Mersin Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (ESOB) Başkanı Talat Dinçer, çocuk işçiliğinin hem Türkiye hem de dünyanın temel sorunlarından biri olduğunu vurgulayarak, "Dünyada 128 milyon çocuk işçisi var. Ülkemizde en son açıklanan resmi rakamlara göre 890 bin çocuk çalışıyor. Bu sorunun temeli yoksulluktur" dedi.Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu ve UNICEF işbirliğiyle gerçekleştirilen Çocuk İşçiliği Temel Eğitim Programı Toplantısı Mersin’de yapıldı. Bir otelde yapılan toplantıda, Çocuk Hakları ve İş İlkeleri Programı Koordinatörü Elif Bayram program ile ilgili bilgiler verdi. Ardından konuşan Başkan Dinçer, bazı konuların sadece lafta kaldığını söyledi. Söylenenler ile yaşananların çok farklı olduğu vurgulayan Dinçer, "Çocuk işçiliği hem ülkemiz hem de dünyanın temel sorunlarından biridir aslında. Eğer bu dünyada 128 milyon çocuk çalışıyorsa demek orada ciddi bir sorun var demektir. Ülkemizde resmi rakamlara göre 890 bin çocuk şu an çalışıyor. Bunların yüzde 50’si tarım sektöründe çalışıyor, diğer kalanlar ise sanayi ve hizmet sektöründe faaliyet gösterir. Çocuk işçiliğinin temeli yoksulluktur. Şöyle bir geçmişe baktığımızda hepimiz çocukken çalışıyorduk. Geçim derdi vardı. Ailenin gelişmişlik düzeyiyle doğru orantılıdır. Eğer aile yoksulsa mecbur çalışacaksın, çalışmamak gibi bir şey söz konusu değil. Dolayısıyla bu soruna dikkat çekmek istedik" diye konuştu."Yoksulluğu azaltmazsak bu sorunu çözemeyiz"Çocuk işçiliğinin hatırı sayılır rakamların üzerinde olduğuna dikkat çeken Dinçer, "Dünyada 2 sefer çocuk işçiliği önleme yılı ilan edildi. Neden 2 defa ilan ediliyor? Çünkü yeterince önlem alınamadı, yeterince bu sorunlar çözülemedi. Geçmişte de biz sokakta çalışan çocukların ailelerinin desteklenmesi, çocukların okula gönderilmesiyle ilgili bir program daha gerçekleştirmiştik. Orada bir tek isteğimiz vardı. Aileyi ekonomik olarak destekleyeceğiz ve çocuk okula gitsin. Çünkü o çocuklar sokaklarda mendil, su satıyordu. O çocuğun okula gitmesi için ailenin ekonomik düzeyinin yüksek olması gerekiyor. Aslında temel sorun burada başlıyor. Bu sorunu çözmediğimiz sürece çocuk işçiliğini çözmek mümkün değil. Durum böyle olunca olaya gerçekçi bakmak lazım. Ancak bizde güzel olan çıraklık sistemimiz var ya, bizim sistemimiz bu. Bugün Türkiye’de çok sayıda üniversite var. Mezun olan gençlere bakıyorsunuz çoğu evde, işsiz, iş yok. Durum böyle olunca herkes düz liselere, düz üniversiteler büyük ağırlık verdi ama biz sanatkar yetiştiremiyoruz, çırak bulamıyoruz. Sistemi kökünden çözmek gerekiyor. Şu anki mevcut sistemimizle çocuk işçiliğinin üstesinden gelmek çok zor. Gelecek çocuklarımızdadır. Bizim sokaklara baktığımızda okuma imkanı bulamayan, yoksul ailelerin çocukları orada, burada okula gideceği yerine çalışıyorlar. Dolayısıyla çocuk işçiliğini önlemeye yönelik çok ciddi çalışmalar yapmamız lazım. En basiti yoksul ailelerin ekonomik düzeyini yükseltmeye yönelik faaliyetler yapmalıyız. Bu tür sorunlar kökten çözülmediği sürece çocuk işçiliğini önlememiz mümkün değil" şeklinde konuştu."Çıraklık sistemimizi güçlendirmemiz gerekiyor"Özellikle çıraklık sisteminin güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Dinçer, "Bizim çıraklık sisteminde çocuk hem okuluna gidebiliyor hem sosyal güvenlik iş kazalarına yönelik her türlü tedbirler alınıyor hem de mesleğini en iyi şekilde öğreniyor. Dolayısıyla o çocuk yarın esnaf olarak karşımıza çıktığında yetişmiş bir usta olarak çıkıyor. Şu anda çıraklık sistemi çöktü. Eğer biz yarınlarda iyi esnaflar yetiştirmek istiyorsak, yoksulluğu biraz aşağı çekmek istiyorsak, biz mesleki eğitim verip, işini çok iyi yapan ustalara, girişimcilere ihtiyaç vardır. İş yeri olmasa çalıştıracak yerde olmaz. Mersin’in yapısına bakıyoruz. Çocukluğumuzdaki 3 tane fabrikayla kaldık, 4’üncüsü olmadı. Bizim bu Mersin’e özgü bir şeydir. O yüzden bizim gelecek için çok daha girişimci insanlara ihtiyacımız var. Bunun da temeli çıraklık eğitim sistemi. Bu sistemi geliştirmeliyiz. Bugün Almanya mesleki eğitim sisteminde dünyada bir numaraysa, bizden aldığı örnekle yaptı. Bizim bu ahilik sisteminde var. Biz o sokakta çalışmak zorunda olan çocukları bu sistemin içine çekmeliyiz. En azından hem nafakasını çıkaracaklar bir taraftan da eğitimden geri kalmamış olacaklar. Bunların dışında ciddi bir esnaf, girişimci olarak karşımıza çıkacaklar" ifadelerini kullandı.Mersin’in küçük bir Türkiye olduğunu kaydeden Dinçer, "O yüzden konfederasyonumuzun yaptığı bu tür çalışmalar her zaman Mersin’i dahil ediyoruz. Hep aynı şeyi söylüyorum. Mesleki eğitim, mesleki eğitim, mesleki eğitim... Aksi takdirde yoksulluk giderilmediği sürece, insanlar evine ekmek götüremeyecek kadar aç olduğu sürece sokakta çalışan çocukları önlemenin imkanı yok. Bir çalışma yaptık. O ışıklarda mendil, su satan çocukları topladık ve ailelerine ulaştık. Baktığımızda ailelerin tamamı fakir, fukara, yiyecek ekmekleri yok. Bizim gücümüz belli. Bir yere kadar destek olabiliyoruz. Bu sorunun temeli belli yoksulluk. Çocuk işçiliği yoksulluğun getirdiği nedenlerdir. Birçok çocuk oyun çağında bu ağır işlerin altında çalışıyor. Biz işverenler olarak şunu yapacağız. O küçük çocukları kimyasal ortamlarda, ağır işlerde çalıştırarak o çocuğun geleceğini karartmamamız gerekiyor, o çocuklara yardımcı olmamız lazım. Bizim yanımızda olanlar sistemin içinde, en azından iş sağlığı ve güvenliği açısından sigortalılar, okullarda teorik bilgileri alıyorlar. Esnaf teşkilatı her zaman bu konuya kucak açtı, bu konuya dikkat çekmek için üzerine düşen ne gerekiyorsa yaptı. Bundan sonra da bu konuda üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz. Bu çalışmanın Mersin’de düzenlemesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi.Açılış konuşmalarının ardından farklı konularda seminerler verildi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz