1)İBRAHİM KALIN, KAHRAMANMARAŞ'TA KİTAPLARINI İMZALADI

CUMHURBAŞKANLIĞI Sözcüsü İbrahim Kalın, Kahramanmaraş'ta, Büyükşehir Belediyesi'nce düzenlenen 5'nci Uluslararası Kitap ve Kültür Fuarı'nda kitaplarını imzaladı.
Fuara saat 10.00'da gelen İbrahim Kalın'a AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Habibe Öçal, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç, Dulkadiroğlu Belediye Başkanı Necati Okay ve AK Parti İl Başkanı Ömer Oruç Bilal Debgici eşlik etti. İlk önce fuardaki yayınevlerinin stantlarını gezen Kalın, daha sonra kitaplarını imzaladı. İbrahim Kalın'ın imza gününe kitapseverler yoğun ilgi gösterdi.

Görüntü Dökümü
----------------
- İbrahim Kalın'ın
- Karşılayanlarla tokalaşması
- Fuarı gezmesi
- Fatih Mehmet Erkoç'un kitabı anlatması
- Kalın'ın açıklama yapması
- Kitaplarını imzalaması

Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 699 Mb

2)PROF. DR. ATASOY: CESET BULUNAMASA BİLE CİNAYETİ KANITLAMAK MÜMKÜN

TÜRKİYE'nin tanınmış adli tıp uzmanı, Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kurulu (INCB) üyesi ve yazar Prof. Dr. Sevil Atasoy, '2'nci Kayseri Kitap Fuarı'nda okurlarıyla bir araya geldi. Fuar kapsamında 'Kanıt peşinde' konulu söyleşi veren Atasoy, "Ceset bulunamasa bile bir cinayeti kanıtlamak mümkün" dedi.
Prof. Dr. Sevil Atasoy, merkez Kocasinan ilçesine bağlı Zümrüt Mahallesi'ndeki Dünya Ticaret Merkezi Konferans Salonu'nda düzenlenen '2'nci Kayseri Kitap Fuarı'na katıldı. Atasoy, okurlarıyla bir araya geldiği fuarda, 'Kanıt peşinde' konulu söyleşi verdi. Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşının kriminal incelemesinden örneği anlattığı konuşmasında Atasoy, şunları kaydetti:
"Amerika'da bir Türk; adı Fikret, annesi ve 2 ağabeyi ile beraber evde oturuyorlar. Fikret, o gün işe gitmiyor. Can sıkıntısından o bölgede hizmet veren bir masaj firmasına telefon ediyor ve masaj yaptırmak için birini çağırıyor. Onlar diyor ki 'Biz elemanımızın giriş saatini tespit ederiz, bize haber verir. Hiçbir şekilde soyulmaya zorlanamaz. Hiçbir şekilde ilişkiye giremezsiniz, sadece usulüne uygun olarak masaj yaptıracaksınız'. Fikret, 'Peki' diyor. Masör kadın eve geliyor ama bir daha ortada gözükmüyor. Fikret'in evine polis geliyor; ama birkaç gün sonra gelebiliyorlar. Önce hiçbir şey bulamıyorlar. Sonra Kriminal Daire Başkanı'nı arayıp, delil bulamadıklarını söyleyip, onu da çağırıyorlar. Müdür geldiği zaman evin sabun koktuğunu anlıyor ve 'Yere yatın ve halıya yüzünüzü dayayın' diyor. Islak olduğunu anlıyorlar. Müdür, 'Kaldırın halıyı' diye sesleniyor. Duvardan duvara olan halı kaldırıldığında altından kan çıkıyor. O kanın miktarını hesap ediyorlar. 'Bir insan bu kadar kanamışsa mutlaka ölmüştür' diyorlar. Ortada ceset olmadığı halde Fikret, ömür boyu hapse mahkum oldu. Ama bu olaydan 4 yıl sonra da 50 kilometre ötede bir bahçede kadının cesedi, parçalanmış halde gömülmüş olarak bulundu. Buradan çıkaracağımız olay, ceset bulunamasa bile bir cinayeti kanıtlamak mümkün."

'KEYİF AMAÇLI UYUŞTURUCUNUN SERBEST OLMASI KAYGI VERİCİ'

BM Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kurulu (INCB) üyesi de olan Prof. Dr. Atasoy, Kanada'da keyif amaçlı esrar kullanımının serbest bırakılmasıyla ilgili DHA muhabirine açıklamalarda bulundu. Atasoy, "17 Ekim'de Kanada, 'C-45' diye tanımlanan bir yasa geçirdi. Bu yasa ile birlikte keyif amaçlı esrar kullanımı serbest oldu. Kanada, Birleşmiş Milletler Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kurulu olarak vermiş olduğumuz kararlara ters düşen bir uygulama yapıyor. 3 sözleşme var. 1961, 1971 ve 1988 sözleşmeleri. Kanada da bu sözleşmelerin imzacısı" diye konuştu. Kanada'nın uyguladığı yasanın, 1961 sözleşmesine aykırı olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Atasoy, "Sözleşmeye göre, kontrole tabi maddelerinin alımı, satımı ve imalatı ve ticareti hiçbir şeklide tıbbi ve bilimsel amaçlar dışında gerçekleştirilemez. Keyif amaçlı esrar kullanımı uluslararası sözleşmelere aykırı bir durum. BM olarak olanları büyük bir kaygıyla ile izliyoruz. Çünkü sadece Kanada'nın gençlerini değil, bu uygulama ile bütün dünya ülkelerinin gençleri tehlikeye atılmış oluyor. Kanada'nın bu tutumunu kınıyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü:
---------------------------
- Prof. Dr. Sevil Atasoy'un Amerika'da yaşanan cinayet olayından örnek vermesi
- Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kurulu (INCB) Üyesi Prof. Dr. Sevil Atasoy ile röportaj
- Diğer genel - detay görüntüler

Haber- Kamera: Samed Aydın SUN/KAYSERİ, DHA
Dosya 6 dakika 30 saniye / 785 MB

==================================================

3)ADIYAMAN'DA KAÇAN 2 TERÖRİSTİN YAKALANMASINDA TEKNOLOJİK CİHAZLAR KULLANILIYOR

ADIYAMAN'da kimlikleri belirlenen PKK'lı teröristler Zeynal Alakuş ile Özcan Bektaş'ın yakalanması için güvenlik güçlerince kırsalda operasyon başlatıldı. Teröristlerin, teknolojik cihazlarla arandığı belirtildi
Adıyaman merkeze bağlı Kömür beldesi kırsalında 16 Ağustos'ta, askeri aracın geçişi sırasında PKK'lı teröristlerce döşenen el yapımı patlayıcının infilak etmesiyle 1, dost ateşiyle ise 3 askerin şehit olduğu olayla ilgili teröristlerin yakalanması için bölgede geniş çaplı operasyon çalışma başlatıldı. Ankara'dan gelen özel birlikler, 'fotokapan' ile görüntülenen 2 teröristin, İçişleri Bakanlığı'nın terör arananlar listesinde gri kategoride yer alan 'Zülfikar' kod adlı sözde bölge sorumlusu PKK/KCK'lı terörist Yusuf Tunç ile tutuklanan HDP Gerger İlçe Başkanı Mahmut Özdemir'in oğlu 'Soreş Semsur' kod adlı Murat Özdemir olduğunu belirledi. Görüntüledikleri bölgede 10 Ekim'de fark edilen 4 kişilik terörist grubundan Yusuf Tunç ile Murat Özdemir, güvenlik güçlerinin 'Teslim ol' çağrısına ateş açarak karşılık verince öldürülerek etkisiz hale getirildi, diğer ikisi ise kaçtı. Güvenlik güçleri, kaçan 2 teröristin de kimliğini belirledi.
Kaçan teröristlerin 'Bezar Komagene' kod adlı Zeynal Alakuş ile 'Çektar Bazer' kod adını kullanan Özcan Bektaş olduğu belirlendi. Güvenlik güçleri, kaçan 2 teröristi yakalamak için kırsalda operasyon başlattı. Teröristlerin teknolojik cihazlarla arandığı belirtildi.
Mahir ALAN/ADIYAMAN, (DHA)-

4)TAŞERON FİRMA SAHİBİ, PROJE MÜDÜRÜNÜ TABANCAYLA ÖLDÜRDÜ

ESKİŞEHİR Teknik Üniversitesi kampüsündeki Kongre ve Kültür Merkezi inşaatıyla ilgili sözleşmesi iptal edilmek istenen taşeron firmanın sahibi Abdullah D. (45), tartıştığı proje müdürü Suna Yazıcıoğlu'nu (48) tabancayla vurarak öldürdü. Olay sonrası otomobille kaçan Abdullah D., polis ekiplerince yakalandı.
Olay, sabah saatlerinde, Eskişehir Teknik Üniversitesi 2 Eylül Kampüsü'ndeki taşeron firmaya ait inşaat şantiyesi barakasında meydana geldi. İş sözleşmesi iptal edilen taşeron firmanın sahibi Abdullah D., yüklenici firmanın proje müdürü Suna Yazıcıoğlu ile tartıştı. Abdullah D., tartışma sırasında, yanındaki tabancayla Yazıcıoğlu'na 3 el ateş etti. Yazıcıoğlu, kanlar içinde yere yığılırken, Abdullah D. otomobiline binip, kaçtı.
Silah sesini duyup, olay yerine koşan şantiyedekiler, ağır yaralı proje müdürü Suna Yazıcıoğlu'nu görünce sağlık ekibinden yardım istedi. İhbarla gelen sağlık görevlilerinin müdahale ettiği Suna Yazıcıoğlu, yaşamını yitirdi.
Polis ekipleri, otomobille kaçan Abdullah D.'yi Eskişehir- Kütahya yolunun 25'inci kilometresinde yakaladı. Gözaltına alınan Abdullah D., sağlık raporu için götürüldüğü Yunus Emre Devlet Hastanesi'nde gazetecilerin "Neden öldürdün?" sorusuna yanıt vermedi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Görüntü dökümü:
------------------------
-Yakalanan zanlının polisler tarafından sağlık raporu almak için hastaneye getirilmesinden,
-Hastane çıkışında zanlının ekip aracına bindirilmesi,
-Ölen Suna Yazıcıoğlu'nun sağlık fotoğrafı,
-Olayın meydana geldiği şantiye barakası önündeki polis ve sağlık ekiplerinin görüntüsü bulunuyor.)

Haber-Kamera: Eyüp KELEBEK-ESKİŞEHİR/DHA
Boyut: 263.18 MB