Ampute Milli Takım kaptanı Çakmak'ın annesi toprağa verildi
Tokat'ın Zile ilçesinde sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenerek yaşamını yitiren Ampute Futbol Milli Takım kaptanı Osman Çakmak'ın annesi Sultan Çakmak, son yolculuğuna uğurlandı.
Zile ilçesine bağlı Narlıkışla köyünde yaşayan, Ampute Futbol Milli Takımı kaptanı Osman Çakmak'ın annesi Sultan (61) ve babası Ömer Çakmak (84), dün akşam sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlendi. Köydeki komşuları Ömer Keskin, yaşadıkları iki katlı evin kapısının açılmaması üzerine cep telefonuyla çifte ulaşmaya çalıştı, ancak başarılı olamadı. Bunun üzerine evin mutfağının penceresinden içeriye girdi. Keskin, yaşlı çifti yerde hareketsiz buldu.
İhbar üzerine gelen sağlık ekipleri Çakmak çiftini Zile Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. Ancak Sultan Çakmak, doktorların tüm müdahalesine karşın kurtarılamadı. Ömer Çakmak ise ilk tedavisinin ardından Tokat Devlet Hastanesi'ne sevk edildi.
Zile Devlet Hastanesi'nde otopsi işlemleri tamamlanan Sultan Çakmak'ın cenazesi, Narkışla köyüne getirildi. Burada evinin önünde helallik alınırken Osman Çakmak gözyaşlarını tutamadı. Sultan Çakmak için öğle namazı sonrası köy camisinde kılınan cenaze namazına Tokat Valisi Ozan Balcı, Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu, Spor Genel Müdürü Mehmet Baykal, Turhal Kaymakamı Ahmet Suheyl Uçar, Tokat Emniyet Müdürü Göksel Topaloğlu, İl Jandarma Komutanı Albay Hidayet Arıkan, Ampute Futbol Milli Takımı kaptanı Osman Çakmak'ın takım arkadaşları, Milli Takım Antrönürö Uğur Özcan ve vatandaşlar katıldı. Kılınan cenaze namazı sonrası Sultan Çakmak, köy mezarlığında toprağa verildi. Ampute Futbol Milli Takm kaptanı Osman Çakmak taziyeleri kabul etti.
Tokat Devlet Hastanesinde tedavisi süren Ömer Çakmak'ın henüz hayati tehlikeyi atlatamadığı belirtildi.
Görüntü Dökümü
-------------------------
-Köyden görüntüler
-Cenaze namazından görüntüer
-Cenazeye katılanlar
-Osman Çakmak'ın taziyeleri kabulü
-Cenaze namazının kılınması ve uğurlanması
-Kaptanın annesinin tabutunu taşıması
Haber-Kamera: Fatih YILMAZ/ZİLE (Tokat), (DHA)
===================================
Gölköy- Fatsa yolunda heyelanlar nedeniyle çatlaklar oluştu
Ordu'nun Gölköy ilçesi Gölköy- Fatsa yolunda, son 2 aydır meydana gelen heyelanlar nedeniyle asfalt yolda çatlaklar oluştu.
Gölköy ilçesine bağlı Çatak Mahallesi'nde, Gölköy- Fatsa yolu üzerinde, son 2 ayda çok sayıda heyelan meydana geldi. Bölgede yıllardır olan heyelanın, son aylarda meydana gelme sıklığının arttığı belirtildi. Gölköy'ün Çetilli, Ahmetli, Çatak ve Tazvara mahalleleri ile Fatsa ilçesine ulaşımın sağlandığı yolda yarıklar oluştuğunu, yolun hala onarılmadığını kaydeden Çetilli Mahallesi'nin muhtarı Celal Çelik, "Yol projesi yapılırken, yetkililerini defalarca uyardım. Bölgede toprak kayması olduğunu belirtmeme rağmen dolgu yapıp, üzerinden yol geçirdiler. Şimdi yol çöküyor. Yetkililerden bu duruma bir an önce çözüm bulmalarını bekliyoruz" dedi.
Çatak Mahallesi Muhtarı Hilmi Somuncu ise konuyu Büyükşehir Belediyesi'ne ilettiklerini, bölgede gerekli tedbirlerin alınması için çalışma yapılmasını beklediklerini söyledi.
