Vatandaşların, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)’nu bir başka durumla karıştırmaması ve önemini kavrayarak uzmana müracaat etmesi gerektiği bildirildi.
DEHB'in ayırıcı tanısında psikiyatrik ya da psikiyatrik olmayan birçok bozukluğun sayılabileceğini ifade eden Psikiyatri Uzmanı Dr. Halil İbrahim Süslü, “Bunlar arasında, duyusal bozukluklar; özellikle sağırlık, görme bozukluğu gibi... Ve yine öğrenme güçlükleri, zeka gerilikleri, karşıt gelme bozukluğu, davranım bozukluğu, uyum bozukluğu sayılabilir. Ayrıca çevreye ve aileye ait sorunlar da göz önüne alınmalıdır. İşte bu bakımdan halk arasında DEHB yanlış yorumlanıp yanlış değerlendirilerek ilerde daha büyük sorunların doğmasına sebebiyet verilmektedir.” dedi.
DEHB’in yaygın bir bozukluk olduğunu belirten Bursa Mustafakemalpaşa Devlet Hastanesi'nden Psikiyatri Uzmanı Dr. Halil İbrahim Süslü, hastalığın tanı ölçütlerine göre çocuk ve ergenlerdeki sıklığının yüzde 5- 10, yetişkinlerde ise yüzde 4 olduğunu kaydetti. Süslü, dikkatsizlik belirtilerinden 6 ya da daha fazlasının gelişimsel düzeyle uyumsuz bir şekilde 6 aydan uzun sürmesinin sebeplerini şöyle sıraladı: "Sıklıkla detaylara dikkatini vermez ya da okul ödevlerinde, işlerinde ya da diğer aktivitelerinde dikkatsizce hatalar yapar. Sıklıkla oyun ya da görevlerde dikkatini sürdürmekte zorlanır. Sıklıkla yönergeleri takip etmez ve okul ödevlerini, görevlerini bitiremez. Sıklıkla doğrudan onunla konuşulduğunda dinlemiyormuş gibidir. Görev ve aktiviteleri organize etmekte zorlanır. Sürekli zihinsel gayret sarf edilmesi gereken görevlerden sıklıkla kaçınır, bunları sevmez ya da bunları yapmaya isteksizdir. Görevler ve aktiviteler için gerekli olan araçları sıklıkla kaybeder. Sıklıkla dış uyaranlar tarafından dikkati kolay dağılır. Sıklıkla günlük aktivitelerinde unutkandır.”
BİRİNCİ SEÇENEK İLAÇ TEDAVİSİ
DEHB’in ilaç tedavisinde birinci seçeneğin stimülan ilaçlar olduğunu anlatan Psikiyatri Uzmanı Dr. Halil İbrahim Süslü, son zamanlarda yapılan çalışmaların atomoksetinin de birinci seçenek ilaçlar arasında yer alabileceğini gösterdiğini dile getirdi. Hastaların yüzde 90’nın stimülan ilaçlara cevap verdiğini vurgulayan Süslü şunları kaydetti: “Ancak, bazı hastalar etki yokluğu ya da yan etkiler nedeniyle stimülan dışı tedavilere ihtiyaç duyarlar. Bu tedaviler arasında trisiklik antidepresanlar (imipramin, desipramin) ve atomoksetin yer alır. DEHB olan çocuklarda ilaç tedavisinin yanında psikososyal tedavilerde uygulanmaktadır. Bu tedaviler içerisinde, psiko eğitim, akademik organizasyon becerileri ve eğitimi, anne baba eğitimi, davranışsal düzenleme, bilişsel davranışsal terapi, sosyal beceri eğitimi, aile ve bireysel terapi yer alır. Psikososyal ve ilaç tedavilerinin birlikte kullanımının, herhangi birisinin tek başına kullanımından daha etkili olduğu gösterilmiştir.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz