İdlib gece gündüz bombalanıyor, siviller Türkiye sınırına göç ediyor (2)
SALDIRILAR SÜRÜYOR
İdlib kırsalına yönelik Rus ve rejim savaş uçaklarının bombardımanı devam ediyor. Sabah saatlerinden itibaren İdlib'in Maarat Annuman ilçesinin Maarat Hurma köyü savaş uçakları ile helikopterlerin hedefi oldu. Birbiri ardına havalanan uçak ve helikopterler peş peşe tarım arazileri ile köy içerisindeki boş alanlara yönelik bombardıman düzenledi. Gökyüzünü dumanların kapladığı saldırılarda bazı kişiler hafif yaralanırken, köyde kalan az sayıdaki kişi de bombalara hedef olmamak için evlerini terk ederek İdlib kent merkezi ve Türkiye sınırına doğru göç etti.
Görüntü Dökümü
------------
-Bombalanma anı
-Patlama ve dumanların yükselmesi
-Evlerinden çıkıp kaçanlar
-Genel ve detay görüntüler
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 263 MB
Haber: Hasan MIRMIZITAŞ-İbrahim Maşe-Kamera: Mustafa KANLI-SURİYE-DHA)
=====================
Ambulans şoförünü şoke eden karar
Antalya'da, ambulans şoförü İsa Minnetoğlu'nu tehdit ve hakaret ettiği iddiasıyla yargılanan hastane genel koordinatörü T.A., 3 bin lira tazminat ödemeye mahkum edildi. Kararın kendisini şoke ettiğini belirten İsa Minnetoğlu, "Mahkeme sonunda alacağım miktar yargılama giderleriyle başa baş çıktı. Yıllardır yaşadığım mağduriyet, yediğim küfürler ve yaşadığım stres yanıma kar kaldı" dedi.
Özel bir hastanede ambulans şoförü olarak çalışan İsa Minnetoğlu, 2014 yılında hastanenin genel koordinatörü T.A.'nın kendisini beyzbol sopasıyla tehdit ettiği ve hakaret ettiği iddiasıyla şikayetçi oldu. Cumhuriyet savcılığı T.A. hakkında 'tehdit' ve 'hakaret' suçlarından dava açtı. Antalya 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada T.A. bu suçlardan 9 ay 27 gün hapse mahkum edilirken hükmün açıklanması ise geri bırakıldı.
Ceza davasının sonuçlanmasının ardından İsa Minnetoğlu, hastane genel koordinatörü T.A. hakkında tazminat davası açtı. Antalya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada T.A., 6 bin lira tazminat ödemeye mahkum edildi. Ancak, davalı avukatı karara itiraz etti.
Temyiz başvurusunu inceleyen Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi, 6 bin liralık tazminatı 3 bin liraya düşürdü, mahkeme masraflarını ise İsa Minnetoğlu'nun ödemesine hükmetti.
Kararın kendisini şoke ettiğini belirten İsa Minnetoğlu, "Mahkeme ve avukat giderleri yaklaşık 3 bin lirayı buluyor. Kazandığım tazminata sevinemedim. Olaydan sonra 6 ay işsiz kaldım. Mahkemelere gidip gelirken para harcadım. Yıllardır yaşadığım mağduriyet, yediğim küfürler ve yaşadığım stres yanıma kar kaldı. Yasal mücadeleme devam edeceğim" dedi.
Görüntü Dökümü
---------------
- Ambulans şoförü İsa Minnetoğlu röp
- İsa Minnetoğlu'ndan görüntüler
- İsa Minnetoğlu adliyeye girerken görüntü
- İsa Minnetoğlu adliyeden çıkarken görüntü
- Adliye dış plan
246 MB - 2.12'
Haber-Kamera: Süleyman EKİN/ANTALYA, (DHA)
===================
Kızı baltayla öldürülen baba: Mehmet 'Gel kızını al' dedi, ölüsünü aldım
Osmaniye'de boşanma aşamasında olduğu eşi Mehmet Zengin(45) tarafından çocuğunun gözleri önünde baltayla öldürülen Dilek Zengin'in(41) babası Musa Bülbül (60), "Mehmet beni aradı, 'Gel kızını al' dedi. Gittim ama kızımın ölüsünü aldım" dedi.
Kadirli ilçesine bağlı Cemalpaşa Mahallesi'nde dün saat 14.00 sıralarında meydana gelen olayda Mehmet Zengin, aralarında şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davaları olan eşi Dilek Zengin ile tartışmaya başladı. Mehmet Zengin, boşanmakta ısrar eden eşini ikna edemeyince bahçedeki baltayı alıp, saldırdı. Mehmet Zengin, baltayla eşinin yüzüne ve boynuna vurdu. Dilek Zengin kanlar içinde yere yığıldı. Çevredekiler, çığlık sesleri üzerine sağlık ve polis ekiplerine haber verdi. Polis ve sağlık ekiplerinin evde kanlar içinde bulduğu Dilek Zengin'in öldüğü anlaşıldı. Evden ayrılmayan Mehmet Zengin ise eşini öldürdüğünü itiraf etti.
'KISKANÇLIK YÜZÜNDEN YAPTI'
Dilek Zengin'in cenazesinin Adana Adli Tıp Kurumu'ndaki otopsi işlemlerinin ardından teslim almaya gelen babası Musa Bülbül, olay günü kızının annesiyle konuştuğunu ve eşi Mehmet Zengin ile 2 gün önce tartıştıklarını annesine söylediğini belirterek, "Bir yıldan beri aralarında anlaşmazlık vardı. Kıskanma problemi vardı. Boşanacaklardı. Mehmet aradı, 'Gel kızını al' dedi. Gittim ama kızımın ölüsünü aldım. Torunumun gözleri önünde öldürmüş. En ağır cezayı almasını istiyorum" dedi.
Cinayeti tanıklık eden 2 kız torununun da travma yaşadığını belirten acılı baba, kızı Dilek Zengin'in cenazesini Adli Tıp Kurumu'nda yapıla işlemlerin ardından teslim aldı. Genç kadının cenazesi toprağa verilmek üzere memleketi Kahramanmaraş'ın Andırın ilçesine götürüldü.
Görüntü Dökümü
---------
- Ölen kadının babası ile röp.
- Babanın ağlarken detay görüntüleri
- Cenaze aracının gelişi
- Cenazenin morga taşınması
- Morg tabelası
- Cenazenin çıkarılması
- Araca konulması
- Cenaze aracının gidişi
- Adli Tıp Kurumu tabelası
- Ölen kadının sağlık fotoğrafı
SÜRE:03'11" BOYUT:354 MB
Haber:Can ÇELİK-Efendi ERKAYIRAN-Kamera: Can ÇELİK/ADANA,(DHA)
===================
Hafif ticari araç ile otomobil çarpıştı: 1'i ağır 2 yaralı
Gaziantep'in İslahiye ilçesinde, hafif ticari araç ile otomobilin çarpıştığı kazada, 1'i ağır 2 kişi yaralandı.
Kaza, öğle saatlerinde İslahiye-Hassa karayolunun 20'nci kilometresinde Yeşilyurt Mahallesi Üzümlü kavşağında meydana geldi. Mahmut Karakuş (57) yönetimindeki 20 AE 229 plakalı hafif ticari araç, Ali Çin (74) yönetimindeki 55 BS 156 plakalı otomobil ile çarpıştı. Kazada, hurdaya dönen araçların sürücüleri yaralandı.
Yaralılar, kaza yerine sevk edilen ambulanslarla İslahiye Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Mahmut Karakuş'a ayakta müdahale edilirken, Ali Çin ise hayati tehlikesi bulunduğu gerekçesiyle Gaziantep 25 Aralık Devlet Hastanesi'ne sevk edildi.
Görüntü Dökümü
-------------
- Olay yeri
- Jandarmanın incelemeleri
- Kazaya karışan araçlar
- Sürücü Mahmut Karakuş ile röp
- Devlet Hastanesi acilde yaralının sevk edilmesi
- Genel ve detay görüntüler
Haber- Kadir ÇELİK -Kamera: GAZİANTEP- (DHA)
==========================
Yoğun bakımdaki şiddet görüntüleriyle ilgili iddianame hazırlandı
Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi'nde babalarının ölüm haberini alınca yoğun bakım servisine girerek, çalışanlara saldıran 3 kız kardeş hakkında hapis cezası istemiyle dava açıldı. Olay anının güvenlik kameralarına anbean yansıdığı saldırıyla ilgili açılan davanın iddianamesinde kardeşlerden birinin uyurgezer olduğunu, diğer 2 kardeşin ise saldırıyı hatırlamadıklarını söylediği kaydedildi.
Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin yoğun bakım ünitesinde tedavi gören İsmail Ç., geçen yıl 21 Aralık gecesi fenalaştı. Yoğun bakımda görevli Dr. Fahri Dorukhan Celepoğlu'nun müdahalesine karşın İsmail Ç., saat 05.30 sıralarında yaşamını yitirdi. Dr. Celepoğlu, yoğun bakım uzmanı Dr. Özlem Çakın'ı arayarak, durum hakkında bilgi verdi. Babalarının ölüm haberini alan kardeşler Hanife Y., Sema Ü. ve Semiha Ç. içeri girmek istediklerini belirterek, yoğun bakım ünitesinin şifreyle açılan kapısını zorlayarak, açtı. 3 kardeş, babalarının ölümünden sorumlu tuttukları, yoğun bakımdaki Dr. Fahri Dorukhan Celepoğlu ve diğer sağlık çalışanlarına saldırdı. Dr. Celepoğlu'na tokat attığı öne sürülen hasta yakınları, iddiaya göre, yoğun bakım odasındaki hemşire Esra Y.'ye de "Babamı bu ellerle mi öldürdün?" diye bağırarak, defalarca tokat atıp, parmaklarını büktü.
'Beyaz kod' (Hastanelerde çalışanlara yönelik şiddeti önlemeyi amaçlayan acil durum yönetim aracı) vermek isteyen klinik destek personeli Buket Buse V.'nin ise "Kimi arıyorsun sen?" diyerek, saçını çekip, başını beton zemine vurdular. Buket Buse V. aldığı darbeler nedeniyle bayıldı. Bir süre sonra olay yerine gelen hastane güvenliği, 3 kadını güçlükle dışarı çıkardı. Olaydan sonra darp raporu alan Dr. Celepoğlu ve hemşireler, hasta yakınları hakkında şikayetçi oldu.
İDDİANAME HAZIRLANDI
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı yürüttüğü soruşturma sonunda iddianame hazırlandı. İddianamede, Erişkin Yoğun Bakım Servisi 3'te tedavi gören İsmail Ç.'nin müdahalelere rağmen kurtarılamadığı, kızları Hanife Y., Sema Ü. ve Semiha Ç.'nin kapıyı tekmeleyip, zorla içeri girdikleri ve görevlilere saldırdıkları anlatıldı.
'HEPİNİZ BİTTİNİZ, MESLEK HAYATINI BİTİRECEĞİZ'
İddianamede, şüphelilerden Hanife Y.'nin müştekilerden Esra Y.'nin yüzüne tokat atıp, parmaklarını tutarak, "Babamı bu parmaklarla mı öldürdün?" diyerek, kırmaya çalıştığı, Dr. Fahri Dorukhan Celepoğlu'na küfürler edip, "Hepinizi öldürteceğim" diyerek, birden çok tokat attığı, serçe parmağını tutup, kırmaya çalıştığı belirtildi.
Şüphelilerden Hanife Y.'nin de telefonla güvenlikçilere haber verdiği sırada Buket Buse V.'yi "Sen güvenliği mi arıyorsun?" dedikten sonra saçından tutarak yere düşürdüğü ve kafasını yere vurmasına neden olduğu kaydedildi. İddianamede hemşire Esra G.'ye de şüphelileri telkin etmeye çalıştığı sırada Sema Ü.'nün "Benim babama nasıl ölü dersin?" diyerek, saldırdığı ve tokat attığı bildirildi. 3 şüphelinin de müştekilere küfür ettiği ve "Hepiniz bittiniz, siz bizim kim olduğumuzu biliyor musunuz, meslek hayatınızı bitireceğiz'" diyerek, hakaret ile tehditte bulunduğu, müştekilerin olay nedeniyle basit müdahaleyle giderilebilecek şekilde yaralandıkları vurgulandı.
İLAÇLAR NEDENİYLE UYURGEZER HALDE OLDUĞUNU SÖYLEDİ
İddianamede, şüphelilerin ifadelerinde de yer verildi. Hanife Y.'nin izlediği kamera kayıtlarında müştekileri döven kişinin kendisinin olduğunu kabul ettiği belirtilerek, "Ancak söz konusu eylemlerin hiçbirini hatırlamadığını, olay öncesinde kendisine verilen ilaçlar nedeniyle uyurgezer halde olduğunu, müştekileri darbettiğini, hakaret ettiğini ve tehdit ettiğini hatırlamadığını beyan etti" denildi.
HATIRLAMADIĞINI BEYAN ETTİ
Semiha Ç.'nin de izlediği kamera kayıtlarından müştekileri darbeden kişinin kardeşi Hanife Y. olduğunu söylediği ancak küfür, hakaret ve tehditte bulundukları iddialarını kabul etmediği, Sema Ü.'nün ise olayı hatırlamadığını beyan ettiği kaydedildi.
Yaşanan olayla ilgili Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından suç duyurusunun yapıldığı ve 'beyaz kod olay bildirim formu'nun sunulduğu belirtilen iddianamede, olay anına ait kamera kayıtlarının alındığı ve CD inceleme tutanağının hazırlandığı aktarıldı. İddianamede, müştekilerin birbiriyle örtüşen ve olay anını gösteren kamera kayıtlarıyla desteklenen beyanları ve doktor raporları doğrultusunda üzerlerine atılı suçu işlediklerinin anlaşıldığı kaydedildi.
70 YILA KADAR HAPİS CEZASI İSTENDE
Hanife Y. hakkında 'kamu görevlisinin kasten yaralanması', 'tehdit', 'kamu görevlisine hakaret' suçlarından toplam 11 yıl 3 aydan 38 yıl 6 aya kadar, Sema Ü. hakkında aynı suçlardan toplam 6 yıl 3 aydan 20 yıla kadar, Semiha Ç. hakkında ise 'tehdit' ve 'kamu görevlisine hakaret' suçlarından toplam 3 yıl 9 aydan 12 yıl 3 aya kadar hapis cezası verilmesi istendi. Kardeşler, 9 Temmuz Cuma günü 22. Asliye Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacak.
Saldırı anları hastanenin güvenlik kamerasınca anbean yansımıştı.
Görüntü Dökümü
-------------
-Olayla ilgili arşiv görüntüler
HABER: Mithat ABAKAN/ANTALYA, (DHA)
===================
Unutulan çantadan havlu çıktı
Antalya'da otobüs durağında unutulan sırt çantası paniğe neden oldu. Uzman ekiplerce incelenen çantadan elbise ve havlu çıktı.
Polisi harekete geçiren olay, saat 10.30 sıralarında Muratpaşa ilçesi Meltem Mahallesi Meltem Caddesi meydana geldi. Otobüs durağında bankta sahipsiz bir çanta olduğunu gören vatandaşlar, durumu 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bildirdi. İhbarın ardından olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen ekipler, çantanın bulunduğu alanı araç ve yaya trafiğine kapattı. Olay yerine gelen uzman ekipler yaptıkları incelemede çantada elbise ve havlu olduğunu tespit etti. İncelemelerden sonra yol yeniden yaya ve araç trafiğine açıldı. Polisin çalışma yaptığı sıra çevredekilerin cep telefonuyla görüntü alması ve sosyal medya hesaplarından canlı yayın yapması dikkati çekti.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Uzmanların olay yerine gelmesi
-Polisin yolu trafiğe kapatması
-Uzmanın çantayı incelemesi
-Elbise çıkan çantayı uzmanının götürmesi
-Çantanın içinde ne olduğuna bakması
Haber- Kamera: Bülent TATOĞULLARI/ANTALYA,(DHA)
===================
Adana'da Trafik Haftası çeşitli etkinliklerle kutlandı
Adana'da, Karayolu Trafik Güvenliği ve Karayolu Haftası nedeniyle çeşitli etkinlikler düzenlendi.
Kazalı araçtan yaralı kurtarma, kan bağışı, öğrencilere trafik eğitimi verilmesi gibi çeşitli etkinlerle kutlanan Trafik Haftası Adana Valilik Binası önünde devam etti. Adana Valisi Mahmut Demirtaş ve Emniyet Müdürü Zafer Aktaş'ın da katıldığı uygulama noktasında emniyet kemeri takılı araç sürücülerine ve yolculara broşür, çiçek ve çeşitli hediyeler verildi. Uygulamada eğitime dikkat çeken Vali Demirtaş, "Vatandaşlarımızın trafik konusunda bilinçli olmalarını, sürücülerimizin daha dikkatli olmalarını, hız yapmamalarını, emniyet kemeri kullanmalarını ve direksiyon başında cep telefonu kullanmamalarını istiyoruz. İçişleri Bakanlığımız tarafından uygulamaya konulan 'Öncelik hayatın, öncelik yayanın' sloganıyla, vatandaşlarımız daha duyarlı olmaya başladı. Alınan trafik tedbirlerinden dolayı da Türkiye genelinde ölümlü trafik kazalarında yüzde 41 dolaylarında azalma meydana geldi. Demekki her şey eğitimle oluyor. Bizde bu eğitimleri arttırmayı düşünüyoruz" dedi.
Trafik Haftası nedeniyle şehrin muhtelif bölgelerinde düzenlen etkinliklerde broşür ve çiçek dağıtımı gün boyu sürdü.
Görüntü Dökümü
-------
-Vali Mahmut Demirtaş'ın sürücülerle konuşması
-Karanfil vermesi
-Halk otobüsünde konuşması ve sürücüye karanfil vermesi
-Trafik polislerinin sürücülere karanfil vermeleri
-Yolun karşısına geçen yayalar
-Yayalara yol veren sürücüler
-Genel ve detaylar
SÜRE:02'39" BOYUT:294 mb
Haber-Kamera: Malik GÖDELİNER/ADANA, (DHA)
==========================================
Tarihi medreseye demir parmaklıklı koruma
Kayseri'de, 1193 yılında yaptırılan ve Hoca Hasan Medresesi, ilgisizlik ve bakımsızlık nedeniyle yok olmaya yüz tutmuş durumda. Mahalle sakinlerinin başvurusu üzerine belediye, madde bağımlılıarının meskeni haline gelen medresenin etrafını demir parmaklıklarla çevirip koruma önlemi aldı.
Kayseri'de 11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de bir dönem yaşadığı merkez Kocasinan ilçesine bağlı Hacı Saki Mahallesinde bulunan ve bilinen tarihi ile Selçuklu döneminin ilk medresesi olan Hoca Hasan Medresesi, harabeye döndü. 1193 yılında Selçuklu Sultanı 2'inci Kılıç Arslan'ın oğlu ve Kayseri Emiri Nureddin Sultanşah'ın veziri Hoca Hasan tarafından yaptırılan, içinde cami, imaret ve han'ın olduğu medrese bakımsızlık ve ilgisizlikten yıkılmaya yüz tutmuş durumda.
DEMİR PARMAKLIKLI ÖNLEM
Taş duvarlarının bir kısmı yıkılan ve son dönemde madde bağımlılarının da mekanı haline gelen medresenin durumu, çevre sakinlerinin tepkisini çekti. Mahallede yaşayanların başvurusu üzerine belediye, madde bağımlılarının tarihi yapıya girişini önlemek için etrafını demir parmaklıklar ile çevirip koruma önlemi aldı.
'MEDRESE İÇİN ÇOK MÜCADELE ETTİK'
Hacı Saki Mahallesi Muhtarı Mustafa Özulu, 40 yıldır mahallede yaşadığını söyleyerek, "2 dönemdir mahallenin muhtarıyım. Bu medrese için çok mücadele ettik. Ancak, yapabildiğimiz sadece bu medresenin çevresinin parmaklıklar ile çevirmek oldu. Çünkü, bu medrese harabe durumda olduğu için bir dönem madde bağımlılarının meskeni olmuştu. Anıtlar kurulu başta olmak üzere her yere başvurdum, lakin bize ödenek çıkmadığını söylüyorlar" dedi.
'ÖNEMLİ BİR MEDRESEDİR'
Tarihçi Yazar Mustafa Cingil ise Hoca Hasan Medresesi'nin Anadolu'da Selçukluların yapmış olduğu ilk medrese olduğunu söyledi. Cingil, medresenin şu an harap vaziyette olduğunu vurgulayarak, "Medrese yakın tarihte bir şekilde mülkiyeti özel kişilerin eline geçiyor. Bu medresenin 50'den fazla mirasçısı var. Belediye burayı koruma altına almış; çünkü mahalle halkı bu durumdan rencide oluyor. Madde bağımlılarının yuvası haline gelmiştir. Netice itibarıyla önemli bir medresedir" dedi.
Görüntü Dökümü
----------
- Bakımsızlıktan ve ilgisizlikten yok alan medresenin genel ve detay görüntüsü
- Parmaklıklar çevresindeki medrese görüntü
- Mahalle Muhtarı Mustafa Özulu ile röportaj
- Tarihçi Yazar Mustafa Cingil ile röportaj
- Diğer detaylar
Süre:6.48 Boyut:762 MB
Haber: Yasin DALKILIÇ -Kamera: İsmet KÖZELO/KAYSERİ, (DHA)
==================
Ahşap tekne battı, 1 ton 126 kilo uyuşturucu denize dağıldı
Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde batan teknedeki 1 ton 126 kilo uyuşturucu madde skunk denize saçıldı. Bir uyuşturucu paketinin kıyıya vurmasıyla ortaya çıkan olayın ardından, lodosun da etkisiyle Çanakkale'nin Ayvacık ilçesi sahillerine kadar yayılan uyuşturucu paketleri tek tek toplandı. Olayla ilgili 2 kişi gözaltına alınırken, 1 kişinin de arandığı bildirildi.
Ayvalık ilçesi Yellice Adası açıklarında uyuşturucu madde taşınan ahşap tekne battı. Teknedeki paketler halindeki vakumlanmış uyuşturucu madde, denize dağıldı. Paketlerden birisi, Maden Adası'nın güney kıyısına vurdu. Dün saat 13.00 sıralarında paketi fark eden bir tekne sahibi, Ayvalık İlçe Jandarma Karakolu'na bildirdi. Bölgeye giden ekipler, 26 kilo skunk bulunan paketi buldu.
Olayın ardından jandarma ekipleri adada, Sahil Güvenlik ekipleri de denizden ve havadan arama çalışması başlattı. Sahil Güvenlik Komutanlığı helikopteriyle Yellice Adası açıklarında ahşap bir teknenin battığı, bölgede uyuşturucu paketlerinin denize yayıldığı görüldü. Balıkesir İl Jandarma Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri tarafından Ayvalık ilçesi Yellice ve Kamış adaları bölgelerinde yapılan aramalarda, 853 kilo daha skunk ele geçirildi.
Bölgedeki lodosun etkisiyle bazı uyuşturucu paketleri Çanakkale'nin Ayvacık ilçesi sahillerine kadar ulaştı. 14 paket halindeki 210 kilo skunk, Küçükkuyu beldesi ile Assos arasındaki sahil şeridinde jandarma ekiplerince, 37 kilo ise Küçükkuyu beldesi önlerinde denizde Sahil Güvenlik ekiplerince bulundu.
Yapılan araştırmalarda teknenin V.Y.'ye ait olduğu saptandı. Aşırı yükleme nedeniyle su alarak battığı tespit edilen teknenin sahibi V.Y. ile İ.İ.Ç. adlı kişi gözaltına alındı. Olayla ilgili 1 kişinin daha arandığı bildirildi.
Haber: Fatih Emrah ERDOĞAN- İpek YAVAŞ/EDREMİT (Balıkesir), (DHA)-
==================================================