DHA YURT BÜLTENİ 8

1)BURSA'DA KAZA ÇOK SAYIDA YARALI VAR BURSA-Harmancık Karayolu'nda meydana gelen trafik kazasında çok sayıda yaralının olduu öğrenildi.

1)BURSA'DA KAZA ÇOK SAYIDA YARALI VAR

BURSA-Harmancık Karayolu'nda meydana gelen trafik kazasında çok sayıda yaralının olduu öğrenildi. Cenazeye giden otobüsün devrilmesi sonucu yaşanan kazanın ardından olay yerine itfaiye ekipleri ve 112 Acil Servise ait ambulanslar yönlendirildi

Aydın AKALIN/HARMANCIK (DHA)

====================================================

2)CİNSEL TACİZ DAVASI ÖNCESİ TARAFLAR ADLİYEDE BİRBİRİNE GİRDİ

BURDUR'da 2 kişinin tutuksuz yargılandığı cinsel taciz davasına ilişkin duruşma öncesi taraflar kavga etti. Adliye koridorlarında tekme ve yumrukların konuştuğu kavgayı çevik kuvvet ayırdı. 1 kişinin hafif yaralandığı kavganın ardından 2'si sanık 6 kişi gözaltına alındı. Burdur'un Tefenni ilçesinde 3 ay önce yaşanan ve 2 kişinin tutuksuz yargılandığı cinsel taciz davasının bugün Burdur Adliyesi'nde görülecek duruşması öncesi taraflar arasında tartışma çıktı. Adliye koridorlarında karşılaşan taraflar önce birbirlerine sözlü sataştı, tartışmanın büyümesinin ardından da taraflar kavgaya tutuştu. Tekme ve yumruklarla birbirine saldıran tarafları adliyede görevli çevik kuvvet ekipleri ayırdı. Kavgada hafif yaralanan 1 kişiye sağlık ekipleri müdahale etti. Kavgaya karışan aralarında tutuksuz yargılanan 2 sanığın da bulunduğu 6 kişi gözaltına alınarak İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
----------------------
- Adliye dış görünüş
- Kelepçelenip götürülen taraflar
- Sağlık ekiplerinin müdahalesi
- Polis aracına bindirilenler
- Detay

Haber- Kamera Mesut MADAN/BURDUR, (DHA)

========================================================

3)BAKAN ÖZHASEKİ " TÜRKİYE'Yİ DEPREME KARŞI HAZIR HALE GETİRECEĞİZ"

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki Kayseri'de Muhtarlarla İstişare toplantısında yaptığı konuşmada Türkiye'yi şiddetli depremlere karşı hazır hale getireceklerini ve akıllı evler yapacaklarını söyledi.Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından İmar Barışı toplantısı düzenlendi. Kayseri ve ilçelerindeki muhtarların katıldığı toplantıda 8 Haziran'da ülke genelinde başvuruları başlayan İmar Barış hakkında açıklama yapan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, "Üzerinde bulunduğumuz Anadolu coğrafyası dünyanın en eski yerleşkesinden biridir. Yer üstündeki fitne odakları ile savaşırız. Ancak yer altındaki deprem ile savaşacak halimiz yok. Depremde öncelikli kural çürük zeminlere ev yapmamız lazım. Bu ülkenin topraklarının yüzde 66'ncısı 1. ve 2. derece deprem bölgesidir. Müthiş bir tehlike var. Ege'de bizim deprem haritamız kıpkırmızı. 55 milyon insanımız deprem bölgelerinde yaşıyor. Son yıllara yıkıcı depremler nedeniyle mali kaybımız 100 milyar dolar. Belli aralıklarda bu depremsellik kendini ortaya koyuyor. Biz, depreme karşı şehircilik şurasını topladık. Depreme karşı fikir söyleyebilecek herkesi davet ettik. Yasalar, yönetmelikle çıkardık. Yol haritası belirledik. Bizler, kentsel dönüşümü yerinde yapıyoruz ve yapacağız. Sosyal devlet vatandaşın ihtiyacını düşünen, sorunu çözen devlettir. Bunan sonra 15-20 katlı kutu evler olmayacak. Yarın insanın başına bu evler bela olur. Türkiye'yi depreme hazırlayacak, akıllı evler yapacağız. Senede 500 bin ev yıkacağız ve yerine yenisini yapacağız. Hiç kimse bana parayı nasıl bulacağımı sormuyor. Çünkü, Kayserilidir, bulur Bakan Özhaseki diyorlar. Biz bakanlık olarak Güneydoğu'da binlerce ev yaptık. Maliyeden para almadık. Türkiye'yi geleceğe hazırlamanın yolunu bulacağız. Gittiğim yerlerde Belediye Başkanlarımıza şehirlerinin depremlere hazırlama yönünde uyarılarımızı yapıyoruz. Bakanlığımızın sağladığı kolaylıkları anlatıyoruz. " dedi.
"TÜRKİYE'DE İMARA VE KANUNA UYGUN YAPI MİKTARI YÜZDE 25"
Türkiye genelinde 26 milyon 330 bin yapı olduğunu söyleyen Başkan Özhaseki , " Ülkemizde iş yeri, konut anlamında 26 milyonu aşkın bir yapı var. Ancak bu yapıların sadece yüzde 25'i kanuna ve imara uygundur. Geri kalan yüzde 75'lik yapı uygun değil. Bundan dolayı 80 milyon vatandaşın 55 milyonu devlet ile imar durumundan kaynaklı olarak kavgalıdır. Vatandaş devleti ile kavgalı olmaz. Bunu çözmekte bana nasip oldu. Kimsenin cesaret edemediğini hamdolsun yaptık. İmarla ilgili bütün şikayetleri imar barışı ile yok edeceğiz. İmar Barışı yasasına göre vatandaş kendi rızasıyla gidip başvurusunu yapıyor. 8 Hazirandan bu yana bugün itibariyle 1 milyon aşkın vatandaş imar barışı için başvuru yapıyor. İmar barışının en büyük faydası sağladığı psikolojik rahatlık. Kimsenin evim yıkılır mı? diye bir düşüncesi olmayacak. Bu kanundan Boğaziçi kenarındaki yalılar, Sultanahmet ve Süleymaniye arasındaki hat ve üçüncü olarak Gelibolu adasındaki alan bu durumdan yararlanmayacak." diye konuştu.
TEMEL PAŞANIN ALNINDAN ÖPÜLÜR"
Ülke gündemi ile ilgili değerlendirmede bulunan Bakan Özhaseki, "Son 2-3 yılda hükümetin başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmedi. PKK, FETÖ ve IŞID belası ile uğraştık. Bu belaların hepsinin üstesinden geldik. FETÖ'yü ülkede ameliyat gibi yaptık, kaldırdık attık. Masum olanlar varsa hakkını korumaya çalışıyoruz. Hiçbir iş yeri, kasasını soyan, makinesi kıran işçiyi yanında çalıştırmaz. Bunlarda ülkeye zarar veren insanlardı. Bizde kanser gibi ülkenin hücrelerine yayılan bu lanet mikrobu temizledik attık. Türkiye'nin bekası konusunda ciddi adımlar attık. Batı'nın yaptığı kötülükleri anlıyorum. Ancak, bizim içerimizde bunlara çanak tutacak muhalefet partileri anlamıyorum. Oy çok mu önemli. Bu milletin istiklalinde istikbalinde çok mu önemli. Şu ana kadar hiçbir partili belediyeyi ayırt etmeden hizmet etmeleri için paralarını gönderiyorum. Ana muhalefet Doğu ve Güneydoğuda atadığımız kayyumlardan çok rahatsız oldu. Seçime gittiğimiz için Ana muhalefet, HDP'ye selam çıkıyorlar. Temel Paşa'nın apoletlerini sökmek isteyenler bizim düşmanız terör örgütlerdir. Bu adamın alnından öpmek lazım. Siz şimdi onun apoletlerini sökmek istiyorsunuz. Vay size vay... Ben, PKK ile FETÖ ile şöyle mücadele edeceğim diyen ana muhalefet yetkisi görmedim. Bizim işimiz şeytan taşlamak. Şu an şeytan taşlıyoruz" şeklinde konuştu

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
----------------------
- Bakan Özhaseki'nin konuşması
- Diğer detay görüntüler

Haber-Kamera: Yasin DALKILIÇ/KAYSERİ(DHA)
DV 2 Dosya 11 dakika 23saniye / 1274 MB

===================================================

4)AV TÜFEĞİYLE YARALADIKTAN SONRA DİZÜSTÜ OTURTUP, ATEŞ EDEREK ÖLDÜRMÜŞLER

KAHRAMANMARAŞ'ın Pazarcık ilçesinde kaybolduktan 22 gün sonra Gaziantep'te cesedi bulunan, 2 çocuk sahibi Gülgülizar Ayalp'in (28) ölümüyle ilgili başlatılan soruşturma sonucu eşi Kemal Ayalp (30) hakkında ağırlaştırılmış ömür boyu, onun sevgilisi Güler Özkaraman (20) hakkında ise ömür boyu hapis istemiyle Gaziantep 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. İddianameye göre, Güler Özkaraman'ın otomobilde av tüfeğiyle yaraladığı Gülgülizar Ayalp, Kemal Ayalp tarafından araçtan indirilip, sevgilisinin de yardımıyla dizüstü oturtulduktan sonra aynı tüfekle ateş edilerek, öldürüldü.
Pazarcık'ın Narlı Mahallesi'nde oturan ve bir süre eşiyle ayrı yaşayan Gülgülizar Ayalp'ten, 4 Mart'ta Kemal Ayalp'in otomobiline bindikten sonra bir daha haber alınamadı. Ailesi ve güvenlik güçleri, kadını her yerde ararken, 26 Mart sabahı Gaziantep'in merkez Şehitkamil ilçesinin Bağbaşı Mahallesi'nde devriye görevi yapan jandarma ekipleri, çalılıklar arasında çürümüş kadın cesedi buldu. Yapılan incelemede, cesedin 22 gündür kayıp olarak aranan Gülgülizar Ayalp'a ait olduğu belirlenirken, olay yerinde av tüfeği kartuşları bulundu. Bunun üzerine eşi Kemal Ayalp ile onun sevgilisi olduğu belirtilen Güler Özkaraman gözaltına alındı. Ayalp ve Özkaraman, jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Kemal Ayalp'in sattığı kişiden alınan otomobilde yapılan incelemede, kan lekeleri ile saçma izlerine rastlandı. Olayda kullanılan av tüfeği ise bulunamadı. Güler Özkaraman'ın montunda ise kan lekeleri olduğu görüldü.
'KEMAL, GÜLİZAR'IN KAFASINA DOĞRU ATEŞ ETTİ'
Güler Özkaraman, savcılık ifadesinde, olay günü Gülgülizar ve kardeşi Tuncay Efilti'nin kendisini darbettiğini, ardından da Efilti'nin kendisini sanayi sitesinde bir dükkana götürerek, tecavüz etiğini öne sürdü. Daha sonra sevgilisi Kemal Ayalp ile eşi Gülgülizar'ın dükkana geldiğini ve otomobile binip, giderken jandarma aracı gördüklerini anlatan Özkaraman, şunları kaydetti:
"Kemal, jandarma aracını gördü ve birden hareket etmeye başladı. Biz önde jandarma arkada gidiyorduk. Bir an jandarmanın siren sesini duyduk, Gülizar ile beraber kafamıza arkaya çevirdiğimiz esnada da bir patlama sesi duydum. Ben ilk başta jandarmanın bize ateş ettiğini düşünmüştüm ancak bir süre sonra yanımda bulunan Gülizar'ın göğsünün sol üst kısmından kan geldiğini gördüm. Gülizar benim bacağıma doğru yattı, ben de o sırada elimle Gülizar'ın göğsüne baskı yaparak kan akışını durdurmaya çalışıyordum. Kemal ıssız bir yerde arabayı durdurup araçtan indi ve Gülizar'ın olduğu taraftan kapıyı açtı başı, bacaklarımın üzerinde olan Gülizar'ın kafasına doğru 1 el ateş etti ve Gülizar'ı öldürdü. Gülizar, ateş anına kadar sürekli hareket ediyordu, son atıştan sonra öldüğünü düşünüyorum. Kemal bana 'Yardım et' dedi ve birlikte Gülizar'ı araçtan çıkarıp, hafif çukurluk olan bir yere attık."

Reklam
Reklam

'GÜLİZAR'I ONDAN BAŞKA KİMSE VURMADI'

Kemal Ayalp ise eşi Gülgülizar'ın kendisini aldattığını, aralarındaki sorunun da bundan kaynaklandığını ileri sürdü. Olay gecesi eşi ve sevgilisi arka koltukta otururken, otomobille Gülgülizar Ayalp'in evin önüne ulaştıklarında jandarmanın geldiğini ve bunun üzerine kaçmaya başladıklarını kaydeden Kemal Ayalp, şöyle konuştu:
"Gülizar, 'Seni almaya geldiler, aranıyormuşsun' dedi. Ben araçla hızla kaçmaya başladım. Narlı'dan yola çıktık. Gaziantep girişinde Gülizar'ın cesedini bıraktığımız bölgeye yakın bir yere geldik. O sırada Güler ve Gülizar saç baş çekerek, birbirlerine girdiler. 2 arka arkaya ve sonradan da 1 tane olmak üzere 3 sefer silah sesi geldi. Ben, bana sıktıklarını düşündüm ve bu sırada aracı kullanmaya ve devam ediyordum. Arkama dönüp baktığımda Güler'i şok halinde gördüm, Gülizar da güllerin üstüne düşmüştü. Gülizar'ın cesedinin bulunduğu yerde durdum, Gülizar'a baktım can vermişti. Ben de şoka girdim. Sürücü koltuğundan indim, Güler'e 'Yardım et cesedi atalım' şeklinde bir söz söylemedim. Ben Gülizar'ı araçtan tek başıma kucaklayarak, indirdim Gülizar sırt üstü yatırdım. Bu sırada dizleri ne şekildeydi hatırlamıyorum. Daha sonra otomobile bindik. Ben 'Neden yaptın?' dedim, sadece başını salladı. Gülizar'ı ondan başka kimse vurmadı."

Reklam
Reklam

'TÜFEĞİ YOL KENARINA ATTI'

