Diriliş Ertuğrul 121. yeni bölüm (Sezon Finali): Kösedağ Savaşı kapıda! (Tarihte Kösedağ Muharebesi nasıl oldu?)

Diriliş Ertuğrul 121. yeni bölümü ile bu akşam sezon finali yapıyor. Yeni yayınlanan Diriliş Ertuğrul 121. bölüm 2. fragmanında Ögeday'ın yerine geçen Han, Selçuklular ile barış anlaşmasının bozulduğunu ifade ediyor. Ertuğrul Bey ise Ögeday öldüğü için Moğolların Anadolu'ya saldıracağını söylüyor. Noyan'ın önündeki harita ise Kösedağ Savaşı planını gösteriyor. Peki tarihte Kösedağ Muharebesi nasıl geçti? İşte Diriliş Ertuğrul sezon finali fragmanları, 121 bölüm özeti ve Kösedağ Savaşı tarihi...

Diriliş Ertuğrul 121. yeni bölümü ile bu akşam TRT 1'de ekrana gelecek ve sezon finali yapacak. Diriliş Ertuğrul son bölümde Ögeday'ın ölümü sonrasında Noyan, Ertuğrul Bey'i tutuklamıştı. Alplerin yardımı ile kurtulan Ertuğrul Bey, Almila'nın aslında Noyan'ın bacısı olduğunu öğrenmiş ve obaya doğru dörtnala yola çıkmıştı. Almila ise Osman'ın boğazına sarılmış ve onu öldürmeye çalışıyordu. Diriliş Ertuğrul yeni bölüm fragmanında Ögeday'dan sonra tahta geçen Han, Selçuklular ile yapılan sulh anlaşmasının bozulduğu söylüyor. Ertuğrul Bey ise Moğolların yakın zamanda Anadolu'ya saldıracağına dikkat çekiyor. Noyan, Selçuklular için Kösedağ'da sıkıştıracağız diyor. Peki Osman Bey nasıl kurtuldu? Kösedağ Muharebesi ne zaman, nasıl gerçekleşti? Kim galip çıktı? İşte Diriliş Ertuğrul sezon finali fragmanı, yeni bölüm özeti ve Kösedağ Savaşı tarihi...

DİRİLİŞ ERTUĞRUL SEZON FİNALİNDE NELER OLACAK?

Ertuğrul Bey, Ögeday Han’a tabi olmayı kabul etmiş ve Ögeday, beklenmedik bir şekilde Ertuğrul’dan Selçuklu’nun sultanı olmasını istemişti. Almıla ise Hayme’nin gözünde iyice yer edinmiş ve artık obaya yerleşmişti. Moğol karargâhında ise Ögeday Han’ın beklenmedik bir şekilde ölümü herkesi sarsmıştı. Ertuğrul, bunun üzerine gelen tehlikeyi sezmiş ve karargâhtan kaçmıştı. Böylece Ertuğrul ve onun peşine düşen Noyan arasında amansız bir kovalamaca başlamıştı. Günalp ise Moğol casuslarını yakalamış ve konuşturmayı başarmıştı. Turgut ve Bamsı, Almıla’nın aslında Noyan’ın kardeşi Alangoya olduğunu öğrenmiş ve bunu Ertuğrul’a söylemişlerdi. Bunun üzerine hep birlikte dörtnala Kayı Obası’na doğru yola koyulmuşlardı…

Ertuğrul ve alplar, Noyan’dan yakasını kurtarıp sağ salim Kayı Obası’na gelebilecekler mi? Osman’ı öldürmek için harekete geçen Almıla, Osman’a zarar vermeden Ertuğrul ve alplar onun cezasını kesmeyi başarabilecekler mi? Ögeday’ın ölümünden sonra Noyan nasıl bir hamle yapacak?

