‘Güzel bir gülüşün açamayacağı kapı yoktur’ demek abartılı olmaz. Gülme eyleminin kendisi vücutta salgılattığı hormonlar itibariyle insana kendini iyi hissettirirken bu gülüşün başka insanlara güzel görünmesi ise her zaman mümkün olamayabiliyor. Düzgün dişler ve sağlıklı bir ağız yapısı insanların eğitim, iş, sosyal hayat alanlarında kendilerine güvenlerini artırıyor. Giderek daha çok sayıda insan, kendilerine sorun yaratmayan ve fonksiyonel dişlere sahip olmak isterken bir yandan da güzel bir gülüş sergilemeyi arzu ediyor. “İşte bu nedenle eksik, çapraşık, uyumsuz renkli veya yüzüyle orantısız dişlere sahip bireyler artık diş estetiği için daha sık doktora başvuruyorlar” diyen Acıbadem International Hastanesi Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği Sorumlusu, Protez Uzmanı Dr. Dt. Emre Orhon Kuybulu, bununla birlikte diş estetiği hakkında yetersiz bilgilendirme sonucu ortaya çıkan ve doğru bilinen yanlışların da yazık ki hızla yayıldığına dikkat çekiyor. Bu durumun, gerçekten daha güvenle gülümsemeye ihtiyacı olan insanları güzel bir gülüşten mahrum bıraktığını belirten Dr. Dt. Emre Orhon Kuybulu, diş estetiği hakkında doğru bilinen 10 yanlış hakkında bilgiler verdi.
Doğrusu; yapılan birçok araştırma beyazlatma işleminin herhangi kalıcı bir zarara neden olmadığını defalarca göstermiş durumda. Ancak bu işlemin sadece diş dokularının rengini açtığı, var olan dolgu veya porselen kaplamaların rengini değiştirmediği unutulmamalı.
Doğrusu; beyazlatma işlemi kişiden kişiye değişmekle beraber uzun seneler kalıcılığı olan bir uygulama. Fakat doğal dişler üzerinde leke oluşturan etkenler beyazlatılmış dişleri de aynı şekilde etkileyebiliyor ve renklenmelere sebep olabiliyor. Bu durumda yapılması gereken şey hastanın düzenli diş taşı temizliklerine ve kontrollerine devam etmesi. Temizlikle beraber dişler yine ilk beyazlatıldıkları hallerine dönebiliyorlar.
Doğrusu; lamina uygulamaları en az diş dokusu kaldırılarak, hatta bazı vakalarda hiç aşındırma uygulanmadan yapılabilen estetik porselen uygulamaları olmakla birlikte, dişlerde büyük dolgularının olması, çok çapraşık olmaları ya da diş eksikliği halinde bir köprü ayağı olarak kullanılacak dişlerde tercih edilmiyor.
Doğrusu; lamina veya ful kuron uygulamaları sadece dişten aşındırılan madde miktarı ve bu aşındırmanın yeri ile birbirinden ayrılıyor. Her iki tipteki işlemde aynı estetik materyaller kullanılabiliyor ve böyle bir durumda yan yana duran bir lamina ve tam kaplama dişin farkını karşıdan bakan kimse ayırt edemiyor.
Doğrusu; lamina uygulamaları dişlere özel olarak yapıştırıldığı için oldukça sağlam nitelik taşıyor ve doğru yapıldıklarında hasta normal yeme alışkanlıklarına eskiden olduğu gibi devam edebiliyor. Herhangi bir kısıtlamaya gerek kalmıyor.
Doğrusu; gerekli önlemler alındıktan sonra, materyal seçiminde de doğru karar verilirse diş sıkan hastalarda da lamina uygulaması yapılabiliyor.
Doğrusu; evet form olarak beğenilen dişin aynısı yapılabiliyor ama gülüşün güzelliği; tüm yüzün formu, oranları ve çevre yumuşak dokular ile birlikte ortaya çıkıyor. Yani bir başkasının diş formları hastanın yüzünde güzel görünmeyebiliyor, o yüzden kişiye özel değerlendirme yapılması gerekiyor.
Doğrusu; estetik bir gülüşe sahip olmak isteyen bir kişi dişlerinin formu, dizilişi, gülümseme sırasında gözüken diş miktarı ve dudak desteği gibi konularda problemi yoksa sadece diş beyazlatma işlemi ile de mutlu olabiliyor. Öte yandan dişlerinde önemli bir çapraşıklığı olmayan ama görünüşünden mutlu olmayan birinin porselen kaplamalar ve lamina uygulamaları ile hem dişlerinin rengine hem formlarına hem de dudaklar altında görünme miktarlarına müdahale mümkün. Ciddi çapraşıklıkları olanların ise öncelikle ortodontik tedavi görmesi gerekiyor. Ardından beyazlatma ve gerekirse porselen kuron veya lamina uygulamaları ile daha estetik bir sonuca ulaşılabiliyor. Kısacası kişinin beğenmediği yanlarını düzeltmek adına birçok işlem beraber uygulanabiliyor.
Doğrusu; birçok açıdan değerlendirilen ağız içi sert ve yumuşak dokularda bulunan problemler böyle bir çalışma sırasında zaten çözülüyor. Ayrıca yapılırsa porselen restorasyonlar, dişlerin varsa kapanış problemlerini de çözerek çene eklemini de rahatlatıyor. Kısacası sağlıklı bir ağız diş estetiğinin olmazsa olmazı!
Doğrusu; diş hekimliği uzmanlık dallarından en çok protez uzmanları bu konuda hastalara yardımcı olabilirler. Onların planlamaları ile ortodonti uzmanları, dişeti hastalıkları uzmanları ve diğer dallardaki hekimler bir ekip olarak hastayı ele alırlar. Bu konu öncelikle bir protez uzmanı ve deneyimli bir ekip müdahalesi ile çok daha iyi ele alınabilir.