Eczacıların zararı bizim zararımızdır. Biz onlarla ilgili gerekli tedbirleri aldık, almaya devam edeceğiz. ama onlar da biraz anlayışla karşılamalılar''dedi.
Bakan Dinçer, basın mensuplarının eczacıların yarın yapacağı eyleme ilişkin sorularını yanıtladı.
İlaç sanayinin büyük bir anlayışla hükümetin orta vadeli programında öngördüğü üç yıllık harcama tutarını global bütçe rakamı olarak kabul ettiğini ifade eden Dinçer, bu konuda aralarında yazılı bir sözleşme yaptıklarını söyledi.
Bu yazılı sözleşmede eczacıların kendilerine daha önce de duyurduğu sorunu gündeme getirdiklerini anlatan Dinçer, eczacıların daha önce ilaç fiyatlarında bir düşüş olduğunda doğacak fiyat farkından dolayı zararın telafi edilmesi yönünde serzenişte bulunduklarını, kendilerinin de ilaç sanayinin temsilcileri ile konuşurken bunu gündeme getirdiklerini belirtti. Dinçer, şunları kaydetti:
''Yapılan mutabakatta, ilaç sanayinin, fiyatların düşmesinden kaynaklanan eczacıların zararlarını telafi etme sözü var. Bunu sadece söz olarak da değil, aynı zamanda yazılı olarak da kendilerinden aldık. Dolayısıyla eczacılarımızın herhangi bir tedirginlik duymalarını gerektirecek durum yok. Onların raflarındaki ve diğer stoklarındaki ilaçlarda fiyat farkından dolayı ortaya çıkabilecek her türlü zararı da ilaç sanayi karşılayacak. Biz bunu yazılı kayıt altına aldık. Şayet uygulamazlarsa bu sözleşmeyi tek taraflı iptal etme hakkımız var. Fiyat farkından doğan her türlü zararı karşılayacaklar. Ne kadar olursa olsun, ister bir kuruş, ister bir milyar lira, hiç fark etmiyor, aradaki farkı telafi edecekler.''
Dinçer, ilaç sanayi ile yaptıkları protokolü basın mensuplarına gösterdi.
Buna rağmen eczacıların neden eylem kararı aldıklarının sorulması üzerine Dinçer, şunları kaydetti:
''Bu protokolün yapıldığını daha önce duyurduk. Doğrusu biz de anlamakta zorlanıyoruz. Bugüne kadarki bütün uygulamalarımızda eczacılıkla ilgili fiyat değişikliği olması halinde uygulamayı karardan 45 gün sonra yapıyorduk. 18 Eylül 2009'da yazdığımız fiyat kararnamesinde eczacılarımıza stoklarını eritebilecekleri 45 günlük süreyi kendilerine tanıdık. Daha sonra bu 2 Kasımda yürürlüğe girecekken onların talebi üzerine bu süreyi bir ay daha uzattık. 4 Aralık bir ay daha uzatılmış süredir. Bu bir aylık uzatmanın kamuya maliyeti 217 milyon lira olmuştur. Biz, harcadığımız bu paraları, işçilerimizin alın terinden ve vatandaşımızın vergilerinden kullanıyoruz.
Biz krizden geçen bir ülke olarak, açık veren bir kurum olarak, karşı karşıya kaldığımız sorunları paydaşlarımızla birlikte konuşuyor ve onlardan anlayış bekliyoruz. Böyle bakıldığında eczacılarımızın da kendi karlarından yüzde 1,5'lik fedakarlık yapmaları halinde herhangi bir sorun olmayacağını düşünüyoruz. Eczacılarımızın her birinin sorunlarını çözme konusunda onlara yardım edeceğimizi açıkça söylemiştik. Buradan tekrar ifade ediyorum,onların zararı bizim zararımızdır. Biz onlarla ilgili gerekli tedbirleri aldık, almaya devam edeceğiz. Ama onlar da biraz anlayışla karşılamalılar.''
Eczanelerin vatandaşları mağdur etmeyeceğini umduğunu vurgulayan Dinçer, ''İnşallah mağdur etmezler, mağdur ederlerse sözleşmelerimizden kaynaklanan hüküm ne ise onu uygulayacağız'' dedi.
''Sözleşmelerini mi iptal edeceksiniz?'' sorusuna karşı Dinçer, ''Gerekirse yaparız ama benim tahminim buna gerek kalmayacak'' yanıtını verdi.