Türkiye Hastanesi Diş Hekimi Dr. Ömer Atar, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, sağlıklı bir diş etinin gül pembesi renginde ve yapısının portakal kabuğu şeklinde olduğunu bildirdi. Yemeklerden sonra dişlerin üzerine ince bir film tabakası olarak yerleşen plak tabakasının hastalık etkeni olduğunu söyleyen Dr. Ömer Atar, "Bu plak tabakası, diş yüzeyinden mekanik olarak uzaklaştırılmadığı takdirde, tükürükteki minerallerin çökelmesiyle diş taşına dönüşecek ve fırça ile temizlenemez bir hal alacaktır. Bu diş taşları, ilk aşamada diş eti içerisinde olacağından, hastalar tarafından aynaya bakıldığında fark edilemeyecektir ve diş eti hastalığının başlamasına sebep olacaktır" dedi.
DİŞ ETİNDE KANAMA, HASTALIK BELİRTİSİ
Dr. Atar, fırçalama esnasında diş etlerinde kanama meydana gelmesinin hastalık belirtisi olduğunu ifade ederek, "Diş etlerimiz kırmızı, şiş ve hassas ise hastalıklı olduğu anlaşılmalıdır. Böyle bir durumda, diş etinin içerisine yerleşmiş diş taşlarının, hekim tarafından mekanik olarak temizlenmesi gerekmektedir. Eğer başlangıç aşamasındaki diş eti hastalığı tedavi edilmezse, ilerleyen dönemlerde diş eti iltihabı, dişi destekleyen kemik dokusuna ilerleyecek ve kemik harabiyetine sebep olacaktır" uyarısında bulundu.
Bu aşamada olan bir diş etinde yine kanama, kırmızılık, şişlik ve hassaslık olacağını, diş etinin dişten ayrılması, uzaklaşması, diş etine basıldığında iltihap akıntısı, kemik kaybına bağlı sallanmalar, sürekli ağız kokusu ve diş etlerinde gözle görülür çekilmeler olacağını belirten Dr. Atar, "Bunun sonucunda, yapılması gereken tedavi işlemi de daha zor hale gelecektir. Başlangıçta basit bir temizlikle diş etlerimiz sağlıklı bir hale dönüştürülebilecek iken, böyle bir aşamada cerrahi yöntemler kullanılması gerekecektir. Böyle olunca hastalara ekstra bir maliyet de çıkacaktır" dedi.
DİŞ ETİ HASTALIĞININ SEBEPLERİ
Dr. Atar, diş eti hastalığının sebeplerini ise şu şekilde sıraladı:
"Dişlerin üzerini örten bakteri plağı, bazı ilaçların kullanımı (doğum kontrol hapları, kalp ilaçları, antidepresanlar), hormonal değişiklikler (hamilelik, menopoz dönemleri gibi), sigara, genetik faktörler (yaklaşık yüzde 25 oranında etkilemekte), diyabet-şeker hastalığı, ağızda kötü yapılmış kron-köprü protez ve dolguların varlığı, kötü beslenme alışkanlığı."
Hastalıklı bir diş etinin sadece fırçalama ve ağız gargaraları ile tedavisinin mümkün olmadığını vurgulayan Dr. Atar, "Bizzat hekim tarafından el aletleri veya ultrasonik aletler ile diş taşlarının ve plak tabakasının uzaklaştırılması gerekmektedir. Diş eti rahatsızlığının şiddetine göre tedavi bir veya iki seansta tamamlanır. Eğer durum daha ilerlemiş bir vaziyette ise, gelişen derin periodontal ceplerin kemik kaybının cerrahi operasyon ile tedavi edilmesi gerekir" diye konuştu. Dr. Atar, diş eti hastalıklarının önlenebilmesi için şu kurallara uyulması gerektiğini bildirdi:
"Dişlerinizi doğru bir şekilde günde en az 2 defa fırçalayın, diş aralarını diş ipiyle temizleyin. Gece yatmadan önce dişlerinizi mutlaka fırçalayın. Çünkü tükürüğün koruyucu bir etkisi vardır ve geceleri tükürük akışı minimuma iner. Dengeli beslenin ve mümkünse yemek arası atıştırmaları yapmayın. Hekiminize altı ayda bir mutlaka kontrole gidin."