşme yaptırmak isteyen Nazmi Can, hemşehrileri olan ve 1992 yılında Van'da terör saldırısında şehit olan komando er Özgür Atasever ile 2007 yılında Hakkari'nin Çukurca ilçesinde şehit olan uzman çavuş Mustafa Uysal'ın adını da çeşmede yaşatmak istedi.
ÇALIŞMA 3 AY SÜRDÜ
Manavgat ilçesine bağlı Karaevli Mahallesi'nde babasından miras kalan arsaya kendi imkanlarıyla çeşmeyi inşa etmeye başlayan Nazmi Can, 3 aylık çalışmanın ardından geçen yıl ekim ayında çeşmeyi bitirdi. Osman Can, Osman Nazmi Can, Mehmet Koparan, Özgür Atasever ve Mustafa Uysal için hilal figürünü içeren 5 ayrı çeşme yaptıran ve her birinin üzerine fotoğraflarıyla bilgilerinin yazılı olduğu plakalar yerleştiren Nazmi Can, çalışmasına 'Şehitler Çeşmesi' adını verdi. Toplam 600 metrekarelik alanı kaplayan Şehitler Çeşmesi'nin yanına Manavgat Belediyesi'nden aldığı gönderle Türk bayrağı diken Nazmi Can, çeşmeye gelenlerin dinlenmesi için yine belediyenin verdiği bankları yerleştirdi.
AĞABEYİ ANISINA YAPTIRDI
Nazmi Can, çeşmeyi 62 yıl önce şehit olan ağabeyi Osman Nazmi Can anısına yaptırdığını anlattı. Nazmi Can, "Bu çeşmeyi yaptırmamdaki asıl neden, 1956 yılında Hatay'da vatani görevini yapmakta olan ağabeyim Osman Nazmi Can, nöbet esnasında rahatsızlanıyor. Ağabeyimle birlikte 20 arkadaşı hastane7ye götürülüyor. Dizanteri teşhisi konan ağabeyim hastanede bir ay yatıyor. Aşırı su ve kan kaybından dolayı su içmesi yasaklanıyor. Ve 15 dakika sonra ağabeyim yaşamını yitiriyor. Bunu ağabeyimle aynı yerde askerlik yapan 3 mahalle arkadaşından öğrendim. Bu çeşmeye 5 şehidin adlarının da yer aldığı fotoğraflarını koydum."
AÇILIŞI YAPILACAK
Nazmi Can, kırmızı beyaz renklerin hakim olduğu Şehitler Çeşmesi'nin açılışını önümüzdeki günlerde Antalya Valisi Münir Karaloğlu'nun da katılacağı törenle yapılacağını söyledi.
AĞABEYİNİN MEZARINI DA BULDU
Nazmi Can ayrıca ağabeyi Osman Nazmi Can'ın kabrini de geçen yıl bulduğunu anlattı. Ağabeyi öldükten sonra ailesinin mezarına ulaşamadığını aktaran Nazmi Can, yaptığı araştırmalar sonucu bulduğu Hatay Asri Mezarlığı'ndaki ağabeyinin kabrini de yaptırdığını kaydetti.
Görüntü Dökümü
----------------------------------
- RÖP: Nazmi Can
- Çeşmeden görüntüler
- Gönderden görüntü
- Şehit foğrafları
- Nazmi Can'dan görüntü
272 MB- 2.22 (HD)
HABER- KAMERA: Namık Kemal KILINÇ/SERİK (Antalya), (DHA)
======================================================
6)MAĞDUR KADININ ÜCRETSİZ AVUKAT HAKKI VAR
ANTALYA Barosu Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu üyesi Aylin Onursev, tecavüze, cinsel taciz ve şiddete uğramış kadınlara, polis merkezinde avukat hakları olduğunun hatırlatılmadığını belirterek, "Mağdur ya da müşteki kadınların ücretsiz avukat haklarından haberi yok" dedi.
Antalya'nın dört bir köşesine asılan afişlerle, şiddete maruz kalan kadınların ücretsiz avukat hakkı olduğu hatırlatıldı. Antalya Barosu, Antalya Kadın Danışma Merkezi ve Dayanışma Derneği ve Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu imzasını taşıyan ve Muratpaşa Belediyesi'nin ücretsiz tahsis ettiği bilboardlardaki afişlerde 'Şiddet Varsa, Taciz Varsa, Tecavüz Varsa, Avukatınız da var. Yanınızdayız' uyarısının yanı sıra, söz konusu kurumların iletişim numaraları yer alıyor.
Antalya Barosu Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu üyesi Aylin Onursev, cinsel taciz, tecavüz ya da şiddet olaylarında kadınların genellikle mağdur, şikayetçi konumunda olduğunu söyledi. Yasal mevzuatta kadınların mağdur müşteki pozisyonunda olduğu durumlarda ücretsiz avukat atanmasının zorunlu olmadığını belirten Aylin Onursev, bunun isteğe bağlı olduğunu kaydetti. Onursev, “Karakollarda tecavüze, cinsel taciz ve şiddete uğramış kadınlara avukat hakları hatırlatılmıyor. Amerikan filmlerinde sanıkları arabanın içine başına eğerken, polisler bu kişilere 'avukat tutma hakkı, susma hakkı, delillerin toplanma hakkı' gibi haklarını ifade eder. Bu çok önemli, çünkü mağdur ya da müşteki durumundaki kadınların bu haklarından haberi yok" dedi.
KÜÇÜK HARFLERLE 'AVUKAT İSTEMEDİ' NOTU
Kadınların kendi lehlerine delilleri toplayabilme, avukat hakkı, dilerlerse karakola gittiklerinde avukat atanmasını isteyebileceklerini vurgulayan Onursev, “Karakollarda ifadenin başına küçücük harflerle 'avukat istemedi' diye belirtiliyor. Kadın, o psikolojiyle bunu görmez bile. Kadınlar karakollarda avukat talep ettikleri halde avukat atanmazsa afişteki telefon numaralarını arasınlar, bu durumdan haberdar olabilirsek destek olabiliriz" diye konuştu.
ÖLDÜRÜLEN KADINLAR İÇİN AVUKAT ATANMIYOR
Antalya Barosu Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu üyelerinden Esra Gençer Özdemir, öldürülen kadınlar için de avukat atanmadığına dikkati çekti. Özdemir, “Ölen kadının kimliğinin tespit edilmesi hemen mümkün olmayabilir. Fakat delillerin acilen toplanması gerekir. Avukatı olmadığı durumda bu delillerin toplanması gecikebiliyor hatta bazı deliller hiç toplanmıyor. CMK'da kendini ifade edemeyecek kişilere avukat atanması düzenlenmesine rağmen ölen insanlara avukat atanmıyor. Ölen kişinin yakınları yok ise davaları sahipsiz kalıyor ve failler cezalandırılamıyor. Faillerin cezalandırılmaması demek toplumun güvenliğinin tehlikede olması demektir" dedi.
MOR GÖZLÜ KADIN DEĞİL GÜÇLÜ KADIN FOTOĞRAFI
Avukat Aylin Onursev, Türkiye'de gazete ve televizyon kanallarında kadına yönelik şiddet haberlerinin dilini ve görsellerini de eleştirdi. Haberlerin yarısından fazlasında şiddeti uygulayandan çok, şiddete maruz kalan kadını kurbanlaştıran tarzda haber verildiğini belirten Onursev, şiddeti meşrulaştırıcı içerikten uzak durulması, bunun için medyada kadın bakış açısının geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Onursev, “Haberlerde kullanılan kadını mor gözlü, korkmuş, aciz/zayıf olarak tanımlayan fotoğraflar yerine kadını güçlü ve travmasını atlatmış şekilde fotoğraflamak gerekiyor. Dövülme anı, dövülmenin fotoğrafları, şiddete maruz kalırken yaşadığı çaresizlik, yalnızlık, aşağılanmışlık hissi, travmatik durumunu tetikler ve kadının yaşadığı şiddeti tekrar hatırlatmaktan başka bir işe yaramaz" diye konuştu.
SAPIK YERİNE ŞİDDET FAİLİ
Kadın hakları savunucularının mağdur, kurban veya çaresiz gibi tanımlamaların yerine 'hayatta kalan' deyimini kullanmaya çalıştıklarını belirterek, medyanın da sapık, canavar, pedofil tanımlamaları yerine 'şiddet faili' veya sadece 'fail' tanımlaması kullanmasını istedi.
Görüntü Dökümü
----------------------------------
Emniyet Müdürlüğü dış plan
Adliye dış plan
RÖP 1: Av. Aylin Onursev
RÖP 2: av. Esra Gencer
Afişin görüntüsü
356 MB - 03.12 (HD)
7)MERSİN SOKAKLARININ ÜNİVERSİTELİ KADIN SÜPÜRGECİSİ
MERSİN'de Sakarya Üniversitesi İşletme Bölümü'nde okuyan Meltem Durul, temizlik işçisi olarak çalıştığı Mezitli Belediyesi'nin gülümseyen yüzü oldu. İş istediği belediyeden 'süpürgeci' teklifi gelince düşünmeden kabul eden Durul, iki yıla yakın süre sokakları süpürdükten sonra alınan süpürme aracıyla işini yapmaya devam ediyor.İki yıllık ön lisans eğitimi sonrası dikey geçişle lisans eğitimine devam eden Meltem Durul, genç yaşta evlenmesine karşın hedeflerinden ve mücadelesinden vazgeçmediğini söyledi.
Durul, "Kızımı derin uykusunda bırakıp sokakları süpürmeye çıkmak ilk başta zor gelmişti ama zamanla alıştım. Erken başlayıp mesaimi erken bitirdiğim için okuldan dönen kızımla daha fazla zaman geçirebildiğim için bu sistemi seviyorum artık. Hiç bir zaman neden böyle bir iş yapıyorum diye sormadım kendime. Ekmek mücadelesi içerisinde iş bulabildiğim için kendimi şanlı bile sayıyorum" dedi.
VATANDAŞLAR İLGİ GÖSTERİYOR
Sokakta karşılaştığı vatandaşların kendisine gösterdiği ilgiye de alıştığını ifade eden Durul, "Belediyemizde süpürgeci olarak çalışan benim gibi 7 arkadaşım daha var. Hepimiz bir ekmek mücadelesi içerisindeyiz. Çoğumla yakından ilgilenen bir anne, okulumu tamamlamaya çalışan bir öğrenci ve aileme destek olmaya çalışan bir işçiyim. Hayat mücadelesi içerisinde tüm kadınları 'Böyle bir işi yapabilir miyim?' diye düşünemeden çalışmaya davet ediyorum. Biliyorum ki kadınlar kimseye el açmadan her işi yapabilir" diye konuştu.
Türkiye'nin en büyük sorununun işsizlik olduğunu, en zorlanan kesimin de eğitimli işsizler olduğunu kaydeden Belediye Başkanı Neşet Tarhan ise, "İş başvuruları arasında üniversiteli bir kadının süpürgeci olmak istediğini gördüğümüz de ilk önce tereddüte düştük. Ancak daha sonra Meltem Durul arkadaşımız gayretli çalışması ve azmiyle düşüncemizin ne denli yanlış olduğunu ispatladı bize. Hatta temizlik yaptığı yerden başka yere almak istediğimizde mahalle halkı 'Meltem'in kendi mahallelerinde kalması için talepte bulundular" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
------------------------
- Meltem Durul süpürme aracına binerken
- Aracın yeri süpürmesi
- Durul, araç içinden el sallarken
- Durul'un araç içindeki görüntüsü
- Araç içinden ve dışından genel ve detay
- Bir kadın Durul ile ilgili konuşurken
- Kadının Durul ile konuşması
- Meltem Durul ile röp.
- Belediye Başkanı Neşet Tarhan ile röp.
Haber-Kamera: Mustafa ERCAN/MERSİN, (DHA)
========================================================
8)KAFELERE KADIN HAKLARI TEMALI İNTERNET ŞİFRESİ
ESKİŞEHİR'de, Tepebaşı Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü'nce kentteki kafelerde '8martkadinasiddetehayir', 'kadinasiddeteson' ve 'dunyakadinlargunu'nun internet şifresi olarak kullanılması sağlandı.
Tepebaşı Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü ile belediyeye bağlı 19 Mayıs ve 29 Ekim gençlik merkezlerinin üyeleri, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle kentteki kafelerde kablosuz internet ağlarının şifrelerinin '8martkadinasiddetehayir', 'kadinasiddeteson' ve 'dunyakadinlargunu' olması için çalışma yaptı. İnternete bağlanmak üzere kafe çalışanlarına bağlantı şifresi soran müşteriler, "8martkadinasiddetehayir' 've 'dunyakadinlargunu' yanıtlarını alarak, elektronik cihazlarından kadın hakları temalı şifreleri girdi.
Farkındalık oluşturmayı amaçlayan, bu kapsamda kafe işletmecileriyle görüşmeler gerçekleştiren Tepebaşı Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü yetkilileri, işletmelerin mart ayı sonuna kadar kampanyaya destek olacağını belirtti.
Tepebaşı Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürü Fatma Bolak, uygulamaya destek veren kafe sahiplerine teşekkür ederek şöyle konuştu:
"8 Martta herkes, her kuruluş, sivil toplum kuruluşları bir şeyler yapmak istiyor. Bildiriler, sergiler düzenleniyor. Çabuk bitiyor bunlar sonuçta. Biz, biraz daha kalıcı bir şeyler olsun diye düşündük. Günümüzde internet çok kullanılıyor. Bizde düşündük ve gençlerin çıktığı kafelere ve gençlik merkezlerimizde oralardaki internet şifrelerini kadınla ilgili temalar üzerine yaparsak daha çok yerine ulaşır diye düşündük. Bunu da gerçekleştirdik. Gençlerimiz kafeye geldikleri zaman ilk sordukları şey günümüzde Wi-Fi şifresini sormak oluyor. Bu şifreyi duyduğunda da süreç başlamış oluyor. Şifreyi duyduğunda ve şifreyi girerken kadın temalı bir şey duyduğunda bunun kalıcı olacağını düşündük. Bunu Mart ayı içerisinde devam ettireceğiz. Birkaç günlük bir şey olmasın istedik. Sanıyorum ki oldukça geniş bir kitleye ulaşacağız. Şifrelerin belirlenmesini genelde kafelere bıraktık. Şifreler kadın temalı olacak. Farkındalık olacağını düşünüyoruz. Yardımcı olan kafelere çok teşekkür ediyoruz. Çok güzel karşıladılar ve olumlu buldular."
Eskişehir'de Kahve Ateşi adlı kefenin işletme müdürü Rabia Çelik de müşterilerden olumlu geri dönüşler aldıklarını söyledi. Çelik, "projeyi sonuna kadar destekliyorum. Çok anlamlı, manidar ve güncel buluyorum. Kadınlarımıza ve geleceğin kadınları olacak kız çocuklarımıza şiddetin sonuna kadar karşısındayız. Bu konuda da Wi-Fi şifremizi '8martkadınasiddetehayir' olarak uyguladık ve bu konuda müşterilerimizden de çok olumlu geri dönüşler alıyoruz. Projeyi devam ettireceğim. Sloganı belki benzer şekilde farklılaştırabilirim. Bu daha önce neden aklıma gelmedi diye çok üzülüyorum" dedi.
Kafe çalışanları ise kendilerine Wi-Fi şifresini soran müşterilere şifreleri söylediklerinde müşterilerin önce şaşırdıklarını daha sonra ise uygulamayı beğendiklerini söyledi.
Tepebaşı Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü sosyal hizmet uzmanı Ecem Köse de,"Tepebaşı bölgesindeki kafelerde ve gençlik merkezlerimizde kullanılan kablosuz internet şifrelerini kadın temalı şifrelere dönüştürdük. İlgi çok yoğun. Müşteriler gittikleri kafelerde şifreleri sorup şifreyi öğrendikleri zaman çok güzel tepkiler vermeye başladı. Bu bizim yaptığımız ikinci farkındalık projesi de belediye gençlik merkezlerimizde bardaklarımız için çeşitli sloganlar içeren yapışkan notlar hazırladık. 'Görmezden gelme tacize dur de', 'kadına şiddete dur de', 'erkeksen öfkeni yen de gel' şeklinde yazılı sloganları karton bardaklara yapıştırdık. Bunlar da ilgi gördü" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
-----------------------------
-Bir kafede cep telefonu kullanan müşterilerin görüntüsü
-Kafenin içinden görüntü
-Müşterilerin şifreyi girerken görüntüsü
-Bir müşterinin garsona şifreyi sorması
-Müşterinin şifreyi girmeye çalışması ve konuşması
- Kahve Ateşi Kafe işletmesi müdürü Rabia Çelik'in konuşması
- Tepebaşı Belediye Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürü Fatma Bolak'ın konuşması
- Tepebaşı Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü sosyal hizmet uzmanı Ecem Köse'nin konuşması,
-Bardaktaki yazıların görüntüsü bulunuyor.)
Haber-Kamera:Kemal ATLAN-Hakan TÜRKTAN/ESKİŞEHİR,(DHA)
=============================================================
9)BİOR BAŞLIYOR
MUĞLA'nın Bodrum ilçesindeki 6. Bodrum Uluslararası Optimist Regetta (BİOR) yarışları, Bodrum Limanı'nda düzenlenen kortej başladı.Bodrum Milta Marina'dan başlayan ve Kumbahçe Meydan'ında son yürüyüşe, 21 ülkeden 90 kulüp ve yaklaşık 550 sporcu katıldı. Ülkelerinin bayrakları ile oldukça renkli görüntüler oluşturan sporcular, marşlar eşliğinde Kumbahçe Meydanı'nda toplandı. Yürüyüş sonrasında BİOR'un Bodrum için mart ayında oldukça güzel bir organizasyon olduğunu belirten Bodrum Belediyesi Bodrumspor Kulüp Başkanı Rıza Karakaya, "Böyle uluslararası organizasyonlar Bodrum'da zaten her zaman oluyor. Yelkende da bu sene BİOR'u 6. Kez düzenliyoruz. Katılım oldukça fazla. 21 ülkeden 500'den fazla yelkenci bugün Türkiye'de ve Bodrum'da. Yarından itibaren çok güzel yarışlar olacak. Bütün misafirlerimize iyi yarışlar, iyi rüzgarlar, iyi şanslar diliyorum. Hak eden kazansın" dedi.
Bodrumspor olarak iddialı olduklarını da belirten Karakaya, BİOR'daki asıl görevlerinin ev sahipliği olduğunu ve öncelikli hedeflerinin Bodrum'a gelen yelkenci misafirleri güzel ağırlamak olduğunu söyledi.
Karakaya'nın konuşmasının ardından sporcular kendilerine dağıtılan rengarenk balonları gökyüzüne saldı. Türkiye'nin ilk uluslararası optimist yarışması olma özelliğini taşıyan BİOR, Türkiye Yelken Federasyonu, Bodrum Belediyesi, İMEAK Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi, B.B. Bodrumspor Yelken Şubesi, Bodrum Ticaret Odası, Bodrum Denizciler Derneği, Akustik Tourism Center ile Opti-Tur destekleriyle düzenlenirken, yarışlara Avrupa takımlarının yanı sıra Tayland gibi bir Uzak Doğu ülkelerinden takımları ve Türkiye'den yaklaşık 550 yelkenci katılacak. 8 Mart'tan 11 Mart'a kadar 4 gün boyunca İçmeler' deki yelken kulüpte yarışların gerçekleştirileceği şampiyona, 11 Mart günü saat 18.00'de gerçekleştirilecek ödül töreni ile sona erecek.
Görüntü Dökümü
----------------------------------
- Yürüyüşten görüntüler
- Rıza Karakaya'nın görüntüsü
- Balonların havaya uçurulmasından görüntü vardır.
Haber -Kamera: Hülya ELTEŞ / BODRUM (Muğla), (DHA)
====================================================
10)MARMARİS PARKLARI KAMERALARLA ARTIK DAHA GÜVENLİ
MUĞLA'nın Marmaris Belediyesi tarafından çocuk parkları güvenlik kameralarıyla donatılarak 7 gün 24 saat izlenmeye başlandı. İlk etapta kent merkezindeki 20 parka güvenlik kameraları takıldığı, yıl içinde tüm parklara yayılacağı bildirildi.
Geçen ay bir özel okulun birinci sınıf öğrencileri, 'Başkanın görevleri' konulu dersleri için Marmaris Belediye Başkanı CHP'li Ali Acar'ı makamında ziyaret etti. Bir kız öğrenci, parklara güvenlik kamerası takılmasını istedi. Harekete geçen Başkan Acar, birim müdürlerine talimat vererek, parklara güvenlik kamerası takılması projenin hazırlanmasını istedi. Hazırlanan proje hayata geçirildi. Kent merkezinin en işlek cadde ve sokaklarındaki 20 çocuk parkına gece görüşlü, kapalı devre sistemine sahip güvenlik kameraları takıldı. Yıl içinde ise yaklaşık 100 parka büyüklüklerine göre bir ve birden fazla güvenlik kamera sistemlerinin takılacağı öğrenildi. Kameralar takıldıktan sonra zabıta ve özel güvenlik ekipleri cep telefonlarından izlemeye başladı.
Güvenli ve huzurlu bir ortamın sağlanmasına destek verdiklerini belirten Marmaris Belediyesi Özel Kalem Müdürü Sedat Kirt, "İlk olarak kent merkezinde halkın yoğun bulunduğu 20 parkta güvenlik kameralarımız takıldı. İmkanlarımız doğrultusunda, parklarımızı güvenlik kameralarıyla daha güvenli bir hale getirmek istiyoruz. Halkımızın ve özellikle çocuklarımızın can ve mal güvenliğini sağlamak adına her türlü tedbir için destek veriyoruz. Zabıta ve özel güvenlik ekiplerimiz parklarımızı 7 gün 24 saat süreyle izleyecektir. Yıl sonuna doğru tüm parklarda güvenlik kameralarımızı yerleştireceğiz. İmkanlar doğrultusunda oluşturulacak ağ altyapısı ile belediye sayfamızdan vatandaşlarımız parkları izleyebilecekler. Ebeveynler ve çocuklarımız artık daha güvenli hissedecekler. Ayrıca oyuncaklara zarar verenler anında tespit edilerek polise bildirilecektir" dedi.
Parka çocuğunu getiren annelerden Mehtap Çehre, "Oyun parkı, okulumuzun üzerinde. Her gün okul çıkışı buraya geliyoruz. Güvenlik kameralarının takıldığını görünce daha güvende olduğumuz hissine kapıldım. Güvenliğimiz için çalışanlara teşekkür ederim" dedi.
Görüntü Dökümü
-----------------------
- Çocuk parklarından genel-ayrıntılı görüntü
- Parklarda güvenlik kameraları takılırken genel-ayrıntılı görüntü
- Takılan güvenli kameralarının zabıta ile cep telefonlarında testi genel görüntü
- Marmaris Belediyesi Özel Kalem Müdürü Sedat Kirt ile röp.
(Toplam: 4 dakika 1 saniye-290 MB görüntü)
Haber- Kamera: Ali GÜNDOĞAN / MARMARİS (Muğla), (DHA)
=====================================================
11)BELEDİYEN BAYAT EKMEK İSRAFINA SON VERECEK PROJE
MERSİN’in Erdemli ilçesinde belediye başlattığı ‘Bayat ekmek toplama kutusu’ projesi ile hem israfın önüne geçecek hem de hayvanlara yem sağlamış olacak.
Erdemli Belediyesi tarafından ilçe genelinde bayat ekmekleri toplama ve değerlendirme projesi başlatıldı. Proje kapsamında kent merkezinde bina ve site yanına konulan bayat ekmek kutuları sayesinde çöpe atılacak bayat ekmekler toplanıyor. İsrafın önüne geçilerek çöpe atılmaktan kurtarılan bayat ekmekler, hayvan barınaklarına kazandırılacak ve yiyecek sıkıntısı bulmakta zorlanan sokak hayvanlarına yem olacak. Belediye Başkanı Mükerrem Tollu, uygulanmaya başlanılan proje kapsamında ekmek israfının önlenmesi konusunda vatandaşın bilinçlendirilmesinin amaçlandığını söyledi.
Görüntü Dökümü
-----------------------
- Bayat ekmek toplama kutusunun görüntüsü
- Ekmek toplama kutularının montajı
- Montaj çalışmasından genel ve detay
- Kutuya bayat ekmek atan vatandaşlar
- Vatandaşlarla yapılan röportajlar
- Genel ve detay
(BOYUT:321,75 MB) (SÜRE:02,52 dk)
Haber-Kamera: Mehmet DOĞANER/ERDEMLİ(Mersin), (DHA)
=====================================================
12)3 KUŞAKTIR HELVA YAPIYORLAR
EDİRNE'de 72 yıl önce kentin ünlü tahin helvası imatçılığına başlayan Salih Ergülen(82), oğlu Gökhan Ergülen(53) ile birlikte kentte 90 yıllık damak tadını üç kuşak olarak üretmeye devam ediyor. İmalathanede kendi elleriyle helva yapan Salih Ergülen, "1933'de babam nasıl helvayı hazırlıyorsa bende aynısı yapıyorum oğluma da aynısını öğrettim. 3 kuşaktır bu helvanın tadı hiç değişmedi" dedi.
Edirne'de 1933 yıldan bu yana damakları tatlandıran meşhur tahin helvası aynı tatta, 3 kuşaktır üretilmeye devam ediyor. Babasının bakır teknede başladığı helva imatçılığını 72 yıl önce devralan Salih Ergülen, bu tadı yaşatmak için kuyumcu dükanını kapatan oğlu Gökhan Ergülen'in yanına alarak mesleği öğretip helvacı yaptı. Edirne'de 90 yıl önce nasıl üretiliyorsa aynı şekilde elde üretilen helva, tahin ve susam ile pancar şekerinden, bakır teknede kıvama gelinceye kadar karışımın ardından elde yoğrulup, tahin ile tahta kaşıklarla karıştırılarak hazırlanıyor. Karışımın ardından elle yoğrulan helva soğumasının ardından, satılmak üzere paketleniyor. Bu sayede aslına uygun şekilde üretilip hazır tahin helvalarına göre çok daha lezetli olan Esatlar tahin helvası, Türkiye'nin çeşitli illeri olmak üzere Yunanistan Bulgaristan ilşe diğer balkan ülkelerinden çok sayıda müşteri tarafından tüketiliyor.
Elde az miktarda üretilen helvayı diğer helvalardan ayıran en büyük özelliği ise pancar şekeri kullanılıp elle yoğrulması olduğunu anlatan 72 yıllık helva ustası Salim Ergülen, "Ben 82 yaşındayım 72 yıldır yapıyorum bu işi. Çocukluktan 10 yaşında babamın yanında başladım çalışmaya. Daha sonra bu mesleği tamamen öğrendim. Babam bu helvayı yaptığında dükkan önünde kuyruklar oluşuyordu. Ben sanat okulunu bu işi yapmak için bıraktım. Çok sayıda müşterimiz var. Günlük ürettiğimiz helvalar tamamen el yapımıdır. Hiç bir zaman fabrikalaşıp üretimi artırmayı düşünmedim. Babamın ustası Makedonya Üsküp'de yaşayan amcamdı. Şimdi bende bu mesleği oğluma öğrettim. Ürettiğimiz helvaların tamamı doğal malzeme. İçine susam, tahin ve pancar şekeri koyarak hazırlıyoruz. En büyük özelliği, pancar şekeri olması. 1933'de babam nasıl helvayı hazırlıyorsa bende aynısı yapıyorum oğluma da aynısını öğrettim. 3 kuşaktır bu helvanın tadı hiç değişmedi. Bunu müşterilerimiz söylüyor. Oğluma bu işi öğrettiğim için artık gözüm arkada değil"dedi.
KUYUMCULUĞU BIRAKTI
Üniversitede işletme okuyan ve daha sonra kuyumcu dükkanı açan Salih Ergülen'in oğlu Gökhan Ergülen, babası çırak bulamadığı için dükkana kilit vurup baba mesleğini yapma kararı aldı. Gökhan Ergülen, "Babam bundan 6 yıl önce rahatsızlandı ve yalnız kaldı. Bu helvalar elle yapıldığı için fazla bir kar bırakmıyor. Bende babam yalnız kalmasın diye bu işe başladım. O gün bu gündür babamın yanında çalışıyorum. İşi öğrendim ve şu anda babamın ürettiği helvaları bende ürete biliyorum" dedi
Siparişlerin gün geçtikçe arttığını ve taleplere cevap vermekte zorlandıklarını anlatan Gökhan Ergülen, "Edirne'den çok sayıda müşterimiz var. Kentte son zamanlarda gelen turistlerde bizim helvalarımızdan satın almaya başladı. Yunanistan ve Bulgaristan'da çok sayıda müşterimiz var. Talepleri karşılamakta zorlanıyoruz. Günde sadece 120 kilo helva ürete biliyoruz. Bu yüzden talepleri karşılamakta zorlanıyoruz" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-----------------------
Helva imatlathanesinden genel
Salıh ve oglu Gokhan Ergulen'in karışımı hazırlaması
Baba oğul çalışırken genel detay
Halvanın hazırlanması
Salıh Ergülen ile röp.
Gökhan Ergülen ile röp
Haber-Kamera: Ali Can ZERAY/EDİRNE,(DHA)
=======================================================
13)SİVAS'TA MARKETE AV TÜFEĞİ İLE ATEŞ AÇILDI
SİVAS'ta dün gece bir marketler zinciri şubesine kimliği belirsiz kişi veya kişiler av tüfeği ile ateş açıldı.
Olay, dün gece Gülyurt Mahallesi İstiklal Caddesi üzerinde bulunan çok ortaklı bir marketler zincirinin şubesinde yaşandı. Marketin kapalı olduğu saatlerde, kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından av tüfeği ile ateş açıldı. Sabah şubeyi açmaya gelen market yetkilileri, dükkan camlarına saçmaların isabet ettiğini gördü. Bunun üzerine durum polis ekiplerine haber verildi. Olay yerine gelen polis ekipleri, markette inceleme yaptı. Markette maddi hasara neden olan olayın şüpheli veya şüphelilerini yakalamak için polis ekipleri çalışma başlattı. Çevredeki güvenlik kamerası kayıtları incelemeye alındı.
Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Olay yerinden görüntüler
-Camlardaki saçma delikleri
-Polisin incelemesi
Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS, (DHA)
(161 mb)