Bodrum'da otomobil sel sularına kapıldı; Çağlar ve nişanlısı Billur öldü
Muğla'nın Bodrum ilçesinde sel sularına kapılan otomobildeki Çağlar Bencik (27) ile nişanlısı Billur Atik (23) yaşamını yitirdi.
Bodrum'da gece etkili olan gök gürültülü sağanak sırasında Mumcular Mahallesi Akarca mevkiinde dere taştı. Bu sırada bir nişandan dönen elektrik teknisyeni Çağlar Bencik ile 2 aylık nişanlısı sosyal bilgiler öğretmeni Billur Atik'in içinde bulunduğu 48 ABL 07 plakalı otomobil, sel sularına kapıldı. Çağlar Bencik yönetimindeki otomobilin sürüklendiğini gören bir vatandaşın ihbarıyla sağlık, itfaiye, jandarma, UMKE, AFAD, AKUT ve belediye ekipleri bölgeye sevk edildi. Yapılan arama kurtarma çalışmalarında, Billur Atik'in köprü korkuluklarına takılı cesedine ulaşıldı. Kayıp olan Çağlar Bencik'in bulunması için çalışma başlatıldı. Bir süre sonra Bencik'in de cansız bedenine ulaşıldı.
TWITTER PAYLAŞIMI
Yaşamını yitiren Billur Atik'in olaydan saatler önce, bir cenaze töreni fotoğrafı paylaşımını retweet ettiği ortaya çıktı. Bu paylaşımda 'bu ben' başlığıyla, üzerine, 'öldüğüm gün pekte gençti rahmetli' yazdığı görüldü.
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
EK GÖRÜNTÜ GEÇİLECEK
Haber: Cavit AKGÜN- Mehmet Can MERAL/ BODRUM (Muğla), DHA)-
======================
İklim bilimci Bozyurt: Kar yağarken gök gürültüsü ve şimşek çakması nadir görülen doğa olayı
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü'nden iklim bilimci Dr. Öğretim Üyesi Okan Bozyurt, kentte son dönemde görülen kar yağışı esnasında gök gürültüsü ve şimşek çakması olayının 'cephesel oraj' olarak adlandırıldığını ve nadir görülen bir doğa olayı olduğunu söyledi.
Afyonkarahisar'da son dönemde kar yağışı etkili olurken, geçen hafta yoğun kar yağdığı sırada gök gürültüleri duyuldu. Şiddetli şekilde duyulan gök gürültüleri şaşkınlık yaratırken, AKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü'nden iklim bilimci Dr. Öğretim Üyesi Okan Bozyurt, kar yağışı sırasında gök gürültüsü ve şimşek çakmasının 'cephesel oraj' olarak nitelendirildiğini ve sık görülen bir durum olmadığını söyledi.
Cephesel orajın 1990'lı ve 2000'li yılların başında da görüldüğünü anlatan Okan Bozyurt, "Kar yağışı esnasında gök gürültüsü ve şimşek çakması nadir bir olaydır. Afyonkarahisar'da en son 2009 yılında gerçekleşti. Bundan önce Türkiye'de 1990'lı ve 2000'li yılların başında gerçekleşti. Ama her zaman görülen bir olay değildir. Biz buna kısaca 'cephesel oraj' adını veriyoruz. Ama bunun oluşum koşullarını kısaca özetleyecek olursak, sıcak havanın arkasından hemen gelen aşırı soğuk hava, sıcak havayı yukarı doğru hızlı şekilde yükselterek alta girerek böylece alt ve üst atmosfer arasında sıcaklık dengesizliğin oluşmasına yol açıyor. Fakat alt atmosfer çok soğuyor. Üst atmosfer de oldukça ılık oluyor. Dolayısıyla alt ve üst atmosferdeki ani sıcaklık farkından dolayı zıt yönlü elektrik akımları meydana geliyor. Böylece kar yağarken şimşek çakıyor. Ama aslında karın yağdığı katmanda şimşek çakmıyor. Daha üst katmanda ve o katman aslında yağmur tabakası ve orada şimşek çakıyor. Ama biz bunu göremiyoruz. Alt katmanda tamamıyla kar bulutları olduğu için kar yağarken şimşek çakıyor görünümünü algılıyoruz. Normalde kar yağarken şimşek çakmıyor. Şimşeğin çaktığı yer yağmurun olduğu yer. Fakat alt katman çok soğuk olduğu için yani sıfırın altında değerlerde olduğu için yukarıdan aşağıya yağış taneleri düşerken birden donuyor ve kar kristalleri haline dönüşüyor" dedi.
'OLUMSUZ ETKİSİ OLMAZ'
Kar yağarken şimşek çakmasının olumsuz bir etkisinin olmayacağının altını çizen Bozyurt, "Bu tür yağışların olumsuz bir etkisi olmaz. Sadece ilginç bir tabiat olayı olarak hafızamızda kalır. Ama bu zaman zaman oluyor. Normal şartlarda nasıldır? Atmosferden çıktıkça sıcaklığın azalması lazım. Fakat bazı durumlarda dediğim gibi ani soğuk hava baskınlarında yani Balkanlardan gelen ani soğuk hava baskınlarında özellikle soğuk hava daha ağır olduğu için fizik olarak sıcak havanın altına giriyor. Sıcak havayı aniden yukarı doğru çıkarıyor. Sıcak hava genleşiyor ve hafifleyip yukarı çıkıyor. Dolayısıyla yukarı çıkma esnasında zıt yönlü elektrik akımı meydana geliyor" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
- Kar yağışı esnasında şimşek çakarken (Arşiv)
- Fakülte binasından detay
- Okan Bozyurt'tan detay
- Okan Bozyurt ile röp
HABER-KAMERA: Satılmış AKKAŞ/AFYONKARAHİSAR, (DHA)
=================
38 yıl sonra annesine kavuştu
Kazakistanlı Ural Dusembin (39), kendisine öldüğü söylenen ancak hayatta olduğunu öğrendiği Türk vatandaşlığına geçip Kadriye Tucan (65) adını alan annesini 38 yıl sonra buldu. Artvin'in Şavşat ilçesinde duygulandıran kavuşmada anne ile oğul sarılarak gözyaşı döktü, hasret giderdi.
Kazakistanlı anne ve oğlunun film senaryolarına konu olacak kavuşma hikayesi Kulbarshin ile eşi Tlemes Dusembina'nın anlaşmazlık yaşanmasıyla başladı. 3 çocuk annesi Kulbarshin, 1 yaşındaki oğlu Ural'ı boşandığı eşine bırakarak 2 kızıyla evden ayrıldı. Kazakistan'ı terk ederek Moldova'ya yerleşen kadın, kızlarıyla burada yeni bir yaşam kurdu. Ancak kızlarının biri vefat eden kadın, diğer kızı ile 1999 yılında geldiği Türkiye'de Artvin'in Şavşat ilçesine yerleşti. Burada evlenenen ve Türk vatandaşlığına geçip Kadriye Tucan adını alan kadın, bakıcılık yaparak aile ekonomisine katkı sağlamaya başladı. Geride bıraktığı oğluna ulaşmak isteyen kadının yıllar süren girişimleri ise sonuçsuz kaldı.
GERÇEĞİ ÖĞRENDİ, ANNESİNE KAVUŞTU
Yıllardır Kazakistan'da kendisine annesinin öldüğü söylenen Ural Dusembin, geçen ay bir komşusundan hayatta olduğu gerçeğini öğrendiği annesinin Türkiye'de Artvin'in Şavşat ilçesine olduğu bilgisine ulaştı. Konsolosluklar aracılığıyla ulaştığı annesi ile telefonla görüşen Ural Dusembin, Türkiye'nin yolunu tuttu. Dusembin, geldiği Şavşat'ta annesine kavuştu. Herkesi duygulandıran buluşmada anne-oğul sarılarak gözyaşı döktü, hasret giderdi. Yıllar sonra kavuştuğu oğlunun elini bırakmayan Kadriye Tucan, "Dünyalar benim oldu" derken, oğlu Ural Dusembin ise "Artık annemi hiç bırakmayacağım" diyerek gözyaşı döktü.
'DÜNYALAR BENİM OLDU'
Yıllar sonra oğluna kavuştuğu için çok mutlu olduğunu söyleyen Kadriye Tucan, bunca yıl evladının hasreti ile yaşadığını anlattı. Tucan, "Oğluma, benim öldüğümü söyleyerek kandırmışlar. Ama bir iyi komşumuz oğluma 'annen sağdır' demiş. Oğlumda beni aradı, buldu. Allah çok büyük. Kalbimiz bizi kavuşturdu. Bende ulaşmaya çalıştım ama başaramadım. Keşke oradakiler, oğluma benim öldüğümü söylemeseydiler. Canım oğlumu ben parmak kadarken bıraktım. Adam olarak geldi beni buldu. Beni çocuğumdan zorla ayırdılar. Şu an sanki onu yeniden doğurdum. Ama bebek şeklinde değil adam şeklinde oldu. Dünyalar benim olduö dedi.
'ANNEMİN SAĞ OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜM'
Kavuştuğu annesine bundan sonra hep sahip çıkacağını belirten Ural Dusembin da, "Bana hep 'annen öldü' dediler. Ama ben hiç inanmadım. Hep içimde annemin sağ olduğunu düşündüm. Çünkü çevremizde bu şekilde parçalanmış çok aile vardı. Bir gün bulacağıma, anneme kavuşacağıma hep inandım. Bugün anneme kavuştum. Annemle nasıl karşılaşacağımı düşünüyordum. Yolda gelirken bacaklarım titriyordu. Annem için canımı veririm. Artık annemi hiç bırakmayacağım. Ben inanıyorum ve biliyorum ki annem beni bırakmadı. Anneme beni bıraktırdılar. Annesiz büyüyerek zor günler geçirdim. Arkadaşlarım yanımda annelerine sarılırken içimi bir hüzün kaplıyordu. Boynu bükük oradan uzaklaşarak ağlıyordum. Artık anneme kavuştum ve ona sahip çıkacağım" diye konuştu.
EL ELE ŞAVŞAT'I GEZDİLER
Birbirlerine kavuşan anne ve oğlu Şavşat ilçesinde de gezintiye çıktı. Anne ve oğlunun kavuşmasına tanıklık eden esnaf Recep Temur, yaşananlara sevinip, duygulandıklarını dile getirdi. Temur, "Bu duygular anlatılmaz yaşanır. Bir tarafta anne, bir taraf da evlat hasreti. İkisi bir araya gelince katlanıp önce gözyaşı daha sonra hüzün oluyor. Sonra da bu hüzün yerini duygulu gülümsemelere bırakıyor" diyerek kavuşmanın kendilerini çok sevindirdiğini söyledi.
Görüntü Dökümü
-------------
Anne ile oğlunun kavuşma anı
Anne ve oğludan detaylar
Duygusal anlar
Caddede yürümeleri
Anne ve oğlu ile röp.
Detaylar
BOYUT: 625 MB
Haber-Kamera: Nurbay USTA ARTVİN,(DHA)
===================
Kümesteki 45 tavuğu telef oldu
Muğla'nın Datça ilçesindeki bir kümeste bulunan tavuklardan 45'i, hayvan saldırısı sonucu parçalanarak telef oldu. Tavukların sahibi 26 yaşındaki Meriç Bora, sahipsiz köpeklerden şüphelendiğini belirterek, yetkililerden önlem alınması istedi.
Rusya Saratov Devlet Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu Meriç Bora, 2 yıl önce, İskele Mahallesi Burgaz Antik Kenti yakınlarındaki, dededen kalma arazisinde kümeste tavuk yetiştiriciliğine başladı. 120 tavuğu bulunan Bora, dün (cuma) sabah hayvanlarını yemlemek istedi. Ancak gördüğü manzara karşısında şaşkına döndü. Kümesin dışında 10'a yakın tavuğun parçalandığını gören Bora, kafesin içinde de 35'ini daha telef olmuş halde buldu. İç kısımdaki tel örgüyü aşamayan saldırgan hayvanların, buradaki 75 tavuğa ise zarar veremediği anlaşıldı. Olayın şokunu yaşayan Bora, yaptığı incelemede çevrede 3 köpeğin ayak izlerine rastladı. Bir dönümlük alanda, kümesin tel örgülerinin altını kazarak geçtiklerini tespit ettiği köpeklerin, daha sonra kafesin kapısını kırıp içeriye girdiklerini belirledi.
Kümeste hobi amaçlı tavuk yetiştiriciliği yaptığını belirten Bora, "Saat 09.00 sıralarında kümese geldiğimde gözlerime inanamadım. Üç bölmeden oluşan kümesin, tel örgü ile çevreli bahçe kısmında 10 tavuk ölüsü vardı. İkinci bölüm olan kafeste ise 35 tavuk parçalanmıştı. Köpekler, en iç kısma ise girememişler" dedi.
Kümesin yaklaşık 1 kilometre ötesinde boş bir otelin çevresinde, biri sonradan sokağa terk edilmiş üç başıboş köpeğin bulunduğunu belirten Bora, etrafa korku saçtıklarını ifade ederek, yetkililerden önlem alınması isteğinde bulundu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------
- Datça'da köpeklerin saldırısına uğrayan kümesin bahçesindeki telef olan tavuklar..
- Kümesin sahibi Meriç Bora (26) telef olan tavukları toplarken..
- Kümesin içinden görüntü…
- Kümesin sahibi Meriç bora ile röp.
Haber- Kamera: Mehmet ÇİL / DATÇA (Muğla), (DHA)
==================
Park halindeki yolcu minibüsü, alev alev yandı
Bursa'da park halindeki yolcu minibüsü, çıkan yangında demir yığınına döndü. Minibüsten yükselen alevler, yandaki binaya da zarar verdi.
Merkez Osmangazi ilçesi Sırameşeler Mahallesi Samanlı Sokak'ta, park halinde bulunan Selamet Turhan'a ait 16 M 1830 plakalı yolcu minibüsünde, sabah saatlerinde yangın çıktı. Kısa sürede büyüyen alevler, tüm minibüsü sardı. Mahalle sakinleri, evlerinden çektikleri hortumlarla ilk müdahaleyi yapıp, itfaiye ve polis ekiplerine bildirdi. Gelen itfaiye ekipleri, yangını yarım saatte söndürdü.
Minibüsün demir yığınına döndüğü, yandaki 4 katlı binanın da zarar gördüğü yangının çıkış nedeninin belirlenmesi için çalışma başlatıldı.
Görüntü Dökümü
---------------
-Araç yangın anı(vatandaş kamerası)
-Söndürme ve soğutma çalışmaları
-Olay yerinden detaylar
-Komşusu ile röportaj
Süre:3.47 - Boyut:424 MB
Haber-Kamera: Muammer İRTEM - Enver Fatih TIKIR/BURSA, (DHA)
===============
Burdur Gölü'nde dikkuyruklar görüntülendi
Kış aylarını Burdur Gölü'nde geçiren dikkuyruk ördekleri havadan görüntülendi.
Burdur Gölü'nde son dönemde kışlamak için gelen dikkuyruk ördeklerinin sayısı gittikçe artarken, özellikle kent merkezinin yakınındaki Şeker Plajı mevkisi dikkuyrukların gözde mekanı haline geldi.
Doğa Koruma ve Milli Parklar 6'ncı Bölge Müdürü Rıza Kamil, "Ülkemizdeki dikkuyruklar üreme dönemlerini Kazakistan ve Rusya'nın güney bölgelerinde geçiren, dalarak beslenen canlılar. Diğer birçok ördek gibi kışları daha çok bitkisel ağırlıklı beslenirler. Üreme dönemlerinde ise daha yüksek proteinli olan hayvansal besinlere yönelirler. Kuş gözlemine ilgi duyanları bu çok özel ördekleri görmek için Burdur Belediyesi Halk Plajı'na davet ediyoruz. Kış ayları boyunca görebilirler" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
- Burdur Gölü'nde dikkuyruklar
- Detay
Haber-Kamera: Mesut MADAN/BURDUR, (DHA)
=================
Antalya'da fırtına ve yağmur etkili oluyor (2)
METEOROLOJİ'DEN FIRTINA VE KAR UYARISI
Meteoroloji 4. Bölge Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada Antalya'nın doğu ilçelerinin yüksek kesimlerinde yoğun kar yağışının etkili olacağı bildirildi. Bugün saat 06.00 sıralarında başlayan yağışın, 27 Ocak Pazar günü saat 06.00'ya kadar devam edeceği kaydedildi. Kent merkezi ve batı ilçelerinde kuvvetli yağmurla birlikte fırtınanın etkili olacağı kaydedilen açıklamada, rüzgarın güney yönünden saatte 70 ila 100 kilometre hızla eseceği vurgulandı. Açıklamada vatandaşların sel, su baskını, yıldırım, soba zehirlenmesi ve çatı uçmalarına karşı dikkatli olmaları istendi.
ANTALYA,(DHA)
=================
'Bugün senin ölüm günün olacak' dedi, 14 kez bıçakladı
İzmir'in Bornova ilçesinde, boşanma aşamasında olduğu eşi S.Ş.’yi (27) sokak ortasında 14 kez bıçaklayarak yaralayan Aytekin Ş. (35) hakim karşısına çıktı. Ölümden dönen 3 çocuk annesi, "Olay günü beni telefonla arayıp, ‘Bugün senin ölüm günün olacak’ dedi ve bıçakladı" diye konuştu.
Çamdibi semtinde geçtiğimiz yıl Kasım ayında yaşanan olayda, çocuklarını okula bırakan S.Ş., eve dönüş yolunda ayrı yaşadığı ve boşanmak üzere olduğu eşi Aytekin Ş. ile karşılaştı. Aytekin Ş. 3 çocuğunun annesi olan eşini aralarında çıkan tartışma sırasında 14 yerinden bıçaklayarak, yaraladı. Aytekin Ş. olay yerinden kaçarken genç kadın hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Tutuklanan Aytekin Ş. hakkında ‘eşi kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. Vücudunun çeşitli yerlerinden 14 bıçak darbesiyle ağır yaralanan S.Ş. ise tedavisinin ardından hayata tutundu.
'CANI YANSIN DİYE VURDUM, ÖLDÜRME KASTIM YOK'
İzmir 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına tutuklu sanık Aytekin Ş. ile S.Ş. ve taraf avukatları katıldı. Aytekin Ş., "Eşimle o dönemde ayrı yaşıyorduk. Arayıp para istedi. Okulun orada buluştuk. Kucağında çocuğum vardı. Çocuğumu öpmek isteyince ‘hak etmiyorsun' diyerek, önce küfür etti daha sonra bana vurdu. Canım yandığı için canını yakmak amacıyla birkaç kez sırt ve boynunun üst kısmına sert olmayacak şekilde bıçakla vurdum. Daha sonrada bıçağı atarak oradan ayrıldım. Benim öldürme kastım yoktu" dedi.
'BANA VE ÇOCUĞUMA ŞİDDET UYGULADI'
Eşinden sürekli şiddet gördüğünü, bu nedenle de ayrı yaşadığını söyleyen S.Ş. ise yaşadıklarını çöyle anlatt:
"Sürekli şiddet uyguluyordu. Çalışmadığı için beni dilendiriyordu. Sokağa çıkıp ‘yolda kaldım’ diyerek dileniyordum. Şiddetten bıktığım için kadın sığınma evine gittim. Bir süre sonra babamın evine döndüm. Olay günü beni arayıp ‘Bugün senin ölüm günün olacak’ dedi. Çocuğunu görmek istediğini söyleyince okulun orada görebileceğini söyledim. İki çocuğumu okula bıraktım. Eve dönerken, sokakta karşılaştık. Kendisini arayıp, para istemedim. Çocuğum bebek arabasındaydı. Biraz sevdikten sonra eve gitmek istediğimi söyledim. Bunun üzerine elindeki bıçakla göğsüme vurdu. Yere düşüncede sırtımdan bıçaklamaya başladı. Olay yerinden giderken de ‘Sen bugün öleceksin bunu hak ettin’ dedi. Olaydan önce bana güzel mesajlar atıyordu. Ben de barışmak için umut ediyordum. Ama bana bunu yaptığı için kendisinden şikayetçiyim."
Duruşmada tanık olarak dinlenen E.Ç. ise, "S. ile okulun önünde karşılaştık. Sonra eşi geldi. Rahat konuşsunlar diye yanlarından ayrıldım. Yürümeye başladım. Sonra biri ‘arkadaşını bıçakladılar’ diye bağırdı. Arkamı dönüp baktığımda S. kanlar içerisinde yatıyordu. Onu öyle görünce bayılmışım" dedi.
Mahkeme heyeti, Adli Tıp Kurumu'ndan S.Ş.’nin kaç kez bıçaklandığının belirlenmesi ve yaralarının niteliği konusunda rapor istenmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
Haber: Mehmet CANDAN / İZMİR, (DHA)-