Dinler bahçesi açılış töreni

ANTALYA (İHA) - Belek Turizm Yatırımcıları Birliği (BETUYAB) tarafından yapılan cami, kilise ve sinagogun yan yana olduğu, 3 büyük dinin mensuplarının bir arada ibadet edebileceği 'Dinler Bahçesi' adı verilen kompleksin açılışı Antalya'da yapıldı.

Açılış törenine, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu, Bayındırlık ve İskan Bakanı Zeki Ergezen, Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Hollanda Avrupa İşleri Bakanı Atzo Nikolaii, Vatikan Katolik Kilisesi Temsilcisi Rex. Fr. Alphonse T. Sammut, Fener Rum Ortodoks Patrik Temsilcisi Peder Dasiteos Aranostopulus, Türkiye Musevi Hahambaşı İshak Haleva, Türkiye Ermeni 2. Patriği Mesrof Mutafyan'ın yanı sıra çık sayıda yabancı misyoner temsilcisi katıldı. Açılış töreni, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başladı. Ardından Antalya Devlet Opera ve Balesi Orkestrası bir senfoni sundu. Daha sonra ise konuşmalar geçildi.

Reklam
Reklam

BETUYAB Başkanı Tarık Pekkan,Türkiye'nin bu tür bir komplekse yabancı olmadığını belirterek, "Biz bugün burada tüm semavi dinlere mensup Avrupalılar'ın barış ve güvenlik içinde bir arada yaşayacakları bir birlikteliğin küçük bir ölçeğini hayata geçiriyoruz" dedi.

Vatikan Katolik Kilisesi Temsilcisi Rex. Fr. Alphonse T. Sammut yaptığı konuşmada, Dinler Bahçesi'nin, sevgi kardeşlik ve dinler arasında hoşgörü kelimelerinin çok daha ötesine geçtiğini ve bunların nasıl hayat geçirileceğine dair bir örnek ortaya koyduğunu söyledi. Sammut, "Dinler Bahçesi, bu evrensel değerlerin pratiğe taşınmasına dair bir örnek ortaya koyuyor. Bu Türkiye tarihinde bir dönüm noktasına işaret ediyor. Umarım Türkiye'de yeni bir çağ açar. Türkiye'de son 80 yılda hiçbir kilise inşa edilmemişti. Bu yüzden katkıda bulunanlara teşekkür etmek istiyorum" diye konuştu.

Türkiye'deki Katolikler'in kiliseler üzerinde hak iddia edemediğini savunan Sammut, "Hatta yeni kiliseler yapılması konusunda konuşamıyorlar bile. Burada sanırım yerel halk kadar turistlerin de kendi kiliselerine sahip olmasını söylemek gerekir. Umarım bu hak bizim Katolik inancına sahip kişilere de verilir. Hıristiyan nüfuzu azalmaya devam edecek olursa, Türkiye sadece 'monolitik' bir Müslüman toplumu olacaktır. Artık bizim de arzu ettiğimiz gibi bir dinler mozaiği olmayacaktır" şeklinde konuştu.
Fener Rum Ortodoks Patrik Temsilcisi Peder Dasiteos Aranostopulus ise konuşmasında hoşgörünün öneminden bahsetti. Aranostopulus, hoşgörünün sabır göstermek, katlanmak değil, kişinin kendinden farklı olanı kendisi gibi görmesi anlamına geldiğini söyledi. Hoşgörünün bir eğitim sorunu olduğunu kaydeden Aranostopulus, başkasının inancının pratiğine karışmamak onu olduğunu gibi kabul etmek ve saygı göstermek anlamına gelmediğini söyledi.

Reklam
Reklam

"ÇAN, EZAN VE HAZAN SESLERİ, ASIRLARDIR BU TOPRAKLAR ÜZERİNDE"

Türkiye Musevi Hahambaşı İshak Haleva ise, Anadolu topraklarının hemen hemen her yöresinin yalnız şimdi değil asırlardan beri ezan, çan ve hazan seslerinin birlikte ve bir arada ufukları kutsadığı bir coğrafya olduğunu söyledi. Haleva, "Bizler buna pek alışık olduğumuz için bu güzelim seslerin ahengi hepimize sıradan bir senfoniymiş gibi geliyor olmalı. Oysa tarih boyunca uzak ve yakın coğrafyaya bir bakış ne kadar ayrıcalıklı olduğumuzu fark etmeye yetecektir. Yeniden gündeme getirilen din ve inanç özgürlüğü konusu, bu açılış ile en uygun karşılığın almış bulunuyor. Bu ülke sadece din ve inanç özgürlüğü ile değil, bunların bir arada yaşanabildiğine bir örnek oluşturacaktır" dedi.

Türkiye Ermeni İkinci Patriği Mesrof Mutafyan da Mısır eski Cumhurbaşkanı Enver Sedat'ın "Sina Dağı'nın doruğuna bir sinagog, bir cami bir de kilise yaptıracağım.

Başarabilirsem, bu çok anlamlı bir barış kutlaması olacak" dedikten iki hafta sonra öldürüldüğünü hatırlattı. Sedat'ın bu hayalinin Akdeniz'in diğer yakasında gerçekleşmiş olmasının kendisini mutlu ettiğini kaydeden Mutafyan, "Ülkemiz, doğuda Ağrı Dağı'ndan batıda Efes'e kadar, dinler tarihini anımsatan bir açık hava müzesini andırıyor. Belek'teki bu Dinler Bahçesi ile artık herkes benimsediği inanç ve adetlere göre burada, bizleri insan olarak onurlandıran yaratanı yüceltebilecektir. Dinler Bahçesi'ne verdiği özel destek için Başbakan Erdoğan'ı kutlarım" diye konuştu. Mutafyan, konuşmasını "Alah razı olsun" diyerek bitirdi.

Reklam
Reklam

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu ise, Dinler Bahçesi ile ortaya çıkan bu manzaranın, İslam'ın öngördüğü ve tarihi süreçte Kahire, Şam, Mardin, Kayseri ve İstanbul'da yüzyıllardır hakim kılınan bir anlayışın yeni bir halkası olduğunu belirtti. Gerek tarihte gerekse günümüzde din farklıklarından beslenen bir takım olumsuzların aslında dinlerin özünden değil, bağlıların yanlış yorumlamasından kaynaklandığını söyleyen Bardakoğlu, bu yüzden herkesin dinlerin özüne bağlı kalması gerektiğini söyledi. Bardakoğlu şöyle konuştu:

"Farklılıkları yok etmeyi, onlara şekil vermeyi, onları ancak kendine benzediğinde sayıp sevmeyi hoşgörü ve diyalogun önündeki en büyük engel olarak görüyoruz. İlahi dinlerin özünde Yüce Yaratan'ı sevmek, onun eseri olan her şeyi sevmektir. Sevgi ve hoşgörünün sadece konuşulması yeterli olmaz. Bu değerler paylaştırıldıkça davranışlarımıza yansıdığı ve insanlığın ortak barışı için bir işbirliğine dönüştüğü takdirde anlam kazanır. İnsanlar ve toplumlararası ilişkilerde esas olan, farklılarecaktır. Artık bizim de arzu eımızın farkına vararak ve farklılıklarımızı zenginlik sayarak birbirimizi sevmektir. Dinler Bahçesi de bir örnek olacaktır."

Reklam
Reklam

Konuşmaların ardından kompleksin açılışı Erdoğan ve ruhani liderler tarafından yapıldı. 30 dönümlük bir arazi üzerine kurulu kompleks, yaklaşık 1.4 trilyon liraya mal oldu. Başbakanlık Tanıtım Fonu da 200 milyar liralık bir katkı sağladı. Kompleks, 2 bin metrekare kapalı alan içinde 3 büyük dinin mensuplarının ibadet edebileceği her biri 100'er kişilik cami, kilise ve sinagogun yanı sıra açık ve kapalı sergi alanı, müze ve yönetim binasını içeriyor.

Öte yandan Başbakan Erdoğan, Hollandalı Bakan Nikoloii de ATA Uçağı ile Antalya'ya getirdi.