Hukuken biz 72 ayın altında olan çocukları eğitime almıyoruz. Ben de 5 yaşımı doldurduğumda okula başladım. 69 aylık bir çocuğu o sene Eylül ayında okula başlatıyoruz. 60-72 ay arası. Bizim ülkemizde bir süreçte ben varsam herkes var. Ben yoksam kimse yok şeklinde bir eğilim var" dedi.
MEB Tevfik İleri Toplantı Salonu'nda düzenlediği basın toplantısın gazetecilerin sorularını cevaplayan Milli Eğitim Bakanı Dinçer, daha rahat bir ortamda ve geniş olarak gazetecilerin sorularını cevaplandırmak istediği için basın toplantısını düzenlediğini söyleyerek, 222 Sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile bazı konularda yapılan değişiklik sonucu getirilen yeniliklerle ilgili açıklamalarda bulundu.
İkinci kademede Alevilik dersinin olabileceğini ifade eden Bakan Dinçer, teklifin komisyona geliş yöntemiyle ilgili tartışmalar olduğu yönünde tartışmalara ilişkin, "MHP'li arkadaşlar bu tasarıyla da olmaz diyorlar. TBMM'de kanun çıkarmak için iki yöntem vardır. Bunlardan bir tanesi tasarı diğeri ise teklif yöntemidir. Bunun tasarı ya da teklif olarak gelmesi bizi işin özünden uzaklaştırmamalı" diye konuştu. Bir hafta oyunca AK Parti grubunun özenle, demokratik bir tavır içerisinde olmaya çalıştığını bildiren Dinçer, "Aslında böylesine bir fırsat verilmişken, konuyla ilgili değişik değerlendirmeler yapmak varken, eğitimle alakası olmayan konularla komisyonu meşgul etmek doğru mu" dedi. Dinçer, "Eğitim yaşı, 1 yaş geri alındı mı" sorusuna, "Orada bilinmesi gereken tek şey şu, 72 ay önceden alt limit olarak kullanılıyordu. Şu anda üst limit olarak kullanılacak" cevabını verdi.
"TEKLİF GELECEK HAFTA GENEL KURULA GİDECEK" Dinçer, kız çocuklarının daha fazla okula gitmesinin sağlanmasına ilişkin olarak, okullarda bir derste öğrenci sayısı 10 kişinin altına inmesiyle taşımalı sistemle eğitime devam ettiğini anlatarak, bu maksatla eğitime ara verilen bölgelerde okulları boş bırakmamak için, halk eğitim merkezlerine, yine binaların boş kalmaması için çalışmaların yürütüldüğünü ifade etti. Köy okullarına ilişkin, çok sayıda köy okulu kapandı, köy okulları yeniden açılabilir' iddialarının sorulması üzerine, Dinçer, bu yorumların da tam doğru olmadığını ve okullarla ilgili kararların çok yerel düzeyde öğrenci sayısına göre verildiğini ve kız ile erkek çocukların okullaşma oranlarının arttığını anlattı. 'Seçmeli derslerde özel sınıfların açılıp açılmayacağı' sorusunu, Dinçer, "Tek öğrenci için bir sistem kurulamaz ama çok yetenekli bir çocuksa, zaten o konuyla ilgili sınıflarımız var. Ancak tek öğrenciyle ilgili ders açılması zor" diye cevapladı. Dinçer, teklifin bu hafta değil gelecek hafta Genel Kurula geleceğini ifade etti. Dinçer, anamuhalefetin 'Aslında bazı bakanların Bakanlar Kurulu'nda onaylamaması nedeniyle geç geldiği iddialarına ilişkin, bu iddiaların kesinlikle doğru olmadığını ve dolayısıyla hükümet içerisinde konuyla ilgili gündeme getirilen tespitin doğru olmadığına dikkati çekti. Bu yıl 4. Sınıf okuyan öğrencilerin seneye ortaöğretim olacağını kaydeden Dinçer, şu anda mevcut müfredatta durum neyse durumun aynen devam edeceğini söyledi.
"YAPILACAK DÜZENLEMELER HAFIZLIK EĞİTİMİ ALANLARI ENGELLEMEYECEK ŞEKİLDE YAPILDI"
Bakan Dinçer, "İlköğretim 1. Kademe erken 6 yaş öğrencileri için tüm müfredatı yenileyeceğiz. Hukuken biz 72 ayın altında olan çocukları eğitime almıyoruz. Ben de 5 yaşımı doldurduğumda okula başladım. 69 aylık bir çocuğu o sene Eylül ayında okula başlatıyoruz. 60-72 ay arası. Bizim ülkemizde bir süreçte ben varsam herkes var. Ben yoksam kimse yok şeklinde bir eğilim var. Resmi olarak şu anda 68. Ayını doldururum 69 ayından gün alan çocuklardan 83. ayını doldurup 84. Ayından gün alan çocukları alıyorduk. Şu anda ise 60'la 72 ayından gün alanları alacağız" şeklinde konuştu. Kanun yürürlüğe girdikten sonra Bakanlar Kurulu'nun 1 yıl erteleme hakkı olduğunu vurgulayan Dinçer, ortaöğretime geçişle, ortaöğretim konusunda farklı bir durum olduğunu anlattı. Dinçer, "Biz bu sene Bakanlar Kurulu tehir etmezse yüzde 85 olan okullaşma oranını yüzde 100'e ulaştıracağız" dedi.
Hafızlık eğitimine ilişkin özellikle Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yaptığı bir takım yasaklar olduğunu belirten Dinçer, konuşmasında şunları kaydetti: "Ama daha sonra yağılan hukuki değişikliklerle çocukların yaz döneminde eğitim almalarını engelleyen düzenlemeler kaldırıldı. Çocukların açık öğretimden ders almaları konusunda ihtiyaç kalmadığı kanısındayız. Hafızlık eğitimi almak isteyen çocuklarımızı lise çağındaysa dışarıdan eğitim alarak bu işi çözebilecekler. Yapılacak düzenlemeler hafızlık eğitimi alanları engellemeyecek şekilde yapıldı. Bu biraz da bizim konumuz dışında."
"4+4+4'TE MUHALEFETİN UZLAŞMA ÇAĞRISI TAKTİKTEN ÖTEYE GEÇMEDİ" Dinçer, 4+4+4 muhalefetin uzlaşma çağrısının daha çok halkla ilişkiler anlamında bir taktikten öteye geçmediğini bildirdi. Bugün okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin gerçek anlamda bir din dersi olmadığına dikkati çeken Dinçer, "Ben bu dersin verilmesini istiyorum. Eğer gerçek anlamda bir din dersinden bahsediyorsanız çocuklara gerçek anlamda bir din eğitiminin verildiği bir eğitim ortamını yaratırsınız. Türk Eğitim Sistemini esnekleştiriyoruz, demokratikleştiriyoruz. Bu toplumun her türlü sesinin kendisini realize edebileceği gibi bir amacımız var" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin çok kültürlü bir ülke olduğunu vurgulayan Dinçer, çocuklara dünyanın ihtiyaç duyduğu temel derslerin mutlaka verilmesini belirtti. Dinçer, 'Kapalı okulları açarak ne kadar derslik temin edecekmisiniz?' sorusuna, "Biz il müdürlerimize bunun talimatını verdik gerekli çalışmaları yapıyorlar. Sadece Antalya'da okul müdürlerinin, yardımcılarının kullandıkları odaları sınıflara çevirerek 470 derslik kazandık"diye cevap verdi.
İHA