1)ADIYAMAN'DA, TARAFTARLAR DERNEĞİ SOYULDU
Adıyaman'da, faaliyet gösteren Taraftarlar Derneği kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından soyuldu.
Olay, gece saatlerinde Ulucami Mahallesi'nde meydana geldi. Adıyaman Taraftarlar Derneğin görevlileri, binanın kapısının kırık olduğunu görünce durumu polis ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen polis, içeride bulunan futbol malzemeleri ile bazı evrakların çalındığı tespit edildi. Parmak izi araştırması yapan polis, hırsızlık olayını gerçekleştiren kişi ya da kişilerin tespit edilerek yakalanması için çalışma başlattı.
Görüntü Dökümü
-------------------------------
-Dernek binası ve polis ekipleri
-Olay yeri inceleme ekipleri
-Kırılan kapı
-Dernek Başkanı ile röp.
-Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Mahir ALAN-ADIYAMAN-DHA)
======================================================
2)ÖLEN EŞİNİN SÖZÜNÜ UNUTMADI, 64 KİLO VERDİ
ANTALYA'nın Kemer ilçesinde yaşayan Hatice Kızılkaya(48), ölen eşine verdiği sözü tuttu ve 18 ayda 64 kilo verdi. 143 kilodan 79 kiloya düşen Kızılkaya, eşinin mezarını ziyaret ederek, "İsteğin şimdi gerçekleşti" dedi. Ev hanımı Hatice Kızılkaya, 143 kiloya çıkınca çevresindekilerin eleştirilerine maruz kaldı. Eşi Celal Kızılkaya da kilo vermesi konusunda sürekli uyardı. Ancak Hatice Kızılkaya, kilolarıyla yaşamaya devam etti. 2013 yılında eşi ölen Hatice Kızılkaya, yalnız yaşamaya başladı. Psikolojik sorunlar nedeniyle kilo almaya devam eden Kızılkaya'da 2015 yılında şeker, tansiyon ve tiroit hastalıkları ortaya çıktı. Sağlığı tehlikeye giren Hatice Kızılkaya, 2017 yılı ortalarına kadar kendi çabalarıyla 30 kilo verdi.
ÇOCUKLUK ARKADAŞI PROGRAM HAZIRLADI
Bu kez de bilinçsiz kilo kaybı nedeniyle sağlık sorunları yaşayan Kızılkaya, yeniden kilo almaya başladı. Hatice Kızılkaya, çocukluk arkadaşı diyetisyen Gülsen Saydan'dan yardım istedi. Saydan'ın hazırladığı diyet programını uygulayan ve spor yapan Kızılkaya, 18 ayda 64 kilo verdi. 143 kilodan 79 kiloya düşen ve sağlığına kavuşan Hatice Kızılkaya, artık ilaç da kullanmıyor.
EŞİNİN MEZARINI ZİYARET ETTİ
Hatice Kızılkaya, eşinin Kumluca'daki mezarını ziyaret etti. Dua eden Kızılkaya, "İsteğin şimdi gerçekleşti" dedi. Kızılkaya, kilo verdikten sonra güvenini kazandığını belirtti.
Daha önce giydiği pantolonunun bir bacağına şimdi bütün bedeniyle sığdığını anlatan Kızılkaya, "Artık mağazalarda rahatlıkla alışveriş yapıyorum. Birçok kişiye örnek oldum. Kendimle barışık bir insandım. Eşim o zamanlar problem yapıyordu. 'Kilolusun kilo ver' diyordu. Daha çok sağlığımdan endişe duyuyordu. Hiç umursamıyordum. Yemek yemeyi ve yapmayı çok seviyordum. Sağlık sorunum başladıktan sonra diyete başladım. Eşimin ne demek istediğini o zaman anladım. Şu anda 79 kiloyum çok mutluyum" dedi.
64 KİLO VERDİ
Kilo verdikten sonra ilk kez eşinin mezarını ziyaret ettiğini kaydeden Hatice Kızılkaya, "Keşke daha önce kilo verseydim. Sağlık her şeyden önce geliyor. Diyabet ve tansiyon teşhisi konulduğunda diyet yapmaya başladım. Herhangi bir uzmandan yardım almadım. Benim yaptığım diyet çok sağlıksızdı. 30 kilo verdim ama şekerimde ani iniş çıkışlar oldu. Problemler yaşamaya başladım. Diyetisyene gittim. Uyguladığı program ve spor sayesinde 18 ayda 64 kilo verdim ve sağlığıma kavuştum" diye konuştu.
DİYETİSYEN İKNA ETMEK İÇİN 6 AY UĞRAŞTI
Diyetisyen Gülsen Saygan da Hatice Kızılkaya ile 18 aydır çalıştıklarını söyledi. Saygan, "Daha önce 30 kiloyu tek başına sağlıksız bir şekilde verdiği için o sürede hipoglisemiye giriyordu. Farklı sağlık sorunları yaşıyordu. Şu an bu sorunlardan kurtuldu. Kilo vermeye devam ediyoruz. Şimdi doktorumuzun kontrolünde diyabet ve hipertansiyon ilaçlarını bıraktı. Özgüven yetersizliği sorunu kalmadı. Çok mutlu, neşe dolu hayatına devam ediyor" dedi.
Görüntü Dökümü
-------------------
- Hatice Kızılkaya mezarlığa giderken
- Eşinin mezarında dua etmesi
- Röp: Hatice Kızılkaya
- Spor yapması
- Röp: Diyetisyen Gülsen Saygan
- Hatice Kızılkaya'nın eski elbiselerini giyerken
578 MB
Haber: Levent YENİGÜN- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA-DHA)
=====================================================
3)17 YIL SONRA GELEN NAKİL İLE HAYATA TUTUNDU
ANKARA'da böbrek yetmezliği nedeniyle 17 yıl haftanın 3 günü diyalize giren Cafer Karakaş (48), umudunu yitirdiği anda gerçekleşen böbrek nakli ile yeniden hayata sarıldı. Trafik kazasında yaşamını yitiren gencin böbreği nakledilen Karakaş, "Bunca senenin ardından artık böbreğin bulunacağına dair umudum kalmamıştı. Hayatın böyle devam edeceğini düşündüm. Umudum bittiği anda tekrar yeşerdi" dedi.
Evli ve 2 çocuk babası Cafer Karakaş'a, 2002 yılında gittiği hastanede böbrek yetmezliği teşhisi konuldu. 17 yıl haftanın 3 günü diyalize girerek yaşamını sürdüren Karakaş, bu sırada uygun donörün bulunmasını bekledi. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde işçi olarak çalışırken, bir taraftan da hastalıkla mücadele eden Karakaş, nakil için umudunu kaybedince, 3 ay önce emekli oldu. Karakaş'a, emekli olduktan 2 ay sonra trafik kazasında yaşamını yitiren M.T. adlı gencin böbreği nakledildi. Karakaş, Ankara Şehir Hastanesi'nde yapılan operasyonla gerçekleştirilen naklin ardından sağlığına kavuştu.
'UMUDUM KALMAMIŞTI'
Hastanede tedavisi devam eden Cafer Karakaş, 2002 yılından bu yana diyalize girdiğini, 17 yıl nakil için beklediğini söyledi. Önce Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne başvurduklarını; ancak uygun böbrek bulunamadığını anlatan Karakaş, "Çok zor yıllar geçirdim. Eve gelince hemen yatmak istiyordum. Sonra baktım ki bu şekilde çalışamıyorum, böbrek de bulunamıyor, emekli oldum, 2 ay sonra da nakil oldum. Bunca senenin ardından zaten artık böbreğin bulunacağına dair benim umudum kalmamıştı. Hayatın böyle devam edeceğini düşündüm. Umudum bittiği anda tekrar yeşerdi, bu çok güzel bir şey. Şimdi gayet iyiyim. Kontrollerim devam ediyor. Böbreği nakledilen kişinin kazada yaşamını yitirdiğini öğrendim. Aileye başsağlığı, sabır diliyorum, çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.
'EŞİMİN ERTESİ GÜN ÖLECEĞİNİ SANIYORDUM'
Şehri Karakaş (38) ise evlendikten hemen sonra eşinin hasta olduğunu öğrendiklerini söyleyerek, "Yeni evliydik, ilk hastalığı duyduğumuzda çok yıkıcı olmuştu. Eşimin 2 günde bir diyalize girmesi gerektiği için eve geldiği zaman yorgun geliyordu ve bunun stresi bizlere oluyordu. Evimizde bir neşemiz yoktu. Bir yere gitmek istesek eşim gelemiyordu, çocuklarım ve ben o ortamda yalnız kalıyorduk. Ben eşimin ertesi gün öleceğini sanıyordum. Açıkçası hep onun acısıyla yaşıyordum. Ama bir süre sonra onunla yaşamayı öğreniyorsunuz, bunu hayat size öğretiyor. Bir ümidimiz kalmamıştı. Biz bununla yaşamaya alışmıştık. Bu bizi hayatın tüm alanında etkiledi. İlk 'böbrek bulundu' telefonunu aldığımda, 'olabilir mi' diye düşündük, inanamadık. Şimdi hala inanamıyoruz. Şimdi kontrollerimiz devam ediyor. İnşallah çok daha iyi olacağız" dedi.
Ankara Şehir Hastanesi Böbrek Nakli Sorumlu Uzmanı Erkan Ölçücüoğlu, Cafer Karakaş'ın başarılı bir operasyon geçirdiğini, sağlık durumunun iyi olduğunu söyleyerek, "Organ bekleme sırası ülkemizde her geçen gün artıyor. Bu duyarlılığı arttırmak için çaba sarf ediyoruz" dedi.
Görüntü Dökümü
-------------------
-Hastaneden detaylar
-Cafer Karakaş ile röp.
-Şehri Karakaş ile röp.
-Doktor Ölçücüoğlu ile röp.
Haber-Kamera: Kaan ULU/ANKARA, (DHA)
=====================================================
AĞAÇ YEDİUYURU RAHATSIZ OLMASIN DİYE EVE GİRMİYOR
Zonguldak'ın Alaplı İlçesi Yenidoğanlar köyünde oturan Recep Akman, fındık bahçesindeki dağ evine yuva yapan koruma altındaki nadir görülen ağaç yediuyuruna gözü gibi bakıyor. Hayvan rahatsız olmasın diye dağ evini çok fazla kullanmadıklarını anlatan Recep Akman, "Geçen yıl ve bu yıl 4'er yavrusu oldu. Burada bizimle yaşamını sürdürüyor" dedi.
Türkiye'de koruma altına alınan kemirgen türler arasında yer alan ve görenlerin sincap ya da fare sandığı ender görülen ağaç yediuyuru, Zonguldak'ın Alaplı ilçesi Yenidoğanlar Köyünde Recep Akman'a ait dağ evine geçen yıl yuva yaptı. Recep Akman, önce fare sandığı hayvanın nadir görülen ağaç yediuyuru olduğunu görünce şaşırdı. Tavana yuva yapan hayvanın rahatsız olmaması için evini kullanmamaya başlayan Recep Akman, sadece hayvanı kontrol için eve gitmeye başladı. Üremesi için rahat bir ortamın olması gereken ağaç yediuyuru, Recep Akman'ın dikkati sayesinde geçen yıl ve bu yıl 4'er yavru doğurdu. Yavruları büyüyerek ayrılsa da geçen yıl gelen ağaç yediuyurunun evin etrafından ayılmadığını anlatan Recep Akman, şöyle dedi:
"Fındık bahçesini içinde ahşaptan bir dağ evimiz var. Buraya fındık sezonu öncesi geliriz. Geçen yıl geldiğimde fareye benzettiğim bir kemirgen türüne rastladım. Uzaklaştırmak istedim. Ancak kuyruğunu farklı olduğunu görünce internette araştırma yaptım. Ülkemizde ender görülen yediuyur olduğunu gördüm. Geçen yıl ve bu yıl 4'er yavrusu oldu. Burada doğal ortamında yaşıyor. Ağaçlara çıkıyor. Bazen evin içine giriyor. Bizleri izliyor. Yanımıza kadar geliyor. Fındık veriyoruz. Burada bizimle doğal bir ortamda yaşamını sürdürüyor.ö
Görüntü Dökümü
-Yediuyuru pat-pat kasasında dolaşması
-Ağaca çıkması ve dolaşması
-Detaylar
-Recep Akman konuşması
Haber-Kamera: Cem SÜRMENELİ/ZONGULDAK,(DHA)
====================================
YARALI KIZIL GEYİK YAVRUSU TEDAVİYE ALINDI
Afyonkarahisar- Eskişehir kırsalında ön sağ ayağından yaralı bulunan kızıl geyik yavrusu Afyon Kocatepe Üniversitesi Yaban Hayatını Kurtarma Rehabilitasyon Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde (AKÜREM) tedaviye alındı.
