DHA YURT BÜLTENİ - 8

  Evlilik dışı dünyaya getirdiği bebeği çöp konteynerine bıraktı (2) İSMİNİ 'UMUT ÖMER' KOYDULAR Annesi M.K.

Evlilik dışı dünyaya getirdiği bebeği çöp konteynerine bıraktı (2)
İSMİNİ 'UMUT ÖMER' KOYDULAR

Annesi M.K. tarafından konulduğu çöp konteynerinden dikkatli komşu sayesinde kurtarılan erkek bebek, Kozan Devlet Hastanesi'nde kuvöze konuldu. Bebeğe, bakımını üstlenen hemşireler 'Umut Ömer' adını verdi. Umut Ömer bebeğin sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi.

Görüntü Dökümü
----------
-Bebeğin kuvözde görüntüsü
-Bulunduğu çöp konteyneri
-Hastanenin dış görüntüsü

Haber - Kamera: Ali GÖKDAL/ KOZAN (Adana), (DHA)

Reklam
Reklam

======================

TEOG şampiyonu Mustafa'nın sır intiharı

TOKAT'ın Erbaa ilçesinde 3 yıl önce TEOG Türkiye birincilerinden biri olan Mustafa Ö. (17), köyündeki Simeri Kalesi'nden atlayarak yaşamına son verdi. Mustafa Ö.’nün, sınıf arkadaşlarına intihar edeceğini söylediği, okul müdürünün de babasını arayıp durumu anlatarak, oğullarını psikiyatriste götürmesini istediği belirtildi. Mustafa Ö.'nün internet üzerinden intihara sürükleyen oyunlar oynamış olabileceğini öne süren aile, oğullarının kayıp cep telefonunun bulunmasını istedi.
Olay, cumartesi günü ilçeye bağlı Güveçli köyünde meydana geldi. Orhan ve Mine Ö. çiftinin 4 çocuğundan biri olan Mustafa Ö., 2016 yılında TEOG Türkiye birincilerinden biri olup, Samsun Garip Zeycan Yıldırım Fen Lisesi'ni kazandı. 3 yıldır lise pansiyonunda kalarak eğitimini sürdüren Mustafa Ö., geçen hafta arkadaşlarına kendisini yüksekten atarak yaşamına son vereceğini söyledi. Arkadaşları durumu okul yönetimine bildirdi. Okul yönetimi de baba Orhan Ö.'yü arayarak bilgi verdi. Olayı öğrenen baba Orhan Ö. oğlunu yakından gözlemlemek ve hafta sonunu birlikte geçirmek için köye çağırdı.
ATLAYACAĞINI SÖYLEYİP, TELEFONU KAPADI
Cuma günü ailesinin yanına gelen Mustafa Ö., bir gün sonra kahvaltı yaptıktan sonra köydeki Simeri Kalesi'ne çıktı. Orhan Ö., durumu öğrenince cep telefonuyla oğlunu arayarak kaleden inmesini istedi. Mustafa Ö. ise kaleden aşağıya atlayacağını söyleyerek telefonu kapattı. Daha sonra kendini yaklaşık 150 metre yükseklikten boşluğa bıraktı.
CEP TELEFONUNA ULAŞILAMADI
İhbar üzerine olay yerine jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri Mustafa Ö.'nün hayatını kaybettiğini belirledi. Otopsi işlemlerinin ardından Mustafa Ö., pazar günü köyde toprağa verildi.
Olayın ardından köylüler ve jandarma, Mustafa Ö.'nün intihar etmeden önce babasıyla konuştuğu cep telefonunun bulunması için kale çevresinde arama yaptı. Ancak çalışmalardan sonuç alınamadı.
'MAVİ BALİNA' VE 'MOMO' ŞÜPHESİ
Aile, oğullarının internet üzerinden gençleri intihara sürükleyen 'Mavi Balina' veya 'Momo' adlı oyunları oynamış olabileceği şüphesiyle kayıp telefonun bulunup olayın aydınlatılmasını istiyor.
Jandarma'nın olayla ilgili başlattığı soruşturma ise devam ediyor.
'ARKADAŞLARINA İHTİHAR ETMEYİ DÜŞÜNDÜĞÜNÜ SÖYLEMİŞ'
Okulun aramasıyla oğlunun durumundan haberdar olduğunu belirten Orhan Ö., "Okul müdürü bana, 'Öğrencimizde bazı sıkıntılar var. İntihar etmeyi, yüksekten atlamayı düşünüyormuş. Arkadaşlarına böyle şeyler söylemiş. Ben kendisini çağırdım, konuştum. Bana şaka yaptığını söyledi. Ama ben çocuğa inanmadım. Siz çocuğu köye çağırın. Çocuğu yakından izleyin. Çocuğu bir psikiyatriye götürelim' dedi. Ben de hafta sonu ilçede psikiyatrist olmayacağını söyledim. Pazartesi götürmemizi istedi. Bana çocuğu nasıl davranmamız gerektiği konusunda önerilerde bulundu. Rehber öğretmeniyle görüştüm. O da çocukta bir anormallik görmediğini, hafta sonunu birlikte geçirmemizi ve benim gözlem yapmamı istedi" diye konuştu.
'ARADIM, İKNA EDEMEDİM'
Olaydan bir gün önce köye gelen oğlunun hareketlerini gözlemlediğini ancak, anormal bir duruma rastlamadığını belirten Orhan Ö., "Sabah birlikte kahvaltı yaptık. Hareketlerinde hiçbir dengesizlik görmedim. Sonra ben dışarı çıktım. Durumu evdekilere söylemedim, çünkü heyecan yaparlar, bir sıkıntı oluşturur, çocuğu ürkütürüz diye düşündüm. Niyetim öğlen yemeğini yiyip, sonra çocuğu yanıma alıp gezmeye gidiyormuş gibi sohbet edip düşüncelerini, dertlerini dinlemekti. Fakat bu arada çocuk evden ayrılmış. Evdekiler kaleye çıktığını söylediler. Hemen aradım, gezmeye çıktığını söyledi. 'Orada hava rüzgarlı, düşersin gel bu tarafa aşağı in, birlikte yemek yapalım' dedim. 'Yok inmeyeceğim, ben atlayacağım' dedi. 'Çözüm bulabiliriz öyle bir şeye gerek yok' dedim. 'Yok, baba çözüme gerek yok atlayacağım' dedi. 'Yapma etme, bekle ben geleyim o zaman' dedim. 'Gelme, yetişemezsin' dedi. 'Yapma' dedim. 'Yapacağım' dedi ve telefonu kapattı" diye konuştu.
ARKADAŞLARI, 'GÖREVİNİ BAŞARDI' DEMİŞ
Cenazesine okuldan arkadaşlarının da katıldığını anlatan Orhan Ö., "Arkadaşları burada kendi aralarında konuşmuşlar. 'Mustafa son görevini yaptı' ya da 'Mustafa son görevini başardı' gibi sözler edilmiş. Savcı Bey arkadaşlarıyla görüşmüş. Çocuğun daha önce psikiyatriye gittiğini söylemişler. Fakat bununla ilgili bize hiçbir bilgi vermediler. Sonra arkadaşlarıyla bağlantıya geçtik. Arkadaşları Mustafa'nın son zamanlarda derslere katılmadığını, sınıfta uyuduğunu, hiç not almadığını söylediler. Ama biz bu konularda bilgilendirilmedik maalesef. İnternette oynanan oyunların isimlerini net olarak bilmiyorum. Ama çok tehlikeli oyunlar olduğunu biliyoruz. Bu oyunları oynuyor muydu, oynamıyor muydu bir bilgimiz yok. Ama teknolojiye meraklı bir çocuktu. Bu oyunları oynaması gayet muhtemeldir. Fakat telefonuna ulaşamadığımız için bu konuda hiçbir bilgimiz ve fikrimiz yok" dedi.
'TELEFONU, ONUN KARA KUTUSU'
Mustafa'nın kullandığı telefonun, onun kara kutusu olduğunu belirten Orhan Ö., "Biraz içine kapanıktı. Herkesle irtibat kurmuyordu. Yani telefonu bir nevi kara kutusu gibiydi. Bu olayın aydınlatılması için telefonun bulunması gerekiyor" şeklinde konuştu. Orhan Ö., telefonun profesyonel bir ekip tarafından aranıp bulunmasını istedi.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
------------
-Köydeki kalenin görüntüsü
-Yakınlarının bölgede telefon arama çalışması
-Mustafa'nın evi ve köyden görüntüler
-Mezarının görüntüsü
-Babasının konuşmaları
-Detaylar

Haber-Kamera: İbrahim UĞUR/ERBAA (Tokat), (DHA)

=====================

Korna çalan sürücüyü bıçaklayan zanlı yakalandı

Adana'da trafikte tartıştığı M.K.'yi (25) kız arkadaşının gözü önünde bıçaklayarak yaraladıktan sonra kaçan özel güvenlik görevlisi S.E. (33), yakalandı. S.E., tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Olay, Seyhan ilçesi Sümer Mahallesi'nde 1 ay önce meydana geldi. İddiaya göre, motosikletiyle trafikte ilerleyen özel güvenlik görevlisi S.E.'ye, arkasından gelen otomobil sürücüsü M.K. yol vermesi için korna çaldı. İkili arasında sözlü tartışma başladı.
Motosikletinden inen S.E., bıçak çekip, yanında kız arkadaşı olan M.K.'ye sapladı. Ardından da kaçtı. M.K. ise hastaneye kaldırılarak tedaviye alındı.
Babasının polis memuru olduğu öğrenilen M.K.'nin sağlık durumunun iyi olduğu bildirilirken, olaydan sonra kayıplara karışan S.E., polis ekiplerince yakalandı. S.E., emniyetteki sorgusunun ardından sevk edilediği adliyede tutuklandı.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
------------
-Zanlının adli tıp birimine getirilmesi
-Zanlının adli tıp biriminden çıkışı

SÜRE:00'49" BOYUT: 91,00 MB

Haber:Çağlar ÖZTÜRK-Kamera:ADANA,(DHA)

===================

Hırsızlık çetesi 4 ilde eş zamanlı operasyonla çökertildi

Kocaeli'nin Kartepe ilçesinde, bir marketten 40 bin TL değerinde sigara çalan, bir başka marketten hırsızlık yaptıktan sonra kaçarken 1 polis memuruna çarparak yaralanmasına sebep olan hırsızlar, polisin 4 ilde gerçekleştirdiği eş zamanlı operasyonla yakalandı.
Kartepe Maşukiye Mahallesi'nde 23 Temmuz gecesi bir markete giren hırsızlar, buradan 40 bin TL değerinde sigara çalarak kayıplara karıştı. 24 Temmuz gecesi Kartepe Sarışmeşe Mahallesi'ndeki başka bir markete girmeye çalışan hırsızlar, bu kez marketin alarmının çalması üzerine olay yerinden kaçtı. 25 Temmuz'da ise yine hırsızlık amacıyla Kartepe'ye gelen hırsızlar, kullandıkları aracın plakasının Plaka Tanıma Sistemi tarafından görülmesinin ardından Tepetarla mevkiinde, aracı durdurmak isteyen trafik polisine çarparak olay yerinden kaçtı. Olayda kolu ve köprücük kemiği kırılan polis memuru tedavi altına alınırken, Kocaeli İl Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri de araştırmasını derinleştirerek zanlıların kimliklerini belirledi.
Hırsızlık suçundan 18 adet sabıka kaydı olan S.O. (31), hırsızlık suçundan 20 adet sabıka kaydı olan O.A. (30), hırsızlık suçundan 8 adet sabıka kaydı olan M.D. (33) ve farklı suçlardan 49 adet sabıka kaydı, 14 dosyadan aranması, 4 yıl 2 ay kesinleşmiş hapis cezası ve 12 bin TL para cezası olan E.Ç.'yi takibe başladı. Sürekli adres ve telefon numarası değiştirdikleri belirlenen zanlılar hakkında tüm delillerin toplanmasının ardından ekipler operasyon için düğmeye bastı.
Dün sabah saatlerinde 4 ilde eş zamanlı operasyon düzenleyen ekipler, çete lideri olduğu belirlenen S.O.'yu Giresun'un Espiye ilçesinde, O.A.'yı İstanbul'un Tuzla ilçesinde, M.D.'yi Kocaeli'nin Gebze ilçesinde, E.Ç.'yi ise Sakarya'nın Kocaali ilçesinde bir dağ köyünde yakalayarak gözaltına aldı. Kocaeli İl Asayiş Şube Müdürlüğü'ne getirilen zanlılardan M.D. dışındaki 3 zanlının ifadelerinde, üzerlerine atılan suçlamaları kabul ettikleri öğrenildi. M.D.'nin ise ifadesinde suçlamaları reddettiği ve hırsızlık olaylarına katılmadığını söylediği iddia edildi. Emniyette işlemleri tamamlanan zanlılar, adliyeye sevk edildi.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
------------
- Hırsızlık yapılan marketin güvenlik kamerası
- Zanlıların asayişten çıkışı
- Detay

HABER: Dinçer AKBİR-KAMERA: Alişan KOYUNCU/İZMİT(Kocaeli),(DHA)

===================

Olta misinasıyla tuzağa düşürülen doğanı, piknikçiler kurtardı

Hatay'ın İskenderun ilçesinde, olta misinası ile kurulan tuzağa yakalanan doğan, piknikçiler tarafından kurtarıldı.
Amanos Dağları'nın Radar Mevkii'ne ailesiyle birlikte pikniğe giden Hamit Çivi, ağaçta, olta misinası tuzağına yakalanan yırtıcı bir kuş türü olan doğan olduğunu fark etti. Çivi, oğluyla birlikte doğanı bulunduğu yerden çıkararak, evine getirdi. Bir süre baktıktan sonra da İskenderun Orman İşletme Müdürlüğü’ne teslim etti.
Kuşun ne kadar süre ağaçta kaldığını bilmediklerini söyleyen Hamit Çivi, "Ağacın dalını keserek dikkatli bir şekilde indirdik. Sonra ayağını kurtardık, su içirmeye çalıştık. Eve getirdikten sonra şırınga ile su ve yiyecek vererek beslemeye çalıştık. Daha sonrada İskenderun Orman İşletme Müdürlüğü’ne götürüp, teslim ettik. Uzmanlar kuşu, tedavisinin ardından doğaya bırakacaklarını söylediler" dedi.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
------------------------
- Ağacın tepesinde çırpınan kuş
- Ağaca oğlu ile çıkan Hamit Çivi
- Kuşu aşağı indirmesi
- Şırınga ile su ve yiyecek yedirilmesi
- Plastik kasa içerisinde görevlilere teslim edilmesi

SÜRE:3,05 sn - BOYUT:139 mb

Haber-Kamera Ufuk AKTUĞ/İSKENDERUN(Hatay),(DHA)

=================

Uşak'ta 13 yıldır kayıp olan müzisyen soruşturmasında 2 tutuklama

Uşak'ta, 18 yaşındaki Seyhan A.'nın (Akduman) (18), 13 yıldır kayıp olan dedesi müzisyen Mehmet Yobaz'ın öldürüldükten sonra gömüldüğünü söylediği yerde, dün başlayan kazı çalışması bugün de sürüyor. Olayla ilgili gözaltına alınan Yobaz'ın o dönem birlikte yaşadığı Ayhan A. (Aydoğdu) adlı kadın ve bu kişiyle gönül ilişkisi bulunduğu belirtilen Ekrem P. (Poyraz) ise sevk edildiği adliyede tutuklandı. Ekrem P.'nin suçlamayı kabul etmediği, Ayhan A.'nın ise Yobaz'ı Ekrem P.'nin öldürdüğünü söylediği öğrenildi.
Müzisyen Mehmet Yobaz, 13 yıl önce bir anda ortadan kayboldu. Kayıp başvurusu üzerine güvenlik güçleri Yobaz'ı aradı. Ancak aradan geçen zamana rağmen Yobaz'a ulaşılamadı. Mehmet Yobaz'ın torunu Seyhan A., dün sabah emniyete giderek, dedesinin cinayete kurban gittiğini söyledi. O tarihte 5 yaşında olduğunu, dedesinin bir müzikholde garsonluk yapan Ayhan A. adlı kadınla birlikte yaşadığını anlatan Seyhan A., kadının Ekrem P. ile de ilişkisi olduğunu söyledi. Torun Seyhan A., Ayhan A. ile Ekrem P.'nin dedesini evde baltayla öldürdüklerini öne sürerek, "Beş yaşındaydım. Korktuğum için söyleyemedim. Sonra dedemin cesedini, 2. Şehitler Mezarlığı yanındaki boş arazide bulunan kuyuya attılar" dedi.
VİDANJÖR VE KEPÇELİ ÇALIŞMA
Torunun verdiği ifade sonrası cesedin atıldığı söylenen alana gidildi. Toplu konutlar yapılan bölgede, cesedin atıldığı söylenen arazide herhangi bir kuyuya rastlanmadı. Aradan geçen zaman içinde toprak dolmuş olabileceği düşüncesiyle bölgede kazı çalışması başlatıldı. İlerleyen saatlerde kuyunun yeri bulundu. Ancak havanın kararması üzerine çalışmalara dün ara verildi. Bugün havanın aydınlanmasıyla birlikte ekipler tekrar bölgeye geldi. Cinayete kurban gittiği belirtilen Mehmet Yobaz'ın gömüldüğü söylenen kuyuda tekrar çalışma başlatıldı. İlk olarak kepçe, yeri belirlenen kuyunun çevresini kazmaya başladı. İçinde bir miktar su olduğu öğrenilen kuyudaki çalışmalar, kepçeden sonra olay yerine çağrılan belediyeye ait vidanjör ile sürecek. Kuyudaki su vidanjörün ile çekilecek.
CİNAYETİ ANLATTI
Seyhan A.'nın ifadesi sonrası gözaltına alınan zanlılardan Ekrem P.'nin sorgusunda, suçlamayı kabul etmediği öğrenildi. Ayhan A.'nin ise ifadesinde, "Mehmet Yobaz benim imam nikahlı eşimdi. Ekrem P. ile de aramda gönül ilişkisi vardı. Bir gece Ekrem P. eve baltayla geldi. Tartışma çıktı. Baltayla Mehmet Yobaz'ı öldürdü. Daha sonra kuyuya attık. Üzerine de 2 torba çimento döktük" dediği öğrenildi. Emniyetteki işlemleri sonrası adliyeye sevk edilen Ayhan A. ile Ekrem P., nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
-----------
-Mehmet Yobaz'ın fotoğrafı
-Yapılan çalışmalardan görüntü
-Genel ve Detay görüntü

Haber- Kamera: Feyzi DAVULCU / UŞAK, (DHA)

===================

Çay ocağının ismini 'Mustafa Kemal Atatürk' koydu

Düzce'de, işlettiği çay ocağına 'Mustafa Kemal Atatürk' ismini veren Özdemir Hayyam Gökdemir, tabelada Atatürk'le ilgili detaylara da yer vererek, amacının Atatürk'ün ismini yaşatmak olduğunu belirtti.
Düzce Kültür Mahallesi Ömer Seyfettin Sokak üzerinde çay ocağı işleten Özdemir Hayyam Gökdemir, işlettiği çay ocağına 'Mustafa Kemal Atatürk Çay Ocağı' ismini verdi. Çay ocağının 'Mustafa Kemal Atatürk' yazan tabelasında, Atatürk'ün imzası, doğum ve ölüm yılı ile ay yıldızlı bayraklar yer aldı.
Çay ocağını 2 yıldır işlettiğini, ocağına önce 'Ay yıldız' daha sonra 'Mustafa Kemal Atatürk' ismini verdiğini belirten Gökdemir, "Atatürk'ün ismi bir şekilde yaşasın diye koyduk. Tepkiler pozitif. İnsanlar güler yüzle karşılıyor. İnsanlar gurur duyucu bir şekilde teşekkür ediyorlar. Bu zamana kadar hep tebrik ve teşekkür ettiler" dedi.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
------------
-Çay ocağından görüntü
-Tabeladan görüntü
-Çay ocağı sahibi ile röp ve detaylar

Haber-Kamera: Tezcan SOLMAZ/DÜZCE, (DHA)

===========================