DHA YURT BÜLTENİ-4 - YENİDEN

VAN'DA PKK SIĞINAĞINDA SİLAH VE MÜHİMMAT ELE GEÇİRİLDİ Van'ın Çatak ilçesi kırsalında jandarmanın düzenlediği operasyonda PKK'lı teröristler tarafından kullanıldığı tespit edilen sığınak, barınak ve depolarda; silah, mühimmat, el bombaları, el yapımı patlayıcı ile yaşam malzemeleri ele geçirildi.  Van Valiliği, jandarma ekiplerinin Çatak ilçesi kırsalında PKK'lı teröristlere yönelik operasyon düzenlendiğini açıkladı.

VAN'DA PKK SIĞINAĞINDA SİLAH VE MÜHİMMAT ELE GEÇİRİLDİ

Van'ın Çatak ilçesi kırsalında jandarmanın düzenlediği operasyonda PKK'lı teröristler tarafından kullanıldığı tespit edilen sığınak, barınak ve depolarda; silah, mühimmat, el bombaları, el yapımı patlayıcı ile yaşam malzemeleri ele geçirildi.
Van Valiliği, jandarma ekiplerinin Çatak ilçesi kırsalında PKK'lı teröristlere yönelik operasyon düzenlendiğini açıkladı. Teröristlerin kullandığı tespit edilen sığınak, barınak ve depolarda silah, mühimmat ve yaşam malzemeleri ele geçirildiği belirtilen açıklamada, şöyle denildi:
"Van İl Jandarma Komutanlığı'nca, Çatak ilçesi Andiçen, Ulaşır ve Surik mahalleleri kırsalında, terör örgütü tarafından kullanıldığı değerlendirilen sığınak/barınak ve malzeme depolarına ilişkin planlanan operasyon kapsamında; 09-11 Ağustos 2019 tarihleri arasında, 'Şehit Güvenlik Korucusu Halil Şip'i' operasyonu icra edilmiştir.1 Glock marka tabanca, şarjör ve 14 adet fişek, 1 Smith Wesson marka tabanca (Şarjör ve 12 adet fişeği ile birlikte), 1 büyük telsiz, 1 el telsizi, 3 zaman ayarlı Mayın/EYP düzeneği, 1 güneş paneli, 1 savunma tipi Rus el bombası 2 Kalaşnikof piyade tüfeği şarjörü (55 adet fişek ile birlikte), 1 akü (12V), 6 pil, 1 radyo, 7 günlük ajanda, 1 sekizli pil bloğu, 1 kol saati, 2 enjektör, 1 morfin, 1 ses kayıt cihazı, 1 kulaklık, 25 litre motor yağı, 1 büyük bidon kavurma, 200 kilo un, 54 litre yağ, 40 kilo tuz, 60 paket makarna, 50 kilo bulgur, 50 kilo pirinç, 20 liltre pekmez, 10 litre tahin ve 5 kiloluk 10 kutu konserve ele geçilmiş olup, sığınak ve barınaklar imha edilmiştir. Bölgemizde halkımızın huzur ve güvenliğini sağlamaya yönelik operasyonlar, yine halkımızın desteğiyle daha da güçlü ve kararlı bir şekilde aralıksız olarak devam edecektir. Kamuoyuna saygı ile duyurulur."

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü:
-------------------------
JANDARMA KAMERASI
-İl Jandarma Komutanlığında havalanan helikopterler
-Yer altındaki sığınakta çıkartılan silah, mühimmat ve malzeme dolusu bidonların fotoğrafları
-Ele geçirilen malzemelerin fotoğrafları
-Ele geçirilen malzemeler imha edilirken

HABER: Behçet DALMAZ/VAN,(DHA)-

=================================

SELİN VURDUĞU ÇAMLIKTEPE'DE BURUK BAYRAM

Trabzon'da, 8 kişinin hayatını kaybettiği, 2 kişinin kaybolduğu sel felaketinin yaşandığı Araklı ilçesi Çamlıktepe Mahallesi'nde bayram buyruk yaşanıyor. 11 binanın yıkıldığı, yol ve köprülerin çöktüğü, tarım arazilerinin zarar gördüğü mahallede ağır hasar alan 13 binanın tahliyesine karar verildi. Kira yardımı yapılacağı duyurulan ve evleri boşaltmaları yönünde tebligat yapılan aileler, gidecek yerleri olmadığı gerekçesiyle hasarlı evlerinde oturmaya devam ediyor.
Trabzon'da, 18 Haziran'da etkili olan sağanak, Araklı ilçesinde sel ve heyelanlara neden oldu. İlçenin Çamlıktepe ve Yeşilyurt Mahalleleri'nde heyelan sonucu önüne set çekilen Karadere, biriken toprak ve balçığı sürükleyerek, aniden taştı. Bölgede kurulu olan hidroelektrik santralinin toprak ve balçıkla dolan havuzunun da taşması sonucu sel suları mahallelere girdi, önüne kattığını sürükledi. Sele kapılan 10 kişi kayboldu, 4 kişi ise yaralı olarak kurtarıldı.
Bölgeye sevk edilen askeri helikopter ve kurtarma ekipleri, mahsur kalan 76 kişinin güvenli bölgelere tahliyesini sağladı. Selde kaybolan 8 kişinin cansız bedenine ulaşılırken, kayıp Mahmut Köseoğlu(39) ile Cengiz Cevahir'i(16) arama çalışmaları sürdürülüyor.
Fekalette 11 bina yıkıldı, 13 bina ağır hasar aldı, yol ve köprüler çöktü, tarım arazileri zarar gördü.

Reklam
Reklam

EVLERİNİ TERK ETMİYORLAR
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ağır hasar alan 13 bina hakkında yıkım kararı aldı. Hasarlı binalarda oturan ailelere de evlerini boşaltmaları yönünde tebligat gönderildi. Valilik tarafından kira yardımı yapılacağı duyurulan ve evleri boşaltmaları tebliğ edilen aileler, gidecek yerleri olmadığı gerekçesiyle hasarlı evlerinde oturmayı sürdürüyor.

'BURUK BİR BAYRAM YAŞIYORUZ'
Tebligatların kendilerine ulaştığını ancak gidecek yerlerinin olmadığını söyleyen İsmet Cevahir, "Biz Kurban Bayramı'na girdik ama buruk bir bayram yaşıyoruz. Akrabalarımızı, arkadaşlarımızı sel sularına verdik. Hala bulunamayan iki kaybımız var. Bize 'evlerinizi, arsalarınızı terk edin' diyorlar. Burası bizim dünyamız. Nasıl terk edip buraları gidebiliriz? Bizim burada mezarlarımız var, bağımız, bahçemiz var. Bize 'burada yaşamayın' diyorlar. Nereye gidelim?" dedi.

'MUTLU VE HUZURLU DEĞİLİZ'
Sel felaketindeki kayıpların halen bulunamadığını anlatan Rahime Cevahir de, "Herkesin bayramı geldi ama bizim bayramımız gelmedi. Biz insanlarımızı, yerimizi yurdumuzu evlerimizi kaybettik. Şimdi kurban kestik, kan akıttık ama mutlu ve huzurlu değiliz. Burada kayıplarımız var. Halen onları bulamadık. Şimdi onların aileleri evlatlarını denizlerin, derelerin kıyılarında, taşların kayaların toprağın altında arıyor. Nerede olduklarını Allah bilir" diye konuştu.

Reklam
Reklam

'KAYIPLARIMIZIN ATEŞİ İLE YANDIK'
Yıkım kararı verilen evini yıktırmayacağını ifade eden Meryem Cevahir ise şöyle konuştu:
"Evlerimiz için yıkım kararı alındı. Tebligatlar geldi. Evlerimize biçilen değer ile bizim yeni bir ev alma imkânımız yok. Biz evimizde üç aile yaşıyorduk. Yokluklarla yaptım evimi. Sırtımda yük, gübre taşıdım. Burada selin vurduğu tarlalarımızda yetiştirdiklerimiz satarak, bu evi yaptırdık. İçinin mobilyasını fındık ve çay işçiliği yaparak aldım. Yetkililer ellerini vicdanlarına koyarak hareket etsinler. Şimdi evimin içerisinden hiç bir eşyamı almayacağım. Yıkım yapılacak olduğu gün girip evimde oturacağım. Beni de evimin içinde yıksınlar. Hakkımı versinler. Herkes bayram yaşayacak. Herkes evine girip, çıkacak. Bayram kutlayacak. Biz kayıplarımızın ateşi ile yandık. O acıdan girip de evimizde ne kadar zararımız var bakamadık bile. Bizi buradan zorla gönderseler de bizim mezarlarımız burada yine buraya geleceğiz" ifadelerinde bulundu.

Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Sel bölgesinden görüntüler
-Hasarlı evlerden görüntüler
-Ev sakinleri röp
-Çevreden detay görüntüler

Reklam
Reklam

HABER KAMERA: Aleyna KESKİN-Tolga SAĞLAM/TRABZON-DHA

===============================

DENİZDE BOĞULMA TEHLİKESİ GEÇİREN AFGAN ÇOCUK KURTARILDI

Trabzon'da, serinlemek için denize giren Afganistan uyruklu Seyid Hanif Caferi (13), boğulma tehlikesi geçirdi. Dalgıç ekiplerince kurtarılan çocuk, hastaneye kaldırılarak tedaviye alındı.
Olay, Söğütlü Mahallesi'ndeki sahil kıyısında meydana geldi. Ailesiyle birlikte serinlemek için denize giren Afganistan uyruklu Seyid Hanif Caferi, bir süre sonra gözden kayboldu. Çevredekilerin ihbarı üzerine bölgeye Sahil Güvenlik dalgıç ekipleri geldi. Arama çalışmalarında dalgıçlar, boğulma tehlikesi geçiren çocuğu bulup, kıyıya çıkardı. Sağlık ekiplerinin ilk müdahale ettiği Seyid Hanif Caferi, ambulansla Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırarak, tedavi altına aldı. Çocuğun yakınları hastanede sinir krizi geçirirken, bu anları cep telefonuyla görüntülemeye çalışan bir kişiye de hastanenin özel güvenlik çalışanı müdahale etti.

Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Deniz kıyısından görüntüler
-Cocuğun kıyıya çıkarılışı
-Kıyıda bekleyiş

Reklam
Reklam

HABER KAMERA: Aleyna KESKİN/TRABZON, (DHA)

==============================

17 YILDIR ŞEHİT MEZARLIKLARININ GÖNÜLLÜ TEMİZLİKÇİSİ

Manisa'nın Yunusemre ilçesinde yaşayan Güneydoğu gazisi Adnan Kaya, 2001 yılında şehit olan arkadaşı Üsteğmen Okan Divrik'i rüyasında görmesinin ardından başta arkadaşının mezarı olmak üzere Manisa'daki tüm şehitlerin mezarlarını 17 yıldır gönüllü olarak temizliyor.
Evli ve iki çocuk babası 46 yaşındaki Adnan Kaya, 1994 yılında jandarma er olarak vatani görevini yaptığı Bitlis'in kırsal Kalametepe Mevkisi'nde PKK'lı teröristler tarafından pusuya düşürülerek vuruldu. Sol kulağının altından giren mermi çene bölümüne saplanan Kaya, yaralandı. Ankara Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki tedavisinin ardından 'Gazilik' ünvanı alan Kaya, memleketi olan Manisa'ya döndü. Manisa'da yaşamını sürdüren Kaya, 2001 yılında Kayseri'de Erkilet 12'nci Hava Ulaştırma Ana Üst Komutanlığı'ndan eğitim uçuşu için havalanan askeri nakliye uçağının düşmesi sonucu şehit olan arkadaşı Üsteğmen Okan Divrik'in cenaze törenine katıldı. Gazi Kaya, 6 ay sonra da Şehit Üsteğmen Divrik'i rüyasında gördüğünü belirterek, "Şehidimiz Okan Divrik'in şehit cenaze törenine katıldım, 6 ay sonra rüyamda gördüm. Rüyamda kendisiyle biraz sohbet etmiştik. O rüyadan etkilenip, ertesi gün Şehit Divrik'in mezarına giderek dua ettim ve orada bulunan şehit mezarlıklarını temizledim. O günden bu yana geçen 17 yıldır da gönülü olarak onun ve diğer şehitlerimizin mezarlarını temizlemeye devam ediyorum. Rabbim tüm şehitlerimizin mekanlarını cennet eylesin" dedi.
Manisa Valiliği'nin görevlendirdiği temizlikçilere de yardım eden Kaya, sık sık şehitliğe gelip, burada bulunan ağaçları sulayıp mezarları sürüpüyor, mezarların üzerindeki otları temizliyor, suluklara kuşlar için su koyuyor.
Aynı zamanda Yeni Oluşum Manisa Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği'nin başkanlık görevini de sürdüren Kaya, dini ve resmi bayramlar öncesinde de şehit mezarlarının temizliklerini yaptığını kaydetti.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Şehitlik içerisinden görüntü
-Gazi Adnan Kaya'nın temizlik sırasında görüntü
-Gazi Adnan Kaya ile röp.
-Genel ve detay görüntüler

Haber - Kamera: Cemil SEVAL / MANİSA, (DHA)

===================================

40 DERECE SICAKLIKTA MİNİ VANTİLATÖRLE ARKEOLOJİ KEYFİ

Klasik Yunan döneminde İyonya'nın 12 şehrinden biri olan İzmir'in Selçuk ilçesindeki Efes Antik Kenti, yerli ve yabancı binlerce turisti ağırlıyor. 40 derece sıcaklığa aldırmayan turistler, tarihi Millattan Önce 9 binli yıllara kadar uzanan ve UNESCO Dünya Miras Listesi'ne bulunan antik kentteki görkemli mimari yapıları görmek için saatlerce dolaştı. Celsus Kütüphanesi, Yamaç Evleri, Antik Tiyatro, Kral Yolu ve Efes'in hayranlık uyandıran arkeolojik yapıları, görenleri büyüledi. Romanya, İtalya, Fransa ve Japonya gibi ülkelerden gelenler, güneşin yakıcı etkisinden kurtulmak için şemsiye ile dolaştı. Bazı turistler ise mini vantilatör ile serinlemeye çalıştı. Tarihi sütunların yanında bol bol fotoğraf çektiren turistler, Efes Antik Kenti'nde olmanın kendilerini mutlu ettiğini anlattı.
Helenistik ve Roma döneminin üstün kentleşme, mimarlık ve dini tarihine ışık tutan simgelerini barındıran Efes Antik Kenti'nde, farklı dönemlere ait en önemli mimari ve kent planlama örnekleri bulunuyor. Hristiyanlar tarafından hac mekanı olarak kabul edilen Meryem Ana Evi ve Beylikler döneminde inşa edilen İslami yapılarla Efes, aynı zamanda dini tarih açısından önemli birikime sahip. Türkiye'nin en güzel antik şehirleri arasında yer alan Efes'te dünyanın 7 harikasından biri olan Artemis Tapınağı'nın bulunması, bölgenin cazibesini de arttırıyor. İçindeki birçok yapı gibi İmparator Cladius döneminde inşa edilen ve M.S. 117 yılında tamamlanan süslü, üç katlı sahne yapısı, 24 bin kapasiteli oturma basamaklarıyla antik dünyanın en büyük tiyatrosu da turistlerin en çok ilgi gösterdiği mekanların başında geliyor. Tarihi yüzyıllar öncesine dayanan ve göz alıcı kalıntıları ile görenleri büyüleyen antik kent, şu sıralar en yoğun günlerini yaşıyor.

Reklam
Reklam

BÜYÜLEYEN KENTE ZİYARETÇİ AKINI
Özellikle yabancı turistler, 40 derece sıcaklığa rağmen antik kenti karış karış dolaştı. Yerli ve yabancı turistler, şemsiye, mini vantilatör, şapka ile güneşten korunmaya çalıştı. Rusya'dan Efes'i görmek için gelen Rina Lisnic, "Alexandre ve ben Rusya'dan geliyoruz. Bu benim Efes'e ikinci gelişim. Burası çok ilginç bir yer, fakat gördüğüm kadarıyla geniş çaplı restorasyonlar yapılmış. Çünkü geçen sene geldiğimde amfi tiyatro çok daha antikti. En çok Celsus Kütüphanesi'ni seviyorum, çok farklı bir havası var. Buraya geldik çünkü tarihimizi görmek çok ilgimi çekiyor" dedi. Tayvan'dan gelen Cindy Chin, Türkiye'ye ilk defa geldiğini, Efes'i sevdiğini, ancak havanın çok sıcak olduğunu söyledi. Antik kentte en çok Celsus Kütüphanesi'ni sevdiğini söyleyen Cindy Chin, kütüphane için "Tarihi dokunun bozulmadığı yerlerden biri" ifadelerini kullandı. Stefano Krauti de, "İtalya'nın Lucca şehrinden geliyoruz. 6-7 yıl önce İstanbul'a gelmiştim ama sadece İstanbul'u gezmiştim. Bu nedenle bu yaz Türkiye'ye tekrar gelmek istedik. Önce Kapadokya'ya sonra buraya geldik. Burası çok güzel bir arkeolojik bölge. Bir saat önce geldik hala geziyoruz, Celsus Kütüphanesi hoşumuza gitti fakat amfi tiyatro daha etkileyici" diye konuştu.

Reklam
Reklam

'ÇOK ESKİ VE ÇOK GÜZEL BİR YER'
Benedetta Romani, "Efes Antik Kenti çok güzel, bölge çok iyi korunmuş. Celsus Kütüphanesi de harika bir yapı. Türkiye'deki arkeolojik bölgeleri görmek istediğimiz için buraya gelmeyi seçtik. En iyisinin burası olduğunu duymuştuk" dedi. Moskova'dan gelen Sveta Kalaturskaia de, "Biz Türkiye'ye ailemle geldik. Onlarla Efes'i çok göstermek istedim. Çünkü burası çok eski ve çok güzel bir yer. Ben burayı çok beğendim. Daha önce de gelmiştim. Kütüphaneyi çok beğendim. Sütunlar harika. Sütunların üzerindeki yazılar Rusça gibi ama bu Yunanistan'dan bir dil. Biz biraz anlıyoruz. Bizim için çok enteresan çünkü harfler aynı" dedi. İzmirli Nur Ecet de, Efes Antik Kenti'nin çok güzel olduğunu belirterek, vakit buldukça ailesiyle tarihi yerleri gezdiklerini söyledi. Efes Antik Kenti'ni günde yaklaşık 8 bin kişinin ziyaret ettiği öğrenildi.

KUTU:
LATİNLER EFES'E AKIN EDİYOR

İnanç turizmi, Latinlerin Türkiye'ye son dönemlerde gelişlerini rekor düzeyde artırdı. Latin Amerika'dan Türkiye'ye gelenlerin sayısı yüzde 20 artışla 6 ayda rekor düzeye çıkarak 167 bine yükseldi.Özellikle Latin ülkelerinden Efes ve Kapadokya'ya ilgi olurken, Türk Hava Yolları da bu ilgiden önemli bir pay alarak transitler de dahil yüzde 12,5 artışla 256 bin yolcu taşıması dikkat çekti.
Türkiye'ye geçtiğimiz yıl 265 bin kişi Latin Amerika ülkelerinden gelirken bu yılki verilere göre bu ülkelerden gelen turist sayısının yıl sonu 300 bini gececek. Özellikle inanç turizmi için Latinler Türkiye'ye ilgi gösterirken en çok tercih ettikleri yer ise Efes oldu. Bu yılın ocak-haziran döneminde Latin ülkelerinden gelişler ise geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre rekor artışla yüzde 167 bine çıktı.Yüzde 20 artışın yaşandığı Latin Amerika ülkelerinden en çok gelenler sıralamasında ise Brezilya vatandaşları 45 bin gelişle ilk sırada yer aldı.Brezilya vatandaşlarını 34 bin gelişle Arjantin vatandaşları takip etti.

THY LATİNLERİN İLGİSİNDEN BÜYÜK PAY ALDI
Latin ülkelerinden Türkiye'ye akın olması da Türk Hava Yolları'na olumlu etki yaptı. THY Türkiye çıkışle ve transitler de dahil ocak-temmuz dömeninde Latin ülkelerinden yüzde 12,5 artışla toplam 256 bin 850 yolcu taşıdı. THY'nin bu seferlerde yolcu doluluk oranları ise yüzde 86,3 oldu. Bunun yanı sıra THY'nin Latin ülkelerinde kargo ve posta taşımacılığı da rekor düzeyde arttı. THY, toplam yüzde 79,3 artışla 19 bin 110 ton kargo ve posta taşıdı. THY Latin ülkelerinden taşıdığı yolcu sayısındaki artış nedeniyle, haftada 3 sefer yaptığı İstanbul - Karakas - İstanbul seferlerini, 19 Haziran 2019 tarihi itibarıyla haftada 5'e çıkarmıştı. THY, Latin Amerika'da Kolombiya'nın Bogota, Küba'dan Havana, Arjantin'de Buenos Aires, Brezilya'da Sao Paulo ve Venezuela'dan Karakas ve Panama'ya seferleri bulunuyor. Türk Hava Yolları, Meksika'ya 22 Ağustos 2019 tarihinden itibaren uçmaya başlayacak.

LATİN ÜLKELERİNDEN GELENLERİN SIRALAMASI (OCAK - HAZİRAN)
1.Brezilya yüzde 35 artışla 45 bin 194

  1. Arjantin yüzde 0,47 artışla 34 bin 107
  2. Kolombiya yüzde 30 artışla 30 bin 937
    4.Meksika yüzde 63 artışla 23 bin 925
  3. Şili yüzde 66.46 artışla 8 bin 877
  4. Venezuela yüzde 17,94 artışla 4 bin 346
    7.Diğer Güney Amerika ülkelerinden gelerler:yüzde 15,57 artışla 12 bin 858
    8.Orta Amerika ülkelerinden gelenler:yüzde 19,40 artışla 6 bin 783

Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Efes Antik Kenti'nden görüntü
-Turistlerin antik kentte dolaşması
-Fotoğraf çeken turistler
-Turistler ile röp.
-Genel ve detay görüntü

Haber: Umut KARAKOYUN-Kamera: Melis KARAKUZULU/ Gökhan ARTAN - İZMİR, (DHA)

==================================

MADALYALI PUL KOLEKSİYONU İLE GEZEREK TARİHİ ANLATIYOR

İzmir'de yaşayan 58 yaşındaki filatelist (pul biriktiren) Fevzi Durak Kayar, 15 yıldır tüm dünyada Çanakkale Savaşı döneminde çıkan pulları toplayarak oluşturduğu 450 adet kağıda işlenmiş pul, zarf, kartpostal ve mektuptan oluşan koleksiyonu ile 2 madalya kazandı. Milli mücadelenin 100'üncü yılında PTT'nin düzenlediği organizasyona katılan Kayar, Atatürk'ün milli mücadele sürecinde gittiği illeri gezerek hem koleksiyonunu sergiliyor hem de yeni pullar topluyor.
İzmir'in Buca ilçesinde annesi ile yaşayan 58 yaşındaki emekli inşaat teknikeri Fevzi Durak Kayar, çocukluğundan beri ilgi duyduğu koleksiyonculuğa profesyonel olarak 15 yıl önce başladı. 1940 yılından itibaren PTT'nin bastığı tüm pulları biriktiren filatelist Kayar, tarihe ilgi duyması nedeni ile 'Çanakkale Savaşı' adlı tematik koleksiyonunda o dönemde dünyada basılan pul, zarf, kartpostal ve mektupları topladı. Yurtdışındaki materyalleri de internet üzerinden yapılan mezatlarda satın alan Kayar, Türkiye'de PTT'nin 1955, 1965, 1990, 1994 ve 2015 yıllarında çıkardığı Çanakkale Savaşı ile ilgili pul serilerinin de tümünü alarak koleksiyonuna ekledi. Kayar, 15 yılın sonunda biriktirdiği materyallerin tümünü asidi alınmış naylonlara koyarak, her sayfada materyallerin tarihinin ve hikayesinin bulunduğu yazılarla toplam 450 adet A4 kağıdından oluşan 'Çanakkale Savaşı' koleksiyonunu tamamladı. Bu koleksiyon ile 2017'de Ankara Milli Pul Sergisi'nde ve 2018'de Trabzon Milli Pul Sergisi'nde 86 puan alarak 2 madalya kazanan Kayar, 2019 yılında İzmir, Adana ve Çanakkale'de 5 sergi açtı. Milli mücadelenin 100'üncü yıl dönümü nedeniyle mayıs ayından itibaren Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı'nı başlatma sürecinde gittiği illerde PTT'nin bastığı pul ve zarfları toplayan Kayar, 11 bin kilometre yol yaparak Türkiye'yi dolaştı. PTT ve Türkiye Filateli Dernekleri Federasyonu'nun ortaklaşa yaptığı, '100 panoda 100 koleksiyon' adlı projeye katkı sağlayan Kayar, 19 Mayıs'ta Samsun'dan başlayarak, Havza, Amasya ve Erzurum'a gitti. Kayar, rotayı eylül ayında Sivas'a ve son olarak ekim ayında da Ankara'ya giderek tamamlayacak. Kayar, madalyalı koleksiyonunu Türkiye'nin çeşitli yerlerinde sergilemeye devam edecek.

'PUL KOLEKSİYONCULUĞU BENİM HAYATIM OLDU'
Pul biriktirmenin kendisi için çok büyük bir önemi olduğunu vurgulayan fitatelist Fevzi Durak Kayar, "Bir tematik sergiye başladığınız zaman o tematik konuyla ilgili 5 sene, 10 sene pul bulabilirsiniz. Tematik koleksiyon yapıyorsanız o konuyla ilgili dünyadaki bütün pulları ve zarfları toplamanız gerekiyor. Ben hepsini topladım. Her çıkan pul ile beraber ilk gün zarfları çıkıyor, zarfları ve madalyonları topladım. Oluşturduğum koleksiyon dosyasında materyallerin tarihleri ve hikayelerini adeta bir tarih kitabı gibi anlattım. Bizim için ilk gün pul, damga ve zarfları çok önemli ve değerli. İlk gün zarfları 2 bin 500 adet, ilk gün pulları ise 100 bin adet basılır. İlk gün damgası sabah 9'da çıkar ve akşam 5'te imha edilir" diye konuştu.
Pul koleksiyonculuğunun artık bütün hayatı olduğunu belirten Kayar, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu hastalık gibi bir şey oldu, ilk gün basılan pullar bazen farklı illerde oluyor. Sırf onları almak için gidiyorum. Hepsinde tarihimiz var, hepsi bize birçok şey anlatıyor. Bu benim ilgimi çekiyor, Çanakkale Savaşı'nı pul, zarf ve mektuplarla adeta yaşıyorsunuz. Koleksiyona en son kattığım parça ise bir İngiliz subayının 9 Ağustos 1915'te Çanakkale'de cepheden yazdığı, 10 Ağustos 1915 damgası ile İngiltere Deniz Kuvvetleri Komutanı'na gönderdiği mektubun orijinali. Tercümede kısaca subay komutandan acilen birlik istiyor, zor durumda olduklarını belirtiyor. Ben bu koleksiyona çok değer veriyorum, ilgisi olanlar da takdir ediyorlar. Artık eskisi gibi mektuplaşma kalmadı, pullara verilen değer de azaldı. Fakat ben hala sergilerimde çocuklara, yeni nesile bir şeyler öğretmeye çalışıyorum."

Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Fevzi Akar'ın koleksiyonundan genel ve detay görüntüler
-Madalyalarından görüntüler
-Fevzi Durak Akar'la röp.

HABER: Melis KARAKUZULU - KAMERA: Tekin GÜRBULAK / İZMİR, (DHA)

===========================================

MAHALLENİN HEM MUHTARI HEM MÜZİSYENİ

Zonguldak'ın Çaydamar Mahallesi’nde 15 yıldır muhtarlık yapan Mehmet Zaman (58), aynı zamanda mahallesindeki düğünlerde müzisyenlik yaparak komşularının mutluluklarına ortak oluyor.
Kentte uzun yıllardır taksicilik yapan evli ve 3 çocuk babası Mehmet Zaman, 2004 yılında 15 yıllık azalık görevinin ardından girdiği seçimlerde dayısı Ali Uzun'un yerine muhtar oldu. 15 yıldır Çaydamar Mahalle muhtarlığı görevini sürdüren Mehmet Zaman, aynı zamanda mahallesinde evlenen gençlerin mutluluklarına ortak olarak kına ve düğünlerde orkestrasıyla sahne alıyor. Mahallesinde 43 yıldır müzisyenlik yapan Mehmet Zaman, halkın da takdirini kazanıyor. Maddi durumu olmayan birçok ailenin düğünlerinde ücretsiz sahne aldığını anlatan Mehmet Zaman, şöyle dedi:
"Mahallemizin gençlerinin düğünlerini yapıyoruz. Burada beni herkes tanıyor. Taksi ve kahve de işlettim. Burada gençlerimizin mutluluklarına katkı sağlıyoruz. Düğünlerini yaptığımız kişilerin artık çocuklarının düğünlerini yapmaya başladık. 43 yıldır severek yapıyorum mesleğimi. Halkımızla belediye arasında köprü olmaya çalışıyoruz. Ayrıca maddi durumu olmayan ailelere yardımlar yapıyoruz. 4 dönem bir mahallede muhtarlık yapmak kolay değil. Ben mahallemdeki insanlar için elimden geleni yapmaya çalışıyorum."

DURUMU OLMAYAN AİLELER İÇİN KIYAFET TOPLUYOR
Mehmet Zaman ayrıca mahallesinde maddi durumu yetersiz aileler için kıyafet topluyor. Bayramda birçok ailenin kıyafetlerini ücretsiz teslim eden Mehmet Zaman, "Vatandaşla omuz omuza çalışarak evde giyilmeyen veya fazla giyinmeyen eşyaları alıyorum. Bunları ihtiyacı olan vatandaşlara ulaştırmaya çalışıyorum. Sadece mahallemde değil Türkiye'nin birçok yerine gönderiyorum. Kıyafetleri paketler halinde kimseyi rencide etmeden evine getirip aileler çocuklarına giydiriyor. Mağazalardan da alıyoruz. Esnaf veriyor biz onları çocuklarımıza ulaştırıyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Mehmet Zaman'ın muhtarlık ofisinde çalışması
-Kıyafet yardımı yapması
-Muhtarlık ofisinde röp.
-Kınada müzisyenlik yapması,-Kınadan detay
-Kınada röp.

Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN-Cüneyt ÖZFİDAN/ZONGULDAK,(DHA)

=========================================