Babalarının sırtında okula giden kardeşler köprü istiyor
Bingöl'ün Karlıova ilçesine bağlı Kaynarpınar köyünün Aktaş mezrasında oturan Kemal Okuyucu'nun (55), okula giden servis aracına ulaştırmak için çaydan geçerken sırtına aldığı Serhat (12) ve Ruken (10), evlerine giden yola köprü yapılmasını istiyor.
Karlıova ilçesine bağlı Kaynarpınar köyünün Aktaş mezrasında oturan 3 çocuk babası Kemal Okuyucu, Yedisu ilçesinde öğrenim gören 3'üncü sınıf öğrencisi Ruken'i her gün, yatılı bölge okulunda kalan oğlu 6'ncı sınıf öğrencisi Serhat'ı ise haftanın 2 günü servis aracına ulaştırmak için 4 kilometre yol gidiyor. Sırtına aldığı çocuklarıyla dağları aşıp, çaylardan geçen Okuyucu, okul çıkışı da onları alıp, aynı yoldan dönüyor. Servisin mezraya ulaşabilmesi için Peri Çayı üzerine köprü kurulmasını isteyen kardeşler, yolda zaman zaman tehlike atlattıklarını söyledi.
'ATIN ÜZERİNDE KIZIMLA BİRLİKTE SUYA DÜŞTÜK'
Eşi Arzu Okuyucu (40) ile yaz mevsiminde ot biçerek geçimini sağlayıp, çocuklarını okutan Kemal Okuyucu, yol güzergahında bulunan Peri Çayı'nda kızı Ruken ile suya düştüğünü ve ölüm tehlikesi yaşadığını anlattı. Mezralarına yapı ulaşımın sağlanması için köprü yapılaması gerektiğini anlatan Okuyucu, "İlkbahar ayında kızımı ve oğlumu yine okula götürürken komşumuzun atına binerek yola koyulduk. Tam suyun ortasından karşıya geçerken su birden çoğaldı, akıntı bizi ve atı sürükledi. Kızım suyun içinde kaybolmuştu. Kendimi geçtim onu ararken baktım atın ipini sıkıca tutmuş atla beraber sürükleniyordu. Yaklaşık 50 metre sürüklendikten sonra suyun kenarına geldiğimizde orda bekleyen köylülerinde yardımıyla kurtulduk" dedi.
Bir daha o anı yaşamak istemediklerini ve çok etkilediklerini ifade eden Okuyucu, isteklerinin sadece bir köprü olduğunu söyledi.
'BOĞULMAMAK İÇİN AĞZIMI BURNUMU SIKI TUTTUM'
Yedisu İlk Okulu'nun 3'üncü sınıfında öğrenim gören Ruken, babasıyla birlikte Peri Çayı'nda boğulma tehlikesi geçirdikleri olaydan çok korktuğunu anlatarak, "Babamla ata binerek karşıya geçiyorduk. Suyun içerinde atla birlikte suya düştük. Ben boğulmamak için ağzımı burnumu sıkı tutarak arada suyun üzerine çıktığımda nefes alıyordum. Çok korkmuştum inşallah bir daha böyle bir şey olmaz" diye konuştu.
Yedisu Yatılı Bölge Orta Okulu'nun 6'ncı sınıfında öğrenim gören Serhat'ın tek isteği babasının yaşadığı bu zorluktan kurtulması için mezralarına köprü yapılması olduğunu söyledi.
Öte yandan Okuyucu ailesinin yanı sıra mezrada yaşayan bazı köylüler de Peri Çayı'nda geçerken tehlike atlattığı öğrenildi.
Görüntü Dökümü
-------------
Okuyucu ailesinin evinden görüntü
Röportajlar
Çocuklardan görüntü
Mezradan görüntü
Mezra sakinleri
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Serkan BİNGÖL/KARLIOVA (Bingöl),(DHA)
========================
Aysel öğretmen, 150 bin liralık emekli ikramiyesini dolandırıcılara kaptırdı
Kahramanmaraş'ta, emekli öğretmen Aysel Karaokur (63), kendisini 'başkomiser İlhan' olarak tanıtan telefon dolandırıcısının 'Adınıza çıkarılan kartla teröristlere yardım ediliyor. Bunları yakalamak için operasyon yapıyoruz' yalanına inanıp, 150 bin lira emekli ikramiyesini kaptırdı. Polis ekiplerince yakalanan 3 kişiden 2'si, mahkemece 'dolandırıcılık' suçundan tutuklandı.
Kentte yalnız yaşayan, emekli öğretmen Aysel Karaokur'u ev telefonundan arayan dolandırıcı, 'Adınıza çıkarılan kartla teröristlere yardım ediliyor. Bunları yakalamak için operasyon yapıyoruz. MİT'le bağlantımız var' yalanını söyledi. Kedisini 'başkomiser İlhan' olarak tanıtan dolandırıcıya inanan Karaokur, istenilen 150 bin lirayı bankadan çekip, dolandırıcıların söylediği yere bıraktı. Bir süre sonra dolandırıldığını anlayan Karaokur, polise giderek, şikayette bulundu.
ÖZEL EKİP, 2 HAFTA İZ SÜRDÜ
Asayiş Şube Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği'nce dolandırıcıların yakalanması için özel ekip kuruldu. Aysel Karaokur'un parayı bıraktığı Kahramanmaraş-Gaziantep yolundaki mobese ve güvenlik kameralarının kayıtları incelemeye alındı. Görüntülerden elinde poşetle yürüyen dolandırıcılardan biri görüldü. 2 hafta boyunca yüzlerce kamera kaydı üzerinden çalışma yapan ekipler, dolandırıcıların Ahmet T. (26) ile Kadım K. (31) olduğunu, M.A.'nın otomobiliyle Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesine gittiklerini belirledi. Jandarmanın da desteğiyle 3 kişi, Akçakale'nin kırsalında yakalanarak, gözaltına alındı. Şanlıurfa'da bir adreste yapılan aramda ise 120 bin lira ele geçirildi.
DOLANDIRICILIKTAN EMNİYETTE KAYITLARI VARMIŞ
'Telefon dolandırıcılığı'ndan emniyette kayıtları olduğu belirlenen Ahmet T. ve Kadım K.'nin, sorgularında, suçlamayı kabul etmediği öğrenildi. Polisin olay yerindeki görüntüleri göstermesi üzerine Ahmet T.'nin "Oraya gittik ama parayı almadık" dediği belirtildi. Sorgularının ardından adliyeye sevk edilen Ahmet T. ile Kasım K., çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, M.A. ise adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.
'BENİ İNANDIRDILAR'
Dolandırıcıları yakalayan polislere teşekkür eden Aysel Karaokur, yaklaşık 41 yıllık meslek hayatının ardından emekli olduğunu ve hak ettiği ikramiyeyi dolandırıcılara kaptırdığını söyledi. Karaokur, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Benim bütün sicilimi okudu. Kimlik bilgilerimden telefonumun markasına kadar her şeyimi okudu. Arkasından '2 terörist yakaladık, teröristler tarafından bu kimlik bilgilerinizle adınıza kart çıkarılmış. Bununla da teröristlere yardım ediliyor' dediler. Bu arada yeğenim aradı, 'Açamayın, görüşmeyin. Kimseyle görüşmeyeceksiniz, gelene kapıyı açmayacaksınız' dedi. Ben de 'Gelene kapımı açarım. Kardeşlerim benden haber almazlara mahvolur' dedim. Epey bir direndik bu konuda. 'Siz bize güvenmiyorsunuz ama biz istihbaratiz, operasyon yapıyoruz. Siz bu operasyonun bir parçası olacaksınız, kimseye ilgi vermeyeceksiniz' dediler. 'Niye bu şekilde?' diye sorunca 'MİT'le bağlantımız var. Bunlar çok büyük bir şebeke kurmuş. Biz bunları mutlaka ortaya çıkaracağız. Onun için çok titiz davranmamız gerek. Hiç kimseye bilgi vermek yok' dedi. Beni emniyet olduklarına inandırdılar daha sonra tüm paramı bankadan çekmemi istediler. Ben de hepsini çekip, dedikleri yere aracımla gidip, para dolu poşeti camdan fırlatıp, döndüm. Bu konuda 'eğitimliyim' ya da 'eğitimsizim' diye hiçbir şey yok. 41 yıllık eğitimciyim ve bunun 14-15 yılı okul müdürlüğüyle geçti. Demek ki insanlar, bir yerde sıkıştırılıp, çember içine alınabiliyor."
GÖRÜNTÜ GEÇİLECEK
Ömer KOÇ/KAHRAMANMARAŞ, (DHA)
========================
Göçükte ölen madenci toprağa verildi
Zonguldak'ın Kilimli ilçesinde, kömür ocağında meydana gelen göçükte hayatını kaybeden maden işçisi Servet Gökay (40) toprağa verildi.
Kilimli'ye bağlı Gelik beldesinde özel firmaya ait kömür ocağında dün öğle saatlerinde meydana gelen göçükte, maden işçisi Servet Gökay'ın başına kaya düştü. Ağır yaralanan Servet Gökay, mesai arkadaşları tarafından ocaktan çıkarıldı. Arkadaşları tarafından araçla Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi'ne götürülen Servet Gökay, hayatını kaybetti.
Evli ve 2 çocuk babası Servet Gökay'ın cenazesi, otopsi işlemlerinin ardından ailesine teslim edildi. Merkeze bağlı Keller köyüne getirilen Servet Gökay'ın cenazesi, öğle namazının ardından gözyaşları arasında toprağa verildi.
Görüntü Dökümü:
-Cenazenin getirilmesi
-Cenaze namazı
-Cenazenin taşınması
-Hastaneden detay
-Servet Gökay'ın fotoğrafı
Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK,(DHA)
========================
Dere yatağında ölü bulunan yönetmen Türkel toprağa verildi
Burdur'da, kaybolduktan 3 gün sonra dere yatağında cansız bedeni bulunan yönetmen Mehmet Şafak Türkel (38), son yolculuğuna uğurlandı.
Burdur'da 30 Ekim'den bu yana kayıp olan ve dün Burdur- Antalya karayolundaki dağlık alanda dere yatağında cansız bedeni bulunan yönetmen Mehmet Şafak Türkel için bugün Burdur Ulucamii'nde öğle vakti cenaze töreni düzenlendi. Törene Burdur Vali Yardımcısı Ali Nazım Balcıoğlu, Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, sanatçı Sümer Ezgü, ailesi ve yakınları katıldı.
Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, "Sevgili Şafak'ı kaybettik. 2014 yılında 'Göle Yas' belgeselini çekmişti. Kendi çocuğumuz, kendi mahallemizin çocuğu. Üzgünüz. Sözün bittiği yer. Mekanı cennet olsun. Geride Burdur için yaptığı güzel bir belgesel ve sanatçı kimliğiyle bıraktığı eserleri kaldı. Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun" dedi.
Sanatçı Sümer Ezgü de "Söyleyecek bir şey yok. Çok üzgünüm. Genç, üretken bir insandı. 'Göle Yas' belgeseliyle hepimizin dikkatini çekti. Gölle ilgili çektiğim klibin de yönetmenliğini üstlenmişti. İdealleri olan, yetişmiş genç bir arkadaşımızdı" diye konuştu.
Türkel'in cenazesi, kılınan namazın ardından Sultandere Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Avcılardan kaçan tavşan çobana sığındı
Mersin'in Anamur ilçesinde köpeklerle kendisini kovalayan avcılardan kaçan tavşan, bölgede keçilerini otlatan 25 yaşındaki Emray Kılınç’a sığındı.
Olay, Güngören Mahallesi Göktaş Narlıdere mevkiinde meydana geldi. Bir kayanın kenarında dinlenen tavşan, köpek sesleriyle birlikte kaçmaya başladı. Bu sırada bölgede keçilerini otlatan Emray Kılınç'ı fark eden tavşan, bir süre taşın arkasına saklandı. Kılınç, tavşanı yakalamak için kendisine yaklaşan köpekleri uzaklaştırdı. Yabani tavşan, daha sonra yaklaşan Emray Kılınç'ın kendisine dokunmasına müsaade etti. Kılınç, cep telefonu kamerasını açıp, yaşadıklarını anlattı.
Kılınç, "Ormanda keçilerimizi otlatırken, birden arazide köpek seslerinin yükselmesiyle, bana doğru gelen bir tane tavşanı fark ettim. Tavşanın yanıma gelmesini beklerken, beni fark etti ve bir anda taşın dibine sokuldu. Bana doğru gelen köpekleri başka bir tarafa yönlendirdim. Daha sonra tavşanın yanına gittim. Ama çok korkmuştu. Biraz sevdikten sonra tekrar doğaya bıraktım" dedi.
Her canlının insanlar gibi yaşamaya hakkı olduğunu dile getiren Emray Kılınç, avcıların doğaya ve canlılara karşı daha duyarlı olmalarını istedi.
Görüntü Dökümü
-----------------------
- Tavşanın ürkek görüntüsü
- Genel ve detay
- Tavşanı severken
- Tavşanın dinlendikten sonraki kaçışı
- Çobanın özçekimle olayı anlatması
Haber- Kamera: Mithat ÜNAL/ANAMUR (Mersin), (DHA)