Diş sağlığını önemsiz görmeyin: Öyle bir hastalığa sebep oluyor ki... Çok şaşıracaksınız

Dişlerin görünüşü hem sağlık hem de sosyal açıdan önem taşıyor. Ne yazık ki birçok insan dişlerine gereken önemi vermiyor. İnsanlar dişlerin sadece görünüşünü etkilediğini düşünse de yapılan araştırmalara göre diş hastalıkları diğer hastalıkların riskini artırıyor.

Diş ağrısı çeken insanlar bu ağrının diğer ağrılara göre çok daha acı verici olduğunu biliyor. Yaşam kalitesinin oldukça düşmesine neden olan çok çeşitli diş hastalıkları bulunuyor. Dişçiye gitmek en büyük doktor fobileri arasında yer alıyor. Ancak diş hastalıklarının görmezden gelinmesi sağlığı tehdit ediyor. Finli araştırmacılar yaptıkları çalışmalar doğrultusunda diş hastalıklarının bunama riskini artırdığını buldular. Diş eti hastalığı ve diş kaybından muzdarip insanların demansa yakalanma riski beşte bir oranında daha fazla.

Reklam
Reklam

DİŞ ETİ KANAMASINA NEDEN OLAN BAKTERİ BEYNİ ETKİLEYEBİLİR

Son on yılda, birkaç çalışma, kötü ağız sağlığı ve bunama arasında benzer bir bağlantı olduğunu ortaya çıkardı. Bazı araştırmacılar, durumun diş eti hastalığının kendisinden kaynaklanabileceğini öne sürdüler. Diş eti kanamasına neden olan bakterinin beyne de zarar verebileceği düşünülüyor. Ancak yeni çalışma ile bile, kötü ağız sağlığının kesinlikle bunamaya neden olduğuna dair bir kanıt yok. Finlandiya araştırması sadece gözlemsel olarak yapıldı.

ARAŞTIRMALAR SÜRÜYOR

Bağlantı aslında tam tersi bir nedenle olabilir. Uzmanlar, erken aşamadaki insanların dişlerini fırçalamayı unutabileceğini savunuyor. Yapılan analizlere göre, diş eti hastalığı ve eksik dişleri olan kişilerin bilişsel gerileme veya bunama ile sonuçlanma olasılığı yüzde 23'e kadar daha yüksekti. Ancak ekip, kanıtların kalitesinin zayıf olduğunu söyledi.

DEMANSI ÖNLEYEBİLİR ANCAK KANITLAR HENÜZ YETERLİ DEĞİL

Dergide yazan yazarlar şunları söyledi: 'Klinik bir perspektiften, bulgularımız demansın önlenmesi bağlamında periodontal sağlığın izlenmesi ve yönetiminin önemini vurgulamaktadır. 'Mevcut kanıtlar, risk altındaki bireylerin erken teşhisi için net yolları ve bilişsel bozulmayı önlemek için en etkili önlemleri belirtmek için henüz yeterli değil.'

Reklam
Reklam