DHA YURT BÜLTENİ - 5

  Uzman çavuşlar kaza yaptı: 2 ölü, 1 yaralı Mersin'in Tarsus ilçesinde bariyerlere çarpan otomobildeki uzman çavuşlar Sinan Arslan ve Fatih Şahin hayatını kaybetti, Serkan Çelik ise ağır yaralandı.

Uzman çavuşlar kaza yaptı: 2 ölü, 1 yaralı

Mersin'in Tarsus ilçesinde bariyerlere çarpan otomobildeki uzman çavuşlar Sinan Arslan ve Fatih Şahin hayatını kaybetti, Serkan Çelik ise ağır yaralandı. Uzman çavuşların Nevşehir'de katıldıkları eğitimin ardından tatil için Mersin'e gitmek üzere yola çıktıkları belirlendi.
Kaza, saat 08.30 sıralarında Tarsus-Adana-Gaziantep (TAG) otoyolunun Ashâb-ı Kehf çıkışı yakınlarında meydana geldi. Uzman Çavuş Serkan Çelik yönetimindeki 60 AS 123 plakalı otomobil, sürücüsünün kontrolünden çıkıp bariyerlere çarptı. Kazada, sürücü Serkan Çelik ağır yaralanırken, meslektaşları Sinan Arslan ve Fatih Şahin yaşamını yitirdi. İhbar üzerine kaza yerine sevk edilen ambulansla Serkan Çelik, Mersin Şehir Hastanesi'ne kaldırılarak tedaviye alındı. Arslan ve Şahin'in cansız bedenleri de morga kondu.
Uzman çavuşların Nevşehir'de katıldıkları eğitimin ardından hafta sonu tatili için Mersin'e gitmek için yola çıktıkları belirtildi. Kazada hayatını kaybeden uzman çavuşlardan Bursa nüfusuna kayıtlı Sinan Arslan'ın Tunceli'de, Tokat nüfusuna kayıtlı Fatih Şahin'in ise Siirt'te görevli olduğu ifade edildi.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
-----------
- Kazadan görüntü

SÜRE:18" BOYUT:33 MB

Haber-Kamera: Okan ÇALIŞKAN/ TARSUS (Mersin),(DHA)

====================

Kimliğini unutan öğrencilere polisten yardım

Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nın (YKS) birinci oturumunda polis ekipleri kimliğini unutan adaylara destek verdi. Nüfus Müdürlüğünde işlem yaptıran adaylar gidecekleri okullara bırakıldı.
Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nın (YKS) birinci oturumu Temel Yeterlilik Testi (TYT) için üniversite adayları YKS'den yaklaşık 1,5 saat önce sınava girecekleri okulun önüne gelip beklemeye başladı. Adaylar, sınava 1 saat kala güvenlik kontrolünden geçirilerek salonlara alındı. Güvenlik kontrolü sırasında plastik su şişelerin üzerindeki etiketler, adayların üzerinde bulunan metal toka, yüzük, kolye ve kemerler de çıkartıldı.
Sınav öncesi kimliklerini evde unutan üniversite adaylarının imdadına ise polis ekipleri yetişti. Tokat İl Emniyet Müdürü Göksel Topalooğlu'nun talimatları doğrultusunda Tokat Valiliği İl Nüfus Müdürlüğü önünde resmi araçlar ile polis ekipleri bekledi. İl Nüfus Müdürlüğün'deki işlemlerini tamamlayan üniversite adayları polis otosuyla sınavlara girecekleri okullara bırakıldı.
Adaylar sınavda ter dökerken, yakınları da dışarıda başarıları için Kuran okuyup, dua etti.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
-----------
-Öğrenciler için bekletilen polis araçları
-Sınav salonlarından görüntüler
-Adayların salonlara alınması
-Dışarda dua eden yakınları

Haber-Kamera: Fatih YILMAZ-Halil İbrahim YEL (DHA)

====================

Sınava son anda yetiştiler

Adana'da 2 aday, Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS) birinci oturumu Temel Yeterlilik Testi’ne (TYT) saniyeler kala yetişti.
Tüm Türkiye’de olduğu gibi bugün Adana’da da YKS’nın birinci oturumu Temel Yeterlilik Testi (TYT), saat 10.15’te başladı. 180 dakika sürecek olan sınav öncesi adaylar saat 10.00’a kadar içeri alındı. Adaylar içeri alınmadan önce polisler tarafından didik didik aranırken, salon görevlileri de adayların evraklarını kontrol etti. Çobanoğlu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde sınava girecek iki aday son giriş saati olan 10.00'a saniyeler kala okula geldi. Adaylar sınava girmek için koşarak polislerin yanına gelip, aramadan geçerek son anda sınava girebildi. Polisler adayları içeri aldı. Bahçede bekleyen aileleri ise dışarıda çocuklarının sınavda başarılı olabilmeleri için dua etti.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
-------
-Okul bahçesinde oturanlar
-Sınava girenlerin üzerinin aranması
-Okuldan genel görüntü
-Sınava son anda yetişen 2 kadın

SÜRE: 55" BOYUT:101 mb

Haber:Akif ÖZDEMİR -Kamera: ADANA, (DHA)

===================

Bursa'da, mahalle sakinlerinden boşaltma kararına tepki

Bursa'nın merkez Yıldırım İlçesi Mollaarap Mahallesi'nde geçen yıl başlayan okul inşaatı çalışması sırasında bazı evler ile yollarda çatlaklar meydana geldi. Yetkililer, tehlike oluşturduğu gerekçesiyle 100'den fazla evin tahliyesine karar verdi. Hasar oluşmayan, ancak boşaltılmasına karar verilen evlerin sahipleri bu karara tepki gösterdi. İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Mehmet Albayrak ise tahliye kararının yerinde olduğunu söyledi.
Merkez Yıldırım ilçesi Mollaarap Mahallesi'nde geçen yıl Şubat ayında okul inşaatı çalışması sırasında bazı evlerde ve yollarda çatlaklar oluştu. Bölgede yapılan incelemenin ardından 100'den fazla ev için tahliye kararı alındı. Evleri hasar görmeyen, ancak tahliyesine karar verilen evlerin sahipleri ise karara tepki gösterdi, evlerini terk etmedi. Aileler, yetkililerin gerekli ilgiyi göstermediklerini ileri sürdü.
Aileler adına açıklama yapan mahalle sakinlerinden Muharrem Uludağ, "Mahallemizdeki İpekçilik Anadolu İmam Hatip Lisesi 1999 yılında yaşanan deprem ile hafif hasarlı durumuna düşmüştü. 2015 yılında okul yenisi yapılmak üzere yıkıldı ve 2018 yılında mevcut okulun bulunduğu alanını 3-4 misli büyüklüğündeki bir alanda, okul inşaatı için çalışma başlatıldı. İnşaat çalışması sırasında yaklaşık 100'den fazla ev tahliye edildi. Benim evim, okulun hemen karşısında yer aldığından durumu sürekli gözlemledim. Hafriyat alındıkça boşalan yer altı suları hidroforlarla tahliye edildi. Bu durumu yetkilileri arayıp ilettiğimde ilgileneceklerini söylediler. Ancak ilgilenen olmadı. Okul inşaatından dolayı mağdur olmuş durumdayız. Mağduriyetimizin giderilmesi için mülki erkan ve yerel yönetim tarafından hiçbir yapıcı destek görmedik. Hiçbir gerekçeli karar gösterilmeden sadece 800 lira kira desteği sözüyle bizden evlerimizin boşaltılmasını istiyorlar. Bir senedir yaşadığımız ekonomik koşullardan dolayı zaten evimizin geçimini güçlükle sağlıyoruz. Yaptığımız başvuruların, resmi işlemlerin hiçbirinden sonuç alamadık. Sesimizin duyulmasını, yetkililerin bizimle oturup konuşmasını istiyoruz" dedi.
'GERÇEK DURUM TESPİT EDİLMEDEN İNŞAATA BAŞLANILDI'
İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Mehmet Albayrak ise, "Bölgede yaptığımız incelemeler ve diğer uzmanlardan aldığımız duyumlarda yaklaşık 30 yıl önce de malum bölgede bir toprak kayması yaşandığını öğrendik. Dolayısıyla burası bir heyelan bölgesidir. Ancak ne yazık ki olayların üstünden birkaç yıl geçip, ortam durulunca olaylar unutulur, orada bir problem olduğu da rafa kaldırılır. Bu bölge daha önceden heyelan bölgesi ilan edilmeli ve öyle kalmalıydı. Bölgenin yapılaşmaya hiç açılmaması gerekirdi. Yapılan incelemelerde orada başlatılan ilk inşaatın hafriyat çalışmaları yamacın stabilitesini bozmuştur. Doğal olarak bozar. Oradan toprak kaldırıldığında zemin basıncı düşer. Sıkıntı yaşanan bölgede düz bir araziden farklı olarak kayma düzlemi yukarılara kadar uzanabiliyor. Hafriyatın yapıldığı bölgenin 50-100 metre yukarısında çatlaklar meydana geldiğini yerinde gözlemledik. İnşaat çalışmalarından önce güçlü bir fizibilite çalışması yapılıp, plan ve projelerin tamamlanması gerekir. Tahmin ediyorum ki, o bölgedeki ön araştırma çalışmaları kısa tutuldu, gerçek durum tespit edilemeden imalata başlanıldı. Aksi takdirde o yamaç kaymayacaktı" şeklinde konuştu.
'TAHLİYE YERİNDE BİR KARAR'
Tahliye kararının yerinde bir karar olduğuna da dikkat çeken Albayrak, "Can ve mal emniyeti açısından bunun yapılması gerekiyordu. Sosyal devlet olma anlayışı da bunu gerektirir. Orada oturulup oturulmayacağına tek başına bir vatandaş ya da bir kurum karar vermez, bilimsel çalışmalarla karar verilir. Ancak İnşaat Mühendisleri Odası olarak biz, geçmişinde heyelan olan ve çok dik olan yamaçların imara açılmaması gerektiğini savunmaktayız. 'Burada okul yapılıyor, biz de oturabiliriz', doğru bir zihniyet değildir. Ancak öncelikle bölgenin heyelan bölgesi olup olmadığına resmi olarak kurumlarca karar verilmelidir. Orada bir inşaatın sürmesi, oranın oturulabilir nitelik kazandığı anlamına gelmez" dedi.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
---------
-Mahalle sakinleri ile kısa röportajlar
-Mahalleden, kapatılan yoldan detaylar
-Mahallenin DRONE görüntüsü
-Hasar gören evlerden detaylar
-Sürdürülen inşaatlardan detaylar

Süre: 5.45 Boyut: 643 MB

Haber-Kamera: Enver Fatih TIKIR/BURSA, (DHA)

=================

Kafkasların gizemli kuşu 'Dağ Horozu' kendini gösterdi

Kafkasya bölgesinin endemik kuş türleri arasında yer alan ve Türkiye’de sadece Rize'nin İkizdere ilçesi Sivrikaya köyü çevresinde görülen dağ horozunu görebilmek için, yurdun dört bir yanından kuş gözlemcileri, foto safari meraklıları ve akademisyenler bu yıl da Dağ Horozu Şenliği'ne katıldı. Sabahın ilk ışıkları ile yaylaya çıkan grup, bir kaç yıldır çok kısa sürelerde görülebilen dağ horozunu 3 yıl üzerine ilk kez uzun süre dürbünlerle görebildi.
İkizdere Kaymakamlığı ve Belediye Başkanlığı tarafından bu yıl 15'incisi gerçekleştirilen Dağ Horozu Şenlikleri için İkizdere Kaymakamı Tarık Buğra Seyhan, İkizdere Belediye Başkanı Hakan Karagöz, İl Kültür ve Turizm Müdürü İsmail Hocaoğlu ile Türkiye'nin farklı illerinden gelen kuş gözlemcileri, foto safari meraklıları ve akademisyenler, saat 04.00'te Sivrikaya köyüne bağlı Büyükyayla mevkiine çıktı. Doğa tutkunları bölgede, dürbün ve fotoğraf makineleri ile araziyi taradı, dağ horozu aradı. Yaylanın farklı noktalarına dağılan grup, bir kaç yıldır çok kısa sürelerde görülen dağ horozunu, bu yıl dürbünlerle çok uzak bir noktadan görebildi. Heyecanla fotoğraflanan dağ horozu, bir süre sonra gözden kayboldu. İki saat süren gözlem sonunda yayladan inen grup tulum eşliğinde horon oynadı, foto safari için yayla turuna çıktı.
İkizdere Belediye Başkanı Hakan Karagöz, Dağ Horozu'nun dünyanın nadir yerlerinde yaşadığını belirterek "Dağ horozu Kafkaslara doğru bu kuşak üzerinden hayatlarını idame ettiriyorlar. Biz de bunu bizim değerimiz olarak görüyoruz. Yıllardır Türkiye’de tanıtılması için mücadele veriyoruz. 3 yıldır Dağ Horozu’nu göremiyorduk ama orada bir tarih yanlışı vardı. Buraya Temmuz ayında geliyorduk. O dönemde de kuluçka dönemi olduğu için kuşlar kendini göstermiyordu. Daha zengin görmek adına tarihi 15 gün daha geri çekmeyi düşünüyoruz. ‘’ dedi.
Dağ Horozu şenliklerine ilk kez katılan Osman Yetimoğlu “Bu yıl ilk kez geldim, 3 yıldır görülmeyen Dağ Horozu’nu gördüm. Bu galiba benim ayağımdan dolayı oldu. Rize'mizin tüm ilçelerinin olduğu gibi buranında mükemmel bir görüntüsü var. Karşı ki dağlarda karın kalkmamasından ötürü daha da güzelleşmiş. Horozumuzu gördük, şimdi eğleneceğiz. Çetin yolları aşarak buraya geldik, Dağ Horozu’nu görmenin sevincini yaşadık" diye konuştu.
DAĞ HOROZU
Orta büyüklükte bir kuş olan ve huş tavuğu olarak da bilinen dağ horozu, yükseklerde, dağlarda yaşıyor. Horoz, yıl boyunca bin 500 ila 3 bin metre yükseklikte ağaç sınırında ve çayırlıklar arasında yerleşik olarak yaşamını sürdürüyor. Dağ horozu, Kafkasya Bölgesi’nin yanı sıra Gürcistan, İran, Rusya, Ermenistan ve Türkiye’de görülüyor. Dağ horozunun varlığı, Doğu Karadeniz’de ilk kez 1970'li yıllarda İngiliz bir akademisyen heyet tarafından tespit edildi. Çok değerli kuşlar arasında yer alan dağ horozları son yıllarda gelişen kuş gözlem turlarının da ilgi odağı haline geldi. Türkiye'de nadir görülen kuşun neslinin tükenmemesi ve korunması için Tür Koruma Eylem Planı hayata geçirildi.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
----------
Kuş gözleyenler
Vatandaş röportajları
Belediye Başkanı röportaj
Araç detayları
Katılımcılardan detaylar
Manzara detayları

Haber-Kamera: Mehmet Can PEÇE RİZE,(DHA)

====================

Kandıra’da taş ocağı tepkisi

Kocaeli’nin Kandıra ilçesinde, Kuzey Marmara Otoyolu'na taş ve mıcır sağlanması için açılması planlanan taş ocağı için ağaçların kesilmesine bölgede yaşayanlar tepki gösterdi. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kocaeli İl Yönetimi bölgede Roma dönemine ait mezarlar çıkması nedeniyle bölgenin SİT alanı kapsamına alınması için Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’na dilekçe verdi.
Kandıra Babaköy’de, Kuzey Marmara Otoyolu'na taş ve mıcır sağlanması için taş ocağı açılmasına yönelik çalışma başlatıldı. Çalışma kapsamında 3 bine yakın ağacın kesilmesi planlanırken, bölgede yaşayanlar ise taş ocağı yapılmasına tepki gösterdi. Ağaçların kesiminin başladığı bölgede toplanan Babaköy sakinleri ellerinde ‘Ata mirası yeşil alanlarımıza dokunma’ ve ‘Babaköy'e taş ocağına hayır’ yazılı pankartlar taşıyarak, “Köyümüze taş ocağı istemiyoruz" ve " Yaşam alanımıza dokunma" sloganları attı.
"BU ALANLARIN YOK EDİLMESİ BÖLGENİN HER ŞEYİNE DARBE VURACAK"
Yapılacak taş ocağının bölgeye zarar vereceğini söyleyen Yüksek Ziraat Mühendisi Hüseyin Yüce, "Bölgemiz tarım, turizm ve hayvancılık bölgesi ve doğası ile bir cennet. Bu alanların yok edilmesi bölgenin turizmine, kültürüne, her şeyine darbe vuracak. Bu alanlar sadece orman değil, ağaç değil, taş değil. Buralar karbon yatakları, aynı zamanda su kaynakları. Bunlar kaybolacak. Aynı zamanda sosyal yaşamımız yok olacak. Biz bunların hiçbir şart altında ve planlı bir çalışma yapılmadan, gizli kapaklı bir çalışma ile yok olmasını istemiyoruz" dedi.
"BELEDİYE BİR ÇİVİ BİLE ÇAKTIRMIYOR"
Babaköy'de yaşayan Kenan Çelik ise, "Büyükşehir Belediyemiz, buranın SİT alanı ve turizm sahası olduğunu söyleyerek bir çivi çaktırmıyor. Biz köyümüzde bir inşaat yapamıyoruz. Bu köylü bir ahır yapamıyor. Şu doğayı yok etmenin ne anlamı var burada. Burayı mı buldunuz? İzmit'te belki 10 tane taş ocağı var. 10 tane taş ocağı varken gelip burayı mı buldunuz? Buradan 60 kilometre uzağa malzeme mi taşınır? Buradan 60 kilometre taşıyacağınıza, 5 kilometre yanında taş ocakları var. Bunun maksadı nedir?" diye konuştu.
TMMOB, KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA KURULUNA DİLEKÇE VERDİ
Bölgede ağaç kesimlerinin başlamasının ardından yaklaşık 2 bin yıl öncesinde Roma dönemine ait oldukları düşünülen mezarlar bulundu. Bunun üzerine harekete geçen Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kocaeli İl Yönetimi, Kocaeli Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu'na bir dilekçe ile başvuru yaptı. Çalışmanın durdurulmasının istendiği dilekçe, "Bir kısmı ilimiz sınırlarından geçen Kuzey Marmara Otoyolu yapımı için Kandıra ilçesi Babaköy’de taş ocağı açılması sırasında aynı bölgede Roma Dönemine ait ve yaklaşık 2 bin yıllık olduğu tahmin edilen kayaya oyulmuş ve ender görülen lahit mezarlara rastlanmıştır. Başkaca mezar ve diğer tarihi eserlere rastlama olasılığı da göz önünde bulundurulduğunda konuyla ilgili bölgede ilgili diğer kurumlarla birlikte kurumunuzca çalışma yapılması zorunluluğu doğmuştur. Tüm kurum ve kurullarımızın öncelikli yaklaşımlarından birisi tarihsel ve doğal varlıklarımıza sahip çıkmaktır. Açığa çıkan kalıntılar da dikkate alındığında, maden ocağına yol yapım çalışmalarının durdurularak, çalışmaların Müze Müdürlüğü denetimine alınmasını ve tarihi eserlere rastlanan bahse konu alan ile çevresinin SİT alanı olarak tespit ve tescilinin yapılması hususunda gereğini ivedilikle arz ederim" ifadelerine yer verildi.
"ORMANLARIMIZI YOK EDİYORUZ"
Çevre Mühendisleri Odası Kocaeli Şubesi eski Başkanı Sait Ağdacı ise taşocağının yakınında bulunan köylerin olumsuz etkileneceğini belirterek, “Ormanlarımızı yok ediyoruz. Binlerce ağaç kesilecek. Ayrıca bölgede açık patlatma yöntemi ile taş çıkarılacağı için çevredeki köyler olumsuz etkilenecek. Yani bu bölgede meyvecilik ve tarım yapılamayacak. Zaten ormanlık alanlarımız çok az kaldı. Buraları da korumamız gerekiyor. Bölgede Roma dönemine ait mezarlar var. Bölgenin SİT alanı olarak tescil edilmesi gerekli'' dedi.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
------------
- Köylülerin eyleminden görüntüler
- Köylülerin pankart tutarak slogan atmaları
- Yüksek Ziraat Mühendisi Hüseyin Yüce ile röp.
- Köy sakinlerinden Kenan Çelik ile röp.
- Roma mezarlarından görüntü
- Kesilen ağaçların görüntüleri
- Detay

Haber-Kamera: Dinçer AKBİR/İZMİT(Kocaeli),(DHA)

==================

Belediye işçilerinin çocuklarıyla yer aldığı Babalar Günü videosu beğenildi

İzmir'de Buca Belediyesi'nin, Babalar Günü'ne özel olarak çektiği ve belediye çalışanı temizlik işçisi, veteriner ve marangoz ile çocuklarının oynadığı video sosyal medyada büyük yankı uyandırdı.
"Tüm babalar bir kahramandır ve tüm çocuklar babasına hayrandır" sloganıyla Babalar Günü'nü kutlayan Buca Belediyesi'nin özel videosu, sosyal medyada etkileşim rekoru kırdı. Temizlik İşleri Müdürlüğü'nde çalışan Cafer Aksünger ve 4 yaşındaki kızı Dicle, Fen İşleri Müdürlüğü'nde çalışan Tamer Özdağ ve 7 yaşındaki oğlu Talha ile Veterinerlik İşleri Müdürlüğü'nde çalışan Akın Karaman ve 8 yaşındaki oğlu İlker'in kamera karşısına geçtiği videonun finali de izleyenleri duygulandırdı. Videoda minik Dicle temizlik işçisi babası için "Benim babam Superman. Sihirli bir değneği var. Dokunduğu her yeri tertemiz yapıyor" derken, İlker de veterinerlik yapan babası için "Benim babam bütün hayvanların kahramanı. Aynı onun da Ali Baba gibi bir çiftliği var. Kediler, köpekler onun dostları" dedi. Babası marangoz olarak çalışan Talha ise, "Benim babam hem kahraman, hem sihirbaz. Dümdüz tahtalardan neler neler yapıyor. İsterse Pinokyo bile yapabilir" sözleriyle izleyenleri gülümsetti. Video finali ise Mustafa Kemal Atatürk ve manevi kızı Ülkü Adatepe'nin olduğu ve "Tüm babalar bir kahramandır ve tüm çocuklar babasına hayrandır" sloganı izleyenlerden pek çok yorum ve beğeni aldı.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
---------
-Hazırlanan video

Haber: ande NAYMAN / İZMİR,(DHA)

=====================

Ünlü futbolcular Çeşme'de 2 saatte 5 bin lira harcadı

İzmir'in Çeşme ilçesine tatile gelen ünlü milli futbolcular Cengiz Ünder ile Çağlar Söyüncü, bir eğlence mekanında eğlendi. Ünlü futbolcuların, 2 saatlik eğlence sonunda 5 bin liralık hesap ödedikleri öğrenildi.
İtalya Seri A takımlarından Roma'nın yıldızı Cengiz Ünder ile İngiltere Premier Lig takımlarından Leicester City FC'nin yıldız oyuncusu Çağlar Söyüncü, tatil için Çeşme'yi seçen futbolcular kervanına katıldı. Geçen salı günü oynanan milli maçın ardından ünlü futbolcular, soluğu Çeşme'de aldı. Alaçatı Köyiçi'ndeki bir eğlence mekanına ayrı ayrı gelen futbolcular, 2 saat işletmede kaldı. 01.30 sıralarında mekandan ayrılan ünlü futbolcuların, 5 bin lira hesap ödediği öğrenildi. Çıkışta hızlı adımlarla yürüyen Ünder ve Söyüncü, soruları yanıtsız bıraktı. DHA muhabirinin "Görüş alabilir miyiz" yönündeki sorusuna Söyüncü "Ağabey iyi akşamlar, kendinize iyi bakın. Daha buradayız" yanıtını verdi. Ünder ise kendisine gül satmaya çalışanların arasından sessizce geçerek, otoparka aracının yanına gitti.

Reklam
Reklam

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------
- Cengiz Ünder'in sokaktan gelişi ve mekana girişi
- Çağlar Söyüncü ile mekandan çıkışı
- Söyüncü'nün "Abi iyi akşamlar kendinize iyi bakın. Daha buradayız" demesi
- Gül satcıların arasından yürümeleri
- Sokaktan ve Alaçatı'dan görüntü

Haber- Kamera: Kahraman DURAK / ÇEŞME (İzmir), (DHA)