1)CİNSEL İSTİSMARA UĞRADIĞINI ÖNE SÜREN ÇOCUK İNTİHARA KALKIŞTI
ADANA'da, dayısı ve onun arkadaşının cinsel istismarına uğradığını öne süren M.C. (15) adlı erkek çocuk, tarihi Taşköprü'ye çıkıp, intihara kalkıştı. Kendisine ailesinin inanmadığını, yaşadığı mahalledeki arkadaşlarının kendisiyle dalga geçtiğini ve durumu anlattığı okul yöneticileriyle de problemler yaşadığını öne sürerek kendisini Seyhan Nehri'ne bırakan M.C., kayıkçılar tarafından kurtarıldı.Seyhan Nehri üzerindeki tarihi Taşköprü'den vücudunu nehre doğru sallandıran M.C. adlı çocuğu görenler, polise haber verdi. İhbar üzerine bölgeye polis, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Adana Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Çocuk Şube Müdürlüğü ekipleri ile müzakereci polisler M.C.'yi intihardan vazgeçirmeye çalıştı. Çevrede kayıkçılık yapan bir grup da M.C.'nin nehre atlama ihtimaline karşın polis ekiplerinin yönlendirmesiyle köprü altına gizlendi.
Müzakereci polislerle yaptığı konuşmada dayısı ile dayısının arkadaşının cinsel istismarına uğradığını belirten M.C. daha önce yaptığı şikayet dilekçelerini polis ekiplerine hatırlattı. Çocuk Şube Müdürlüğü ekipleri de M.C.'nin şikayeti hakkında çalışmayı sürdürdüklerini, bu olayın çözümünün intihar olmadığını dile getirdi. İstismara uğradığına ailesine inandıramadığını, ancak yaşadığı mahallede bu durumu herkesin bilerek kendisiyle dalga geçtiğini ileri süren M.C., konuyu anlattığı okul yöneticileriyle de problem yaşadığını, Faruk isimli öğretmeninin olay yerine gelmemesi halinde intihar edeceğini bildirdi. Müzakereci polisler de M.C.'nin şikayetleri hakkında ellerinden geleni yapacaklarını anlattı.
'ANNEM BANA DEĞİL, KARDEŞİNE İNANIYOR'
Polisin ikna çabalarına direnen M.C., "Annem, babam, herkes üstüme çok geliyor, kavga ediyoruz. Bütün mahalle istimara uğradığımı biliyor. Ben ölürsem herkes kurtulur zaten. Faruk Hoca gelmeden inmem. İstismar olayından sonra Faruk Hoca ile görüştük hep. Dayım ile bir arkadaşı istismarda bulundu. Annem bana değil, kardeşine inanıyor. 3 gün önce mahalleye gittim, herkes yine dalga geçti. Faruk Hocama çok güveniyordum, ama o da beni şikayet etti" diye konuştu.
KAYIKÇILAR KURTARDI
Bu sırada olay yerine okul müdürü, yöneticiler ve Faruk isimli öğretmen geldi. Okul yöneticilerinin konuşmaya çalıştığı M.C., kendisini nehre bıraktı. İtfaiye ekipleri M.C.'nin tutunması için suya can yeleği attı. Kıyıdaki bazı vatandaşlar kıyafetlerini çıkararak suya girmeye çalıştı. Polisin talimatıyla Taşköprü altına gizlenen kayıkçılar, suya düşen M.C.'yi kurtardı. Bu sırada bölgede bulunan vatandaşlar, yaşananları an be an cep telefonlarıyla kaydetti.Okul yöneticileri gazetecilerin sorularını yanıtsız bıraktı. M.C. hastaneye kaldırılırken, polis olayla ilgili soruşturma başlattı.
Görüntü Dökümü
-----------------------
- Taşköprü'den tutunması
- Cebinden mektup çıkarıp yere atması
- Polisin elinden tutmak istemesi
- Kendisini suya bırakması
- Teknenin kurtarması
- Genel ve detay görüntüler
2)KUMASINI, KISKANDIĞI İÇİN ÖLDÜREN KADIN TUTUKLANDI
ADANA'da, boşanmalarına rağman birlikte yaşadığı Aydın K.'nın (34) üzerine kuma olarak getirdiği 5 aylık hamile Suriyeli Takrid Dirbaye'yi (18) bıçaklayarak öldüren Songül Karabulut, (32), tutuklandı. Songül Karabulut, Dirbaye'nin, "Kocan seni boşadı beni aldı. Artık benim kocam" demesi üzerine cinayeti işlediğini savundu.
Olay, Seyhan ilçesindeki Ova Mahallesi'nde önceki akşam meydana geldi. İddiaya göre 3 çocuk annesi Songül Karabulut (32), 1.5 yıl önce bipolar bozukluk rahatsızlığı geçirmesi nedeniyle aynı zamanda amcasının oğlu olan eşi Aydın K.'nın (34) açtığı davayla boşandı. Daha sonra Aydın K., Suriye'deki savaştan kaçarak Adana'ya gelen Takrid Dirbaye (18) ile nikahsız birlikte yaşamaya başladı. Aydın K., bu sırada eski eşi ile de birlikteliğini sürdürdü. Aydın K. yeni eşiyle eski eşi Songül K.'nın evine yemeğe gitti. Yemeğin ardından Aydın K. çocuklarıyla oturma odasında otururken Songül K. ve Takrid Dirbaye de mutfakta bulaşık yıkarken kavga etti. Mutfağa giden Aydın K., 5 aylık hamile eşi Takrid Dirbaye'yi kanlar içerisinde yerde yatarken buldu. Kalbinden ve vücudunun çeşitli yerlerinden bıçaklandığı tespit edilen Dirbaye, götürüldüğü hastanede hayatını kaybederken, Songül K. gözaltına alındı.
Songül K. emniyetteki sorgusunda, "Kocan seni boşadı beni aldı, artık benim kocam" dediği için kıskandığı Takrid Dirbaye'yi bıçakladığını söylediği öğrenildi. Emniyetteki işlemleri tamamlanan Songül K. çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
ADANA/DHA
====================================================
3)KARADENİZ'DE YAYLA GÖÇÜ BAŞLADI
KARADENİZ Bölgesi’nde havaların ısınmasıyla birlikte yayla sezonu da açıldı. Ordu ve Giresun’da sahilden sürüleri ile yola çıkan besiciler, 4-5 gün süren zorlu yolculuğun ardından yaylalara ulaştı.
Karadeniz'de, asırlardır yaşatılan yaylacılık geleneği sürüyor. Her yıl olduğu gibi bu yıl da vatandaşlar, köylerden küçük ve büyükbaşları ile birlikte yaylalara göç etmeye başladı. Ordu ve Giresun'da hayvanlarıyla yaylalara göç eden besiciler yılın 4 ya da 5 ayını buralarda geçiriyor. Özellikle hayvanlarını otlatmak amacıyla yaylalara çıkanlar, buralarda kaldıkları süre içerisinde hem kış aylarında tüketecekleri süt ürünlerini elde ediyor hem de hayvanlarının tüketeceği otları biçiyor. Yaylada, ineklerin sütünden tereyağı ve peynir çeşitleri hazırlayanların kimi ürününü satarak geçimine katkı sağlarken, kimi de ailesinin kış mevsimindeki yiyeceğini elde ediyor. Karadeniz'de mayıs ayı ortalarında yaylalara göç edenler, ekim ayı ortalarında ise geri dönüşe geçiyor.
'ÇOBAN SIKINTISI VAR'
100 küçükbaş hayvanıyla 2 bin rakımlı Çambaşı Yaylası'na giden Ali Kaya (72) çoban bulamamaktan yakındı. Devletin besicilere çoban ve yem desteğinde bulunmasını isteyen Kaya, “Yaylalarda artık sıkıntılarımız çok. Dede mesleği çobancılığı sürdürüyorum. Şimdiki nesil çobanlık yapmak istemiyor. Yem giderleri yüksek. Yaz döneminde başka çobanlara hayvanlarımızı katıyoruz. Çoban sigorta ve 5 bin liranın üzerinde maaş istiyor. Bunu verecek gücümüz olmadığı için mecburen kendi hayvanlarımızı kendimiz bakmaya çalışıyoruz. Eskiden 100-200 koyunu olan besiciler vardı. Fakat bu gittikçe her yıl azalıyor. Artık eskisi gibi koyunculuk yapan yok, gençler çobanlık yapmak istemiyor. Elde ettiğimiz gelirle eskisi gibi çok kazancımız yok, maliyetler artık yüksekö dedi.
'EN FAZLA ARAPLAR GELİYOR'
Yaylanın turizm işletme müdürü Murat Akbulut ise yayla sezonunun geçen yıl iyi geçtiğini, besicilerin yaylalara dönmesiyle birlikte yaylalarda ve obalarda ciddi hareketlenme beklediklerini söyledi. Özellikle besicilerin yaylada otlattıkları küçükbaş hayvanların kasaplar tarafından yoğun olarak tüketildiğini ve ziyaretçilerin de rağbet gösterdiğini kaydeden Akbulut, “Çambaşı Yaylası yaz kış artık ilgi görüyor. Kayak merkezi açıldıktan sonra özellikle kış mevsiminde de ziyaretçiler geliyor. Geçen yıl sezonumuz iyi geçti, bu seneden de umutluyuz. Ramazan ayı geldi, Ramazan ayını yaylada geçirmek isteyenler geliyor. Besicilerin göçü devam ediyor. Yabancı olarak da buraya en fazla Araplar geliyorö diye konuştu.
Nedim KOVAN/ORDU, (DHA) -
===============================================
4)TİYATRO AFİŞİ ÇALAN DİLENCİLERDEN İLGİNÇ SAVUNMALAR
ADANA Devlet Tiyatrosu'nun bahçesinde tiyatro etkinliklerinin listelendiği afişi, üzerine 'Açız' yazmak için çalan 2 kadın dilenci polis ekipleri tarafından yakalandı. Tiyatro yetkililerine şikayetçi olmamaları için yalvaran dilenciler daha sonra "Afişi sofra yapacaktık" dedi.
Olay, Hacı Ömer Sabancı Kültür Merkezi Adana Devlet Tiyatrosu’nda meydana geldi. Kültür merkezinin korkuluklarındaki afişin bir kısmını keserek çaldıktan sonra bölgeden uzaklaşan 2 kadını gören vatandaşlar durumu polis ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen polis ekipleri, ismi açıklanmayan kadınların bölgede dilencilik yaptığını belirleyerek kısa sürede yakaladı.
Kadınların polis ekiplerine, "Afişin ters kısmına ‘Açız’ yazıp dilenirken kullanacaktık. Okuma yazma bilmediğimiz için afişin üzerinde tiyatro etkinliklerinin yazılı olduğunu bilmiyorduk" dediği öğrenildi. Bu sırada olay yerine kültür merkezi yetkilileri geldi. Dilenci kadınlar bu defa şikayetçi olmamaları için yetkililere yalvararak çaldıkları afişi sofra olarak kullanacaklarını iddia etti. Kültür merkezi yetkilileri kadınlardan şikayetçi olmadı. Dilenciler de kendisini görüntüleyen basın mensuplarına saldırdı. Polis ekipleri, kadınların afişi yırtarken kullandığı bıçağa el koyduktan sonra kadınları bölgeden uzaklaştırdı.
Görüntü Dökümü
--------------------------
- Dilenci kadınların polis ile konuşması
- Yerdeki afiş
- Dilenci kadının konuşması
- Kültür merkezi yetkilisinin gelmesi ve kadınlarla konuşması
- Şikayette bulunmaması
- Kadının afişi almaya çalışması
- Muhabire hakaret edip tepki göstermesi
- Yırtılan afişler
- ADT binası
- Detaylar
SÜRE:03'16" BOYUT:362 mb
Haber-Kamera: Nuri PİR/ADANA,(DHA)
================================================
5)DEDELERİNİN YAPTIĞI OFF-ROAD ARACIYLA 3 YILDA 45 KUPA TOPLADILAR
ZONGULDAK’ın Ereğli ilçesinde, off-road tutkunu Burak (29) ve Barkın Civak (27) kardeşler, dedeleri Ahmet Civak’ın(74) atık malzemelerden 26 günde 5 bin lira harcayarak yapığı 'Pıtırcık' adını verdikleri araç ile binlerce liralık lüks arazi araçlarını geride bırakarak yarışlardan 3 yılda 45 kupa kazandı. Ereğli Kışla Mahallesi’nde yaşayan işçi emeklisi Ahmet Civak, 1994 yılında hurda araç ve yedek parçalarla kamyonet yaptı. Kamyoneti, fındık tarlasında yük taşımakta kullanan Ahmet Civak, 2016 yılında ise torunları Burak ve Barkın Civak için off-road aracı yapmaya karar verdi. Evinin atölyesinde hurda ve atık malzemeleri toplayan Ahmet Civak, torunlarının yardımıyla 26 gün de 5 bin lira harcayarak iki kişilik arazi aracını yaptı. 'Pıtırcık' adı verilen off-road aracıyla 3 yılda birçok yarışa giren ve gösteri yapan Burak ve Barkın Civak kardeşler, yardımcı pilotluk yapan yeğenleri Şükrü Birginç ile birlikte şimdiye kadar lüks araçları geride bırakarak 45 adet kupa ve plaket kazandı.
YARIŞLARDA 'PITIRCIK DEDE' DİYE ELİMİ ÖPÜYORLAR
Ahmet Civak torunları için yaptığı off-road aracının büyük başarılar elde ettiğini belirterek, "Torunlarım 2016 yılında bir off-road aracı istedi benden. Bende ilk yaptığım aracın hurdalarını da kullanarak 26 gün içinde aracı yaptım. 3 yıldır da her yarışlara gidiyoruz. Artvin’e kadar teklif alıyoruz. Torunlarımda çok memnun kaldılar. Genel olarak yarışlara gittiğimde 'Pıtırcık Dede' diye ellerimi öpüyorlar ben çok mutlu oluyorum. İnsanlar ayakta alkışlayarak aracı izliyorlar. Bu beni çok mutlu ediyor. Pıtırcık yarışların gözdesi oldu. Bu beni onurlandırıyor." dedi.
Burak Civak kendi yaptıkları araçla yarışlarda derece elde etmenin daha gurur verici bir şey olduğunu söyledi.
YARIŞLARDA İLGİ ODAĞI OLUYOR
Barkın Civak, 'Pıtırcık' ile katıldıkları yarışlarda bütün ilgiyi kendisine çektiğini ifade etti. Aracın yapılış hikayesini anlatan Barkın Civak, şöyle dedi: "Amacımız minimum maliyetle maksimum performans almaktı. Bizim imkanlarımız ölçüsünde daha düşük maliyetle araç yaptık. İkinci el atık malzemelerden bir araç oluşturduk. 3 yıldır off-road şenliklerinde ailecek ekip olarak yarışmaktayız. Çokta güzel başarılar elde ettik. Aracımızda traktör lastiği var. Havalandırması plastik boru. Dış kaplama alüminyum malzeme. Fırını dış cephe malzemesi aracın kaportası oldu. Çelik kafesle sürücü güvenliğini aldık. İdari yönetimler tarafından desteklenirsek daha iyi şeyler yapabiliriz. Bizim amacımız kupa almak değil, gittiğimiz yerlerde arkadaşlar edinmek."
Görüntü Dökümü:
----------------------------
-Kazanılan kupalar
-Ofroad aracından detaylar
-Ahmet Civak’ın ilk yaptığı komyonet
-İki aracı sürmeleri
-Ahmet Civak ile röp.
-Barkın Civak ile röp.
-Burak Civak ile röp.
-Drone ile görüntü
-Yarışlardan detaylar
Süre: (8:56) Boyut: (970 MB)
Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN-Sinan KABATEPE/EREĞLİ(Zonguldak),(DHA