TARİHTE KÖSEDAĞ MUHAREBESİ

Kösedağ Muharebesi, Türkiye Selçukluları'nın Moğollara yenilmesiyle sonuçlanan ve 3 Temmuz 1243 tarihinde meydana gelen savaş. Kösedağ Savaşı, gerek cereyan şekli gerekse sonuçları bakımından Türk tarihi içerisinde özel bir yere sahiptir. Baycu Noyan kumandasındaki Moğol ordusuyla karşılaşan Türkiye Selçuklu kuvvetleri, öncü birlikler arasında meydana gelen ilk çarpışmanın ardından korkuya kapılarak kaçmış, baştan beri hatalı kararlar veren Sultan II. Gıyâsü’d-dîn Keyhüsrev de aynı şekilde davranınca, Moğol ordusu kolay bir zafer kazanmıştır. Hiçbir mukavemet görmeden ilerleyen Moğol ordusu kısa sürede Anadolu’ya hâkim olmuş ve el-Ömerî’nin ifadesiyle, Selçuklular idaresinde cennet gibi olan ve halkına saadet günlerini yaşatan Anadolu, yeryüzünü altüst eden Cengizoğulları tarafından istila edilmiştir.

Anadolu Selçuklu Devleti'nin hükümdarı Alâeddin Keykubad'dan çekinen Moğollar Anadolu'ya saldıramıyorlardı. Alâeddin Keykubad'ın ölümünden sonra yerine geçen oğlu II. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında çıkan Babai Ayaklanması'nın güçlükle bastırılmasından ve Selçuklu ordusunun bu isyan sonucunda oldukça yıpranmasından cesaretlendiler. Anadolu içlerine doğru seferler düzenlemek için, İran'daki Moğol orduları başkumandanlığına Baycu Noyan getirildi. Kafkasya'daki Gürcü ve Ermeni kuvvetlerinden de yardım alan Baycu Noyan, Türkiye Selçukluları üzerine saldırmak üzere fırsat kolladı. Baba İshak İsyanından ve Gıyâseddin Keyhüsrev'in tecrübesizliğinden faydalanarak, 1242 senesinde Erzurum'a saldırdı. Korkunç zulümler ve katliamlar yaparak, Müslümanların mallarını yağmalattı. Bu haberi alan genç ve tecrübesiz Sultan Gıyâseddin Keyhüsrev 60-80 bin kişilik ordusuyla Sivas'ta ordugâh kurup beklemeye başladı. Sultanın Sivas'ta olduğunu haber alan Baycu Noyan, buraya hareket etti.

Moğol askerlerinin Sivas'a hareket ettiklerini haber alan Sultan II. Gıyaseddin Keyhüsrev, kumandanlarıyla istişare etti. Tecrübeli kumandanlar sultana silah ve erzakla dolu olan Sivas'ta kalmasını burada tertibat alıp, yorgun düşen Moğollara karşı harp edilmesini söylediler. Devletin ileri kademesinde bulunan, fakat tecrübesiz ve harpten anlamayan bazı kimselerin teşvik ve tahriklerine kapılan genç sultan harekete geçti. Sivas'ın seksen kilometre kadar doğusunda bulunan Kösedağ mevkiinde suyu ve otlağı bol olan bir yeri seçerek ordugâh kurdu. Burası askerî bakımdan müdafaası kolay, Moğolların saldırısına imkân vermeyen bir araziydi.

Dağ geçitlerini tutan Selçuklular düşmanın gelmesini beklemeye başladılar. Selçuklu Sultanı yanındaki bazı devlet adamlarının teşvik ve tahrikiyle müstahkem mevkileri bırakarak düşmanın karşılanmasını emretti. Galip geleceğinden emin bir halde ilerleyen sultan az sonra Moğol ordusuyla karşılaştı. İlk başta geri çekilen Moğol kuvvetleri dönüş yaparak, Selçuklu öncü kuvvetlerini bozguna uğrattılar. Daha önce savaş tecrübesi bulunmayan sultan, öncü kuvvetlerinin bozguna uğradığını duyunca ordunun tamamen yenildiğini sandı. Düşmanın eline geçmemek için otağını ve hazinelerini harp meydanında bırakıp Tokat'a oradan da Konya'ya doğru kaçmaya başladı. Sultanın harp meydanından kaçtığını henüz duymayan Selçuklu askerleri akşamın geç vakitlerine kadar düşmanla çarpışmaya devam ettiler. Sultanın harp meydanını terk ettiğini öğrenince onlar da çadırlarını bırakarak firar ettiler. Ertesi sabah çadırlarda bir hareket görmeyen Moğollar, bunun bir harp hilesi olduğunu zannederek çadırlara iki gün yanaşmadılar. 3 Temmuz 1243 (H.14 Muharrem 641) tarihinde çadırlara girdiler. Küçük bir çarpışma ile harp bitti. 60-80 bin kişilik Selçuklu ordusu mağlubiyete uğradı.

Selçuklu ve Moğol kuvvetleri arasında meydana gelen bu muharebe, esasen öncü kuvvetler arasında meydana gelen çarpışmaydı. Ancak ilk çarpışmadan sonra korkuya kapılan ve ordusu dağılan Sultan, idareyi Çaşnigir Mübârizü'd-dîn Çavlı'ya havale etti ve haremi ile az miktarda hazinesini yanına alarak Tokat'a kaçtı. Dolayısıyla asıl muharebe yapılmadan yenilgi kabul edildi. Hatta Selçuklu ordugâhına gelen Moğol ordusu, Selçuklu askerlerini görmeyince bunun bir tuzak olduğu zannıyla iki gün bekledi. Baycu, iki gün sonunda Selçuklu ordusunun kaçmış olduğuna kanaat getirdi ve ordugâha girme emrini verdi. Aknerli Grigor, hadiseyi şu şekilde naklediyordu: “Ertesi gün, sabah olunca, Tatar, Ermeni ve Gürcü askerleri, Sultan'a karşı yürümek üzere birleştiler. Büyük bir süvari kuv­vetiyle Sultan'ın ordusuna doğru yürüdüler. Fakat ordugâha varınca birçok erzak ve eşya ile dolu çadırlardan başka bir şeye rastlayamadılar. Sultan çadırının dış ve içten birçok kıymetli tezyi­nat eşyasıyla süslü ve kapısında pars, arslan ve kaplan gibi vahşi hayvanların bağlı bulunduğunu gördüler. Sultan, Tatarlara itaat etmek isteyen emîrlerin ittifaksızlığından korkarak ge­celeyin bütün ordusu ile beraber kaçmıştı. Sultan'ın firar ettiğini gören Tatarlar, bunun bir tuzaktan ibaret olmasından şüphelenerek çadırları bir müfrezenin muha­fazası altına koyup ordularının büyük bir kısmı ile Sultan'ın takibine çıktılar. Fakat onlar kendi memleketlerinin müstahkem mevkilerine varmış olduklarından kimseyi tutamadılar. Tatarlar, Rum Sultanı'nın hakikaten firar etmiş olduğunu öğrenince geri döndüler. Ordunun bütün erzak ve eşyasını, korku içinde kaçar­ken bırakılmış olan güzel renkli büyük çadırları ele geçirdiler. Ertesi gün büyük bir sevinç içinde Rûm (Anadolu) memleketine taarruz ettiler.”

Selçuklu toprakları Moğol işgal ve zulmüne uğradı. Erzincan, Sivas ve Kayseri’yi yağmalayan Moğollar pek çok Müslümanı öldürdüler. Kösedağ mağlubiyetinde sultanı ikna edemeyen gün görmüş vezir Mühezzibüddin Ali, Konya'ya gitmeyip Amasya’ya geldi. Moğol kumandanı Baycu Noyan’la görüşme yoluna gitti. Bazı hususları anlatıp, pek çok hediyeler vererek daha fazla ileriye gitmemesini tavsiye etti. Bir müddet Anadolu’nun işgalini durdurup geri dönmeleri Mühezzibüddin Ali'nin gayretleri sebebiyle oldu. Yapılan sulh antlaşmasıyla Selçuklular Moğollara vergi vermeyi kabul etti.

KÖSEDAĞ SAVAŞI SONUCU

Türk tarihinde benzeri görülmemiş olan Kösedağ Bozgunu, genç ve savaş tecrübesi olmayan Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev'in fevrî hareketleri neticesinde ortaya çıkmıştır. Moğollar, Kösedağ Bozgunundan sonra Anadolu'yu kolayca istila etmişler, şehirleri yağmalayıp, Müslüman halkı sivil-asker, kadın-çocuk demeden katletmişlerdir. Bu mağlûbiyet neticesinde Selçuklular Moğollara vergi vermeyi kabul etmişler, iki yüz yıllık Türkiye Selçuklu Devleti'nin yıkılış süreci başlamıştır.

Anahtar Kelimeler: