Sahillerini kaybeden Trabzon'da, yeni 'dolgu yol' tepkisi
Trabzon'da trafiğin sıkışması nedeniyle Akçaabat ilçesindeki 3,5 kilometrelik sahil yoluna dolgu ile yol yapılması projesi doğal sahilleri yok edeceği gerekçesiyle tepkilere neden oldu. Akçaabat Kent Konseyi Başkanı Mehmet Salih Köse, "Yanlış olan bu yol projesi yapılırsa Akçaabat yok olur, turizm, deniz, kum ve balık biter" dedi.
Samsun'dan başlayıp, Artvin'in Sarp Sınır Kapısı'nda sona eren ve 6 il, 64 ilçe, 17 bucak merkezi, 9 liman, 3 havaalanı ve birçok yerleşim birimine ulaşım sağlanan 542 kilometre uzunluğundaki Karadeniz sahil yolunun büyük çoğunluğu deniz dolgusu üzerine inşa edildi. 119 kilometrelik sahil şeridinin 85 kilometresi doğal kumsal olan ve sahillerinin yüzde 86'sını dolgu ile kaybeden Trabzon'da, yolun dolgu yapılmadan geçirildiği nadir yerlerden biri olan Akçaabat ilçesindeki 3,5 kilometrelik deniz dolgusuna yol projesi geliştirildi. Proje ile Akçaabat ilçesinde Söğütlü ve Yıldızlı arasındaki deniz sahili doldurularak yapılacak duble yolla şehir içi ve transit ulaşımın rahatlatılması planlandı. Kentte, kıyı şeridi boyunca denize girilebilecek sadece 7 bin 500 metre kumsal alanların da yer aldığı Akçaabat ilçe sahilinde deniz dolgusu ile geçirilmek istenen yol, doğal sahilleri yok edeceği gerekçesiyle tepkilere neden oluyor. İlçede sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile vatandaşlar yolun deniz dolgusu ile değil, güneyden viyadük, tünel ve köprülü kavşaklarla geçirilmesini istiyor.
'DENİZ DOLGUSU İLE YOLLA AKÇAABAT YOK OLUR'
Akçaabat Kent Konseyi Başkanı Mehmet Salih Köse, ilçede özellikle yaz sezonunda akşam saatlerinde trafik sıkışıklığı yaşandığını belirterek bu tıkanmalara önlem olarak Fatih Eğitim Fakültesi ve hastane kavşağı restorasyonu ve geçit yapılması ile Pulathane Bulvarı projelerinin hazırlandığını söyledi. Projelerin henüz tamamlanmadığını ifade eden Köse, "Daha sonra ilgili firma o yolu, kavşakları yapmadan Yıldızlı'dan başlayarak Akçaabat'ın girişine kadar yolu sahile alma projesini hazırlamış ve bunu karayollarına sunmuş. Sahil yolu projesinin yanlış olduğunu ilgililere bildirdik. Bize verilen sözlerde bu yoldan vazgeçildiği ve yolun güneyden yapılacağı söylendi. Ama şimdilik aldığımız resmi olmayan duyumlar, bu yolun tekrar denizden geçileceği yönündedir. Deniz dolgusu ile yol projesinin yanlış olduğunu bildirmek istiyoruz. Bu yol yapılırsa Akçaabat yok olur. Akçaabat'ta turizm, deniz, kum, balık biter" dedi.
'BU ŞEHRE KIYMAYALIM'
Akçaabat'ta trafik sıkıntısına çözüm olarak yol yapımının elzem olduğunu fakat projenin yanlış olduğunu söyleyen Köse, "Biz yola karşı değiliz, yol yapılmalı ama biz diyoruz ki tünellerle, viyadüklerle bu yol güneyden geçsin. Böylece hem şehrimiz güneye açılmış olur hem de büyümüş olur. Dolayısıyla deniz ve sahiller halkımıza kalmış olur. Buna karşı her türlü demokratik yollarla mücadelemizi devam ettireceğiz. İlgili birimlere yazdığımız yazılara cevap geldiğinde, resmileştiğinde belki bu konuda idare mahkemesine iptal için dava açabiliriz. Bu konuda Akçaabat halkı, sivil toplum kuruluşları, muhtarlar, siyasi partiler ister iktidar olsun, ister muhalefet olsun hepsi yanımızdadır. Akçaabat sahilleri Akçaabat halkına, Trabzon sahilleri Trabzon halkına kalsın. Yolumuzun yapılması şart ama güneyden yapılması Trabzon ve Akçaabat için önemlidir. Bu şehre kıymayalım" diye konuştu.
'SAHİLE DOKUNULMASIN'
Akçaabatlı vatandaşlar da dolgu projesi ile denizin doldurulmasına karşı çıkarken yazın serinlemek için deniz kıyısına geldiğini anlatan Ayşe Sarı, "Gidecek yerimiz kalmadı. Başka alternatifler düşünmeleri gerekiyor. Ben doğaya zarar verilmesine karşıyım. Bu yolun kenarında alternatif yol, tren yolu mu başka yol mu yapılır, o yapılsın. Sahile dokunulmasın" dedi.
Berat Durmuş da "Trabzon'da yol sıkıntısı var, yola ihtiyaç var ama deniz dolgusu ile doğal güzelliklerin zarar göreceğini düşünüyorum. Yol şart ama doğanın korunması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
DR. ERÜZ: MÜDAHALELER HEP DENİZE DÖNÜK YAPILDI
Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği Başkanı Dr. Coşkun Erüz, Trabzon'un 119 kilometrelik sahil şeridinde denize girilebilecek son 7 bin 500 metre kumsal kaldığını ifade etti ve sözlerine şunları ekledi:
"Karadeniz Bölgesi'nde dağlarla çevrili, düzlük alanı çok az olan kentleşme ve ulaşımın sağlanabilmesi için kıyılarda çok dar olan düzlükler ve yamaçlarda çok ciddi tahribatlar meydana geldi. Karadeniz sahil yolunun yapılmasıyla kıyılardaki tahribat tavan yaptı. Trabzon'un 119 kilometrelik sahil şeridinin yüzde 74'ü yani 85 kilometre gibi bir kısmı doğal kumsaldı. Denizlerde istimlâk sorunlarının olmamasından, geçilmesi daha kolay olduğundan dolayı müdahaleler hep denize dönük yapıldı. Kentin imarını geliştirme yönünde atılan bu adımlarla ne yazık ki Trabzon mevcut kıyılarının yüzde 86'sını kaybetti. Trabzon'da denize girip de yüzülebilecek son 7 bin 500 metre kumsal kaldı. Vatandaşlar şuan da o bölgelerde denize giriyor. Biz farkında olmadan kentsel gelişim ya da imarımızı düzeltelim derken kıyılarımızı kaybettik. İnsanların denize girmeye, su sporu yapmaya, su ile rahatlamaya ihtiyacı var. Karadeniz gibi denizci bir toplumun olmazsa olmazıdır deniz. Ama şu anda halk denize küstürüldü. Maalesef bazı yerlerde dolgu yapılarak tekrar yapay plajlar yapmaya çalışıyoruz. Karadeniz gibi hırçın bir denizde böyle şeyler yapmanın bir anlamı yoktur. Masraflı ve sürdürülebilir olmayan bir tekniktir. Asıl olması gereken var olan değeri korumaktır. Allah'ın yarattığı onca kıyı varken hepsini yok edip sonra kum doldurmak bu çağda akla hizmet değil ekonomiye hizmettir."
KARADENİZ SAHİL YOLU
Samsun'dan başlayıp, Artvin'in Sarp Sınır Kapısı'nda sona eren, 542 kilometre uzunluğundaki Karadeniz sahil yoluyla 6 il, 64 ilçe, 17 bucak merkezi, 9 liman, 3 havaalanı ve birçok yerleşim birimine ulaşım sağlanıyor. Yolun inşasında, 138 milyon metreküp kazı- dolgu, 180 milyon ton tahkimat, 3 milyon metreküp beton imalatı gerçekleştirildi. Yaklaşık 4,2 milyar dolara mal olan Karadeniz sahil yolunda 27 kilometre uzunluğunda 263 köprü, 41 kilometre uzunluğunda 12 tek tüp tünel, 18,5 kilometre uzunluğunda 20 çift tüp tünel bulunuyor.
Görüntü Dökümü
----------
Drone ile sahil detayları
Kent Konseyi Başkanı ile röp.
Vatandaş röp.
Çoşkun Erüz ile röp.
Detaylar
Haber-Kamera: Selçuk BAŞAR-Bilge AVCI TRABZON-DHA
========================
Amasya'da ölüm teyet geçti, o anlar güvenlik kamerasında
Amasya'da yolun karşı tarafına geçmek isteyen yaya, TIR'ın altında kalmaktan son anda kurtuldu. O anlar çevredeki güvenlik kameralarına yansıdı.
Olay, merkeze bağlı Boğazköy mevkii otogar kavşağında pazar günü meydana geldi. Kontrolden çıkan TIR, çarptığı bariyerleri önüne katarak durabildi. Kazadan saniyeler öncesinde kimliği belirsiz bir işi yolun tek yönünü geçip ortada bir süre bekledi. O sırada üzerine gelen TIR'ın altında kalmaktan kurtulan adamınyaşadıkları çevredeki güvenlik kameraları yansıdı.
Görüntü Dökümü
--------
Olay anı güvenlik kamerası
Haber: Sinan HARMANCI AMASYA,(DHA)
==================
CHP ilçe başkan öldürüldü (2)
CENAZE TESLİM ALINDI
Gaziantep'te, iş yerinde tartıştığı İ.K. tarafından tabancayla vurulan CHP Oğuzeli İlçe Başkanı İlhan Keskinsoy'un cenazesi, Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsi sonrası yakınlarına teslim edildi. Adli Tıp Kurumu'na gelerek, Keskinsoy'un yakınlarına taziye dileğinde bulunan CHP İl eski Başkanı Hayri Sucu, tartışmanın borç- alacak yüzünden çıktığını söyledi. İlhan Keskinsoy ile İ.K.'nin arkadaş olduğunu belirten Sucu, büyük üzüntü yaşadığını söyledi.
Tabancayla ateş açıp, İlhan Keskinsoy'un ölümüne neden olan İ.K.'nin, emniyetteki sorgusunun sürdürüldüğü belirtildi.
Görüntü Dökümü
-----------
- Adli Tıp Kurumu
- Hayri Sucu ile röp.
- Genel ve detay görüntüler
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 127 MB
Haber-Kamera: Mustafa KANLI-Kadir GÜNEŞ/ GAZİANTEP,(DHA)
=====================
Lüks villada, binlerce elektronik sigara likiti ele geçirildi
İzmir'in Narlıdere ilçesindeki lüks villaya yapılan operasyonda, gümrük kaçağı olan 16 bin 391 elektronik sigara likiti ile elektronik sigara içmeye yarayan çok sayıda malzeme ele geçirildi. Olayla ilgili olarak bir kişi gözaltına alındı.
İzmir Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Sahilevleri Mahallesi Kale Sokak'ta bulunan 3 katlı lüks villada, gümrük kaçağı elektronik sigara aparatlarının olduğu ve bunların yakın zamanda piyasaya sürüleceği bilgisi üzerine harekete geçti. Villaya operasyon düzenleyen ekipler, özel raflara dizili halde 16 bin 391 elektronik sigara likiti, 9 bin atomizer teli, 5 bin 200 elektronik sigara ağızlığı, 255 bin 650 etiket ve 450 elektronik sigara teli ele geçirdi. Villanın içine yapılan özel raflara yerleştirilen malzemelerle, odaların bir mağazayı andıran görüntüsü dikkat çekti. Olayla ilgili olarak 40 yaşındaki E.A. gözaltına alınırken, şüphelinin emniyetteki işlemlerinin sürdüğü bildirildi.
Görüntü Dökümü
-------------
- Ekiplerin villaya girişinden görüntü
- Villadaki aramalardan görüntü
Haber: Davut CAN - Kamera: İZMİR, (DHA)
======
Türk hekimin tanımı dünya tıp literatürüne girdi
Tüm Uyku Tıbbı ve Araştırmaları Derneği Genel Başkanı ve Eskişehir Şehir Hastanesi Kulak Burun Boğaz Kliniği hekimi Doç. Dr. Vural Fidan'ın (43) kıvırcık saçlı kız çocuklarında doğuştan meydana gelen bademcikleri ve diş etlerinde siğil tarzında şişliklere konulan tanım, 'Fidan sendromu' olarak dünya tıp literatürüne girdi.
Eskişehir Şehir Hastanesi Kulak Burun Boğaz Kliniği hekimi evli ve 1 çocuk babası Doç. Dr. Vural Fidan'ın bir süredir üzerinde çalıştığı, kıvırcık saçlı kız çocuklarında görülen bir hastalık, uluslararası hakimli dergilerde yayınlanarak dünya tıp literatürüne girdi. Bu hastalık bulgusu üzerinde bir süredir çalışmalar yürüttüğünü ifade eden Doç. Dr. Vural Fidan, sendromun kıvırcık saçlı kız çocuklarında görüldüğünü söyledi. Sendromu tanımlayan Doç. Dr. Fidan, "Bu literatüre giren çalışmamız uzun bir birikim sonucu ortaya çıktı. Bizim bu hasta grubumuz vücudun, anne karnındaki gelişim aşamalarından 3 ayrı katman vardır. Bu katmanlardan en dışta olanın bir gelişim problemi. Bunu ortaya çıkaran çok çeşitli faktörler var, çevresel ve genetik faktörler gibi. Bizim konumuz genetik faktörlerden etkilenen bir grup. Bu bulduğumuz sendromla ilgili olarak belli başlı bulguları var. Biz bunları kız çocuklarında gördük, bu kız çocuklarının görüntüsel özelliği kıvırcık saçlı olmaları ve bu hastalarımızın uykularını bozacak ve uyku apnesi yapacak şekilde bademciklerinin iri olduğu ve bu bademciklerin üzerinde siğil tarzında çok fazla sıkıntıların olduğunu gördük. Bu çocukların diş etlerinde ve diş aralarında aynı şekilde siğil tarzında şişlikler olduğunu gördük. Bu hastalar bize boğaz ve bademcik enfeksiyonu ve uyku apnesi şikayetleriyle başvurdu. Gerekli cerrahi müdahaleden sonra literatür taramasını yaptım. Böyle bir hastalık durumunun olmadığını gördüm. Bununla ilgili oluşturduğumuz yazılarda ifade ettikö dedi.
Tanım ve hastalık bulgularının uluslararası hakimli dergilerde yayınlanarak tıp literatürüne girdiğini anlatan Fidan, "Fidan sendromu kıvırcık saçlı kız çocuklarında orta ve ileri zeka geriliği olan bademcikleri ve diş etlerinde şişliklerin görüldüğü bir sendromdur. Bundan sonra bir vaka tanımı olursak Fidan sendromu olarak bilinecek. Kıvırcık saçlı kızlarda doğuştan meydana gelen bir sendrom aslında ama benim incelemediği vakalar arasında 17 yaşında bir kızda vardıö şeklinde konuştu.
'TÜRK MİLLETİ VE KENDİ ADIMA GURURLUYUM'
Türk hekimlerinden Hulusu Behçet'in 1937 yılında kendi adını taşıyan bir hastalığı tanımlayarak dünya tıp literatürüne girdiğini hatırlatan Fidan, "Ben hem kendim hem Türk milleti adına çok gururluyum. Literatürde binlerce ismi verilen tıp insanı var. Bunların arasında biri de ben olabilirsem ülkem ve benim için gurur verici olduğunu düşünüyorum. Hulusi Behçet kendi adıyla tanımladığı bir hastalığı vardı. Şimdi görülen 2'nci hekim oldum. Çok mutluyumö ifadelerini kullandı.
Görüntü Dökümü:
-Vural Fidan odası
-Fidan detay
-Fidan ile röp.
-Yayımlanan yazı fotoğrafı
-Genel görüntüler
Haber-Kamera: Engin ÖZMEN-Hakan TÜRKTAN/ESKİŞEHİR,(DHA)-
======