DHA YURT BÜLTENİ -7

  İzmir polisinden kaçak silah fabrikası operasyonu İzmir'de, kaçak olarak kurdukları fabrikada silah ve mühimmat imalatı yaparak kargo şirketleri üzerinden satış yapan 46 şüpheli yakalandı.

İzmir polisinden kaçak silah fabrikası operasyonu

İzmir'de, kaçak olarak kurdukları fabrikada silah ve mühimmat imalatı yaparak kargo şirketleri üzerinden satış yapan 46 şüpheli yakalandı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, kentte kaçak olarak kurulan fabrikada silah ve mühimmat imalatı yapıldığı bilgisi üzerine harekete geçti. Yaklaşık üç aylık teknik ve fiziki takip sonucunda belirlenen silah fabrikasına helikopter destekli operasyon düzenledi. Operasyonda 87 ruhsatsız tabanca, 120 tabanca sürgüsü, 1500 tabanca gövdesi, 350 tabanca yayı, 500 yiv setli namlu, 12 silah kalıbı, imalatta kullanılan 10 makine, binlerce ufak metal veya plastik silah parçası, yüzlerce muhtelif çaplarda fişek ele geçirildi. Operasyon kapsamında haklarında yakalama kararı çıkartılan 53 şüpheliden 46'sı İzmir, Manisa, Aydın, Konya ve Hakkari'de yapılan eş zamanlı baskınlarda yakalandı. Şüphelilerin Buca'da kaçak olarak silah fabrikası kurdukları, bu fabrikada özel kalıplarla ürettikleri silah ve mühimmatları kargo şirketleri üzerinden sahte gönderici isimleriyle sattıkları belirlendi. Ekiplerin yaptığı incelemede ise şüphelilerin bilinen bir silah markasına ait silahları birebir ürettikleri de tespit edildi. Fabrikada üretilen ve satışı yapılan silahların faili meçhul olaylarda kullanılıp kullanılmadığının belirlenmesi amacıyla emniyet birimleri fabrikadaki silah kalıplarına da el koydu. Sağlık kontrolünden geçirilen şüpheliler sorgulanmak üzere emniyete götürülürken, operasyon kapsamında 7 şüphelinin daha arandığı belirtildi.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
---------
- Operasyon görüntüleri
- Ele geçirilen malzemeler
- Genel ve detay görüntü

Haber- Kamera: Mehmet CANDAN / İZMİR, (DHA)

=================

Eşi için yola çıktı; çeteyi çökertip, 70'e yakın Türk'ü cezaevinden kurtardı

Gürcistan'da, otomobilinde eroin bulunduğu gerekçesiyle tutuklanan eşi Hamza Kaputoğlu'na (54) kurulan tuzağı verdiği uluslararası mücadeleyle ortaya çıkaran ve eşiyle birlikte 70'e yakın Türk'ü cezaevlerinden kurtaran Nuriye Kaputoğlu (49), 'Dünya Kadınlar Günü' dolayısıyla teşekkür belgesiyle ödüllendirildi. Kaputoğlu'nun çabalarıyla Gürcistan'da mali polis içindeki çete yapılanması ortaya çıkarken, aralarında polis ve gümrük görevlilerinin de yer aldığı çok sayıda kişi tutuklandı.
Rize'de yaşayan, 2 çocuk annesi, ev kadını Nuriye Kaputoğlu'nun yaşadıkları, 2010 yılında eşi Hamza Kaputoğlu'nun Gürcistan'ın Acara Özerk Cumhuriyeti'nin Batum kentine gitmesiyle başladı. Artvin'in Sarp Sınır Kapısı'ndan Gürcistan'a geçen Kaputoğlu, gümrükte, otomobilinde 150 miligram gram eroin maddesi bulunduğu gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra aynı yılın ekim ayında tutuklandı. Eşinin suçsuz olduğuna inanan Kaputoğlu, Türkiye ve Gürcistan'da büyükelçilikler, konsolosluklar ve dışişleri bakanlıklarının kapılarını çaldı. Kaputoğlu, tuzak kurulduğunu belirttiği eşi için kurumlardan yardım istedi. Kaputoğlu, eşi gibi çok sayıda Türk vatandaşına da tuzak kurulduğunu öğrencince yakınları ile bir araya gelerek, 'Mağdur Aileler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'ni kurdu.
EYLEMDE İKİ ÜLKE SINIRINI ULAŞIMA KAPATTI
Tuzağa düşürülen, Gürcistan'da tutuklu Türklerin seslerini duyurmaya çalışan Nuriye Kaputoğlu ile dernek üyeleri, Sarp Sınır Kapısı ve Gürcistan'ın Trabzon Başkonsolosluğu önünde eylemler düzenledi. Sarp Sınır Kapısı önündeki eylemlerde iki ülke arasındaki yaya ve araç trafiğini durduran Kaputoğlu, Türklere narkotik tuzağı kurulduğunu dile getirdi. Dönemin başbakanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle görüşen Kaputoğlu'nun sesi duyuldu. Nuriye Kaputoğlu'nun girişimleri sonucu Gürcistan makamları yeniden inceledikleri dosyada, kanında uyuşturucu madde tespit edilemeyen Hamza Kaputoğlu'nun otomobiline uyuşturucu madde konulduğunu belirledi. Hakkında kesinleşmiş 19 yıl hapis cezası bulunan Hamza Kaputoğlu, dönemin Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili'nin affetmesi sonucu 7 ay kaldığı cezaevinden 2011 yılının Nisan ayında tahliye edildi.
MÜCADELEYİ SÜRDÜRDÜ, ÇETE ÇÖKERTİLDİ
Eşine kurulan tuzağı ortaya çıkaran Nuriye Kaputoğlu, ülkede tutuklu Türklerin serbest kalması için de mücadelesini sürdürdü. İki ülke arasında mekik dokuyan Kağutoğlu'nun girişimleri sonucu Gürcistan makamları tutuklu Türklerin durumunu araştırmak üzere istihbarat birimlerinin de aralarında yer aldığı özel ekip kurdu. Operasyonlar düzenlenen Gürcistan'da mali polis içindeki çete yapılanması ortaya çıkarken, aralarında polis ve gümrük görevlilerinin de yer aldığı çok sayıda kişi tutuklandı. Çetenin, polislerle iş birliği içinde ülkeye gelen Türk'lerin de aralarında bulunduğu turistlere uyuşturucu tuzağı kurduğu ve para talep ettiği belirlendi. Gürcistan'da haklarında kesinleşmiş hapis cezaları bulunan ilk etapta 34 kişi, cumhurbaşkanı affı ile serbest bırakıldı. Narkotik suçların dışında diğer suçlamalarla tuzak kurulan toplamda 70'e yakın kişi cezaevlerinden tahliye edildi.
GÜRCİSTAN'DAN TEŞEKKÜR BELGESİ
Gürcistan'da çete yapılanmasının ortaya çıkarılmasına katkı sağlayan Nuriye Kaputoğlu, '8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne özel teşekkür belgesiyle ödüllendirildi. Gürcistan'ın Trabzon Başkonsolosluğu'nda, 3 Mart 2019 tarihli verilen belgede, 'Yaptığınız başarılı çalışmalarla Gürcistan ve Türk vatandaşlarının yasal haklarının korunmasında büyük katkı olduğunuzu belirtmek isteriz. Şahsınızın gösterdiği çaba ve çalışmalarınızla halkımız arasında dost ve kardeş ilişkilerin geliştirilmesine gerçekten katkı sağlamaktasınız' denildi.
Kaputoğlu, geliştirdiği sosyokültürel projelerle ülkeler arası iyi ilişkilere katkı sağlamayı sürdürürken, Türk ve Gürcü yasal haklarının savunuculuğunu yapıyor.
NURİYE KAPUTOĞLU: NİYETİMİZ BATAKLIĞI TEMİZLEMEKTİ
Gürcistan tarafından 'Dünya Kadınlar Günü' dolayısıyla kendisine belge verilmesinin mutluluğunu yaşadığını anlatan Nuriye Kaputoğlu, Türkiye ile Gürcistan'ın dost ve kardeş ülke olduğunu belirterek, bunu hiçbir yasa dışı yapılanmanın bozamayacağını söyledi. Kaputoğlu, "Şahsi meselemizi bir devlet meselesi haline getirdik. Niyetimiz bataklığı temizlemekti. Çok büyük bir mücadele verdik. Tuzak kurulan Türkleri cezaevlerinden çıkardık. Türk ve Gürcü toplumunun arasını bozmak isteyenlere fırsat vermedik" dedi.
BAŞKONSOLOS MİKATSADZE: NURİYE HANIM SAYESİNDE OLDU
Gürcistan'ın Trabzon Başkonsolosu Avtandil Mikatsadze ise Soyvet Birliği'nden kalma polis teşkilatında reform yaparak, 50 bin polisi görevden aldıklarını belirtti. Mikatsadze, bu kişilerin yerine hızla teşkilata alınan polisler arasında hata yapanlar ile düzgün olmayanların da yer aldığını kaydetti. Bazı polislerin mağdur ettiği kişiler olduğunu anlatan Mikatsadze, "Nuriye hanımın eşi de mağdurlar arasında yer aldı. Kendisi bazı eylemler düzenledi. Bu süreçte kendisi ile birlikte çalışmaya başladık. Gürcistan'da iç soruşturmalar açıldı. İlk etapta 34 kişi cumhurbaşkanı affı ile tahliye edildi. Polis teşkilatında iyi niyetli olmayan kişilerin soruşturulması Nuriye hanım sayesinde oldu. Kendisi, sadece Türk vatandaşlarının değil Gürcistan vatandaşlarının da haklarının korunmasına katkı sağladı. Şimdi Türkiye'de Gürcistan vatandaşlarının da haklarını korumak için çalışıyor. Nuriye hanımın gayreti ile çok insanların mağduriyeti ortadan kalktı. Bu nedenle kendisine teşekkür belgesi verdik. Birlikte çok güzel sosyal ve kültürel çalışmalar yapmak arzusundayız" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
----------
Sarp Sınır Kapısı detayları
Gürcistan'ın Batum kenti detayları
Başkonsolosun açıkmaları
Nuriye Kaputoğlu'na teşekkür belgesi vermesi
Nuriye kaputoğlu'nun açıklamaları

Haber: Muhammet KAÇAR - Kamera: Aleyna KESKİN TRABZON-DHA

=====================

Antalya'nın kadın şoför ve vatmanları

Antalya'da kent içi ulaşımda erkek meslektaşlarıyla aynı şartlarda çalışan kadın şoför ve vatmanlar, yakın çevrelerinin 'Bu iş erkek işi yapamazsın' sözlerini dinlemeden şoförlük ve vatmanlığı meslek edindi.
Şoförlük ve vatmanlık, artık kadınların da söz sahibi olduğu bir meslek haline geldi. Antalya Büyükşehir Belediyesi Ulaşım A.Ş.'ye bağlı şehir içindeki toplu ulaşımda hizmet veren otobüs ve tramvaylardaki kadın sürücülerin azmi ve başarısı, hemcinslerine örnek oluyor. Kent içi ulaşımda kullanılan 550 otobüs ve 32 tramvayda, kadın sürücüler de hizmet veriyor. 10 kadın otobüs şoförlüğü yaparken 10'u da tramvaylarda görev alarak vatandaşları gidecekleri yere ulaştırıyor.
KARŞI ÇIKANLARI DİNLEMEDİLER
48 kilometrelik otogar-havalimanı arasında sefer yapan ve en uzun hatlar arasında gösterilen 600 numaralı otobüsle 60 kilometrelik Fatih-Expo arasında hizmet veren tramvayda, toplamda 20 kadın görev yapıyor. Kadınların ortak özelliği ise şoförlük ve vatmanlık mesleğini tercih ettiklerinde kararlarına karşı çıkan aile ve yakınları. 600 numaralı otogar-havalimanı seferinde görev alan Seyhan Çoksu (50), 1.5 yıldır mesleğini severek yapmanın gururunu yaşıyor. Turizm işçisiyken çocukluktan bu yana 'büyük araç sürme' hayali kurduğunu anlatan Çoksu, 8 yıl önce ehliyet alıp bir süre sürücü kurslarında eğitmenlik yaptığını belirtti. Eşine ve ailesine otobüs şoförü olmak istediğini söylediğinde dirençle karşılaştığını aktaran Çoksu, “İlk başlarda eşim ve ailem istemedi. Vazgeçirmeye çalıştılar. Ancak kararlı olduğumu görüp bir şey demediler. Şimdilerde en büyük destekçim, ilk başlarda karşı çıkan eşim oldu" dedi.
Hasret Yemenici (31) ise 8 yıldır tramvay sürüyor. Teknik ressamlık olan mesleği yerine vatmanlığa heves etmesine babası Ümit Yemenici'nin karşı çıktığını anlatan Yemenici, “Ehliyet alırken hevesliydim. Sonraları babamın arabasını kaçırıp sürmeye başladım. Tramvayı görünce 'Ben bunu sürerim' dedim. Babam korkup 'Saçmalama, sen bunu nasıl sürersin?' diyerek vazgeçirmeye çalıştı" dedi.
Babasının zamanla alıştığını ve şu sıralar en büyük destekçisi olduğunu aktaran Yemenici, mesleğini duyanların çok şaşırdığını söyledi.
'OLUMLU TEPKİLER GELİYOR'
Üniversitede işletme okuyup mesleğini yapmak yerine baba mesleği olan şoförlüğe merak saran Emine Ünal (30), 1.5 yıldır vatmanlık yapıyor. Babası Faik Ünal'ın yıllarca şehir içi toplu ulaşımda şoförlük yaparak geçimini sağlamasına heveslendiğini ve vatmanlık yapmaya karar verdiğini belirten Ünal da yakın çevresinden olumsuz tepki verenler olduğunu söyledi. Babasının desteğini alınca bu işe başladığını anlatan Ünal, “Babamı takip ederdim nasıl yapıyor diye. Şu anda her şey çok iyi gidiyor. Yolculardan 'Kadın sürüyor' şeklinde tepkiler alıyoruz. Genelde olumlu tepkiler geliyor yolculardan. Hafif raylı sistem olunca yayalara ve taşıtlara sorumluluğumuz olduğu için zor olsa da keyifli geçiyor" dedi.
Üniversite mezunu Sinem Çelik (27) de vatmanlık mesleğinde yenilerden. 1.5 yıldır tramvaylarda yolcu taşıyan Çelik'in de yakın çevresi vatmanlık kararını duyunca ilk başlarda sıcak bakmayıp vazgeçirmeye çalışmış. Baba Mehmet Çelik'in desteği sayesinde vatman olan Çelik, “Babamın desteği büyük. Annem korktu ama o da kabullendi. Ben çok seviyordum bu işi. Herkeste 'Bu işi erkek yapar' mantığı var" dedi. Zaman zaman zorluklar yaşadığını, ancak işini severek yaptığını kaydeden Sinem Çelik, “Mesleğimi duyunca şaşıranlar oluyor. 'Aferin bu işi yapabiliyorsun' diyen de oluyor. Bazen yolcular arasındaki amcalar, teyzeler gelip kabinin kapısını tıklatıp 'Aferin' diyor. Bu anı görünce mutlu oluyorum" diye konuştu. Çelik, hemcinsi orta yaşlı bir kadının kendisini görünce 'Ben bu tramvaya binmem kadın sürüyor' diyerek binmediğini de anlattı.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
-------------------
-Kadın vatmanların detay görüntüleri
-Otobüsden ve tramvaylar dan detay görüntüler
-Tramvay ların drone görüntüsü
-Antalyanın trafiğinden görüntü
-Sırası ile otobüs şöförü ve kadın Vatmanlarla röp
-Detaylar

500 MB// 4.13 SN HD

Haber:Alparslan ÇINAR- Kamera:Emrah GÜL/ANTALYA-(DHA)

==================

27 erkeğin arasında tek kadın bandocu

Adana'da yaşayan Dudu Dilek Akınçay (34), bir süre gitar eğitmenliği yaptıktan sonra Büyükşehir Belediyesi Bandosu'na girerek 28 kişilik ekibin tek kadın üyesi oldu. Alto saksafon çalan Akınçay, kadınların tüm sanat dallarında ön planda olması gerektiğini söyledi.
Geçmişten bu yana müzikle iç içe bir yaşam sürdüğünü belirten Dudu Dilek Akınçay, belediyenin bando ekibini bir etkinlikte dinlediğini ve içlerinde hiç kadın olmamasının dikkatini çektiğini söyledi. Bunun üzerine bandoya katılmak için başvuru yaptığını anlatan Akınçay, "Bando ekibindeki arkadaşlarla tanıştım. Sağ olsunlar bana destek oldular. Alto saksafon çalmayı öğrettiler. Müzik temelim olduğu için arkadaşların yardımıyla birlikte çabuk adapte oldum. O dönemki şefimizin de desteğiyle bando ekibine dahil oldum" dedi. İnsanların bando ekibinde bir kadın görünce ilk etapta şaşırdıklarını ama daha sonra kendisini tebrik ettiklerini söyleyen Akınçay, bandoda sanat hayatını sürdürdüğü için çok mutlu olduğunu belirtti.
SANATÇI KADINLARA ÇAĞRI
Kadınların yaşamın her alanında ama özellikle sanat alanında en önde olması gerektiğini vurgulayan Akınçay, şöyle konuştu:
"Aramızda başka kadınlar da görmek istiyoruz. Özellikle ben yalnız kalmamak adına daha çok istiyorum. Bütün sanat dallarında kadınların öne çıkması gerektiğini düşünüyorum. Tüm müzisyen kadın arkadaşlarımın kendilerini göstermeleri için böyle ekiplere başvurmalarını tavsiye ediyorum. Bandoya katılmak isteyen kadın arkadaşlarıma da elimden gelen desteği vermeye hazırım. Umarım yakın zamanda bir kadın arkadaşım bando ekibinde yanımda olur."

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
--------
- Bando ekibi üyesi Dudu Dilek Akınçay ile röp.
- Dudu Dilek Akınçay'ın bando gösterisinden genel ve detay görüntüler

SÜRE:02'45" BOYUT:305 MB

Haber-Kamera: Can ÇELİK/ADANA,(DHA)

===================

'Amazon kadın', 9 farklı kanserle mücadele edip 7'sini yendi

Antalya'nın Manavgat ilçesinde oğluyla oturan Çiğdem Çakır (41), 12 yılda 9 farklı kansere yakalandı. Mücadele azmi sayesinde 7'sinden kurtulan Çakır, şu anda kemik ve akciğer kanseriyle savaşıyor. Çiğdem Çakır'ın kanser olmadan önce sahiplendiği köpeği de meme kanseri oldu ve 5 memesi alındı. Çiğdem Çakır, doktorların ve tanıdıklarının kendisine 'Amazon kadın' dediğini söyledi.
Trabzon'da doğan ve ailesinin göç etmesiyle İstanbul'da büyüyen, 17 senedir de Side Mahallesi'nde 11'inci sınıfa giden oğluyla oturan Çiğdem Çakır, 12 yıldır kanserle mücadele ediyor. 2007 yılında göğüs bölgesinin altında fark ettiği bir kitleyi önce önemsemeyen, ardından basından duydukları ve çevresindekilerin ikna etmesiyle doktora giden Çiğdem Çakır, kanser olduğunu öğrendi. Bu bölgedeki kanserin ardından Çiğdem Çakır meme, rahim, yumurtalık, safra kesesi, lenf, boyun, kemik ve akciğer kanserlerine yakalandı.
KÖPEĞİ KADER ARKADAŞI OLDU
12 yılda 9 farklı kanserle mücadele eden Çiğdem Çakır, bunlardan 7'sini yenmeyi başardı. Çiğdem Çakır'ın sahiplendiği Terrier cinsi 'Lisa' adlı köpeği de kader arkadaşı oldu. Kendisi gibi meme kanserine yakalanan köpeğinin 5 memesi ameliyatla alındı. Halen kemik ve akciğer kanserleriyle mücadele eden Çiğdem Çakır, yaşama azmiyle dikkati çekiyor.
'KEMOTERAPİYLE ARKADAŞ OLDUK'
12 yıldır kanserle mücadele ettiğini anlatan Çiğdem Çakır, "Oğlumla beraber bir savaş veriyorum. Bu savaşta çok insanla birlikte bir yola girdik. Bu yolda yürüyoruz. Benim mücadelem meme kanseriyle başladı. Mercimek tanesi kadar ufacık bir şişlikle. Sonraki 4 ayda hızla büyümeye başladı ve lenflere vurdu. Ben gittiğimde geç kalınmıştı. Doktorum, yakınlarıma 'En fazla 2,5 ay yaşar' demiş. Ben duymadım. Herkes çok üzülmüştü ama 'Ben savaşacağım' dedim. Kanser tedavime başladığım süreçte inanın o 2 ay hayal gibi geçti. Rabbim bana yardım etti. 2 aydan sonra dedim ki, 'Bu bitecek, ben oğlum için ayakta duracağım. O değil ben güçlüyüm.' Böyle devam ettik. O süreçte, 1 değil, 2 değil, 9'uncusuyla mücadele ediyorum. Göğüslerim alındı, rahmim alındı. Birçok ameliyat oldum. 7'sini yendim. Meme kanseri, rahim kanseri, yumurtalık, safra kesesi, lenf, bir sürü kanserle mücadele ettim. Kemoterapiyle arkadaş olduk. Hala yaşıyorum. Şu anda kemik ve akciğer kanseriyim, onlarla mücadele ediyorum" diye konuştu.
KÖPEĞİNDE DE MEME KANSERİ ÇIKTI
Çiğdem Çakır, doktorların ve arkadaşlarının, kanserle savaşı nedeniyle kendisine 'Amazon kadın' diye hitap ettiğini de söyledi. Kanser rahatsızlığı başlamadan bir ay önce, bir arkadaşının bakamayıp, sokağa bırakmayı düşündüğü Terrier cinsi olan ve 'Lisa' adını verdiği köpeği sahiplenen Çiğdem Çakır, köpeğinin de kanser tedavisi gördüğünü söyledi. Lisa'nın memesinde bir kitle fark ettiğini anlatan Çakır, "Ben bundan hep korkuyordum. Benim ağrılarımda Lisa'nın ağladığına şahit oldum. Çok farklı bir yapısı ve hissi var. Tedaviye gittiğimizde kanser olduğunu öğrendik. Ameliyata girdi. 3 memede kanser vardı ama 5 meme alındı. Biz ikimiz 'amazon anne-kız' olduk" dedi.
'İNSANLARIMIZ BİZE ZORLUK ÇIKARIYOR'
Kadınların kanser konusunda tüm uyarılara rağmen çok sorumsuz davrandığını belirten Çiğdem Çakır, herkesin gecikmeden kontrollerini yaptırması gerektiğini söyledi. Kanserle yaşamanın ağrılar dışında çok fazla bir zorluğu olmadığını söyleyen Çiğdem Çakır, "Kanserle yaşamanın zorlukları yok ama insanlarımız bize zorluk çıkarıyor. Ben maskeyle gezmek zorundayım, benim bağışıklığım yok, bebekler bağışıklık sistemi olarak doğuyorlar ama bende yok. Kemoterapi bağışıklığımı çökertiyor. Ben kendimi korumak adına maske takıyorum. Ama insanlar bizden korkuyor. Ben de diyorum ki, 'Maskemden korkma, ben kanser hastasıyım, sen de olabilirsin. Çünkü sen bu hücreyi taşıyorsun.' En büyük zorluğum bu. İnsanların acıyarak bakmasına önceden çok üzülüyordum. Artık hiç umursamıyorum. Yine diyorum, hepimiz adayız" diye konuştu.
'BONCUK İŞLEMEYE BAŞLADIM'
Bir süre önce kendisini meşgul etmek için arayışa girdiğini ve Youtube'da boncuk işlemeyi gördüğünü söyleyen Çiğdem Çakır, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben şu anda bir şey yapamıyorum. Sabah kalktığımda morfinimi almadan güne başlayamıyorum. Bir sürü ilacım var, onları da alıyorum. Boncuk işlemeye başladım, Youtube'dan öğrenmeye çalıştım. Bir şeyler yapıyorum, kendimce. Satış olarak bir şey yapamıyorum. Sevenler olursa, almak isteyen olursa alıyor. Benim başka maddi olanağım, devletin yaptığı destekler haricinde yok."

Reklam
Reklam

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
- RÖP: Çiğdem Çakır
- Detay köpek Lisa
- Detay boncuk işlemesi

464 MB /// 04.11"

HABER- KAMERA: Mithat ABAKAN/MANAVGAT (Antalya), (DHA)

==================

İstanbul'da dolandırıcılık yapan sahte polis, Adana'da yakalandı

İSTANBUL'da kendisini 'polis' olarak tanıtan Hüseyin A. (32), Birgül G.'nin 1 milyon 500 liralık altınını ve 58 bin lira parasını aldı. Altın ve para ile kaçan şüpheli, Adana'da yakalandı. Olay, 5 Mart'ta İstanbul Bahçelievler'de meydana geldi. Birgül G.'yi arayan ve kendisini 'polis' olarak Hüseyin A., "Yürütülen bir soruşturamada adınız geçiyor. Evde bulunan tüm altın ve paraları alarak incelememiz lazım" deyip, korkuttu. Bunun üzerine Birgül G. kendisine ait 1 milyon 500 bin lira değerinde altın ve 58 bin lira parayı sokak başına bıraktı. Altın ve paraları alan şüpheli ise olay yerinden kaçtı. Dolandırıldığını anlayan Birgül G., polise haber veremesi üzerine, polis şüphelinin otobüsle Adana'ya gittiğini saptadı. Bunun üzerine Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, Hüseyin A,'yı otogarda yakaladı. Hırsızlık suçundan sabıkası bulunan Hüseyin A.'nın üzerindeki altın ve paralara el konuldu.
Emniyete götürülen şüpheli, sorgusunun ardından adliyeye sevk edildi.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
------------------------
- Zanlının adli tıp birimine getirilmesi
- Zanlının adlı tıp biriminden çıkarılması
- Çalınan altın ve paralar

SÜRE:02'32" BOYUT:280 MB
Haber-Kamera:Çağlar ÖZTÜRK/ADANA,(DHA)

