Sağlık Bakanlığı Kanser Savaş Dairesi Başkanı Murat Tuncer, Dilovası’nda insan vücudunda ağır metallerin arttığına dair bir veri bulunmadığını açıkladı. Bölgede reel anlamda kanserin de artmadığını kaydeden Tuncer, “Bu çevre kirliliği olmadığı anlamına gelmez. Ancak kanser konusunda telaş yapacak, vatandaşlarımızı paniğe sürükleyecek bir veri bulunmamaktadır.” diye konuştu.
Sağlık Bakanlığı Kanser Savaş Daire Başkanı Murat Tuncer ve beraberindeki bilim kurulu üyeleri, Dilovası’nda yaşanan kanser vakaları ve cep telefonlarındaki kanser riski konusunda basın toplantısı düzenledi. 2015 yılından sonra kanserin tüm dünyada birinci sıradaki ölüm sebebi olacağını söyleyen Tuncer, “2008-2010 aralığı itibariyle Türkiye’de yılda 170 bin vatandaşımız kansere yakalanmaktadır.” dedi. Yaşam tarzı değişikliği yapılmazsa, bu oranın 2030 yıllarda her yıl 450 bin kişiye yükseleceğini dile getirdi.
Tuncer, Dilovası ve özellikle Kocaeli’nde yerleşik organize sanayi bölgelerinin insan sağlığına etkilerini incelemek üzere 2004 yılından bu yana çalışmalar yapıldığını hatırlattı. Bölgede anne sütünde bazı ağır metallerin bulunduğuna dair ocak ayında basına yansıyan çalışmaya dikkat çeken Tuncer, araştırmada kullanılan metodoloji konusunda bilgi almak istediklerini aktardı. Tuncer, “Resmi yollarla, YÖK aracılığı ile bu çalışma yapıldıysa verileri nedir, hangi metodoloji kullanılmıştır ve sonuçlarını birlikte inceleyip bir çözüme ulaşabilir miyiz diye kendisinden bilgi istenmiş ve yazı yazılmıştır. Bugüne kadar elimize, bu çalışmanın yapıldığına dair bir veri gelmemiştir. Kendisi hakkında suç duyurusunu biz yapmadık. Oradaki belediye başkanlığı bir suç duyurusu yapmıştır.” diye konuştu.
AĞIR METALLERİN İNSAN VÜCUDUNDA ARTTIĞINA DAİR BİR İŞARET YOK
Tuncer, bir gazetecinin, “Bu iddialar karşısında siz o bölgede bir araştırma yaptınız mı?” şeklindeki sorusu üzerine, “O bölgede başlatılan bir çalışmadan öte, 2006’den beri devam eden çalışmalar ölçümler vardı. Bizdeki ölçümler, bu ağır metallerin insan vücudunda arttığına dair herhangi bir işaret bulunmamaktadır, şu anda.” cevabını verdi.
Ocak ayında basın ile sonuçları paylaşılan söz konusu çalışmanın çocuk dışkısında yapıldığını, ancak bu yöntemin tüm dünyada terk edildiğini söyledi. Tuncer, şöyle devam etti: “Bizim ölçümlerimiz hava ölçümleri, bitki ölçümleri, hayvan ölçümleridir. İnsanlarda da bu tip çalışmalar TÜBİTAK tarafından yürütülmüştür. Elimizde tehlikeli olabilecek bir ağır metal seviyesi bulunmamaktadır. Çalışmalarımız devam edecek. Orada bir çevre kirliliği olduğu kesin.”
DİLOVASI’NDA KANSER HIZI TÜRKİYE ORTALAMASININ ALTINDA
Başkan Tuncer, Türkiye’de kanser hızının yüzbinde 224 iken, Dilovası’nda yüzbinde 200’ün altında olduğuna dikkat çekti. Tuncer, “Yani reel anlamda kanser şu anda artmış değil. Bu çevre kirliliği olmadığı anlamına gelmez. Ancak kanser konusunda telaş yapacak, vatandaşlarımızı paniğe sürükleyecek bir veri bulunmamaktadır.” diye konuştu.
Kocaeli’deki kanser rakamlarını veren Tuncer, 2006'da bin 616, 2007’de 2 bin 223, 2008’de 2 bin 727, 2009’da 2 bin 312’dir. 2010 verisi bin 981’dir. Yani toplam olarak Kocaeli’nde ve Dilovası’na bakıldığında kanserin panik yaratacak bir artışı olmadığını görmekteyiz. Bu önlem almayacağımız anlamına gelmez. Çok yönlü çalışmalar sürüyor.” dedi.
Türkiye’de 7 tane organize sanayi bölgesi bulunduğunu belirten Murat Turcer, Dilovası’ndaki çalışmanın diğer bölgelere de örnek olabileceğini, bir iki yılda bitirilebilecek bir çalışma olmadığını söyledi.
ÇOK UZUN SENELERDİR BİRİKEN BİR ÇEVRESEL SORUN VAR
Başka bir soru üzerine Dilovası’nda çevresel bir sorun bulunduğunu yineleyen Tuncer, “Çok uzun senelerdir biriken bir sorun var. Meclis komisyonumuz orayı incelediği zaman, bir çok tesisin ruhsatlandırılmadan kurulduğunu, bacalarının rehabilitasyon önlemleri alınmadan yapıldığını tespit etmiştir. Bu konuda bir çok işyerine ceza verilmiş, zorunlu rehabilitasyon çalışmaları yapılmıştır. Şu anda o bölgede yeni tesis kurulmaması için önlemler alınmıştır. İşleyen tesislerimizin rehabilite edilmeyenlerinin kapatılması yoluna gidilecektir. Bu konuda Kocaeli Valiliğimizin ciddi bir kararlılığı bulunmaktadır.” şeklide konuştu.
Bölgedeki sanayi tesislerinden bazılarının çıktılarının kanserojen etki içerdiğini ve bunun önlenmesi gerektiğini ifade eden Tuncer, “Bu kanserojenlerin direk olarak kansere yol açıp açmadığını tam olarak gösterebilmek için uzun yıllar geçmesi lazım. Bu kadar uzun süre beklenemez. Bu konuda önlemler alıyoruz. Çünkü o bölgedeki sanayi tesislerinden bazılarının çıktıları kanserojenler içermektedir. Şu anda kansere neden olmamıştır. Bu olmayacak anlamına gelmez, önlem alınmalı, düzeltilmelidir.” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz