DHA YURT BÜLTENİ-6

1)KAZDAĞLARI’NDA 7 ASIRLIK HIDIRELLEZ GELENEĞİ BALIKESİR'de, Kazdağları eteklerinde bulunan kırsal mahallelerde Hıdırellez etkinlikleri kapsamında dilekler kağıtlara yazılıp, gül dallarına asıldı.

1)KAZDAĞLARI’NDA 7 ASIRLIK HIDIRELLEZ GELENEĞİ

BALIKESİR'de, Kazdağları eteklerinde bulunan kırsal mahallelerde Hıdırellez etkinlikleri kapsamında dilekler kağıtlara yazılıp, gül dallarına asıldı. Evlenmek isteyenler yüzüklerini koydu. Kırsal Hacıaslanlar Mahallesi Muhtarı Ali Tuzlu, toplum olarak birlikte olmak için Hıdırellez önemli olduğunu belirterek, örf ve adetlerini sürdüreceklerini söyledi.
Edremit İlçesi'ndeki, Kazdağları'nın eteklerinde bulunan kırsal mahallelerde 7 asırlık Hıdırellez gelenekleri devam ediyor. İl ve ilçe merkezinde gelenek deniz, göl ve çay kenarlarında dilek tutularak yaşatılırken, kırsal mahallelerde ise şenlik havasında kutlanıyor. Kırsal mahallelerde renkli görüntülere sahne olan 7 asırlık hıdırellez geleneğinde okuyanlar iyi bir iş sahibi olmak ve para kazanmak için resimler çizerek, gül dalına astı. Kendisine hayırlı bir kısmet arzusunda olanlar evlerinin bahçesinde gül ağaçlarının dalına yüzüklerini astı. Edremit’e bağlı kırsal Hacıaslanlar Mahalle Muhtarı Ali Tuzlu (68), Hıdırellez geleneklerinin kendileri için vazgeçilmez olduğunu belirterek, “Hıdırellez bizleri bir arada tutan günlerden biridir. Etkinliklere herkes katılır, burada barışlar olur. Gençler bir araya gelir. Oyunlar oynanır, yemekler yenir. Küsler barışır. İlk aşklar burada başlardı, sevenler birbirine açılır, semahlar dönülür. Damlardaki hayvanların yularları çözülür o gün serbest bırakılır. Evlerin kapıları ardına kadar açılır ve herkes istediği çiçeklerle kapılarını süslerö dedi.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
------------------------
-Dileklerin çizilmesi ve gül dallarına asılmasından detaylar
-Muhtar Ali Tuzlu Röp
-Hıdırellez etkinliklerinden detaylar

Haber-Kamera: Fatih Emrah ERDOĞAN / EDREMİT(Balıkesir), (DHA)
Süre: 6dk Boyut: 398Mb

=======================================================

2)AYNI KADERİ PAYLAŞTIKLARI AŞIK VEYSEL'İN İZİNDEN GİDİYORLAR

ADIYAMAN'ın Gölbaşı ilçesinde yaşayan görme engelli Kamil (56) ve Nejla Tezerdi (51) çifti ünlü halk ozanı Aşık Veysel'in izinden gidiyor. Aşık Veysel'i dinleyerek ilham alıp saza, söze başlayan Kamil Tezerdi, bir konser sırasında tanışıp evlendiği kendisi gibi görme engelli 27 yıllık eşiyle birlikte sanatını icra ediyor. Adıyaman'ın Gölbaşı ilçesine bağlı Savran köyünde yaşayan 2 çocuk sahibi görme engelli Kamil-Nejla Tezerdi çifti ünlü halk ozanı Aşık Veysel'i örnek aldı. 3 aylıkken geçirdiği menenjit hastalığı sonucu gözlerini kaybeden Kamil Tezerdi, radyodan dinlediği Aşık Veysel türküleri ile müziğe merak saldı. Aşık Veysel'in de görme engelli olmasına karşın bağlama çalmasını merak eden Tezerdi, 15 yaşındayken onu örnek alarak saz alarak çalıştı. Kendini geliştirerek hem kendi şiirlerini yazmaya, hem de bunları seslendirmeye başladı. 1989 yılında Şanlıurfa'da düzenlenen bir konserde tanıştığı kendisi gibi görme engelli eşi Nejla Tezerdi ile 2 yıl sonra evlendi. Kendi eserlerini yazıp seslendiren görme engelli çift birlikte konserlere gidiyor. 27 yıldır evli olan Tezerdi çifti bir süre önce Sivas'ın Suşehri ilçesinde kızları Müzik Öğretmeni Didar Takalak’ın da eğitim verdiği Fen Lisesi'nde Aşık Veysel'i anmak için düzenlenen programa katıldı. Aşık Veysel'in izinden giden Kamil Tezerdi 'Aşık Garip', eşi Nejla Tezerdi ise 'Aşık Mihrumah Garip' mahlasını kullanıyor.

Reklam
Reklam

'HAYATIM ÇOK ZORLUKLARLA GEÇTİ'
Küçük yaşta gözlerini kaybettiğini söyleyen Kamil Tezerdi, "Annem hastalanıp hastaneye yatınca ben de hastalanmışım. Ama benim hasta olduğumu kimse anlamamış. Menenjit hastalığı geçirmişim. Bunu doktorlar sonradan tespit etmişler. Gözümün sinir damarlarını yok etmiş. Daha sonra kendimi bildim bileli görmüyorum. Müzikle uğraşmaya başladım. Eskiden plakları dinlerdim. Bir plağı dinlerdim ve kapatırdı komşular derlerdi ki 'hadi Kamil sen söyle' bir defa dinleyince onu hemen ezberlerdim. Hayatım çok zorluklarla geçti. Sonra 15 yaşında bir saz alabildik. Sağolsun Ali Yıldız isminde bir usta bana saz hediye etti. Onunla saz çalmaya başladım. Düz çalıyordum, bağlamayı bilmiyordum. Sonra öğretmen bir dayım vardı. O bizim köye öğretmen olarak atanmıştı. O bana bağlamayı birkaç defa gösterdi. Gerisini daha sonra ben kendim öğrendim. Bağlama ile çalıp söylemeye başladım. O zamanlar şiir yazamıyordum. Aşıklık geleneğinde biliyorsunuz 'bir yerden dolu alma' diye bir anlatım vardır. Ben de aynı pirden dolumu aldım. Yazmaya başladım. O günden beri de hayatım devam ediyor" dedi.

Reklam
Reklam

'AŞIK VEYSEL'DEN ÇOK FAYDALANDIM'
Aşık Veysel'i anma programına katılmak için Sivas'a geldiklerini belirten Tezerdi, "29 yaşıma gelince eşim Nejla hanımla evlendim. Aşık Veysel'i anma programına katılmak için geldik. Aşık Veysel babayı küçükken radyolardan dinlerdim. Aşık Veysel'den türküler olacak deyince, tabi o zaman köyde herkeste radyo da bulunmuyordu. Bir komşunun evine gider hangi saatse o saatte Aşık Veysel'in türkülerini saat kaç olursa olsun dinlerdim. Ondan çok esinlendim. Çünkü aynı kaderi paylaşıyoruz. Merak ederdim, görmeyen bir insan nasıl bağlama çalar söyler diye. Sonra tabi biz de alıştık. Ondan çok faydalandım. Onun yürüdüğü izden yürümeye çalıştım. Hala da onu gönlümde yaşatmaya çalışıyorum" diye konuştu.

'AŞIK VEYSEL BİZİM KADER ARKADAŞIMIZ'
Küçük yaşta müziğe başladığını söyleyen Nejla Tezerdi ise, "Biz Aşık Dertli Divane sayesinde evlendik. O bizim manevi babamız oldu. Bende küçük yaşta müziğe başladım. Çok dinlerdim müziği. Radyoyu çok dinlerdim. Ben hiçbir eğitim almadım. Radyo dinleyerek kendimi yetiştirdim. Radyo benim bir vazgeçilmezimdi. Müzik benim bir vazgeçilmezimdi. Hala da öyle. Daha sonra belli bir yaşa geldikten sonra görme engelliler derneğinde çalıştım. Sonra da eşimle tanışım evlendim. Eşimle konserlere gidiyoruz. Ozanlık bende sonradan gelişti. Önce sanat müziğine çok meyilliydim. Sanat müziği okurdum. Ben de anadan doğma görme engelliyim. Aşık Veysel'e hayranlığım vardı. Bütün aşıkları severdim ama Aşık Veysel kader arkadaşımız olduğu için biraz daha beni kendine doğru çekmişti. Türkülerinden ilham alırdım. Kendi kendime 'Ben neden Aşık Veysel gibi olmayayım' diye düşünürdüm. Kadın olmam onun gibi olmama engel değil diye düşünürdüm. Onu örnek alırdım. Çocukluğumuz onun türküleriyle geçti. Başka ozanları da dinlerdik ama Aşık Veysel bizim önceliğimiz olurdu. Onu da saygıyla anıyorum" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü:
------------------------
-Çiftin görüntüleri
-Birlikte dolaşmaları
-Saz çalıp türkülerini seslendirmeleri
-Konuşmalar
-Detay

Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI-Bülent TATLI/SUŞEHRİ(Sivas), (DHA)
(482 mb -HD)

=============================================================

3)KİST YERİNE YAĞ BEZESİ ALININCA İKİNCİ DEFA AMELİYAT OLDU

KOCAELİ'nin Başiskele ilçesinde yaşayan Emine Temizel (60) özel bir hastanede olduğu ameliyatta doktorun karaciğerindeki kitle yerine yağ bezesini aldığını iddia ederek, şikayette bulundu. Emine Temizel doktorun ameliyat sonrası kitle olmadığını gördüğünü, yağ bezesini aldığını söylediğini, daha sonra tespit edilen kitlenin Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nde ameliyatla alındığını belirtti. Başiskele'de oturan Emine Temizel, geçen yıl Ağustos ayında ağrıları nedeniyle İzmit'te özel bir hastaneye gitti. Yapılan incelemede karaciğerinde kitle olduğu tespit edildi. Emine Temizel ameliyata alınarak, yağ bezesi alınarak iki gün sonra taburcu edildi. Aralık ayında özel bir hastaneye giden Emine Temizel'in karaciğerinde kist tespit edildi. Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne giden Emine Temizel'in karaciğerindeki kist ameliyatla alındı. Emine Temizel, kist yerine yağ bezesini alan özel hastanedeki doktor hakkında cumhuriyet savcılığına giderek şikayetçi oldu.
Kitleyi almayan doktor hakkında şikayetçi olduğunu söyleyen Emine Temizel, "Bir gün rahatsızlanıp doktora gittim. Doktorum bana, 'Biraz zor yerde ama alırız' dedi. Biz karar verdik ve ameliyat oldum, 'Kitle yoktu yağlanma vardı' dedi. Parçayı aldı patolojiye gönderdi. 2 gün sonra taburcu oldum. Başka bir özel hastaneye gittim, kontrolde kitlenin aynen orada durduğunu söylediler. Bu durum üzerine beni üniversite hastanesine sevk ettiler. Üniversite hastanesinde tekrar ameliyat oldum. Psikolojim tamamen bozuldu, ilaç kullanıyorum. Çok zorluklar çektim hastanelerde. Cumhuriyet Başsavcılığına giderek doktordan şikayetçi oldum" dedi.
Bahadır Temizel eşinin tedavisi için ineğini sattığını belirterek, "Eşim daha öncesinde bağırsak ameliyatı olduğu için güvendiğimiz doktora gittik. Bize, 'Ben ameliyat ederim ama biraz tehlikeli yerde' dedi. Ameliyat olduktan uzun bir süre sonra özel hastaneye gittik, film çekilde ve kitleye hiç dokunulmadığı söylendi. Ben de bunun üzerine tekrar üniversite hastanesine durumumu anlatmak için gittim. Biz şikayet için dilekçe verdik. Ben emekliyim, parayı vermek için 6 bin TL'lik ineğimi 3 bin TL'ye sattım. Eşimin psikolojisi, benim psikolojim bozuldu. Burası özel hastane. Bizi para için ameliyat etti. Şikayetçi olduk" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
----------------------
-Ameliyat olan Emine Temizel ile röp
-Eşi Bahadır Temizel ile röp

(Haber: Ergün AYAZ-Dinçer AKBİR-BAŞİSKELE-DHA