Afyonkarahisar- Eskişehir kırsalında 20 Temmuz günü vatandaşlar tarafından yaralı halde bulunan kızıl geyik yavrusu AKÜREM'e getirildi. Ön sağ ayağında çıkık olduğu tespit edilen yavrunun ayağı bandajla sarıldı. Tedavisi ve beslenmesi devam eden geyik yavrusunun sağlığına kavuştuğunda doğal yaşam alanına bırakılacağı bildirildi.
'TEDAVİSİNE DEVAM EDİLECEK'
AKÜREM Müdürü Doç. Dr. Emine Hesna Kandır, kızıl geyik yavrusunun tedavisiyle ilgili bilgiler verdi. Daha önce de kızıl geyik tedavi ederek doğaya bıraktıklarını anlatan Doç. Dr. Kandır, "Kızıl geyik yavrumuz Afyonkarahisar- Eskişehir kırsalında bulundu. Ön sağ ayağında çıkık söz konusu. Tedavisi yapılıp, bandaja alındı. Bir süre bizimle beraber tedavi süreci ve bakımı, beslenmesi devam edecek" dedi.
'DAHA FAZLA VAKAYLA KARŞILAŞMAKTAN ENDİŞELENİYORUZ'
3 yıldır yaban hayatıyla ilgilendiklerini anlatan Doç. Dr. Emine Hesna Kandır, "Her yıl genelde 2 geyik yavrusu 1 dişi, 1 erkek olmak üzere büyütüp, doğaya salıyorduk. Fakat bu yıl gelen yavrularda problemler fazla. Sadece 1 yavru annesinden ayrıldığı için bir şekilde geldi merkezimize. Diğerleri ise genelde köpek saldırısı ya da insandan kaçarken travma ya da başka travmatik sebeplerle merkezimize getirildi. Bu da gösteriyor ki aslında bu sene yaban hayatıyla insan çatışması daha yoğun olarak seyrediyor. Bunun sebebi de insanla yaban hayatlarının çok yakınlaşması. Yaban hayvanlarının habitatlarının daralması ve insan baskısının yoğun olmasıdır. Böyle giderse seneye daha fazla vakayla karşılaşmaktan endişeleniyoruz. Bu nedenle bir an önce özellikle yaban hayvanlarının sınırlarının net olarak belirlenerek insan baskısının o bölgelerden uzaklaştırılması ve hayvanlara daha geniş, daha ferah yaşam alanların bırakılması nesillerin devamlılığı için önem arz edecek" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
- Yaralı kızıl geyikten detay
- Görevliler geyikle ilgilenirken detay
- Kızıl geyik beslenirken detay
- Genel detaylar
- Müdür Kandır'ın konuşması
HABER- KAMERA: Satılmış AKKAŞ/AFYONKARAHİSAR, (DHA)
====================================
BURSA'DA UYUŞTURUCU OPERASYONU
Bursa'nın Karacabey ilçesinde drone destekli düzenlenen uyuşturucu operasyonunda 21 bin 957 kök Hint keneviri ile 3 kilo 806 gram kubar esrar ele geçirildi.
İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, uyuşturucuyla mücadele çalışmaları kapsamında çalışma başlattı. Canbalı Mahallesi Parçaboyu mevkiinde drone ile yapılan kontrollerde B.U.'ya ait mısır tarlasında kurumaya bırakılmış uyuşturucu madde tespit edildi. Düzenlenen operasyonda, tarlada kurumaya bırakılmış 3 kilo 806 gram kubar esrar ile 21 bin 957 kök Hint keneviri ele geçirildi.
Ekipler, kubar esrara el koyarken, Hint keneviri bitkisi ise yerinde imha edildi. Tarla sahibi B.U.'yu yakalamak için çalışmalar sürüyor.
Görüntü Dökümü
----------------------------
-Ekiplerin inceleme yaptığı bölgenin havadan görüntüsü
-Ele geçirilen uyuşturucu maddelerin sergilenmesi (fotoğraf)
Haber-Kamera: İsmail Hakkı SEYMEN/BURSA,(DHA)
====================================
ANTALYA'DA SICAK BUNALTTI, SU PARKLARI DOLDU
Antalya'nın Kemer ilçesinde sıcak havadan bunalan tatilciler sahilde ve su parklarında serinlemeye çalıştı.
Hava sıcaklığının 38, deniz suyu sıcaklığının 28 derece, nem oranının ise yüzde 65 kaydedildiği Kemer'de, sıcaktan bunalan yerli ve yabancı turistler, plaj ve su parklarında serinliyor. Kiriş Mahallesi'ndeki DoluSu Parkı, sıcaktan bunalan tatilcilerle doldu. Tatilciler burada hem serinledi hem de düzenlenen aktivitelerle keyifli anlar yaşadı. Kaydıraklardan kayan turistler, özellikle 'kay-uç' isimli kaydırakta heyecan dolu anlar yaşıyor. Denizkızı gösterisinin yanı sıra Türkiye Flyboard 2017 ve 2018 Pro Klasmanı Şampiyonu Doğukan Çelik de dalga havuzunda yaptığı şovlarla tatilcilere görsel şölen yaşatıyor.
Rusya'nın St. Petersburg şehrinde tatil için arkadaşlarıyla Kemer'e gelen öğretmen Yevgeniya Neparidze (22), "Antalya çok hoşumuza gidiyor. Bu su parkını da çok beğendik. Denizkızı şovu çok etkileyiciydi. 3'üncü kez Antalya'ya geliyorum. Deniz çok temiz. Güneş ve hava sıcaklığı harika. Türk yemeklerini çok seviyorum" dedi.
St.Petersburg'dan 2'nci kez tatil için geldiğini anlatan Dr. Valeria Smirnova (25) ise "Burada gerçekten çok güzel bir hava var. Kemer'de dağlar ve denizin yakın olması da çok güzel bir görüntü. Su parkını ise hep eğlenmek hem de serinlemek tercih ediyoruz" diye konuştu.
Türkiye'de tek olan kay-uç kayağını kullanan ve havada taklalar atarak havuza girmeyi başaran üniversite öğrencisi Maksim Sokolof (18) de "Türkiye de birçok defa bulundum. Bu parktan da çok hoşlanıyorum. Çünkü ekstrem olan aktiviteleri seviyorum ve burada da kay-uç var" dedi.
DoluSu Parkı işletme müdürü Erhan Okçan hava sıcaklığının 38 derece üzerine çıkmasıyla insanların serinlemek için parka akın ettiğini söyledi. Kemer'deki tek su parkı olduklarını kaydeden Okçan, "Misafirlerimiz için çeşitli aktiviteler yapıyoruz. Bunlardan bir tanesi flyboard şovumuz, bunun yanı sıra hem kaydıraklarımız var hem de Türkiye'de tek kay-uç kaydırağımız var. Kay-uç kaydırağında 7 metre havaya sıçrayarak havuza iniyorlar. Misafirlerimiz hem adrenalin dolu anlar yaşıyor hem de serinliyor" dedi.
Görüntü Dökümü
----------------------------
Akan su altında serinleyen Rus turist ve turistlerden detaylar
Kaydıraktan kayan yerli turistler
Havuzun içinde kokteyl içen turistler
Kaydıraktan kayan turistler
Yevgeniya Neparidze röportaj (Rusça)
Kaydıraktan kayan yerli turist
Valeria Smirnova röportaj (Rusça)
Kay-uç kaydırağından kayanlar detay
Maksim Sokolof röportaj (Rusça)
Kay-Uç'tan kayan yerli turist
Dj detay
Flyboard gösterisi ve izleyenlerden detaylar
Erhan Okçan röportaj
Dalga havuzundan detay
Levent YENİGÜN/KEMER (Antalya), (DHA)
====================================