1)KILIÇDAROĞLU: İNSANIN ÖLDÜRÜLMESİNDEN ZEVK ALAN, İNSAN SAYILMAZ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Yeni bombalar denenirken, bu ülkeyi yöneten Ankara'daki beyler, 'Çok iyi oldu, iyi ki bomba attı' diyorlar. Bunu söyleyenlerin yüreğinde insanlık sevgisi yoktur. İnsanın öldürülmesinden zevk alan kişi, insan sayılmaz" dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Antalya'nın Kemer ilçesinde, partisinin Kadın Kolları Genel Başkanlığı'nca düzenlenen, 81 ilin kadın kollarının buluştuğu 'Eşgüdüm Toplantısı'na katıldı. Burada konuşan Kılıçdaroğlu, ABD'nin, Fransa ve İngiltere ile birlikte Suriye'ye yönelik düzenlediği hava saldırısını değerlendirdi. En güçlü silahların Ortadoğu'da denendiğini savunan Kılıçdaroğlu, "Arap halkı üzerinde, insanlar üzerinde deneniyor. Kendi ülkelerinde yapmıyorlar, başka bir ülkede, başka insanlar üzerinde deniyorlar. Dünyanın dört bir tarafına dağılan Suriyeli kadınlar var. Eğer onların acısını yüreğimizde hissetmiyorsak kendimizi insan sınıfına koyamayız" diye konuştu. Hükümete yönelik eleştirilerde de bulunan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, "Bombalar yağıyor, kadın ve çocukların üzerine; ama sesleri, dünyada bizim hissettiğimiz yankıyı yaratmıyor. Yeni bombalar denenirken, bu ülkeyi yöneten Ankara'daki beyler, 'Çok iyi oldu, iyi ki bomba attı' diyorlar. Bunu söyleyenlerin yüreğinde insanlık sevgisi ve insanlık yoktur. Meydan meydan çıkıp, 'demokrasi, insan hakları' diye konuşuyorlar. İnsanın öldürülmesinden zevk alan kişi, insan sayılmaz" dedi.
Hasan DEMİRBAŞ/KEMER (Antalya), (DHA) -
===========================================================
2)HİCRAN'IN KANINDA YÜKSEK MİKTARDA İLAÇ ÇIKTI, KARDEŞİNİN MEZARI AÇILACAK
BİNGÖL'den rahatsızlığı nedeniyle Erzurum'a sevk edilen 22 aylık Hicran Y.'nin kanında yüksek miktarda ilaç kalıntısı çıktı. Hicran'ın 8 aylık kardeşi Seher'in de 15 gün önce öldüğü öğrenilince, psikolojik sorunları olduğu iddia edilen anne Zelal Y. (22) şüpheli olarak gözaltına alındı, savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Hicran Y. devlet korumasına alınırken, Seher bebeğin zehirlenerek öldürülme ihtimaline karşın mezarı açılarak otopsi yapılacak.
Bingöl'ün Solhan ilçesinde yaşayan Zelal ve Halil Y. çiftinin kızları Hicran, götürüldüğü hastanede rahatsızlığına teşhis konulamayınca Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Yakutiye Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Burada, minik Hicran'dan kan örnekleri alan doktorlar, yine teşhis koyamayınca Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı'ndan yardım istedi. Adli Tıp'ta yapılan incelemede, kanda yüksek miktarda ilaç kalıntısı bulundu. Uzmanlar, ailenin bebeklerine ilaç vererek yavaş yavaş öldürülmeye çalıştığı şüphesi üzerinde durdu. Doktorların araştırması sonucu 15 gün önce Hicran'ın 8 aylık kardeşi Seher'in de öldüğü bilgisine ulaşıldı. Şüphe üzerine anne Zelal Y., polis tarafından gözaltına alındı. Hastanede tedavisi süren Hicran bebek, Savcılık talimatıyla aileden alınarak Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi.
8 AYLIK BEBEĞİN ÖLÜMÜ ŞÜPHELİ BULUNDU
Psikolojik sorunlar yaşadığı iddia edilen anne Zelal Y., gözaltına alındıkta bir gün sonra adliyeye sevk edildi. Savcılıkta ifadesi alınan anne, cezai ehliyeti bulunmaması ihtimali ve diğer bebeğin kesin ölüm nedeni henüz belli olmadığından serbest bırakıldı. Ölen Seher bebeğin zehirlenerek öldürülebileceği ihtimali üzerine mezarının açılarak kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için otopsi yapılmasına karar verildi.
ANNE SUÇLAMAYI KABUL ETMEDİ
Adliye çıkışı üzgün olduğu gözlenen Zelal Y., savcının bebeğinin nasıl öldüğünü sorduğunu anlattı. Zelal Y., "Savcı, 'Doktorlar bize durumu söylediğinde kocan senden şüphe etmediğini söyleyebilirdi ama dememiş' dedi. Ben de 'O an düşünememiş' dedim. 'Çocuğuna birkaç gün devlet bakacak' deyince 'Ben de izin vermiyorum, kendi çocuğuma kendim bakarım' dedim. Savcı bana, 'Çocuk şubeye söyleyeceğiz birkaç gün alsın, pazartesi gününe kadar buradasın. Gözetim altındasın. Gidip, gelip ifade vereceksin. Ona göre alır mıyız, almaz mıyız sana bir haber veririz' dedi. Bebeğimi yurda da alabilirlermiş" diye konuştu.
BABA, DOKTORLARI SUÇLADI
Eşine ve kendisine doktorlar tarafından iftira atıldığını öne süren baba Halil Y. ise kızları Hicran'a Bingöl'de teşhis konulamadığını söyledi. Çocuğunun hastalanması üzerine hemen hastaneye götürdüklerini belirten Halil Y., "Çocuğumu ilk hasta olduğunda da hiç zaman kaybetmeden hastaneye kaldırdım. Hakkımı arayacağım. 'Senin çocuğunu sevk edeceğiz' dediler. Ben Elazığ'a gönderilmesini kabul etmedim. Daha yüksek bir hastaneye gitmek istediğimi söyledim. Zaman kaybı yaşamak istemiyorum. Ben, diğer çocuğumu teşhisi konmadan kaybettim. 'Beni Ankara'ya sevk edin, yoksa ben giderim' dedim. Onlar da ambulansla Erzurum'a gönderdi. 7 gün burada tedavi gördü. Daha sonra Bingöl'e döndük. Buradaki doktor, sara ilacı verdi. Çocuğum 2 gün kendine gelmedi, sürekli uyuyordu. Kesinlikle doktorların ihmali var. Teşhis konulmadan nasıl sara ilacı veriyorsunuz. Sonra yoğun bakıma aldılar. Burada da sara ilacı vermişler. Ben teşhis konulmadan o ilacın kullanılmasına izin vermedim. 'Sizi Erzurum'a sevk edeceğim, tahlil yaptım ama bir şey göremedim vebalininiz altında kalmak istemiyorum' dedi. Erzurum'daki doktorlar sara ilacıyla bizi suçluyorlar. 'Bizden habersiz bu ilacı kullanıyorsunuz' diyorlar. Bizden şüpheleniyorlar, ben çocuğuma öyle bir şey yapar mıyım? Öyle bir şey olsa Solhan'daki doktorlara kullanmaları için müsaade ederdim" diye konuştu.
Görüntü Dökümü ÖZEL
------------------------------
-Annenin adliyeden çıkması
-Baba ile röp.
-Annenin savcılık ifadesini anlatması
-Erzurum adliyesi
Haber-Kamera: Hümeyra PARDELİ/ ERZURUM, (DHA)
===========================================================
3)HUSUMETLİLERİ SANIP ÖLDÜRDÜLER
ADANA'da Gökay Tunç(19), birbirlerini husumetlileri sanan 2 grup arasında çıkan çatışmada vurularak öldürüldü.
Olay, 11 Nisan'da saat 23.00 sıralarında merkez Seyhan ilçesi Dumlupınar Mahallesi Barış Bulvarı'nda meydana geldi. İddiaya göre, Gökay Tunç ve arkadaşları husumetli oldukları kişileri sokak ortasında beklemeye başladı. Bu sırada aynı sokaktan geçen Celal K., Halil İbrahim Y., Hasan D., Fırat Ö. ve yaşı küçük S.E.'de, Tunç ve arkadaşlarını daha önceden kavga ettikleri kişiler olduğunu sandı. İki grup üyelerinin birbirine ateş açmasıyla çıkan silahlı çatışmada Gökay Tunç, göğsüne isabet eden kurşunlarla ağır yaralandı. Saldırganlar ise olay yerinden kaçtı. Arkadaşları tarafından otomobil ile yakındaki bir tıp merkezine götürülen Tunç, doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Olay yerinde inceleme yapan polis, cinayet silahına ait 10 boş kovan buldu. Olayın ardından Cinayet Büro Amirliği ekiplerinin başlattığı soruşturmada Celal K., Halil İbrahim Y., Hasan D., Fırat Ö. ve S.E., olayda kullanılan suç aleti tabanca ile yakalandı. Emniyete götürülen şüpheliler sorgularının ardından adliyeye sevk edildi.
Görüntü Dökümü
--------------------------
- Zanlıların emniyetten çıkarılması
- Polis aracına bindirilmeleri
- Çelik yelek giydirilen zanlının Adli Tıp Birimi'nden çıkarılması
- Polis aracına bindirilmesi
- Zanlının araçtayken görüntüsü
- Polis aracının Adli Tıp Birimi'nden ayrılması
SÜRE:00'52" BOYUT: 53,6 MB
Haber-Kamera: Çağlar ÖZTÜRK/ ADANA ,(DHA)
==========================================================
4)MAKİNE MÜHENDİSİ, HURDA PARÇALARINDAN TANK GÖRÜNÜMLÜ ARAZİ ARACI YAPTI
KONYA'nın Akşehir ilçesinde oturan makine mühendisi Cihanşah Demireğen, hobi amacıyla hurda malzemelerden tank görünümlü paletli arazi aracı yaptı. Av yapmayı ve yamaç paraşütüne binmeyi çok sevdiğini belirten Demireğen, aracı bu tip faaliyetleri yaparken arazide kullanmak için tasarladığını söyledi. Akşehir'de demir atölyesi bulunan Cihanşah Demireğen, atölyesinde hurda parçalardan paletli arazi aracı yaptı. Tek kişilik arazi aracını 1 ayda yaptığını belirten Demireğen, "Malzemelerin tamamı, hurda ve atıl parçalardır. Motoru tarımsal sulamada kullanılan su motoru olarak adlandırdığımız tarım aracının motorudur. Lastikler, arkadaşlarımın kullandığı eski lastikler. Yaklaşık 5 bin liraya mal oldu." dedi. Av yapmayı ve yamaç paraşütüne binmeyi çok sevdiği için aracı dağlık ve engebeli arazide kullanacağını ifade eden Demireğen, " Araziye girmekte zorlandığımız için aklıma böyle fikir geldi. Gölde, batakta, karda bizi yolda koymayacak bir araç yapmayı düşündüm, planladım. Hobi amaçlı ve boş zamanı değerlendirmek için yaptım. Güzel oldu ve sorunsuz çalışıyor. Yürüme aksamında bir sıkıntı yok. Artık, arazide rahatlıkla kullanabileceğim." diye konuştu.
Görüntü Dökümü
------------------------
- Cihanşah Demireğen röp.
- Arazi aracını kullanması
- Araçtan detay
- Cihanşah Demireğen'in iş yerinde çalışırken
Haber- Kamera: Atilla MEMİŞ AKŞEHİR KONYA DHA)
===================================================
5)SALİHLİ'DE, YEREL TOHUMLAR TAKAS EDİLDİ
MANİSA'nın Salihli ilçesinde bu yıl 2'nci düzenlenen 'Yerli Tohum ve Takas Şenliği'nde çeşitli ilerden getirilen binlerce tohum takas edildi. Salihli'nin Çamurhamamı Mahallesi'nde Salihli Belediyesi ve kısa adı GEMA olan Gediz Havzası Erozyonla Mücadele Çevre ve Ağaçlandırma Vakfı işbirliği ile 2. Yerli Tohum ve Takas Şenliği düzenlendi. Şenlikte konuşan Salihli Kaymakamı Turgut Çelenkoğlu "Ülkemiz yerli tohum konusunda çok önemli imkanlara sahip. Bu tür şenlikler ile yerli tohum takas edilmesi ve bu tohumların Türkiye'nin dört bir yanına yayılması örnek bir çaba" dedi. Salihli Belediye Başkanı MHP'li Zeki Kayda ise "Bu yıl ikincisini düzenlediğimiz şenliğe çok büyük bir önem veriyoruz. Bu şenlikler sayesinde hem yerli tohumlarımız yaşatılmış oluyor, hem de ilçemizin tanıtımı sağlanıyor" dedi. GEMA Vakfı Başkanı Şener Kilimcigöldelioğlu da şenliğe, İzmir'in yanı sıra Manisa ve bir çok ilden onlarca tohum derneğinin katıldığını söyledi. Kilimcigöldelioğlu "Amacımız, yerel tohumlarımızı korumak ve gelecek nesillere aktarmak. Bizler hem hibrit hem de GDO'lu tohumlara karşıyız. Bu şenlik aracılığı ile bugün binlerce yerli tohum takas edilecek. Amacımız halkımızın da yerel tohumlara sahip çıkmasını sağlamak" dedi.
Şenliğe farklı illerden katılan tohum dernekleri yöneticileri de amaçlarının genetikleri ile oynanmamış yerel tohumların kullanımını arttırmak olduğunu söylediler. Şenlik, konuşmaların ardından Türkiye'nin çeşitli illerinden getirilen yerel tohumların takas edilmesi, halk oyunları gösterileri ve yerel sanatçıların konserleri ile devam etti.
Görüntü Dökümü
------------------------:
-Salihli 2. Yerli Tohum ve Takas Şenliği'ndeng örüntü
-GEMA Vakfı Başkanı Şener Kilimcigöldelioğlu'nun konuşması
-Halkoyunları gösterisi ve konserlerden görüntü
-Genel ve detay görüntüler
(Haber-Kamera: Emre SAÇLI / SALİHLİ (Manisa), (DHA)
======================================================
6)ATÇILIĞA 'KADIN ELİ' DEĞDİ
ULUDAĞ Üniversitesi Mennan Pasinli Atçılık Meslek Yüksek Okulu'nda atların en yakın arkadaşı kadın öğrenciler oldu. Atların yıkanmasından, renkli tokalarla yelelerinin örülmesine, beslenmelerinden tımarlanmalarına kadar her işle ilgilenen kadın atçılarla atçılık sektörüne kadın eli değdi.
Türkiye'de atçılık sektörüne profesyonel çalışan yetiştiren 7 yüksek okuldan biri olan Uludağ Üniversitesi Görükle Kampüsü'ndeki Mennan Pasinli Atçılık Meslek Yüksek Okulu 4 yıldır eğitime devam ediyor. Yıllık 36 öğrenci alma kontenjanıyla yüksek okulda 93 öğrenci atçılık adına A'dan Z'ye eğitim alıyor. Günde 8 saatlerini 11 özel ırk at ile geçiren öğrenciler atların bakımlarından temizliklerine, at biniciliğine kadar her alanda eksiksiz eğitim alıyor. Öğrenci nüfusunun yarısını oluşturan kadın öğrenciler ise yüksekokulda gösterdikleri üstün başarılar ile dikkat çekiyor. Atlarla en güçlü duygusal bağları kuran kadın öğrenciler atların tıpkı arkadaşı gibi yelelerini örüp atları ekipmanlarla süslüyorlar. Fiziksel güç gerektiren işlerde dahi büyük bir hevesle yer alan kadın öğrenciler en büyük desteği ise erkek okul arkadaşlarından ve hocalarından görüyor.
EN ÖNEMLİ FAKTÖR SEVGİ
Yüksekokuldaki kadın öğrencilerin at sevgisi konusunda fark ortaya koyduklarını söyleyen Mennan Pasinli Atçılık Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Gözde Özalp, "Tamamen hayvan sevgisine ve bu işe gönül bağıyla bağlanan insanların burada olması gerekiyor." dedi. Yüksekokulda meslek edinmek adına ikinci üniversitesini okuyan öğrenciler yer aldığını söyleyen Doç. Dr. Özalp, "Kadın öğrencilerimizin sayısı da günden güne artıyor, bu da oldukça sevindirici. Kadınların birçok alanda faaliyet gösterebiliyor olması aslında bu alanda da kendilerini gösterebileceği anlamına geliyor. Yaklaşımları, sevgileri, daha ılımlı tavırları kurdukları duygusal bağ, her şekilde atı her şekilde yönlendirebilmek ve başarılı çalışmalara imza atmak için yeterlidir" şeklinde konuştu.
Kadın öğrencilerin hayvanlarla ilişkilerinde son derece temiz alt beyin kodlarını kullanarak hareket ettiğini söyleyen Özalp, "Kadınların bu ilişkiyi kurabiliyor olması kadınları, erkeklerden ayıran en önemli faktörlerden bir tanesidir. Temelde bütün öğrencilerimiz burada atlarla, gerçek anlamda arkadaş gibiler ancak tabii kadınların naifliği, duygusal yaklaşımları biraz daha farklı anlam ifade ediyor" dedi.
"SEKTÖRDEKİ ERKEK EGEMEN ALGISINI KIRACAĞIZ"
Meslek Yüksekokulu birincisi sınıf öğrencisi ve aynı zamanda makine mühendisliği son sınıf öğrencisi Selen Altınok yaptığı açıklamada atçılık denildiğinde erkeklerin daha yoğun olduğu bir bölüm akla geldiğini ancak yüksekokulda durumun böyle olmadığını ifade etti. Altınok konuşmasının devamında, "Kadınlar olarak bizim ata olan yaklaşımımız daha duygusal oluyor. Günlük yaşantımızda içinde üzgün olduğumuz, mutsuz, gergin olduğumuz anlar oluyor. Buraya geliyoruz, atlarımızla ilgileniyoruz. Onlar üzgün mü, gergin mi, mutlu mu onu dahi kurduğumuz bağlar ile anlayabiliyoruz. Bu durum her iki taraf içinde tıpkı iyi bir arkadaşlık ilişkisinde olduğu gibi iyi bir terapi oluyor. At antrenörlüğü erkeklerin egemen olduğu bir sektör gibi görünüyor ancak biz bunu kadınlar olarak kırmak istiyoruz. Kadınların da at sektöründe ne kadar başarılı olduğunu göstermek istiyoruz" dedi.
Kadın öğrencilerin bu alanda en büyük destekçilerinden olan erkek okul arkadaşları da kadınların bu sektörde olmasından en az kadınlar kadar mutlu oldukların ifade etti. Bölümün erkek öğrencilerin Nuri Bakır, "Kadın eli değmek diye bir tabir vardır, o yüzden bu tarz yerlere de kadın elinin değmesi her zaman çok hoş oluyor" şeklinde konuştu. Bakır açıklamasında, "Atcılık serüvenine Uludağ Üniversitesi Atlı Spor Topluluğu ile birlikte başladım. Sonra atlarla olan bağımın gün geçtikçe kuvvetlendiğini, onlara alıştığımı onlarla iletişimimi çok iyi kurabildiğimi görünce de bu işi daha profesyonelliğe dökmek isteyip buraya kaydımı yaptırdım. Burada kadın arkadaşlarımız her işi bizimle hemen hemen aynı kuvvette yapabiliyorlar. Yeri geldiğinde, bizden daha iyi yaptıkları işler de var. Atlarla çok güzel duygusal bağlar kurdukları için atların temizliğini, birebir fiziksel temas gerektiren işleri yaparken çok daha rahat ve çok daha içten, atlarla muhabbet ederek yapıyorlar. Bu gibi sebeplerle atçılık sektöründe kadınların bulunması her zaman için, hem sektörün hem de sektördeki herkesin avantajına oluyor.
Görüntü Dökümü
-------------------------
-Kadınların atların yelelerini örmesi
-Atları yıkamaları
-At binişi için atı hazırlamaları
-Kadınların biniş için ekipmanlarını giymeleri
-At binişi ve at ile yürüyüşlerinden detaylar
- Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Gözde Özalp, Kadın öğrenci Selen Altınok, Erkek öğrencileri Nuri Bakır ile röportajlar
Enver Fatih TIKIR-Gürkan DURAL/BURSA, (DHA) -
SÜRE: 4 dk 37 sn
BOYUT: 571 MB
=========================================================
7)ARAMA KURTARMA KÖPEKLERİ EĞİTİMDEN GEÇİRİLİYOR
AFYONKARAHİSAR İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürlüğü ile Köpek Irkları ve Kinoloji Federasyonu (KIF) tarafından Afyonkarahisar'da 'Köpekli Doğada Arama Sınavı' düzenlendi. 9 ilden 20 köpek ve 35 tim sınava alındı.
Afyonkarahisar AFAD İl Müdürlüğü ev sahipliğinde gerçekleşen 'Köpekli Doğada Arama Sınavı'na İzmir, Ankara ve Bursa olmak üzere 9 ilden 20 köpekli 35 arama timi katıldı. Doğal afetlerde ve acil durumlarda önemli rol alan köpekler, zorlu sınavı geçmek için eğitmenleriyle birlikte parkurlarda birbiriyle yarıştı. Slovenya'dan katılan Dünya Köpek Irkları Federasyonu hakemi Marko Brucan'ın hakemliğinde gerçekleşen sınavlar renkli görüntülere sahne oldu.
AFAD İl Müdürü Mehmet Buldan, yapılan sınavın uluslararası öneme sahip olduğunu vurguladı. Özellikle doğa arama köpeklerinin eğitiminin Afyonkarahisar'da 2 yıldır gerçekleştiğini aktaran Buldan, "Ülkemizde enkazlı arama kurtarma köpeklerinin eğitimleri AFAD'ın yönetmeliği kapsamında 2 yıldır ilimizde yapılıyor. Biz de doğa kurtarma arama ile ilgili köpeklerimizin daha etkin hale gelmesi için Köpek Irkları ve Kinoloji Federasyonu ile işbirliği yaparak ilimizde bu yönde çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Ülkemizdeki doğa aramalarında köpeklerin bizlere daha yardımcı olabilmeleri için bu tür testlerden geçiriyoruz" dedi.
KIF Arama Kurtarma Komisyonu görevlisi Ersel Yaman Yıldırım, "Burada köpekler hem itaat hem çeviklik hem de kayıp arama üzerine sınava tabi tutuluyor. Bu Türkiye'de şu ana kadar yapılmış en büyük doğa araması organizasyonu. Bu tür eğitimlere her geçen yıl katılım artıyor. Geçen yıl 8 köpekle başlamıştık, şu an 20 köpeğe çıktık. İnşallah sayımız hızla artacak" diye konuştu.
Dünya Köpek Irkları Federasyonu hakemi Marko Brucan da köpeklerin aldığı eğitimler sonrası arama kurtarmaya uygun olup olmadığına karar verdiklerini belirterek, şöyle dedi:
"Burada kurtarma amacıyla köpeklerin eğitim çalışmasını yapıyoruz. Bunun için de köpeklere testler yapılıyor. Köpeklerin doğada arama yapabilmesi için buradaki parkurlarda geniş şekilde testleri yapılıyor. Çeşitli egzersizler de yaptırılıyor. Eğitimler ve egzersizler sonrası köpeğin doğa aramada kullanılıp kullanılmayacağı veya uygun olup olmayacağı hakkında fikir sahibi olunuyor. Doğa araması genelde kayıp insanlar için yaptığımız bir çalışmadır."
Görüntü Dökümü
----------------------------------------
- AFAD İl Müdürlüğü girişinden detay
- Eğitimin verildiği alandan detay
- Köpeklere eğitim verilirken detay
- AFAD İl Müdürü Buldan'ın konuşması
- Komisyon Üyesi Ersel Yaman Yıldırım'ın konuşması
- Marko Brucan'ın konuşması
Haber-Kamera: Satılmış AKKAŞ/AFYONKARAHİSAR, (DHA)
=============================================================
8)EPİLEPSİ HASTALARI İÇİN PEDAL ÇEVİRDİLER
İZMİR'de, epilepsi hastalığına dikkat çekmek ve toplumsal farkındalık oluşturmak amacıyla 'Epilepsiye Pedal Çevir' etkinliği düzenlendi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Klinik Nörolofizyoloji Bilim Dalı'nın katkılarıyla gerçekleştirilen etkinlikte bir araya gelen bisikletliler epilepsi hastalığına dikkat çekmek ve toplumsal farkındalık oluşturmak amacıyla pedal çevirdi. Üçkuyular Vapur İskelesi önünden hareket eden bisikletliler, Cumhuriyet Bulvarı'na kadar 10 kilometre boyunca pedal çevirdi. Etkinliğe Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Valiliği de destek verdi. Etkinlikte açıklama yapan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Barış Baklan, "Epilepsinin kişiyi, toplumdan koparacak bir hastalık olmadığını, toplum içerisinde sağlıklı kişilerle birlikte yaşanabileceğini
anlatmaya çalışıyoruz. Epilepsi hastalarının ilaçlarını düzenli kullandıkları ve kurallara uydukları takdirde, her türlü yaşam şartını yerine getirebileceklerini göstermek istiyoruz. Epilepsinin saklanacak bir hastalık olmadığını anlatmak için buradayız" dedi.
Görüntü Dökümü
----------------------------
- Etkinliğe katılanlardan görüntü
- Basın açıklamasından görüntü
- Genel ve datay görüntüler
( Haber: Mehmet CANDAN - Kamera: Tekin GÜRBULAK / İZMİR, (DHA)
==================================================
9)VAN'DA, DONDURMA KUTULARINDA 80 KİLO EROİN ÇIKTI
VAN'ın Edremit ilçesinde polisin dondurma kamyonunda yaptığı aramada, dondurma kutuları içerisinde gizlenmiş 80 kilo 860 gram eroin ele geçirildi. Kamyon şoförü gözaltına alındı.?
Van Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Edremit İlçesi Hal kavşağında şüphe üzerine bir firmaya ait dondurma kamyonunu durdurdu. Narkotik köpeği 'Alfa' ile yapılan aramada dondurma kutularının içerisine gizlenmiş 150 paket halinde 80 kilo 860 gram eroin ele geçirildi. Kamyon şoförü N.T. gözaltına alındı.
N.T.'nin emniyetteki işlemlerinin ardından 'uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapmak, uyuşturucu madde nakletmek' suçlamasıyla adliyeye sevk edileceği belirtildi.
Görüntü Dökümü
----------------------------
-Dondurma aracında narkotik köpeği Alfa ile yapılan arama
-Uyuşturucunun kutulardan çıkarılması
-Uyuşturucunun Emniyet Müdürlüğünde teşhir edilmesi
VAN/DHA
=====================================================
10)SAKLI ŞELALE KEŞFEDİLDİ, TURİZME KAZANDIRILIYOR
RİZE’nin Hemşin ilçesi Ortaköy Mahallesi’nde yer alan ve yolu olmadığı için bugüne kadar saklı kalmış şelalenin turizme kazandırılması için çalışma başlatıldı. 1 kilometrelik patika yoldan yürünerek ulaşılan 35 metre yüksekten dökülen Hemşin Şelalesi gelecek ay yerli-bayancı turistlerin ziyaretine sunulacak.
Hemşin ilçesi Ortaköy Mahallesi'nde yer alan ve yolu olmadığı için bugüne kadar saklı kalmış Hemşin Şelalesi'nin turizme kazandırılması için çalışma başlatıldı. Doğa Koruma ve Milli Parklar Rize 12'inci Bölge Müdürlüğü, çevresinde başka şelalelerinde yer aldığı bölgeyi 'Akyamaç Şelaleleri' adıyla Tabiat Parkı ilan etti. 50 hektarlık alan için Uzun Devreli Gelişim Planı hazırlanan bölgede, şelaleye inen 1 kilometre uzunluğunda patika yol yapıldı. Küp taşla kaplanan ahşap korkuluk ve köprülerin yer aldığı yüzde 5 eğimli yolla ulaşılan şelale yakınına ziyaretçilerin yararlanacağı restoran inşa edildi. 35 metre yüksekten dökülen şelale projenin tamamlanması ile mayıs ayı sonunda yerli-yabancı turistlerin ziyaretine sunulacak.
Hemşin Belediye Başkanı Halim Kazım Bekar, ilçelerindeki saklı cennetin gün yüzüne çıkarıldığını belirterek mayıs ayı sonunda şelalenin ziyarete sunulacağını söyledi. Bekar, "Muhteşem doğa ve vadinin içinde güzel bir eser kazandık. Tüm doğa severleri buraya bekliyoruz. Bu vadiler gerçekten çok bakir ve bozulmamış. Biz bu vadileri elimizden geldiğince koruyup kollamaya çalışıyoruz" dedi.
