(ÖZEL) - ÖSO güçleri, teröristlere karşı eli tetikte nöbet tutuyor
Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından düzenlenen sınır ötesi harekatlar ile terör örgütlerinden arındırılan bölgelerde Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) güçleri eli tetikte görev yapıyor. PKK/YPG kontrolünde olan bölgelerin yakınındaki teröristlere aralarında birkaç yüz metre mesafe bulunan ÖSO güçleri, olası her türlü saldırıya karşı cephe hatlarında teyakkuz halinde nöbet tutuyor.
Suriye'de iç savaşın başlamasının ardından terör örgütleri Türkiye sınırındaki Cerablus ile Afrin arasındaki bölgede kontrolü sağladı. Terör örgütlerinin işgal ettikleri bölgedeki sivillere baskı uygulaması ve buralardan Gaziantep ile Kilis'e yönelik roket ve havanlı saldırılar düzenleyerek tehdit oluşturması üzerine Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından 24 Ağustos 2016'da Fırat Kalkanı, 20 Ocak 2018 tarihinde ise Zeytin Dalı harekatları düzenlendi. Harekatlarla Cerablus ile Afrin arasında bulunan 4 bin kilometre karenin üzerinde alan terör örgütlerinden temizlendi ve zorunlu olarak göç eden binlerce insan yeniden evlerine döndü.
ÖSO GÜÇLERİ CEPHE HATTINDA
Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından özgürleştirilen bölgelere yakın mesafede hala terör örgütü PKK/YPG kontrolünde bulunan bazı noktalar ise tehdit oluşturmaya devam ediyor. ÖSO güçleri de Azez ile Afrin arasındaki bölgede teröristlerin denetimindeki Maranez, Minnag ve Tel Rıfat bölgelerine yakın noktalarda oluşturdukları cephe hatlarında 24 saat nöbet tutuyor. Cephe hatlarında teröristleri adım adım izleyen ÖSO güçleri, siperlerde eli tetikte görev yapıyor. ÖSO unsurları, zaman zaman teröristlerin taciz ateşi ve saldırılarını da anında karşılık vererek püskürtüyor. ÖSO güçleri zeytin ağaçları ile kaplı arazide teröristlerin sızma girişimine karşı da sürekli devriye görevi yapıyor.
FIRAT'IN DOĞUSUNA HAZIRIZ
ÖSO bileşenlerinden olan Ceyşül Şimal Tugayı komutanlarından Ebu Ali Adduno, teröristlerin kontrolündeki Minnag bölgesinin karşısındaki cephe hattında 24 saat nöbet tuttuklarını söyledi. TSK'nın düzenlediği harekatlar ile Azez, Afrin, Cerablus, El Bab gibi kentlerin özgürleştiğini hatırlatan Adduno, şimdi Menbiç, Tel Rıfat ile kendilerinin nöbet tuttuğu bölgede bulunan Minnag ve Maranez köylerinin de teröristlerden temizlenmesini istediklerini ifade etti. Fırat'ın doğusunun da teröristlerden temizlenmesi için TSK'nın harekat başlatmasını beklediklerini dile getiren Adduno, "Bizler de bu harekatta Türk askerinin yanında yer alacağız. Tüm ülkenin teröristlerden kurtarılmasını istiyoruz. Bunun için hazırız ve teröristlerin olduğu yerleri özgürleştirmek için Türkiye'den haber bekliyoruz. Hepimizin ortak dileği Suriye'nin teröristlerden ve Esad rejiminden kurtulması. Bunun için de üzerimize düşeni yapmaya hazırız" diye konuştu.
Adduno, öte yandan Türkiye'de barınan Suriyelileri de TSK'nın düzenlediği harekatlar ile huzura kavuşan bölgelere geri dönmeye davet etti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: ÖZEL
-------------------------------------
- ÖSO askerleri
- Silahlı askerlerin tarlalarda dolaşması
- Teröristlerin kontrolündeki köy
- ÖSO askerlerinin cephede nöbet tutması
- Uçak savarlarla bekleyen nöbetçiler
- Hasan Kırmızıtaş anons
- ÖSO komutanı ile röp.
- Genel ve detay görüntüler
Zeus Altarı'nda tehlikeli fotoğraf çekimi
Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde bulunan ve Yunan mitolojisine konu olan Zeus Altar’ı (sunak), körfez manzarasıyla turistlerden ilgi görürken, ziyarete gelenler uçurum kenarındaki kayalıklarda fotoğraf çektiriyor.
Ayvacık ilçesine bağlı Adatepe köyünde bulunan, İlyada Destanı’nda Zeus’un Truva Savaşı’nı izlediği bölge olarak anlatılan Zeus Altarı (sunağı), manzarası ve doğal güzellikleriyle ilgi odağı haline geldi. Her gün Adatepe köyü girişinde araçlarından inen yüzlerce turist, 790 metre uzunluğundaki yolu yürüyerek, sunağın bulunduğu yere varıyor. Dar ve dik bir merdivenden sunağa çıkan turistler, metrelerce yükseklikteki uçurum kenarında, fotoğraf çekiliyor.
UÇURUM KENARINDA TEHLİKELİ ÇEKİM
Edremit Körfezi manzarası eşliğinde tur operatörlerinin de uğrak noktası olan bölgede, manzarayı görenler hatıra fotoğrafları çektirerek, özçekim yapıyor. Metrelerce yükseklikte olan uçurum kenarına yaklaşan turistler, tehlikeye rağmen daha güzel fotoğraf kareleri yakalayabilmek için zaman zaman canlarını tehlikeye atıyor. Her gün yüzlerce kişinin uğrak noktası olan alanın çevresi korkuluk ile çevrilerek önlem alınması isteniyor.
Bölgeyi internetten daha önce incelediğini ve Kuzey Ege’nin doğal güzelliklerini görmek için geldiğini söyleyen Ceyda Kömürcü, “Havasıyla, doğal güzellikleri ve manzarasıyla harika bir yer. Zeus Altarı’nı özellikle görmeyi çok istemiştim. Manzarası harika ama bu kayalıkların üzerine her gün yüzler insan çıkıyor ve uçurumun kenarına kadar yaklaşıyor. İnsanların bu kadar fazla ilgi gösterdiği bir noktaya cam seyir terası yapılması ya da farklı önlemler alınması gerektiğini düşünüyorumö dedi.
KORKULUK İSTİYORLAR
Kuzey Ege’nin kuzeydoğudan güneybatıya kadar denize paralel 140 kilometre uzunluğunda Kazdağları’nın eteklerinde eşsiz bir bölge olduğunu belirten tur operatörü Ahmet Kömürcüoğlu, “Bölgenin eşsiz güzelliklerini herkesin görmesini tavsiye ediyorum. Körfez manzarasının en güzel izlendiği noktalardan biri de Zeus Altar’ı ya da sunağı denen bu bölge. Zaten bu nedenle de efsanelere de konu olmuş bir yer. Ancak her gün yüzlerce kişinin ziyarete geldiği bölgede güvenlik önlemleri ne yazık ki yetersiz. Kayanın üzeri çok kalabalık oluyor. Merdiven çıkışları tehlikeli ve dar olduğu için bu sunağa gelen vatandaşlarımızın çok dikkat etmeleri gerekiyor. Yetkililerden buraya tedbir alınmasını rica ediyorum. Bir hadise olduktan sonra tedbir alınmasının hiçbir kıymeti yok. En azında uçurum kenarı olan yerlere doğal dokuyu bozmayacak şekilde bir korkuluk yapılabilirö diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Zeus Altarı'ndan genel ve detay görüntüler
-Öz çekim yapan turistlerden genel ve detay görüntüler
-AhmetKömürcüoğlu röp
Haber-Kamera: fatih Emrah ERDOĞAN/AYVACIK(Çanakkale), (DHA)
==========================
Kapıkule'den 560 bin gurbetçi giriş yaptı
Avrupa ülkelerinde yaşayan gurbetçilerin yaz tatillerini geçirmek için Türkiye'ye gelişleri, Kapıkule Sınır Kapısı'nda yoğunluğu arttırdı. 30 Haziran'dan bu yana Kapıkule Sınır Kapısı'ndan 128 bin araçla 560 bin gurbetçi ülkeye giriş yaptı.
Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde yaşayan gurbetçilerin, yaz tatillerini geçirmek için karayoluyla, Türkiye'ye gelişleri devam ediyor. Bulundukları ülkelerden aileleriyle birlikte yola çıkan gurbetçiler, Kapıkule Sınır Kapısı'nda yoğunluk oluşturdu.
Gurbetçiler, geçen yıllara göre Kapıkule Sınır Kapısı'nda kuyrukta beklemelerinin kısa sürdüğünü diğer sınır kapılarında ise uzun araç kuyrukları oluştuğunu söyledi.
‘SEVİNÇTEN YORGUNLUĞU UNUTTUK'
Almanya'dan yaz tatilini memleketi İskenderun'da geçirmek için gelen Şenol Kaplan, yolculuğun rahat geçtiğini belirterek, "Saatlerdir yollardayız, yollar bizi yordu ama vatana gelince sevinçten, yorgunluğu unuttuk. Kapıkule Sınır Kapısı'ndan geçişimiz kolay oldu. O kadar yoğun olmasına rağmen bir saat gibi sürede geçiş yaptık. Sırbistan'da Türk Polisi bize yardım etti. Orada görevlendirilmişler. Gururlandık. memlekette 5 hafta tatilin ardından Almanya'ya döneceğim" dedi. Belçika'dan gelen Nejat Bostancı da "Yolcuğumuz rahat geçti ama Macaristan sınırında 13 saat bekledik. Ülkemize geldiğimiz için çok mutluyuz" dedi.
560 BİN GURBETÇİ ÜLKEYE GİRİŞ YAPTI
Kapıkule Sınır Kapısı’nda gurbetçi girişleri nedeniyle bugün yoğunluk yaşandı. Trakya Gümrük Ticaret Bölge Müdürlüğü yetkilileri, yoğunluk nedeniyle diğer gümrüklerden Kapıkule'ye personel takviye etti. Saha içinde bulunan 10 peronun tamamı, gurbetçilerin hızlı giriş yapmaları için açık tutuyor.
Yetkililer, Yunanistan'a açılan İpsala ile Bulgaristan'a açılan Hamzabeyli Sınır Kapıları'nda modernize çalışmalarının devam ettiğini, geçişlerde aksaklık yaşanmadığını açıkladı.
Trakya Gümrük Ticaret Gümrük Bölge Müdürlüğü verilerine göre; 30 Haziran'dan bu yana Kapıkule Sınır Kapısı'ndan 128 bin araçla 560 bin gurbetçi ülkeye giriş yaptı.
Görüntü Dökümü:
Drone yukardan yoğunluk
Yoğunluk detay
Gurbetçiler ile röp.
Kappıkule Gümrük Kapısı tabelası
Türkiye tabelası
Kuyruk detay
Farklı açılardan detaylar
Haber-Kamera: Ali Can ZERAY/EDİRNE,(DHA)
==========================
17 yaşındaki sürücü kazada öldü, kardeşi yaralı
Diyarbakır'da, Mehmet Zeyrek'in (17) kullandığı otomobil yol kenarında bulunan tuğla fabrikasına ait taşlara çarptı. Mehmet Zeyrek, kazada hayatını kaybederken, kardeşi Ayaz Zeyrek (4) yaralandı.
Kaza, sabah saatlerinde Diyarbakır-Silvan karayolunda meydana geldi. Mehmet Zeyrek'in kullandığı 21 EG 339 plakalı otomobil, kontrolden çıkarak, yol kenarında bulunan paletlere yüklü taşlara çarptı. Kazada, sürücü Mehmet Zeyrek ile araçta bulunan kardeşi Ayaz Zeyrek yaralandı.
İhbarla olay yerine gelen sağlık görevlileri, ilk müdahalenin ardından yaralıları ambulansla Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne götürdü. Hastanenin acil servisinde tedaviye alınan yaralılardan sürücü Mehmet Zeyrek, doktorların çabalarına rağmen kurtarılamadı. Hastanede tedavisi süren Ayaz Zeyrek'in sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.
Kamyonetin kasasından taşan baraka tehlike yarattı
Kocaeli’nin Başiskele ilçesinde, bir kamyonetin kasasında bulunan galvaniz sacdan yapılan baraka, kasadan taşınca karşı yönden gelen sürücüler kendilerini yol kenarına attı.
Başiskele Karadenizliler Mahallesi’nde D-130 Karayolu kenarındaki yan yolda ilerleyen kasasında galvaniz sacdan yapılan baraka bulunan kamyonet trafiği tehlikeye düşürdü. Kamyonetin kasasındaki kapaklar açılarak aşağı indirilirken, kasasına konulan baraka dışarı taştı. Baraka yolda ilerlerken, karşı yönden gelen araçlar üzerlerine doğru gelen aracı görünce yolun sağına doğru kaçtı. Kamyonet bazı araçları sıyırarak geçerken, tehlikeli yolculuğuna devam etti.
Koruyucu ailede büyüdü, kendisi de koruyucu aile oldu
Kütahya'da, 5 yaşından beri koruyucu aile yanında büyüyen Mesut Akdağ (25), eşi Tuba Akdağ (25) ile Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'ne başvurup 1,5 yaşındaki Bahar'ın koruyucu ailesi oldu. Akdağ, "Allah nasip ederse ikinci, üçüncü çocuğu da düşünüyoruz" dedi.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tıbbi sekreter olarak çalışan Mesut Akdağ'ın ailesi, kendisini 5 yaşındayken yetiştirme yurduna verdi. Kütahya'da oturan ve çocukları olmayan Seyit Ali ile Emine Varlık çifti Mesut'un koruyucu ailesi oldu. Mesut, 2008 yılında Tuba Akdağ ile tanıştı ve 2017 yılında da evlendi. Ancak, Akdağ çifti sağlık sorunları nedeniyle çocuk sahibi olamayacaklarını öğrendi. Mesut, eşi Tuğba ile konuşup koruyucu aile olmaya karar vererek, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'ne başvurdu. Başvuruları olumlu sonuçlanan Akdağ çifti 1,5 yaşındaki Bahar'ın koruyucu ailesi oldu.
'İKİNCİ, ÜÇÜNCÜ ÇOCUĞU DA DÜŞÜNÜYORUZ'
Koruyucu aile olmayı önceden beri istediklerini belirten Mesut Akdağ, "Eşimle 2008 yılında tanıştık ve 2017 yılında evlendik. Eşimin ve benim rahatsızlığım nedeniyle çocuğumuzun olamayacağını öğrendik. Zaten evlenmeden önce koruyucu aile olmak için karar almıştık. Beni büyüten Emine annem de bana zamanında bu sevgiyi tattırmıştı Kendim de koruyucu ailede büyüdüm. Oradan bir çocuk almak, ona anne baba olabilmek, bunun sevgisi başka oluyor. Tamam herkesin kendi çocuğu olabilir ama bir koruyucu aile olmak bambaşka bir şey. Biz de Bahar'ın koruyucu ailesi olduk. Allah nasip ederse ikinci, üçüncü çocuğu da düşünüyoruz. Eşim ve çevrem koruyucu aile olma konusunda bana çok destek oldular. Beni büyüten ailem, kardeşim yok diye 3 çocuğa daha koruyucu aile oldu" dedi.
Mesut Akdağ'ın eşi Tuba Akdağ, "Eşim koruyucu aile yanında büyüdüğü için kendisi de koruyucu aile olmak istiyordu. Benim de anne olamama durumum vardı, ben de anne olmayı çok istiyordum. Eşime kendi durumumu söyledim. Sonra ortak bir karar alarak koruyucu aile olduk. Mart ayından bu yana Bahar'ın koruyucu ailesiyiz. Bahar'ı biraz daha büyüttükten sonra bir çocuk daha düşünüyoruz" diye konuştu
'HİÇ KİMSE ÇOCUK SEVGİSİNİ ERTELEMESİN'
Mesut'u büyüten Emine Varlık, "24 yıllık evliyiz. Çocuğumuz olmadı. Mesut'un koruyucu ailesi olduk. 19 yıl boyunca birlikte olduk, sonra evlendirdik. Koruyucu aileliğe Mesut ile başladık. Sonra Mesut kardeş isteyince Muhammet, Ahmet ve Efe'nin de koruyucu ailesi olduk. Onların sayesinde anne olabilmek çok güzel bir duygu. Anneliği yaşamak mükemmel bir şey. Herkese öneririm, hiç kimse çocuk sevgisini ertelemesin" dedi.
Baba Seyit Ali Varlık ise, "Mesut ile ilk kez koruyucu aile olduk. Çok güzel bir duygu, hepsini ayrı ayrı candan seviyorum" diye konuştu.
Görüntü dökümü:
-Mesut Akdağ, Bahar ile oynarken
-Mesut'u büyüten ailesinin Bahar'la birlikte
-Mesut Akdağ'ın konuşması
-Tuba Akdağ'ın konuşması
-Bahar, yerde emeklerken
-Emine Varlık'ın konuşması
-Seyit Ali Varlık'ın konuşması
-Genel görüntüler
Oğuzhan KILIÇ- Haluk KARAASLAN/KÜTAHYA, (DHA)