DHA YURT BÜLTENİ-9

(ÖZEL) 1)ERGENE NEHRİ'Nİ KİRLETEN SANAYİ, YER ALTI SULARINI KURUTTU TRAKYA’nın bitmeyen yarası Ergene Nehri’nin en kirli su derecelendirmesi olan 4’üncü sınıf su derecesine ulaşmasında büyük payı olan sanayi işletmelerinin, şimdi de kullandıkları yeraltı sularıyla Ergene Havzası’nı kurutmak üzere olduğu DSİ’nin TBMM’ye sunduğu raporda ortaya çıktı.

(ÖZEL)
1)ERGENE NEHRİ'Nİ KİRLETEN SANAYİ, YER ALTI SULARINI KURUTTU

TRAKYA’nın bitmeyen yarası Ergene Nehri’nin en kirli su derecelendirmesi olan 4’üncü sınıf su derecesine ulaşmasında büyük payı olan sanayi işletmelerinin, şimdi de kullandıkları yeraltı sularıyla Ergene Havzası’nı kurutmak üzere olduğu DSİ’nin TBMM’ye sunduğu raporda ortaya çıktı. Son 40 yılda 60 metrenin üzerinde seviye düşümü yaşanan havzada sanayinin bir an önce yeraltı suyunu kullanmayı bırakması gerektiğini söyleyen DSİ 11’inci Bölge Eski Yeraltı Suları Şube Müdürü Osman Can Değer, “Bunun önüne geçilmezse çekilen su kadar yerine su gelmediği için gittikçe statik seviyelerde düşümler olacakö dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Dilekçe Komisyonu tarafından, Trakya’nın yıllardır bitmeyen sorunu Ergene Havzası’na yapılan incelemede bölgedeki yeraltı su kaynaklarının 10 12 yıl sonra tükeneceği belirtildi. Konuyla ilgili komisyona rapor sunan DSİ ise havzada son 40 yılda 60 metrenin üzerinde seviye düşümü yaşandığını belirtti. DSİ 11’inci Bölge Eski Yeralı Suları Şube Müdürü Osman Can Değer, özellikle seviye düşümünde büyük payı olan sanayinin bir an önce yeraltı kaynaklarını kullanmayı bırakması gerektiğini dile getirdi.
"SANAYİ’NİN YERALTI SUYUNU KULLANMAMASI GEREKİYORö
Yeraltında çekilen suyun yerine besleme ve yağışlarla yeterli miktarda su gelmediği için kritik seviyelerde düşüşler yaşandığına dikkat çeken Osman Can Değer; “Bugün 60 metre yorumlanan seviye düşüşü yarın 90 metre, öbürgün 100 metre olacak. Sorun buradan kaynaklanıyor. Bizim sanayini suyunu yeraltı suyundan kullanmamamız gerekiyor. Çünkü bu suyu sanayi ekonomik olduğu için bedava kullanıyor. Devlet yeraltı suyundan para almıyor. Bu yasa gereği böyle. Halbuki yüzey sularından, barajlardan, göletlerden su temin etmek daha doğal. Dolayısıyla yeraltı suyunu da bu şekilde korumuş oluruz. Bu seviyeler de böyle düşmezö dedi.
“SADECE İÇME SUYUNDA KULLANILMALI"
Sadece içme suyunun yeraltından faydalanması gerektiğine de vurgu yapan Değer; “Bir kovanın içerisindeki suya üç tane pipet koyun mesela. Bu şu demek bu suyu fabrikalar çekiyor, içme suyu çekiyor sulama suyu çekiyor ama fabrikaların pipetinin çapı biraz daha büyük oluyor. Çünkü onlar daha fazla tüketiyor. Dolayısıyla bir an önce fabrikaların bu tüketimin dışına çıkarılması gerekiyor, yüzey suyu kullanmaları gerekir. Yeraltı suyunun içme suyuna kalması gerekir. Zaten çiftçi de zorlanmasa yeraltı suyu kullanmaz çünkü onun için ekonomik değilö diye konuştu.

Reklam
Reklam

NEHİR DE HASTALIK SAÇMAYA DEVAM EDİYOR

Trakya Platformu Dönem Sözcüsü Avukat Bülent Kaçar da Ergene Nehri’nin de hastalık saçmaya devam ettiğini söyledi. Kaçar; “Ergene Nehri maalesef halen 4’üncü sınıf en kirli su sınıfında akıyor. Artık Ergene Nehri’nden akan bir su değil, ne olduğu belirsiz bir sıvı. Bu sıvı da tamamen tehlikeli, çok tehlikeli Kadminyum, Kurşun, Demir, Arsenik ve Siyanür gibi ağır metallerle dolu. Bölgemize maalesef yıllardır ölüm saçmaya, kanser dahil bir sürü hastalık saçmaya devam ediyorö dedi.

“BU BÖLGEDE SANAYİLEŞME YAPILMAMALI

Yetkili kurumların idari tedbir alması gerektiğini belirten Kaçar; “Biz bu konuda artık yetkililerin ve kurumların plan açıklamaktan öteye geçmelerini, Danıştay’ın ve Edirne İdare Mahkemesi’nin kararlarında belirtilen etkin idari tedbirleri uygulamasını istiyoruz. Örneğin suya dayalı teknoloji kullanan fabrikalar, bölgeden kaldırılmalı, yeni sanayi ruhsatları, yeni sanayi bölgeleri kurulmasına izin verilmemeli. Çünkü bu bölge dünyanın en verimli tarım topraklarına sahip bir bölge. Bu bölgenin ana fonksiyonu tarımsal faaliyetlerdir. Tarıma destek olunmalı, sanayileşme bu bölgede asla yapılmamalıö ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü:
-----------------
Drone ile yukardan
Nehirden detay
Osman Candeğer ile röp.
Detay
Bülent Kaçar ile röp.
Kirli sudan detay
Muhabir Ali Can Zeray'ın anonsu
Haberden farklı kareler

Haber-Kamera: Ali Can ZERAY/EDİRNE,(DHA)

================================================

2)BODRUM'DA İNŞAATI DURDURULAN PROJENİN İMARA AYKIRI BÖLÜMLERİNİN YIKIMI SÜRDÜ

MUĞLA'nın Bodrum ilçesinin Gündoğan Mahallesi'ndeki, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un incelemelerinden sonra inşaatı durdurulan The Bo Viera projesinin, imar ile yapı ruhsatına aykırı olan bölümlerinin yıkımı bugün de sürdü.
Bodrum'daki kontrolsüz yapılaşmayla ilgili gelen tepkilerin yanı sıra Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum da, geçen salı günü ilçeye gelerek, Sahil Güvenlik Komutanlığı'na ait tekneyle Tilkicik, Küçükbük ile Demirbükü koylarında kaçak yapılaşmaya ilişkin denetimler yaptı. Bu denetimlerden sonra Bodrum Belediyesi'nin de daha önce imar planına aykırılıklarının bulunduğunu tespit ettiği The Bo Viera projesinin de içinde olduğu 1611 konut ve 4 otelin inşaatı durduruldu. Bakanlığın kararının hemen ardından belediye ekipleri dün (cumartesi), yapımıyla tartışmaların merkezinde bulunan The Bo Viera projesinin inşaatının devam ettiği Gündoğan'a gitti. Bakanlığın bir ay süre verdiği şirketin yetkilileri, yıkım için gelen belediye ekiplerinin kepçelerinin kullanılmasını istemedi ve kendilerinin kaçak bölümleri yıkacaklarını belirtti. Ardından ilk olarak sahile inilen asansör bölümünün yıkımına başlandı. İnşaat firması çalışanları, belediye ekiplerinin gözetiminde asansör bölümünün beton kısımlarını özel araçlarla kesmeye başladı. Dün başlayan çalışmalar bugün de sürdü.

Reklam
Reklam

İMAR DAVASI DANIŞTAY'DA

Ankara Ticaret Odası eski Başkanı Salih Bezci'ye ait şirketin (Besa Grup) 365 villa ve 80 odalı otelden oluşan The Bo Viera projesi, Bodrum'un Göltürkbükü ile Gündoğan mahalleleri sınırında inşa ediliyordu. Bodrum Belediyesi'nin ruhsat verdiği projenin yapımına, 2016 yılının Şubat ayında başlandı. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nca onaylanan imar plan değişikliklerinin iptali için Muğla 2'nci İdare Mahkemesi'ne dava açıldı. Mahkemece, 2018'in Temmuz ayında alınan kararla plan değişikliğinde kamu yararı olmadığı gerekçesiyle yürütme durduruldu. Şirket tarafından da karara itiraz ederek, İzmir Bölge İdare Mahkemesi 3'üncü İdari Dava Dairesi'ne başvuruldu. Üst mahkemece, alınan kararın ve davanın, süre aşım nedeniyle kaldırılmasına oy birliğiyle karar verildi. Muğla Büyükşehir Belediyesi avukatları, mahkemenin aldığı kararın temyizi için Danıştay'a başvurdu. Davanın Danıştay aşaması, henüz sonuçlanmadı.

DÜN GEÇİLEN GÖRÜNTÜLER

Mehmet Can MERAL / BODRUM (Muğla), (DHA)

Reklam
Reklam

===============================================

3)BAKAN KOCA VE BİNALİ YILDIRIM ŞEHİR HASTANESİNİN İNŞAATINDA İNCELEMELERDE BULUNDU

TBMM eski Başkanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım ile İzmir Bayraklı'daki Şehir Hastanesi inşaatını inceleyen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sağlık tesisinin 2 bin 60 yatak kapasiteli olacağını, ayrıca içerisinde yüksek güvenlikli adli psikiyatri hastanesinin de bulunacağını belirtti. Koca, hastane tamamlandığında kentteki diğer hastaneleri sağlık hizmeti ve eğitim amaçlı olarak kullanacaklarını açıkladı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile TBMM eski Başkanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, yapımı devam eden 2 bin 60 yatak kapasiteli Bayraklı Şehir Hastanesi inşaatında incelemelerde bulundu. Bakan Koca ile Yıldırım, önce basına kapalı olarak inşaat çalışmaları hakkında brifing aldı. Ardından açıklama yapan Bakan Koca, İzmir'de yapımı devam eden Bayraklı Şehir Hastanesi'ni yerinde görmek, eksiklerini yerinde tespit etmek, süreci takip etmek üzere bir bilgilendirme toplantısı yaptıklarını belirtti. İzmir'in ticareti, üniversiteleri ve sanayisi ile önemli bir mega kent olduğunu, bundan sonraki süreçte şehir hastanesi ile birlikte sağlık üssü haline dönüşeceğini ifade eden Fahrettin Koca, "Sayın Cumhurbaşkanımızın 'Hayalim' dediği şehir hastanelerinden 10 tanesini açtık. Bayraklı Şehir Hastanesi inşaatı ise sürüyor. Fizik tedavi ve rehabilitasyon hastanesi de ayrıca ilave oldu. Yüksek güvenlikli adli psikiyatri hastanesi dediğimiz yataklı hastanenin olduğu, İzmir'i sağlık üssü yapabilecek bir şehir hastanesi olarak konumlandı" diye konuştu.

Reklam
Reklam

'GELECEK YIL MAYIS AYI SONUNDA TAMAMLANACAK'

Bakan Koca şöyle devam etti: "Özellikle sağlık turizminde İzmir bundan böyle şehir hastanesi ile daha ciddi bir pay alabilecek ve sağlık üssü, sağlık kenti olma noktasına doğru gitmiş olacak. Ve biz şehir hastanelerimizi, bütün disiplinleri ile son noktada sağlık hizmeti veren, hastanın artık başka bir sağlık kuruluşuna veya başka bir bölgeye sevk edilmediği hastaneler olarak planlıyoruz. Özellikle bu hastanemizde dünyada benzeri olan yine yurt dışı ile entegre olabilecek olan üniversite kimliği ile işbirliğiyle hizmeti devam ettirecek olan mükemmeliyet merkezlerini de planlıyoruz. Bu mükemmeliyet merkezleri sağlık turizmi için son derece önemli."
İnşaatın gelecek yıl mayıs ayının sonunda bitirilmesinin planlandığını da açıklayan Koca, "O bitirilmeye uygun olarak inşaatın devam ettiğini ve genel olarak herhangi bir sorunun olmadığını, ulaşım ile ilgili sorunlar konusunda Karayollarının mayıs ayında ihaleyi yaptığını, bu noktadaki ulaşım sorunlarının da çözüme kavuşturulduğunu gördüklerini söyledi.
'HASTANELER KAPATILMAYACAK'
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, basın mensuplarının, "İzmir'deki hastaneler kapatılıp buraya mı taşınılacak" sorusuna, "Taşıdığımız eski yapıları, yine sağlık ve eğitim amaçlı, daha çok ikinci basamak, yeri geldiğinde ihtiyaca göre bağımlılıkla ilgili rehabilitasyon hastaneleri merkezleri dahil olmak üzere planlamayı yapıyoruz. İzmir için de bu hastanelerin kapatılmayacağını, yine eğitim ve sağlık amaçlı devam edeceğini söylemek istiyoruz" yanıtını verdi.
AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım da İzmir'in zaten bir dünya şehri olduğunu, Bayraklı Şehir Hastanesi ile kentin kalitesinin, sağlıktaki yerinin çok daha farklı olacağını belirterek, "Sayın Cumhurbaşkanımızın şehir hastaneleri projesi başladığında, İzmir'e de bir şehir hastanesi yapılması yönündeki ortaya koyduğu irade bugün adım adım gerçeğe dönüşüyor. Burada bu güzel tesisin, eserin yükseldiğini gördükçe verdiğimiz kararın ne kadar isabetli olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor. İzmir'de biz 35 İzmir 35 proje diye yola çıkmıştık. Bunları birer birer hayata geçirdik. Proje dediğiniz de tırıvırı işler değil. Ne yapılıyorsa İzmir'e yakışır" dedi. Yapımı duran Çandarlı Limanı inşaatına dair de soruları yanıtlayan Yıldırım, "Alt yapısı büyük oranda yapıldı. Üst yapı meselesini o zaman da açıkladığımız gibi artık genel bütçeyle, kamu kaynağı ile yapmayacağız. Yap-işlet modeli ile yapacağız. Orada gecikme var ama biz bunu kayıp görmüyoruz. Çünkü alt yapı ve otoyol bağlantıları istediğimiz şekilde değildi. Otoyol yapımı devam ediyor. Yıl sonuna kadar muhtemelen tamamlanacak ve ondan sonra da uluslararası ve yerli yatırımcılarla projeyi devam ettireceğiz. Sadece bir liman değil onun arkasını da endüstri bölgesi şeklinde düşündük" dedi.
Bakan Koca ve Binali Yıldırım, daha sonra İzmir'den ayrıldı.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü:
-----------------
-Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile Binali Yıldırım'ın şantiyeye gelişi
-Buradaki şantiye maketini incelemeleri
-İnşaat sahasını incelemeleri
-Bakan Koca ile Binali Yıldırım'ın açıklaması
-Genel ve detay görüntü

Haber: Umut KARAKOYUN-Kamera: Davut CAN/ İZMİR, (DHA)

===============================================

4)BOLU'DA LAVANTA KOKUSU SALIMI TARTIŞMALARA NEDEN OLDU

BOLU Belediyesi tarafından ilaçlama aracı ile kente salımı yapılan lavanta kokusu tartışmaları beraberinde getirdi. Bazı vatandaşlar ve basın organları kokunun çöp kokusunu bastırmak amacıyla salındığını iddia ederken, Bolu Belediye Başkanlığı Basın Sözcüsü Rasim Özdemir Bolu'nun çöp ve çöp kokusu sorununun olmadığını söyledi. Bolu Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından belediyenin bahçelerinde yetiştirilen lavanta ve lavantin gibi tıbbi aromatik bitkiler damıtma yöntemiyle solüsyon hale getirildi. Daha sonra bu solüsyon ilaçlama araçlarıyla şehre güzel koku yayılması ve haşere, sinek ve böcekleri uzaklaştırma etkisi nedeniyle sıkılmaya başlandı. Çalışma, Bolu Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü tarafından basın organlarına servis edildi. Bazı medya organları ve vatandaşlar kokunun şehirdeki çöp kokusunu önlemek için salındığını iddia etti. Şehre lavanta kokusu salınması tartışmalara yol açtı. Bolu Belediye Başkan Yardımcısı ve Bolu Belediye Başkanlığı Basın Sözcüsü Rasim Özdemir, çalışmanın çöp kokusunu önlemeye yönelik yapıldığına yönelik eleştirilere çok üzüldüklerini söyledi. Özdemir şunları söyledi: "Bolu Belediyesi'nin çok güçlü bir Park ve Bahçeler Müdürlüğü var. Park Bahçeler Müdürlüğü lavanta ekimi ve dikimi de yapıyor. Ağustos ayı içerisinde bu lavantaların hasatını almıştık. Bunu nasıl değerlendiririz diye düşünürken, damıtma yöntemi ile bir yağ elde ettik. Bu yağın aynı zamanda böcek savurucu etkisi de var. Böcek ve sineklerle mücadelede etkisi de olduğu için böyle bir çalışma yaptık. Biz hem şehrimiz güzel koksun hem de elimizdeki yağı değerlendirelim, hem de böcekle mücadele etmek istedik. Bu sebepten dolayı da şehrimizin bazı bölgelerine kendi ilaçlama araçlarımızla lavanta kokusu saldık. Bunu Bolu Belediyesi çöp kokusunu engelleyemiyor bu yüzden koku sıkıyor diye eleştirenler oldu. Bu bizi çok üzdü."
Daha önceki AK Partili belediye döneminde yapılmış olan yeraltı çöp konteynerları sisteminin aynı şekilde kaydeden Özdemir, "Bolu Belediyesi'nin, Bolu'nun çöp ve çöp kokusu sorunu yok. Biz 4 aylık bir belediyeyiz. Bizden önce yapılan yer altı çöp konteynerları sistemi aynen devam ediyor. Hem toplanması hem de temizlenmesi konusunda hiçbir sorunumuz yok. İsteyen gelip de bakabilir." dedi.
Özdemir ayrıca çöp konteynerinin beklenenden önce dolması halinde oluşturulan ihbar hattına ulaşılarak çöpün alınmasının sağlandığını belirtti.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü:
-----------------
-Lavanta salımından görüntüler
-Rasim Özdemir ile röportaj
Dosya adı: bllavantacoptartismasi/Süre. 03.33-Boyut: 398 MB
Haber-Kamera: Murat KÜÇÜK/BOLU,(DHA)

================================================

5)İŞ MAKİNESİNİN ÜZERİNE 20 TONLUK KAYA DÜŞTÜ, OPERATÖR SON ANDA KURTULDU

KARAMAN'ın Ermenek ilçesinde yol genişletme çalışması sırasında toprak kayması nedeniyle dağın eteğinden düşen 20'şer tonluk 3 kaya parçasından 1'i, kazı çalışması yapan iş makinesinin üzerine düştü. Kayaların yuvarlanıp üzerene geldiğini fark eden iş makinesinin operatörü Hakan Yörük (24) ise kaçıp san anda kurtuldu.
Olay, bugün saat 07.30 sıralarında Ermenek- Güneyyurt Beldesi yolu üzerinde meydana geldi. Operatör Hakan Yörük, yol genişletme çalışması nedeniyle iş makinesiyle dağın eteğinde kazı çalışması yapmaya başladı. Bu sırada toprak kayması nedeniyle dağın eteğindeki yaklaşık 20'şer tonluk 3 kaya parçasından 1'i iş makinesinin üzerine diğerleri de yola düştü. Operatör Yörük ise kaya parçalarının yuvarlanıp üzerine doğru geldiği fark edince kaçıp son anda kurtuldu. Şans eseri yaralanan olmazken iş makinesinin büyük bir bölümü kaya parçasının altında kaldı.
Yörük'ün ise 3 gün önce evlendiği öğrenildi.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
-----------------------
-İş makinesi ve düşen kayalardan detay
(Haber- Kamera: Ali Rıza ETCİ ERMENEK KARAMAN DHA))

6)SİVAS'TA, EMİNE BULUT CİNAYETİ PROTESTO EDİLDİ

KIRIKKALE'de Emine Bulut'un (38) kızı F.B.B,'nin (10) gözünün önünde eski eşi Fedai Baran (43) tarafından bıçaklanarak öldürülmesi, Sivas'ta düzenlenen basın açıklamalarıyla protesto edildi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları Sivas İl Başkanlığı tarafından Cumhuriyet Meydanında düzenlenen basın açıklamasında Kırıkkale'de eski eşi tarafından bıçaklanarak öldürülen Emine Bulut cinayeti protesto edildi. Basın açıklamasına katılan kadınlar ve erkekler ellerinde 'Anne ne olur ölme', Ben ölmek istemiyorum' dövizleri taşıdı. Grup ayrıca 'kadına uzanan eller kırılsın' diye slogan attı. Grup adına basın bildirisini okuyan CHP Sivas İl Kadın Kolları Başkanı Zehra Güneyi, "Yine bir kadın eski eşi tarafından öldürüldü. Hem de çocuğunun gözü önünde 'ölmek istemiyorum' diye feryat eden Emine Bulut öldürüldü. Türkiye'de kadın olmanın ne kadar olduğunu her gün onlarca korkunç örnekle tanık oluyoruz. Her gün onlarca kız kardeşimiz erkek şiddetine maruz kalıyor. Yetmiyor, katilin ceza alması için mücadele etmemiz gerekiyor." dedi.

CUMHURİYET KADINLARINDAN CİNAYETE TEPKİ

Cumhuriyet Kadınları Derneği üyeleri de dernek binasında düzenledikleri basın toplantısı düzenleyerek Emine Bulut cinayetine tepki gösterdi. Şube Sekreteri Hülya Orhon kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddetin devam ettiğini ifade ederek, "Kırıkkale'de yaşanan Emine Bulut olayı bardağı iyice taşıran en acı, en duygusal olarak gündeme geldi. Dört yıl önce boşanmış olduğu eski eşi tarafından 10 yaşındaki çocuğunun yanında, çocuğun gözleri önünde annesi bıçaklanıp paramparça ediliyor. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde dahi çok önceden kadın hakları verilmiş bir ülkenin kadınları olarak biz kadınlar neden öldürülüyoruz? Çünkü yasalarımız var, fakat yasaları uygulayan sosyal düzenimiz eksik. Ataerkil yapıda yaşayan kadınlar olarak haklarımızı yeterince kullanamıyoruz." diye konuştu.

Görüntü Dökümü
-----------------------
-CKD Basın açıklaması
-CHP Basın açıklaması
-Genel Detaylar
Haber-Kamera:Uğur YİĞİT/SİVAS, (DHA)-

(337 MB)

=======================================

7)HADRİANAPOLİS ANTİK KENTİ GÜVENLİK KAMERALARIYLA KORUNUYOR

KARABÜK’ün Eskipazar ilçesine bağlı Budaklar köyü’nde ki 'Hadrianapolis Antik Kenti güvenlik kameralarıyla korunuyor. Köyün muhtarı Sadettin Kayıntu,'Kameralarımızla hem antik kentimiz hem de köyümüz daha güvende. Kameralardan sonra hırsızlık olmadı. 'dedi.
Budaklar Köyü'nde 2003'de başlayan kazı çalışmalarında Hadrianapolis Antik Kenti gün yüzüne çıkarıldı. Roma döneminde M.Ö.1'inci yüzyılda kurulan antik kentte bu güne kadar yapılan çalışmalarda çok sayıda mermer sütun ve sütun başlıkları, kiliseler, surlar, su sarnıçları, kaya mezarları, Roma hamamı, gözyaşı şişeleri, tüneller, Roma sikkesi, kemik toka, kemik çuvaldız, unguentarium ve şarap mahzenleri ile zemini mozaik hayvan, kuş gibi resimlerle süslenmiş kilise ortaya çıkarıldı. SİT alanı içinde bulunan mermer sütun ve sütun başlıklarından, heykellerden ve yapıların mimarı özelliklerinden döneminde gelişmiş bir şehir olduğu anlaşılan antik kent 3 yıldır 9 adet güvenlik kamerasıyla korunuyor.
'YABANCI TURİSTLERİMİZ BURAYI GÖRÜNCE PARMAKLARINI ISIRIYOR, MEMNUN KALIYORLAR'
Budaklar Köyü muhtarı Sadettin Kayıntu, ’’Şu anda kazı çalışmaları devam ediyor. Çok güzel eserler çıkıyor. Devletimiz buraya önem veriyor. Burasının dünyaya açılması içten bile değil. Şu anda görünürde o kadar fazla bir şey olmamasına rağmen yabancı turistler geliyor. Yabancı turistlerimiz burayı görünce parmaklarını ısırıyorlar, son derece memnun kalıyorlar. İlçemiz ve köyümüz için burası büyük bir hazine. Eşi benzeri bulunmaz bir hazine. ’’dedi.
‘KAMERALARIMIZLA HEM ANTİK KENTİMİZ HEM DE KÖYÜMÜZ DAHA GÜVENDE’ Antik kentin 3 yıl önce güvenlik kameralarıyla ve özel güvenlik görevlileriyle korunduğunu ifade eden Kayıntu,’’Güvenlik kamerası olmadığında bazı sıkıntılar yaşadık. Kompresör ele geçirildi. Jandarmamız 24 saat devriye geziyor. Güvenlik kameralarımız ve özel güvenlik görevlilerimiz mevcut. Yapılabilecek yanlış işleri kameralarımız tespit ediyor. Kameralarımızla hem antik kentimiz hem de köyümüz daha güvende. Kameralardan sonra hırsızlık olmadı. ’’diye konuştu.

Görüntü Dökümü
---------------------
-Antik kentten ve tarihi eserlerden detay
-Güvenlik kameraları ve köyden detay Sadettin Kayıntu röp

Süre:(04.32) Boyutu:(508 MB.)
Haber-Kamera:Bülent DİKTEPE/ESKİPAZAR(Karabük),(DHA)

=======================================

8)AMASRA'DA SÜRAT TEKNESİ ASKERİ LİMANA ÇARPTI

BARTIN'ın tarihi ve turistik ilçesi Amasra'da denize sürat teknesiyle açılan çift dalgalar nedeniyle dengelerini kaybederek denize düştü. Hareket eden sürat teknesi, sahil güvenlik komutanlığının limanına çarptı.
Kaza Amasra büyük limanda meydana geldi. İddialara göre, kendilerine ait tekne ile limanda geziye çıkan çift denizdeki dalgalar nedeniyle dengelerini kaybederek, suya düştüler. Bu sırada yön değiştiren tekne bir anda büyük liman plajına yöneldi. Ancak plajın yanında bulunan Amasra sahil güvenlik komutanlığına bağlı mendireği hızla çaprtı. Teknenin mendireğe çarpma anı plajda bulunan vatandaşlar tarafından kaydedilirken, denize giren turistler ise büyük korku yaşadı. Denize düşen çift ise çevredeki başka tekneler tarafında denizden alınarak karaya çıkartıldı.
Amasra Kaymakamı Gökhan Gürbüzerol, tekneyle çiftin geziye çıktığını, sonrasında dalgalar yüzünden suya düştükten sonra hareket eden teknenin askeri limana çarptığı ve can kaybı ve yaralanmanın olmadığını söyledi.

Görüntü Dökümü
-----------------------
-Cep telefonuyla çekilen hareket eden tekne
-Teknenin çarpması

Ayhan ACAR/BARTIN(DHA)-

==================================================

9)YÜZEREK SAĞLIĞINA KAVUŞUYOR

MERSİN'de, halk arasında omurga eğriliği olarak bilinen skolyoz ile mücadele eden Görkem Pehlivan (16), büyükşehir belediyesince verilen kursta bol bol yüzerek tedavi oluyor.
3 yıl önce skolyoz teşhisi konulan Görkem, doktorunun tavsiyesi ile yüzmeye başladı. Belediyenin kurslarına katılım sağlayan ve 2 yıldır belirli bir program dahilinde yüzen Görkem'in rahatsızlığında, yüzde 50 iyileşme kaydedildi. Eskisine oranla daha dik yürüyebilen ve ağrılarında azalma yaşadığını belirten Görkem, özgüveninin yükseldiğini söyledi.
Yaşadığı süreci anlatan Görkem, "13 yaşındayken sırtımda bir ağrı hissetmeye başladım. Doktor, 'Omurga eğriliği var ama korkma. Bol bol yüzersen, fitness yaparsan iyileşebilirsin' dedi. Ben de geçen yaz Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin yüzme kursuna başladım. Sırtım çok ağrıyordu, ağlıyordum ama buna rağmen pes etmedim, bol bol yüzdüm. İyileşmeme çok etkisi oldu. İlk başlarda ağrılarım vardı ama daha sonra ağrılar kesilmeye başladı" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
---------------------------

- Görkem'in çalışmasından genel ve detay görüntüler
- Hocası ile konuşması
- Görkem ile röportaj

SÜRE: 01'17" BOYUT: 138 MB

Haber-Kamera: MERSİN, (DHA)

==================================================

10)OTOMOBİL ELEKTRİK DİREĞİNE ÇARPTI: 1 ÖLÜ 2 YARALI

ADANA’da elektrik direğine çarpan otomobilin sürücüsü Ramazan Demir hayatını kaybetti, biri Gürcistan uyruklu 2 kişi yaralandı.
Kaza, Seyhan ilçesindeki Yenidam Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, plakası açıklanmayan otomobiliyle dar yolda ilerleyen Ramazan Demir, karşı yönden hızla gelen araca çarpmamak için direksiyonu sağa kırarak elektrik direğine çarptı. Çevredeki vatandaşların ihbarıyla kaza yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Ağır yaralanan sürücü Ramazan Demir, tedavi için ambulansla özel bir hastaneye, Gürcistan uyruklu yolcu İrina Pogosovi (20) Seyhan Devlet Hastanesi’ne, ismi açıklanmayan diğer yolcu da Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’ne götürüldü. Ramazan Demir, müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Demir’in cesedi otopsi için morga kaldırıldı. Kazayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.

Görüntü Dökümü
-------------------------
- Direğe çarpan arabanın görüntüsü
- Kazayı gören vatandaşın konuşması
- Genel ve detay görüntüler

Haber:Nuri PİRİ-Kamera: Övülcan AKSOY/(Adana),(DHA)
SÜRE: 1'45', BOYUT: 194 MB