Bekar, projeyi hayata geçiren Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu ile projeyi yürüten Doğa Koruma ve Milli Parklar Rize 12inci Bölge Müdürlüğü ekiplerine teşekkür etti.
Görüntü Dökümü (ÖZEL
---------------------
Şelaleye giden yol detayları
Şelale detayları
Hemşin Bel. Bşk. Halim Kazım Bekar'ın açıklaması
Ziyaretçi açıklamaları
Detaylar
Haber: Muhammet KAÇAR Kamera: Aytekin KALENDER RİZE-DHA
=======================================================
11)KEMER'DE HUZUR OPERASYONU
ANTALYA'nın Kemer ilçesinde polis huzur operasyonu yaptı.
Kemer Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı TEM, KOM, Narkotik ve Asayiş ekiplerinden oluşan 65 kişilik polis timiyle huzur operasyonu düzenlendi. İlçe merkezindeki bar, restoran, kafe ve kahvehane gibi işletmelerde uygulama yapılırken, D- 400 karayolu üzerinde de asayiş uygulaması gerçekleştirildi. Uygulamada 53 kişi ve 25 araç denetlendi.
İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin yaptığı incelemelerde 374 kişinin GBT/UYAP kayıtları sorgulanırken, 2 iş yerinin canlı müzik belgesi bulunmadığı, 4 iş yerinde mesul müdür belgesinin olmadığı, 1 iş yerinde çalışanların SGK girişlerinin olmadığı, 1 iş yerinde çalışanların kimlik bildirimlerinin olmadığı, 1 iş yerinde kan kartlarının olmadığı, 2 iş yerinin canlı müzik izin belgesinin bulunmadığı ve 2 iş yerinin TAPDK belgelerinin olmadığı tespit edilerek gerekli cezai işlemler uygulandı.
Görüntü Dökümü
----------
- Huzur operasyonu uygulamalarından detaylar
206 MB /// 01.50ö
Haber- Kamera: Levent YENİGÜN/KEMER, (DHA)
=======================================================
12)TURHAL'DA PARK VE BAHÇELERE 350 BİN ÇİÇEK DİKİLDİ
TOKAT'ın Turhal ilçesinde belediye tarafından refüj ve parkalara 350 bin adet çiçek dikildi.
Turhal Belediyesi, baharın gelmesiyle birlikte şehrin muhtelif yerlerine 200 bin adet lale dikerek şehri adeta çiçek bahçesine çevirdi. Özellikle şehir merkezinde dikilen çiçekler Turhal'ı farklı ve güzel bir görünüme kavuşturdu. Belediye ekipleri park, bahçe, yol kenarları, refüj ve döner kavşaklara diktikleri laleler sayesinde şehre değişik bir atmosfer katarak güzelleşmesini sağladı.
Turhal Belediye Başkanı Yılmaz Bekler çiçek ve bitkilendirme çalışmalarının devam ettiğini söyleyerek, "Bahar geldi dolayısıyla bütün, kavşak, refüj ve yeşil alanlarda çiçeklendirme çalışması yaptık. İlk etapta 200 bin adet lale, 150 bin adet farklı çeşitlerde çiçek ve 5 bin adet ise ağaç dikimiyle şehrimizin muhtelif yerlerini adeta çiçek bahçesine çevirdik. İlçemizin nüfusu şuan 80 bin. Nüfusumuzun 4 katı çiçek ekimi ve bitkilendirme çalışması yaptık. Dikilen lalelerin 60 bin tanesini öğrencilerimiz dikti. Göreve geldiğimiz günden beri orta refüjlerde, kavşaklarda, okul bahçelerinde, meydanlarda, caddelerimizde farklı farklı ağaç çeşitleri ve çiçekler dikerek ilçemize yeni bir çehre kazandırdık. "dedi.Başkan Bekler, ayrıca vatandaşların parklardan lale koparmamaları ve isteyenlerin Park ve Bahçeler Müdürlüğü'nden alabileceklerini söyledi.
Görüntü Dökümü
-------------------------
-Drone ile ilçeden görüntüler
-Park bahçelerde çiçek görüntüleri
-Belediye Başkanı röportaj
-Genel Detay
Haber-Kamera:Fatih YILMAZ
(376 MB) (HD Görüntü)