GELİBOLU'DAKİ YANGINDA ŞEHİTLİK, SİPER HATTI VE SAVAŞ ALANI ZARAR GÖRMEDİ
Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Tarihi Gelibolu Yarımadası'ndaki ormanlık alanda çıkan ve 15 buçuk saatte kontrol altına alınan yangınla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, “Yangında herhangi bir şehitlik, savaş alanı, siper hattı ve yabancı mezarlık zarar görmemiştir. Tarihi alan ziyarete açıktır" dedi.
Çanakkale Kara Savaşları'nın yaşandığı, şehitliklerin ve anıtların bulunduğu Tarihi Gelibolu Yarımadası'ndaki Eceabat ilçesine bağlı Behramlı köyü yakınlarında olan ormanlık alanda geçen cumartesi gecesi yangın çıktı. Behramlı köyünden Alçıtepe köyü yönüne, kuvvetli poyrazın etkisiyle ilerleyen yangına 72 arazöz, 10 iş makinesi ve 250 personel müdahale etti.
Havanın aydınlanmasıyla birlikte çok sayıda yangın söndürme helikopterleri de peş peşe havalanarak, müdahaleye başladı. Yangın, karadan ve havadan ekiplerin yoğun müdahalesi sonrası yaklaşık 15 buçuk saat sonra kontrol altına alındı. Alevlerin 100 hektarlık alanda etkili olduğu bölgede soğutma çalışmaları sürüyor.
‘TARİHİ ALAN ZİYARETE AÇIKTIR
Yangının ardından Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, tarafından yapılan yazılı açıklamada, “10 Ağustos 2019 Cumartesi günü saat 22.22‘de Tarihi Alan'da Behramlı Köyü Kayalıtepe mevkisinde meydana gelen orman yangınına Orman Bölge Müdürlüğü yangın söndürme araçları ve ekipleri tarafından saat 22.36 itibariyle müdahale edilmeye başlanmıştır. Gece boyunca toplam 177 yangın söndürme iş makinası ile 250 personelin müdahale ettiği yangın, havanın aydınlanmasıyla birlikte söndürme çalışmalarına 10 helikopter katılması ile kontrol altına alınmış olup soğutma çalışmaları sürdürülmektedir. Başkanlığımız yangının çıktığı ilk saatten itibaren bölgede bulunarak şu ana kadar Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi ile yangın söndürme çalışmalarını yakından takip etmektedir. Yangında herhangi bir şehitlik, savaş alanı, siper hattı ve yabancı mezarlık zarar görmemiştir. Tarihi Alan ziyarete açıktırö ifadelerine yer verildi.
Görüntü Dökümü
-------------------------
-Tarihi Gelibolu Yarımadasındaki yangın alanının helikopterle havadan çekilmiş görüntüsü.
Haber-Kamera: Mustafa SUİÇMEZ/ÇANAKKALE, ((DHA)
===================================
ÇANAKKALE’DE 45 KAÇAK GÖÇMEN YAKALANDI
Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinden yasa dışı yollarla Yunanistan’ın Midilli Adası’na geçiş yapmak isteyen Afganistan uyruklu 45 kaçak göçmen yakalandı.
Kuzey Ege Denizi’nde yasa dışı geçişlere karşı mücadeleye devam eden Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri, Ayvacık ilçesi Kadırga burunu mevkii açıklarında lastik botta bir grup kaçak göçmen olduğu bilgisi üzerine harekete geçti. ‘TCSG 61’ Bot Komutanlığı ekiplerince, bölgeye düzenlenen operasyonda lastik bottaki 45 kaçak göçmen yakalandı.
Sahil Güvenlik botuna alınan kaçaklar, Küçükkuyu beldesindeki Sahil Güvenlik Karakolu’na getirildi. Burada yiyecek ve kıyafet yardımı yapılan kaçaklar, işlemlerinin ardından Ayvacık ilçesindeki Yabancıları Geri Gönderme Merkezi’ne teslim edildi.
Görüntü Dökümü
-------------------------
-Kaçakların sahil güvenlik botu ile limana gelmelerinden görüntü.
-Kaçakların bottan inmelerinden görüntü.
-Kaçaklar toplu halde görüntü.
Haber-Kamera: Dilara ERDİNÇ/AYVACIK(Çanakkale), (DHA)
================================
UYUŞTURUCU TİCARETİ ŞÜPHELİSİ ÇİFT, 4 KİLO BONZAİ İLE YAKALANDI
Bursa'da, uyuşturucu ticareti yaptıkları tespit edilen çift, düzenlenen operasyonla yakalandı. Çiftin evleri ile araçlarında yapılan aramada 4 kilogram bonzai ele geçirildi.
İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube ekipleri, Bursa'ya yüklü miktarda uyuşturucu madde getirileceği istihbaratı üzerine harekete geçti. Yapılan araştırmalar sonunda M.T. ve eşi H.T. takibe alındı. Polis, çiftin evine Kurban Bayramı'nın birinci günü sabahı baskın yaptı. Baskında M.T. ve H.T. yakalanarak, gözaltına alındı. Şüphelilerin ev ve araçlarında yapılan aramada 4 kilogram bonzai ile 1 adet hassas terazi ele geçirildi. Emniyete götürülen şüpheliler, işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Görüntü Dökümü
-------------------------
-Ekiplerin evde arama yapması
-Zanlıların emniyetten çıkarılması
-Zanlıların araca bindirilmesi
-Genel, detay görüntü
Haber-Kamera: İsmail Hakkı SEYMEN/BURSA,(DHA)
==================================
KÜSKÜNLER BARIŞMADAN BAYRAM KUTLAMIYORLAR
Tokat'ın Reşadiye ilçesine bağlı Soğukpınar köyünde 200 yıldır köy sakinleri, bayram öncesi cemevinde toplanarak küskün olan komşuları barıştırıyor.
Reşadiye ilçesine bağlı Soğukpınar köyünde küskünler barışmadan bayram yapılmıyor. 300 nüfuslu köyde yaşayanlar, arife günü akşam namazı sonrası cemevinde toplanıyor. Bayram öncesi küskünler barıştırılıyor. Bayram sabahı ise Soğukpınar Camisinde bayram namazı kılan köy sakinleri, meydanda hep birlikte yemek yiyerek bayramlaşıyor. Bayramlaşma sonrasında köy büyükleri kurbanlarını kesiyor. Köyde bu bayram öncesi küskün olan iki kişi yine aynı yöntemle barıştırıldı. Tarlaya koyun girme meselesi yüzünden 40 gün önce kavga eden köy sakinlerinden Kadir Önder (40) ile Ali Çınar (39) bayram öncesi küskünlerin barıştırıldığı yere davet edildi. Alevi dedesi Mehmet Yüce küskün komşulara "Birbirinizden razı mısınız?" sorusunu yöneltti. Köylülerden Kadir Önder, Ali Çınar'a ait koyunların tarlasına girmesinden dolayı mağdur ve şikayetçi olduğunu söyledi. Alevi dedesi Mehmet Yüce ise Ali Çınar'a, Kadir Önder'in zararının karşılanması gerektiğini belirterek Kurban Bayramı'na küskün girilmemesi isteğini iletti. Bunun üzerine Ali Çınar komşusu Önder'e zararına karşılık 3 koyun vermeyi kabul ederek barıştı.
'BAYRAM GÜNÜNE BARIŞIK BİR ŞEKİLDE GİRİLİR'
Reşadiye Soğukpınar Köyü Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Galip Şengül (53), "Köyümüzün kurulduğu günden bugüne kadar ben bu adeti gördüm. Her bayram arifesinde toplanarak cem yaparız. Cemde küskünler barıştırılır, bayram gününe kimse dargın şekilde girmez. Yaklaşık 200 yıldır köyümüzde bu gelenek devam ediyor" dedi.
'GELENEKLERİMİZİ YAŞAMAK İÇİN HER YIL KÖYÜMÜZE GELİYORUZ'
Bayram namazı sonrası köy meydanında hep birlikte bayram yemeği yediklerini ifade eden Bayram Güvercin ise, "200 yıldır atalarımızdan gelen geleneklerimizi yaşatmaya çalışıyoruz. Köylülerimiz ile birlikte küskünlerimizi barıştırdık. Bayram namazından sonra köy sakinlerimiz ile birlikte bayram kahvaltımızı yaptık. Ben İstanbul'da yaşıyorum. Geleneklerimizi yaşamak için her yıl köyümüze geliyoruz" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-------------------------
-Cemevinde toplanma
-Küskün komşuların çağırılması
-Komşuların barıştırılması
-Camide bayram namazı kılınması
-Toplu bayramlaşma
-Yemek yenilmesi ve kurban kesimi
-Konuşmalar
Haber-Kamera: Fatih YILMAZ/REŞADİYE(Tokat), (DHA)
============================
BALATALARI TUTUŞAN OTOMOBİL YANDI
Düzce'de, balataları tutuşan otomobil alev alev yandı. Yangın itfaiye ekiplerince söndürülürken, otomobil kullanılamaz hale geldi.
Olay sabah saatlerinde, D-655 Karayolu Kurtsuyu mevkiinde meydana geldi. Zonguldak istikametine gitmekte olan Emir Kaçakoğlu idaresindeki 16 P 4282 plakalı otomobilin balataları tutuştu. Durumu fark eden Kaçakoğlu, aracı durdurarak otomobilden indi. Yangını görüp duran diğer sürücüler, alevlere yangın tüpleri ile müdahale etti. Ancak alevler bir anda tüm otomobili sardı. İhbar üzerine olay yerine gelen itfaiye ekibi, yangını söndürdü ancak otomobil kullanılamaz hale geldi.
Olay yerinden geçerken yangını gören ve müdahale eden bir sürücü, "Yangını gördük ve indik. Yangın tüpleri ile müdahale ettik. Ancak söndüremedik. İtfaiye geldi söndürdü" dedi.
Görüntü Dökümü
-------------------------
-Araç yanarken görüntü
-Yangına müdahale eden vatandaşların görüntüsü
-İtfaiye ekiplerinin görüntüsü
-Olayı gören sürücü ile röp ve detylar
HABER-KAMERA: Tezcan SOLMAZ/DÜZCE, (DHA)
=============================
İZMİRLİ SONGÜL EBE, SASON'DA 5 BİN BEBEK DÜNYAYA GETİRDİ
Batman'ın Sason ilçesindeki devlet hastanesinde 16 yıldır ebe olarak görev yapan İzmirli Songül Arslan (40), yaklaşık 5 bin bebek dünyaya getirdi. Songül ebenin adı, çok sayıda kız bebeğe verildi.
İzmir Atatürk Sağlık Meslek Lisesi'nden 1997 yılında ebe olarak mezun olan Songül Arslan'ın ilk görev yeri 32 bin nüfuslu Sason ilçesi oldu. Arslan, Sason'da göreve başladığı 2003'ten bu yana yaklaşık 5 bin bebek dünyaya getirdi. İlçe halkının 'Songül Abla' diye hitap ettiği Songül ebenin adı, dünyaya getirdiği birçok kız bebeğine verildi.
2009 yılında eşinden ayrılan ve 15 yaşındaki oğlu Kadir Berkay Çepçi ile yaşayan Songül Arslan, "Sason'un ismi bana ilginç gelmişti. Coğrafi yapısı zor bir ilçeydi, bilerek burayı seçtim. İlk atamam Tekevler Sağlık Evi'ne çıkmıştı. Sağlık evi kapalı olduğu için Sason Devlet Hastanesi'nde görevlendirildim. O günden beri buradayım. İşimi severek yapıyorum. Sason'un tüm köy ve mezralarını avucumun içi gibi biliyorum. Özellikle kış mevsiminde zor koşullarda çalışıyoruz. Ulaşımı güçlükle yapılan köy ve mezralardaki hamile kadınların yardımına koşuyorum" dedi.
'ANNEMİN ÖLDÜĞÜ AN, DOĞUM İÇİN HASTAYA GİTTİM'
78 yaşındaki annesi Azime Arslan'ı kaybettiği gün, doğuma gitmek zorunda kalan bu nedenle de cenaze törenini bir gün erteleyen Arslan, şunları söyledi:
"İki yıl önce annemin vefatı beni üzdü. Acil hasta haberini aldığım köye gittim. Ertesi gün Diyarbakır'dan uçakla İzmir'e gittim. Annemin cenaze töreni benim için bir gün sonrasına ertelendi. Burada acı tatlı günlerim oldu. Müdahale ettiğim doğum vakalarında kız çocuklarına genelde ismimi verenler var. Onlara son çocukları olmasın diye başka isimler öneriyorum. Genelde beni dinliyorlar ve istediği isimleri çocuklarına veriyorlar. Burada mutluyum, Sason'dan ayrılmaya niyetim yok."
'ÖRNEK BİR SAĞLIKÇI'
Sason Belediye Başkanı Muzaffer Arslan da Songül Arslan'ın yıllardır büyük fedakarlıkla görev yaptığını belirterek, "Songül hanım artık bizden biri. Herkes ona 'Songül Abla' olarak hitap ediyor. Kendisi örnek alınacak bir sağlık çalışına. İlçemizde böylesi bir sağlık çalışanının olması bizim için büyük bir şans" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-------------------------
-Songül Arslan'ın hastalarla ilgilenmesi
-Hastaneden görüntü
-Songül Arslan ile röportaj
-Belediye Başkanı ile röportaj
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Arif ARSLAN-Reşat YİĞİZ/SASON(Batman), (DHA)
=======================================================
SU ALTINDA EL ÖPTÜRÜP DENİZ DİBİNDE BULDUĞU PARAYI ARKADAŞINA VERDİ
Antalya Konyaaltı'nda dalış sırasında deniz tabanında 20 lira bulan genç, kendisiyle birlikte dalış yapan arkadaşına su altında elini öptürüp parayı da bayram harçlığı olarak verdi. Antalya'da hava sıcaklığının 41 dereceye ulaştığı Kurban Bayramı'nın ilk günü, yerli ve yabancı turistler serinlemek için Konyaaltı Plajları, su parkları ve havuzları doldururken, kimileri de serinliği su altında aradı. Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi'nde İş Güvenliği konusunda yüksek lisans yapan Kemal Gökoğlu (29) ile aynı üniversitenin Ziraat Fakültesi üçüncü sınıf öğrencisi Ahmet Refik(22), serinliği su altında arayanlar arasındaydı. Aynı zamanda Akdeniz Üniversitesi Sualtı Topluluğu üyesi olan gençlere, grubun diğer üyeleri de eşlik etti.
Kurban Bayramı'nın ilk günü sabah saatlerinde Konyaaltı'nda dalış yapan gençler bir yandan su altının güzelliklerini video ve fotoğrafla ölümsüzleşitirirken diğer yandan kentin yakıcı ve bunaltıcı havasından uzaklaşmış oldu. Dalış yapan gençlerden Kemal Gökoğlu, deniz dibinde 20 TL görünce uzanıp aldı. Kendisi gibi dalıcı olan arkadaşı Ahmet Refik'e önce el öptüren Gökoğlu, sonra da bulduğu parayı bayram harçlığı olarak verdi. Arkadaşları tarafından görüntülenen bu anlar, gençlere bayram anısı oldu.
Görüntü Dökümü
-------------------------
- Kemal Gökoğlu ve Ahmet Refik'in su altı görüntü
- İki dalış yaparken
- Kemal Gökoğlu'nun arkadaşına elini öptürmesi
- Kemal Gökoğlu'nun arkadaşına parayı vermesi
Haber: Selma KUNAR- Kamera: Antalya-DHA
=========================================
ANNE, BABA VE 2 ÇOCUĞU MUSİKİ KOROSU KURDU
Isparta'da musiki tutkunu Cengiz Önder (40) bu tutkusunu önce çocuklarına ardından 18 yıllık eşine de sevdirince ortaya musiki ailesi çıktı. Ut, keman, kanun ve deften oluşan enstrümanları çalan Önder ailesi kurdukları koroyla 1 yıldır sahneye çıkıyor ve bu şekilde geçimini sağlıyor.
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) İlahiyat Fakültesi mezunu olan ve Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde tasavvuf musikisi üzerine yüksek lisans yapan Cengiz Önder, eşi Naciye (40), çocukları Ayşe (16) ve Cihan (11) ile kurduğu 'Ailem Musiki Korosu' ile kültürel faaliyetler ve özel gecelerde program yaparak hayatını kazanmaya başladı. Her akşam en az 1 saat evde musiki çalışması yapan ve şu ana kadar 100 kadar repertuvar oluşturan aile ilahi, tasavvuf musikisi ve Türk Sanat Müziği üzerine çalışma yapıyor.
1 YILDIR SAHNEYE ÇIKIYORLAR
Cengiz Önder enstrüman olarak ut çalarken grubun solistliğini de yapıyor. İlahiyat Fakültesi mezunu olan eşi Naciye Önder ise ev işlerinin yanı sıra gruba defle eşlik ediyor. Tahsilini yazılım mühendisliği üzerine yapmak isteyen lise öğrencisi Ayşe Önder kemancı. Ortaokulda öğrenim gören Cihan ise grubun kanunisi olarak görev yapıyor. Ailem Musiki Korosu son 1 yıldır sahneye çıktıkları kültürel etkinliklerden elde ettikleriyle geçiniyor.
'UDA KARŞI BİR SEMPATİM VARDI'
Cengiz Önder, lise yıllarını İstanbul'da geçirdiğini ve hafızlık eğitimi aldığı o yıllarda ilahi söyleyerek müzik kulağına sahip olduğunu belirterek, Isparta'nın Sütçüler ilçesine bağlı Şeyhler köyünde oturan babasının kulaktan dolma bilgilerle bağlama çalmayı öğrendiğini ve geniş bir repertuvara sahip olduğunu bu yeteneğinin babadan gelmiş olabileceğini anlattı. İstanbul'da gençlik yıllarında başlayan müzik tutkusunun devam ettiğini ve üniversite tahsili için Isparta'ya döndüğünü belirten Cengiz Önder, enstrümanlardan en çok uda ilgi duyduğunu ve üniversitede hocası Erdoğan Ateş'ten bu alanda eğitim aldığını aktardı.
'ÇOCUKLARIMA MÜZİKLE NASİHATI YEĞLEDİM'
Her fırsatta müziğe olan ilgisini dile getiren Cengiz Önder, çocukları büyümeye başlayınca onlara da bu sevgiyi aşılamaya başladığını kaydederek, "Çocuklarıma hayatı öğretirken bunu sözle değil de o şarkıların dizelerindeki güzel sözlerle öğretmeyi daha uygun bulup önce kızım Ayşe ile eğitime başladım. Ayşe, enstrümanlardan en çok kemanı beğendi ve dostlarımızın sayesiyle keman eğitimine başladık. Kısa sürede öğrendi. Ardından oğlum Cihan bir enstrümanı taşıyacak fiziki yapıya ulaşınca onu da kanuni olması yönünde yönlendirdim. Baba oğul kanun dersleri aldık ve başarılı da olduk. Bir müzik grubu olabilmemiz için ritim eksiğimiz vardı. Ben ritim sazı alıp koydum ve eşimi de bu işe kanalize ettim. Eşim de kısa sürede bunu başardı ve biz ailem müzik grubunu böylelikle oluşturmuş olduk" dedi.
'MÜZİĞİ HOBİ OLARAK İCRA EDECEĞİM'
Ayşe Önder, ailesinden kopacağı güne kadar bu işi devam ettireceğini, sonrasında ise sadece hobi olarak müzikle ilgilenmeyi düşündüğünü aktardı. Cihan Önder, ileride müzikle uğraşmayı planladığından söz ederek, konservatuvara gitmek istediğini söyledi.
HEM EV İŞİ HEM MÜZİK
Naciye Önder de bir yandan ev işleri diğer yandan KPSS hazırlıkları ile oldukça yoğun bir tempoya rağmen müzik çalışmalarını hiç aksatmadığını söyledi. Henüz pek tanınmadıkları için dolu dolu programları olmadığından bahseden Naciye Önder, evin geçimini şimdilik müzik yaparak sağladıklarını, ileride KPSS'de iyi bir puan alarak sabit geliri olan bir işe yerleşmek istediğini de ifade etti.
Görüntü Dökümü
-------------------------
- Detay görüntüler
- Aile bireylerinin kitap okuma ders çalışma görüntüleri
- Sazların akort edilmesi
- İlahi ve sanat müziği eserleri seslendirme
- Cengiz Önder röportaj
- Ayşe Önder röportaj
- Cihan Önder röportaj
- Naciye Önder röportaj
HABER- KAMERA: Nurettin ARKAN/ISPARTA, (DHA)
==========================================