Diş hekimlerinden duyarlılık çağrısı

Son günlerde terör olaylarının sıkça yaşanmasının ardından duydukları endişeyi dile getiren Adana Diş Hekimleri Odası Yönetim Kurulu Üyeleri Şube binasında bir araya gelerek yaptıkları toplantıda, terörün biran önce sonlandırılması için çözüm istedi.

Adana Dişhekimleri Odası Yönetim Kurulu adına açıklamayı okuyan Adana Diş Hekimleri Odası Başkanı Dt. Hasan Yaman, ”Maalesef; Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduğundan bu yana en sıkıntılı süreci yaşamaktadır. Ülkemizde son aylarda şiddetini artıran, Türk Halkını endişeye sevk eden terör olaylarına karşı, hassasiyetimizi kamuoyu ile paylaşmayı uygun gördük. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşunun 89. yılında ülkemiz çok sıkıntılı bir süreçten geçmektedir. 1980’li yıllarda bazı ülkelerin destekleri ile başlayan bölücü terör, son günlerde büyük boyutlara ulaşmış ve vatandaşlarımızı derin üzüntülere sevk etmiştir. Hemen her gün çatışma ve şehit haberleri ile üzülüp kahrolmaktayız. Bilhassa Hakkâri bölgesinde bölücüler ayaklanma provaları yapmaktadır. Yine bazı kişi ya da kuruluşlar tarafından bu topraklar üzerinde kardeşçe yaşayan insanlar arasında bir taraftan Kürt - Türk, diğer taraftan da Cemevi - Cami tartışmaları çıkarıp Alevi - Sünni cepheleşmesi yaratmaya çalışılmakta ve bu suretle yüzyıllardır bir arada yaşayan insanlarımız birbiriyle çatıştırılmaya çalışılmaktadır” dedi.

Her tarafına işgal kuvvetlerinin girdiği Türkiye Cumhuriyeti Devleti Atatürk önderliğinde, bu topraklarda kardeşçe yaşayan Kürt, Türk, Çerkez, Laz tüm insanları ile birlikte Kurtuluş Savaşı’nı kazandığına dikkat çeken Dt. Yaman, ”Bu devlet, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Bu itibarla vatandaşlarımızın yaratılmaya çalışılan suni çatışma alanlarına girmemesi, kardeşlik ve bir arada yaşama kültürünü geliştirmeye çaba göstermesi gerekmektedir. Bizler bu terör saldırılarının asıl gayesinin, ana dilde eğitim ve özerklik taleplerinin Türk Milleti’ne dayatılması için yapıldığını biliyoruz. Devletin kuruluş felsefesi ve anayasamızda da bulunan Türk Milleti tanımını bu ülkede yaşayan herkesin kültürel kimliği olarak kabul ederek ‘Ne Mutlu Türküm Diyene’ demekten onur duymaktayız. Özerkliğin ve iki dilli eğitimin ülkemizin bölünme sürecindeki bir aşamada olduğu çok aşikardır ve buna kesinlikle karşı çıkmaktayız. Tüm vatandaşlarımızdan isteğimiz de bu kaos ortamında kararlı ve dik durmaları, devletimizin kuruluş felsefesine sahip çıkmalarıdır. Son olarak; kardeşlik ve bir arada yaşama duygusu ile devletin her vatandaşının maddi ve manevi varlığını geliştirme ülküsü, bu badireyi atlatmamıza yardım edecek ve bizi birbirimize daha çok bağlayacak, 1923 yılında kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti de ilelebet yaşayacaktır” diye konuştu.