Dicle Üniversitesi'nin Şiddet Eğilimi Anketinden İlginç Sonuçlar

Dicle Üniversitesi Genel Sekreteri Prof. Dr. Sabri Eyigün bir yıl önce yaptığı "Diyarbakır'da Şiddet Eğilimi"...

Dicle Üniversitesi Genel Sekreteri Prof. Dr. Sabri Eyigün bir yıl önce yaptığı "Diyarbakır'da Şiddet Eğilimi" anketi sonuçlarını açıklarken, töre ve namus cinayetlerini üniversite öğrencilerinin yüzde 18.1'i halkın ise 33.7'si onayladığı ortaya çıktı.

Dicle Üniversitesi Genel Sekreteri Prof. Dr. Sabri Eyigün, Doç. Dr. Behçet Oral ve Yrd. Doç. Dr. Metin Gültekin tarafından geçen yıl hazırlanan "Diyarbakır'da Şiddet Eğilimi" anketi bugün açıklandı. Prof. Dr. Sabri Eyigün anketi 1 yıl önce yaptıklarını ama Diyarbakır'ın adının şiddet anılmasını istemediğinden dolayı bugüne kadar açıklamak istemediğini belirtti. Prof. Dr. Sabri Eyigün açıklamasındaki en büyük etkenin 2 ay önce orta ve ilköğretimde okuyan 2 öğrenci tarafından kedisine birer mektup geldiğini, bu mektuplarda çocukların kendisinden yardım istemesi üzerine vicdani bir sorumluluk olarak anketi açıklama gereğini duyduğunu belirterek, "Aldığım mektup Diyarbakır'da şiddetin üzerine gidilmesi gerektiğini ve bunun bir vicdani sorumluluk olduğunu bana hatırlattı. 3 bin kişi üzerinde bu araştırmayı yaptık, bin kişi Üniversite öğrencisi, bin kişi halktan ve bin kişi ise Orta öğretimde okuyan öğrenciler ile yaptık. Bugünkü çalışmamızın sonuçları ağırlıklı olarak Üniversite öğrencilerinden edindiğimiz anket sonuçlarına göredir. Hayatında fiziksel, ruhsal veya toplumsal herhangi bir şiddete maruz kaldınızmı? sorusuna yüzde 39,1 olarak görünmektedir. Bu soruya hayır diyenlerin oranı ise 69,9'olarak gözükmektedir. Şiddet gördüyseniz bu sizin fiziksel ve ruhsal olarak etkiledi sorusuna çok fazla diyen 25.9 fazla diyen 32.8'i topladığımızda yaklaşık yüzde 60'ı şiddet fiziksel veya ruhsal olarak beni etkiledi diyiyor. Şiddet gördüyseniz daha çok hangi türde şiddet gördünüz sorusuna fiziksel şiddet 21 psikolojik şiddet ise yüzde 52 olarak görünüyor. Belki görünmüyor ama toplumumuzda aşağılama, alay etme, baskı altına alma değersiz görme gibi baskılar tepkiler insanları fiziksel şiddetten daha fazla etkiliyor. Bugün toplumumuz Diyarbakır için söylüyorum, psikolojik şiddete daha çok maruz kalıyor. Diyarbakır'da toplumun şiddete eğilimi nasıldır sorusunu daha düşük bekliyorduk ancak öğrencilerimizin yüzde 33.6'sı Diyarbakır'da şiddet eğilimi çok fazla, 42.3'ü ise fazla dedi. Yani yüzde 75'i Diyarbakır'da şiddet eğilimi fazladır diyor" dedi.

Reklam
Reklam

"ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN YÜZDE 20'YE YAKINI KADIN DÖVÜLEBİLİR DİYOR"

Prof. Dr. Sabri Eyigün, "Kadınlar dövülebilir mi sorusuna öğrencilerimizin yüzde 81'i dövülmez diyor ancak yine de yüzde 20'ye yakın bir kesimi kadınlar dövülebilir diyor. Halkın ise yüzde 36'sı kadınlar dövülebilir diyor. Benim için töreler hukuktan daha önemlidir sorusuna yüzde 75,8 katılmıyorum, yüzde 15,5 kısmen katılıyorum, yüzde 8,6 katılıyorum şeklindedir. Yani üniversite öğrencilerinin bile yüzde 25'i benim için töreler hukuktan daha önemlidir diyor" diye konuştu.

"Namusa helal getirmenin cezası ölüm müdür?" sorusuna çoğunlukta evet cevabı çıktığına dikkat çeken Prof. Dr. Sabri Eyigün, "Töre ve namus cinayetleri yerinde eylemler midir diye sorduk yüzde 81.9'u hayır katılmıyorum ama yüzde 18.1'i evet katılıyorum cevabını verdi. Aynı soruyu halka sormuşuz, yüzde 66.3'ü katılmıyorum ama 33.7'si katılıyorum cevabı ile töre ve namus cinayetleri yapılmalı haklıdır diyor. Namusa helal getirmenin cezası ölümdür katılıyormusunuz sorusuna öğrencilerimizin yüzde 50'si doğru diyor. Orta öğretim öğrencilerinde ise yüzde 44'ü katılmıyorum derken geri kalan kısmı ise katılıyor. Yani yüzde 56'sı namusa helal getirmenin cezası ölümdür diyor. Namus bakımından kadınlar daha dikkatli olmalıdır sorusuna yüzde 28'i katılmıyor, geri kalan kısmı ise katılıyor. Kanı kanla yıkanır diye sormuşuz yüzde 76'sı katılmıyor ama yaklaşık yüzde 24'ü katılıyor yani kan davasını onaylıyor, halk anketinde ise halkın yüzde 31'i onaylıyor. Gururum için adam öldürürüm sorusuna yaklaşık yüzde 61'i katılıyor" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

"TERÖRÜN ŞİDDETE PSİKOLOJİK ETKİSİ VAR"

Prof. Dr. Sabri Eyigün, terörün şiddete etkisinin olduğunu belirterek, "Terör ile şiddetin psikolojik etkisi varmı? diye sorduk yüzde 16'sı katılmıyor ama geri kalan kısmının tamamı terörün psikolojik olarak şiddeti arttırdığını söylüyor. Kürt sorununun çözümlenmemesi şiddeti artırıyor mu diye sorduk yüzde 11'i katılmıyor ama geri kalan yüzde 89'u Kürt sorununun çözülmemesinin şiddeti arttıran bir etken olduğunu söylüyor. Bölgemizde sık sık meydana gelen sokak gösteriler ve eylemler haklımıdır diye sorduk yüzde 43'ü katılmıyor yüzde 55 civarında ise evet cevabı veriyor. Bölgenin sorunları ile ilgili eylemlere çocukların katılması normalmidir diye sorduk katılmıyorum yüzde 61 katılıyorum ise yüzde 39 civarındadır, buda eylemlere katılmanın meşru görüldüğünü gösteriyor" şeklinde konuştu.

Genel bir sonuç olarak araştırmada öne çıkan şiddetin kaynakları 4 başlık altında ele alınabileceğini kaydeden Prof. Dr. Sabri Eyigün şunları söyledi:

"Sosyo-kültürel yapı ve namus, kan davası, gurur ve cesarete ilişkin yargıların şiddet davranışına etkileri söz konusudur. Kürt sorunu ile ilintili yaşanan sorunlar. Özellikle 90'li yıllardan bu yana PKK örgütü ile yaşanan çatışmalar bölgede bir şiddet kültürünü yaratmıştır. Din, ahlak, güven gibi sosyal sermayenin zayıflaması şiddeti artırmaktadır. Psikolojik ve duygusal yapı şiddet eğiliminin bir diğer kaynağıdır."

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: