Peki bu kararın dışında bir beklentisi olan var mıydı? Zaten neredeyse tüm analistler bu yönde bir karar beklediği için, bence FED'in kararı çok önemli bir şey değil. ABD seçimleri bittikten sonra, muhtemelen 2021 ortalarından sonra göreceğimiz ekonomi önemli olacaktır. ABD ekonomisinde pandemi sonrası toparlanma hızlanacak olursa, o zaman enflasyon etkisinin daha çabuk görülmesini ve FED'in de piyasaya verdiği fazla likiditeyi geri çekme yönünde kararları kısmen almaya başladığını görmeyi bekliyorum. Şimdilik ABD seçimlerini ve sonrasındaki gelişmeleri bekleyeceğiz. Tabii bir de, pandeminin süreci önemli. Eğer kontrol altına alınması gecikir ve artış yeni yasakları getirecek olursa, o zaman enflasyon ve faiz artışı etkisi de gecikecektir.
Benim ABD borsaları için önemli bir uyarım olacak!
Pandemi nedeniyle daralan ekonomiler yüzünden bol likidite ve düşük faiz süreci yaşanıyor. Bu nedenle para piyasası varlıklarının getirileri çok düşük. Ama buna karşılık, aşırı likiditenin yöneldiği borsalarda tarihi rekorlar yaşanıyor. Yani ekonomi ve bilançolarla ilgili olmayan, tamamen para bolluğu nedeniyle borsaların çok ciddi yükselişler yaşadığını gördük. Bu durum ABD seçimleri yaklaştıkça, sermaye piyasalarını destekleyecek yeni paketlerle bir süre daha sürebilir ve yeni rekorlar daha görülebilir.
İşte ben tam da burada önemli bir riske dikkat çekmek istiyorum! Fon yönetiminde, fon içeriğinin bir dağılımı vardır. Yani para piyasası varlıkları, sermaye piyasası varlıklarının fon içerisinde oranı önceden belirlenmiştir. Aynı şekilde gelişmiş ülke ve gelişmekte olan ülke pay dağılımı oranları da bellidir. Fonlar belli aralıklarla bu oranlarda yaşanan oran bozulmalarını yeniden prensip oranlara getirmek zorundalardır. Faizler uzun süredir düşük kaldığı, ama buna karşılık ise hisse senetlerinin çok ciddi yükselişler yapmış olması nedeniyle son dönem büyük yabancı fonların hisse seneti oranları göreceli olarak olması gereken toplam oranların ciddi bir şekilde üstüne çıkmıştır. İşte bu nedenle, yeniden belirlenmiş oranlara getirilmeleri için hisse senetlerinden yaklaşık 200 Milyar Dolar'lık çıkış yapılabileceği endişeleri var.
Bu risk ABD halkının hisse seneti yatırımları çok olması nedeniyle belki seçimlere kadar uygulanmayabilir. Ama sonrasında fon kurallarına göre yönetim kararlarının uygulanması riski için yatırımcıları uyarmak istiyorum. Böyle bir düzenleme satışı ABD borsalarında sert düşüşler yaşatır. Bu düşüşler AB borsalarında da, aynı nedenlerle tetiklenebilir.
Bu nedenle dışarıda böyle bir riskin olduğunu sakın unutmayın derim. Dow için 27.185 civarındaki destekler aşağıya kırılacak olursa, bu yöndeki risklere muhatap olabileceğimizi bilmenizi isterim.
Peki BIST'de Benzer Bir Risk Var Mı?
Gelişmiş borsalarda bu riskler varken, ülkemizde ise aynı nedenlerle aynı riskler yok. Neden? Çünkü aynı şekilde sıfıra yakın faiz düzeyleri söz konusu değil. Enflasyon gelişmiş ülkelerin tam tersine bizde hala yüksek ve yükselmeye devam ediyor. Bu nedenle para piyasası varlıklarının değerlerinde göreceli artışlar sürüyor.
BIST endeks olarak dışarıdaki yükselişlere katılamayıp, tam tersi negatif ayrışma yaşadı. BIST endeksinin hesaplanmasında etkili olan bankalar, holdingler, ulaştırma şirketleri, telekomcular ve tupras gibi şirket ve sektörler oldukça düşük fiyatlanıyorlar. Bunun en önemli nedeni, bu hisselerde ciddi payları olan yabancılardan sürekli satış geliyor olmasının etkisi büyük diye düşünüyorum.
İşte tam da burada yazı başlığındaki uyarıma dönmek istiyorum! Tamam BIST ana hisselerin etkisi ile negatif ayrışma yaşıyor, lakin hisse bazında ise BIST'i misli katlamış olan yükselişler görüyoruz. Bu tarz pozitif ayrışmaların bir kısmı, pandeminin özellikle otomotiv ve elektronik sektöründe Çin'den tedarik sorunu yaratması nedeniyle ülkemize yönelen talep ve iş-eğitim hayatının evden sürdürülmesine yönelik mobilize değişimler yüzünden normal olabilir. Ama son dönem hisse bazlı pozitif ayrışmaların bilançolarında ekstra ciro artışı yaşanmayan sektör ve şirketlerde de gerçekleştiğini görüyoruz. Bunun bence en önemli nedeni, düşen faizler döneminde borsaya 500 Bin civarı yeni yatırımcının girmiş olması diye düşünüyorum.
Maalesef yeni gelen bu yatırımcılar için, bilançoların ederi, fiyatların nereden çıktığı önemli değil. Fiyatların devamlı yükselmesi önemli. Bu durum dikkatlerini çekiyor ve bu hisseler hep yükseliyor diye yükselişe katılıyorlar. Bu durumu çok ama çok riskli buluyorum. Evet, doğru özellikle yabancı ağırlığı yüksek olmayan ya da halka açıklık oranı düşük olan hisselerde yaşanan yükselişler sanki hiç sona ermeyecekmiş gibi sürüyor ama emin olun, bu iş bir yerde tersine dönecek. Maalesef görülen, bana göre ciddi manipülasyon içeren fiyatların çoğunda oransal olarak ciddi düzeltmeler yaşanacak endişesindeyim. Tabii bunlar yaşanmaya başlandığı zaman, şimdi yükselişlerin mutluluk sarhoşluğunda olan özellikle yeni yatırımcılar kayıplarla da yüzleşmeye başlayacaklar.
Böyle bir durum patron satışları ile başlayabilir! Nasıl ki, piyasalarda ekstra düşüşler yaşandığı zaman, patronlar şirket hisselerinin bu kadar da düşmesini kabul etmedikleri zaman geri alım kararları ile piyasada alıma geçiyorlarsa, aynı şekilde olması gerektiğinin çok üstünde özellikle de manipülatif ve spekülatif yükselişler yaşanan hisselerde de, şirket ve patronlardan ikincil halka arz satışlarının açıklandığını duyabiliriz. Bu kararlar bilanço olarak içi dolu şirketlerde yaşanırsa da düşüş yaratır ama sonrasında bu şirketlerin toparlanması yine de çok uzun sürmez. Ama bilançoları ciro, kar, toplam varlık, öz kaynak değeri ile desteklenmeyen şirket hisselerinde yaşanacak olursa, o zaman gördüğünüz soluksuz yükselişlerin, aynı şekilde soluksuz düşüşlere dönebileceğini yatırımcıların bilmesini isterim. Ya da bu yükselişleri yaşayan şirketlerin altın, petrol, gaz madeni bulmaları, hatta bunların hepsini birden bulmuş olmaları gerekir ki, bu denli soluksuz fiyat artışlarının bir izahı olsun.
Neredeyse 30 yıllık borsa hayatımda hiç yaşamadığım fiyatlanmalar yaşanıyor. Bir bakıyoruz bir hisse bölünüyor. Ama rüçhan fiyatı, bir gün önceki fiyatını da, bu fiyatın on katını da(yüzde 1.000 üstü) aynı seans içinde görebiliyor. Bunlar normal fiyatlamalar değil.
Aynı şekilde toplam varlıkları şuan 6-7 Milyon değerinde görülen, öz kaynakları eksi olan bir şirketin piyasa değeri beş ay evvelki seviyesinin üç ay sonra yüzde 300, bugüne gelince de yüzde 7.000 üstüne çıkmış olduğunu görüyoruz. Bunlar da normal işler değil. SPK bir çok önlemle buna mani olmaya çalışıyor ama maalesef piyasada çok ciddi manipülatif fiyatlama benzer şekilde sürmeye devam ediyor.
İşte ben tam da bu konuda uyarımı yapmak istiyorum! Nasıl ki, yurt dışında fon yöneticilerinden fon dağılım oranlarını fon tüzüğündeki değerlere getirmek için yapabilecekleri hisse satışları piyasa için bir risk teşkil edecekse, BIST'de de hisselerinin fiyatları bu denli yükseliş yaşamış ve bu yükselişi kendileri de çok aşırı bulan patronlardan hisselerinde ikincil halka arzlar gelebilir. Aynı şekilde bu kararlar paralelinde yüksek bedelli açıklamaları da yaşanabilir. Tüm bunlar sonrasında şimdi gördüğümüz fiyatları çok uzun yıllar görmeyebiliriz.
Lütfen ama lütfen bu riskleri özellikle de yeni yatırımcılar göz ardı etmesinler. Sonra canları yanacak olursa, bunun kabahatini biraz da kendilerinde arasınlar. Eskiden gelen yatırımcılara da bir uyarım var! Eminim çevrelerinde borsayı daha hiç tanımayan yeni gelmiş çok sayıda arkadaşlarından muhteşem kazançlar elde ettikleri yönünde sözler duyuyorlardır. Ama kendileri yaşanan fiyatlamaları normal görmedikleri için bu hisselerde yer almadıklarından aynı kazançlara sahip değillerdir. Bu nedenle de ciddi hayıflandıklarını düşünüyorum.
Emin olun benim gibi sektörün eskisi profesyonelleri bile şu an tavan tavan gitmeye devam eden birçok hisseyi öngörülerine almaz veya zamanında düşük fiyatlarla dahil ettiyse de, şuanki fiyatların çok altında öngörülerinden çıkartmıştır. Bu trendin yaşanmasının ana nedeni bence yeni gelen çok sayıdaki borsa yatırımcılarıdır. Onların bilgi eksikliği nedeniyle manipülasyonların yaşandığını düşünüyorum. Bu fiyatlamaları yaratanlar yeterli alıcıları buldukları anda satışlarının geldiğini ve bilançoları ile desteklenmeyen birçok hissede sert düşüşlerin de yaşanacağını göreceğiz.
Hatta bir süre sonra ülke olarak risklerimizden sıyrılabilirsek, şu ana kadar yerinde sayan BIST'i etkileyen ana sektör hisselerinde yükselişlerle BIST de yükseliş trendi yaşarken, şu an pozitif ayrışmış bir çok hissenin ise tersi bir düşüş sürecine girdikleri görülecek. Yani o zaman da BIST'den ayrışacaklar ama bu ayrışma şu anki gibi pozitif değil, negatif olacak. Hem de çok can yakıcı negatif olacak endişelerini taşıyorum.
Hepinize sağlık ve bol kazanç dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @Stratejist