=================

Karlıova'ya kara kış geri geldi

Bingöl'ün Karlıova ilçesinde kar yağışı etkisini sürdürüyor.
Karlıova ilçesinde dün geceden beri etkisini arttıran kar yağışı devam ediyor. Bu sabah kar yağışıyla uyanan ilçe halkı, "Bu ilçeye cemrenin de faydası yok. Baharda bile kar ve tipiyle boğuşuyoruz" diyerek ev ve işyerlerinin önünde biriken karları temizledi. Kar yağışı etkisini sürdürürken, ulaşımda aksamalar da meydana geldi. İlçeye bağlı 10 köy yolunun ulaşıma kapanmasıyla birlikte Karlıova Kaymakamlığı'na bağlı İlçe Özel İdare ekipleri, yolları açmak için çalışmalara başlattı. Karlıova Belediyesi'nin 2 aydır kar temizleme çalışması yaptığı ilçede, belediyenin temizlediği sokaklar tekrar karla kaplandı. Belediye Başkanı Veysi Bingöl, belediye olarak bugüne kadar kar temizleme çalışmalarına 600 bin lira harcadıklarını söyledi. Belediye olarak kar temizleme çalışmaları için ekiplerinin aralıksız çalıştığını ifade eden Başkan Bingöl, bu yıl kara kışın kendilerini çok fazla etkilediğini ifade etti.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
------------
- İlçede merkezi ve çarşıdan kar manzaraları
- Genel ve detay görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 11.3 MB

Haber-Kamera: Serkan BİNGÖL/KARLIOVA(BİNGÖL),(DHA)

==============

'Enerjinin Yıldızları'na yeni halka

Elektrik dağıtım sektöründeki yetişmiş eleman ihtiyacına çözüm üretilmesi için başlatılan 'Enerjinin Yıldızları' projesi kapsamında, İstanbul ve Sivas'ın ardından yüksek gerilim laboratuvarlarından biri de Antalya'da açıldı. Teknik ve mesleki liselerde bu dalı seçen öğrenci sayısı, 63'e yükselmiş oldu.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü ile AEDAŞ, BEDAŞ ve ÇEDAŞ ile arasında imzalanan, elektrik dağıtım sektöründeki yetişmiş eleman ihtiyacına çözüm üretilmesi için başlatılan protokol kapsamında kurulan yüksek gerilim laboratuvarlarına, İstanbul ve Sivas'ın ardından bir halka da Antalya'da eklendi. 'Enerjinin Yıldızları' projesi çerçevesinde Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş. (AEDAŞ) tarafından Kepez Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde kurulan 'Yüksek Gerilim Laboratuvarı'nın açılışı törenle yapıldı. Elektrik dağıtım sektöründe 3 şirketle hizmet veren Cengiz ve Koloğlu Holding tarafından sektörün nitelikli eleman ihtiyacına çözüm üretilmesi hedefiyle hayata geçirilen 'Enerjinin Yıldızları' projesinde, 'yıldız'ların eğitimine başlandı.
MEB Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü ile yapılan 'Mesleki Eğitim Protokolü'nün ardından İstanbul, Sivas ve Antalya'da belirlenen 3 meslek lisesinde sektörün ihtiyaç duyduğu 'Yüksek Gerilim Dalı' açıldı. Bu dalı seçen öğrencilerin uygulamalı eğitimi için Avrupa Birliği (AB) standartlarında yüksek gerilim laboratuvarları kuruldu. Antalya'da Kepez Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'ndeki laboratuvarın açılışına; AK Parti Antalya Milletvekili Kemal Çelik, Kepez Kaymakamı Hamdullah Suphi Özgödek, MEB Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Prof. Dr. Kemal Varın Numanoğlu, Kepez Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Mustafa Özsoy, AEDAŞ Genel Müdürü Bahadır Müdüroğlu'nun yanı sıra çok sayıda eğitimci ve öğrenci katıldı.
YÜKSEK GERİLİM DALINI 63 ÖĞRENCİ SEÇTİ
AB standartlarına sahip laboratuvarlar, 2018- 2019 eğitim- öğretim yılına yetiştirilirken, İstanbul'da 12, Sivas'ta 16, Antalya'da da 35 olmak üzere 3 ilde yüksek gerilim dalı bölümünde eğitim alan öğrenci sayısı 63'e ulaştı. Yüksek gerilim dalını tercih eden öğrencilere, laboratuvarlarda elektriğin üretiminden iletim ve dağıtımına kadar tüm kademeler uygulamalı öğretilecek. Başarılı öğrencilere aylık 500 TL burs verilirken, BEDAŞ, ÇEDAŞ ve AEDAŞ'ta staj imkanı sunulacak. Aynı zamanda söz konusu dağıtım şirketlerinin yönetici ve çalışanları, bilgi birikimlerini ve deneyimlerini öğrencilere aktarmak üzere mentorluk yapacak. Öğrencilerin yüksek gerilim laboratuvarlarında mesleki formasyonun gerektirdiği eğitimi görmesini amaçlayan 'Enerjinin Yıldızları' projesi kapsamında 'Elektrik Piyasası' dersi de müfredat kapsamına alındı.
'PROJE ROL MODEL OLACAK'
Açılışta konuşan Kepez Kaymakamı Hamdullah Suphi Özgödek, kamu- özel sektör iş birliği ile hazırlanan projenin açılışını gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadığını belirtti. Eğitim alanında eksikliği hissedilen projenin hayata geçirildiğini kaydeden Özgödek, gençlerin istihdamı ve eğitim kalitelerinin artırılması konusunda projenin çok anlamlı olduğunu söyledi.
MEB Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Prof. Dr. Kemal Varın Numanoğlu ise 2023 hedefleri kapsamında hazırlanan '2023 Eğitim Vizyonu'nun orta ve uzun vadede mesleki eğitimin prestijinin artmasını ve mesleki eğitime yönelik talebin yükselmesini hedeflediğini dile getirdi. Projenin kendileri için de önemsenen nitelikte olduğunu belirten Numanoğlu, "Dünyanın en güçlü sektörü enerji. Enerji sektöründe ayakta kalabilmek sadece enerjiyi üretmekle ilgili değil. Enerjinin güvenli ve kesintisiz dağıtımını sağlamak da son derece önemli. AEDAŞ, BEDAŞ ve ÇEDAŞ'ın hizmetleri bizler için gurur verici. Bu hizmetin kalitesini sürekli kılmak ve bu alanda nitelikli öğrenciler istihdam etmek amacıyla gerçekleştirilen bu projenin son ayağında da yer almaktan mutluluk duyuyorum ve tüm paydaşlarına şükranlarıma sunuyorum" dedi.
AEDAŞ Genel Müdürü Bahadır Müdüroğlu da yüksek gerilim dalında uygulamalı eğitimin büyük önem taşıdığına işaret ederek, "Kepez Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde kurduğumuz Yüksek Gerilim Laboratuvarı'nda 35 öğrencimiz elektrikle ilgili tüm aşamaları bizzat yaşayarak öğrenecek. Gelecekte meslektaşımız olacak arkadaşlarımıza desteğimiz bununla da sınırlı kalmayacak. Yüksek gerilim dalında eğitim alan öğrencilerimize şirketimizde staj imkanı da sunacağız. Bizlerin mesleki tecrübesi ile değerli öğretmenlerimizin bilgi ve birikimlerini aynı potada eriten 'Enerjinin Yıldızları' projemizin Türk eğitim sistemine, öğrencilerimize, sektörümüze hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
----------------
-Sınıfın dış plan görüntüsü
-Sınıftaki öğrencilerin görüntüsü
-Öğrenciler ders yaparken görüntü
-Bahadır Müdüroğlu ile Kemal Numanoğlu'nun konuşmaları
-Kurdele kesilmesi

590 MB// 4.59 SN HD

Haber: Alparslan ÇINAR- Kamera:Emrah GÜL/ANTALYA-(DHA)

================

Adıyamanlı kadınlar doğayı korumak için bez çanta örüyor

Adıyaman Çok Amaçlı Toplum Merkezi (ÇATOM) bünyesinde eğitim gören gönüllü 20 kadın poşetlerin ücretli olması ile beraber doğayı da koruma amaçlı bez alış veriş çantası yaparak ücretsiz olarak dağıtıyor.
Sıfır atık projesi kapsamında Çok Amaçlı Toplum Merkezi'nde 20 kursiyer usta öğretmenler eşliğinde ördükleri bez çantaları vatandaşlara ücretsiz olarak dağıtıyor. Hem meslek öğrenen hem de doğayı korumaya destek olan kadınlar günde 20 çanta üretiyor.
ÇATOM Sorumlusu Zeynep Erdem sıfır atık projesine destek olmak adına böyle bir kurs açtıklarını ifade ederek şunları dedi:
"Burada Halk Eğitim Merkezi iş birliği ile 'sıfır atık' projesine destek amaçlı bez çantalarımız üretiliyor. Malzeme desteği halk eğitim tarafından karşılanıyor. Bizlerde üretimini destekliyoruz. Bu yapılan ürünlerimiz Milli Eğitim Müdürlüğüne ve Adıyaman Valiliğine verilecek halka dağıtılması için eğer istek olursa daha da genişletmeyi düşünüyoruz. Poşetlerin azaltılması veya tamamen durdurulmasa bile en azından azaltılmasına destek amaçlı günlük 20 tane yapıyoruz ama daha da sayımızı artıracağız. Buraya gelen kursiyerlerimiz şimdi gönüllü olarak başladılar ama ilerleyen zamanlarda İŞKUR desteği ile kurs açıp devam ettirmeyi düşünüyoruz. Şuan buraya gelenler gönüllü olarak yapıyorlar. Şuanda 20 kursiyerimiz var, çünkü kurslarımız yarım gün olduğu için tam gün yapmıyoruz. İsteyen herkes gelebilir eve hanımları evde oturup sıkılmaktansa buraya gelip sosyal bir ortamda olurlar. Sosyal bir alanları olur, meslek öğrenmiş olurlar ev ekonomilerine katkı sağlamış olurlar. Burada meslek öğrenen arkadaşlarımız daha sonra sipariş olarak kendileri ev ekonomisine katkı sağlamış olurlar bütün zamanlarını evde ev işi ile gerçekleştireceklerine buraya gelip kendilerine bir ortam oluşturup bir meslek öğrenebilirler" dedi.
Öğrenciler ile birlikte günde 20 çanta yaptıklarını belirten ÇATOM eğitmeni Selma Güven ise, "Burada biz file poşetlerini yapmak için bulunuyoruz. Öğrencilerimizle beraber günde 15-20 tane yapıyoruz. Tabi ki bunların sayısı değişiyor. Burada şuanda 20 yakın kursiyerimiz var. Buraya gelmek isteyenler gelebiliyorlar, hem öğrenmek amaçlı hem kendilerine bir katkı bir yıl içerisinde meslek edinmiş oluyorlar. Parada kazanmış oluyorlar. Malzemelerimizi Halk eğitimin bağlı olduğu yerlerden alıyoruz ve burada işlemesini biz yapıyoruz" diye konuştu.
Yaptıkları çantalarla çevreyi koruduklarını ve hanımların evde oturmak yerine ÇATOM'a gelerek katkı sağlamaları gerektiğini dile getiren kursiyer Zarife Atlı da, "Kursa geliyoruz, fileleri yapıyoruz, çevremize milletimize katkıda bulunuyoruz. Zamanımızı çok güzel bir şekilde değerlendiriyoruz. Ev hanımları evde oturup ta uyuyacaklarına buraya gelip zamanlarını değerlendirsinler. Ben buraya geldiğimde dolayı eşim çocuklarım bana destek veriyorlar. Çocuklarım okula gidiyorlar zaten okuldan geldiklerinde ben evde oluyorum zaten ihtiyaçlarını karşılayabiliyoruz. 4 yıldır burası açılmış sürekli geliyorum. Hedefim aileme katkıda bulunmak ellimden gelirse bir yerlerde açabiliriz. Niye olmasın bizde kendimize güveniyoruz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------------------------
- ÇATOM
- Kadınların file örmesi
- Adıyaman Çatom Sorumlusu Zeynep Erdem ile röp.
- Kursiyer Zarife Atlı ile röp.
- Kursiyer Hocası Selma Güven ile röp.
- Çanta yapmaları
- Örgü yapılması
- Sınıfta çalışanlar
- Genel ve detay görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 600 MB

Haber-Kamera: Mahir ALAN-ADIYAMAN-DHA)

===================

Kanser olan köpeği sahiplenip, tedavi ettirdi

Tokat Belediyesi'nde işçi olarak çalışan Mehmet Eren Duran (35), sokakta bulduğu ve kanser olduğu belirlenen köpeği sahiplenerek, tedavi ettirdi. Köpeğe 'Bozkız' ismini veren Duran, "Bunun dışında 5 köpeğim daha var. Bunların bakımında harcadığım parayla başka hayvan alıp, baksaydım para kazanırdım; ama köpeklere olan sevgimden gözüm görmüyor" dedi.
Kent merkezindeki Gezirlik Mahallesi'nde oturan, evli ve 2 çocuk babası, inşaat işçisi Mehmet Eren Duran, sokakta başıboş 4 yaşındaki dişi kırma çoban köpeğini gördü. Hayvanlara olan sevgisi dolayısıyla köpekle yakından ilgilenen Duran, hareketlerinden hasta olabileceğini düşündü. Köpeği sahiplenen Duran, muayene ettirmek için veteriner Mustafa Dülek'e götürdü. Yapılan muayene sonucu köpeğin cinsel organında 'trans venereal tümor' adında kanser olduğu tespit edildi. Veteriner Dülek, köpeğe kemoterapi uygulanmasına karar verdi. Dülek'in 2 seanstan yaklaşık 1 aydır kemoterapi uyguladığı köpeğin hastalığı gün geçtikçe azalmaya başladı. Duran, köpeğe 'Bozkız' ismini verdi.
'HAYVANLARI SEVDİĞİM İÇİN ESİRGEMİYORUM'
Hayvanlara olan sevgisi dolayısıyla köpeğin tedavisini üstlendiğini belirten Mehmet Eren Duran, "Köpeğin rahatsız olan bölgesinin fotoğrafını çekip veterinere gönderdim. Tedavi olup olamayacağını sordum. Veteriner Mustafa bey de tedavisinin mümkün olduğunu söyledi. Köpek 2 seanslık tedavi gördü. Köpeğin ismini 'Bozkız' koyduk. Bu köpekten hariç 5 tane daha köpeğim var. Hayvancılıkla da uğraşıyorum. Bunların bakımında tedavisinde harcadığım parayı başka hayvan alıp, baksaydım para kazanırdım; ama köpeklere olan sevgimden dolayı gözüm görmüyor. Köpeklere yaptığım masrafın paralarını biriktirseydim iyi bir arabam olurdu. Lüks bir araba olmasa da iyi bir arabaya binerdim. Hayvanları sevdiğim için esirgemiyorum. Hayvanlara ayırdığım zamanı aileme ayırmıyorum" diye konuştu.
'HASTALIK YÜZDE 50 CİVARINDA GERİLEDİ'
Veteriner Mustafa Dülek ise köpeğe uygulanan tedaviyle ilgili bilgi verdi. Hyavanın cinsel organında kanserli doku olduğunu belirten Dülek, "Köpekte 'trans venereal tümor' bulunduğunu tespit ettik. Köpeklerde çiftleşme ile bulaşan bir hastalıktır. Maliyetli bir tedavi ama yapılmasına karar verildi. Tedavinin ilk kürünü uyguladık ve ikinci kürünü de uyguladık. İlk kürden sonra olumlu netice aldık. Hastalık yüzde 50 civarında geriledi. Bu ikinci kürle birlikte tedaviyi sonuçlandıracağız. Köpeği kurtarmış olacağız. Köpeğe şu anda kemoterapi tedavisi yapıyoruz. Bu ilaç insanlarda da kullanılıyor" dedi.

Görüntü Dökümü
-------
-Köpekten götüntüler
-Köpeğin tedavisi
-Mehmet Eren Duran röportaj
-Veteriner Hekim Mustafa Dülek röportaj
-Genel Detay

(463 MB HD Görüntü)

Haber-Kamera: Fatih YILMAZ-Halil İbrahim YEL/TOKAT, (DHA)-