Eşini öldürmediğini öne süren Kemal Ayalp, sevgilisi Güler Özkaraman'ın kendisi hakkındaki iddialarıyla ilgili de şunları söyledi:
"Av tüfeği aracın arkasındaydı. Benim, aracın boy kısmından mesafesi ölçülürse o silahı Gül ve Güler'in bana uzatıp vermesi, arkadan jandarma gelirken ve benim hareket halindeyken arkamda bulunan Gülizar'a ateş etmem mümkün değildir. Aracımın sol arka tarafı arka cam kısmının üst kısmında av tüfeğinin saçmalarının izleri mevcuttur, halen de durmaktadır. Bu da silahın arka koltuğun sağ kısmından ateşlendiğinin göstergesidir. Otomobille giderken önde oturan Güler, aracın arkasına geçerek, arkada yerde bulunan tüfeği pencereyi açarak, yol kenarına doğru attı. Aracın içerisindeki kan lekelerini temizledim; ancak saçmalara karışmadım."
GÜLER YARALADI, KEMAL ÖLDÜRDÜ
Vücudundan ve başından vurulan Gülgülizar Ayalp'in ölümüyle ilgili yürütülen soruşturma sonucu cumhuriyet savcısı, iddianameyi tamamlayarak, Kemal Ayalp hakkında 'eşe karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu, Güler Özkaraman hakkında ise 'kasten öldürmek'ten ömür boyu hapis istemiyle Gaziantep 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açtı. İddianamede, şüphelilerin, Gülgülizar Ayalp'i öldürmek amacıyla otomobili Gaziantep yönüne doğru sürdüğü belirtilerek, şöyle denildi:
"Arka koltukta oturan şüpheli Güler'le maktul arasında tartışma yaşandığı, şüpheli Güler'in maktule ele geçirilemeyen av tüfeğiyle bir el ateş ederek yaraladığı, şüpheli Kemal'in yolda petrolden yakıt alıp Gaziantep'e geldikleri ve Gülgülizar'ı yol kenarında çalılık bir alanda araçtan indirdikleri, tüm bu eylemler sırasında Güler'in Kemal'e aktif bir şekilde yardım ettiği, Kemal'in Güler'in de yardımıyla Gülgülizar'ı dizüstü oturma pozisyonuna getirerek maktule av tüfeğiyle ateş ettiği ve Gülgülizar'ın geriye doğru yıkılarak öldüğü, Kemal'in aracı kan lekelerinden arındırmak amacıyla yıkadığının ve üçüncü bir kişiye satış yaptığı tespit edildi."
Tutuklu sanıklar Kemal Ayalp ile Güler Özkaraman, ilerleyen günlerde hakim karşısına çıkacak.
Görüntü Dökümü
----------------------

Reklam
Reklam

- Kemal Ayalp'in adliyeden çıkarılması
- Jandarma aracına bindirilmesi
- Jandarma aracının gidişi
- Gülgülizar Ayalp'in fotoğrafı
- Ayalp'in fotoğrafının bulunduğu masa
- Berat Ayalp'in annesinin fotoğrafını alıp ağlaması
- Cenazenin getirilişi
- Mehmet Efilti'nin kızının tabutunun başında ağlaması
- Fatma Palta'nın kızının tabutunu öpüp ağlaması
- Berat Ayalp'in kardeşi Kürşat'ı öpmesi
- Bir yakınının kucağındaki Kürşat
- Berat Ayalp'in ağlaması
- Tabutun üzerine battaniye örtülmesi
- Kürşat Ayalp'in tabutun üzerine oturtulması
- Tabutun cenaze aracına konulması

(Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 240 MB

================================================

5)RİZE'DE ZİNCİRLEME KAZA: 1 ÖLÜ, 1 YARALI

RİZE'de, 3 aracın karıştığı zincirleme kaza sonucu otomobilde bulunan çift sıkıştı. İtfaiye ekibinin araçtan yaralı çıkardığı çift, hastaneye kaldırılırken, sürücü Burhan Ergin, yaşamını yitirdi. Tedaviye alınan eşi Fatma Ergin'in durumunun ağır olduğu belirtildi.
Kaza, saat 11:30 sıralarında, İslampaşa Mahallesi Karadeniz Sahil Yolu'nda meydana geldi. Rize'den Trabzon yönüne giden Burhan Ergin yönetimindeki 41 NC 078 plakalı otomobil, iddiaya göre, kara yolu temizlik aracını fark edince aniden sol şeride geçti. Bu sırada Ali İhsan Dinçer'in kullandığı 26 FC 763 plakalı TIR, otomobile arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle sürüklenen otomobil de Dursun Ali Kazdal yönetimindeki 61 JB 556 plakalı kara yolu temizlik aracına çarptı. Kazada, sürücü Burhan ile eşi Fatma Ergin otomobilde sıkıştı. Kaza ihbarı üzerine olay yerine itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ekipler, çifti, sıkıştıkları otomobilden güçlükle çıkardı. Yaralı Ergin çifti, sağlık görevlilerince ambulansla Rize Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedaviye alınan çiftten sürücü Burhan Ergin, doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtartılamadı. Fatma Ergin'in ise durumunun ağır olduğu belirtildi.
Kaza sonrası kara yolları temizlik aracının sürücüsü Dursun Ali Kazdal, uzun süre gözyaşı döktü. Baygınlık geçiren Kazdal, ambulansla hastaneye götürüldü. Kaza nedeniyle Rize- Trabzon yolu bir süre ulaşıma kapatıldı. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
-----------------------
-Kaza yeri detayları
-Ekiplerin müdahalesi
-Yaralıların çıkarılması
-Temizlik aracı sürcüsünün bayılması
-Olayı anlatanlar
-Detaylar

(Haber-Kamera: Aytekin KALENDER RİZE-DHA

========================================================

6)MERSİN'DE 8 BİN LİTRE KAÇAK MAZOTA EL KONULDU

MERSİN’de polis ekipleri, 8 bin litre kaçak mazota piyasaya sürülmeden el koydu.
Akaryakıt kaçaklığına yönelik çalışmalarını sürdüren Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü (KOM) ekipleri, Akdeniz ilçesindeki bir şirketin deposuna düzenlediği baskında Y.A. isimli şahsı ait olduğu belirlenen 8 bin litre kaçak mazot ele geçirdi.
Gözaltına alınan Y.A., emniyetteki sorgu ve işlemlerinin ardından hakim karşısına çıkarıldı.

Görüntü Dökümü
-------------------------
- Mazotun bir tanktan diğer tanka aktarılması
BOYUT: 47.0 MB SÜRE: 00.26"
Haber-Kamera: MERSİN, (DHA)

==================================================

7)ATATÜRK'ÜN ESKİŞEHİR'E GELİŞİNİN 98'İNCİ YIL DÖNÜMÜ KUTLANDI

ATATÜRK'ün Eskişehir'e ilk gelişinin 98'inci yıl dönümü düzenlenen törenlerle kutlandı.
Vilayet Meydanı'nda düzenlenen törene Eskişehir Valisi Özdemir Çakacak, Muharip Hava Kuvveti Komutanı Orgeneral Atilla Gülan, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile çok sayıda kişi katıldı. Valilik, Garnizon Komutanlığı ve Büyükşehir Belediyesi çelenklerinin Atatürk anıtına konulmasından sonra askeri bando eşliğinde bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu, ardından İstiklal Marşı okundu.
Anadolu Üniversitesi Atatürk İlkeleri İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi (ATAM) Müdürü Prof.Dr.Kemal Yakut törende günün anlam ve önemini belirtir konuşma yaptı. Atatürk'ün sıcak savaş ortamında Eskişehir'e 6 kez geldiğini söyleyen Prof.Dr. Yakut şunları kaydetti: "Eskişehir, modern Türkiye'nin kuruluşunun yapı taşlarının üst üste konulduğu yerdir. Bu nedenle bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin büyük mimarı, önderi Atatürk, direnişi örgütlemek, orduyu teftiş etmek için ilk kez 98 yıl önce bugün şehrimize geldi. Yanında Milli Savunma Bakanı Fevzi Paşa, Genelkurmay Başkanı İsmet bey vardı. Atatürk sıcak savaş ortamında 6 kez şehrimize geldi. Her gelişinde şehrin yurtseverleri, Müdafaa-i hukukçuları tarafından büyük coşkuyla karşılandı."
Yapılan konuşmaların ardından Atatürk Koşusu'nda dereceye giren sporculara madalyaları Eskişehir Valisi Özdemir Çakacak verdi.

Reklam
Reklam

Görüntü dökümü:
-----------------------
-Törene katılanların,
-Çelenklerin anıta konulması,
-Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'ndan,
-Prof.Dr.Kemal Yakut'un konuşması,
-Vali Özdemir Çakacak'ın Atatürk Koşusu'nda dereceye girenlere madalya ve ödüllerini vermesinden çekilen görüntüler bulunuyor.)

Haber-Kamera: Hakan TÜRKTAN-ESKİŞEHİR / DHA