Görüntü Dökümü
-------------------------
-Heyelandan görüntü
-Çatlayan karayolundan görüntü
-Vatandaşlarla röportaj
Haber-Kamera: Ali YAZAN-ORDU-DHA
=============================
Finike'de 'Pıngıdık' geleneği yaşatılıyor
Antalya'nın Finike ilçesinde baharı karşılama, dirlik, birlik, bereket ve bölüşmeyi simgelediği düşünülen ve nesillerdir yaşatılan 'Pıngıdık' geleneği için etkinlik düzenlendi.
Finike'ye bağlı Gökbük Mahallesi'nde, 'erginleşme ritüeli' olarak bilinen 'Pıngıdık' geleneği etkinliği yapıldı. Etkinlik, 21 Mart'ta yapılması gerekirken, son yıllarda mahalle nüfusunun çoğunun dışarıda yaşaması dolayısıyla sömestir tatilinde gerçekleştiriliyor. Yetişkinlerle ergenlik çağında olanlar arasında doğrudan rekabeti de sembolize eden ritüelde mahalleli, baharı karşılama, dirlik, birlik, bereket ve bölüşmeyi simgeleyen oyun için bir araya geliyor.
Köy halkının yanı sıra Finike ve yakın çevresinden çok sayıda davetlinin katıldığı etkinlikte, ergenlik çağına gelmiş erkekler, toplandıktan sonra aralarında iş bölümü yapıyor. 'Pıngıdık' yapılan gence siyah keçi postu giydiriliyor, yüzü ise siyaha boyanıyor. 'Pıngıdık' olan gencin önünde bereketi simgeleyen çan takılı sopa bulunurken, sırtına ise uçlarında zil olan sopa bağlanıyor.
'DİRLİK ATEŞİ' YAKILIYOR
Hazırlıkların ardından havanın kararmasıyla birlikte 'dirlik ateşi' yakılıyor. Kırmızı eşarp takan genç kızlar da kendi ekmek ocaklarını yakarak, sofranın başına geçiyor. 'Osman' adı verilen 'Pıngıdık' ise elindeki tenekeleri çalarak, arkasından gelen gençlerle birlikte ev ev dolaşıyor. Herkesten imkanları ölçüsünde un, tuz, susam, çörek otu ve odun alan gençler, daha sonra teneke ve def çalarak, ateşin yakıldığı alana geliyor.
ARTAN MALZEMELER İHTİYACI OLANLARA VERİLİYOR
Genç kızların pişirdiği ekmekler, yetişkinler tarafından çalınmasın, diye genç erkekler de nöbet tutuyor. Yetişkinler ekmek çalmaya kalktığında ise gençler, harekete geçiyor ve ekmek çalan yetişkini alandan çıkmadan yakalamaya çalışıyor. Bölüşmeyi de simgeleyen gelenekte daha sonra ekmekler, köy halkına ve dışarıdan gelen konuklara ikram ediliyor. Gece yarısından sonra da artan malzeme ve ekmekler, gençler tarafından ihtiyacı olan ailelerin kapısına gizlice bırakılıyor.
'ÖZÜNDE EĞLENCE DEĞİL'
Gökbük Mahallesi'nde oturan Hikmet Balaban, "Doğu Türkistan'a, Doğu Asya'ya dayanan bir kökten geldiğimizi, Şaman inancı doğrultusundaki geleneklerimizi, örf ve adetlerimizle birlikte Anadolu'ya taşıdığımızı büyüklerimizden öğrendik. 'Pıngıdık' geleneğini devam ettiriyoruz. 'Pıngıdık' aslında bir eğlence gibi görünse de özünde eğlence değil. Birlikte üretebilmek, azı, çoğu, bütünü, yarımı, acıyı, sevgiyi, barışı birlikte paylaşabilmek, birlikte ürettiğimiz ürünü, emeğin karşılığını birlikte ağız tadıyla tüketebilmek felsefesidir. İnsanoğlu hazımsız ve doyumsuzdur. Bunu hepimiz biliyoruz. Ama Şaman felsefesine göre inanç, itikat birlikte üretebilmek, birlikte üretebildiğimiz emeği eşit bir şekilde paylaşabilmektir. Özü budur" dedi.
'NEVRUZDA YAPILMASI GEREKİYORDU'
Bu işin organizasyonunu köyün delikanlılarının ve genç kızların üstlendiğini belirterek, 'Pıngıdık' etkinliğini anlatan Hikmet Balaban, "Her evden gücü oranında un, tuz, yağ, çörek otu, susam, odun alınır. Köyün meydanında 'Şaman ateşi' yakılır. Ateşin çevresine sac konulur. Genç kızlar annelerinin yönetimi doğrultusunda çörekler, börekler yapar ve gelen kişilere ikram edilir. Geleneğimizde bu etkinliğin nevruzda yani 21 Mart'ta yapılması gerekiyordu. Tabiatın yeniden uyandığı ve canlandığı, insanların kendi kabuğundan sıyrılıp, yeni hayata başladığı dönemde yapılması gerekiyordu ama günümüz koşullarında bu etkinliği yapacak gençlerimiz ya işte ya da eğitimde. O nedenle sömestir tatiline sığdırmak zorunda kalıyoruz" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
- Pıngıdık hazırlanırken
- Köy meydanında dolaşırken
- Etkinliğin olduğu alandan detaylar
- Hikmet Balaban röportaj
HABER- KAMERA: Suat SÖĞÜT/FİNİKE (Antalya), (DHA)
=============================
16 yıldır yatağa mahkum eşine bakıyor
Bursa'nın İznik ilçesine bağlı kırsal Dereköy Mahallesi'nde 2003 yılında kiraz ağacından düşerek belden aşağısı felç olan çiftçi Rasim Ünal (53), 16 yıldır yatağa bağımlı yaşıyor. Ünal, kurduğu internet sitesi ile mahallenin tanıtımını yaparken, eşi Fadime Ünal, yıllardır bebek gibi eşinin bakımını yaptığını söyledi.
İznik'te evli ve 2 çocuk babası Rasim Ünal, 2003 yılında bahçesinde kiraz toplamak için çıktığı ağaçtan düşüp yaralandı. Belden aşağısı felç, sağ kulağı ise sağır olan, akciğeri de zarar gören Rasim Ünal, o günden sonra yatağa bağımlı kaldı. Evde boş zamanlarını değerlendirmek isteyen Rasim Ünal, kurduğu internet sitesinde eski bir Osmanlı köyü olan Dereköy’ün tanıtımını yapmaya başladı. Ünal, dışarı çıkamadığı için yanı başındaki dürbünü ile de çevreyi gözetliyor.
Rasim Ünal, "2003 senesinde kiraz ağacından düştüm. 7 ay solunum cihazında 11 ay yoğun bakımda kaldım ve bugünlere geldim, şükürler olsun. Vaktimi dua ile geçiriyorum. İznik’in ve köyümün resimlerini paylaşıyorum, tanıtım yapıyorum. Köyümüzün eski resimlerini paylaşıyorum ve bunda çok başarılı oldum" dedi.
Eşinin tüm ihtiyaçlarını gideren Fadime Ünal ise gözyaşları içerisinde, "16 senedir bir bebek gibi, bütün bakımını ben yapıyorum. Eşimin kullandığı özel bir yatak, elektrikle çalışıyor. Çok elektrik yakıyor, 1 ayda 700 TL fatura geldi. 1150 TL bakım parası alıyorum ama masrafımız çok oluyor" diye konuştu.
Uyuşturucudan bayılan genç: Polis misin, hamamcı mısın; beni neden yıkıyorsun?
Antalya'da, kullandığı uyuşturucunun etkisiyle üst geçit altında baygın bulunan Cihan Ö. (22), yüzüne su dökerek, kendisini uyandıran polise "Ağabey, ne yapıyorsun? Polis misin, hamamcı mısın? Beni neden yıkıyorsun?" diye tepki gösterdi.
Olay, saat 11.30'da sıralarında, Muratpaşa ilçesi Gazi Bulvarı üzerindeki yaya üst geçidinin altında meydana geldi. Üst geçidin ayağı önünde hareketsiz yatan genci görenler, polise haber verdi. Kısa sürede belirtilen adrese gelen polis ekipleri, yerde yatan kişinin Cihan Ö. olduğunu belirledi. Cihan Ö.'nün ayak ucunda plastik su şişesi, çakmak ve sünger bulan polis, uyuşturucu kullandıktan sonra krize girdiğini tespit etti.
'AĞABEY POLİS MİSİN, HAMAMCI MISIN?'
Cihan Ö.'yü uyandırmak için uzun süre çaba harcayan polis memuru, ekip aracından getirdiği şişe içindeki suyu gencin yüzüne döktü. Bu sırada gözlerini açan Cihan Ö., eliyle yüzünü silerek, polise "Ağabey, ne yapıyorsun? Polis misin, hamamcı mısın? Beni neden yıkıyorsun?" dedi. Polis memurunun, uyanmasına yardımcı olmak için bu yola başvurduğunu söylemesinin ardından Cihan Ö., ayağa kalkarak, uzaklaşmak istedi. Polisin gitmesine izin vermemesine rağmen Cihan Ö., tedavi edilmek istemediğini belirtip, evine gideceğini söyledi. Cihan Ö., ara sokaklardan giderek, izini kaybettirdi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------------------------
- Polisin çocuğa su dökmesi
- Detay görüntü
HABER: Alparslan ÇINAR- KAMERA: Süleyman EKİN/ANTALYA, (DHA)
=============================
30 suçtan aranan hırsızlık şüphelileri yakalandı
Gaziantep'te jandarmanın düzenlediği operasyonda fabrikalardan ve bağ evlerinden 400 bin liralık malzeme çalan, her biri birlikte yaptıkları 30 ayrı hırsızlık suçundan aranan 3 şüpheli operasyonla yakalandı.
Şehitkamil İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri; Bedirkent, Suboğazı mahalleleri ile 5'inci Organize bölgesinde bulunan bağ evi ve fabrikalardan yaklaşık 400 bin lira değerinde malzeme çalan 10 kişilik şebekenin peşine düştü. Jandarma ekipleri, daha önce 7 üyesi yakalanarak tutuklanan şebekenin birlikte yaptıkları 30 ayrı suçtan haklarında yakalama kararı bulunan 3 üyesinin adresine ulaştı. Savcılık kararıyla şüphelilerin adreslerine operasyon düzenleyen jandarma; Çetin G., Ali A. ve Selçuk T.'yi gözaltına aldı. Şüphelilerin evlerinde yapılan aramada ulaşılan çalıntı malzemeler de sahiplerine teslim edildi.
Jandarmadaki sorgulanmalarının ardından sağlık kontrolünden geçirilen Çetin G., Ali A. ve Selçuk T., daha sonra adliyeye sevk edildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------------
- Şehitkamil Devlet Hastanesi
- Şüphelilerin getirilmesi
- Şüphelilnin hastaneden çıkarılması
- Jandarma aracına bindirilmesi
- Jandarma aracının çıkışı
- Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: GAZİANTEP-DHA)
=============================
Kartalkaya yarı yıl tatilinde doldu
Bolu'nun kayak merkezi Kartalkaya'da sömestr tatilinde otellerin doluluk oranı yüzde 100'e yaklaştı.
Köroğlu Dağları'nın zirvesindeki 2 bin 200 rakımlı Kartalkaya'da bulunan 5 otel sömestr tatili nedeniyle tatilcilere 3, 4, 5 günlük paketler sundu. Toplam 2 bin yatak kapasiteli oteller tatil boyunca yüzde yüze yakın şekilde dolu kaldı. Yarı yıl tatinde Kartalkaya'ya gelen binlerce tatilci, Türkiye'nin en uzun pistlerine sahip olan kayak merkezinde kaymanın keyfini çıkardı. Telesiyejler ile Köroğlu Dağları zirvelerine çıkan tatilcilerin kimi karla kaplı dev çam ağaçlarının oluşturduğu etkileyici manzara eşliğinde kayak yaptı kimi de snowboard heyecanı yaşadı. Özellikle Bolu dışından gelen tatilciler, yarı yıl tatilinin son gününde de Kartalkaya'daki pistleri doldurdu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
- Kayak yapanlar
-Kartalkaya'dan görüntüler
-Röportajlar
-Drone görüntüler
-Detaylar
Haber-Kamera: Murat KÜÇÜK/BOLU,(DHA)