Diego Costa: 'Beşiktaş'ın kapısından döndüm'

Chelsea'nin yıldız golcüsü Diego Costa, geçmişte Beşiktaş'a transferinin son anda gerçekleşmediğini açıkladı.

İngiliz devi Chelsea'nin dünyaca ünlü golcüsü Diego Costa, Türkiye'ye sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Brezilya asıllı İspanyol milli futbolcu özel bir işi için geldiği İstanbul'da bir röportaj verdi.

Seni burada görmek büyük sürpriz. İlk kez mi geliyorsun?

Hayır, daha önce de gelmiştim. Ama maç içinde. O zaman bu kadar geniş görme imkanım olmamıştı. Türk futbolunu takip etmeye çalışıyorum, derbileri de izlemeye çalışıyorum. Çünkü Türkiye’de oynayan Türk arkadaşlarım da var Diego gibi. Türkiye’de sürekli olarak gelişen bir futbol var.

Reklam
Reklam

2011 yazında Beşiktaş’ın kapısından döndüğünü biliyoruz. O süreci bir de senden dinlemek isteriz.

Beşiktaş ile görüşme halindeydik. Atletico ile çıkacağım bir antrenmanın ardından son rötüşları yapıp imza atacaktık. Bir Avrupa Ligi maçı öncesiydi ve idmanda iç bağım koptu. Bu yüzden transferim mümkün olmadı. Ama gelecekte belki olabilir. Türkiye, büyük takımların olduğu, futbolun çok sevildiği bir ülke. Umarım ileride burada forma giyme fırsatım olur.

Türkiye’ye gelip maçlar oynadın. Buradaki taraftarı ve atmosferi nasıl yorumluyorsun?

Buranın atmosferini futbolcu arkadaşlarımla da hep konuşuruz. Drogba bundan özellikle bahsediyor. Derbilerdeki atmosferin çok üst seviyede olduğunu, tansiyonun yüksek olduğunu anlatıyor. Futbolcu, dolu statta oynamayı tabii ki sever. Statta tutku olduğunda futbolcu da daha iyi oynar. Türkiye’de bu tutkunun sürekli olduğunu görüyoruz. Kendi gözlemlerimden de, burada oynayan arkadaşlarımdan da sürekli olumlu şeyler alıyoruz.

Reklam
Reklam

Bu sezon Liverpoollu Emre Can’ın ayağına basman çok konuşuldu. İngilizler sert futbolundan şikayetçi galiba.

Yaralayıcı ve sakatlayıcı bir yanım yok. Elimden gelen her şeyi yapıyorum, veriyorum. Hiçbir zaman oyuna ve giydiğim formaya saygısızlık yapmam. Bu, dışarıdan sert futbol gibi gözükebilir. Benim tarzım bu. Geldiğim noktaya da bu şekilde geldim. Ancak kimseye kasti bir hareketim olmaz. Benimki daha sert ve her şeyini veren bir tarz.

Gol senin için ne anlama geliyor? Golü nasıl anlatırsın?

Kendimi “Gol” diye ifade edebilirim. Gol zaten futbolun amacı, meyvesi. Gol olmayınca futbolun tadı yok. 0-0 biten maçlardan kimse keyif almaz. Gol atabildiğimiz sürece maç herkes için anlam kazanıyor, oyunun meyvesi oluyor, mutluluk veriyor.

Diego Simeone'den sonra şimdi de Mourinho ile çalışıyorsun. İki hocanın fark ne?

Mourinho’nun en büyük özelliği, işini çok sevmesi hatta adanması. Şu anda takım tatilde ama o mutlaka daha iyisini yapmak için çalışıyordur. Bu durum futbolcuların işini kolaylaştırıyor. Simeone daha genç bir hoca ama o da sürekli gayret eden, uğraşan, işini çok seven, futbolculara yardımcı olan, futbolcuların işini kolaylaştıran bir teknik direktör. Bunlar bir araya gelince de başarı kaçınılmaz oluyor zaten.

Reklam
Reklam

Arda Turan ile Chelsea’de yeniden buluşma ihtimaliniz var...

Onunla tekrar buluşmayı çok isterim, fantastik olur. Çünkü işleri kolaylaştıran bir oyuncu. Atletico’da ben, Arda ve Felipe Luiz büyük işler yaptık. Ayrıca çok temiz, iyi bir insan.

Ortak anınız var mı?

Bize evinde çok kez Türk yemeği yedirdi. Özellikle kebabı çok beğenirdik. Onun için yemek olduğunda tüm futbolcular Arda’nın evine doluşuyorduk. Herkes gelirdi.

Nani’nin Türkiye’ye gelme ihtimali var. Sence nasıl bir oyuncu?

Dünyanın tanıdığı bir oyuncu. Herhangi bir ligde çok rahat oynayabilir. Türkiye’ye gelirse çok faydalı olur.

Yakın arkadaşın Diego Fenerbahçe’de başarısız bir sezon geçirdi. Bu konuda ne söylersin?

Bazen adaptasyon zor olur. Ama iyi biliyoruz ki Diego normal üstü bir oyuncu. Sabredilirse bu sene büyük işler yapacaktır.

Reklam
Reklam

Anahtar Kelimeler: