1 - Şehit çocukları Gelibolu Yarımadası'nda
TÜRK Silahlı Kuvvetleri (TSK) Mehmetçik Vakfı'nın düzenlediği kültür gezisi kapsamında Türkiye'nin değişik kentlerinden gelen şehit erbaş ve erlerin üniversitede okuyan çocukları, Gelibolu Yarımadası Tarihi Alanı'nı gezdi. Şehitlikleri ziyaret eden şehit çocukları, yoğun duygular yaşadı.
Mehmetçik Vakfı'nın bu yıl Ankara'dan başlattığı kültür gezisi kapsamında Eskişehir ve Bursa'ya götürülen 70 şehit çocuğu, bu sabah Çanakkale'ye geldi. Gelibolu Yarımadası Tarihi Alanı'nda ilk olarak Şehitler Abidesi'ni ziyaret eden şehit çocuklarına, uzman rehberler tarafından Çanakkale Savaşları ve bölge hakkında bilgi verildi. Burada sembolik şehitlik ve meçhul asker anıt mezarını ziyaret edip, dua eden şehit çocukları, Çanakkale Savaşları kahramanlıklarını anlatan Atatürk Anıtı’nın da bulunduğu rölyefler ve Şehitler Abidesi önünde hatıra fotoğrafı çektirdi.
Mehmetçik Vakfı Yardımlar Müdürü emekli albay Mesut Genç, bu yıl kültür gezilerinin 10'uncusunu düzenlediklerini belirterek, "2018 kültür gezimize değişik illerinden şehit erbaş ve erlerimizin üniversitede okuyan çocukları katılıyor. Gezimize toplam 70 öğrenciyle birlikte 9 Temmuz tarihinde Ankara'dan başladık. İlk olarak Anıtkabir'i ziyaret ettik. Öğrenciler, Vakfımız ile ilgili bilgilendirildi. Eskişehir ve Bursa gezimizin ardından Çanakkale'ye geldik. Şuanda Gelibolu Yarımadası'ndaki ziyaretlerimizi gerçekleştiriyoruz. Atamızın huzurunda olmaktan dolayı çok mutluyuz" dedi.
Geziye katılan öğrencilerden Beyza Nur Aydın ise burada bulundukları için Mehmetçik Vakfı’na teşekkür ederken, "Bu duyguları yaşamak çok güzel. Rehberler eşliğinde burayı gezerek bilmediğimiz yeni bilgiler edindik. Buranın duygu yoğunluğu hepimizi çok etkiledi. Burada olmaktan dolayı gurur duyuyoruz. Atalarımızın yaşadıklarını dinlemek bizi sorumluluklarımız konusunda daha fazla bilinçlendirdi. İyi ki buraya geldik" diye konuştu.
Bir diğer öğrenci Emre Nurbay Öztürk de Gelibolu Yarımadası’nda şehitlerin huzurunda bulunmanın çok güzel bir duygu olduğunu ifade etti. Öztürk, "Mehmetçik Vakfına bu duyguları bize yaşattıkları için çok teşekkür ediyoruz. Onların bizlere bıraktıkları bu toprakları sonuna kadar savunacağız. Gençler olarak sahip çıkacağız" dedi.
Öğrenciler, yarın da Troya Antik Kenti'ni ziyaret ederek, Çanakkale programını tamamlayacak.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Şehit çocuklarının Şehitler Abidesi'ni ziyaretinden genel ve detay görüntüler.
Emekli Albay Mesut Genç ile röp.
Beyza Nur Aydın ile röp.
Emre Nurbay Öztürk ile röp.
Haber-Kamera: Burak GEZEN/ÇANAKKALE, (DHA)
Görüntü: HD - 451 MB
=================
2 - Japonya'dan kızı istedi, Denizli'de düğünle evlendi
DENİZLİ'de yaşayan 30 yaşındaki Tahsin Serçal'ın, 3 yıl önce turist olarak gittiği Japonya'da tanıştığı 24 yaşındaki Japon Seika Aikawa ile başlayan arkadaşlığı, kısa sürede aşka dönüştü. Evlenmeye karar veren Serçal, Japonya'da Türk geleneklerine göre önce Aikawa'yı ailesinden istedi, ardından Denizli'ye gelen çift, Türk geleneklerine göre yapılan düğünle evlendi.
Pamukkale ilçesinde yaşayan Tahsin Serçal, 3 yıl önce akrabasının yaşadığı Japonya'ya tatil için gitti. Japonya'nın Tokyo kentinde gezerken, bir Türk restoranında oturan Serçal, burada kendisi gibi müşteri olan Japon Seika Aikawa ile tanıştı. Bir kaplıca tesisinde çalışan Aikawa ile Serçal'ın bir kahve ile başlayan arkadaşlığı kısa sürede aşka dönüştü. Evlenmeye karar veren Serçal, ilk olarak Türk geleneklerine göre Aikawa'nın evine giderek, evlenmek için ailesinden istedi. Ailenin kabul etmesinin ardından çift düğün hazırlarına başladı. Denizli'ye gelen Serçal ve Aikawa için bir düğün salonunda düğün yapıldı. Düğünde Serçal'ın ailesi ile yan yana duran Aikawa'nın ailesi davetlileri karşıladı. Salona alkışlar eşliğinde giren damat Serçal ile gelin Aikawa ilk dansı yaptıktan sonra Japonya'dan gelen davetliler ile Serçal ailesini yakınları gece boyunca eğlendi.
Tahsin Serçal, Japonya'da tanıştığı Seika Aiwaka'yı ailesinden istediğini belirterek, "Teyzemin oğlunun davetiyle Japonya'ya tatile gitmiştim. Bir restoranda otururken, Seika Aikawa ile bakışıp, ardından tanıştık. Bir kahveyle başlayan arkadaşlığımız aşka dönüştü ve evlenmeye karar verdik Önce ailesinden istedim. Ardından Türk geleneklerine göre yaptığımız düğünle evlendik. O da Türkiye'ye geldiği için çok mutlu oldu" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Serçal ve Aikawa ailelerinin davetlileri karşılaması
-Tahsin Serçal ile röp.
-Gelin ve damadın salona gelmesi
-Çiftin salonda dans edip eğlenmesi
3 - Kavgada bacağından vuruldu
KONYA'nın Ereğli ilçesinde Ali Han Kuru (20), daha önce tartıştığı Mert Salim A. (18) tarafından çalıştığı gofret imalathanesinde tabancayla bacağından vuruldu.
Olay, saat 10.30 sıralarında Selçuklu Mahallesi 90254 Sokak'ta meydana geldi. Mert Salim A., daha önce tartıştığı Ali Han Kuru ile konuşmak için çalıştığı gofret imalathanesine gitti. Burada, ikili arasında önce tartışma, ardından da kavga çıktı. Kavga sırasında Mert Salim A., yanında getirdiği ruhsatsız tabanca ile Ali Han Kuru'yu sağ bacağından vurarak kaçtı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralı Kuru, ambulansla Ereğli Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedaviye alındı. Mert Salim A. ise kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı. Şüphelinin olayda kullandığı tabanca ise attığı mezarlıkta bulundu.
(Görüntü dökümü:
-----------------------------
- Olay yeri detay
- Tabancanın mezarlıkta bulunması
- Genel ve detaylar
4 - Destici: Türkiye'de sistemin değişmesiyle birlikte her şey normalleşti
Eyüp KELEBEK / ESKİŞEHİR,(DHA)- BÜYÜK Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, "artık Türkiye'de görüyorsunuz sistemin değişmesiyle birlikte her şey normalleşti. Olağan Üstü Hal'de artık kaldırılıyor, sonlandırılıyor. İnşallah bundan sonra birlik içinde, beraberlik içerisinde daha güzel günleri birlikte yaşayacağız" dedi.
Mustafa Destici, Eskişehir'de Mihalıççıklar Derneği tarafından düzenlenen toplantıya katıldı. Toplantı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Destici, bir soru üzerine Türkiye'nin 15 Temmuz'da hain bir darbe girişimi ile karşı karşıya kaldığını söyleyerek şöyle devam etti:
"Bu, normal, daha öncekine benzer darbelerden değildi. Bu çok daha farklı bir darbeydi. Ve neticede ordu içerisindeki yuvalanmış olan FETÖ'nün gerçekleştirdiği, cuntanın gerçekleştirmiş olduğu bir darbeydi. Ama elhamdülillah Türk Silahlı Kuvvetlerimizin içerisindeki vatansever komutanların karşı duruşu, Emniyet teşkilatımızın başta özel harekatımız olmak üzere can siperhane karşı duruşu, devleti yönetenlerin dirayeti, milletimizin cesareti ve feraseti ile hep birlikte bu darbe girişimini hem geri püskürttük hem de ondan sonraki süreçte de FETÖ'yü temizlemek için büyük bir mücadele başladı. Bugüne kadar geldiğimizde de burada epey yol alındığını da görmekteyiz. Tabi o gün orada milletimizin hep birlikte olması, bütün siyasi partilerin darbeye karşı birlikte ortak bir tavır ve duruş sergilemeleri, Türkiye Büyük Milet Meclisi'ni toplanarak yine darbeye karşı çok şiddetli bir duruş sergilemesi bütün bunlar Türkiye adına, Türk Milleti adına büyük kazançtı ve bunların sayesinde de Türkiye bir işgal girişiminden, bir iç savaş senaryosundan, dışarıdan tezgahlanmış ve içerideki uygulayıcıları tarafından uygulamaya sokulmak istenen bir iç savaş senaryosundan da bu şekilde kurtuldu ve bu şekilde bertaraf edildi. İnşallah bundan sonra ülkemiz bu tür darbe girişimiyle benzer türleriyle karşı karşıya kalmaz."
'DARBE İNTİMALİ SIFIRDIR DİYEMEYİZ'
Darbe tehlikesinin tamamen ortadan kakmadığına dikkat çeken Destici, "Türkiye'de darbe tehlikesi tamamen geçti mi derseniz, tamamen yüzde 100 geçti, sıfırdır darbe ihtimali diyemeyiz ama eskiye göre kıyasladığımızda artık bunu çok daha aşağı seviyelerde olduğunu, bu ihtimalin çok daha düşük olduğunu görürüz. Çünkü gerçekten bu süreç içerisinde Türkiye çok önemli işler yaptı, çok önemli yol aldı, çok önemli mesafeler kat etti ki bunlardan birisi de sistemin değişmesiydi. Artık Türkiye'de görüyorsunuz sistemin değişmesiyle birlikte her şey normalleşti. Olağan Üstü Hal'de artık kaldırılıyor, sonlandırılıyor. Ve inşallah bundan sonra birlik içinde beraberlik içerisinde daha güzel günleri birlikte yaşayacağız" diye konuştu.
'HEP ASKERE BAKARLARDI'
Daha önce seçilmiş hükümetler üzerinde silahlı kuvvetlerin ya da onun içerisindeki bir grubun tehdidinin olduğunu söyleyen Destici, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yani hükümet bir karar alırken, seçilmişler bir karar alırken hep askere bakarlardı, acaba asker bu konuda ne diyecek? Milli Güvenlik Kurulu ne diyecek? Genelkurmay ne diyecek? Genelkurmay Başkanı , ikinci başkanı bir açıklama yapacak mı? Ya da Genelkurmay'a, Türk Silahlı Kuvvetlerine o dönemde yakın duran siyasilerin tavrı ne olacak, onlar ona göre mi hareket edecekler. Bütün bunlar Türkiye'de haritaları çiziyordu ve krizlerin, kaosların ve darbelerin de hazırlayıcısı oluyordu. Ama bugün onlar ortadan kalktı. Seçilmiş 5 yıllığına direk milletten yetki almış bir cumhurbaşkanı var. Güçlü bir hükümet, istikrarlı bir hükümet inşallah 5 yıl devam edecek. Kim olursa olsun, yani muhalefette olmak bunları söylememize engel olmamalı. Yine aynı şekilde güçlü bir meclis yapısı, daha itibarlı bir meclis yapısı, tamamen yasamaya odaklanmış bir meclis yapısı, kuvvetler ayrımı neticesinde yasama, yürütme ayrılmış bütün bunlar işte bakıyorsunuz yeni kabinenin içinde Genelkurmay Başkanı, Milli Savunma Bakanı olarak var. Bunlar dünyada gördüğümüz örnekler. İleri demokrasilerde gördüğümüz örnekler. Bu şekilde askerle daha uyumlu ve ondan sonra onların ihtiyaçlarını da, savunma sanayimizdeki ihtiyaçlarımızı da, diğer ihtiyaçların da çok rahat biçimde cumhurbaşkanına, hükümete taşıyabilecek ve bir uyum içerisinde çalışılacak inşallah. Yani burada yine askerin, Genelkurmayın, kuvvet komutanlarının, kışladakilerin cumhurbaşkanından başlayarak devlet erkanına karşı olan saygıları, uyumları bunlar çok önemli. Yeni sistem bunları sağladı. Türkiye'nin önü bu anlamda daha açık. Daha güzel günleri birlikte yaşayacağız, birlik ve beraberlik içinde olacağız inşallah."
'FETÖ İLE MÜCADELENİN TÜRKİYE DIŞI AYAĞI DA VAR'
Mustafa Destici, FETÖ'ye yönelik yurt dışındaki operasyonlarla ilgili olarak da "FETÖ ile mücadele sadece Türkiye içerisinde devam ettirilmiyor. Bu işin Türkiye dışı ayağı da var. Dış ülkeler ayağı da var. Burada da Türkiye hem hukuk mücadelesini ciddi bir şekilde sürdürürken uluslar arası anlaşmalardan, ikili anlaşmalardan, devletlerarası anlaşmalardan doğan haklarına istinaden hukuk düzeyindeki çalışmalarını sürdürürken, yani iade taleplerini sürdürürken öbür taraftan operasyonel faaliyetlerini de kendi güçleriyle birlikte, istihbarat güçleriyle birlikte bunları da sürdürüyor. Ve bundan da azami derece sonuç alma konusunda büyük gayretler var. Ve bu konuda da sonuç alındığını görüyoruz. Bu da tabi ki FETÖ'nün hem içeride hem dışarıda çökertilmesi ve tamamen etkisiz hale getirilmesi anlamında da önemli operasyonlar diye değerlendiriyoruz. Ve bunların arkasının da geleceğini düşünüyorum. Tabi zaman geçtikçe de başta darbeye şüpheli yaklaşan bir takım Avrupa ülkeleri ya da dış ülkelerin de gün geçtikçe bu darbe gerçeğiyle yüzleştiklerini ve dolayısıyla da Türkiye'ye yardımcı olma konusunda eskisine göre biraz daha istekli olmalarının da burada etkili olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
(Görüntü dökümü:
-Mustafa Destici'nin konuşması
Haber-Kamera. Eyüp KELEBEK-ESKİŞEHİR / DHA
=================
5 - Sınırda mayın temizliği yapan işçinin parmakları koptu
Suat DENİZ/IĞDIR, (DHA)- TÜRKİYE- İran sınırındaki mayınların temizlenmesi sırasında meydana gelen patlamada işçilerden Süleyman Demircan yaralandı. Sol eli bilekten, sağ elinde de iki parmağı kopan Demircan hastaneye kaldırıldı.
Olay bugün sabah saatlerinde Iğdır’ın Aralık İlçesi yakınındaki Küçük Ağrı Dağı eteklerinde meydana geldi. Sınıra döşenen mayınları temizleyen işçilerden Süleyman Demircan (47) çıkardıkları mayınları imha alanına götürürken patlama oldu. Sol eli bilekten, sağ elinde de iki parmağı kopan Demircan'a ilk olarak mayın temizleme şirketinde görevli sağlık ekibi müdahale etti. Iğdır Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Demircan, daha sonra da kopan parçalarla birlikte Erzurum Atatürk Üniversitesi Yakutiye Araştırma Hastanesi'ne sevk edildiği bildirildi.
Öte yandan, patlamayla ilgili olarak soruşturma başlatıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Demircan'ın sedyede taşınması
-Demircan'in fotoğrafı
-Hastanin dış görüntüsü
(KJ:Haber-Kamera: Suat DENİZ / IĞDIR, (DHA)
=============
6 - Bakımevine yolsuzluk soruşturması
KARAMAN'ın Ermenek ilçesinde bulunan Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'nde çalışan 22 personelin ifadeleri doğrultusunda Cumhuriyet Savcılığı tarafından yolsuzluk soruşturması başlatıldı.
168 yaşlı ve engellinin kaldığı, 180 personelin çalıştığı Ali Rıza Alıçlı Bakım ve Rehabilitasyon merkezinde savcılık tarafından yolsuzluk soruşturması başlatıldı. Soruşturma kapsamında ifadesine başvurulan H.A., 'Kurumda mutemet olmadan bazı ücretler sahte imzalar ile şahsi hesaplara aktarılıyor. İşe alınan personellerin 1 aylık maaşlarının bazı cemaatlere aktarılıyor. Ayrıca kurum deposunda bulunan malzemelerin ve elbiselerin ücret karşılığı başkalarına satıldığını biliyorum. çalışanlardan her ay 20 lira para toplanıyor. Bakımevindeki kafeteryadan alışveriş mecburi tutuluyor. Benim gibi ifade vermee gelecek olanları tehdit ediyorlar. Kurum personelleri için yapılan lojman ve diğer inşaatlarda kurum işçilerinin çalıştırılıyor. İşçilik parası adı altında bazı yerlere para aktarılıyor. Bir cemaat adına düzenlenen kermeste bile kurum işçileri çalıştırıldı. Engelli vatandaşlara verilen harçlıklarla, harçlıkların kaydı tutulan defterdeki miktarların birbirinden farklı" dedi.
İddialar üzerine bakımevi müdürü ifadeye çağrılırken, müdürün halen görevinin başında olduğu öğrenildi. Karaman Valiliği de iddialar üzerine müfettiş görevlendirdi.
Görüntü dökümü:
------------------------------
- Bakımevinin dışından detaylar
Haber-Kamera: Ali Rıza ETCİ ERMENEK DHA))
=======================================================
7 - Burhaniye'de tatilcilerden yol kapatma eylemi
BALIKESİR'in Burhaniye ilçesinde balık ölümleri ve trafik kazaları tatilcileri isyan ettirdi. Tatilciler, tepkilerini sahil yolunu trafiğe kapatarak gösterdi. Jandarmanın yoğun güvenlik önlemi aldığı eylemde, tatilciler çevre kirliliği ve trafik kazalarına karşı önlem alınmasını istedi.
Burhaniye ilçesindeki İMKO ve Or-Jan tatil siteleri yakınında akan Kadıncık Deresi'nde yaşanan kirlilik nedeniyle balık ölümleri başladı. Yine aynı sitelerin önünden geçen Ören ve Akçay sahil yolunda meydana gelen kazalarda, 2 kişi yaşamına kaybetti. Üst üste yaşanan kazalar ve çevre kirliliği, site sakinlerini isyan ettirdi. Hazırladıkları dövizlerle Ören-Akçay sahil yolunda buluşan tatilciler, bir süreliğine sahil yolunu trafiğe kapattı. Jandarmanı yoğun önlem aldığı eylem sırasında, saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu.
İMKO Tail Sitesi Başkanı Ali Uysal, dere kirliliği ve yolda meydana gelen kazalar için ayrı ayrı basın açıklaması yaptı. Uysal, "Kadıncık Deresindeki çevre kirliliği, yol üzerindeki menfezin kapalı olması nedeniyle, denizle bağlantısının kesilmesi üzerine yaşandı. Sirkülasyonun sağlanamaması canlı ölümlerine sebep oldu. Bugünkü eylemimiz, buradaki basın açıklamamamız, sorunu iletmek ve sesimizi duyurmak içindi. Yine de duyarlı Burhaniye Belediye Başkanı ve ekibine sizlerin huzurunda teşekkür ediyorum. Çünkü, bu sabahtan itibaren derenin ağzını açmak için çalışma başlatıldı. İkinci bir konu, Ören-Akçay yolu, ölüm yolu haline geldi. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından ivedi bu yolun karayolu kurallarına göre dizayn edilmesini istiyoruz. Gencecik insanlarımızın bir daha ölmemesini bütün site sakinleri adına yetkililerden talep ediyoruz" dedi.
Or-Jan Tatil Sitesi Başkanı Fikri Eraslan da, 9 yıldır seslerini duyuramadıklarını, derenin giderek kirlenip, balık ölümlerinin arttığını belirtti. Eraslan, "En son dediler ki; orası sit alanı, oraya biz dokunamayız. Halbuki biz sit alanındaki balıkların yaşaması için uğraş veriyoruz. Derenin ilerisi denize kapalı. Denizden gelen kumlar, alüvyonlar nedeniyle derenin ağzı kapandı. Balıklar denize gidip gelemiyorlar" diye konuştu.
Tatilci Ayhan Kahraman ise "Bu çevre katliamına yetkililerin 'dur' demesini bekliyoruz. Yani manzara içler acısı. Bütün canlılar hayatını kaybediyor. Yetkililerden çözüm bekliyoruz" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Dereden genel ve detay görüntü
Ölü balık detayları
Yol kapatan tatilcilerden detaylar
Ali Uysal ile röp.
Fikri Eraslan ile röp
Ayhan Kahraman ile röp.
KJ: Haber-Kamera: Sefer TALAY / BURHANİYE(Balıkesir), (DHA)
=================
8 - Kuşadası'nda su alan akaryakıt tankerinin kaptanı yardım çağrısı yaptı
AYDIN'ı Kuşadası ilçesi açıklarında, makine dairesindeki arıza nedeniyle su almaya başlayan 'T.Caroline' isimli akaryakıt tankerinin kaptanı tarafından yardım çağrısında bulunuldu.
İzmir'in Aliağa ilçesiden aldığı motorini Mersin'e götüren 131.85 metre uzunluğunda, 18.9 metre genişliğinde, 10 bin 901 DWT tonajlı Türk bayraklı 'T.Caroline' isimli akaryakıt tankerinde, bugün öğle saatlerinde ulaştığı Aydın'ın Kuşadası ilçesi açıklarında makine dairesinde arıza meydana geldi. Koç Holding'e ait bir şirketin bünyesinde hizmet veren tankerin, arızaya bağlı olarak su almaya başlaması üzerine tankerin kaptanı yardım çağrısı yaptı. Elektrik sistemleri çalışmadığı için su tahliyesi yapılamayan 9 yaşındaki tanker için Kuşadası ve Aliağa Liman Başkanlıkları harekete geçti. 19 Türk mürettebatı bulunan tankerin suyunun tahliye edilememesi halinde batma tehlikesi bulunduğu bildirildi.
Aliağa Limanı'ndan 1 römorkör ile 4 pompanın su alan tankere gereken yardımın yapılabilmesi için yola çıkartıldığı bildirildi. Suyun tahliyesinin sağlanması halinde tankerin römorkörler eşliğinde Aliağa Limanı'na çekileceği belirtildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Tankerin kıyıdan çekilen görüntüsü
(KJ Haber-Kamera: Latif SANSÜR / KUŞADASI (Aydın), (DHA)
=================
9 - İki köpeğin bıçaklanması kamerada
MUĞLA'nın Ortaca ilçesinde, kimliği belirsiz kişi tarafından bıçaklanan 2 sokak köpeğinden 1'i telef olurken, diğeri yaralandı. Olay anının kaydedildiği güvenlik kamerası görüntülerini inceleyen polis ekipleri, yapan kişinin yakalanması için çalışma başlattı.
Muğla'nın turistlik ilçesi Ortaca'da dün saat 00.10 sıralarında, ilçe otogarında bir kişi, motosikletiyle seyir halindeyken 2 sokak köpeğinin saldırısına uğradı. Motosikletin arkasında oturan kadını, köpeklerden birisi ısırdı. Kadını buradan götüren şüpheli, tekrar olay yerine dönüp, kendilerine saldıran köpekleri yakalamaya çalıştı. Ancak, köpekler kaçmaya başladı. Peşlerine düştüğü köpeklerden birini bir otobüs firmasının yazıhanesi önünde sıkıştırıp, defalarca bıçaklayarak telef etti, diğer köpeği ise aynı şekilde yaraladı. Çevredeki vatandaşların 112 Acil Çağrı Merkezi'ne ihbarı üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Muğla Hayvan Dostları Derneği (HAYDOS) ekibi, biri ölen diğeri ise yaralanan 2 köpeği hayvan ambulansıyla bakımevine götürdü.
HAYDOS Başkanı Türkan Dağdelen, "Olay ilçe merkezinin göbeğinde yaşanıyor. Bir adam, esnaf ve otogarda görevli güvenlik görevlilerinin gözü önünde köpeği bıçaklayarak öldürüyor. İkinci köpeği yaralıyor. Hayvan telef olana kadar bıçaklayan kişiyi, kimsenin tanımaması imkansız. Bugün köpeği öldüren yarın insanı çok rahat doğrar, sıra size gelmeden bu katili ihbar edin" dedi.
Görgü tanıklarının ifadesini alan ve güvenlik kamerası görüntülerini izleyen polis ekipleri, köpekleri bıçaklayan kişinin yakalanması için çalışma başlatttı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :
-Güvenlik kamerası görüntüsü
-Köpeğin ölmeden önceki görüntüsü
-Yaralı ve ölen köpeğin hayvan ambulansındaki görüntüsü
(KJ Haber: Cavit AKGÜN / MUĞLA, (DHA)
=================
10 - Göbeklitepe'de 200'den fazla dikili taş toprak altında
DÜNYANIN bilinen en eski tapınak merkezi olan Şanlıurfa'daki Göbeklitepe'de 55 yıldır süren kazıların, 150 yıl daha süreceği, halen bölgede 15 tane daha anıtsal tapınak ve 200'den fazla dikili taşın höyük içindeki toprağın altında olduğu tespit edildi.
Birleşmiş Milletler (BM) Bilim, Eğitim ve Kültür Teşkilatı, (UNESCO), Şanlıurfa’da bulunan dünyanın bilinen en eski tapınak merkezi Göbeklitepe'yi Dünya Mirası Listesi'ne alınmasının ardından bölgeye ziyaretçi akını sürüyor. Tarihin başlangıç noktası olarak nitelendirilen Göbeklitepe'de, kazı çalışmalarının 150 yıl daha süreceği, devam etmekte olan jeofizik çalışmalarında en az 15 tane daha anıtsal tapınak ve 200'den fazla dikili taşın höyük içindeki toprağın altında olduğu tespit edildi. Şanlıurfa merkezine 18 kilometre mesafedeki Örencik Mahallesi yakınlarında bulunan ve ilk kez 1963'te İstanbul ve Chicago üniversitelerinden araştırmacıların yüzey çalışmaları sırasında fark edilen ören yerindeki kazılar 55 yıllardır devam ediyor. Göbeklitepe'de yeni bulguların gün yüzüne çıkartılması için uzun bir zaman dilimine ihtiyaç olduğunu kaydeden Harran Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ve Şanlıurfa Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Önal, Göbeklitepe'de yaklaşık çeyrek asırdır arkeolojik kazı çalışmaları devam ettiğini ifade ederek şunları söyledi:
"İnsanlık tarihine ışık tutan Göbeklitepe'nin UNESCO Dünya Miras Listesine alınmasından dolayı emeği geçenlere öncelikle teşekkür ediyorum. Kazı alanının büyüklüğünü göz önüne aldığımızda en az 150 yıl daha burada kazı çalışmaları devam edecektir. Şu an ziyaretçilerin gezip gördüğü alan estetik ve güzel bir çatıyla kaplandı. Halen 4 dairevi anıtsal mega tapınağın bulunduğu gezi alanı ziyaretçiler tarafından gezilebiliyor. Şimdi gezilen alanın hemen kuzeyinde, 4-5 yıldır arkeolojik çalışmaların yapıldığı yeni anıt tapınaklarının izine rastlandığı bir kazı alanı daha var. Kazı çalışmaları yapıldıkça Göbeklitepe'nin bilinmeyen özellikleri ön plana çıkacaktır. Bölgede yapılan jeofizik çalışmalarında en az 15 tane daha anıtsal tapınak ve 200'den fazla dikili taşın höyük içindeki toprağın altında olduğu tespit edildi. Arkeolojik kazılar önümüzdeki yıllarda da devam ettikçe yeni yapılarla karşılaşacağız."
Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi ise kentin tarihi markası olan kazı alanına yönelik çok sayıda plan ve projeyi hayata geçirdiklerini söyledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------------------
- Göbeklitepe'den genel görüntü
- Havadan yapılan çekim
- Anıtsal kalıntıların bulunduğu alan
- Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ali LEYLAK-ŞANLIURFA-DHA)
410 MB